[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Kırıkkale

Kırıkkale haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırıkkale haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kırıkkale'de bir tekstil fabrikasından alevler yükseldi Haber

Kırıkkale'de bir tekstil fabrikasından alevler yükseldi

Yangın, Yeni Mahalle'deki Mermerciler Sitesi'ndeki bir tekstil fabrikasında gece saatlerinde çıktı. Alevleri fark eden vatandaşlar, durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ne haber verdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi yönlendirildi. Ölü ve yaralı yok İtfaiye ekiplerinin zamanında müdahalesiyle yangın kısa sürede kontrol altına alınarak alevlerin çevredeki diğer iş yerlerine sıçramasına engel olundu. Yangın sonucunda ciddi maddi hasar oluşurken herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmadı. Yangının çıkış sebebi henüz tespit edilemedi fakat ekiplerin olay yerindeki incelemeleri sürüyor. Yangın anında yapılması gerekenler Yangın anında yapılması gereken temel adımlar şunlardır: Eğer yangınla başa çıkmak için gerekli eğitim ve ekipmanınız yoksa, müdahalede bulunmaktan kaçının. Etraftaki kişileri yangın konusunda hemen bilgilendirin. Yangın hakkında 112 Acil Çağrı Merkezi'ni bilgilendirin. Yangını söndürürken doğru tip söndürme cihazlarını kullanın. Dumanlı bir ortamda emekleyerek veya çömelerek ilerlemeye çalışın. Tahliye sırasında asansörleri asla kullanmayın. Kapıları açıp kapatırken dikkatli olun; kapıları kapalı bırakın ama kilitlemeyin. Kapalı bir kapının kolunu elinizle kontrol edin. Kıyafetleriniz tutuşursa, battaniye gibi bir şeyle yerde yuvarlanarak yangını söndürmeye çalışın. Yangın sırasında mahsur kalırsanız, kapıları ıslak bezle tıkayarak dumanın içeri girmesini engelleyin. İtfaiyecilerin rahatça çalışabilmesi için yangın bölgesinden güvenli bir mesafeye uzaklaşın.

Kırıkkale'nin plak tutkunu müzisyeni Erol Tombak'ın eşsiz koleksiyonu Haber

Kırıkkale'nin plak tutkunu müzisyeni Erol Tombak'ın eşsiz koleksiyonu

Kırıkkale'de yaşayan 68 yaşındaki müzisyen Erol Tombak, müzik kariyeri boyunca topladığı 5 bin 600 plak ve 6 bine yakın kasete gözü gibi bakıyor. Bu eşsiz koleksiyonunu sergilediği iş yerinde, müzikseverlere adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor. Tombak, iş yerine gelen ziyaretçilere sadece plak ve kasetleri sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda bu nadide parçaların hikayelerini ve tarihçelerini de paylaşıyor. Erol Tombak'ın plak ve kaset koleksiyonu, sadece müzikseverler için değil, aynı zamanda tarih ve kültür meraklıları için de büyük bir ilgi odağı. Aynı zamanda Sanatçılar, Müzisyenler ve Şairler Derneği Başkanı olan Erol Tombak, müziğe olan tutkusunu ve bağlılığını dernek çalışmalarıyla da sürdürüyor. Plak ve kaset koleksiyonunun kendisi için ne kadar değerli olduğunu anlatan Erol Tombak, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, plak ve kaset koleksiyonunun korunmasının sadece kendisi için değil, gelecek nesiller için de önemli olduğunu ifade etti. "Plak işi benim sevdamdır" Koleksiyonuna çocuğu gibi baktığını belirten Tombak, "Ziyaretçiler geliyor, plaklara bakıyor. Adamların hoşuna gidiyor. Bunları çok isteyen oldu ama satmıyorum. Çocuğum gibi koruyorum. Plak işi benim sevdamdır. Bu plakları Ankara'daki toptancılardan getiriyorduk. Kasetlere kayıt yapıp satıyorduk. Kasetler çıkınca plaklar öldü. Biraz sattık, sonra kasetleri CD öldürdü. CD'yi flaş bellek, flaş belleği de internet öldürdü. İnternette yapılan müzikler plakların yerini tutmuyor" diye konuştu. Erol Tombak, koleksiyonunda 5 binden fazla 45'lik plak, 600 tane büyük plak ve 6 bin tane kaset bulunduğunu, sanatçılığı bıraktıktan sonra hoşuna giden eserleri çalarak kendini teselli ettiğini ifade etti. Gençlere tavsiyelerde bulunan Tombak, "Tüm gençlere tavsiyem müziğe gönül vermeleridir. Müzik güzel bir olaydır, camianın içinde güldür" dedi. "İnsan buraya gelince geçmişe gidiyor" Gençlik Merkezi'nin düzenlediği kültür gezisi kapsamında, gençler tarih kokan bir ziyarette bulundu. Gençlik Merkezi üyeleri, Kırıkkale'de Tombak'ın iş yerinde bir araya geldi. 20 yaşındaki Nihat Can Köstekli, Erol Tombak'ın iş yerini ziyaret ettiklerinde adeta tarihe bir yolculuk yaptıklarını belirtti. Köstekli, "Erol ağabeyinin mekanına geldiğimde tarihe bir yolculuk yapmış gibi hissettim. Kendisine teşekkür ediyoruz, 40-60 yıllık plakları günümüze getirdiği ve bizlere dinlettiği için gururlu hissediyoruz. Çok değerli sanatçılar ve eserler var. İnsan buraya gelince geçmişe gidiyor" ifadelerini kullandı. "Eserleri görmek hoşuma gidiyor" Müzikle uğraşan bir diğer ziyaretçi Ekrem Koçlu (20) ise, gitar ve piyano çaldığını ifade ederek duygularını şöyle paylaştı: "Müziğe ben de bir adım attım. Müzik insanı özgürleştiriyor, hoşuma gidiyor, mutlu hissediyorum. Eski kültürel yöresel sanatçılarımızın eserlerini görmek hoşuma gidiyor. Neşet Ertaş gibi önemli isimler gerçekten kalbimize dokunuyor. Mekanları cennet olsun." Koçlu, müziğin kendisi için ne kadar değerli olduğunu ve kültürel mirasa olan hayranlığını dile getirdi.

