Karaburun Belediyesi’ne sayıştay uyarısı: İhlaller ve uygulama hataları

Sayıştay, 2023 yılı İzmir Karaburun Belediyesi'ne ait denetim raporunu açıkladı. Rapor, belediyenin mali yönetimi, faaliyetleri ve çeşitli uygulamalarındaki ihlalleri ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu. Amortisman ve Gecekondu Fonu'na ilişkin yapılan düzenlemelerdeki hatalar, bazı işletmelerin çalışma ruhsatı almadan faaliyet göstermesi ve ihale usullerine aykırı uygulamalar gibi bir dizi soruna dikkat çekildi. Ayrıca, belediye ile sendika arasında yapılan sosyal denge sözleşmesindeki tavan sınırı ihlalleri de raporda yer aldı. AMORTİSMAN VE GECEKONDU FONU İHLALLERİ Sayıştay tarafından yayımlanan raporda “Belediyenin 2023 yılı kesin mizanı incelendiğinde; bir kısım duran varlıklar için amortisman ayrılmadığı, bir kısmı için ise duran varlığın kayıtlı değerinden daha fazla amortisman kaydı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda, amortismana tabi varlıklar için amortisman kayıtlarının hiç yapılmaması veya hatalı yapılması, 257 Birikmiş Amortismanlar Hesabı ile 630 Giderler Hesabının belediyenin dönem sonu mali tablolarında hatalı görünmesine yol açmaktadır. Mevzuat hükümlerinden, ilgili fonda biriken paraların vadeli bir hesapta toplanacağı ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığının izninin alınması şartıyla maddede belirtilen durumlar için kullanılabileceği onun dışında kullanılamayacağı anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede, söz konusu fonda biriken tutarların vadeli bir hesapta tutulmadığı ve 775 sayılı Kanun’un 13'üncü maddesinde belirtilen yerlere harcanması gerekirken, dönem içerisinde cari harcamaların karşılanması amacıyla kullanıldığı tespit edilmiştir. Gecekondu Fonu’nda biriken tutarların vadeli ve ayrı bir hesapta tutulması ve bu hesaptan mevzuatın izin verdiği durumlar haricinde harcama yapılmaması gerekmektedir.” sözlerine yer verildi. BAZI İŞLETMELERİN ÇALIŞMA RUHSATI YOK Belediye faaliyetlerinin denetlenmesi sonucunda, işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile vergi mükellefiyet kayıtları arasındaki uyumsuzluklar ile ihale usullerine ilişkin bazı düzenlemelere aykırılıkların tespit edildiği raporda, “Belediye tarafından verilen işyeri açma ve çalışma ruhsatı sayısı ile Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan mükellef listesi karşılaştırıldığında vergi mükellefiyet kaydı bulunan bazı işletmelerin işyeri açma ve çalışma ruhsatının olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, ruhsatsız faaliyet gösteren işyerlerinin idare nezdinde kayıt altına alınması ve haklarında gerekli işlemlerin yapılmasıyla belediye gelirleri arasında sayılan iş yeri açma izin harcının takip ve tahsilatına ilişkin süreçlerin gözden geçirilerek etkin bir biçimde yerine getirilmesi gerekmektedir. Söz konusu yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, idarelerce mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalelerinde uygulanabilecek usuller sayma suretiyle belirlenmiş ve doğrudan temin yoluyla bir ihtiyacın karşılanması uygulanabilecek ihale usulleri arasında sayılmamıştır. Bununla birlikte, yine Kanun’un 22’nci maddesinde hangi hallerde ihtiyaçların ilân yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüyle karşılanabileceği hüküm altına alınmıştır. İdarenin 2023 yılı içerisinde 4734 sayılı Kanun’un 22/d bendi kapsamında gerçekleştirdiği harcamaların incelenmesi neticesinde; aynı veya birbirine yakın tarihlerde, aynı nitelikteki bazı alımların aynı ya da farklı yüklenicilerden kısımlara bölünerek gerçekleştirildiği tespit edilmiştir” diye aktarıldı. BELEDİYEYE SOSYAL DENGE SÖZLEŞMESİ UYARISI Raporun devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Belediye ile sendika arasında akdedilen sosyal denge sözleşmesinde, konusu dışında bazı sosyal haklara ve tavan sınırın geçilmesine sebebiyet veren bazı mali haklara yer verildiği görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde, sosyal denge tazminatı tüm çalışanlar açısından tavan sınırdan öngörülmüş olmasına rağmen bu ödemenin yanı sıra yakacak, eğitim, bayram yardımı gibi adlar altında tavan sınırın aşılmasına sebebiyet veren ilave ödemelere de yer verilmiştir. Tavan sınır aşılmamak kaydıyla toplu iş sözleşmesinde bu tür ödemelerin düzenlenmesi mümkündür. Ancak, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde”, tavan sınırın aşılmasına sebebiyet verecek ilave ödeme kalemlerine, anılan sözleşmelerde yer verilmemesi gerekir. Sonuç olarak, Belediye başkanı ile yetkili sendika temsilcisi arasında imzalanan sosyal denge sözleşmesinde, yetkilendirilen husus dışında ve tavan sınırın geçilmesine sebebiyet veren düzenlemeler yapmak mümkün değildir.”

