#Konak

Konak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir haber: Genç kızı öldürüp annesini yaralayan sanığın yargılanması sürüyor Haber

İzmir haber: Genç kızı öldürüp annesini yaralayan sanığın yargılanması sürüyor

İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Y.Y. bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmada maktulün annesi Oya Taran, babası Rıza Alkan, tanık M.A, taraf avukatları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu. Söz verilen tanık M.A, "Bir adamın geldiğini gördüm. Elinde kesici bir alet vardı. Sonra bekçiler bu adamı yakaladı. Şüpheli direnmeden teslim oldu. Köprüden inmemize az kala yerde iki kişinin yattığını gördük. Yanlarına gittik. Ben anneye, arkadaşlarım genç kıza müdahalede bulundu. Elbiselerimizi çıkarıp yaralarına tampon yaptık. Her ikisi de hayattaydı. Elinde bıçak olan adamı 5 saniye anca gördüm." diye konuştu. Alkan'ın annesi Oya Taran ile babası Rıza Alkan da sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini ifade etti. Savunmaya geçen Y.Y. ise yaşananlardan önce yanlış anlaşılma sebebiyle İlayda tarafından sağ bacağından bıçaklandığını iddia etti. Sanık avukatı, Y.Y'nin, olaydan kısa süre önce saat kulesi yakınlarında, maktul tarafından bıçaklanarak yaralandığını, olayı karşı tarafın başlattığını iddia etti. Mahkeme başkanı, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve sanık avukatlarının taleplerinin karşılanması için duruşmayı ertelemeye karar verdi. NE OLMUŞTU? İzmir'in Konak ilçesinde, 8 Mart'ta parkta oturdukları sırada bıçaklı saldırıya uğrayan İlayda Alkan ve annesi Oya Taran yaralanmış, hastaneye kaldırılan Alkan yaşamını yitirmişti. Yakalanan şüpheli Y.Y. ise sevk edildiği hakimlik tarafından tutuklanmıştı. Sanık hakkında "kadına karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "kadına yönelik kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

