[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#körfez

körfez haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, körfez haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Doğan Yaşar: Afeti felaket yapan insandır Haber

Doğan Yaşar: Afeti felaket yapan insandır

Bir deniz kenti olan İzmir’de doğal afetler de her zaman kara ile sınırlı kalmıyor. İzmir’in merkezinde yer alan Körfez'de meydana gelen olaylar kent yaşamını derinden etkilerken; Körfez'de ve yakın çevresinde meydana gelen olayların sorumluları olarak uzmanlar insanları işaret ediyor. İzmir’in maruz kaldığı afetlerdeki insan faktörünü geçmişten örneklerle açıklayan Profesör Doktor Doğan Yaşar, İzmir Körfezi ve Marmara Denizi’ndeki sorunların temelinin ortak olduğunu açıkladı. Yöneticilerin bilim ile hareket etmesi gerektiğini dile getiren Yaşar, İzmir Körfezi’nin 1 yıl içerisinde masmavi olabileceğini söyledi. Yol baraj oldu Doğa olaylarının sürekli olduğunu belirten Yaşar, geçmiş olaylardan örnekler paylaştı. Yapılan yatırımların ve alınan önlemlerin en kötü senaryo düşünülerek hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Yaşar, “Doğal afet vardır bundan kaçınılmaz ama bunu felakete çeviren insandır. Çiğli’de 5 Kasım 95 yılında olan sel yüzünden muazzam bir sel oldu. Orada Karşıyaka-Çanakkale otoyolu yapıldı. O yol yapılırken viyadük üzerinden geçirilmedi. Su alttan çalışamadı ve o yol bir baraj vazifesi gördü sel sırasında ve insanlar orada boğularak yaşamını yitirdi. İnsanlar selden ziyade otoyol yüzünden öldü. Vadi üzerinden geçen bütün otoyollar viyadük üzerinde olmak zorunda. Ama o yolu doğa ile ilgisi olmayan insanlar yaptığı için 61 kişi öldü. 1995 yılında 110 kilogram yağmur yağdı, bu oldu diyoruz ama çok daha fazlası oldu ve olacaktır. 1930 yılında Kemeraltı’nda meydana gelen selde yarım tonluk bloklar sürüklendi. Esnafın bütün malzemeleri Körfez'e aktı. Daha büyükleri için önlem alıyor muyuz? Almıyoruz. Amerika’da ve Avrupa’da en kötü senaryo üzerine hesaplar yapılır” diye konuştu. Felaketin nedeni bilimsizlik Yöneticilerin bilim adamlarından gelen uyarıları dikkate almadığını söyleyen Yaşar, İzmir’deki su sorununa değindi. İzmir’in neden en pahalı suyu kullandığını da açıklayan Yaşar, “Son günlerde Tahtalı Barajı yüzde 12’ye düştü. Ben kuraklığın geleceğini 2004 yılında anlattım. Bütün oşinograflar bu konuda uyarılarda bulundu zaten. Ancak hala bir önlem alınmış değil. 2020 yılında Tunç Soyer’e mektup yazdım. Şu an barajlar dolu ama kuraklık kapıda, C ve D planları yapalım dedim ama hiç ses çıkmadı. 