[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#konferans

konferans haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, konferans haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kütahya’da “Mavi Vatan ve Türk Denizcilik Tarihi” başlıklı konferans Haber

Kütahya’da “Mavi Vatan ve Türk Denizcilik Tarihi” başlıklı konferans

Kütahya DPÜ'de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesindeki Amfi-2’de düzenlenen etkinliğe konuşmacı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın yanı sıra Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık, Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Özer Aydın ve Prof. Dr. Ayhan Kahraman, dekanlar, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, “ Bugün göreve başlamamın 100. Günü. Kahraman ordumuzun bir üyesini burada ağırlamaktan dolayı çok mutluyum. O Türk gençlerinin rol model bir akademisyenidir” dedi. “Biz Türk milleti olarak büyük zaferlere adımızı yazdırdık” Konuşmasında öğrencilere seslenen Rektör Kızıltoprak, “Biz Türk milleti olarak büyük zaferlere adımızı yazdırdık. Tarih sahnesinde büyük liderlerimiz oldu. Başarıdan başarıya koştuk. Kurtuluş harbimizi bu topraklarda nihayete erdirdik. Biz Dumlupınar Üniversitesi olarak gururluyuz. Adımız makûs talihi yendiğimiz zaferden geliyor. Milletimiz başı dik, alnı dik yürüyüşüne devam etmeye başladı. 1922 yılından beri milletimiz hiç geri adım atmadı. 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı düzenleyerek askeri bir zafer kazandık. Bundan önce de diplomatik zaferler kazandık. Biz Türk milleti olarak sözüne güvenilir bir milletiyiz. Bizimle gönül birliği, din birliği olan Azerbaycan’ın 28 yıl sonra özgürlüğüne kavuşmasına katkı verdik. Bugün aziz Mehmetçiğimiz karada, Türk Yıldızlarımızın havada, leventlerimiz denizlerde Türk bayrağımızı dalgalandırıyor. Mavi vatan konusunda çok sayıda konferans verdim, makale yazdım. Hepsinin rehberi Cihat Yaylı paşamızdır. Kendisiyle iftihar ediyoruz. Bize vatan kavramının denizleri de içerdiğini o öğretti. Kendisine ben bir kez daha hoş geldiniz diyor, saygılarımı sunuyorum” diye konuştu. Konferansta katılımcılara sunum yapan Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türk milletinin denizcilikle ilişkisinin asırlar öncesine dayandığını ifade ederek, Türklerin denizle olan ilişkisinin yaygın okutulan tarihte yer almamasının belli bir planın parçası olduğunu kaydetti. “Tarihten Türk Milletini çıkarın tarih kalmaz” Doç. Dr. Cihat Yaycı, “ Bizler öyle büyük bir milletiz ki, tarihten Türk milletini çıkarın tarih kalmaz. Bunu Ruslar ve İngilizler söylüyor. 3 kıtada her milletin okutulan kitaplarında hep biz varız. Mutlaka biz her milletin tarihine dokunmuşuz, yer almışız. Algı o kadar büyük bir operasyondur ki, bir silahtır. Algı operasyonuna tabii tutulursunuz, gerçekten uzaklaştırılırsınız, başka şeyleri gerçekmiş gibi gösterirler. Denizler çok önemlidir. Bizim mottomuz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk milletinin yanında olanın yanındayız, karşısında olanın karşısındayız. Biz hep birlikte Türk milletiyiz. Bu coğrafyada denizlere isim veren millet biziz” dedi. “Hiç kimse Türk Silahlı Kuvvetine, Türk milletine yan bakamaz” Yaycı, “ Hiç kimse Türk Silahlı Kuvvetine, Türk milletine yan bakamaz. Etrafımız ateş çemberi. Biz bu çemberin içerisinde cennette yaşıyoruz. Biz öyle bir milletiz ki dünyada eşi benzeri yoktur. Oğlu askerde şehit olacak, sonrada gelip baş sağlığı dilendiğinde vatan sağ olsun diyebilen başka bir millet yoktur. Bu nedenle bizi hiç kimse kafa tutamaz. Bu güne kadar Türk milleti ne badireler atlamıştır, hepsinden de var olarak çıkmıştır” ifadelerine yer verdi. Etkinliğin sonunda Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak tarafından Doç. Dr. Cihat Yaycı’ya hediye takdim edildi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Kütahya’da öğrencilere trafik güvenliği eğitimi

