kömür Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika kömür Haberleri

Kalitesiz kömür çevre ve insan sağlığını tehlikeye atıyor

AYSELİN UZUN - ÖZEL HABER - Kış aylarının gelmesiyle birlikte, alt kalite ve sahte kömür kullanımının yarattığı sorunlar tekrar gündeme geldi. Çevre ve insan sağlığı bakımından büyük tehlike oluşturan bu kömürlerin özellikle 2023 yılından itibaren piyasada sıkça rastlandığı görüldü. Bu durumu halk sağlığı açısından değerlendiren Halk Sağlığı Uzmanı Tuğrul Şahbaz, “Kalitesiz kömür dediğimiz şey yakıldığı zaman kükürtdioksit salınımı artar. Bu doğrudan üstümüze asit yağıyor demektir. Böylece özellikle solunum yolu enfeksiyonları ve astımlar artar. Ayrıca gözde ve ciltte tahrişler oluşur” dedi. İzmir Odun ve Kömür Satıcıları Odası Başkanı Mustafa Düzyol ise devletin bu konuda yaptığı denetimlerin sıklaşması gerektiğini vurguladı. TEMELDE EKONOMİK SEBEPLER VAR Kalitesiz kömürün içeriğinde büyük oranda kükürtdioksit olduğunu ve bunun çeşitli hastalıklara yol açabileceğini belirten Şahbaz, bu kömürlerin kullanımının altında yatan nedenlerin başında Türkiye’nin ekonomik seviyesi olduğunu da vurgulayarak “Kalitesiz kömür dediğimiz şey yakıldığı zaman kükürtdioksit salınımı artar yani bu kömürlerin içinde kükürt oranı yüksektir. Dolayısıyla da havada artan kükürtdioksit oranı, hava kirliliğine zemin oluşturur. Bu madde doğaya ve canlılara iki türlü zarar verir; birincisi havada su buharıyla karşılaşan kükürtdioksit, sülfürik asite dönüşür. Sülfürik asit ise aşağıya yağmurla indiğinde hem bitkileri ve toprağı yakar hem de canlıların solunum yollarına ve ciğerlerine zarar verir. Bu doğrudan üstümüze asit yağıyor demektir. Böylece ise insanlarda özellikle solunum yolu enfeksiyonları ve astımlar artar. Ayrıca gözde ve ciltte tahrişler oluşur. Bütün bunları düşündüğümüzde kalitesiz kömür kullanımının zarardan başka bir şey olmadığını görüyoruz. Bu sebeple devlet denetleme görevini eksiksiz bir şekilde yapmalıdır. Çünkü devletin vatandaşını sağlıklı bir çevrede yaşatma sorumluluğu vardır. Dolayısıyla kalitesiz kömürün yakılması devlet eliyle önlenmelidir. Ancak bunun önlenmeme sebeplerinin başında zaten o ülkenin ekonomik seviyesi gelir. Çünkü insanlar kalitesiz kömüre niye mahkûm olur diye bakarsak akıllara en başta; ülkedeki mevcut ekonomik sıkıntılar ve halkın yoksulluk oranı gelir. Bu da kaliteli yani pahalı kömürün yakılmasına doğal bir engeldir” açıklamasında bulundu. DEVLET PİYASAYA KALİTELİ MAL SÜRMEYİ KESTİ Başkan Düzyol, son dönemde alt kalite kömürler sebebiyle çok sayıda şikâyet aldıklarını vurgulayarak “Devlet 2023 yılı itibariyle kademeli olarak kömür piyasasını özel firmalara bıraktı. Yani piyasaya kaliteli mal sürmeyi kesti. Ayrıca satılması gereken iki özel ocağın kömürleri var. Onlar dışında hiçbiri halk sağlığı açısından uygun değil. Çünkü iki ocaktan çıkan kömür dışında hepsi sahte ve hava kirliliği yaratan kömürler. Öte yandan devlet yalnızca Fakir Fukara Fonu kapsamında, maddi açıdan sıkıntılar yaşayan insanlara ‘yardım’ adı altında kaliteli ürünler veriyor. Ancak bu yardımlar da tam anlamıyla gerçek sahiplerini bulmuyor, çünkü çoğu kişi bunu bakkallara ya da kömür dükkanlarına satıyor. Durum buyken neden böyle yapıldığını sorduğumuzda ise herhangi bir açıklama yapılmıyor. Bunun üstüne bir de doğru düzgün denetim yapılmayınca, piyasada alt kalite kömürler çoğalıyor. Üstelik söz konusu kömürlerin içinde çokça bulunan kükürt diye bir madde var. Önceden yüzde 1 orandaydı, şimdi bunu yüzde 2’ye çıkardılar. Bu maddeler hava ile karıştığında insan sağlığı için çok tehlikeli. Biz devletin bu konuda daha fazla denetim yapmasını ve böyle bir tehlikeyle vatandaşları yalnız bırakmamalarını istiyoruz. Ayrıca yardım kapsamında dağıtılan kömürlerin takibinin de yapılması çok önemli. Çünkü o kömürler gerçek ihtiyaç sahiplerini bulmadığında piyasaya tekrar sürülüyor ama fahiş bir fiyatla. Sonuç olarak her bakımdan zarar. Hem hava kirlendiği için insan sağlığı kötü etkileniyor hem de piyasada bir belirsizlik oluyor” diye konuştu.