2008 sonrası en düşük seviyede barajlar. Geçtiğimiz sene yüzde 27’lere düşmüştü bu sene yüzde 10’lara kadar düşecek, kuraklık daha devam edecek. Burada da susuzluğu doğaya bağlıyorlar ama asıl nedeni yanlış su kullanımı. Barajlar daha yüzde 80 doluyken yer altından su çekiliyordu. Biz suyun yüzden 55’ini 60’ını yer altından kullandık. Şu an İzmir suyun yüzde 30’unu Manisa’daki kuyulardan sağlıyor. Manisa’daki kuyular 2010’lu yıllarda 40 metrelerdeyken şimdi düştü 450-500 metrelere. Bu suyun çekilmesi için kuyudan daha fazla enerji harcanması demek. Daha çok enerji demek ise İzmir’in en pahalı suyu kullanan kent olması demek. Derin kuyulardan su çek, ağır metalleri temizle, evlere bas... e tabi doğal olarak en pahalı suyu biz kullanıyoruz. Burada da afetlik bir durum yok yöneticiler olayı felakete çeviriyorlar bilimden yararlanmadıkları için. Körfez mesela orada bir felaket söz konusu balık ölümlerinde dünyada ben böyle bir şey görmedim. 2007’den beri uyardık yanlış yapıyorsunuz dedik, derelerin altını betonlamayın dedik, arıtmaları çalıştırın dedik fabrikaları da kontrol edin dedik ama hiç dinlemediler. Tunç Soyer’e bu konuda da yazdım. Körfez kirleniyor bir an önce önlemleri alın diye ama iklim dediler, şu bu dediler. Şuradaki bütün olayları felakete çeviren biziz, bilim dışı yönetimdir” şeklinde ifadeler aktardı. Müsilaj ve İzmir körfezi Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunu ile İzmir Körfezi’nde yaşanan sorunun ortak temelleri paylaştığını aktaran Yaşar, arıtılmadan denize dökülen atık suları işaret ederek, “Müsilaj hareketlendi yine Marmara’da çünkü 2020’ye kadar milyonlarca insan Marmara’yı foseptik olarak kullandı. 23 milyon civarında inanın atık suyu arıtılmadan Marmara’ya veriliyordu. Sonuçta gelinen nokta müsilaj. 1986 yıllında uyarıldı İstanbul 2007’de çok ciddi bir müsilaj patlaması oldu basına yansımadı. 2021’de Marmara dedi ki ‘ben bittim’. Bunun iklim değişikliği ile küresel ısınma ile ilgisi yok tamamen yönetim yüzünden. Oradaki olay da Körfez'deki sorunda fitoplankton patlaması sonucu. Marmara’daki fitoplanktonun türünden dolayı oluşan salgıya biz müsilaj diyoruz. Burada da Körfez'de kızıllığa neden oluyor esasında ikisi de aynı şey” dedi. Körfez 1 yılda masmavi olabilir Körfez'deki sorunun çözümü için öneriler sunan Yaşar, Körfez'in 1 yılda temizlenebileceğini söyledi. Sorunların sürekli tekrarlanmaması adına caydırıcı cezalar da kesilmesini gerektiğini belirten Yaşar, açıklamalarını şu sözler ile bitirdi: “Balık ölümleri için belediyeye ceza kestiler, ceza dedikleri de 3 buçuk milyon. İngiltere’de geçen ay bir ceza kesildi kirletmeden dolayı cezası 5 milyar lira, ceza dediğin böyle olur. Biz burada 3 buçuk milyon lira ceza kesiyoruz o paraya 1+1 ev yok şu an. Bunun siyasetle ilgisi yok herkes görevini yapmalı. Körfez için yapılacak iki konu var. Birincisi gerek devlet ve gerekse özel şirketlerin tüm arıtmaları çalıştırılacak. Bu yapıldığı an bir yıl içinde Körfez kendini toparlar. 2002 yılında Çiğli Arıtma ile birlikte tüm arıtmalar çalıştırılmış ve Körfez 2003 yılında maviye dönüşmüştür. İkinci bir iş ise 2007'lerde derelerin altı betonlanmıştı ve bu doğa katliamı idi. Bu betonlar da kırılacak ve toprak ile suyun birleşmesi sağlanmalıdır. Bu iki iş dışında Körfez'de hiçbir işe gerek yoktur.”