EÜ’den “Cumhuriyetin 100. Yılı Etkinlikleri Haber

EÜ’den “Cumhuriyetin 100. Yılı Etkinlikleri"

Konferansı,  Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Okur verdi. EÜ Türk Dünyası ve Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe Enstitü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, EÜ Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Timuçin Gençer, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferansın açılışında konuşan Prof. Dr. Nadim Macit, Türk Dünyasının küresel sistem içinde jeopolitik açıdan giderek artan önemini vurgulayarak, alanda önemli çalışmalara imza atan Prof. Okur’u, enstitüde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti. Prof. Macit, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsünün alanında öncü bir rol oynadığını, üzerlerine düşen sorumlulukların enstitü olarak farkında olduklarını, bu bilinç ve hassasiyetle Türk Dünyasına akademik katkı sağlamaya devam edeceklerini belirtti. Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Türk dış politikasına, Türk Dünyası odaklı bir perspektif ile bakılması gerektiğinin önemini vurgulayarak uluslararası ilişkilerde yeni jeopolitiğin en önemli unsurlarından birisini Türk Dünyasının oluşturduğunu ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa eden kurucu iradenin, özgün bir karakter olarak devlet idealini oluşturduğunu belirten Prof. Okur, aynı zamanda konuşmasında kurucu ilke ve kurucu unsurun birbirleri ile ilişkisinin önemine değindi. Kurucu Meclis’in ‘Türk milleti hanedandan eskidir’ vurgusunun önemini belirten Prof. Okur, ‘Tarihli Türklük’ kavramını kullanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Tarihli Türklük’ üzerine kurulduğunu, Misak-ı Milli’nin tesadüfi bir ilkeler bütünü olmadığını, bu siyasi manifestonun aynı zamanda uluslararası sistem içerisinde, odağında komşu devletlerin bulunduğu sürdürülebilir bir barış projesi olduğunu dile getirdi. “Küreselleşme birçok sorunu beraberinde getiriyor” 1980 sonrasında esen neo-liberal rüzgârların dünyayı tek bir gücün hegemonyasına soktuğunu fakat gelinen noktada küreselleşmenin birçok sorunu da beraberinde getirdiğini vurgulayan Prof. Okur, yeni dünya düzenini ‘küresizleşme” olarak adlandırdı. Prof. Dr. Okur, “Bu yeni dünya düzeninde, dünya, başta BRICS olmak üzere alternatif yeni oluşumlara ayrılıyor. Yirminci yüzyılın başlarında olduğu gibi artık ekonomik, askeri ve politik güç sadece Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’nın tekelinde değil. Batılı ülkeler bu gerçeği giderek daha fazla idrak etmeye başlıyor” dedi. Batılı ülkelerin söz konusu durumun risklerine de işaret eden Prof. Okur, bu gidişatı tekrar kendi lehlerine çevirmek için batılı ülkelerin fırsat kolladıklarını ve Türk Dünyasının bu konuda dikkatli olması gerektiğini belirterek konuşmasını tamamladı. Konferans, Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit’in,  Prof. Dr. Okur’a plaket ve teşekkür belgesi vermesi ile sonlandı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: EÜ İletişim Fakültesinde açılış dersi yoğun katılımla gerçekleştirildi