Karaburun’un üzüm şenliğine büyük ilgi

Türkiye’nin zengin ve saklı gastronomi duraklarından Yarımada’nın yöresel ürünlerinin tanıtımına katkıda bulunan şenlik, binlerce konuk ağırladı. Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, yerel lezzetlerin de tadıldığı, geleneksel üretim atölyelerinin ve yarışmaların yoğun ilgi gördüğü şenlikte emeği geçen herkese teşekkür etti, “Teşekkürün en büyüğü, sabahtan akşama, köylerimizde stantlarımızı ve işletmelerimizi; sonrasında ise sahillerimizi dolduran misafirlerimize…” dedi. Karaburun Belediyesi’nin ilçeye özgü doğal ürünlerini tanıtmak, korumak ve geleceğe bir ekonomik değer olarak taşımak amacıyla düzenlediği şenliklerden, Karaburun Kösedere Üzüm Şenliği, 14. kez büyük bir coşku ve katılımla gerçekleştirildi. Kortejler, atölyeler, söyleşiler, yarışmalar ve konserlerle zengin bir programla misafirlerine keyifli zaman geçirme fırsatı sunan etkinliğin, yerli ve yabancı misafirleri; yöreye özgü sultaniye cinsi başta olmak üzere ve çeşitli cinste üzümlerden tattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Türk Halk Müziği Orkestrası, Grup Sote ve Grup Beyler konser verdi, halk oyunları gösterisi beğeni topladı. Şenliğin konukları, yöresel gıda ürünleri ve el işi üretimlerinin yer aldığı güzel sanatlar stantlarından da alışveriş yaparak, verilen emeği değerli kıldı. AMAÇ KIRSAL KALKINMA VE GELENEKSEL ÜRETİME DESTEK Karaburun Belediye Başkanı Av. İlkay Girgin Erdoğan ev sahipliğinde, Karaburun Kaymakamı Eyüp Kaykaç, Garnizon Komutanı Ali Eker, ilçe protokolünün de katılımıyla saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla resmen açılan şenlik, ailecek birlikte, kaliteli ve eğlenceli zaman geçirme arayışındaki yurttaşların da adresi oldu. Protokol, üzümün geleneksel üretim yöntemleriyle pekmez, şıra ve şaraba dönüşme sürecini gösteren atölyeleri yurttaşlarla birlikte gezdi. Açılış konuşmasını yapan Karaburun Belediye Başkanı Av. İlkay Girgin Erdoğan, Yarımada’da üzüm deyince, yıllar öncesinden geleneksel tarıma dayanan o eski tadı bulma fırsatı sunan Karaburun ve köylerindeki ürünlerin, şenlikle görücüye çıktığını belirterek, “Karaburun Belediyesi olarak, kırsal kalkınmaya katkıda bulunmak amacıyla düzenlediğimiz şenliğimize halkımızın gösterdiği yoğun ilgi nedeniyle teşekkür ediyorum. Burada hem bir üretim geleneği tarihine tanıklık ediyoruz hem de yaptığımız her bir alışveriş üreticimizin bütçesine önemli bir katkı anlamına geliyor” dedi. “DOĞAMIZ DENİZİMİZ, MAVİMİZ YEŞİLİMİZ SİZİ BEKLİYOR…” Yöresel lezzetler ve doğallık arayışındaki yurttaşların, gündelik hayatın yapaylığından uzaklaşmak için Kösedere’deki şenliğin önemli bir adres olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz Karaburun Belediyesi olarak köylerimizde üretimi kooperatiflerimizle teşvik ederek, ilçemiz adını yöresel ürünlerde yeniden marka