[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#KKTC

KKTC haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, KKTC haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

YÖK Başkanı Özvar: KKTC uyruklu öğrenciler program süreleri boyunca ücret ödemeyecekler Haber

YÖK Başkanı Özvar: KKTC uyruklu öğrenciler program süreleri boyunca ücret ödemeyecekler

Erol Özvar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı öğrencilerin katkı payı ve öğrenim ücreti bakımından Türk vatandaşı öğrencilerle aynı esaslara tabi olacaklarını bildirdi. Kararın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın takdirleriyle alındığını belirten Özvar, "2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılında Yükseköğretim Kurumlarında Cari Hizmet Maliyetlerine Öğrenci Katkısı Olarak Alınacak Katkı Payları Ve Öğrenim Ücretlerinin Tespitine Dair Karar"ın 3. maddesine 9. fıkra eklendiğini hatırlattı. Özvar, eklenen fıkra ile yurt dışından öğrenci kabul kontenjanları kapsamında devlet üniversitelerine kayıt yaptıran KKTC uyruklu öğrencilerin herhangi öğrenim ücret ödemeyeceklerinin hüküm altına alındığını ifade etti. Söz konusu fıkra hükmüne ilişkin olarak 13 Eylül 2023'te Yükseköğretim Yürütme Kurulu Kararı alındığını anımsatan Özvar, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının katkıları ve Cumhurbaşkanı Kararı doğrultusunda uygulanmasına 2024-2025 eğitim öğretim yılında başlanılacaktır. Diğer taraftan Kararın 1. maddesinin 6. fıkrasında ise bugüne kadar KKTC uyruklu olup ÖSYM merkezi yerleştirme sınavı ile devlet üniversitelerine kayıt yaptıran öğrencilerin geçmiş yıllarda olduğu gibi herhangi bir ücret ödemeyecekleri hüküm altına alınmıştır. Sonuç olarak, KKTC uyruklu olup KKTC'de ortaöğretimini tamamlayan tüm öğrenciler ister YÖS sınavı isterse YKS sınavı ile devlet üniversitesine kayıt yaptırmış olsun, program süreleri boyunca hiçbir ücret ödemeyeceklerdir. Programı aşan ya da ikinci bir üniversiteye kayıt yaptın öğrenciler sadece katkı payı ödeyeceklerdir."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Her zaman Kıbrıs Türkü'nün yanındayız Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Her zaman Kıbrıs Türkü'nün yanındayız