Tunç Soyer, EuroVelo'da konuştu: Türkiye'de bir ilke imza atıyoruz Haber

Tunç Soyer, EuroVelo'da konuştu: Türkiye'de bir ilke imza atıyoruz

Türkiye’de ilk kez İzmir’in ev sahipliğinde kapılarını açan ve Avrupa Bisikletçiler Federasyonu (ECF) tarafından “Bisiklet: Mirasa Yeni Bir Bakış Açısı” sloganıyla organize edilen EuroVelo Bisikletli Turizm Konferansı, kenti bisiklet turizmiyle dünyaya tanıtıyor. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ev sahipliğinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi partnerliğinde, İzmir Valiliği, ENVERÇEVKO Ulusal EuroVelo Koordinatörlüğü ve paydaş kuruluşlar iş birliğiyle düzenlenen konferansta, bisiklet turizminin kırsal ekonomiyi canlandırması hedefiyle çok sayıda oturum düzenlendi. Konferans programı kapsamında, Smyrna Agorası’nda düzenlenen gala yemeğine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Genel Müdür Vekili Dr. Elif Balcı Fisunoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, Avrupa Bisikletçiler Federasyonu temsilcileri, büyükelçiler, sivil toplum kuruluşu başkanları, akademisyenler ve Avrupa’nın dört bir yanından çok sayıda bisikletçi katıldı.   Türkiye’de bir ilke imza atıyoruz Gala gecesinde dünya bisikletçilerine İzmir’i tanıtan Başkan Tunç Soyer, “İzmir, olağanüstü iklimi, coğrafyası ve güçlü şehir içi bisiklet ağıyla Türkiye'de bisiklet kullanımında bir ilke imza atıyor. Bisikletli ulaşımı kente yayma hedefiyle İzmir Körfezi’ni çevreleyen sürekli bir yol da dahil olmak üzere 111 kilometrelik özel bisiklet şeridini hizmete açtık. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı paylaşımlı bisiklet kiralama sistemi BİSİM, bisiklet kültürünün kente yerleşmesinde önemli bir rol oynuyor. Üç yıl içinde 26 yeni BİSİM istasyonu kurarak toplam sayıyı 34'ten 60'a çıkardık. Tandem ve çocuk bisikletleri de dahil olmak üzere mevcut bisiklet sayısı 400'den 990'a çıktı. Bisiklet kullanımını artırmak için 2020 yılında feribotlarda bisikletli yolculara 5 kuruş gibi küçük bir ücret uygulaması getirerek feribotla bisiklet taşımacılığını yüzde 200 oranında artırdık. Toplu taşımayla entegrasyonu sağlamak için otobüsleri bisikletlere uygun özel ekipmanlarla donattık” şeklinde konuştu. “İzmirlinin motorlu taşıt yerine bisiklet kullanmasını teşvik ediyoruz” İzmir'i EuroVelo Avrupa Bisiklet Yolları Ağı'na entegre etme yolculuğunun öneminden söz eden Başkan Soyer, “İzmir, Avrupa Bisikletçiler Federasyonu’na resmi üye olan ilk Türk şehridir. İzmir’in EuroVelo rotası artık Bergama ve Efes gibi UNESCO şehirlerini birbirine bağlıyor. Dikili Çandarlı, Menemen Köyü Rotaları ve Efes Pamucak tematik yolları gibi ek rotaları kapsayarak 580 kilometreye kadar ulaştı. Bisikletçilerin şehrimize gelişini kolaylaştıracak, kültür ve doğa turizmini teşvik edecek şekilde Midilli Adası ile İzmir Alsancak arasında deniz seferlerini başlattık. EuroVelo güzergahı üzerinde bulunan Olivelo Yaşam Parkı, 2022 yılından beri hizmet veriyor. Bisiklet turizmi ve tarım olanaklarını birleştiren bu park, gezginlerin, zeytinliklere ve doğal yaşam alanlarına kendilerini kaptırmalarına imkan sağlıyor. Bizim temel hedefimiz, İzmir halkını motorlu taşıtlar yerine bisiklet ulaşımını tercih etmeye teşvik etmek. Neden bisikletin günlük ulaşımın temel aracı olmasını ısrarla savunuyoruz? Cevap çok basit; geleceğimiz” ifadelerini kullandı. “EuroVelo, geleceğimizle uyumun yolunu açıyor” Başkan Soyer, “Yaklaşan iklim krizi, gezegenimiz ve yaşam alanlarımız için önemli bir tehdit oluşturuyor. Kentsel nüfus arttıkça plansız kentleşme ve hava kirliliği karbon emisyonlarını daha da artırıyor. Bu bize, sürdürülebilir bir ulaşım politikasına sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İklim krizinin yaşandığı bir dünyada, yerel yönetimler olarak sorumluluklarımızı hatırlamamız ve yerine getirmemiz gerekiyor. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ‘Döngüsel Kültür’ kavramını ortaya koyduk. 2021 yılında İzmir'de düzenlenen Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Zirvesi’nde bu vizyonu ortaya koyduk ve politikalarımızı buna göre uyarlamak için ilk adımlarımızı attık. Döngüsel Kültür, dört ana sütun üzerinde yükselir. Bunlar, doğayla uyum, birbirimizle uyum, geçmişimizle uyum ve son olarak değişimle uyum. Döngüsel kültürü temel alıp İzmir'i yaşanabilir bir şehir olarak geliştirirken, politikalarımızın adil, eşitlikçi, doğayla uyumlu ve kapsamlı olmasını sağlıyoruz. Dolayısıyla bugünkü konferans bizim için büyük önem taşıyor. EuroVelo, geleceğimizle uyumun yolunu açıyor”  şeklinde konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Soyer ‘Kordon’da çalı’ tartışmasına son noktayı koydu