Bu kış da emeklinin kaderi kömür karası

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Emekliler, kışın yaklaşmasıyla birlikte artan ısınma maliyetleri karşısında kara kara düşünüyor. Yerli kömürün ton fiyatı geçen yıl 4 bin 500 lirayken, bu yıl 6 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Günlük ihtiyaçlarını karşılamak için torba kömür alanlar, geçen yıl 130 liraya aldıkları kömürü bu yıl en az 160 liradan alıyor. Odun fiyatları da iki katına çıkarak, geçen yılki 3 bin liradan bu yıl 6 bin liraya yükseldi. Ayrıca, 1 Ağustos’tan itibaren doğalgaza yapılan yüzde 38’lik zam, emeklilerin ısınma maliyetlerini daha da artırdı. 12 bin 500 lira emekli maaşıyla geçinmeye çalışan vatandaşlar, yüksek fatura ve yakıt fiyatlarıyla bu kış nasıl başa çıkacaklarını bilemiyor. Emeklinin başa çıkmaya çalıştığı sorunların her gün arttığını belirten DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, “Eskiden emekli aldığı maaşla 2 ton kömür alabilirdi, şimdi 100 kilo bile alma konusunda tereddütleri var. Son gelen doğalgaz zamlarından sonra ise kombiyi açmaya elimiz varmıyor. Her kış olduğu gibi bu kış da emekli için çetin geçecek” dedi. “EMEKLİYE ASKIDA HAYAT SUNDULAR” Emeklinin beslenme, barınma ve sağlık sorunları bitmeden ısınma sorunuyla karşı karşıya kaldığını belirten Yeşiltepe, “Emeklinin odununu, kömürünü alabilmesi için önce evinin olması gerekiyor. Evinin kirasını ödeyip karnını doyurduktan sonra evini nasıl ısıtabileceğini düşünüyor. Şimdiye kadar hep söyledik, günümüzde emekliye askıda hayat sunuldu. Emekliye askıdan bir pay düşerse hayatta kalmaya çalışıyor. Eskiden emekli aldığı maaşla 2 ton kömür alabilirdi, şimdi 100 kilo bile alma konusunda tereddütleri var. Bir emekli maaşıyla bir buçuk ton kömür bile alınamıyor. Birçok ev doğalgazlı ama son zamlardan sonra doğalgaz yaktığımız zaman nasıl bir fatura geleceğini görmek için bilgin olmaya gerek yok. Kömür almaya paramız, kombi açmaya elimiz varmıyor. Aralık ayında verecekleri ikramiye ve maaş yine ne kömür almamıza yetecek ne barınmamıza ne de beslenmemize. Çünkü başımızdaki hükümet yandaşlarına para bulmak için her türlü taklayı atıyor. Emeklinin içinde bulunduğu durumda artık kelimeler kifayetsiz kalıyor. Her kış olduğu gibi bu kış da emekli için çetin geçecek” diye konuştu. “SADECE İNSANLIK UCUZ” Emeklinin içinde bulunduğu zor koşullardan çıkabilmesi için örgütlü mücadelenin önemine dikkat çeken Yeşiltepe, “Bu ülkede gıdadan eğitime, sağlıktan barınmaya kadar her şey pahalı, sadece insanlık ucuz. Emekli bundan önce de çok çetin kışlar geçirdi ama her zorluğun cevabını baharda vermiştir. Bizler, ülkesi için mücadele etmiş, ülkesini seven insanlarız. Bu ülkeden gidecek başka yerimiz de yok. Tüm mücadelemiz, bizden sonra gelenlerin daha rahat, mutlu ve refah içinde yaşaması için. Biz, örgütlü mücadelemizle mutlaka bir şeyler yapmak zorundayız. Arkadaşlarımıza da hep söylüyorum, bizim kaybedecek neyimiz kaldı insanlığımız dışında? Her şeyimizi elimizden aldılar. 