[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#kanser

kanser haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kanser haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mobil kanser tarama aracıyla binlerce hayat kurtarılıyor Haber

Mobil kanser tarama aracıyla binlerce hayat kurtarılıyor

Bilecik İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı, mobil kanser tarama aracının 14 Ekim 2021’den bu yana il genelinde ilçe, fabrika, pazar yeri ve köylerde dolaşarak kanserin erken teşhisini mümkün kıldığını ifade etti. Bu araç sayesinde Bilecik’te belki de yüzlerce insanın hayatı değişti Kanser vakalarının erken tespiti ile hayatların kurtulduğunu, tedavi süreçlerinin daha başarılı hale geldiğini aktaran Damkacı, "Tam 271 farklı noktada hizmet veren bu hayati araç, bugüne kadar 11 bin 289 kişiye ulaşarak kanser farkındalığını artırdı. İlçelerden fabrikalara, pazar alanlarından köy meydanlarına kadar her yerde halkı bilinçlendiren bu hizmet, sağlığın ayağınıza geldiği bir proje olarak öne çıkıyor. Bu süreçte 6 bin 117 kadına mamografi çekimi, bin 701 kadına HPV/DNA testi ve 541 kişiye gaitada gizli kan testi uygulandı. Taramalar sonucu teşhis merkezlerine sevk edilen vakalardan elde edilen veriler ise bu projenin başarısını kanıtlar nitelikte: 48 kadın HPV/DNA testi, 380 kadın mamografi taraması ve 8 kişi gaitada gizli kan testi sonrası kanser şüphesiyle ileri tetkik ve tedaviye alındı. Bu vakalar arasında 25 kişiye meme kanseri, 1 kişiye ise rahim ağzı kanseri teşhisi kondu! Yani, bu araç sayesinde Bilecik’te belki de yüzlerce insanın hayatı değişti, hatta kurtuldu. Bu araç sayesinde kanser taramalarımız hız kesmeden devam ediyor. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır. Lütfen taramalarınızı ihmal etmeyin, sağlığınız bizim için her şeyden önemli." şeklinde konuştu.

Kolorektal kanserde erken teşhisin önemi Haber

Kolorektal kanserde erken teşhisin önemi

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Eyüp Ekici, kolon polipleri konusuna önemli açıklamalarda bulundu. Bu poliplerin bazılarının zamanla kanserleşme riski taşıyabileceğini belirten Uzm. Dr. Ekici, “Kolon polipleri, kalın bağırsakta oluşan küçük, genellikle zararsız çıkıntılardır. Gastroenteroloji alanında yapılan araştırmalar, kolon poliplerinin varlığının, kolorektal kanser riskini artırabileceğini göstermektedir. Özellikle adenomatoz polipler, malignleşme potansiyeli en yüksek olan polip türleri arasında yer alır. Bu nedenle, düzenli tarama testleri ve poliplerin erken tespiti, kanser gelişimini önlemek için kolonoskopi son derece önemlidir. Kolon kanseri, dünya genelinde en sık görülen kanser türlerinden biridir ve çoğu durumda, kanserin gelişiminde poliplerin rolü büyüktür. Kolon polipleri genellikle belirti vermez, bu da çoğu insanın varlığından haberdar olmamasına neden olur. Bu nedenle, 50 yaşından itibaren her bireyin düzenli kolonoskopi yaptırması önerilmektedir. Erken teşhis, tedavi seçeneklerini artırmakta ve yaşam kurtarıcı olabilmektedir” diuye konuştu. Erken teşhisin önemi “Poliplerin alınması, kolon kanseri riskini azaltmanın etkili bir yoludur” diyen Uzm. Dr. Ekici, erken teşhisinin önemine işaret ederek şu uyarılarda bulundu: “Poliplerin çıkarılması, sadece kanser riskini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda ileride oluşabilecek poliplerin takibi için de bir fırsat sunar. Poliplerin türüne ve sayısına bağlı olarak, hastaların izlem planlarını belirler. Böylece, bireyler için en uygun tedavi ve takip stratejileri oluşturulabilir. Kolon polipleri, kolorektal kanserin gelişiminde önemli bir rol oynayabiliyor. Bu nedenle poliplerin erken tespiti ve düzenli kontrolü, kanser riskini azaltmanın en etkili yollarından biridir. Bunun için de kolonoskopi hayat kurtarıcı bir tetkiktir” Kolorektal Kanser nedir? Kolorektal kanser, sindirim sistemi organlarından biri olan kalın bağırsağın (kolon) ve rektumun malign (kötü huylu) tümörlerini ifade eder. Kalın bağırsağın yaklaşık 150-180 cm uzunluğundaki üst kısmı kolon olarak adlandırılırken, 15-17 cm uzunluğundaki alt kısmı rektum olarak bilinir. Bu iki bölgedeki kanserler, kolorektal kanser olarak sınıflandırılır.