KKTC Başbakanlığı tarafından İstanbul'da bir otelde düzenlenen "1. Kentler ve Kültürler Buluşması"nda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit düşen Tabip Teğmen Hulusi Elçi'ye Allah'tan rahmet dileyen Yılmaz, terörle kararlı mücadelenin devam edeceğini ifade etti. Türkiye ile KKTC arasındaki derin gönül birlikteliğinin ifade edildiği bir iftar sofrasında yer almanın onur ve mutluluk verici olduğunu dile getiren Yılmaz, kardeşliğin ramazan ayı vesilesiyle daha da güçlenmesini ve geleceğin bu birlik ve beraberlik temelinde daha da sağlamlaşmasını diledi. Katılımcılara Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Yılmaz, Türkiye ve KKTC'nin tarihe dayanan köklü bağlarla birbirine sıkı sıkıya bağlı, kalpten gelen bir gönül birliği içinde olan iki devlet olduğunu vurguladı. Yılmaz, şunları söyledi: "Bu bağlar, milletimizle Kıbrıs Türk halkının ortak acıları ve sevinçleriyle beslenmiş, milli davaya olan inancımızla güçlenerek bugünlere ulaşmıştır. Kıbrıs Türk'ü, tarih boyunca Kıbrıs Adası'nın asli unsuru olduğu kadar Türk milletinin de ayrılmaz bir parçası olmuştur. Malazgirt'ten Anadolu'nun kapılarını açan ruha, İstanbul'un fethinden çağ açan inanca kadar Kıbrıs Türk'ünü ayrı düşünmek mümkün değildir. Adada yaşanan zulme karşı Türk milletinin sessiz kalmaması da bunun en önemli göstergesidir. Kıbrıs Türk halkı, Rum baskısına karşı direnirken tüm Türkiye'nin Kıbrıs Türk'ünün geleceği için bir araya gelmesi, geçmişten gelen bu kader birliğinin bir sonucudur. Ortak mücadele ruhuyla gerçekleşen 1974 Kutlu Barış Harekatı, Mehmetçik ve mücahitlerimizin omuz omuza vererek yürüttüğü bir istiklal mücadelesi olmuştur. Bu harekat, Kıbrıs Türk'ünü hedef alan baskı, terör ve insanlık dışı uygulamalara son vermiştir." Yılmaz, bu yıl Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılını coşkuyla ve çeşitli etkinliklerle kutlayacaklarını belirterek, bu etkinlikler kapsamında Türkiye'den bir grubun gemiyle KKTC'ye gitmesinin planlandığını ifade etti. Kıbrıs Türkü'nün özgürlüğü için cesurca savaşan ve bu uğurda canlarını seve seve veren tüm Mehmetçikleri, mücahitleri ve şehitleri rahmetle andığını dile getiren Yılmaz, "Kıbrıslı Türklerin özgürlük mücadelesine liderlik eden Dr. Fazıl Küçük ve kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı da minnetle anıyorum. Bu vesileyle kutlu Barış Harekatı'na öncülük eden merhum Ecevit ve Erbakan'ı da anmak istiyorum. Allah onlardan razı olsun. Eğer o cesur kararları almamış olsalardı, bugün bu tabloyla karşı karşıya olmazdık" şeklinde konuştu. Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını ve KKTC'nin 40. yılını geride bıraktığını vurgulayarak, artık kalkınma alanında ustalık dönemine girildiğini belirtti. İktisadi ve mali işbirliği temelinde ulaşımdan enerjiye, tarımdan turizme her alanda Kıbrıs Türkü'nün yanında olduklarını ve tüm imkanlarını Kıbrıs halkının hizmetine sunduklarını söyledi. Yılmaz, "Sadece adada değil, dünyanın her yerinde yaşayan her bir Kıbrıs Türkü'nün geleceğe, öz vatanının yarınlarına güvenle bakmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. KKTC'nin geniş bir diasporasının bulunduğunu belirten Yılmaz, KKTC'nin tüm bölgeleriyle gelişmesi ve kalkınması için yapısal reformların da işbirliği içinde hayata geçirildiğini ifade etti. KKTC Cumhurbaşkanlığı binası ile Cumhuriyet Meclisi binasının inşaatına hızla devam edildiğini ve kasım ayına yetiştirilmesinin öngörüldüğünü dile getiren Yılmaz, destekler kapsamında KKTC'li çiftçilerin, besicilerin ve üreticilerin de yanında olduklarını söyledi. 245 üreticiye yaklaşık 11 milyon liralık ödeme yapıldığını ifade eden Yılmaz, KKTC'de ilk kez yurt yapmaya başladıklarını, söz konusu yurdun 802 kişi kapasiteli olduğunu belirtti. KKTC'de çok daha sağlıklı, güçlü bir yükseköğretim sistemi için gerekli adımların işbirliği içinde atılacağını söyleyen Yılmaz, "KKTC vatandaşlarının ülkemizde oturma ve çalışma izninden muaf tutulması, KKTC'den ülkemize kimlikle seyahat edebilmeleri ve sağlık hizmetlerinden faydalanabilmeleri gibi pek çok kolaylığı getirdik, yenilerini de ekleyeceğiz. Temel felsefemiz şu; KKTC'de yaşayan kardeşlerimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hangi konulardan istifade ediyorsa aynısını eşit bir şekilde elde etmeleri, o hizmetlerden faydalanmaları." dedi. Yılmaz, KKTC ile belediyecilik tecrübesini de paylaştıklarını, KKTC'deki 11 belediyenin 29 projesine kaynak tahsis edildiğini söyledi. Türkiye ile KKTC arasında elektrik alanında çift hatlı kablo projesinin hayata geçirileceğini ifade eden Yılmaz, "Bunu başardığımız zaman gidişli gelişli olacağı için bu kablo sistemi, KKTC yenilenebilir enerji konusunda da potansiyelini kullanabilir hale gelecek. Bu projenin fizibilite çalışmalarına başlamış durumdayız." bilgisini verdi. Yılmaz, Gazze'de herkesin yüreğini yakan manzaraların olduğuna işaret ederek, "Bunları görünce yapılan barış harekatının ne kadar anlamlı olduğunu da bir kez daha hepimiz herhalde takdir ediyoruzdur diye düşünüyorum. Türkiye'nin garantörlüğü olmasa, barış harekatı olmasa Gazze'de yaşanan manzaralara benzer manzaraların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de yaşanabileceğini herhalde hepimiz görüyoruzdur diye inanıyorum. Çok şükür Türkiye buna müsaade etmedi. Bu anlamda tekrar emeği geçenlere, hem mücahitlere hem silahlı kuvvetlerimize, askerimize şükranlarımızı sunuyoruz." ifadesini kullandı. KKTC'nin istikrarının Doğu Akdeniz'in istikrarı anlamına geldiğini belirten Yılmaz, "Burada da şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum; geçmişte denenip sonuç alınmayan yöntemlerin tekrar tekrar denenmesinin de bir anlamı yok. 40 yıllık bir devlet var, 50 yıllık bir barış harekatı geçmişi var, bir realite var. Bu realiteyi bütün dünyanın görmesi gerekir, anlaması gerekir. Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statüleri tespit edilmek durumundadır, biz buna inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu konuda her zaman Kıbrıs Türkü'nün yanındayız." diye konuştu. 31 Mart yerel seçimlerine az bir zaman kaldığını söyleyen Yılmaz, Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'a destek istedi. Bir belediye başkanının belediye kaynaklarını şan ve şöhret için kullanmasının yanlış olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "Kendisi için, kendisinin kariyer basamağı olarak kullanıyorsa gerçek belediyecilik yapmıyor demektir. Yine bu belediye başkanı belediyeyi ideolojik amaçlarla, farklı amaçlarla kullanıyorsa gerçek belediyecilik yapmıyor demektir. Gerçek belediyecilik çok sade bir şey, kanunlarında yazan görevler var, o görevler çerçevesinde belediyeye verilen kaynakları verimli, etkili kullanan, halkın ihtiyaçlarına yönelik kullanan belediye başkanı ise gerçek belediyecilik yapıyor demektir. Biz polemiklere, çatışmalara, kavgalara ihtiyaç duymuyoruz. İstanbul'un kaybedecek vakti yok, İstanbul'un gerçek belediyeciliğe ihtiyacı var. Son 5 yılda İstanbul'un sermayesine doğru düzgün yatırım yapılmadı. Geçmişten gelen sermayeyi yiyerek bir anlamda devam edildi. Geçmişten gelen sermayeyi bir 5 yıl kullanabilirsiniz ama buna bir 5 yıl daha İstanbul'un tahammülü yok, kaybedecek vakti yok. Biz inanıyoruz ki donanımıyla, geçmiş tecrübesiyle Murat Kurum kardeşimiz gerçek belediyecilik yapacaktır. Sermayeyi yemeyecektir, sermayeye ilaveler yapacaktır." Yeni afetler yaşamamak adına risklerin yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, özellikle İstanbul'da kentsel dönüşümün hızlandırılması gerektiğini, bunun lafla olacak bir şey olmadığını, somut projelerle gerçekleştirilebileceğini sözlerine ekledi. Tatar: KKTC Türk devletlerinin Akdeniz'e açılan bir kapısı, bir penceresidir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise yol, altyapı ve iletişimdeki yatırımların ardından gelecek dönemde kabloyla elektriğin de gelmesiyle KKTC'nin başka bir dönemle buluşacağını dile getirdi. Tatar, Kıbrıs'ta egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün ne anlama geldiğini bir kez daha dünyaya güçlü şekilde duyuracaklarını belirterek, "Biz bir kez daha federal temelde bir anlaşmayla bizleri bir tehlikeye sürükleyebilecek entrikalara hayır diyoruz." dedi. Artık yeni bir siyasetin varlığına işaret eden Tatar, "Bu siyaset milli bir siyasettir." ifadesini kullandı. Ersin Tatar, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bağımsız bir Türk devleti olarak Türk devletlerinin en güneydeki bir temsilcisi ve dolayısıyla tümünün Akdeniz'e açılan bir kapısı, bir penceresidir." diye konuştu. Tatar, kendisinin başbakanlık döneminde Maraş açılımını yaparken Murat Kurum'un çok yardımlarının olduğunu belirterek, Kurum'a seçimde başarılar diledi. "Türkiye'de yaşayan Kıbrıslı iş adamlarına KKTC'de yatırım yapmak için kapılarımızı açıyoruz" KKTC Başbakanı Üstel de İsrail'in "insafsız şekilde sivil, çocuk ve kadın demeden Gazze halkına bombalar yağdırdığını" dile getirerek, "Dünya oturdu seyrediyor. Bir tek Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimleri var." dedi. Geçmişte Türkiye'ye gelmiş ve burada yaşayan Kıbrıslı iş insanlarına seslenen Üstel, "Bundan sonraki süreçte değerli Kıbrıslı iş adamlarına KKTC'de yatırım yapmak için kapılarımızı açıyoruz. Bürokrasiden kendilerini kurtarıyoruz. Kendilerinin, ülkemizde bizimle birlikte bu hayata devam etmelerini arzuluyoruz." diye konuştu. Üstel, KKTC'nin "ana vatan Türkiye ile hiçbir zaman ayrılmadığını" kaydederek, Türkiye'nin her zaman KKTC'deki büyük projelerin destekçisi olduğunu vurguladı. KKTC Başbakanı, Türkiye ile Anadolu'dan gelen suyu Mesarya Ovalarıyla çok yakında buluşturacaklarını aktararak, bunun için çalışmaların başladığını söyledi. Türkiye'den KKTC'ye kabloyla enerji gelmesi için protokol imzaladıklarını kaydeden Üstel, artık KKTC'de enerji sorununun kalmayacağını dile getirdi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'un da konuşma yaptığı programa, Türkiye'nin Lefkoşe Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek ile bazı medya kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. Katılımcılar, program öncesinde "Kuzey Kıbrıs'ı İstanbul'da Yaşamak" adlı fotoğraf sergisini gezdi.