haline getirmek için çalışıyoruz. Yerelde kalkınma bakışımız, köylerimizde üreterek var olmak; ürünlerimizle hemşerilerimizin ekmeğini büyütmek amacını taşıyor. Yerelliğin izinde samimi bir köy atmosferinde güzel bir hafta sonunu birlikte geçiriyoruz. Burada bizimle olarak, dağından denizine ve doğasına, bu topraklarda yaşayan her bir canlının nesilden nesile var olması için farkındalık yaratma çabamıza katkınızı unutmayacağız. Sadece bugün değil her gün, doğamız deniziniz, mavimiz yeşilimiz, Karaburun’umuzun her güzel köşesi şirin köyü sizleri bekliyor. Önce üzüm sonra deniz, diyerek nice şenlik ve festivallerde bir arada olmayı diliyorum.” EN GÜZEL ÜZÜM VE ÜZÜM GÜZELİ SEÇİLDİ Şenlik kapsamındaki ‘En Güzel Üzüm Yarışması’nda Ömer Şensoy birinci, Ahmet Eren ikinci, torunu Irmak Eren de üçüncü oldu. Ayrıca geleneksel “Üzüm Güzeli” Yarışması’nda da iddialı, birbirinden güzel Karaburunlular, yarıştı. Yarışma sonucunda Salman Köyü’nden Merve Özsoylar, jüri tarafından “Üzüm Güzeli” seçildi. Yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerini Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan verdi. 27 AĞUSTOS’TA HALK DANSLARI FESTİVALİ KARABURUN’DA… Karaburun Belediye Başkanı Erdoğan, 27 Ağustos Pazar günü saat 20.00’de ise, Karaburun Cumhuriyet Meydanı’nda 14. Uluslararası Halk Dansları Festivali’nin on ülkenin halk oyunları gruplarının katılımıyla gerçekleştirileceğini söyledi. Başkan Erdoğan, “Türkiye, Hırvatistan, Almanya, Karadağ, Kıbrıs, Meksika, Portekiz, Porto Riko, Romanya ve Sırbistan’dan ekipler yöresel müzik ve kıyafetleri eşliğinde ulusal halk danslarından örnekleri Karaburun’da sahneleyecek” diyerek, yurttaşları bu festivale davet etti. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmirliler dikkat! Bu şenlik kaçmaz

Önce üzüme, sonra denize… Adres Kösedere!

Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, 14. Karaburun Kösedere Üzüm Şenliği’nden karelerini paylaştı. Üzümden pekmeze, pestilden şıraya, yöresel damak lezzetlerinden el işi ürünlere kadar birçok emeğin sergilendiği şenlikte renkli manzaraların yaşandığı gözlemleniyor. HAYATIN YAPAYLIĞINDAN KAÇIŞ ARAYANLARA… Sosyal medya hesabından şenliğe dair anlarını paylaşan Başkan Girgin, duygularını şöyle aktardı: “Önce üzüme, sonra denize! Üzümün her haliyle ‘konuştuğu’ 14. Karaburun Kösedere Üzüm Şenliği’ndeyiz. Sn. Kaymakamımız Eyüp Kaykaç ve protokolümüzün katıldığı şenliğimizde, üzümden pekmeze, pestilden şıraya, yöresel damak lezzetlerinden el işi ürünlere… Ve hediyeliklere bereketli stantlarla, atölyelerle renkli hafta sonu halkımızı bekliyor. Müzik, dans-halkoyunlarından yarışmalara ‘organik’ şenliğimizde, gündelik hayatın yapaylığından kaçış arayanlara adres: Kösedere! Pazarda stantlar açık…” BU HABER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Karaburun’un saklı cenneti: Manal Koyu