10 bin lira emekli maaşı ile yaşatmaya çalışıyorlar. Bizler, bunun karşısında örgütlü bir yapının içinde durup, kendi imkanlarımızla bunların ülkeyi ne hale getirdiklerini göstermek için mücadele etmeliyiz. Sarı kartımızı önceden gösterdik, şimdi de kırmızı kartımızı göstererek onları yakacağız odun ve kömür yerine” ifadelerini kullandı. “HER GEÇEN GÜN FAKİRLEŞİYORUZ” Emekli maaşlarının sabit kaldığı bir ortamda geri kalan her şeyin zamlandığını ve emeklinin her geçen gün fakirleştiğini ifade eden Tüm Emekliler Derneği (TÜED) İzmir Şube Başkanı Zekeriya Beypınar, “Geçtiğimiz yıl aldığımız 1 ton kömürü bu yıl alamıyoruz. Zamlar yüzünden ne kadar fatura gelecek korkusuyla kombileri açamıyoruz. Kış gelene kadar nasıl barınacağız, nasıl besleneceğiz diye düşünüyorduk, şimdi de nasıl ısınacağız diye düşünüyoruz. Gelirimiz 10 bin liralık tek kuru maaş. Ne yardım var ne de başka bir şey. Bu koşullarda emekli nasıl hayatta kalsın? Bugün alışveriş yapmak için pazara çıksak, aldığımız maaşla hiçbir şey alamıyoruz. Birçok emekli, pazarda alınmayan sebze ve meyveleri alabilmek için akşamı bekliyor. İnsanlar bu şekilde yaşamayı hak etmiyor. Emeklilerimiz, hayat pahalılığı karşısında her geçen gün fakirleşmeye devam ediyor. Kış yaklaşıyor, emekli kömür almak istiyor ancak alım gücü olmadığı için alamıyor. Fiyatları görünce de geri adım atıyor. Yılbaşında bu yılın emekliler yılı olacağını söylemişlerdi ama mağduriyetten başka bir şey göremedik. Emekli maaşlarına zam yapılmıyor, bari geri kalan şeyler her gün zamlanmasın” dedi.

Denetim başladı! Kalitesiz kömüre geçit yok

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından ısınmadan kaynaklanan hava kirliliğinin kontrolü için yetki devri alan Denizli Büyükşehir Belediyesi, kış aylarında ısınmadan kaynaklanan hava kirliliği ve iklim değişikliği ile mücadelede sera gazı salımlarından kaynaklanan hava kirliliğini en az düzeye indirmek için ilk olarak kömür satış noktalarında denetimlere başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Başkanlığı hava kirliliği denetim ekipleri, kömür satışı yapılan noktalarda rastgele seçilen torba kömürlerden numune alarak, tahlil için laboratuara gönderiyor. Burada bir dizi işlemden geçen kömürün kalitesinin yeterli düzeyde olup olmadığı tespit ediliyor. Denetimlerde ayrıca kömür satışı yapan işletmelerin işyeri açma ve çalışma ruhsatları ile satış izin belgelerinin olup olmadığı ve kömür çuvallarının Katı Yakıtların Kontrolü Yönetmeliği’nde yer alan yerli ve ithal kömür torba örneğine uygun olup olmadığı da kontrol ediliyor. TSE standartlarında bacalara filtre takma zorunluluğu var pÖte yandan, Denizli İl Mahalli Çevre Kurulunca 2021 yılında güncellenen kararlarının devam ettiğine dikkat çekilirken, vatandaşlardan şu hususlara dikkat edilmesi istendi: "Denizli merkez ilçeleri (Pamukkale ve Merkezefendi) ile Acıpayam, Honaz, Sarayköy, Serinhisar, Tavas ve Çivril merkez sınırları içerisinde doğalgaz altyapı çalışmalarının tamamlandığı bölgelerde merkezi ısınan konutlarda doğalgaz dönüşümünün yapılarak, kullanıma geçirilmesi zorunludur. Doğalgaz alt yapısı olmayan bölgelerde merkezi ısınma sistemine sahip 5 daire ve üzeri binalarda ise TSE standartlarına göre bacalara filtre takma zorunluluğu bulunmaktadır. Bunun yanı sıra kullanılan