[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#kemeraltı

kemeraltı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kemeraltı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kemeraltı Çarşısı başıboş bırakıldı Haber

Kemeraltı Çarşısı başıboş bırakıldı

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- İzmir, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve kültürel çeşitliliği ile turizm sektörünün cazibe merkezlerinden biri. İzmir Efes Antik Kenti, Şirince, Çeşme, Alaçatı ve Tarihi Kemeraltı Çarşısı gibi mekanlarıyla inanç turizminden sağlık turizmine, deniz turizminden kongre turizmine kadar birçok turizm çeşidine hitap ediyor. Fakat turizm temsilcileri İzmir’in turizm potansiyelini tam olarak kullanamadığından dert yanıyor. Geçtiğimiz günlerde katıldığı bir programda içinde bulunduğu sorunları halletmeden İzmir’in turizm başkenti olamayacağını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Alsancak Limanına kruvaziyer gemileriyle gelen turistleri gözlemledi. O turistlerin gemilerine dönerken çantaları boştu. Muhtemelen yiyip içtikleri de çok değildir. Bir taraftan gemiler gelsin istiyoruz ama diğer taraftan bununla ilgili üzerimize düşeni yapmıyoruz. Turistlerin niteliksiz alışveriş yapmasını bekliyoruz” diye konuştu. Turistin İzmir’e gelmediğini, geldiğinde mutlu olmadığını veya İzmir bileşenlerinin buna katkı koyamadığını belirttiklerini çok uzun zamandır söylediklerini belirten Tarihi Kemeraltı Derneği Başkanı Semih Girgin, “En büyük sorunumuz denetim ve eğitimin eksikliğidir. Tarihi çarşı başıboş bırakılırsa, kuralsızlık hakim olur. Kruvaziyer gemilerinden inen turistlerden sadece belli bir esnaf grubu para kazanıyor. Şehir ticari alansa, nitelikli turist için nitelikli hizmet sunmak şart. Turistin ilgisini çekecek ürünleri netleştirip esnafı ona göre yönlendirmeliyiz ki Başkan Tugay’ın bahsettiği turistler gemilere eli boş dönmesin” açıklamalarında bulundu. TURİSTİN BEKLENTİLERİNİ BİLMİYORUZ Dernek olarak çok uzun zamandan beridir turistin İzmir’e gelmediğini, geldiğinde mutlu olmadığını veya İzmir bileşenlerinin buna katkı koyamadığını belirttiklerini söyleyen Girgin, “İzmir’e gelen turist İzmir’i keşfetmek, gezmek, eğlenmek ister. Bunu nasıl tutacağımız, nasıl eğlendireceğimiz, çarşıya pazara gittiği zaman ne aradığını ne istediğini bilmemiz lazım ki istediği hizmet sunabilelim. Turist geldi başı boş mu gezsin? Gelen turistleri yönlendirmek mi gerekiyor? Beklentilerinin ne olduğunu biliyor muyuz? Mutsuz olduğunda geri dönüşlerine cevap veriyor muyuz? Esnafımız ahi kültürümüz dediğimiz şartlarda yerli ve yabancı turiste davranıyor mu? Bütün ürünlerinde döviz kurları da dahil olmak üzere etiket var mı? Turisti karşılayacak yeterli yabancı dili mevcut mu gibi birçok sorunumuz var. Bunların organizasyonun yapacak olan güç İzmir’in bileşenleridir. Tek taraflı bir kuruma bunu yükleyemezsiniz. Bu şehir bilinciyle alakalı olan bir şeydir. Nitelikli turist gelsin, ülke ekonomisine katkı sağlasın isteriz ama burada bunu denetleyecek mekanizmalarımız bile hazır değil. Biz maalesef ülke olarak turistler için imitasyon merkezi haline getirtildik. Bu sadece Kemeraltı’nın sorunu değil tüm ülkenin sorunu” diye konuştu.   