Bilim Kurulu İzmir Körfezi’ni 15 maddede temizleyecek! Haber

Bilim Kurulu İzmir Körfezi’ni 15 maddede temizleyecek!

SEMİ TEKTAŞ / Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde Körfez için oluşturulan Bilim Kurulu yol haritasını oluşturdu. İktisat Kongre binasında gerçekleştirilen toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve çok sayıda bürokrat katılım sağladı. Bilim Kurulu adına belirlenen yol haritasını açıklayan Rektör Budak, madde madde yapılacakları açıkladı: Acil Eylemler 1. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinin; Mevzuata ve tekniğine uygun olarak işletilmesi, SAIS sisteminin devreye alınması, By-Pass hattının kapatılarak, taşkın savağının teşkil edilmesi, taşkın savağı çıkışının online izlenmesi, 4. fazın devreye alınması (İZBB) 2. İç Körfeze ulaşan derelerde ivedi temizlik çalışmalarının başlatılması, İzmir Körfez'inde, tüm atıksu hatlarına ve yağmur suyu kanallarına yapılan bağlantıların kontrol altına alınması, (İZBB) 3. Alıcı ortama yapılan deşarjların kontrol altına alınması amacıyla izleme ve denetim çalışmalarının sıklaştırılması, (İZBB) 4. Ana kuşaklama kanalı, kollektör hatlarında öncelikli olmak üzere tüm atıksu hatlarında ve terfilerde sorunların tespiti, temizlik, bakım onarım gibi gerekli iyileştirmelerin yapılması, (İZBB) 5. İZSU Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği'nin azot ve fosfor karbon parametrelerini de içerecek şekilde revize edilmesi,  (İZBB ve Bakanlık koordineli) 6. "Bulut Temelli Bilgi Paylaşım Sistemi" oluşturulması, (Bakanlık) 7. Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı kapsamında İzmir Körfezi izleme ağının genişletilmesi, (İZBB) Kısa Vadeli Eylemler: 8. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nin deşarj yerinin İç Körfeze en az etkisi olacak şekilde yeniden değerlendirilmesi, (İZBB ve Bakanlık koordineli) 9. İç körfeze ulaşan derelerde rüsubat kontrolünün sağlanması ve rüsubat kaynaklı kirliliğin azalması amacıyla seki , eşik, tersip bendi ve bunun gibi sistemlerin değerlendirilerek uygun olanların hayata geçirilmesi, (İZBB ve DSİ)) 10. Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı kapsamında erken uyarı sistemlerinin kullanılabilirliğinin araştırılması, (Çevre,Şehircilik İklilm Değişikliği Bakanlığı) 11. Körfez su kalitesinin etkisinin ortaya konulması, körfezde ivedi dip tarama çalışması yapılan alanların tespit edilmesi olası dip tarama faaliyeti sonucu çıkacak tarama malzemesinin çevresel yönetimi alternatiflerinin değerlendirilmesi, (Çevre,Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda İzBB ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından) 12. İzmir Körfezi'nde deniz suyunu filtre ederek beslenen su ürünlerine yönelik düzenlemeler yapılması, (Tarım ve Orman Bakanlığı) 13. İzmir Körfezi ekosisteminin daha iyi anlaşılmasına yönelik ayrıntılı araştırmaların ve izleme çalışmalarının başlatılması, (Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı) 14. Kirlilikle biyolojik mücadele ve denizin oksijenlendirilmesine yönelik dünyada ispatlanmış uygulama örneklerinin İzmir Körfezi'nde uygulanabilirliğinin Bilim Kurulunca değerlendirilmesi, (Çevre,Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı) 15. İzmir Körfezi'nin korunması su verimliliği deniz çöpleri vs konularında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi amacıyla sürekli eğitim programlarının yürütülmesi. (Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve STK’lar tarafından yürütülmesi). 

İzmir’in bürokratları Körfez için toplandı: İller Bankası üzerine düşeni yapacak Haber

İzmir’in bürokratları Körfez için toplandı: İller Bankası üzerine düşeni yapacak

SEMİ TEKTAŞ / Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde Körfez için oluşturulan Bilim Kurulu yol haritasını oluşturdu. İktisat Kongre binasında gerçekleştirilen toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve çok sayıda bürokrat katılım sağladı. Bakan Yardımcısı Varank’ın açılış konuşmasından sonra basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda alınan kararların kamuoyu ile paylaşılacağı bildirildi. İLLER BANKASI İLE BELEDİYENİN TALEPLERİNİ YERİNE GETİRECEĞİZ Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, "Bugün ülkemizin batısında güzel İzmir'in çevresel açıdan iyi hale getirmek için yaptığımız ve yapacağımız çalışmaları sizlerle paylaşacağız. İzmir Körfezi'nde yaşanan toplu balık ölümleri nedeniyle 5 Eylül tarihinde Bakanımız Murat Kurum başkanlığında ilk toplantımızı yapmıştık. Toplantıda alt yapı çalışma gruplarımızı oluşturduk. Kasım ayı sonuna kadar uzun vadeli eylemlerin belirlenmesi kararını almıştık. Bilim kurulumuzca 3 alt çalışma grubumuzu kurmuştuk. Kurul tarafında yapılan tespitlerde atıksu altyapısının yapılması, derelerde temizlik çalışmalarının yapılması, kaçak deşarjların önlenmesi, Körfez'in izleme oranının genişletilmesi esasları belirlendi. Körfez ekosistemini daha iyi anlaşılması ve bugüne kadar yürütülen çalışmalarda elde edilen verilerin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Körfez'i kaderine terk etmemek için olumsuzluklara sebep olan etkenleri ortadan kaldırmak amacıyla acil eylem planı hazırlandı. Bakanlığımız koordinesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi de çalışmalar yürütecek ve yapılan çalışmalar izlenecektir. Elde edilen sonuçları da İzmir halkı ile paylaşacağız. Yapılacak tüm çalışmalara sadece bakanlık, belediye değil İzmir'de yaşayan herkesi destek vermeye davet ediyoruz. Yapılan tespitleler kapsamında körfezin yaşadığı sorunlara karşı uzun vadeli çözümlerin neler olduğu konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Orta ve uzun vadeli çalışmalar tamamlandığında sizlerle yine paylaşacağız. Tüm kurum ve kuruluşların aktif katılımıyla çalışmalar yapılacak. Bakanlık tüm bu süreçte denetim görevini yürütecek. İzBB'nin çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz. Bu süreçte İller Bankası ile belediyenin taleplerini yerine getirmek için var gücümüzle çalışacağız” dedi.