GTR Türkiye 2023 Konferansı gerçekleşti Haber

GTR Türkiye 2023 Konferansı gerçekleşti

GTR Türkiye 2023 Ticaret ve İhracat Finansmanı Konferansı çok uluslu kurumlar, Türkiye’den şirketler, bankacılar, fintech’ler ve yatırımcılar gibi çeşitli katılımcılarla gerçekleştirildi.   Akbank’ın ana sponsor olarak desteklediği ve Türkiye'nin dış ticaret ve ihracat finansmanı alanında önde gelen etkinliklerinden biri olan GTR Türkiye 2023 Konferansı 11 Ekim’de, İstanbul'da gerçekleşti. Konferans, çok uluslu kurumlar, Türkiye’den şirketler, bankacılar, fintech’ler ve yatırımcılar gibi çeşitli katılımcıları bir araya getirerek finans ve ticaret sektörü için önemli bir buluşma noktası oldu. Ayrıca, konferans kapsamında ticaret ve ihracat finansmanına ilişkin güncel gelişmeler sektörün önde gelenleri tarafından masaya yatırıldı. GTR Türkiye 2023, küresel ticaret trendleri, stratejik finansal öncelikler ve alternatifler, Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkı sağlayan fırsatlar, ticaret koridorları ve dijitalleşme gibi konuları ele alan bir dizi etkileyici panele ev sahipliği yaptı. Konferansta Akbanklı liderler de konuşmacı olarak yer alarak bu kritik alandaki Akbank deneyimini paylaştı. “Müşterilerimizi inovatif ürün ve hizmetlerle desteklemeye devam ediyoruz” Dış ticaret finansmanında dijitalleşme konusunda güncel gelişmelerin konuşulduğu panelde görüşlerini paylaşan Akbank Nakit Yönetimi ve Dış Ticaret Bölüm Başkanı Mehtap Yılmaz “Günümüzde hızla değişen ihtiyaçları karşılamak için hızlı, inovatif ödeme ve ticaret çözümlerine ihtiyaç var.  Nakit yönetimi ve dış ticaret finansmanı, yapay zeka, blockchain, gibi yeni teknolojilerin uygulanabileceği en iyi alanlardan biri. Bu nedenle bankalar, fintech'ler, şirketler, düzenleyici kurumlar ve ticaret ekosistemindeki ilgili tüm taraflar dış ticaretin finansmanının dijitalleştirilmesi konusunda birlikte çalışmaya devam etmeli. Biz de Akbank olarak dijitalizasyon stratejimiz kapsamında müşterilerimizi inovatif ürün ve hizmetlerle desteklemeye devam ediyoruz” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Türkiye en çok bunları izledi!