Karaburun'da eğitim ve kültür merkezi açıldı

Karaburun Belediyesi bir süredir atıl duran alanı Gençlik Eğitim ve Kültür Merkezi ile İpar Buğra Gençlik Parkı'na dönüştürdü. İlçede çekim merkezi haline gelen merkez ve parkın açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katıldı. Başkan Soyer, merkezi inceledi, kadife tohumu çiçeğini çocuklarla birlikte ekti. Törende konuşan Başkan Soyer, geçen 6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 kenti etkileyen depremlere değindi. Soyer, “Bugünlerde nereye gitsek, ne yapsak hep bir şey içimizde yarım kalıyor. Doyasıya sevinemiyoruz, gülemiyoruz. Hepimiz aynı duyguları paylaşıyoruz. 13,5 milyon insanın yaşadığı 11 kentimizdeki büyük felaket, hiç birimizin hayatının eskisi gibi olmayacağını gösteriyor” dedi. İNSANIN UMUDA IHTIYACI VAR Yaşanan acıların unutulmayacağını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Ne yaparsak yapalım bundan sonra bir yanımız eksik. On binlerce insanımız öldü. On binlerce insan dışarda. Onların yaşadığı acıları düşünüyoruz. Onlarla yaşamaya devam ediyoruz. Hepimizin çok ciddi üzüntüleri var. Ama bir yandan da hayat devam ediyor ve insanın umuda ihtiyacı var. Bu mekan içimizdeki o umudu yeşerten adım olmuş. Başta belediye başkanımız olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu. BILIM OLURSA BU KADAR BÜYÜK FELAKET YAŞAMAYIZ Birçok kentin fay hatları üzerinde olduğunu da anımsatan Tunç Soyer, şunları söyledi: “ Depremlerle yaşamaya devam edeceğiz. Ama depremde ölmek kader değil. Ölmek de kader, fay hatları da kader ama depremde ölmemek mümkün. Akılla, bilimle, vicdanla kentleri, binaları inşa ederseniz, ölmeyebilirsiniz. O nedenle gençlere yapacağımız her yatırım, gençlerimizin bilgi ile donanması için, bilimle buluşması için atacağımız her adım çok kıymetli. Eğer onlar bilimle buluşup, bilgi ile donatılırsa, benzer felaketlerde bu kadar büyük acılar yaşamayız. Bu memleketin geleceği de hepimizin el ele kardeşçe, sağlıklı, huzurla yaşaması mümkün. Bunu başarmanın tek yolu da akla, bilime, vicdana kapı açmak. GENÇLERE ÜCRETSIZ HIZMET VERECEK Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan da ilçeye gençlerin kaliteli zaman geçirip, sosyalleşebilecekleri ve kendilerini geliştirebilecek etkinliklere doğrudan ulaşabilecekleri bir alan kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. İlkay Girgin Erdoğan, “2005 yılında iki odalı, gönüllülük temelli bir sosyal proje olarak başlayan, kısa sürede atıl bir otopark alanına ve bakıma muhtaç bir yapıya dönüşen bu alanı, belediye olarak ele almaya, Karaburun'a kazandırmaya karar verdik. 4 derslik, bir eğitim sınıfı, bir oyun alanından oluşan kapalı merkez ve amfi tiyatro, çocukların yaşayarak öğrenecekleri tarım alanı ile park alanından oluşan bir kompleks kazandırdık. Gençler ücretsiz, sınırsız interneti, sinema, satranç, masal, İngilizce ve halk oyunları atölyelerini keyifle kullanabilecek” dedi. ÖĞRETMENLER GÖNÜLLÜ EĞITIM VERIYOR Gençlik Eğitim ve Kültür Merkezi’nin kütüphanesi ile birlikte tam anlamıyla sosyalleşme ve çekim merkezi olacağını ifade eden Erdoğan, “Gençlerimizin sınav gibi zorlu ve stresli süreçlerin yükünü taşıdıklarını bildiğimiz için merkezimizde çocuklarımızın ve gençlerimizin eğlenebileceği alanlar da planladık. Masa tenisi, akıl ve zekâoyunları merkezde yerini aldı. Buraya günlük 70 öğrenci geliyor. Öğretmenler gönüllü olarak eğitim veriyor” diye konuştu. Merkezin devamında yer alan park ise ekoloji hareketinin simge ismi olarak tanınan, 2017’de hayatını kaybeden Karaburun Kent Konseyi eski başkanı İpar Buğra'nın adını taşıyor. HABER MERKEZİ