MEYDANI BOŞ BULAN KENDİ SİSTEMİNİ KURDU Tarihi Kemerlatı Çarşısı’nın denetimsizlik sebebiyle tekelcilerin kontrolüne düştüğünü, bunun sonucunda ise tüm çarşı esnafının değil sadece belli bir kısmının turistten kazanç sağladığını vurgulayan Girgin, “Bizim en büyük sorunumuz denetlemenin ve eğitimin eksik olmasıdır. Kötü niyetli esnaf ortamı boş bulunca kendi hakimiyetini kuruyor. Bu kadar tarihi bir çarşıyı başıboş bırakırsanız, kuralsızlık olursa adamda kendi kuralını koyar. Biz dernek olarak kuralları koyun, denetleyin, bozanlara yaptırım uygulayın diye söylüyoruz. Bu durumdan hem İzmir turizmi hem de vicdanıyla iş yapan esnafımız etkileniyor. Kemeraltı’nda 2 tane esnaf turistten ekstra haksız kazanç elde etmesin. Bunlar denetlensin. Kruvaziyer gemilerinden inen turistten Kemeraltı esnafının belli bir kısmı sadece para kazanıyor. Maalesef bazı taksicilerimiz Kemeraltı’nda ki imitasyon satan arkadaşlarımızı bildikleri için turisti oralara yönlendiriyor. Burada kendi sistemini kuran kazanıyor. İzmir turizminde sistem kişide değil şehrin kendi sisteminin olması lazım. Biz daha ne şehri olduğumuza karar veremedik. İzmir için herkesin kendine göre bir planlaması var ama bütün kurumların birlikte oluşturduğu tek bir plan yok. Burası ticari bir alansa, bu şehir para kazanacaksa nitelik bizim için olmazsa olmaz. Turiste nitelikli hizmet vereceksek İzmir bileşenlerinin en ince ayrıntısına kadar bunları düşünmesi gerekiyor. Turistin ilgisini cezbedecek götürebileceği ürünleri netleştirip ona göre esnafı yönlendirmemiz lazım. O zaman sayın Başkan Tugay’ın bahsettiği turistler gemilere eli boş dönmez” açıklamalarında bulundu. KARŞILIKLI KAZANÇ YOKSA SORUN VARDIR İzmir bileşenlerinin ortak akılla yapacağı tanıtımlar ve reklamlar ile Kemeraltı’nı kruvaziyer turizmi başta olmak üzere diğer turizm çeşitlerinin gözbebeği haline gelebileceğini aktaran Girgin, “Dernek olarak yapabileceklerimiz belli, yetkimiz ise hiç yok. İyi ilişkilerimizi kullanarak ve Turizmci Mine Güneş Kaya'nın Kruvaziyer turizmindeki 20 yılı aşkın deneyimi ve uluslararası bağlantıları ile gemi acentalarıı ile beraber yol almaya çalışıyoruz. En son kruvaziyer turizmiyle gelen acentelerin en üst yetkililerine ulaştık. Onları Kemeraltı’nda gezdirdik. Turistler ne istiyor diye sorduk. Kemeraltı’nı hiç gündeme almıyorlardı çünkü Kemerlatı’nda acentelerin kolayına gelen bir destinasyon yok. Görüşmelerimizin sonrasında bayramda kalabalık bir nüfusu Kemeraltı’na getirebildik. Geçtiğimiz günlerde bir gemi daha gelecek. Yine 400- 500 kişilik bir grubu Kemeraltı’na getireceğiz. Başlangıç olarak bizim için iyi. Her grubun başına rehber koyduracağız. Bunlar çok maliyetli veya zor işler değil. Sadece bir broşürle nerede ne göreceğini, taksiye nasıl gideceğini, İzmir’in güzelliklerinden nasıl faydalanacağını turiste gösterebiliriz. Ortak akılla çalışıp yapacağımız reklamlarla ve tanıtımlarla Kemeraltı’nı kruvaziyer turizminin gözbebeği haline getirebiliriz. Fakat İzmir turizmle ilgili bu sorunu yıllardan beri bu halledememiş. Belediye bu konuda bir yere kadar sorumludur. Benim esnafımın bu konuda bilgilendirilmesi odalara bağlı değil mi? Gelen turistlerin beklentilerini karşılayalım ki o bize bin kişi getirsin. Çünkü turizm karşılıklı kazanmaktır. Karşılıklı bir kazanç yoksa sadece bir taraf kazanıyorsa burada bir sıkıntı vardır” dedi.