Ramazan Kaya: 2025 yılı markalar yılı olacak Haber

Ramazan Kaya: 2025 yılı markalar yılı olacak

Bu yıl 16’ncı kez düzenlenen İstanbul Hazır Giyim Konferansı başladı. Konferans dünyanın önde gelen markalarını, alım ofislerini, yerel üreticileri ve sektör temsilcilerini İstanbul’da bir araya getirdi. Toplamda 14 oturumun yapıldığı konferansta 31 konuşmacı yer aldı. “2023 yılında yaşadığımız talepsizliğin devam edeceğini düşünüyoruz” 2023 yılının hazır giyim sektörü açısından durgun geçtiğini belirten Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, “Rrekorların kırıldığı bir geçen sene yaşadık. Bu sene 1 yıldır oluşan talepsizlik ile karşı karşıyayız. Yeni dönemde neler yapacağımızı hep beraber, alım gurupları tedarik gurupları ile beraber konuşuyoruz. Bu konuşmalarımız yarın ikili iş görüşmeleri le devam edecek. Özellikle 2023 yılında yaşadığımız enflasyon ve talepsizlik devam edeceğini düşünüyoruz. 2024’ün ikinci döneminde biraz hareketlilik başlayabilir. Özellikle sektörümüzün 2025 yılından sonra bekleyen sıkıntıları ve yönleri konuşuyoruz. Bu yönlerle ilgili değişimleri ve dönüşümleri anlatmaya çalışıyoruz. Geçmiş alışkanlıklarımızdan vazgeçmemiz gerektiğini konuştuk. Özellikle tüketici eğilimlerinin farklılaştığı konular geçti. Hızlı modanın yavaş modaya geçmesi, modanın modayı yemesiyle beraber yavaş modada yapmamız gerekenleri konuşuyoruz. Bu iki gün sürecek konferansımızda em alım gurupları hem de üreticiler ile beraber çok ciddi görüşmeler olacak” şeklinde konuştu. “2025 yılı markalar yılı olacak” 2025 yılında daha fazla markanın oluşacağını belirten Kaya, “Geçen sene yine rekorların kırıldığı bir yıl olmuştu ama maalesef bir yıldır oluşan talepsizlik ve enflasyon ile beraber bir yavaşlama dönemine geçtik. Bu sene yüzde 8 bazında bir ciro kaybımız var. Yüzde 15’te adet bazlı bir kaybımız var. Burada güzel olan bir şey var yüzde 15 civarında ortalama birim değerimizde artış var. Hep söylüyoruz adet peşinde değil değer peşinde koşmamız gerekiyor. Belki önümüzdeki dönemden sonra özellikle 2025 yılı ile beraber değeri katma değere çevirerek önümüzdeki dönemlerde daha fazla markalar oluşturacağız. Bu markalar ile beraber online platformlarda hem de Avrupa’da özellikle Amerika’da daha fazla hazır giyimciler boy gösterecek” dedi. “İş yapma şekillerimiz değişecek” Salgının, savaşların, iklim değişikliğinin, yeni nesillerin alışkanlıklarının etkisi ile yeni dönemde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyen Kaya, “Bu süreç endüstriler, sanayiler ve sektörler için stratejik bir ikilem oluşturuyor: Eskisi gibi mi devam edeceğiz yoksa dönüşerek mi devam edeceğiz? Biz Türk hazır giyim sektörü için ‘dönüşerek devam’ etmenin kaçınılmaz olduğunun farkındayız. Bu dönüşümün uzun ve zorlu olacağını da biliyoruz. Firmalarımız, alışkanlıklarımızı ve iş yapma şekillerimiz dönüşecek çünkü başarı için başka şansımız yok. Dolayısıyla bu yolculuğa çıkmaya son derece hazır ve kararlıyız” ifadelerini kullandı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Yedek telefon tarihe karışıyor!