KKTC eski Bakan Kemal Dürüst kimdir? Kemal Dürüst kaç yaşında, nereli? Haber

KKTC eski Bakan Kemal Dürüst kimdir? Kemal Dürüst kaç yaşında, nereli?

KKTC'de sahte diploma ve yolsuzluk soruşturması kapsamında, 2009-2018 yılları arasında 5 dönem boyunca bakanlık görevini üstlenen Kemal Dürüst ve eşi Meray Dürüst tutuklandı. Tutuklanmasıyla gündeme gelen Kemal Dürüst’ün kim olduğu merak konusu oldu. Peki, Kemal Dürüst kimdir? Kemal Dürüst kaç yaşında, nereli?  KEMAL DÜRÜST KİMDİR? Kemal Dürüst, 1971 yılında Limasol'da doğan bir Kıbrıs Türkü siyasetçisidir. Müzik öğretmenliği alanında eğitim gören Dürüst, 1993 yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu. İlk olarak 1995 yılında Zümrütköy ve Serhatköy ilkokullarında geçici öğretmenlik yaptı. Ardından 1996-2005 yılları arasında Şehit Turgut Ortaokulu'nda müzik öğretmenliği görevini üstlendi. Bu süre zarfında Lefke Avrupa Üniversitesi'nde işletme yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Kemal Dürüst, 1998'de Baf Ülkü Yurdu Spor Kulübü'nde yöneticilik görevinde bulundu ve 1984-1999 yılları arasında Güzelyurt Sanat Derneği'nde çeşitli pozisyonlarda görev aldı. 1999-2005 yılları arasında derneğin başkanlığını üstlendi. Siyasi kariyerine 2005, 2009 ve 2013 Kuzey Kıbrıs parlamento seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi'nden Güzelyurt milletvekili olarak seçilerek başladı. UBP'nin genel sekreter yardımcılığını üstlendiği 2006-2009 yılları arasında, 4 Mayıs 2009 - 27 Mayıs 2010 tarihleri arasında 8. Eroğlu Hükûmeti'nde Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı görevinde bulundu. Ardından 27 Mayıs 2010 - 7 Nisan 2011 tarihleri arasında Küçük Hükûmeti'nde Turizm, Çevre ve Kültür bakanlığı görevini üstlendi. 7 Nisan 2011 tarihinde KKTC Milli Eğitim, Gençlik, Kültür ve Spor Bakanı olarak görev aldı, ancak Partisinin Genel Başkanlık seçiminde Başbakan İrsen Küçük'ü desteklemediği nedeniyle görevden alındı ve yerine Mutlu Atasayan getirildi. Kemal Dürüst, 15 Temmuz 2015 - 4 Nisan 2016 tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığı görevini üstlendi ve 16 Nisan 2016 tarihi itibarıyla Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı olarak görev yapmaktadır. KEMAL DÜRÜST KAÇ YAŞINDA, NERELİ? 2024 yılında 53 yaşında olan Kemal Dürüst, Limasol’da dünyaya geldi.