Hiç bu kadar gündem olmamıştı: Çalıştaya geri sayım! Haber

Hiç bu kadar gündem olmamıştı: Çalıştaya geri sayım!

Temeli 1600’lü yıllara dayanan dünyanın en büyük açık hava çarşısı olma özelliği taşıyan ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Tarihi İzmir Kemeraltı Çarşısı’nı yeniden ayağa kaldırma çalışmaları devam ediyor. Tarihi yapıların yeniden restore edilmesi ve esnaf dükkanlarına ilişkin yapılan düzenlemelerin ardından yeni bir çalıştay için hazırlıklar tamamlandı. 7-8-9 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan ''Tarihi Kemeraltı Bölgesi Farkındalık Çalıştayı Ve Etkinlikleri'' öncesinde düzenlenen basın açıklamasıyla çalıştaya ilişkin bilgi verildi. Yapılan toplantıda çalıştayın amacının Kemeraltı’nın 24 saat yaşayan ve gelecek nesillere aktarılacak bir tarih merkezi haline getirilmesi olduğu belirtildi. GİRGİN: KENARDA KALMIŞ VE SESSİZLEŞTİRİLMİŞ BİR ALANDI Toplantıda konuşan Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, çalışmanın Kemeraltı’nın hak ettiği değerini geri kazanmasında önemli bir adım olduğunu altını çizerek “Kemeraltı hiç bu kadar gündemde olmamıştı. Ama son dönemlerdeki kamu-özel işbirlikleriyle birçok teşebbüs Kemeraltı’nda. Ben Kemeraltı’na değer kattıkları için çalışma yapan herkese çok teşekkür ediyorum. Bir tane Kemeraltı var. Kemerlatı dünyanın en büyük alanlarından biri. Biraz kenarda kalmış ve sessizleştirilmiş bir alandı. Yeni yönetimdeki bakış açısıyla inanılmaz derecede altyapı ve üstyapı çalışmaları var. Biz de dernek olarak üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. STK ruhu siyaset üstü kalmanızdan geçiyor. Sizin Kemerlatı’nı gündemde tutmanız çok önemli. Kemeraltı’na dokunulması çok önemliydi. Bu çalışma grubu da bunu başardı. Örnek olacak 3 günlük çalıştay bizim ve bu çalışmaya değer katanlar için çok değerli” diye konuştu. KARAÇOĞLU: UNESCO YOLUNDA AYDINLATICI OLACAK Şehir Plancıları odası Eski Başkanı Tuncay Karaçoğlu, çalıştaya ilişkin ayrıntılı bilgi vererek “Tarihi Kemeraltı Bölgesi Farkındalık Çalıştayı Ve Etkinlikleri” yarın Bıçakçı Han’da başlatacağız. Düzenleme ekibi olarak sürdürdüğümüz, doğal ve kültürel yaşamımızın öncülüğünde ve İzBB’nin destekleriyle gerçekleştireceğiz. Bu süreçte, haziran ayından bu yana çalışma ekibimizin yaptığı çalışmalarla yol aldık. Tarihi Kemeraltı Bölgemizin korunarak yaşatılması ve gelecek kuşaklara iletilmesi amacıyla, Kemeraltı’nın değerleriyle 2. si gerçekleşecek olan çalıştayımızda hiçbir devlet fonundan ve özel şahıslardan destek alınmadı. Esnafımızla birlikte örgütleşebilen bir etkinlik hedefliyoruz. Çalıştayımızda çeşitli meslek odaları ve örgütlenmelerin de konuşmaları olacak. Kadifekale’den Konak İskelesi’ne kadar olan Kemeraltı’nın 2020 yılında yapılan çalıştaydan bu yana UNESCO yolunda da aydınlatıcı rol oynayacağını düşünüyoruz” dedi. OKTAY: ÇALIŞTAYDAKİ AMACIMIZ… Çalıştaydaki etkinlikler hakkında bilgi veren Çalıştay Düzenleme Ekibi Sözcüsü Osman Gazi Oktay, “Biz Kemeraltı’nı korumayı dert edinenlerle birlikte çalışmaya başladık. Ayrıca bir kitapçık da hazırlanacak. Bu, daha büyük bir etkinlik. 2020’de salgın döneminde halkla iç içe olma konusunda sorun vardı ama biz çalıştayımızı çevrimiçi gerçekleştirdik. Çünkü bu sürenin boş geçmemesi gerekiyordu. İzBB başkanımıza bu çalışmayı açtığımızda ‘gövdemizle birlikte bu çalışmanın içindeyiz’ dedi ve bu sözünü de yerine getirdi. Yarın ilk etkinliğimiz Bıçakçı Han’da olacak. Kemeraltı Ruhu’nun eşliğinde Basmane olacak. Çalıştayımızdaki amacımız, Kemeraltı’nın korunması ve 24 saat hem İzmir’e hem de insanlığa hizmet etmesi, ayrıca gelecek nesillere aktarılması” ifadelerini kullandı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Kemeraltı, tarihi ve geleceğiyle parlamaya devam ediyor

