[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#kaptan

kaptan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kaptan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gemiden düşen 2. kaptan 20 saat sonra kurtarıldı Haber

Gemiden düşen 2. kaptan 20 saat sonra kurtarıldı

Olay, önceki gün akşam saatlerinde Sarıyer Türkeli açıklarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Gürcistan Poti Limanından hareket eden Liberya bayraklı MSC NADRIELY isimli konteynır yüklü gemi İstanbul’a doğru yola çıktı. Gemi, Sarıyer Türkeli açıklarına geldiği esnada geminin 2. Kaptanı dengesini kaybederek denize düştü. Kaptanın denize düştüğünü gören gemi mürettebatı kurtarma çalışması başlattı. Sahil güvenlik ve açıktaki gemiler seferber oldu Sahil Güvenlik ekiplerinin ve Türkeli açıklarında bulunan diğer gemilerde 2. Kaptanı kurtarma çalışmalarına destek verdi. Yaklaşık 20 saatlik çalışmaların ardından 2. Kaptan deniz üzerinde görüldü. MOONLİGHT isimli ticari gemi tarafından kurtarılan 2. Kaptan gemi güvertesine çıkarıldı. Dengesini kaybederek düşen ve 20 saatlik çalışmaların sonrasında kurtarıldığı geminin güvertesine çıkarıldığı esnada 2. kaptanın o anları gemide çalışan bir Türk mürettebat tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden açıklama T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Denizcilik Genel Müdürlüğü konu ile ilgili sosyal medya hesabından konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “AAKK Merkezimize gelen, Türkeli açıklarında MSC NADRIELY gemisinde 2. Kaptanın bulunamadığı ihbarı üzerine başlatılan arama kurtarma çalışmaları sonucu kayıp personel MOONLIGHT isimli ticari gemi tarafından denizde sağ olarak bulunmuş ve SGK unsurlarınca hastaneye sevk edilmiştir” ifadelerine yer verildi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- 2023 verilerine göre gemici maaşları