KKTC'nin 40. kuruluş yıldönümü İzmir'de kutlandı Haber

KKTC'nin 40. kuruluş yıldönümü İzmir'de kutlandı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 40. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Türkiye’de de tören ve etkinlikler düzenlendi. İzmir'de ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu ve eşi Yusuf İnanıroğlu tarafından düzenlenen resepsiyon ile kutlandı. Wyndham Grand İzmir Özdilek’de düzenlenen Resepsiyona İzmir Valisi Süleyman Elban, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Erdoğan Gür, NATO Müttefik Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Mustafa Oğuz, Hava Teknik Okullar Komutanı Tuğgeneral İbrahim Galip, Güney Deniz Saha Komutanı Tümamiral Yalçın Payal, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Tosun, EBSO Meclis Başkanı H. İbrahim Gökçüoğlu, askeri ve sivil erkan ile Kıbrıs, Kore gazileri ile davetliler katıldı. ÖZGÜRLÜK ÜLKÜSÜNDEN GERİ ADIM ATMADI Başkonsolos Ayşen Volkan İnanıroğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin; zulüm ve haksızlıklara karşı büyük bir fedakarlık gösteren Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve egemenliğe olan inancı sonucunda kurulduğunu söyledi. 1960 yılında kurulan ortak Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmadan önce Kıbrıs Türk halkının yıllarca İngiliz sömürge idaresi altında ikinci sınıf vatandaş olarak yaşamasına karşın Türklüğünü koruduğunu, Atatürk ilke ve inkılaplarından asla vazgeçmediğini belirten Ayşen Volkan İnanıroğlu, “Anavatanımız Türkiye’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’ndan aldığı ilhamla haklı bir varoluş mücadelesine girişen Kıbrıs Türk Halkı; uzun yıllar boyunca Rum-Yunan ikilisinin baskı ve zulmüne karşı direnmiş ve tecrübe ettiği tüm zorluklara rağmen özgürlük ülküsünden geri adım atmamıştır. Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların ortaklığı temeline 16 ağustos 1960 tarihinde iki uluslu bir devlet olarak kurulan Ortaklık Cumhuriyeti, Rumların Enosis hayallerini gerçekleştirmek istemeleri nedeniyle sadece üç yıl sürmüş, Kıbrıslı Rumlar Enosis emellerine ulaşmak için Kıbrıslı Türkleri hükümetin tüm organlarından silah zoruyla atarak devleti ele geçirmiş, 1963-1974 döneminde 11 yıl insanlık dışı baskılar ve uygulamalar ile Kıbrıs Türklerini yok etmek istemiş, ancak Kıbrıs Türk halkı yılmamış ve direnmiştir” değerlendirmesinde bulundu. VAR OLMA MÜCADELESİ Var olma mücadelesi, şanlı direnişi ve anavatan Türkiye’nin 1960 Kıbrıs antlaşmalarından kaynaklanan garantörlük hakkını kullanarak gerçekleştirdiği 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs Türklerinin özgürlüğüne kavuştuğuna dikkat çeken İnanıroğlu, “20 Temmuz 1974’de bizleri yok olmaktan kurtaran Anavatanımızın garantörlüğü ve her aşamadaki desteği Kıbrıs Türkleri için asla vazgeçilmezdir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin varlığı adadaki barışın ve huzurun en önemli teminatıdır. Kıbrıs Türk halkı bugün kendi devletinde, anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinde güven ve barış içerisinde yaşamaktadır” dedi.