Sıcak kemoterapi kimlere uygulanır? Haber

Sıcak kemoterapi kimlere uygulanır?

Kolon ve rektum (kalın bağırsak), yumurtalık ve apendiks kanserlerinin ileri aşamasında karın bölgesine yayılabildiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Terzi, başarılı bir cerrahi operasyondan sonra verilen sıcak kemoterapi uygulamasının (HİPEK) son yıllarda kanser hastalarına umut olduğunu söyledi. Uygulama hakkında bilgi veren Prof. Dr. Terzi, “Tıpta ‘peritoneal karsinomatozis’ adıyla bilinen kanserin karın zarı içine yayıldığı durumda, karın zarındaki kötü huylu tümörler, bir cerrahi operasyonla titizlikle temizleniyor ve karın zarı içine ısıtılmış kemoterapi sıvısı ameliyat esnasında uygulanarak gözle görülmeyecek kadar küçük kanser hücreleri yok ediliyor. Bu uygulama ile hastaların yüzde 25-30’u kanserden tamamen kurtulabiliyor” ifadelerine yer verdi.   HASTALAR DİKKAT ETMELİ Hastaların sıcak kemoterapi tedavisini araştırırken bilinçli olmasının hayati önemde olduğuna değinen Prof. Dr. Terzi, “Bu tedaviyi yapacak cerrahların daha önce bu yöntemi en az 80-100 kez yapmış olması, sertifikalı, bu konuda uluslararası çalışmalarda bilimsel yayınlarının yayınlanması gerekiyor. Özel ya da kamu hastanesinde akademik çalışma ortamı ola, düzenli tümör konseyleri toplanan, yoğun bakım şartları iyi olan tam teşekküllü merkezlerinde yapılması gerekir” şeklinde konuştu. HER HASTAYA UYMAYABİLİR Prof. Dr. Cem Terzi, Sıcak kemoterapi tedavisine her hastanın uygun olmadığını dile getirerek, “Bu tedaviye cerrah tek başına değil, medikal onkolog, patolog, anestezist, radyolog ve cerrahlardan oluşan tümör konseylerinde enine boyuna tartışarak ortak karar verilir. Agresif ve komplikasyon oranı yüksek bir tedavi olduğu için gelişmiş ülkelerde, sadece bu konuda uzmanlaşan birkaç merkez yetkilendiriliyor. Örneğin İngiltere’de sıcak kemoterapi tedavisini sadece 4 merkezin yapmasına izin verilmiş durumda” dedi.