Kemeraltı, tarihi ve geleceğiyle parlamaya devam ediyor Haber

Kemeraltı, tarihi ve geleceğiyle parlamaya devam ediyor

TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, Tarihi Kemeraltı Bölgesi’nin tarihini, geleceğini ve vizyonunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ ve Nobel Expo Fuarcılık iş birliğiyle ile düzenlenen Rescon Expo – 2’nci Emlak, İnşaat ve Kentsel Dönüşüm Fuarı'nda paylaştı. Sergenç İneler, bölgenin tarihini ve geleceğini kucaklayan bir projenin parçası olarak önümüzdeki Ocak ayında hayata geçirilecek olan Metamuseum’un duyurusunu da fuarda yaptı. Sergenç İneler, Kemeraltı’nın, İzmir’in en önemli değerlerinden biri olduğunu vurgulayarak, bu bölgenin son yıllarda büyük yatırımların odağı haline geldiğine dikkat çekti. İneler, Kemeraltı’nın, milattan önce 400 yılında Symrna Agorası’nda kurulduğunu, Akdeniz'in en önemli liman kentlerinden biri haline gelen bu bölgenin, tarih boyunca birçok olaya tanıklık ettiğini hatırlattı. İneler, “Ancak zaman içinde yaşanan olaylar, özellikle 1922 İzmir yangını ve ekonomik sıkıntılar, göçler, Kemeraltı, Kadifekale ve Basmane bölgelerinin zaman zaman önemini yitirmesine neden oldu” dedi. İneler, tarihi merkezin canlandırılması ve yeniden parlatılması için TARKEM’in büyük bir vizyon ortaya koyduğunu belirterek, “Alsancak Limanı’nın yakın gelecekte bir cruise limanına dönüşmesi, Kemeraltı’nın çekiciliğini artıracak önemli bir gelişme. Ayrıca, Ankara -İstanbul yüksek hızlı tren projesinin İzmir’deki son durağının Basmane olması, bölgenin geleceği için büyük bir potansiyel taşımakta. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu bölgeye yaptığı altyapı çalışmaları da Kemeraltı’nın daha modern ve çekici bir hale gelmesine katkı sağlayacaktır. Yapılan tüm bu çalışmalar, bölgenin su baskınlarından korunmasını, gece hayatının canlanmasını, sokak lezzetlerinin ön plana çıkmasını ve kültürel yemeklerin tarihle iç içe sunulduğu ve büyük projelerin hayata geçirilmesi ile geçmişten günümüze kadar gelen binaların restore edilip turizme ve hayata katkı sunması konusunda bir atmosferin oluşturulmasını hedefliyor” diye konuştu. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne Giriş Başvurusu TARKEM Genel Müdürü İneler, ayrıca, Kemeraltı’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girişi için yürütülen çalışmalardan da bahsetti. Sergenç İneler, “Yaklaşık 4 yıl önce başvuruldu ve önümüzdeki 2 yıl içinde başvuru kabul edilirse Kemeraltı, Kadifekale ve Basmane bölgesi, İzmir’in tarihi merkezi olarak uluslararası bir tanınırlık kazanacak. Kemeraltı’nın geleceği ve uluslararası tanınırlığı artacak. Biz bunun için Kemeraltı’nın geleceğine dair büyük bir vizyonla çalışıyoruz ve bölgenin tarihi, kültürel mirasını korurken uluslararası tanınırlığını artırmayı ve İzmir'i dünya çapında bir destinasyon haline getirmeyi de amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. TARKEM ve İzmir Tarihi Kemeraltı Gayrimenkul Yatırım Fonu TARKEM’in bu tarihi bölgenin restore edilmesi ve geliştirilmesi için büyük bir rol üstlendiğini ifade eden Sergenç İneler, “TARKEM olarak, 2 bin 500 yıllık değerin geleceğine ortak olun diyerek İzmir Tarihi Kemeraltı Gayrimenkul Yatırım Fonu’nu kurduk ve yatırımcılara benzer projeler üretme fırsatı sunuyoruz. Bu fon, bölgedeki yapıları restore ederek turistik bir cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlıyor. Şu anda TARKEM’in tasarrufu altında restore edilen ve tamamlanan birçok yapı bulunuyor. Bu yapılar, konaklama, yeme içme, ofisler, kültürel alanlar ve eğitim veren alanlar olarak kullanılmakta. Ayrıca, TARKEM’in gelecekte tamamlamayı planladığı projelerle Kemeraltı turistik bir cazibe merkezi haline gelecektir” dedi. Metamuseum ile geçmişe yolculuk Kemeraltı’nın, İzmir'in tarihi ve kültürel zenginliğini temsil eden bir bölge olarak öne çıktığını söyleyen Sergenç İneler, bölgenin tarihini ve geleceğini kucaklayan bir projenin parçası olarak önümüzdeki Ocak ayında hayata geçirilecek olan Metamuseum’un duyurusunu da Rescon Fuarı’nda yaptı. İneler, “Açılacak Metamuseum’da, Kemeraltı ve Basmane bölgelerinin 1500, 1600 ve 1700’lerde nasıl birer yaşam alanı olduğunu göstermek için bir Metaverse programı olarak tanıtılacak. Bu inovasyon, ziyaretçilere bu tarihi bölgelerin geçmişine bir yolculuk yapma fırsatı sunacak. Metamuseum, geçmişi gelecekle bir araya getirecek ve aynı zamanda bölgenin zengin tarihini yeni nesillere aktaracak” diye konuştu. Tarihi bölgenin geleceği için  TARKEM’in önemi TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, bu büyük vizyonun arkasındaki güçlü bir ekip bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “TARKEM, yaklaşık 11 yıl önce 116 ortağın bir araya gelmesiyle kuruldu. Bu ortaklar arasında büyük özel sektör kuruluşları olan Arkas, Yaşar ve Eczacıbaşı gibi holdingler ve isimler bulunurken aynı zamanda Kemeraltı'nda esnaflık yapan dönerciler, tuhafiyeciler, gıda sektöründen esnaf ve diğer iş insanları da bulunuyordu. Bu 116 ortaklı yapı Kemeraltı, Kadifekale ve Basmane bölgelerini önümüzdeki 25 yıl içinde canlandırmak ve ayağa kaldırmak amacıyla bir araya geldi. TARKEM, 176 ortakla bugüne gelmiş olan temel bir kamu-özel iş birliği yapısına sahip. Bu yapı içerisinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi tüm odalar ve borsalar, iş insanları dernekleri gibi önemli paydaşlar bulunuyor. Bu, Türkiye'de benzersiz bir kamu-özel sektör iş birliği örneğidir” Sözlerini şöyle tamamlayan İneler, “Kemeraltı Bölgesi’nin geleceğini parlak bir şekilde şekillendirmek ve İzmir’i dünya çapında tanınan bir tarihi merkez haline getirmek için vizyonumuzu oluşturduk, planlamamızı yaptık. Bu projenin başarısı, tarihi ve kültürel mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma konusundaki kararlılığıyla dikkat çekmekte. TARKEM, gelecek yıllardaki yatırımları ve iş birlikleri ile Kemeraltı’nın, İzmir’in ve Türkiye’nin tarihi mirasına önemli bir katkıda bulunmaya devam edecek” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir'de sağanak yağışın hasarı gün yüzünde ortaya çıktı

