[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Kızıldeniz

Kızıldeniz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kızıldeniz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kızıldeniz'in güvenlik sorunları ticari gemilerin sigorta risklerini etkiliyor Haber

Kızıldeniz'in güvenlik sorunları ticari gemilerin sigorta risklerini etkiliyor

Kızıldeniz'deki ticari gemilerin karşılaştığı güvenlik endişeleri, şirketlerin sigorta alanındaki risklerini artırıyor. Son dönemde Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz'de İsrail gemilerine saldırması, bölgedeki ticaretin kısıtlanmasına yol açıyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) şubatta yayımladığı bir değerlendirmeye göre, gemiler artık Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu rotasını tercih ediyorlar, bu da daha uzun bir yolculuğa ve dolayısıyla maliyet artışına neden oluyor. Bu durum, şirketlerin gemilerini Kızıldeniz'deki risklerden kaçınmak için Ümit Burnu'na yönlendirmesiyle sonuçlanıyor. Ancak bu tercih, gecikmelere ve artan yakıt ile operasyon maliyetlerine sebep oluyor. Böylece, şirketlerin sigorta primlerinde büyük artışlar görülüyor. Türkiye Sigorta Birliği'nden yapılan açıklamaya göre, Kızıldeniz'de yaşanan güvenlik endişeleri, sigorta primlerinin 7 ila 10 kat arasında artmasına neden oluyor. Deniz ticaretinin önemli bir bölümünün geçiş güzergahı olan Kızıldeniz'deki korsanlık, terörizm ve savaş gibi olaylar, küresel deniz taşımacılığını olumsuz etkiliyor. Bu durum, gemi sahiplerini daha yüksek prim ödemeye zorluyor ve deniz taşımacılığını büyük ölçüde etkiliyor. Açıklamada, Kızıldeniz'deki güvenlik endişelerinin artmasıyla birlikte sigorta primlerinin 7 ila 10 kat arasında arttığı ve savaş riski tekliflerinin sürelerinin önemli ölçüde kısaldığı belirtildi. Daha önce 7 günlük teminat süresinin 24 saate kadar düştüğü ifade edildi. Bu durumun, gemi sahiplerine on binlerce dolarlık ek maliyet getirdiği ve güvenlik endişelerinin sigorta primlerine etkisini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı. Ayrıca, uluslararası birçok sigorta şirketinin bölge için savaş riski teminatlarını durdurduğu, bu durumun daha az geminin bölgeden geçmesine ve piyasayı daha da sıkıntıya soktuğu belirtildi. Açıklamada, ticaret gemilerinin kendini korumak için alabileceği sınırlı önlemler olduğu ve rota değişikliğinin en güvenli yol olarak görüldüğü dile getirildi. Ancak rota değişikliğinin, olayların şartlarına ve birçok faktöre göre alınması gereken bir karar olduğu vurgulandı. Bununla birlikte, Kızıldeniz'den geçen veya geçmek zorunda olan gemilerin resmi makamların tavsiyelerini sıkı bir şekilde takip etmeleri gerektiği ifade edildi. Ayrıca, uluslararası otoriteler tarafından yayınlanan rehberlerin izlenmesi ve uygulanması gerektiği belirtildi. Özellikle ABD donanmasının gece seyahati ve AIS'in kapatılması gibi güvenlik adımlarının gemiler tarafından dikkate alınması gerektiği vurgulandı. BMP5, sigortacıların koşulları, tatbikatlar, nöbet listeleri, komuta zinciri, karar alma süreçleri, özel sözleşmeli silahlı güvenlik personelinin görevlendirilmesi, tehdit anında güvenli toplanma noktaları ve fribord, hız, genel düzenleme dahil olmak üzere geminin özellikleri, zayıflıkları ve doğal kabiliyetleri gibi birçok konuya temas etmektedir. Bu rehber, sefer planlamaları, saldırıların tespitleri ve alınabilecek önlemler konusunda yol göstermektedir. Kızıldeniz üzerinden sefer planlayan gemiler, belirtilen hususları dikkate alarak gemiye ve sefere özgü risk değerlendirmesi yapmaktadır. Mürettebatın güvenlik prosedürleri ve acil durum müdahale protokolleri konusunda yeterince eğitimli olmasını sağlamak, risk yönetimi açısından büyük önem taşımaktadır. TSB açıklamasında, yüksek prim ödememek için alternatif rotaların tercih edilmesinin de hemen hemen aynı oranda maliyet getirdiği belirtilmiş, güvenlik endişelerinin bulunduğu bölgelerden kaçınmak için daha güvenli ancak daha uzun rotaların seçilmesinin, yakıt tüketiminin ve yolculuk süresinin artmasına neden olduğu ifade edilmiştir. Açıklamada, Kızıldeniz'deki güvenlik riskinin artık bir kriz noktasına ulaştığı vurgulanmış, bazı gemi sahipleri ve kiracılar orta vadeli bir strateji olarak Ümit Burnu üzerinden geçmeyi tercih ederken, diğerlerinin Husilerin İsrail, Birleşik Krallık ve Amerika ile bağlantıları olan gemileri hedef aldığına dair açıklamasına güvenerek Kızıldeniz'de seyretmeye devam ettiği belirtilmiştir. Riskleri dağıtmak ve Kızıldeniz'e bağımlılığı azaltmak için alternatif pazarlar ve bölgeler aramak da bir seçenek olarak görülmelidir.