Tunç Soyer: Çocukları mutlu etmek istiyoruz Haber

Tunç Soyer: Çocukları mutlu etmek istiyoruz

Başkan Soyer: Kapı kapı dolaşarak çocuklara beslenme çantası dağıtıyoruz İzmir’de düzenlenen 4. Uluslararası Çocuk Koruma Kongresi’nin üçüncü gününde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Çocuğun Korunmasında Yerel Yönetimlerin Rolü” konferansına konuşmacı olarak katıldı. Oturum başkanlığını Murat Aydın’ın yaptığı konferansta İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çocukların yerel yönetimde olmasını sağlayan Çocuk Belediyesi projesi büyük alkış topladı. Çocukları mutlu etmek istiyoruz İlkini Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde hayata geçirdikleri Çocuk Belediyesi fikriyle ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Tunç Soyer, “Birleşmiş Milletlerin (BM) Çocuk Hakları’nın içeriğiyle ilgili ortaya koydukları bir manifesto var. Onlara baktığınız zaman bizim çocuk hakları ile ilgili pek bir şey yapmadığımız ortaya çıkıyor. Çocukların bugününü ıskalamamak için Çocuk Belediyesi’ni Seferihisar’da ayakları yere basan bir proje olarak ortaya çıkardık. Her 23 Nisan’da geleceğin büyüğü, Cumhurbaşkanı olarak koltuğa oturtma oyunu değildi amacımız. Çocukların yaşadığı şehir ile ilgili fikirlerini dinlemek, onları mutlu etmek için yola çıktık.  Çocuğa kulak verip onun taleplerini, hayallerini hayata geçirmek istedik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde de Çocuk Meclisimizi kurduk” dedi. Masal Evlerimiz hızla büyüyor İzmir’de yaklaşık 970 bin çocuğun yaşadığını ve gelir düzeyi düşük bölgelerde genç kadınların çocuklarını bırakabilecekleri bir yerleri olmadığını belirten Başkan Soyer, “Hem çocukların sosyal ve eğitsel gelişimini sağlamak hem de anneye meslek kazandırmak için Masal Evi’ni hayata geçirdik. Kadınlara hangi alanda ne yapmak istediklerini sorduk. Böylece kadınlar hem para kazanmaya başladılar hem de gözleri arkada kalmadan çocuklarını büyüttüler.  Adını Sunay Akın’ın koyduğu Masal Evi hem çocukların eğitimine hem de aile ekonomisine destek sağlıyor” diye konuştu. Eğitimin toplumun gelişmişlik düzeyinde çok temel bir rol oynadığının altını çizen Başkan Tunç Soyer, “Eğitim konusunda bu kadar büyük bir boşluk varken biz yerel yönetim olarak ne yapabiliriz diye kendimize baktık ve çeşitli alanlarda kendimize yer bulduk. Örneğin Akdeniz Dilleri Merkezi’ni açık Akdeniz dillerinde ücretsiz eğitim veriyoruz. Meslek Fabrikası’nda farklı branşlarda eğitim verebiliyoruz” şeklinde konuştu. Her doğan çocuk bizim geleceğimiz Çocukların gelişimlerini destekleyecek pek çok projeye yürütücülük yaptıklarını dile getiren Başkan Soyer, “Hamilelik döneminden başlayarak anne ve 0-3 yaş dönemindeki çocukların gelişimine destek sağlayan İzmir95 projesi bunlardan sadece biri ve çok kıymetli bizim için.  Adını Dünya Sağlık Örgütü tarafından 3 yaşında sağlıklı bir çocuğun ortalama boyu olarak kabul edilen 95 cm’den ilhamla alan proje kapsamında, ev ziyaretçileri bölgelerde belirlenen gebe kadınlarla, gebeliğinin yedinci ayında başlayarak doğum öncesinde 3 kere ve doğumdan sonra 2 haftada bir kere olmak üzere çocuk bir yaşına gelene kadar aileyi toplamda 27 defa ziyaret ediyor. Bu görüşmelerde bebeğin sağlıklı büyümesi için gerekli bilgilendirmeler yapılıyor. Bebeğin gelişimini destekleyen oyunlar ile kitapları ailelere tanıtarak bebek ve anneyle bu etkinlikleri sürdürüyor. Her doğan çocuk bizim geleceğimiz” dedi. Çocukları mahrum bırakmıyoruz Çocuk yoksulluğu ve çocuk yoksunluğu konusunda da açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, okullarda beslenme çantası dağıtmak için bakanlığa yaptıkları başvurunun yanıtlanmadığını hatırlatarak “20 gram fındık, 50 gram kuru üzüm ve yaş meyve vereceğiz Bakanlık bize izin vermedi ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri kapı kapı dolaşarak çocuklarımıza o çantaları dağıtıyor. Biz çocuklarımızı mahrum bırakmıyoruz” dedi. Kongre sonucunda bildirge yayınlanacak İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği (ÇİİÖDER), Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği (ÇOKMED) tarafından organize edilen 4.Uluslararası Çocuk Koruma Kongresi 2014 yılından başlayarak, iki yılda bir İstanbul, Ankara, Ünye olmak üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılıyor. Bu yıl İzmir’de düzenlenen ve 7 Ekim’e kadar sürecek kongrede Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen akademisyenler, bilim insanları konferanslara katılım sağlıyor. Kongre sonucunda ise çocuk koruma alanındaki bilinçlenmenin yaygınlaştırılması için ulusal, uluslararası alanlarda bildirge yayınlanacak. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gaziemir’in robotik kodlamacıları eğitimlerini tamamladı