Kokuyu duyan Karaburun’a akın etti

İzmir Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle nergis üretim sektörünün büyük ivme kazandığı Karaburun'da şimdi de festival rüzgarı esiyor. 21-23 Ocak tarihlerinde 5. kez düzenlenen Karaburun Nergis Festivali’ne yurt dışı ve şehir dışından binlerce kişi akın etti. İlçe merkezine girişte uzun araç konvoyları oluştu. Nergis Festivali’yle üreticilerin de yüzü güldü. Hem nergis hem de yerel el ürünleri alışverişi yapan ziyaretçiler, Karaburun’a özgü lezzetleri de tatma fırsatı buldu. "İzmir'den kaldıraç olmaya çalışıyoruz" Üretime dayalı festivallerin kente büyük bir ekonomi sağladığını vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Karaburun Nergis Festivali bu sene hiç yaşamadığı kadar yoğun bir tempo yaşıyor. Adeta insanlar akın akın Karaburun’a geliyor. İzmir yüzünü yerelde kalkınmaya döndürdü, emeklerinin karşılığını topluyor. Bugün Nergis Festivali’ni görmeye yurt dışından vatandaşlar geliyor, turlar düzenleniyor. Tüm hemşerilerimizle birlikte üretiyoruz, birbirimizi destekliyoruz. Ülkemizin kalkınmasına İzmir'den kaldıraç olmaya çalışıyoruz” dedi. İlk günde 100 bini aşan ziyaretçi Festivalin ilk günü olmasına rağmen 100 bin ziyaretçiyi geçtiklerini ifade eden Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan ise, “Bugün Karaburun’da Türkiye’nin her yerinden misafirleri ağırlıyoruz. Ünümüz sadece ülkemizle sınırlı kalmadı, yurt dışından da yoğun katılım var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkamız Tunç Soyer’in destekleriyle nergis hak ettiği değeri bulacak. Karaburun hak ettiği değeri bulacak” diye konuştu. Festivale şehir dışından yoğun ilgi Denizli’den İzmir’e sadece Nergis Festivali için geldiklerini dile getiren Işık Bakan, “Annem ve teyzem ile sadece bugün için İzmir’e geldik. İnanamadık, herkes buraya akın etmiş. Çok güzel bir gün geçiriyoruz. İyi ki bu festivale gelmişiz” ifadelerini kullandı. İzmirli bir arkadaşından Nergis Festivali düzenleneceğini duyduğunu belirten Melek Dursun, “İstanbul’dan geliyorum. Beklemediğim bir yoğunluk var ama burası çok güzel. Karaburun’u da tanıtan bir etkinlik aynı zamanda. Ülkemizin her köşesi değerli ama bu festival çok güzel oldu. İki gün kalıp, kenti de gezeceğiz” sözlerine yer verirken, Ankara’dan sadece festival için geldiklerini ifade eden Duygu Üçer de, “Her sene festivale katılıyorum. Her sene güzeldi ancak bu sene bir başka güzel. Katılım çok fazla. Adım atacak yer yok” dedi. Üreticinin yüzünü güldüren kalabalık 30 yıldan beri nergis üreticisi olduğunu dile getiren Hasan Öksüzer, "Çok memnunuz. Üreticiler olarak yüzümüz bugün güldü. Ben şimdiden çiçeklerimin yarısını sattım" derken, Gizem Gökçeler isimli üretici de, “Baba mesleğini devam ettiriyoruz. Festivale bu sene Türkiye’nin her tarafından insanlar geldi. Hatta yabancı müşterilerimiz bile oldu. Çok kalabalık. Başkanımız Tunç Soyer’e teşekkür ediyoruz” diye konuştu. İHA