“Kaptan” kitabının geliri depremzede çocuklara gidiyor Haber

“Kaptan” kitabının geliri depremzede çocuklara gidiyor

HÜSEYİN DEMİR / RÖPORTAJ Türkiye’de kadın basketbolunun sembol isimlerinden, Fenerbahçe ve ay yıldızlı forma ile tarihi başarılara imza atan, Türk basketbolunun örnek 'Kaptan'ı Birsel Vardarlı Demirmen, gazetemizin konuğu oldu. İzmir doğumlu, basketbolun unutulmaz yıldızı, oyunculuk kariyerinin yanında; yeni çıkan ve bir solukta okunan ‘’Kaptan’’ kitabının detaylarını anlattı. Fenerbahçe Spor Kulübü ile 675 maça çıkarak toplam 22 kupa kazanan ve kulübün tarihine adını altın harflerle yazdıran Demirmen, hem başarılı oyunculuk kariyeriyle hem de ‘’Kaptan’’ kitabı ile genç basketbolculara ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Sözü uzatmadan Kaptan’a bırakıyoruz... Basketbola başlangıç serüvenin nasıl başladı?  ‘’Basketbola İzmir Spor’da annemin yönlendirmesi ile başladım. Altyapıda İzmir’de beni beğenen antrenörler olduktan sonra okul takımının yanı sıra Balçova ve Pehlivanoğlu kulüplerinde oynadım. Altyapılarda İzmir şampiyonluğu ve Türkiye 2'ncisi olma başarısını göstererek ön plana çıktım. Daha sonra lise son sınıfta Orta Doğu Koleji ve Migros Spor beni transfer etmek istedi. 16 yaşında Migros Spor’a transfer oldum ve böylelikle 2000 yılında profesyonel kariyerime başladım. FENERBAHÇE'NİN SEMBOL İSİMLERİNDEN OLDUM Fenerbahçe’de kazandığın 22 kupa ile sarı lacivertlilerin hafızasında yer edindin. Fenerbahçe’ye olan sevgini nasıl ifade edersin? Genç, yetenekli, gelecek vadeden oyuncu olarak kapısından girdiğim Fenerbahçe Spor Kulübü'nde tecrübeli bir basketbolcu olarak kariyerimi sonlandırdım. Gösterdiğim emek, çaba, özveri ve kazandığımız kupalarla Fenerbahçe'nin sembol isimlerinden biri oldum. Fenerbahçe’de elde ettiğimiz başarılarla  Birsel Vardarlı oldum. Fenerbahçe’de çıkış göstererek kariyerimin en güzel, en şaşalı yıllarını sarı lacivertli forma ile yaşadım. O yüzden Fenerbahçe’ye olan bağlılığım ve aidiyetim hep çok güçlü oldu. Sarı lacivertlilerle büyük başarılara imza attığım için kendimi hep şanslı hissediyorum.  POZİTİF ENERJİMİZ VAR  Milli takım ile yaşadığın başarıları ve dönemin milli takım ruhunu nasıl anlatırsın?  Bizim oyuncu grubumuzda her sporcu amacına hizmet ediyordu. Takım olarak hep birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettik. Her oyuncu görev ve sorumluluğunun farkındaydı. Saha içinde ve dışında takımımızla çok uyumlu hareket ettiğimiz için sahaya hep pozitif bir enerji yayıyorduk. Malzemecisinden, antrenörüne; ekip olarak çok güzel bir atmosfer vardı. Ekibin bize gösterdiği değer ve emek sayesinde oyuncular, milli takım formasını giymek için daha yoğun emekle özveri gösteriyordu.  MİLLİ TAKIMIMIZDAN UMUTLUYUM Milli takımımız sancılı jenerasyon değişiminden sonra Euro Basket 2023'e hazırlanıyor.Takımın genel durumunu nasıl görüyorsun?  İki Avrupa şampiyonası ve bir dünya şampiyonasına katılan milli takımımız jenerasyon geçiş sürecinden dolayı istediği başarıyı gerçekleştiremedi. Üç turnuvada oynayan arkadaşlarımızın daha tecrübeli olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki 2023 Avrupa Şampiyonası'na katılacak olan takımımızdan umutluyum.  Başarılı oyunculuk kariyerinden sonra basketbol içinde kalmayı düşünüyor musun? Kızımın büyümesinden sonra belki tekrardan basketbol kariyerime farklı alanlarda devam edebilirim. Kendimi tekrar profesyonel olarak basketbolun içine dahil etmem için çok ayrı bir enerji ve efor gerekiyor. O yüzden yakın zaman planlarım içerisinde antrenör, yönetici gibi görevlerde yer almayı düşünmüyorum. 2011 EUROBASKET YARI FİNAL MAÇINI UNUTAMIYORUM EuroBasket 2011'de son saniye basketinle tüm Türkiye'ye bayram havasını yaşattın. O an yaşadığın duyguları bize anlatır mısın?  2011’de EuroBasket’te finale çıktığımız karşılaşmayı hayatım boyunca unutamıyorum.Tüm Türkiye’nin unutamadığı bu maçta son saniyede çok kritik bir şut atmıştım. Daha önce Fransa’yı hiç yenememiştik ve o basketle ilk defa final oynadık. Son saniye basketiyle yaşadığımız gurur ve heyecan gerçekten inanılmaz bir duyguydu. HER ZAMAN ÖRNEK KAPTAN OLMAYA ÇALIŞTIM  ‘’Kaptan’’ kitabının ortaya çıkış sürecini, gelişimini ve kaptan olmanın sorumluluklarını nasıl anlatırsın?  Kitap okumayı çok seven biriyim… Kitap yazım sürecinde beslendiğim eserler oldu. Özellikle sporcu biyografileri çok hoşuma gidiyor, oyunculuk döneminde bol bol kitap okurdum. Bana ilham veren beni etkileyen kitaplar oldu. Mesela Sarunas Jasıkevicius’un ‘Kazanmak Yetmez’, Agassi’nin ‘Harika Çocuk’ ve Muhammed Ali'nin hayat hikayesinin yer  kitaplar beni etkiledi. Basketbolu bıraktıktan sonra eşim ile beraber böyle bir karar aldık. Eşimle sürekli konuşuyorduk yaşam öykümü anlatan bir kitap çıkarabiliriz diye… Esasında ‘Kaptan’ kitabını genç sporculara ilham kaynağı olması için yazdım. Genç sporcu adaylarına, beni seven insanlara örnek olabilmek onlara yol gösterebilmek için bu kitap fikri ortaya çıktı. Özellikle Fenerbahçelilerin bu kitabı okuyabileceklerini düşünerek böyle güzel bir anı bırakmak istedim. Kitabımı hem kızım Lina'ya hem genç sporculara adıyorum. Oyunculuk dönemimde jübilem yapıldığında çocukların eğitimine katkı amaçlı maç gelirini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ‘’Anadolu’da Bir Kız Çocuğu var" projesine gitmişti. Yeni çıkardığım ‘Kaptan’ kitabının da geliri, depremden etkilenen Anadolu’daki kız çocuklarının eğitimine destek olarak gidiyor. Kaptan olmak hep büyük sorumluluktur, her zaman örnek bir kaptan olmaya çalıştım. Gayret, emek ve özveri ile hep elimden gelenin en iyisini yaptım. Kritik zamanlarda takımı çok iyi motive ederek arkadaşlarıma yardımcı olurdum.