Tarihi taş fırınlarının kaderi: Usta bulunamıyor! Haber

Tarihi taş fırınlarının kaderi: Usta bulunamıyor!

İzmir Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda hizmet veren Numan Pide Salonu, 35 yıldır Ali ve Aziz Numani kardeşler tarafından işletiliyor. Resmi olarak 35 yıldır yiyecek sektöründe olsalar da çocukluklarından beri babalarının yanında çırak olarak çalıştıklarını söyleyen kardeşler, dönercilikle başladıkları serüvenlerini pide salonu ile taçlandırdıklarını ifade etti. İşe başladıkları günden beri hep aynı çizgide devam ettiklerini dile getiren kardeşler, pidelerini taş fırında pişirdiklerini, odun ateşi kullandıklarını ve hamurlarına kendilerine ait olan özel karışımları; kepek ve çavdar kullandıklarını belirtti. Menülerinde 55 çeşit pideye sahip olan Numan Pide kişiye özel pide de yapmakta. Pide yapımında ustalarının el lezzetine önem verdiklerine de dikkat çeken Numani kardeşler, ileriki yıllarda yaşayacakları en büyük sorunun ise ahilik kültürünün yok olmaya başlamasıyla usta yetiştirmekte zorluk yaşanacağını yönünde oldu. 55 ÇEŞİT PİDE… Kişiye özel pide yaptıklarından bahseden Aziz Numani “Şu an menümüzde 55 çeşit pidemiz var. Bu hiçbir zaman 55 çeşit ile sınırlı kalmıyor. Buraya gelen müşterilerimizin hayal gücüyle daha da yukarı çıkartabiliyoruz. Müşterilerden pişme süreleri yakın olan malzemeler talep edildiği takdirde menümüzde yazmayan pide çeşitlerini de yapabiliyoruz. Bundan hiçbir zaman geri adım atmıyoruz yeter ki müşterilerimizin talebi yerine gelsin” dedi. ODUN ATEŞİNDEN VAZGEÇMEDİK Aziz Numani, insanların onları neden tercih ettiğini şu sözlerle ifade etti: “Birkaç neden sıralayabilirim: Biz odun ateşinden vazgeçmedik. Odun ateşi kullanmak şu günlerde gerçekten külfet gerektiren bir durum. Odunu muhafaza etmek zor ve diğer yakıtlara göre odunun maliyeti de epey yükseldi. Pide fırınlarının genel olarak çok fazla alternatifi olmuyor ya doğalgaz ya da tüp ile mamullerini pişiriyorlar. Biz odun ateşinden hiçbir zaman vazgeçmedik fakat odunu muhafaza etmek biraz zor. Şu anda nisan ayına kadar yakacak odunumuz var. Çünkü pideleri pişirecek kürekçi ve işletmeci için bu durum önemlidir tam randımanlı çalışılmalıdır. Taş fırın tabii ki olmazsa olmazımız. Diğer pide salonlarından daha çok tercih edilmemiz nedeni olarak da hamurlarımızda kullandığımız özel karışım olan kepek ve çavdar ilave ediyoruz. Hamurumuzu mayalı hamur kullanıyoruz. Mayalı hamurun da getirdiği birtakım zorluklar var. Yapacağınız hamurun miktarını iyi ayarlamanız gerekir. Hamuru mayaladıktan sonra eğer tüketemiyorsanız çürür gider bir işe yaramaz. Biz de bu standardı yıllar içerisinde oturttuğumuzu düşünüyoruz. Bir diğer neden ise ustalarımız el marifeti ile hamurları açıyor. Pide hamuru açımında makine kullanmıyoruz. Bunun da lezzete bir artı getirdiğini düşünüyoruz. Bu saydıklarım dışında doğru ve kaliteli malzeme kullanıyoruz. Bunların hepsini bir araya getirdiğiniz zaman müşteriyi memnun etmek aslında çok da zor değil.” LEZZETTEN ÇALIYOR Taş fırınların ileriki yıllarda usta sıkıntısı yaşayacağı konusuna değinen Aziz Numani, “Sektörün 1 numaralı sorunu yetişmiş personel sorunudur. Bunun birtakım sebepleri var. Ne yazık ki yetişen gençliğin farklı tercihi var. Her işin olduğu gibi bizim işimizin de başlangıç sorunları var. Buna tahammül edemeyen bir toplulukla karşı karşıyayız. Küçüklükten usta yetiştirmekte zorlanıyoruz. Şu an için usta olayını sağlayabilmiş durumdayız ama önümüzdeki yıllarda bizi bekleyen en büyük sorun bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü makineleşme hayatımıza girmiş durumda. Makineleşme insana hız ve vakitten kazandırıyor ama ne yazık ki lezzetten eksilmeler getiriyor. Çünkü hamura elle dokunmak, onu hissetmek onu hissederek açmak hamurun inceliğini hissederek yaratmak makinede mümkün değil. Makinenin kendi bir standardı var onu çıkartıyor. Belki bir standart yakalatıyor ama lezzetten çalıyor” ifadelerini kullandı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-Hem orman hem zeytinlik… İzmir’in ‘Maldivler’ine komşu ‘jeotermal’ proje!