Başkan Sencer’den RES çıkışı

BURAK AKDEMİR İzmir’in Karaburun ilçesindeki Yaylaköy’de RES kapasite artırımı için yapılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı, Karaburun Belediyesi öncülüğünde düzenlenen ve İzmir’in dört bir yanından katılan siyasi parti temsilcilikleri ve STK’ların eylemi ile yapılamadı. Yarımada bölgesinde RES’e karşı mücadele veren isimlerden biri de Zafer Partisi Urla İlçe Başkanı Anıl Sencer. Konuyu Sultan Gümüş Kaya İle Birinci Sayfa programında bir kez daha gündeme getiren Sencer, RES’e karşı olmadıklarını, ancak doğru bir şekilde yaşama dahil edilemeyen RES’lerin hem vatandaşı ve diğer canlıları, hem de doğayı tehdit edeceğini vurguladı: “RES’e karşı olmak, hainliktir aslında. RES’e karşı olunamaz. RES temiz enerjidir. Bunu kabul ediyorum ancak zararları da muhakkak vardır.” YANLIŞLIK BÜTÜN YARIM ADAYI ETKİLİYOR “Karaburun’da şu anda 87 adet rüzgar enerji santrali var. 87 adet olması bölge için fazla iken; ilave 50 adet daha santralin inşa edilmesi amaçlanıyor” diyen Başkan Sencer, “Rüzgar enerji santralleri aslında efektif kullanıldığında yararlı santrallerdir ancak bizim yarım adamızda doğayı olumsuz etkiliyor. Rüzgar santrallerinin olduğu yerlerde arılar o bölgeyi terk ediyor. Arıların terk ettiği bölge de değişmeye başlıyor, bitki örtüsü değişmeye çalışıyor. Oradaki hayvanlar orayı terk etmeye başlıyor. Ekolojik denge zamanla o bölgede değişmeye başlıyor. Bu süreç aniden yaşanmıyor, bir süreç içerisinde yaşanıyor. Bu yatırımlar da uzun vadeli yatırımlar olduğu için süreç içerisinde etkilerini net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Buradaki yanlışlık da bütün yarım adayı etkiliyor” ifadelerini kullandı. Sencer, sözlerine şöyle devam etti: “RES’e karşı olmak, hainliktir aslında. RES’e karşı olunamaz. RES temiz enerjidir. Bunu kabul ediyorum ancak zararları da muhakkak vardır! Buradan izleyicilerimize sesleniyorum, lütfen kayıtsız kalmayın… Hepimizin çok üzüldüğü Marmaris yangınları oldu. Dün Marmaris’e, bugün Karaburun’a, yarın Foça’ya kayıtsız kalmayacağım. Biz bu doğada, dünyada yaşıyoruz ve ona sahip çıkmak zorundayız. Biz bakarsak o da bize bakar. Doğa, evimiz konusunda duyarlı olalım.”