Hitit İmparatorluğu'ndan kalma 3 bin 300 yıllık bir tablet bulundu Haber

Hitit İmparatorluğu'ndan kalma 3 bin 300 yıllık bir tablet bulundu

Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesinde yer alan Büklükale'de, Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura başkanlığındaki Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü ekibi, 15 yıldır süren kazı çalışmalarında önemli keşiflere ulaştı. "Aşağı şehir" ve "Yukarı şehir" olmak üzere iki arkeolojik alandan oluşan kazı alanında, binlerce yıllık tarihin izleri gün yüzüne çıkarılıyor. Kazı çalışmalarında, Hitit İmparatorluğu'na ait 3 bin 300 yıllık bir çivi yazılı kil tablet bulundu. Bu tablet, Hititçe ve Hurrice yazılmış olup, Hitit kraliyet ailesinin dini törenlerini anlatıyor. Büklükale, Hitit İmparatorluğu'nun stratejik öneme sahip bir şehir Tablette, Hitit İmparatorluğu'nun felaketle sonuçlanan bir yabancı istilasından da bahsediliyor. Ayrıca tablette, Arzava kralı Tarhuntarado'nun isminin de geçmesi dikkat çekiyor. Bu isim, daha önce Mısır'ın Amarna şehrinde bulunan tabletlerde de tespit edilmişti. Büklükale kazı alanında yapılan bu keşif, bölgenin Hitit İmparatorluğu'nun stratejik öneme sahip bir şehir olduğunu gösteriyor. Kazı çalışmalarında ortaya çıkan bu önemli keşif, tarihin karanlık sayfalarına ışık tutmaya devam ediyor. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, tabletin, Hitit kralının ve kraliçesinin Hurrice dini törenler gerçekleştirdiğini gösterdiğini belirtti. Hurrice yazılı tabletin Anadolu'da sadece Boğazköy, Ortaköy ve Kayalıpınar'da bulunduğunu ifade eden Matsumura, dördüncü yerleşke olarak da Büklükale'de bulunmasının şaşırtıcı olduğunu söyledi. "Hitit kraliyet ailesiyle ilişkili olduğunu gösteriyor" Matsumura, "Hurrice tabletin bulunması, Hitit kralının ve kraliçenin gelip burada Hurrice dini törenler yaptığını gösteriyor. Buraya geldiği kesin. Belki de bir süre burada ikamet etmiş de olabilirler ama tam olarak bilmiyoruz. Hurrice yazılmış tablet Anadolu'da sadece üç yerleşkede bulunuyor: Boğazköy, Ortaköy (Çorum), Kayalıpınar (Sivas). Buralarda Hitit kraliyet ailesinin oturduğunu kesin olarak biliyoruz. Dördüncü olarak bulunan Büklükale'nin nasıl bir şehir olduğu belli değil. Neden burada Hurrice tablet bulundu? Bu, Hitit kraliyet ailesiyle ilişkili olduğunu gösteriyor. Çok önemli şehirlerden biri olması gerekiyor" dedi. Anadolu'da sadece Boğazköy, Ortaköy ve Kayalıpınar'da Hurrice yazılı tabletlerin bulunduğunu ifade eden Matsumura, Büklükale'de de Hurrice yazılı bir tabletin ortaya çıktığını belirtti. Matsumura, bu tabletin Hitit kraliyet ailesiyle de ilişkili olduğunu düşünüyor. Ayrıca, sadece Katapa'da bulunan Hurrice yazılı duanın Büklükale'de de ortaya çıkmasının sırrını araştırmaya devam edeceklerini kaydetti. "Katapa ismi neden burada?" Tabletin büyük bir keşif olduğunu anlatan Matsumura, "Hititçe nasıl dua edilmesi gerektiği yazılıyor, Hurrice ile dua metinleri yazılmış. Bu metinde en büyük keşif ya da sürpriz olarak gördüğümüz şey, Katapa adlı bir şehir isminin ortaya çıkması. Katapa isminin neden Büklükale'de ortaya çıktığı henüz belli