Akciğer kanseri tanısı almıştı... Yenilikçi tedaviler umut oldu Haber

Akciğer kanseri tanısı almıştı... Yenilikçi tedaviler umut oldu

İzmir'de yaşayan ve özel bir şirkette ihracat kıdemli uzmanı olarak çalışan Hacer Ağdan, 5 yıl önce geçmeyen gribal durumlar, halsizlik, kulak çınlaması, mide bulantıları, şiddetli baş ağrıları, görme ve denge problemleri şikayetleriyle Kulak Burun Boğaz uzmanına gitti. Nöroloji uzmanına yönlendirilen Ağdan'ın beyin MR'ı çekildi. Beyinde çok sayıda lezyon belirlendi. Ağdan, ‘kistlerin kanser hücrelerinden farklı yapıda görünmesi, işi gereği sık sık yurt dışına seyahat etmesi sonucu beyne yerleşmiş ve çoğalmış parazit olabileceği' şüphesiyle bir üniversite hastanesinde enfeksiyon hastalıkları kliniğine yatırıldı. Tetkiklerde parazite dair hiçbir bulguya rastlanmadı fakat beyindeki büyük lezyon, Ağdan'ın görme ve konuşma fonksiyonlarının bozulmasına neden oldu. Bu sebeple kranium ameliyatı geçirdi. Alınan lezyon kötü huylu bir tümör olarak görülmedi fakat patoloji ve genetik test sonucunda 4. evre akciğer kanseri teşhisi konulan ve genetik test sonucunda akıllı ilaca uygunluk tespit edilen Ağdan, tedavi için Haziran 2019'da Onkoloji Merkezi'ne başvurdu ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü'nün takibine girdi. Tedavide 5 yılı geride bırakan ve kontrollerini aksatmadan sürdüren Hacer Ağdan, “Psikolojik olarak bazen süreci yönetmekte zorlansam da hayat yaşamaya değer ve her zaman bu süreçleri atlatabildiğim için Rabbim'e şükrediyorum” diye konuştu. Tüm hastalara moral olmasını umuyorum O süre zarfında yaşadıklarından söz eden Ağdan,  “Kanser korkutucu bir hastalık ama bunu kabullenip yol aldığınızda hayat size güzel sürprizlerle eşlik edebiliyor. 6 ay - 1 yıl ömür verilen beyin metastaslı bir hasta olarak 5 yılı devirmenin mutluluğu tarifsiz. Tüm hastalara moral olmasını umuyorum. Çok zor bir süreç. 4. evre kanser teşhisi söylenince ürkütücü olmuştu. İlk başta doktorlardan herhangi bir yorum almamıştım. Etrafımda ailem, beni seven dostlarım ve arkadaşlarım sayesinde bu süreci atlattığımı düşünüyorum. Bu süreci atlatmamdaki sebep moral ve motivasyonumun yüksek olması.” şeklinde konuştu. Tedaviye açık olsunlar “Hayat kısa, hepimize kısa ama o an daha da kısa olduğunu öğrendim” diyen Ağdan, “Kendimi keşfetmeye yöneldim. Kendime daha öncelik vermeye başladım. Önceleri başkaları için yaşarken aslında bu hastalık sürecinde kendime çok zaman ayırmadığımı fark etmiştim. Şimdi zamanımı daha çok seyahat ederek, doğada zaman geçirerek, sevdiklerimle birlikte kendime öncelik vererek geçiriyorum. Tahlillerimi, kontrollerimi aksatmıyorum. Doktorum bu süreçte en büyük desteğim, bana yol gösteren kişi oldu. İçimizdeki umut hiçbir zaman bitmemeli. Ben iş hayatımdan da hiç kopmadım, evden çalışmaya devam ediyorum. Kanserle mücadele eden kişilere en büyük tavsiyem, tedaviye açık olsunlar. Hemen pes etmesinler” dedi. Ne beyinde ne akciğerde tümörümüz kalmadı Hacer Ağdan'ın son kontrolünde de sonuçların iyi olduğunu belirten Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, “Metastatik 4. evrede bir akciğer kanseri hastasında 5 yılı geçen tam yanıtlı hastalıksız yaşam süresi elde edilmesi son derece çarpıcı olup, kapsamlı genetik analizler ve bunlara dayanarak yapılan kişiye özel tedavi yaklaşımlarının ne kadar değerli olduğunu ortaya koymaktadır” diye konuştu. Sözlerine devam eden Görümlü, “Hastamızın beyinde yaygın metastazlar tespit etmiştik. Yaptırdığımız genetik analizde tümörde spesifik olarak bulunan ALK adını verdiğimiz gende mutasyon tespit edildi. Bu bizim için çok kıymetli. Elimizde son derece etkin, akıllı ilaçlarımızdan bir tanesi mevcut. Biz de tedaviye bununla başladık. Bu tedaviyle çok iyi bir cevap elde ettik. Şu anda beşinci yılımızı tamamladık. Herhangi bir hastalığı yok. Ne beyinde ne akciğerde tümörümüz kalmadı. Tam cevaplı olarak tedavisini sürdürüyoruz. Tedaviyi yaparken, hastamızın yan etki açısından son derece konforlu bir dönem geçirmesini sağlayabildik. Günlük hayatına devam edebilme şansına sahip oldu. Bunlar bizim için çok önemli gelişmeler.” şeklinde konuştu. Bireyselleştirilmiş yaklaşımlar olumlu sonuçlar elde edebilmemize imkan tanıdı Kanserde erken teşhisin önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, “İleri evre bir hastalıkta dahi hastalarımızın son derece etkin tedavilerle tedavi edilebildiğini biliyoruz. Genetik analizlerle birlikte kişiye özel tedaviler, bireyselleştirilmiş yaklaşımlar bizim tedavi alanımızdaki son dönemde çığır açan olumlu sonuçlar elde edebilmemize imkan tanıdı. Ancak bir grup hastamız halen kemoterapi dediğimiz klasik eski tedaviler ile tedavi edilmektedir. Bazı hastalar için standart olan bu tedavilerin de son derece başarılı sonuçlar verdiğini unutmamak gerekiyor” dedi.