Büyükşehir'den Kemeraltı esnafına İngilizce eğitimi Haber

Büyükşehir'den Kemeraltı esnafına İngilizce eğitimi

Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı altyapısı ve görüntüsüyle baştan sona yenileyerek ayağa kaldırmak için çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de bölgeyi turistler için cazip hale getirecek yeni bir proje başlattı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin ile birlikte çarşıya yaptığı gezi sırasında esnaftan gelen talepler değerlendirilerek hemen harekete geçildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası Kemeraltı esnafı için mesleki İngilizce eğitimi başlattı. Eğitimlere esnafın ilgisi büyük oldu. Esnafımız İngilizce öğrenmeye hevesli Kursların 29 Temmuz’dan bu yana devam ettiğini belirten Meslek Fabrikası Şube Müdürü Zeki Kapı, “Haftanın üç günü 19.00 – 21.00 saatleri arasında 18 esnafımızla başladığımız kurslar çok verimli geçiyor. İlk kuru tamamlayanlar şimdi ikinci kura devam ediyor. Esnafımız İngilizce öğrenmeye hevesli ve görüyoruz ki tüm seviyeleri de alacaklar. Başkanımız Tunç Soyer Kemeraltı’na çok değer veriyor ve bu bölgeyi 24 saat yaşayan bir çekim merkezi yapmak istiyor. Esnafımız da çarşıya gelen turistlerle en iyi şekilde iletişim kurmak için bir irade ortaya koydu. Biz de esnafımızın mesleki İngilizce eğitimine katkı sağlıyoruz” dedi. Kemeraltı esnafının bir şekilde kendini yenilemesi gerekiyordu İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin ise, “Tunç Başkanımızın Kemeraltı sevdasıyla birlikte altyapı çalışmalarına girdik. Orada ciddi bir yatırım yapılıyor ancak üst yapıda da olumlu değişimler var. Kemeraltı esnafının bir şekilde kendini yenilemesi gerekiyordu. Bununla ilgili projeler geliştirdiğimizde esnafın İngilizce öğrenmesi gerektiğini söyledik. Meslek Fabrikası ile birlikte bu konuda fedakarlık gösteriyoruz. Her aradığımızda Meslek Fabrikası bize kapılarını açtı. Biz de esnafımıza kursu alacakları odamızı verdik.  Esnafımız çok memnun. Ahilik kültürünü yaşatıyoruz. Unuttuğumuz değerleri burada hatırladık. Hiç birbirini tanımayan insanlar burada kaynaştılar. Bizlere bu imkanı sağlayan Başkanımız Tunç Soyer’e teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Eskisinden daha özgüvenli çalışıyoruz 1972 yılından bu yana Kemeraltı Çarşısı’nda ısmarlama erkek gömleği üzerine çalıştıklarını söyleyen Ceyhan Doğan, “Kurs açıldığından bu yana hevesle devam ediyorum. Mesleki açıdan çok katkısı oldu. Çarşıya çok sayıda turist geliyor. Adres soran da var, gömlek diktiren de var. Eskisinden daha özgüvenli çalışıyoruz artık. Özellikle turistler geldiğinde eskiden belki tutuk kalıyorduk şimdi anlayıp kendimizi anlatabiliyoruz. Eve gitmek yerine kursa geliyoruz. Kurs devam ettikçe biz de devam edeceğiz” dedi. Turistlerle sohbetlere başladım Turistik El Sanatları Çarşısı’nda esnaflık yapan Mihrican Bal, “Kendi ürettiğim takıları satıyorum. Bir seneden beri bu çarşının içerisindeyim. İngilizce kursu açılacağını duyar duymaz bu fırsatı değerlendirmek istedim. İş çıkışı İngilizce dersi alıyorum. Daha önce eğitimim vardı ama pratik yapıp hatırlamak çok iyi oldu. Hafif hafif turistlerle sohbetlere başladım. Haftada üç gün mesaim uzamış oluyor ama dükkanımın yakınında kursu aldığım için çok mutluyum” diye konuştu. İş çıkışında yorgun olsak da bu kursa gitmeye değiyor Kemeraltı Çarşısı’ndaki eczanede dermokozmatik uzmanı olarak görev yapan Yıldız Koçyiğit, “Çarşımızı çok sayıda turist ziyaret ediyor ve biz anlaşmakta zorlanıyorduk. Artık tek başıma turistlerle anlaşabiliyorum. Özellikle mesleki olduğu için kurs gayet verimli oluyor. Kurs saatlerini de Meslek Fabrikası iş çıkış saatlerimizde olacak şekilde ayarladı. İş çıkında yorgun olsak da bu kursa gitmeye değiyor. Zamanımızı verimli harcıyoruz” şeklinde konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kemeraltı’nda sorun ekonomi değil kiralar