Kızıldeniz'de çevre felaketi: Petrol transferi başladı Haber

Kızıldeniz'de çevre felaketi: Petrol transferi başladı

Birleşmiş Milletler (BM), 8 yıldır Yemen'in Hudeyde açıklarında demirli olan ve Kızıldeniz'de büyük bir çevre felaketine yol açabileceği uyarısı yapılan Safer petrol tankerindeki ham petrol sevkiyatının başladığını duyurdu. Kızıldeniz'de çevre felaketine neden olma tehlikesi taşıyan Safer tankerindeki petrolün transferi başladı. BM Yemen İnsani Yardım Koordinatörü David Gressly, Twitter hesabından konuya ilişkin açıklama yaptı. Gressly, bir milyon varilden fazla petrol transferinin, hasarlı Safer tankerinden başka bir gemiye transferinin yerel saatle 10.45'te başladığını ifade etti. Ham petrolün Safer tankerinden transferinin üç haftadan daha kısa sürede tamamlanması gerektiğini kaydeden Gressly, konuya ilişkin detaylı bilgi vermedi. Safer petrol tankeri meselesi Yemen'in Hudeyde kenti açıklarında 2015'ten beri bakımsız halde demirli duran Yemen hükümetine bağlı şirkete ait Safer petrol tankerinden 1,1 milyon varil petrolün Kızıldeniz'e dökülme riski bulunuyor. BM, olası sızıntının 1989'daki Exxon Valdez felaketinde denize sızan petrolden 4 kat daha fazla olabileceği konusunda uzun süredir uyarılar yapıyordu. Yemen'deki BM İnsani İşler Koordinatörü David Gressly, geçen yıl petrol sızdırma riski olan Safer tankeri için "saatli bomba" uyarısı yapmış, petrol tankerindeki muhtemel sızıntıları gidermenin 20 milyar dolara mal olabileceğini belirtmişti. Uzun süredir tankerin boşaltılması için çalışmalar yürüten ve fon toplayan BM, mart ayında, toplanan bağışlar sayesinde Safer'deki petrolün boşaltılması için büyük bir ham petrol gemisi satın alınması konusunda anlaşma sağlandığını duyurmuştu. Söz konusu gemi, 16 Temmuz'da Yemen'in batısındaki Hudeyde Limanı'na ulaşmıştı. AA