yerli kömürlerde alt ısıl değerin MÇK Kararı'na göre 5400 kcal/kg ve kükürt oranının yüzde 1,2, ithal kömürde ise alt ısıl değerin 7200 kcal/kg ve kükürt oranının ise yüzde 0,9 olmasına dikkat edilmektedir." Denetimler devam edecek Alınan numunelerin Denizli Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Denizli Çevre Kalite (DENÇEV) Laboratuarı'nda analizlerinin yapılacağı ifade edilirken sonuçları olumsuz çıkan kömürlerin satışlarının yasaklanacağı ve denetimlerin artarak devam edeceği kaydedildi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKERBİLİR- Denizli dikkat! Gökgürültülü sağanak yağış kapıda

Aydınlı baba en mutlu gününde hayatını kaybetti

Aydın'ın Köşk ilçesine bağlı kırsal Ketenyeri Mahallesi'nde bir baba en mutlu gününde hayatını kaybetti. Oğluna sünnet düğünü yapan 32 yaşındaki Halit Atalay, gece düğün salonunda ısınmak amacıyla yaktığı kömür mangalından sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybederken, yanında bulunan akrabası 30 yaşındaki Y. A'nın da karbonmonoksit gazı zehirlenmesi nedeniyle durumun ağır olduğu öğrenildi. SABAH HAREKETSİZ BULUNDULAR Olay sabaha karşı meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halit Atalay, hafta sonu oğlu için sünnet düğünü tertip etti. Pazar günü yapılacak olan yemekli düğün merasimi için hazırlıkların yapıldığı bölgede bekleyen Baba Halit Atalay, sabaha karşı üşüyünce akrabası Y.A. ile birlikte düğün salonu yanındaki bir odada ısınmak için kova içerisine mangal kömürü yaktı. Mangal yanınca ısınan ortamda uyuya kalan baba Halit Atalay ile akrabası Y.A.'yı sabahın erken saatlerinde düğün yapılacak alanı kontrole gelen yakınları ve aşçılar uyandıramadı. AKRABANIN DURUMU AĞIR Bunun üzerine yakınları ve aşçılar 112'yi arayarak yardım istediler. Kısa sürede köye gelen sağlık ekipleri Halit Atalay'ın hayatını kaybettiğini, yanındaki akrabası Y.A.'nın ise durumunun ağır olduğunu belirledi. Y.A., 112 ekipleri tarafından hastaneye kaldırılırken, hayatını kaybeden baba Halit Atalay'ın cenazesi ise otopsi için Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı ile jandarma tarafından olayla ilgili soruşturma başlatılırken, Halit Atalay'ın en mutlu gününde hayatını kaybetmesi tüm ilçede üzüntüye neden oldu. DÜĞÜN YEMEĞİ CENAZE YEMEĞİ OLDU Aydın’ın Köşk ilçesinde oğlunun mürüvvetini görmek için sünnet cemiyeti düzenleyen adam en mutlu gününde hayatını kaybetti. Düğün için hazırlanan yemekler ise cenaze yemeği olarak kullanılırken, yaşanan acı olay tüm mahalleyi yasa boğdu. Edinilen bilgiye göre, Köşk ilçesine bağlı kırsal Ketenyeri Mahallesi'nde yaşayan 32 yaşındaki Halit Atalay, 4 yaşındaki oğlu Mehmet Ayaz’ın mürüvvetini görmek için sünnet cemiyeti düzenledi. Aylarca hazırlık yapan baba Halit Atalay, dün gece davetlilere verilecek düğün yemeği için düğün salonunda yapılan hazırlıkları kontrol edip akrabası Yakup Atalay ile beklemeye başladı. Gece yarısı üşüyen baba Halit Atalay akrabası Yakup Atalay ile düğünde kullanılacak olan mangal kömürlerinden bir kova doldurup yakarak salonun çay ocağında ısınmaya başladı. Bu sırada mangaldan çıkan dumandan zehirlenen Halit Atalay ve Yakup Atalay’ı