AK Partili Kaya’dan Kemeraltı Esnaf Odası çağrısı Haber

AK Partili Kaya’dan Kemeraltı Esnaf Odası çağrısı

İzmir’de bu yıl 36.’sı düzenlenen Ahilik Haftası kutlamaları, İzmir İktisat Kongresi’nde düzenlenen etkinlikle gerçekleşti. Törene İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve İESOB Başkanı Yalçın Ata katılım gösterdi. Bu sene İzmir’de yılın ahisi olarak berber Muammer Zeybek, yılın kalfası ödülüne ise kadın kuaförü Azra Nur Kalmaz layık görüldü. Yılın çırağı ise Ömer Akman oldu. Seçilen kalfa ve çıraklara Vali Elban tarafından ödülleri takdim edilerek sembolik olarak ahilik kıyafetleri giydirildi. Ahilik Haftası programında konuşan AK Parti Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Kemeraltı esnafının kalkınması için oda kurulması teklifinde bulundu. KAYA’DAN KEMERALTI ESNAF ODASI ÇAĞRISI AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Ahilik Haftası’nın önemine değinerek İESOB Başkanı Yalçın Ata’ya Kemeraltı esnafının kalkınması adına Kemeraltı Esnaf Odası’nın kurulması için teklifte bulundu. Kaya, odanın valilik koordinatörlüğü öncülüğünde kurulması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu; “Bugün, Kemeraltı’nı tartışıyoruz. Tartışmada olmayan tek kesim esnaf. Buradan Yalçın Başkan'a teklifim Kemeraltı Esnaf Odası'nın kurulmasıdır. Bu kültürün içinden yetişmiş sayın valimiz var, kendisinin koordinasyonunda planlamamız ve Kemeraltı’nı bir şirkete bırakmamız gerekmiyor. Dün ve bugün esnafımızın yanında olduk. Sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz.” ÇEŞME TURİZM PROJESİ İZMİRLİ ESNAFA YARAYACAK Öte yandan, Çeşme Turizm Projesi’nin İzmir’e katkılarına da değinen Kaya, “Çeşme Turizm Planı 40 bin yatak kapasitesinden 80 bin yatakla birlikte kısa vadede 3 milyon turistin gelmesini sağlayacak projedir. Yaptığımız görüşmelerle Çeşme Turizm Planı'nı esnaflarımızla paylaşacağız. Buradan elde edilecek tüm gelirler esnaflara gidecek, yapılan tahsisler İzmir’deki yatırımlarda kullanılacak. Proje tamamen çevre dostu ve yüzde 98 yeşil alan. Ayrıca, sahilde yapılaşmaya izin vermeyen proje ” ifadelerine yer verdi. AHİLİK KAVRAMINI YENİDEN KAZANMAMIZ LAZIM Esnafın sorunlarının her zaman gündemlerinde olduğunu fakat bu haftanın çok özel bir anlamı olduğunu söyleyen Vali Elban, “Bugün esnafları konuştuğumuzda sıkıntı içinde oldukları ve talepleri önümüze geliyor. Zincir marketlerden diğer konulara kadar birçok şeyler konuşuluyor. Bunların hepsi doğru şeyler ama bence olayı bir bütün olarak ele almalıyız. Nedir bu bütünlük? Ahilik neyi kapsıyor biz neleri kaybettik, ne kadar cömertiz, ne kadar hayır severiz, ne kadar komşu esnafını kolluyoruz ve ne kadar adiliz bunlara bakmamız gerekiyor. Bunlar esnaflığın temel ilkeleridir. Tüm bunlar tamamen doğru işliyorsa ve ahiliğin temel ilklerini benimsediysek o zaman bu eleştirilen konuları hafifletmek güç olmayacaktır. Ancak bunları biz kaybetmeye başladığımız zaman hem meslek olarak