Konak'ta işçilerden protesto Video Galeri

Konak'ta işçilerden protesto

SEMİ TEKTAŞ / Konak Belediyesi’ne bağlı MER-BEL işçileri maaşların zamanında ve eksiksiz almak talebiyle belediye önünde eylem yaptı. İşçiler perşembe gününe kadar ödemelerin gerçekleşmemesi durumunda geniş çaplı eylemler yapacaklarını duyurdu. Konak Belediyesi’ne bağlı MER-BEL işçileri maaşlarının zamanında ve eksik yatmasını protesto etmek amacıyla Konak Belediyesi önünde eylem ve basın açıklaması gerçekleştirdi. İşçileri maaşlarının tek seferde yatırılmasını talep ederken perşembe gününe kadar yatmaması durumunda ise Genel-İş Sendikaları ile beraber geniş çaplı eylem yapacaklarını durdu. DİSK Genel-İş Sendikası İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Savaş Aras, yaptığı konuşmada Konak Belediyesinden tek bir isteklerinin olduğunu bunun da maaşların zamanında ve eksiksiz yatmasını talep ettiklerini belirtti. Aras, “Biz MER-BEL emekçileri maaşlarımızın toplu sözleşme ve iş yasası gereği eksiksiz yatırılması tek talebimizdir. İkramiyemiz ve gıda kartlarımız aldığımız ücretten ayrı bir parça değil 10 dönemdir yapılan toplu sözleşme gereği kazandığımız haklar bağlamında hepsi bir bütündür” diye konuştu. İŞÇİLERİN EVİNE İHBARNAMELER GİDİYOR Maaşların geç yatmasından dolayı işçilerin mağdur edildiğini dile getiren Aras, birçok işçinin evine borçlar nedeniyle ihbarnamelerin gittiğini belirtti. Aras, “Ülkemiz tarihinin ekonomik açıdan en büyük krizinin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Ayın sonunu getirmekte zorlanırken bir yandan hükümetin her gün yarattığı yeni vergi kesintileri ve kemer sıkma politikaları biz ücretli çalışanları yoksulluğa itiyor. Ülkemizde yanlış politikalar nedeni ile biz üretenlerin yoksulluğa itildiği bir avuç zengininde refah içinde yaşadığına şahit oluyoruz. Çok uzak değil bundan 6 ay önce yapılan yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ‘bu toplum ilk yerel seçimlerde bu iktidara sarı kartı gösterecek ilk genel seçimde ise kırmızı kartı gösterecektir demiş’ idi. Bu çağrıya kulak veren milyonlar iktidarın yarattığı bu tabloda mağdur olan çalışanlar, emekliler tarafından sarı kart ile cezalandırıp CHP’li belediyelere teveccüh edip oylarını bu yönde kullanmışlardır. Genel iktidarın yolunun yerelden geçtiğini savunan bir öngörü etrafında söylemlerde bulunup bu ülkede AKP iktidarından bu halkı kurtarmanın yegâne yolunun bu şekilde gerçekleşeceği iddia edilse de AKP iktidarı tarafından yoksulluğa itilmiş işçi sınıfı birçok CHP’li belediyede zamanında maaşlarını alamadıkları için kira, kredi, kredi kartı ve çocuklarının okul taksitlerini aksatarak ya da ilave