Asya Açık Üniversiteler Birliği Yıllık Konferansı sona erdi Haber

Asya Açık Üniversiteler Birliği Yıllık Konferansı sona erdi

Asya ve Avrupa’nın kesişim noktası olan İstanbul’da gerçekleştirilen konferansta, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, Asya Açık Üniversiteler Birliği Başkanı ve Terbuka Üniversitesi Rektörü Prof. Ojat Darojat, AAOU Genel Sekreteri Dr. Rahmat Budiman, Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Resül Usul, İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selami Sezgin, AAOU üyeleri, uluslararası açık ve uzaktan öğretim üniversitelerinin üyeleri bir araya geldi. Anadolu Üniversitesi ülkemizin en büyük eğitim organizasyonunda konuklarını ağırladı 20 ülkeden 40’tan fazla kurumun bulunduğu AAOU'ya 250'den fazla araştırmacı katıldı. Konferans süresince katılımcı 130 bildirinin yanı sıra, Açık ve Uzaktan e-Öğrenmede Yapay Zekâ ve Dijital Çağda Kadın Liderlerin Açık Üniversiteleri İleriye Taşımadaki Rolü başlıklı iki büyük panel sunuldu. Organizasyon kapsamında, açık ve uzaktan öğrenme alanında dünya çapında tanınan davetli konuşmacılar; Güney Kore’den Prof. Insung Jung, Pakistan’dan Prof. Zia Ul-Qayyum, EDEN Avrupa Dijital Öğrenme Ağı Başkanı Prof. Josep M. Duart, Kahire Amerikan Üniversitesi’nden Prof. Maha Bali, COL Başkanı Prof. Asha Kanwar konuşmalarını gerçekleştirdi. "AAOU Awards 2023" ödül töreninde ise başarılı araştırmacılar ödüllerini alanında uzman isimlerden aldı. Rektör Erdal: Dünyanın en büyük açık ve uzaktan öğretim ailesiyiz AAOU 2023’ün kapanış konuşmasını gerçekleştiren Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal konuşmasında üniversitemizin köklü ve tecrübeli bir kurum olduğuna değinerek ülkemizde açık ve uzaktan eğitimin Anadolu Üniversitesi ile başladığını belirtti. 4 milyondan fazla mezunu olan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sisteminin bir milyonu aşkın öğrencisinin bulunduğunu ve yalnızca Türkiye’nin değil aynı zamanda dünyanın en büyük eğitim ailesi konumunda olduğunu da sözlerine ekleyen Rektör Erdal. “Dijitalleşen Yükseköğretim Çağında Açık Üniversitelerin Geleceği” temasıyla düzenlenen AAOU 2023'ün anlamlı çalışmalara ev sahipliği yaptığını belirterek tüm katılımcıları tebrik ederek sözlerini sonlandırdı. İşbirliği protokolleri imzalandı AAOU 2023’te açık ve uzaktan eğitim birliği amacıyla yapılacak işbirliklerine dair Anadolu Üniversitesi, Endonezya Universitas Terbuka ve Filipinler Açık Üniversitesi arasında protokoller de imzalandı. Protokoller, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, Universitas Terbuka Rektörü Prof. Dr. Ojat Darojat, Filipinler Açık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melinda Bandalaria, Rektör Yardımcısı Dr. Jean Saludadez ve kurum temsilcilerinin imza törenine katılmasıyla gerçekleştirildi. 37'inci Asya Açık Üniversiteler Birliği Yıllık Konferansı Pakistan Allama Iqbal Açık Üniversitesinde düzenlenecek Açık ve uzaktan öğrenme alanı I-HE 2023 Konferansı kapsamında Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde tartışılmaya devam edecek. Avrupa Uzaktan Öğretim Üniversiteleri Birliği (EADTU) tarafından düzenlenen konferans, 4-6 Ekim tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Tüzel kişi nedir, tüzel kişi ne anlama gelir? İşte tüzel kişi örnekleri!