Dr. Suat Günsel Camisi ne zaman ibadete açılacak? Haber

Dr. Suat Günsel Camisi ne zaman ibadete açılacak?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40’ıncı kuruluş yıl dönümünün en önemli simgelerinden biri olacak olan Dr. Suat Günsel Camii, 11 Ocak 2024’te, Regaip Kandili’nde ibadete açılacak. Yakın Doğu Üniversitesi kampüsünde yükselen ve Osmanlı mimarisinden esinlenilerek tasarlanan Dr. Suat Günsel Camii, 62 kubbe ve 6 minareye sahip. Aynı anda 10 bin kişinin ibadet edebileceği cami, sadece KKTC’nin değil bölgenin de en büyük camilerinden biri olacak. Adadaki Türk varlığının en önemli sembollerinden biri olacak Dr. Suat Günsel Camii’nin açılış törenine, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere pek çok Müslüman ülkenin cumhurbaşkanları da davet edildi. KIBRIS’IN EN BÜYÜK İBADET MERKEZİ Toplam 10 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği Kıbrıs adasının en yüksek kapasiteli camisi olan Dr. Suat Günsel Camii, 36,8 metre yüksekliği ve 23,8 metre çapıyla adanın en büyük ana kubbesine de sahip. Ana kubbe ile birlikte 62 kubbenin yer aldığı caminin ana bölümünde 27 adet kubbe ile 9 adet yarı kubbe; revak bölümünde ise 26 adet kubbe bulunuyor. Toplamda altı minareye sahip caminin dört minaresinin her biri 76,2 metre yüksekliğinde ve üç şerefeli. Her biri 56,45 metre yüksekliğindeki diğer iki minare ise iki şerefeli. Yakın Doğu Üniversitesi’nin mimar ve mühendisleri tarafından tasarlanan Dr. Suat Günsel Camii’nin kubbe ve minareleri altın renkli paslanmaz çelik krom kaplamalar sahip. Caminin 104 penceresini renklendiren vitrayları Kıbrıs Modern Sanat Müzesi sanatçılarının; yaklaşık bir yılda tamamlanan el işçiliği kubbe süslemeleri ise Özbek sanatçıların imzasını taşıyor. Caminin dış yüzeyinde ise Kıbrıs adasına özgü beyaz taş kullanıldı. TÜRK VARLIĞININ EN KIYMETLİ SEMBOLLERİNDEN BİRİ OLARAK AÇILACAK Kıbrıs Adası’nın fethinin üzerinden 450 yılı aşkın bir zaman geçtiğini hatırlatan Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “450 yıllık köklerimizden ve ana vatan Türkiye'mizden aldığımız güçle 1983’te kurduğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’mizin 40’ıncı yılını kutladığımız bu dönemde, Dr. Suat Günsel Camii, adadaki Türk varlığının en kıymetli sembollerinden biri olarak açılacak” ifadesini kullandı. “Dr. Suat Günsel Camii’nin 11 Ocak 2024’te Regaip Kandili vesilesi ile gerçekleştirilecek açılışına başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, pek çok Müslüman ülkenin cumhurbaşkanlarını da davet ettik” diyen Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “İnanıyoruz ki bu açılış, aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak kayda geçecek” dedi. Bu haber de ilginizi çekebilir: KKTC’de hastalığa yenik düşen sözleşmeli er memleketinde toprağa verildi

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Meselelere biraz daha milli bakmak lazım Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Meselelere biraz daha milli bakmak lazım

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Burada ‘Güncel Sorunlar Işığında Kıbrıs ve Geleceği' konulu ilk dersi veren Cumhurbaşkanı Tatar, Mavi Vatan diye adlandırılan Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve KKTC’nin faaliyetlerine değindi. Konuşmasında, Doğu Akdeniz’e niçin önem verildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi: “Doğu Akdeniz'e zaman zaman hep ana vatan, yavru vatan, mavi vatan deriz. Bu 3’lünün bizleri ulusal temelde ne kadar güçlü kıldığını ve potansiyel olarak da sadece mavi vatandaki doğal kaynaklar değil aynı zamanda güvenlik meselelerine bağlı olarak Doğu Akdeniz’de jeostratejik, jeopolitik gelişmeler ile konjonktür değişmekte. Türkiye Cumhuriyeti Libya koridoru, bugün yaşanılan Suriye'deki durum malum, Irak ve bütün bölgedeki birtakım süreçlere baktığımızda bizlerin birliği, beraberliği, aramızdaki kutsal ve kadim bağlar ile milletimizin manevi ve milli değerleriyle gençlerimizin iletişim kanalları ile bu bağları daha güçlü kılmalıyırz. Milletimizi daha güçlü yerlere taşıyabilmek hepimizin büyük milletimize olan vazifesidir diye düşünüyorum” dedi. “1974’te Mehmetçik'in adaya gelmesiyle tesis edilen barış şu anda son derece güzel gidiyor” Türk milletinin olaylara daha milli bakması gerektiğini ve bunun gelecek açısından önemli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, "Meselelere biraz daha milli bakmak lazım. Halklar kardeştir, biz bir arada yaşayabiliriz. Bizim artık öyle bir barışımız vardır ki 1974’te Mehmetçik'in adaya gelmesiyle tesis edilen barış şu anda son derece güzel gidiyor. Onun için mücadeleye devam diyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Tatar’a AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş tarafından akademisyen cübbesi giydirilip, Fahri Doktora belgesi takdim edilirken, Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı tarafından da günün anısına hediye takdim edildi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - KKTC Cumhurbaşkanı Tatar İsrail’i EOKA’ya benzetti