Kardeşlerinin ısrarıyla yaptırdığı kanser taraması hayatını kurtardı Haber

Kardeşlerinin ısrarıyla yaptırdığı kanser taraması hayatını kurtardı

Düzenli kanser taraması gerçekleştiren kardeşlerinin ısrarına dayanamayan Gülay Öztürk, mamografi çektirmek için İnegöl Sağlıklı Hayat Merkezi'ne gitti. Mamografi çekimi yapılan Öztürk, yetkililerin önerisiyle smear testi de gerçekleştirdi. Bir süre sonra İnegöl İlçe Sağlık Müdürlüğü'nden aranan ve mamografi sonucunun temiz çıktığını öğrenen Öztürk, smear testinde görülen şüpheli tespitler sebebiyle hastaneye sevk edildi. Hastanede yapılan ileri tetkiklerde rahim kanseri teşhisi yapıldı. Hızlıca tedavisine başlanan Öztürk, erken evrede yakalanan kanseri yenmeyi başardı. Teşhis ve tedavi süreci ile ilgili konuşan Gülay Öztürk, “Ablalarım buraya mamografi çektirmeye geliyorlardı. Bana ‘Sende gel' dediler. Mamografi çektirdim. Aynı zamanda smear testi de verdim. O zaman herkesin ki temiz çıktı. Bende rahim kanseri tespit edildi. Hemen tedaviye başladım. Ameliyatımı oldum, çok şükür iyiyim. Herkese tavsiye ederim. Erken teşhis hayat kurtarır” ifadelerine yer verdi. Taramalar tamamen ücretsizdir Sağlık Bakanlığı'na bağlı tüm sağlıklı hayat merkezlerinde ücretsiz kanser taraması hizmeti sunulduğunu dile getiren İnegöl Sağlıklı Hayat Merkezi KETEM Birim sorumlusu Dr. Ayşe Yaşar ise “KETEM olarak 40-69 yaş arası kadınlarda mamografi ile meme kanseri taraması yapıyoruz. Ayrıca 30-65 yaş arası kadınlarda HPV DNA testi ile rahim ağzı kanseri, 50-70 yaş arası kadınlarda ve erkeklerde ise gaitada gizli kan testi ile kolon kanserini tarıyoruz. Bu taramalar tamamen ücretsizdir. Bu vesilesiyle sizleri kanser taraması yaptırmaya davet ediyorum” dedi. Ekim ayının “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak belirlendiğine dikkat çeken Dr. Yaşar, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu ve erken evrede tespit edildiğinde bireyin hiç kanser olmamış gibi yaşamını sürdürebileceğini belirtti. Erken tanı ve tarama kapsamında 20 yaşını geçen her kadına ayda bir kendi kendine meme muayenesi ve iki yılda bir klinik meme muayenesi önerdiklerini sözlerine ekleyen Dr. Yaşar, “40 yaşını kadınlara ise ek olarak iki yılda bir mamografi ve yıllık klinik meme muayenesi öneriyoruz” dedi.