Kızıldeniz eyaletinde OHAL üç ay süreyle uzatıldı Haber

Kızıldeniz eyaletinde OHAL üç ay süreyle uzatıldı

Resmi haber ajansı SUNA’ya göre, Vali Fethullah el-Hac Ahmed, OHAL’in uzatılmasına dair kararname yayınladı. Kızıldeniz Güvenlik Komitesi, eyalete sızan uyuyan hücrelerin yakalandığını duyurdu. Komite, sokağa çıkma yasağı uygulaması ve kontrol noktalarını artırmak gibi sıkı önlemler aldıklarını belirtti. Ulusal basındaki haberlere göre valilik, Port Sudan kentinde saat 23.00’ten sabah 05.00’e kadar sokağa çıkma yasağı ilan etti. Söz konusu kararların nisan ortasından bu yana ordu ile çatışan paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri milislerinin eyalete sızması sebebiyle ve mevcut uyuyan hücrelerinin etkisiz hale getirilmesi amacıyla alındığı kaydedildi. SUDAN ORDU KOMUTANI BURHAN, PARAMİLİTER HDK'Yİ "ÖLDÜRÜCÜ GÜÇ" KULLANMAKLA TEHDİT ETTİ Görgü tanıklarına göre, başkent Hartum'un Umdurman bölgesinde çatışmalar yaşandı. Hartum'un güneyinde de şiddetli patlamalar olurken askeri uçakların havalandığı görüldü. Öte yandan Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Hartum'un bazı yerlerinde konuşlanmış kuvvetleri teftiş ederken, (HDK'yi kastederek) "aklın sesine cevap vermezlerse" onlara karşı "öldürücü gücü" kullanmakla tehdit etti. Silahlı kuvvetlerin, halkı adına bu savaşı yürüttüğünü ifade eden Burhan, "Henüz öldürücü güçlerinin tamamını kullanmadık, ancak düşman sese itaat etmez veya aklın sesine cevap vermezse onu kullanmak zorunda kalacağız." dedi. Burhan, yaşadıkları acılara rağmen tüm Sudan halkının ordusunun arkasında durmasını överek, ordunun, ülkedeki tüm karargahlarını elinde tuttuğunu belirtti. Ateşkesin uzatılmasına ilişkin olarak Burhan, "Ateşkes, mallarını yağmalayan, kutsallıklarını çiğneyen, işkence yapan, vicdansızca öldüren isyancıların tacizlerinden bitkin düşen vatandaşlara hizmet akışını kolaylaştırmak amacıyla onaylandı." ifadesini kullandı. Burhan, silahlı kuvvetlerin zafere kadar savaşmaya hazır kalacağını ve "isyancıların" bu ülkeyi ele geçiremeyeceklerini vurgulayarak, zaferin kaçınılmaz olarak yakın olduğunun altını çizdi. HDK, ORDUYU ATEŞKES İHLAL ETMEKLE SUÇLADI HDK ise Suudi Arabistan ve ABD'nin, ateşkesin sağlanmasıyla ilgili çabalarını desteklediklerini açıkladı. Orduyu ateşkesi ihlal etmekle suçlayan HDK, ateşkese bağlı kalacaklarını, başarılı bir şekilde geçmesi için ciddi bir şekilde çalışacaklarını kaydetti. YETİMHANEDE 11 ÇOCUK BAKIMSIZLIKTAN ÖLDÜ Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, başkent Hartum'un Seccane Mahallesi'ndeki Maygoma Yetimhanesinde, 11 çocuk yaşamını yitirdi. Ulusal basındaki haberlerde, çatışmalar nedeniyle bazı bakıcıların kaçtığı, bu nedenle sağlık hizmeti verilemediği, yetersiz beslenme ve sık sık yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle ölümlerin olduğu belirtildi. Hayatını kaybeden çocukların, mahallelinin yardımıyla semtteki Faruk Mezarlığı'na defnedildiği kaydedildi. KISA VADELİ ATEŞKES Taraflar, ABD ve Suudi Arabistan aracılığında 20 Mayıs'ta, 22 Mayıs Pazartesi 21.45’ten itibaren geçerli olmak üzere bir haftalık ateşkes ilan ettiklerini açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ateşkes yürürlüğe girdikten bir gün sonra Sudanlı generallerin son ateşkese uymamaları halinde yaptırımlarla yüzleşecekleri uyarısında bulunmuştu. Suudi Arabistan ve ABD, tarafların, 29 Mayıs'ta ateşkes anlaşmasını 5 gün daha uzatma konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu. İlan edilen ateşkesler süresince çatışmalar sürmüştü. İki taraf da birbirini ateşkesi ihlal etmekle suçlamıştı. SUDAN'DA ORDU İLE HDK ARASINDAKİ ÇATIŞMALAR Ordu, bir zamanlar desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK’nin, 2 yıl içerisinde tamamen orduya entegre edilmesini istemiş, HDK’nin ise sivil bir hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve tırmanan gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü. 2019’da darbeyle devrilen Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir döneminde Darfur'da isyancılara karşı savaşmak, sınırları korumak ve asayişi sağlamak amacıyla milis yapılanma şeklinde oluşturulan ve giderek daha bağımsız bir yapıya kavuşan HDK'nin on binlerce mensubu bulunuyor. Ülke içinde bir milyondan fazla kişinin yerlerinden edildiğini belirten Birleşmiş Milletler, çatışmalar nedeniyle 300 bin kişinin de çevre ülkelere kaçtığını açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Sudan'da devam eden çatışmalar nedeniyle 850 kişinin yaşamını yitirdiğini, 5 bin 500 kişinin ise yaralandığını bildirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.