EÜ'de Kariyer Etkinlikleri kapsamında konferans düzenlendi Haber

EÜ'de Kariyer Etkinlikleri kapsamında konferans düzenlendi

Doç. Dr. Mehmet Kuyurtar, felsefede ‘ezeli ve ebedi dertler’ olarak tanımladığı klasik sorun arama problemlerinin yanı sıra güncel yorumlara da değinerek sosyal bilimlerde farklı alanların bir araya getirilmesinin, imkânsız gibi görülen disiplinlerarası genellemeler yarattığını ifade etti.  Doç. Dr. Kuyutar, teknolojinin insan hayatına yerleştiği ve ekonomiye katkı sağladığı hızlı çağda, denetlenebilir varsayımların ortaya çıktığına değindi. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün farklı lisansüstü programlarından çok sayıda katılımcının değerli yorumları ile zenginleştiğini ifade eden moderatör Prof. Dr. Mehmet Öcal Özbilgin ise, sosyal bilimlerde yükselen yöntem bilimsel uygulamalar, küresel göçler, uluslararası ilişkilerin etki alanı ve ekolojik çalışma alanlarına özellikle dikkati çektiğini söyledi. Ayrıca Prof. Dr. Özbilgin, problemlerin çözüm odağının sosyal bilimler olduğunu, insani temel hislerin herkeste var olduğunu ve sosyal bilimlerin öneminin her geçen gün daha çok ön plana çıktığını vurguladı.  Konferans sonunda Prof. Dr. Özbilgin, organizasyonda birimler arası koordinasyonu gerçekleştiren Sosyal Bilimler Enstitüsü doktora programları öğrenci temsilcisi Araştırma Görevlisi Gökçe Asena Altınbay’a ve katılımlarından dolayı Doç. Dr. Mehmet Kuyurtar’a teşekkür etti.  EÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Kariyer Etkinlikleri; sosyal bilimler alanından farklı öğrenci, araştırmacı ve ilgilileri bir araya getirerek işbirlikli çalışmalar konusunda önemli adımlar atıyor. Ege Ajans

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.