#Kaygı bozukluğu

Kaygı bozukluğu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kaygı bozukluğu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çocuğu okula başlayacak velilere kaygı bozukluğuna karşı öneriler Haber

Çocuğu okula başlayacak velilere kaygı bozukluğuna karşı öneriler

Okulların açılmasına çok kısa bir süre kaldı. Çocuk Gelişim Uzmanı ve Aile Danışmanı Ömür Çiftçi, okula başlayacak çocuklarda meydana gelebilecek davranış bozukluklarına dikkat çekti. Velilere konu ile ilgili tavsiyelerde bulundu. Çiftçi, “Okul öncesi ve sonrasında çocuklarımız hem heyecanlı, hem de kaygılı olabilirler. Heyecanlarını ve kaygılarını yönetmek büyük bir öneme sahip” diye konuştu. “Çocuklara okulda ne yapıldığını anlatmalıyız” Bu dönemde okullarda oryantasyon süreçlerinin de başladığına vurgu yapan Çiftçi, “Okullarda yaklaşık bir hafta alıştırma dönemi oluyor. Bu süreç içerisinde okula çocuklarımızla birlikte gitmeli ve çocuğa okulun ne olduğunu, okulda ne yapıldığını anlatmalıyız. Okul süreci içerisinde belli kırtasiye alışverişleri de yapılıyor. Velilerimize önerim; çocuklarımızın kırtasiye ve kıyafet alışverişlerini birlikte yapmalarıdır.” şeklinde konuştu. Rutinlerini birlikte yapmalısınız Çiftçi, “Çocukların bu süre içerisinde uyuma saatinden kalkma saatine kadar belli bir düzenleri olmuyordu. Okul dönemi itibariyle belli rutinler de yeniden hayatlarına giriyor. Bir haftalık süre içerisinde bunu düzene sokmalıyız. Kahvaltı rutinlerini birlikte yapmalısınız. Kitap okuma alışkanlıklarını yeniden hatırlatabiliriz” dedi. Çocuğunuzla güven bağları kurun Çiftçi, “Çocuklarımıza okulun güvenli bir ortam olduğunu, duygusal olarak bir takım sıkıntılar yaşayabileceklerini ancak, okulun da bir ev ortamı olduğunu onlara hatırlamalıyız. Çocuklarımıza ‘Seni okuldan ben alacağım, evde de ben olacağım' ifadesini kullanıp ona o güveni aşılamalıyız. Burada çok kararlı bir sürece girmeliyiz. Çocuklarımız ailelerinden ayrılıyor, özellikle annesinden ayrılıyor ve okula başlıyor. Burada ‘Hayır okula gideceksin, başlamak zorundasın' gibi ifadeler kullanmak ya da arkamızı dönmek de yanlıştır. Güvenli bağlar kurmalı ve adımlarımızı kararlı olarak atmalıyız. Çocuğumuza da bunun mesajınısağlıklı bir şeklinde vermeliyiz” dedi.

Aksiyete nedir? Kaygı bozukluğu nedir? Nasıl geçer? Haber

Aksiyete nedir? Kaygı bozukluğu nedir? Nasıl geçer?

Kaygı aşırı olduğunda iş ve sosyal yaşamı zorlaştırabiliyor. Yoğun, aşırı veya kalıcı endişe halini kontrol etmekte zorlanma, kişinin yakınları tarafından kaygıların anlamsız ve gereğinden fazla olarak görülmesi, her şeyin önce olumsuz tarafını görme gibi belirtileri bulunan yaygın anksiyete bozukluğu duyguları, düşünceleri ve fiziksel durumu etkiliyor. KAYGI BOZUKLUĞU TEDAVİSİ Anksiyete büyük ölçüde davranışsal terapi, psikoterapi ve çeşitli ilaçlar yoluyla tedavi edilmektedir. Tedavide bu üç yöntem sıklıkla bir arada kullanılmaktadır. Ancak daha hafif vakalarda psikoterapi ve davranışsal terapi yeterli olabilir. KAYGI BOZUKLUĞU KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR Kadınlarda ve yoğun stres altında olanlarda kaygı bozukluğunun daha sık izlendiği görülürken, ilaç ve psikoterapinin yanı sıra düzenli spor kaygı belirtilerinin azalmasına yardımcı oluyor. Tedavi edilmeyen ve süreğenleşebilen kaygı bozuklukları kişinin hayatında şu sorunların yaşanmasına sebep olabilir: - Kaygı bozuklukları, kişinin gündelik hayat, iş ve sosyal yaşamında zorlukların artmasına neden olur. - Kaygı bozukluğu depresyon gibi duygudurum bozukluklarını kolaylaştırabilir. - Kaygı bozukluğu yaşayan kişilerde gerginlik nedeniyle kas ağrıları, vücut ağrıları, çabuk yorulma gibi belirtiler görülür. -Kaygı belirtileri nedeniyle odaklanma ve dikkati sürdürmede zorluk yaşanabilir ve kişinin iş performansını olumsuz yönde etkileyebilir. -Kaygı bozukluklarında hemen her şeyin olumsuzunu düşünme, işlerin hep kötü sonuçlanacağını düşünme, sürekli kötü şeyler olacağına dair tetikte olma hali, başarısızlık hissine, daha kırılgan ve umutsuz olmaya neden olabilir. -Sosyal yaşamda ortaya çıkan kaygı belirtileri kişilerin arkadaşlık kuramamalarına, sosyal ortama aktif katılamamalarına, çekingenlik ve kaçınmalara sebep olabilir. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.