sabaha karşı aşçılar baygın vaziyette buldu. Araç ile hastaneye yetiştirilmeye çalışılan Halit Atalay ve akrabası Yakup Atalay’ı yolda karşılayan 112 Acil Servis ekipleri yaptıkları kontrolde Halit Atalay’ın hayatını kaybettiğini tespit etti. Durumu ciddi olan Yakup Atalay ise ambulans ile önce ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne burada yapılan ilk müdahalenin ardından İzmir’e sevk edildi. Bu arada Atalay Ailesi’nin mutlu günlerine ve sevinçlerine ortak olmak amacıyla düğüne gelen yüzlerce kişi adeta şok yaşadı. Sünnet düğünü için pişirilen yemekler bu defa cenaze yemeği oldu. Baba Halit Atalay’ı en mutlu gününde toprağa verilirken bizzat kendisi tarafından sünnet cemiyeti için pişirttiği yemekler ise kendisinin cenaze yemeği oldu. Acılarının çok büyük ve herkesin şaşkın bir durumda olduğunu belirten Ketenyeri Mahalle Muhtarı Mitat Yalçın, “Halit kardeşimizin bugün çocuğunun sünnet cemiyeti vardı. Yemeklerin başında beklemesi gerekiyordu. Sabaha karşı üşümüşler tenekeye mangal kömürü yakmışlar. Dumandan zehirlenmişler. Cemiyet sahibi Halit Atalay vefat etti, dayısının oğlu Yakup Atalay hastanede. Maalesef cemiyetimizin yemeği cenaze yemeğine dönüştü” diye konuştu. Halit Atalay’ın amcası Mustafa Atalay ise, “Tüm hazırlıklar tamamdı. Sabahleyin misafirler gelecekti. Sabah telefon geldi. Yemeklerin başında sıkıntı olmasın diye kalmışlar. Üşüyünce mangal kömürü yakmışlar. Yaktıkları kömürün dumanında zehirlenmişler. Sabah aşçılar gelince durumu görmüş. Maalesef Halit Atalay vefat etti. Sünnet için pişirilen yemeği cenaze yemeği oldu” diyerek acılarının çok büyük olduğunu söyledi. İHA

İzmir’de hava ‘kömür’ karası: “Yüzde 90’ı kaçak”

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Gazetemiz aracılığıyla yaklaşık 2 ay önce hava kirliliğinin üst seviyelere ulaşacağını kamuoyuyla paylaşan İzmir Kömürcüler Odası Başkanı Mustafa Düzyol, bugün gelinen noktayı değerlendirdi. Kentteki hava kalitesinin son haftalarda riskli seviyelere ulaşmasıyla birlikte “Bu daha başlangıç” diyen Başkan Düzyol, devlet tarafından özelleştirilen 6 maden ocağına dikkat çekti; “Kömür, özel sektörün inisiyatifine bırakılmayacak kadar stratejik öneme sahip değerli bir enerji kaynağıdır” dedi. Soma kömürü olarak adlandırılan kaliteli kömürlerin uzun süredir piyasaya sunulmadığını, kükürt oranı çok yüksek kömürlerin halka dağıtıldığını vurgulayan Başkan Düzyol, “Defalarca uyardık, fakat umursanmadı. Ve biz bunları söyledikçe cezalandırılıyoruz. Bir şeyler yapılıyor ama saklanıyor” eleştirisinde bulundu. Görüşlerine yer verdiğimiz bir diğer isim Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Bilim Danışma Kurulu Üyesi Helil İnay Kınay ise “Ekonomik faktörler, yoksulluk, denetimsizlik gibi etkenler ile kalitesiz yakıt kullanımı, trafik vb. süreçler sorunun daha da büyüyeceğini gösteriyor” dedi. DEFALARCA UYARDIK, UMURSANMADI Başkan Düzyol, sözlerine şöyle başladı: “Kaçak kömürlerin var olan hava kirliliğini daha da arttıracağını söylemiştim. Bugün gelinen nokta ise ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Bu daha başlangıç. Herhangi bir önlem alınmadığı gibi yapılan