Geleceğin kaptan adayları denize açılmadan dünyayı gezecekler Haber

Geleceğin kaptan adayları denize açılmadan dünyayı gezecekler

Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Muammer Dereli Kampüsü'nde gerçekleştirilen açılış törenine Vali İsmail Ustaoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan ve diğer ilgililer katıldı. Açılış töreninde konuşan Vali Ustaoğlu, "Ülkemiz 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizin denizcilik alanında da önemli başarıları var. Bugün burada denizcilik eğitimi alacak olan gençlerimiz yarın uluslararası sularda çeşitli bölgelerde görev alacaklar. Ülkesine milletine hizmet edecekler. Bu simülatörü fakültemize kazandıranlara teşekkür ediyorum. Her alanda olduğu gibi üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin denizcilik alanında da önemli başarıları var. Bugün burada denizcilik eğitimi alacak olan gençlerimiz yarın uluslararası sularda çeşitli bölgelerde görev alacaklar. Ülkesine milletine hizmet edecekler. Bu simülatörü fakültemize kazandıranlara teşekkür ediyorum" dedi. Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan ise İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası'nın katkılarıyla yapılarak hizmete giren ‘Tam Donanımlı Köprüüstü Simülatörü'nün geleceğin Türk denizcilerini yetiştireceğini söyledi. Baylan, Türk denizcilerinin dünyada talep gördüğünü ve bu durumdan dolayı gururlandıklarını belirterek 2026 yılında dünyada 90 bin vardiya zabiti açığı oluşacağını ve Türk denizcilerinin de büyük ölçüde bu durumdan faydalanabileceğini vurguladı. Öte yandan Tam Donanımlı Köprüüstü Simülatör Sisteminde dünyanın bir çok boğazı ve kanalı Singapur, İstanbul Boğazı gibi aynı zamanda bir çok liman, köprü üstü simülasyonunun senaryosu içeriğinde mevcut. Öğrenciler, denize çıkmadan tam yetkilerini almadan dünyanın en tehlikeli su yolları ve boğazları arasında seyir yapabilecek. Simülasyonda 60-336 metreye kadar gemi boyutlarında farklı tiplerde konteynır, tanker, yolcu gemisi tiplerinde gemiler yer alırken, simülasyon görüntüyü 360 derece yatay olarak çevirebilecek, dikey görünüşünü aşağı ve yukarı değiştirebilecek donanıma sahip. Simülasyon, görüntüyü sanal pruva istikametinden köprü kırlangıçlarına kadar çevirme kapasitesine sahip ve verilen eğitimin amaçlarına uygun olarak alacakaranlık, gece ve gündüz koşulları, rüzgara bağlı deniz durumu, sis, yağmur gibi hava olayları, küresel dünya modeli ve yer yapısını özelliklerini en iyi şekilde sunup manevra ve dümen kolu konsolları, klasik ve modern bir geminin seyir kontrolleri için gerekli olan ekipmanlar ile donatıldı. Öğrenciler teorik olarak aldıkları bilgileri adeta gerçekmiş gibi simülatörlerde uygulamalı olarak görebiliyor. AA