faizler ödemek zorunda kalmışlardır. Hatta maaşlarından kesilen icra ödenmeleri icra dairelerine yollanmadığı için taahhüt edilen borçlar sebebi ile işçilerin evlerine ihbarnameler gelmeye başlamıştır” diye konuştu. EKSİKSİZ YATIRILMASI TEK TALEBİMİZDİR Konak Belediyesi’nden tek taleplerinin maaşlarının eksiksiz ve zamanında yatması olduğunu söyleyen Aras, “Genel İş 5 Nolu şubenin örgütlü olduğu Konak Belediyesi MER-BEL A.Ş işçileri olarak bizde biraz önce yukarda saydığımız süreçleri tek tek yaşamaktayız. 1 Nisan itibari ile birçok kere yaşanan aksaklıktan kaynaklı ya maaşlarımızı zamanında alamadık ya da maaşımızın üçte ikisine denk gelen ücret ödemeleri ile karşı karşıya kaldık. Tek geçim kaynağı belediyeden aldığı ücret olan biz çalışanların maaşlarında eksik ödeme ya da herhangi bir gecikmede ev sahibinin kapıya dayanması, bankaların telefon ile sürekli araması, çocuğun okul taksitinin ödenememesi ve okula gidememesi ya da servis ücreti aksaması ile servis kullanmayacak duruma gelmesi çalışanların mutsuz olmasına ve motivasyon kaybına yol açmaktadır. Biz MER-BEL emekçileri maaşlarımızın toplu sözleşme ve iş yasası gereği eksiksiz yatırılması tek talebimizdir. İkramiyemiz ve gıda kartlarımız aldığımız ücretten ayrı bir parça değil 10 dönemdir yapılan toplu sözleşme gereği kazandığımız haklar bağlamında hepsi bir bütündür. Yaşanan ekonomik krizin bedeli iktidar tarafından zaten yeterince çalışanlara ödetilirken diğer taraftan sosyal demokrat belediye anlayışı ile yönetilen belediyelerde işçilerin maaşları ile mağdur edilmesi anlaşılır bir durum değildir. Nisan 1 ile başlayan yeni dönemde Konak Belediyesi’nde çalışan MER-BEL işçisi geçen 6 ay içinde birçok kez yer değişikliği, mevcut çalıştığı statüden başka bir statüye geçirilme, ücrette indirime gidilme gibi durumlar ile karşılaşıp her gün işe gelirken bugün bir şey olacak mı bana düşüncesi ile yaşarken bile MER-BEL işçisi işine sahip çıkmış evindeki aşını kaynatabilmek için tüm çabasını ortaya koymuştur. Tek beklentisi her ayın 15’inde maaşını alabilmek olmuş lakin 15’i dışında verilen tarihlerde de maaşı ödenmemiştir. İşte tam da bu sebeple biz MER-BEL işçileri ek protokolden kalan alacaklarımızın ödenmesi, maaşlarımızın zamanında ve eksiksiz ödenmesi, işçilerin artık işe gelirken bugün ne olacağım kaygısında uzaklaştığı bir işyerinde çalışmak istediğimizi belirtmek için bu basın açıklamasını yapmış bulunuyoruz. Dileriz ki bundan sonra bu gibi aksaklıklar yaşanmaz ve bizde işyerlerimiz de kendimizi daha güvende ve mutlu bir ortamda bulmuş oluruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Bu parkta çocuklar mutsuz Haber