hem de grup olarak güç ve değer kaybederiz. Ana ilkelerimiz etrafında tekrardan toplanmamız gerekiyor. Hiyerarşi sisteminin doğru işlemesi için birlikler olarak devletimize öneriler götürmemiz lazım. Bu meslek kurallarını hatırlatmamız lazım. ” diye konuştu. MÜHİM OLAN İNSANIMIZA HİZMET Konak Belediyesi’nin İzmir’de esnafa en çok ruhsat veren belediye olduğunu söyleyen Başkan Batur, “Belediyemiz şimdiye kadar bine yakın esnafımıza ruhsat verdi. Konak Belediyesi her zaman esnafımızla ve odalarımızla iç içe olmuştur. Özellikle pandemi sürecinde esnaf kardeşlerimize elimizden gelen desteği vermeye çalıştık. Konak Belediyesi olarak şimdilerde elektronik bir hale getirmeye çalışıyoruz. Esnaflarımız çoğu işini oturdukları yerden belediyeye gelmeden yapabilecekler. Mühim olan insanımıza hizmet etmektir. Bunun için hepimiz çabalıyoruz” dedi. AHİLİĞİN ÖNEMİ Törenin açılış konuşmalarını gerçekleştiren İESOB Başkanı Yalçın Ata, Ahiliğin evrensel bir felsefe olduğuna vurgu yaparak, “Bilindiği üzere, Ahi Evran-ı Veli'nin kurduğu teşkilatımız, Anadolu'dan Balkanlara, Asya'dan Afrika'ya, dünyanın birçok yerinde örgütlenen, bugünkü anlamıyla ticaretin, sanayinin, meslek standartlarının ve örgütlenmenin temel ve evrensel prensiplerini oluşturmaktadır. Ahilik, sadece esnaf ve sanatkârları bir araya getiren bir teşkilat değildir. Teşkilatımız, Anadolu’nun bizlere yurt olarak bırakılmasında öncü rol oynamış ve Moğol istilasında Anadolu topraklarını savunmak üzere çok önemli görevler üstlenmiştir. Yine Ahilik Teşkilatı bünyesinde 13. yüzyılda, Ahi Evran-ı Veli’nin eşi Fatma Bacı’nın kurduğu Anadolu Kadınlar Birliği anlamını taşıyan Baciyan-ı Rum; dünyanın ilk kadın teşkilatıdır. Bu teşkilat ile Anadolu kadınları iş dünyasında yerlerini almış ve el emeğiyle ürettikleri halı, kilim, çanak-çömlek gibi malları, Anadolu’nun farklı illerinde kurulan, bugünkü fuar niteliğindeki pazarlarda satışını yaparak, bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunmuşlardır” ifadelerini kullandı. AHİLİK FELSEFESİNE SAHİP ÇIKMALIYIZ Ahiliği ve Ahilik Felsefesi'ni hem ülkemizde hem de yurt dışında tanıtma ve bu kültürün devamlılığını sağlama açısından hepimize büyük sorumluluk düşüyor diyerek sözlerine devam eden Ata, “Ahilik ve Ahilik Felsefesi sadece belirli haftalar ve günlerle sığdırılamayacak kadar evrensel bir değerdir. Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik açmazlar ve kültürel yozlaşmanın içinden çıkabilmenin en temel ve etkin yolu; bundan yüz yıllar önce Anadolu’nun ortasında, Kırşehir’de kurulan Ahilik Felsefesi ve değerlerinin yeniden inşa edilmesidir. Kurtuluş mücadelesinde, küllerinden yeniden doğmuş bir milletin evlatları olarak bunun mümkün olduğunu düşünüyor ve herkesi Ahilik Felsefesine ve Kültürüne sahip çıkmaya davet ediyoruz” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir’de Ahilik Haftası coşkusu başladı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.