Almanya özel kuvvet birliklerinin Güney Kıbrıs'a gelmesine tepki Haber

Almanya özel kuvvet birliklerinin Güney Kıbrıs'a gelmesine tepki

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) kontrol ettiği bölgelere Almanya özel kuvvet birliklerine bağlı askerlerin gelmesine tepki göstererek, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin garantörü olan Türkiye ile ortağı olan bizim iznimiz ve onayımız olmadan yabancı askeri kuvvetlerin Ada'ya gelmesi uluslararası anlaşmalara aykırıdır." dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, İsrail-Filistin çatışması üzerine Güney Kıbrıs'ta askeri hareketlilik yaşandığını hatırlatarak, Alman özel kuvvet birliklerine bağlı askerlerin GKRY'nin kontrolündeki bölgelere geldiğini, sadece Almanya'nın değil diğer ülkelerin askerlerinin de Türkiye ve KKTC'nin izni ve onayı olmadan Kıbrıs'ta konuşlandırılamayacaklarını kaydetti. Tatar, Zürih ve Londra garanti anlaşmalarına dikkati çekerek GKRY'deki askeri hareketliliği yakından takip ettiklerini, KKTC'nin bu konuların tamamında Türkiye Cumhuriyeti ile istişare halinde olduğunu söyledi. Kıbrıs'ın genelinde askeri her gelişmeden mutlak surette Türkiye'ye bilgi verilmesi gerektiğinin altını çizen Tatar, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin garantörü olan Türkiye ve bizim iznimiz ve onayımız olmadan yabancı askeri kuvvetlerin Ada'ya gelmesi uluslararası anlaşmalara aykırıdır. Bunun Almanya veya başka bir ülke olması fark etmez. Kıbrıs'ın garantörleri Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'dır. Buna dikkat edilmesi gerekir." ifadelerini kullandı. "İngilizler üsleri kullanırken dikkat etmeli" Tatar, Kıbrıs'ta bulunan İngiltere'ye ait askeri üslerin anlaşmalar çerçevesinde Ada'da bulunduklarına işaret ederek, "İngilizler üsleri kullanırken dikkat etmeli. Bu üsler, İngiltere'nin ulusal çıkarları için kullanılırken Kıbrıs'ta bulunan Türkler ve Rumlara zarar vermeyecek şekilde olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: AB, Orta Doğu Barış Sürecini canlandıracak