Bu parkta çocuklar mutsuz

GÖNÜL MORSÜNBÜL- ÖZEL HABER- İzmir’in Konak ilçesinde mülteci yoğunluğu ile bilinen Etiler Mahallesi 1281 Sokak’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen park, bölgede yaşayan vatandaşlar için büyük bir soruna dönüşmüş durumda. Ne adı ne de sağlam oyuncakları bulunan park, yerel halk ve mülteciler arasındaki gerginliği her geçen gün biraz daha arttırıyor. Mahallede yaşayan bazı vatandaşlar, oyuncakların yabancı uyruklular tarafından kırıldığını, çok fazla gürültü yaşandığını öne sürerek parkın yeniden yapılmasını istemezken, bazılarıysa çocukların sosyalleşebilecekleri başka alanların olmaması nedeniyle parktaki oyuncakların yenilenmesini istiyor. Mahallede yaşayan çocuklar ise salıncaklarının yeniden yapılmasını dört gözle bekliyor. PARK ÇİLEYE DÖNÜŞTÜ Mahalle sakini Zeliha isimli bir vatandaş, “İzmir Büyükşehir Belediyesi buraya Tunç Soyer döneminde park yaptı. Bu parkın yapılmasını biz talep etmesek de belediyenin buraya park yapmasına başta çok sevinmiştik. Çocuklarımız oynar, biz komşularımızla bir araya geliriz diye. Ama bizim için büyük bir hayal kırıklığına dönüştü. Mahallemiz son yıllarda çok fazla göç aldı. Uyum konusunda sorun yaşıyoruz. Sürekli kavga, gürültü, huzursuzluk… Özellikle Suriyeli ve Afganlar buradaki salıncakları kırıp, oyuncakları parçalıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi birkaç kez gelip oyuncakları onardı ama değişen hiçbir şey olmadı, yine oyuncakları kırıldı. Burada yaşayan yabancı uyruklu vatandaşlar, akşam saatlerinde bu parkta toplanıyor. Gece geç saatlere kadar bağrış, çağrış, kıyamet. Pencerelerimizi açamaz hale geldik. Park bizim için bir çileye dönüştü. Gece gençler burada yasaklı maddeler içiyor. Her yer çer çöp. Güvenlik anlamında ciddi endişelerimiz var; zaten bizim Türkler değil, hep yabancılar geliyor buraya. Kesinlikle parkın yapılmasını istemiyoruz. Parktaki ışıklar gece yanmıyor. Işıkların bile yapılmasını istemiyoruz. Niye? Çünkü ışıklar yapılsa, park onarılsa bu insanlar hiç gitmeyecek. Bizim de evimizde huzur içinde yaşamaya hakkımız yok mu? Ne parkın yapılmasını ne de daha fazla yabancıların mahallemize gelmesini istiyoruz. Belediye burada hizmet veriyor. Günde iki kez çöpleri topluyor. Ama gel gör ki yetmiyor, sanki hiç temizlenmemiş gibi. Buradaki halkta temizlik kültürü yok, belediye ne yapsın?” sözleriyle tepki gösterdi. PARK YAPMAKLA BİTMİYOR İŞ Farklı etnik grupların bir arada yaşadığı yoksul bir semtte, çocukların ya da gençlerin yeterli düzeyde eğitim alamadıklarına ve sosyalleşme kültürleri kazanamadıklarına dikkat çeken Mustafa isimli bir genç şunları söyledi: “Bu gördüğünüz derin eşitsizliğin bir sonucu. Buradaki çocukların oynama biçimlerini gözlemlediğinizde şiddeti ve öfkeyi görmeniz mümkün. Bu konuda çocukları suçlayabilir miyiz? Bu ne kadar gerçekçi olur? Belediye buraya park yaptı fakat sadece park yapmakla bitmiyor ki iş. Burada derin bir yoksulluk ve yoksunluk var. Buradaki çocuklar da yetişkinler de sağlıklı bir hayat sürmüyor. Koca bir öfke ve onun etrafa yansıyan biçimleri. Görüyorsunuz işte bir park yapılmış ama salıncağı kopuk, kaydırağı kırık, tıpkı hayatlarımız gibi darmadağınık. Park işlevselliğini kaybetmiş durumda.” HİZMETLER YETERSİZ Belediyenin hizmetlerinin yetersiz olduğunu ve parkın bakımsız kaldığını belirten Mustafa isimli genç, mültecilere yönelik olumsuz tutumlarla gerçek sorunların üzerinin örtüldüğüne dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada yaşayan herkesin parkta oynamaya hakkı var. Ne yapsın bu çocuklar? Tabi ki oynayacaklar, toplanacaklar. Suriyelileri, Afganları suçlayarak sorunları çözemeyiz. Belediye park yapmış, temel bir hizmet. Ama bir bakıyoruz, parkın varlığı sorunları çözmek bir yana sorunları daha da büyütmüş. Neden çünkü burası özel bölge. Türkler, Kürtler, Afganlar, Suriyeliler bir arada yaşıyor. Burada denetimler daha sık yapılsa ne oyuncak kırılır ne insanlar kavga eder. Park