Bunlara bir yerde dur demek gerek

YUSUF ÇAĞIRTEKİN İzmir’in Karaburun ilçesindeki Yaylaköy’de RES kapasite artırımı için yapılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı, Karaburun Belediyesi öncülüğünde düzenlenen ve İzmir’in dört bir yanından katılan siyasi parti temsilcilikleri ve STK’ların eylemi ile yapılamadı. Konuyu gazetemize değerlendiren Zafer Partisi Urla İlçe Başkanı Anıl Sencer, mevcutta 87 adet olan Rüzgar Enerji Santrallerine (RES) 50 adet daha yeni santralin eklenmek istediğini, bunun da ilçedeki ekolojik dengeyi tehdit ettiğini bildirdi. RES’lerin efektif kullanılması halinde yararlı olduklarını fakat ülkemizde durumun farklı olduğunu ifade eden Sencer, “Elektrik ihtiyacımızı temiz enerjiden sağlamak önemli ama bunun dünyadaki örneklerini gözden geçirmemiz gerekir. Bu tür tesisler genelde deniz üstünde kuruluyor. Bahsettiğimiz sorunlar bu koşulda pek de yaşanmıyor” ifadelerini kullandı. DOĞAYI OLUMSUZ ETKİLİYOR Eylemi değerlendiren Sencer, “Karaburun Belediyesinin öncülüğünü yapmış olduğu, bizlerin de çeşitli STK’ler ve siyasi partilerin davet edildiği bir organizasyondu. Biz de bu sebeple iştirak ettik. Konuda şöyle önemli bir detay var. Karaburun’da şu anda 87 adet rüzgar enerji santrali var. 87 adet olması bölge için fazla iken; ilave 50 adet daha santralin inşa edilmesi amaçlanıyor” dedi. Sencer, “Rüzgar enerji santralleri aslında efektif kullanıldığında yararlı santrallerdir ancak bizim yarım adamızda doğayı olumsuz etkiliyor. Rüzgar santrallerinin olduğu yerlerde arılar o bölgeyi terk ediyor. Arıların terk ettiği bölge de değişmeye başlıyor, bitki örtüsü değişmeye çalışıyor. Oradaki hayvanlar orayı terk etmeye başlıyor. Ekolojik denge zamanla o bölgede değişmeye başlıyor. Bu süreç aniden yaşanmıyor, bir süreç içerisinde yaşanıyor. Bu yatırımlar da uzun vadeli yatırımlar olduğu için süreç içerisinde etkilerini net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Buradaki yanlışlık da bütün yarım adayı etkiliyor. Urla’yı etkiliyor, Çeşme’yi etkiliyor, Güzelbahçe’yi etkiliyor. Dolayısıyla bunlara bir yerde dur demek gerekiyor. Elektrik ihtiyacımızı temiz enerjiden sağlamak önemli ama bunun dünyadaki örneklerini gözden geçirmemiz gerekir. Bu tür tesisler genelde deniz üstünde kuruluyor. Bahsettiğimiz sorunlar bu koşulda pek de yaşanmıyor” dedi. FOÇA’DAN DA DAVET ALDIK Sencer, “Çevresel Etki Değerlendirmede çevreye etki konusu tamamen esas alınarak değerlendirme oluşturulur. Halkın tepkisine bakmaz ancak bizim ülkemizde durum biraz farklı. Bizler o yüzden orada toplanıp bir tutanak tutulmasını sağladık. ‘Bu tutanakta halkın yoğun tepkisi ve eleştirilerinden dolayı toplantı düzenlenememiştir’ yazısını eklemiş olduk. Biz halk baskını oluşturmak için orada buluştuk ve bunu başardık. Sonucun ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Bu konu siyaset üstü bir konu. Karaburun Belediye Başkanı ayrı bir siyasi partiden biz ayrı bir siyasi partideniz. Keza orada bambaşka siyasi görüşlerde insanlar vardı. Biz 20 yıldır ülkeyi yöneten düzenden her anlamda çok şikayetçiyiz. Karaburun’da sahada olmamızın sebeplerinden bir tanesi de buydu. Evet RES güzel bir şey ama onu da doğru yapamıyorlar. İşlerine nasıl geliyorsa öyle yapıyorlar. Foça’da da taş ocağı sorunu var. Bütün Foçalılar halk olarak bu duruma karşı çıkmak istiyorlar. Bizim Karaburun’da katıldığımız eylemden sonra Foça’dan da davet aldık. Fraklı siyasi partilerden yöneticiler, başkanlar, halktan insanlar bize de destek olur musunuz diye sordu. Kendi il yönetime haber verip, onlarla birlikte orada olmak istiyorum. Ancak artık birçok alanda talana dur demek zorundayız” diye konuştu.