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar İsrail’i EOKA’ya benzetti Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar İsrail’i EOKA’ya benzetti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail’i Filistin tutumunu geçmişteki EOKA terör örgütüne benzeterek, “Biz Kıbrıs Türk halkı olarak buna benzer şiddet olayları ile karşı karşıya kalmış bir halk olarak, o zor yılları Kıbrıslıların Mücadelesi Örgütü (EOKA) teröristlerince halkımızın katledildiğini bütün dünya biliyor. Yapılanlar özellikle bu çağda asla kabul edilecek olaylar değildir” dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Afyonkarahisar’a geldi. Programı çerçevesinde Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, burada gazetecilerin soruları üzerine gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Tatar, sorular üzerine İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği saldırılara değinerek, “Filistin’de yaşananları Türkiye’de olduğu gibi biz de büyük bir endişe ile izliyoruz. Yapılanlar özellikle bu çağda asla kabul edilecek olaylar değildir. Masum insanlar, sivillerin, çoluk çocuk bu şekilde katledilmesi ve bu kadar acımasız bir hareketin halen daha devam ediyor olması insanlığa ve çağdaş değerler gözetildiğinde asla kabul edilir bir anlayış değildir. Biz de şiddetle kınıyoruz” dedi. “BÖYLE BİR ANLAYIŞ YOK İSE KARŞI TARAFIN NELER YAPABİLECEĞİNİ GÖRÜYORUZ” Açıklamasında yaşananları geçmişte Kıbrıs Türk halkına EOKA tarafından yapılanlara benzeten Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi: “Biz Kıbrıs Türk halkı olarak buna benzer şiddet olayları ile karşı karşıya kalmış bir halk olarak, o zor yılları Kıbrıslıların Milli Mücadele Örgütü (EOKA) teröristlerince halkımızın katledildiğini bütün dünya biliyor. Dolayısıyla Kıbrıs’ta çözüm olacak ise mutlaka iki devletli bir çözüm olması gerekiyor. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin garantör ülke olarak statüsünde ve Türk askeri adadaki barış ve huzurun teminatı olarak varlığından asla vazgeçilmemesi gerekiyor. Kıbrıs Türk halkının bunun kırmızı çizgisi olduğunu görüyoruz. Böyle bir anlayış yok ise (İsrail’in) karşı tarafın neler yapabileceğini görüyoruz. Kıbrıs’ta da bütün bu edişe verici olayları bu anlayış ile izliyoruz. Ben bir kez daha Filistin halkına sabırlar diliyorum. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum.” ADANIN GÜNEYİNE ALMAN ASKERLERİNİN KONUŞLANDIRILMASINA TEPKİ Kıbrıs Rum Kesimi'ne Almanya ordusuna bağlı özel kuvvet askerlerinin de konuşlandığı yönündeki haberlere değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti meseleyi yakından takip ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamalar ile bütün bu olaylara karşı büyük bir dirayetle doğru yolun bulunması için tavsiyelerde bulunuyor. Dünya devletleri ile yapılan istişarelerde bir an önce buna son verilmesi için çalışılıyor. Kıbrıs’ın güneyine başka ülkelerin askerlerinin yerleştiği yönündeki haberleri biz de takip ediyoruz. Çünkü Kıbrıs’ın garantörü Türkiye Cumhuriyeti'dir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de böyle olaylardan mutlaka haberinin olması gerekiyor. Dolayısı ile bütün bunları izlemek ve tedbir almak hepimizin temennisidir” diye konuştu. “FARKLI BASKILARA RAĞMEN DİRENDİK” KKTC'nin egemen bir devlet olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs'ın kendisini bütün Kıbrıs'ın hükümetiymiş gibi bütün dünyaya lanse etmeyi başarabildiğini vurgulayarak, buna tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz egemen bir devletiz. Bu devlet hep Türkiye Cumhuriyeti ile her türlü iş birliği ve uyum içerisinde çalışma anlayışı içerisinde oradaki varlığımızı sürdürmekteyiz. Güney Kıbrıs kendisini bütün Kıbrıs'ın hükümetiymiş gibi bütün dünyaya lanse etmeyi başarabiliyor. Çünkü 1964 yılında Birleşmiş Milletler’in aldığı kararla Türk devleti dışına ittikten sonra Türkiye Cumhuriyeti tek tanımış devlet ve söz vermiş devlet muamelesi görüyor. Hâlbuki ki esasında Kıbrıs Cumhuriyeti'nin iki kurucu ortağı vardır. Bir tanesi Kıbrıs Türk halkı, diğeri Rum halkı. Bizlerin geçmişine baktığınızda biz 1571'den Lozan Anlaşması 1923'e kadar Kıbrıs, Osmanlı Devleti'nin bir parçasıydı. Dolayısıyla bizlerin ataları 352 yıl kesintisiz Kıbrıs'ı yönetmiş, idare etmiş. Ondan sonraki süreçte İngiliz sömürge yönetiminde bizler de orada çeşitli farklı baskılara rağmen direndik ve 1960’da o zamanın başbakanı merhum Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatih Zorlu'nun da çok büyük gayretleri ile Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs Cumhuriyeti'nin garantör ülkesi olmuş. Kıbrıs Türkleri kurucu ortağı olmuş. Dolayısıyla tüm bunlara baktığımızda Kıbrıs'ta ne olursa olsun Türkiye'nin de bilgisi olması lazım” dedi. “KIBRIS'I TEK BAŞINA AVRUPA BİRLİĞİNE ALMALARI BÜYÜK BİR GAFLETTİ” Kıbrıs Rum Kesimi'nin Avrupa Birliği’ne (AB) alınmasına da tepki gösteren Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Kıbrıs'ı tek başına Avrupa Birliği'ne almaları büyük bir gafletti. Çünkü 1960 Kıbrıs Kuruluş Antlaşmaları diyor ki mutlak suretle böyle bir konuda Türkiye Cumhuriyeti'ne danışılması lazım. Türkiye Cumhuriyeti adanın garantörüdür ve dolayısıyla tek taraflı kimseye danışmadan ne Kıbrıs Türkü'ne ne de Türkiye'ye tek taraflı olarak Kıbrıs'ı tam bir bütün Avrupa Birliği'ne almalarının ne kadar gayri hukuki olduğu da hepimizin malumudur. Dolayısıyla Kıbrıs'ta herhangi bir askeri anlamda gelişme olacaksa mutlak suretle Türkiye Cumhuriyeti'nen bundan bilgisi olması gerekmektedir. Esas anayasa bunu gerektirmektedir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti adanın garantörüdür. Bizzat Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nde bütün bu gelişmeleri bu hassasiyetle izliyoruz ve Türkiye'de elbette her konuda istişare içerisindeyiz.” Program açıklamanın ardından basına kapalı olarak devam etti. Bu haber de ilginizi çekebilir: KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Bakü'de açılışa katıldı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.