yaptık, tamam demekle olmuyor ki. Buradaki çocuklar oynamak istiyor, ama bu koşullarda nasıl oynayacaklar? İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet veriyor, fakat bu bölge için yeterli hizmet aldığımızı düşünmüyorum. Bu mahallede tırmanan bir gerginlik var, insanların çoğu uyumlu halde fakat dışlananlar da var. Onlar öfkeyle büyüyor. Yetkililerin daha sistematik çözümler üretmesi, insanlarla dayanışma halinde olması gerekiyor.” SALINCAĞIMIZ KIRILDI, ÇOK ÜZÜLDÜM Reşe isimli Suriyeli bir kız çocuk ise, “Mahalledeki insanlar bize genellikle iyi davranıyor. Bazen çok gürültü olduğunda bize kızıyorlar. Burada Türk çocuklarla da oynuyoruz. Salıncağımız vardı, ama başka çocuklar kırdı. Salıncağımızın kırılmasına çok üzüldüm. Buradaki çocuklar kırdılar. Buraya geldikçe acaba salıncaklar yapıldı mı diye bakıyorum. Oyuncaklarımız yapılsa çok mutlu oluruz” derken Reşe’nin annesi ise, “Bizim çocuklarımızın oynayabileceği başka yer yok. Buraya geliyoruz. Biz de komşularımızla burada bazen sohbet ediyoruz. Bize genelde iyi davranıyorlar. Ama kızanlar da oluyor, gidin diyorlar. Ne diyelim? Çocuklar oyuncakları kırmış, diye bize kızıyorlar. Ben kırmadım ki, benim çocuğum kırmadı ki. Biz de kızıyoruz. Yapmayın diyoruz, güzel kullanın diyoruz. Bazen sırf bize kızmak için de bizim yapmadığımız şeyleri siz yaptınız diyorlar, ne diyelim? Kavga, gürültü olmasın diye susuyoruz” diye konuştu. “HEDEF GÖSTERMEK DOĞRU DEĞİL” Etiler Mahallesi Muhtarı Talip Çoban ise parkın herkesi için güvenli ve huzurlu bir mekan haline gelebilmesi ve mahallelilerin bir arada yaşayabilmesi için önemli olduğuna vurgu yaparak yaşanan soruna ilişkin şunları söyledi: “Oyuncakların kimler tarafından kırıldığını bilmiyoruz. Parkı mahallede yaşayan herkes bir şekilde kullanıyor. Bunu ayırt etmek, ‘Şunlar kırdı’ demek, bir grubu hedef göstermek çok doğru bir yaklaşım olmaz. İnsanlar maalesef doğrudan kendine ait olmayan şeyler konusunda özenli davranmıyor. Park, kamusal bir alan. Koruyalım, güzel kullanalım diye düşünen insan sayısı az. İzmir Büyükşehir Belediyesi buraya güzel bir park yaptı; fakat oyuncaklar kırıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri kırılan oyuncakları tekrar onararak tamir etti ama baktığınızda oyuncakların yeniden kırıldığı ve bozulduğu görülüyor. Mahallenin yerli halkı, park kalabalık oluyor diye, yasaklı maddeler kullanılıyor diye zaman zaman şikayette bulunuyor. Haklılar, ama bu sadece bizim mahallemize özgü bir durum değil, birçok ilçede parklarda bu tarz güvenlik sorunları yaşanıyor. Parktaki ışıkların yanmadığına dair bir şikayet almadım.” “HERKESİ MEMNUN ETMEK ZOR” Mahallede yaşayan herkesi memnun etmenin zor olduğunu belirten Muhtar Çoban, “Parklar insanların bir araya gelmeleri için güzel ve gerekli sosyal alanlar. Oturma alanların olması, insanların muhabbet etmeleri hoş bir şey fakat bunun huzurla olabilmesi için vatandaşların duyarlı, saygılı ve bilinçli olmaları gerekiyor. Bu konuda ciddi sorunlar yaşıyoruz. Burada yaşayan halkın sosyal ve ekonomik durumları maalesef yeterli düzeyde değil. Bu da çatışmaların ve huzursuzluk yaşamalarının temel sebebi. Bu sorunlar çözülmedikçe burada ne yaparsak yapalım bir tarafı memnun ederken diğer tarafı memnun edemiyoruz. Belediyeye sorunlarımızı ilettiğimizde, gecikmeli de olsa sorunlara çözüm için çalışmalar yapılıyor. Mahallemizin en büyük sorunlarından biri çöp konusu. Yakınlarda çöp kutuları olmasına rağmen, çoğu vatandaş çöpünü yere atıyor. İnsanlarımız özen göstermiyor. Park konusunda, yabancı uyruklu vatandaşları suçlamak doğru değil. Sorunlara karşı nasıl çözüm bulabiliriz, bunun arayışı içerisindeyim. Mahallemizde ortak yaşam alanların daha çok olmasını, çocukların güvenle oynamalarını, sevgiyle büyümelerini istiyoruz. Bunun içinde eğitim çok önemli. Belediye buraya semt merkezleri kursa, insanlara eğitim verse, çeşitli kurslarla buradaki insanları geliştirse çözüm ancak bu şekilde sağlanabilir” dedi.