olumsuzluklar da bizlerden gizleniyor. Defalarca uyardık, fakat umursanmadı. Bir şeyler yapılıyor ama saklanıyor. İzmir’e gelen kömürlerin yüzde 90’ını kaçak. Kükürt oranı çok yüksek olan kömürler bunlar. Önceki yıllarda Soma kömürleri piyasaya sürülürdü ve daha kaliteli kömürlerdi. Devletin ürettiği kömürler de vardı. Fakat devletimiz altı tane ocağı özelleştirince kendi kömürümüzü de üretememeye başladık; halka kömür verilmemeye başlandı. Yine bu özel kömür ocakları tarafından üretilen kömürler gönderiliyor halka. İlerleyen zamanlar bu durum daha da vahim bir hal alacak. Ve biz bunları söyledikçe cezalandırılıyoruz.” ÇOK KALORİLİ VE KALİTESİZ Ege Linyit İşletmeleri’nin (ELİ) nisan ayından bu yana kömür vermediğini ama piyasada bolca kömür olduğunu kaydeden Düzyol, “Piyasadaki bu kömürler çok düşük kalorili ve kalitesiz. Soma’da çıkarılan kaliteli kömürden az miktarda koyup, 25 kiloluk çuvalın üçte iki oranında Balıkesir Dursunbey kömürü ilave ediyorlar. ELİ’nin, yani devletin kömür torbasının bire bir aynısını yapmışlar, içine kalitesiz kömürü doldurmuşlar. Bu da demek oluyor ki, bu kış İzmir’de insanlarımız bu kömürleri yakarak hem ısınamayacaklar hem de kentimizde korkunç bir hava kirliliği olacak. Dolayısıyla kalitesiz, çok düşük kalorili kömürlerin satışları denetlenmeli. Denetim yapılmaz, bu konuya yoğunlaşmazsak çok kötü günler geçiririz. Kömür ocakları devlet tarafından işletilmeli. Kömür, özel sektörün inisiyatifine bırakılmayacak kadar stratejik öneme sahip değerli bir enerji kaynağıdır” bilgisini paylaştı. BELEDİYE İLE ORTAK ÇALIŞMAK İSTİYORUZ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de çağrıda bulunan Başkan Düzyol, “Belediye kendisi bir torbalama tesisi kurar ve kömür ocağından çıkan bu kömürleri kendi tesislerinde torbalayıp şehre getirebilir. Bu denetimlerde belediye ile de ortak çalışmak istiyoruz. Kömür taşıyan kamyonların şehre giriş yapacağı 3 ana noktaya bir denetim kulübesi konulur ve gelen kömür kamyonlarından numune alınır. Kamyonun bu kömürü nereden aldığı, nereye götürdüğü kayıt altında tutulur ve test sonucunda içine kalitesiz kömür karıştırılmışsa bu ürünün yüklendiği ve götürülüp indirildiği yerlere gidilip ürüne el konulur” dedi. SORUN DAHA DA BÜYÜYECEK Mİ? İzmir ‘in kirlilik yükünün artarak devam ettiğini; kentleşme, yapılaşma sürecinin de bu kirlilik etkilerini arttırdığını söyleyen Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Bilim Danışma Kurulu Üyesi Helil İnay Kınay, “Hava kalitesi ile ilgili mevzuatta ne yazık ki sınır değerlerin çok üzerinde ya da sınır değerlere yakın olarak seyreden değerler, sağlıklı yaşam koşullarından giderek uzaklaştığımızın da göstergesi… Yaşamı ve sağlığı kaybetmeden, daha fazla geç kalmadan sözleri eyleme geçirmek gerekiyor. Oysa sözlere ve eylemlere baktığımızda İzmir’in doğal yutak alan özelliği gören yeşil alanlarını kaybettiği, betona boğulduğu, Aliağa gibi kirletici sanayi yükünün arttığı planlama süreci ile birlikte, ekonomik faktörler, yoksulluk, denetimsizlik gibi etkenler ile kalitesiz yakıt kullanımı, trafik vb. süreçler sorunun daha da büyüyeceğini gösteriyor” açıklamasında bulundu.