“Engelli kaptan” Akdeniz turunda Haber

“Engelli kaptan” Akdeniz turunda

Marangozhanede kendi yaptığı 6 metrelik tekneyle mavi yolculuğa çıkan bedensel engelli İsmail Oruç, daha önce 2 kez ertelemek zorunda kaldığı Akdeniz turunu bu yıl tamamlamayı hedefliyor. Tekirdağlı, 2 çocuk babası 58 yaşındaki Oruç’un deniz tutkusu küçük yaşlarda başladı. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle mavi sulara olan sevgisini ertelemek zorunda kalan Oruç, 1993 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından hayatına bedensel engelli olarak devam etmek zorunda kaldı. KOLLARI SIVADI Yaşadığı zor günlerde tekneyle dünya turu yapan yazarların kaleme aldığı kitapları okuyan Oruç, emekli olunca önce kaptanlık belgesini aldı, daha sonra ise tekne arayışına girdi. Maddi imkanı yeterli olmadığı için satın alma düşüncesinden vazgeçmek zorunda kalan Oruç, kendi teknesini kendi yapmak için kolları sıvadı. İKİ KEZ DENEDİ İlk olarak yapacağı teknenin planlarını satın alan Oruç, 2008 yılında kiraladığı marangozhanede çalışmalara başladı. Oruç, “Devekuşu” ismini verdiği 2,5 metrelik yelkenli teknesini bir yılda tamamladı. Denize olan tutkusu daha da artan Oruç, Akdeniz kıyılarını gezme kararı aldıktan sonra 2011 yılında 4,5 metre uzunluğunda “Devekuşu-1” ismini verdiği yelkenli tekneyi yaptı. Tek başına mavi yolculuğa çıkan Oruç, İzmir Körfezi’ne geldiğinde teknesi rüzgardan etkilendi ve geri dönmek zorunda kaldı. TEDAVİ OLDU Bu kez daha büyük bir tekne yapmak için kolları sıvayan Oruç, 2013 yılında 6 metre uzunluğunda “Devekuşu-2” ismini verdiği teknesini suya indirdi. İki yıl önce Tekirdağ’dan Ege’nin mavi sularına açılan Oruç, Ayvalık açıklarına geldiğinde rahatsızlandı. Engelli kaptan, doktorların tavsiyesi üzerine İstanbul’da tedavi oldu. HEDEFİNDEN VAZGEÇMEDİ Akdeniz turu hedefinden hiç vazgeçmeyen Oruç, yarım kalan hayalini gerçekleştirmek için yeniden Burhaniye’den başladığı yolcuğunda İzmir’in Karaburun ilçesi açıklarına geldi. Uğrak verdiği kıyılarda zaman zaman karaya çıkan buralarda dostlarıyla da buluşan Oruç, turunu Göcek’te tamamlamayı planlıyor. ENGELLERE TAKILMADI İsmail Oruç, yaptığı açıklamada, 50 yaşından sonra tekne yapmaya başladığını, hayatının en mutlu günlerini denizde yaşadığını söyledi. Trafik kazası sonrası denize olan ilgisinin daha da arttığını dile getiren Oruç, “Engelli kişiler engelleriyle baş başa kalınca psikolojileri bozulabiliyor. Engele takılmamak lazım. Kıyıları dolaşarak elimden geldiğince engelli bir bireyin neleri başarabileceğini göstermeye çalışıyorum. Bunun dışında özellikle gençlere denizi sevdirmeyi amaçladım” dedi. “BALIK TUTMAYI BECEREMEDİM” Birçok arkadaşının kendisini örnek alıp tekne yapmaya başladığını hatırlatan Oruç, Akdeniz turunun ardından Tuna Nehri’nden Karadeniz’e geçmeyi hedeflediğini anlattı. Seyahat sırasında tüm ihtiyacını teknede karşıladığını belirten Oruç, “Balık tutmayı çok denedim ama bir türlü beceremedim. Yemeklerimi bazen teknede bazen gittiğim limanlarda yiyorum. Gezip gördüğüm yerlerle ilgili izlenimlerimi internette oluşturduğum bir sitede kaleme alıyorum. Bu sayede Türkiye’nin birbirinden güzel koylarının tanıtmaya çalışıyorum” diye konuştu. AA/İZMİR

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.