Başkan Mutlu muhtarlarla bir araya geldi Haber

Başkan Mutlu muhtarlarla bir araya geldi

Konak’ta yaşayan vatandaşların taleplerini yerinde dinlemek için mahalleleri gezmeye devam eden Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, muhtarlarla buluşmalarını sürdürüyor. Kadifekale’de gerçekleştirilen bölgesel toplantıda, 17 mahalle muhtarının isteklerini dinleyen Başkan Mutlu’ya meclis üyeleri ve belediye bürokratları da eşlik etti. Muhtarların kentsel dönüşüm, temizlik, altyapı, çevre düzenlemesi, yeşil alan, park ve taziye evi gibi konularla ilgili sorularını yanıtlayan Başkan Mutlu, taleplerin en kısa sürede değerlendirileceğini ve çözüm için gerekli adımların atılacağını ifade etti. Ayrıca, muhtarlarla düzenli olarak bir araya gelmeye ve iş birliğini güçlendirmeye devam edeceklerini duyurdu. Buluşmaya, bölgede faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı. Sorunlarınızı dinlemeye devam edeceğiz Mahallelerin sorunlarını dinlemek amacıyla muhtarlarla daha sık bir araya geleceklerini vurgulayan Başkan Mutlu, “Bölgemizin meclis üyeleri, başkan yardımcılarımız ve birim müdürlerimizle birlikte buradayız. Mimar arkadaşım Can Çinici de bugün bizimle. Kendisi, deprem sonrası Hatay’ın dönüşüm projesinde yer alan mimarlardan biri. Onun hem bölgeyi görmesini hem de deneyimlerini bizimle paylaşmasını istedik. Bugün söz sizde; sizi dinleyeceğiz, notlarımızı alacağız ve yanıtlarımızı vereceğiz. İlerleyen dönemde meclis üyelerimizle daha sık bir araya gelerek sorunlarınızı dinlemeye devam edeceğiz” dedi. El ele verip her şeyi hızlandıracağız İlçe sakinlerine daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla temizlik filosunun yakın zamanda yeni araçlarla güçleneceğini belirten Başkan Mutlu, “Meclis üyelerimizle birlikte el ele verip her şeyi hızlandıracağız. Temizlik konusunda yeni araçlarımız yolda. Bir aksilik olmazsa, yeni çöp konteynırlarımızla birlikte sorunları çözeceğiz. Artık birçok sıkıntıyı aşabileceğiz. Bir temizlik kampanyası hazırladık; ancak kampanyaya başlamadan önce yeni araçlarımızın ve konteynırlarımızın gelmesini bekliyoruz. Biz bir adım atmış olalım ki ardından vatandaşa ‘sıra sizde’ diyelim. Araçlar ve konteynırlar geldiğinde kampanyayı başlatacağız” dedi. Halk buluşması düzenleyeceğiz Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Başkan Mutlu, “Geçen hafta Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay ile bir görüşme gerçekleştirdim. Büyükşehir’in ilçemizde yürüttüğü kentsel dönüşüm alanları hakkında halk toplantıları talep ettim. Önümüzdeki günlerde bu alanlara gelerek dönüşüm sürecini halkımıza anlatacaklar. Konak’ın dönüşüm bekleyen bölgeleri için planlar hazır, ancak parselasyon planları eksikti. Şimdi bu planları da hızla hazırlıyoruz. Artık sürecin hızla ilerlediğini görmek istiyoruz. Yakın zamanda vatandaşlara bilgi vermek amacıyla bir halk buluşması düzenleyeceğiz” dedi.

İzmir haber: Sanatçılar Filistin'e destek için yürüdü Haber

İzmir haber: Sanatçılar Filistin'e destek için yürüdü

Konak Meydanı'nda yer alan Hasan Tahsin Anıtı önünde toplanan birlik üyeleri farklı kültürleri simgeleyen maske ve pelerin taktı ve şiir okudu. Konuşma yapan Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği (UASB) Başkanı Ümit Yaşar Işıkhan, dünya barış gününü Filistin'e armağan ettiklerini ifade etti. Birleşmiş Milletler'in sadece sembolik olarak yerinde durduğunu savunan Işıkhan, "Birleşmiş Milletler kendi aldıkları kararı uygulayamıyorsa lütfen kapansın. Birleşmiş Milletler eğer savaşa ara veremiyorsa sona erdiremiyorsa veya İsrail hakkında alınmış kararları uygulayamıyorsa bulunmasının hiçbir anlamı yok. Kapansın Birleşmiş Milletler. Barışı savunan insanlar olarak sesimizi yeryüzünün her yerinde duyuracağız. 'Bağımsızlık savaşı yoksa yapılacak olan savaşlar bir katliamdır' diyen atanın çocuklarıyız. Kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail, kahrolsun Birleşmiş Milletler. Yaşasın Filistin halkının direnişi, yaşasın Filistin halkının bağımsızlığı." şeklinde konuştu. "Asla tek başına savaşmayacaksın, diren Filistin" Katılımcılar, ellerinde fenerlerle marşlar söyleyerek Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca "asla tek başına savaşmayacaksın, diren Filistin" yazılı pankart taşınırken erbane, shaker ve darbuka gibi enstrümanlarla ritim oluşturuldu. Bazı katılımcıların elinde de farklı dillerde "barış" yazılı flama taşındı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.