değil. Katapa'da yapılması gereken bu dua neden Büklükale'de bulundu? Bu büyük sırrı çözmek gerekiyor" şeklinde konuştu. "Büklükale'de bulunması çok şaşırtıcı" Matsumura, tablette ismi geçen Tarhuntarado'nun, 1890'larda Mısır'da Amarna şehrinde bulunan tablette de isminin geçtiğini belirterek, "Ayrıca, bu tabletin içinde şahsi isimler de yer alıyor. Bu şahsi isimlerden en önemli isim; Arzava kralı Tarhuntarado'nun ismi. Arzava kralı Tarhuntarado'nun ismi, 1890'larda Mısır'da, Amarna şehrinde bulunan tabletlerde tespit edilmiş. Amarna şehri, dünyaca meşhur olan Tarhuntarado'nun babası, IV. Amenhotep tarafından inşa edilmiş olan başkentti. Orada bulunan tabletin içinde IV. Amenhotep'un babası, III. Amenhotep tarafından Arzava kralı Tarhuntarado'ya gönderilmiş olan mektup bulundu. O mektupta Boğazköy'ün istila edilmiş olduğunu söylüyor. Arzava kralı ile diplomatik evlilik yaparak ilişkileri güçlendirmek istediğini gösteriyor. Öyle büyük bir olayda sözü geçen kralın isminin Büklükale'de bulunması çok şaşırtıcı" diye konuştu.

Kırıkkale'de sağanak yağış hayatı feç etti: Sel suları ağıla doldu Haber

Kırıkkale'de sağanak yağış hayatı feç etti: Sel suları ağıla doldu

Kırıkkale’de akşam saatlerinden sonra başlayan kuvvetli sağanak yağışlar, hayatı olumsuz etkiledi. Derelerin taşması sonucu birçok tarım arazisi de zarar gördü. Yukarı Mahmutlar köyünde hayvancılıkla uğraşan Bekir Karakoç’un ev ve ağılı sular altında kaldı. Karakoç’a ait kurbanlık hayvanlardan bir tanesi sele kapılarak telef oldu. Karakoç, diğer hayvanlarını ise sular altındaki ahırdan çıkararak güvenli bir alana taşıdı. Bekir Karakoç, "Ahırımız sular altında kaldı. Bir küçükbaş hayvanımızı maalesef kaybettik. Diğer hayvanları hızlı bir şekilde güvenli bir alana taşıdık" dedi. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla bölgeye çok sayıda ekip sevk edildi. İl Özel İdaresi ekipleri, vidanjör ve iş makinalarıyla ahırdaki suyu tahliye etti. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri de sel sularından kurtarılan hayvanların sağlık kontrollerini yaptı. Hastalık riskine karşı tedbir amaçlı olarak 119 küçükbaş hayvan, başka bir ağılda gözetim altında tutulacak. Kırıkkale Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ve AFAD ekipleri, selin verdiği zararları tespit etmek amacıyla çalışmalarına devam ediyor. İl Özel İdare Genel Sekreteri ve Yahşihan Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu köye gelerek, AFAD İl Müdürü Mustafa Türker ile Tarım ve Orman Müdürü Fatih Ateş’ten selin verdiği zararla ilgili bilgi aldı. Yukarı Mahmutlar köyü muhtarı İbrahim Yurdakul, "Sel geldi, dere yatağı taştı. Mandıralara ve hayvanlara zarar verdi. Bütün ekipler burada. Az önce de Vali bey aradı, durum hakkında bilgi aldı. Hayvancılık yapan Bekir Karakoç’a ait burası. 120 tane küçükbaş hayvanı vardı, bir tanesi öldü. Veteriner de üç tanesine müdahale etti" diye konuştu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, önümüzdeki günlerde Kırıkkale’de yağışların devam etmesi bekleniyor. Vatandaşların, su baskınlarına karşı tedbirli olmaları ve yetkililerin uyarılarına dikkat etmeleri gerekiyor.