Akciğer kanseri ilacı ile cilt kanseri hastayı tedavi ettiler Haber

Akciğer kanseri ilacı ile cilt kanseri hastayı tedavi ettiler

Petekkaya ve ekip arkadaşlarından Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Dr. Aybike Erdoğan Atay, elde ettikleri başarının ayrıntılarını aktardı. Prof. Dr. H. İbrahim Petekkaya, “Onkoloji merkezimizde artık kişiselleştirilmiş onkolojik tedavilere daha ağırlık vermeye başladık. Hastalardan aldığımız genetik materyalin, yani tümörden aldığımız genetik materyalin çıkan NGS raporuna göre, o hastalara en uygun hangi tedaviyi veririz onunla ilgileniyoruz. Yakın zamanda kendi hemşiremizin annesi cilt kanseri oldu. Hasta dokusu ve kan örneği yeni nesil dizileme analizi için Amerika'da özel bir laboratuvara gönderildi. DNA ve RNA tabanlı genetik analizleri sonucunda hastada hangi genlerde farklılaşma olduğu tespit edildi. Burada hücresel düzeyde MET'in fazlaca ifade edildiğini bulduk. Biz bunun hücre içerisinde de proteinin fazlaca oluşmasına neden oluyor mu diye kontrol için patolog hekim tarafından dokuya bir de boya yaptırdık. Evet, gerçekten bulduğumuz bu alterasyonun, bu tümörün çoğalmasına neden olduğunu tespit ettik. Akciğer kanserinde verilen bir ilacı cilt kanserinde kullanmaya başladık ve mükerrer defa kemoterapi verdiğimiz halde yanıt alamadığımız dirençli bir hastada iki tane kombine akıllı ilaç verilmesinin ardından ciltteki lezyonların çok hızlı küçüldüğünü, söndüğünü, hatta nekroza uğradığını gördük. Karaciğer yaygın, kemik yaygın metastazlarda ise gerileme olduğunu görünce çok mutlu olduk. İnşallah bütün hastalarımıza bu şekilde şifa olmayı düşünüyoruz. Rastlanan moleküler değişim hastanın nadir tümöründe ilk tedavi olma özelliğini taşımakta ve bunu da dünya literatürüne katmak için yayın yapma aşamasındayız” diye konuştu. Petekkaya, Uluslararası Moleküler Onkoloji Derneğini kurduklarını ve Türk onkolojisinin daha da gelişmesini sağlamak için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Kendi kanserinde esas itici mekanizmaları susturmaya çalışıyoruz Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. H. İbrahim Petekkaya'nın ekibinde bulunan Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Dr. Aybike Erdoğan Atay, yaptıkları çalışma için, “Hastalardan alınan doku ve likit biyopsi, yani kan örneği, yeni nesil dizilemeye tabi tutuluyor. Bunun sonucunda hastanın bir moleküler profili ortaya çıkıyor. Bu ne demek? DNA, RNA ve kromozomal yeniden yapılanmalarındaki farklılaşmaları görüyoruz. Yani kişinin kendi kanserine sebep olan moleküler nedeni bulmaya çalışıyoruz. Bu tespit edilen nokta bir mutasyon olabilir, ifade farklılıkları olabilir, kromozomlardaki yeniden düzenlenme sonucu füzyon bir gen olabilir. Bunların literatürde araştırmasını yapıp kişinin kanserine sebep veren ana mekanizmaları bulmaya çalışıyoruz. Eğer ki güncel verilerle bilinmiyor ise biz bilgisayar temelli araçlarla tespit edilen değişimlerin fonksiyonel proteine yansımalarına bakıyoruz. Tüm bunların sonucunda hastanın tümörü için hedefe yönelik hangi tedavileri verebiliriz bunu belirliyoruz. Bu mesela bir tirozin kinaz reseptörü ya da immün kontrol noktası inhibitörü bir ilaç olabilir. Bu şekilde kendi kanserinde esas itici mekanizmaları susturmaya çalışıyoruz. Yani böylece moleküler ve klinik verileri harmanlayarak kişiye özgü bir tedavi yaklaşımı sunuyoruz” dedi. Hemşire Onur Kalender, Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. H. İbrahim Petekkaya'nın ekibi tarafından cilt kanseri hastası annesinin sağlığına kavuştuğunu ifade ederek “Anneme cilt kanseri tanısı konuldu. Tedavi sürecinde İbrahim Hocamızın önerisiyle yurt dışına test yolladık. Test sonucuna göre akıllı ilaca başlanmasını önerildi. Akıl ilaçlara başladıktan sonra çok çabuk etki gösterdi. Sağlığına kavuştu. İbrahim Bey, belirli zamanlarla da kontrollerimizi yapıyor” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.