Kreşte dehşet: 2,5 yaşındaki çocuğa şiddet Haber

Kreşte dehşet: 2,5 yaşındaki çocuğa şiddet

Kırıkkale'de, özel bir kreşte eğitmenlik yapan A.K. tarafından kolundan tutularak savrulan 2,5 yaşındaki Hasan Efe Kuşdoğan'ın kafası masaya çarptı. Ardından yere düşen çocuk yaralandı. Kreşin mutfak atölyesi bölümünde gerçekleşen olay güvenlik kamerasına yansıdı. Aile, olayın görüntülerini izleyerek durumu Cumhuriyet savcılığına bildirdi ve şikayetçi oldu. Hasan Efe'nin babası Hasan Kuşdoğan, çocuğunun kafasına dikiş atıldığını ve gerçeği güvenlik kamerası görüntülerini izleyerek öğrendiklerini belirtti. Kreşin kendilerini yanıltığını belirten Kuşdoğan olayı şöyle anlattı; "Eşimi telefon ile aradılar, oğlum Hasan Efe'nin kafasının masaya çarparak yarıldığını, önemsenecek her hangi bir şeyin olmadığını söylediler. Anne, baba olarak kreşe gittik. Kreşte de çocuğumuzun başındaki yaranın derin olduğunu gördük. Hemen çocuğumuzu alarak, hastaneye gittik. Çocuğuma hastanede röntgen ve tomografisi çekildi. Daha sonra da çocuğumun 24 saat boyunca risk taşıdığını söylediler. Hastaneye gelmekte de gecikildiğini söylediler. Daha sonra çocuğumun kafasına dikiş atıldı. Hastaneden çıktıktan sonra da biz kreşe gittik. Bu olayın nasıl olduğunu sorduk. Kamera görüntülerini izledik. Kamera görüntüsü onlara göre yanlış yansıyormuş. Bize, 'kamera görüntüsünde bizim iteklediğimiz gözüküyor ama iteklemedik. Biz savurmadık, elinden tuttuk' dediler." Ambulans çağırılmadı Olay gerçekleştikten sonra klinik yetkililerinin ambulans çağırmadığını söyleyen Kuşdoğan, "Ama kamera görüntüsünde eğitmenin çocuğumuzu kolundan savurduğunu gördük. Kolundan savuruyor, masaya çarpıyor, daha sonra yere düşüyor, yerde de kafasını yere vuruyor ve orada kalıyor. Daha sonra da alıyorlar, elini yüzünü temizliyorlar. Üstünü temizliyorlar. Yaklaşık bir saat sonra da bizi arıyorlar. Bu özel kreşte telefon yok mu, hiç mi aracınız yok? Hastaneye götürmüyorlar, 112'yi aranıp ambulans çağrılmıyor, hiçbir şey yapılmıyor. Sadece diyorlar ki, 'hiçbir şey yok, biz böyle bir şey olsun istemedik.' Sonuçta 2,5 yaşında, 32 aylık bir çocuk. Konuşamayan, kendini ifade edemeyen bir çocuk. Biz oraya çocuğumuzu ne dövülsün diye ne de savrulsun diye götürdük. Ama sonuç bu" dedi. Anne: Darbe en riskli bölgeden alındı Hasan Efen'nin annesi Özlem Kuşdoğan ise yaptığı açıklamada "Darbeyi kafadan aldı, kafa en riskli bölge" diye konuşurken sözlerini şöyle sürdürdü; "Kamera kayırlarını izlediğinizde insanın çılgına dönmemesi imkansız bir durum. Biz çocuğumuzu önce Allah'a, sonra okuluna, öğretmenine emanet ettik. Ama hiç kimse, hiçbir Allah'ın kulu oradaki ağzı dili olmayan bir çocuğu kolundan itip, kafasını masaya vurdurup, sonra yere düşürüp, 'biz burada müdahale ettik, yarası derin değil' diyemez. Darbeyi kafadan aldı, kafa en riskli bölge" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.