Başkan Tugay’dan ‘körfez’ açıklaması: 80 yıldır kirleniyor Haber

Başkan Tugay’dan ‘körfez’ açıklaması: 80 yıldır kirleniyor

İZSU Genel Kurulu’nda 2025-2029 Dönemi Stratejik Planı görüşüldü. Plan, Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ CHP’nin kabul oylarıyla oyçokluğu ile kabul edildi. Cumhur İttifakı’ndan stratejik plana sert eleştiri geldi. Oylama öncesi eleştirilere yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bakanlık İzmir’in de bakanlığı, bizim Bakanlıktan bir şey istememiz bu kadar aykırı görülmemeli. İzmir Körfezi bölgemiz ülkemiz için çok önemli. Çevresinde 3 milyon insan yaşıyor. Bu herkesin sorunudur, bakanlığın da bu konuya el atması doğaldır” ifadelerini kullandı. İZSU’NUN STRATEJİK PLANLARI ANLATILDI İZSU Genel Müdürlüğü’nün 2025-2029 yılları stratejik planını Genel Müdür Yardımcısı anlattı. Kayıp kaçakların azaltılmasına yönelik yapılan çalışmaların hızlandırılacağı ve 2029 yılında yüzde 24,9’a düşürülmesi planlamıyor. 10 bin 500 KM içme suyu hattının yüzde 15’ine denk gelen 1610 kilometrelik kısmının bakım ve onarımın yapılması hedeflendi. Bin 45 KM yeni içme suyu hattının yapılması hedeflendi. 352,8 milyon metreküp olan Atıksu artıma tesissilerin kapasitesinin 2029 yılında 632,2 milyona çıkarılması hedeflendi. 11 tane atıksu artıma tesisinin tamamlanması hedeflendi. Çiğli Çamur Kurutma Tesisinde ön protokolün imzalandığı aktarıldı. 2025 yılında yapımına başlanacak ve 2027 yılında da tamamlanacak. Yağmur suyu ayrıştırma için 3 ayrı proje başlatılacak. Dünya Bankası’nda 30 yıl vadeli ve düşük faizli kredi ile finanse edilecek. Körfezde su sirkülasyonunun sağlanması için her yıl 1 milyon metreküp tarama yapmak hedeflendi. ‘SU FATURASI ELEKTRİK FATURASINI GEÇTİ’ AK Partili Uğur İnan Atmaca ise konuşmasında, “Vatandaşlarımız bugüne kadar su faturalarının elektrikten az olduğunu söylüyorlardı, şu an tam tersine bir durum var. Deniz suyundan içme suyu elde edilmesi alternatif bir sistem ancak Körfezden dolayı gündemimize giremiyor. Ham suyun artırılması için 2 yıldır hiçbir çalışma yapılmamış. Hala ayrı bir yağmur suyu kanalı yok. Mazgallarda toplanan su en yakın dereye ya da körfeze akıyor. Bu sistem doğru değil. Depolanması ve kullanıma geri döndürülmesi daha mantıklı olacaktır. İZSU ihaleleri devasa rakamlarla iş araçları kiralanıyor. Bu bedellerle yerine araç parkı yenilenmeli” dedi. Başkan Cemil Tugay ise yanıt olarak, “Elektrik faturası ile su faturası paralel mi? Aynı kişinin faturasından bahsediyorsunuz. Bunu genellemeyelim” diye konuştu. ’25 YILDIR TESİSLER ÇALIŞMIYOR!’ 25 yıldır arıtma tesislerinin çalışmadığını ileri süren AK Parti Meclis Üyesi Dilaver Kişili, İZSU’da ana gündem maddemiz Körfez olsun isterdim. Biz burada Körfez’den gelen kokunun kader olmadığını düşünüyoruz. Körfez’in oksijensiz kalmasının da kader olmadığının düşünüyoruz. Sizin bu dönemde özellikle bakanlık vurgusu yaparak, işin içinden çıkma ve yöntem bulma stratejinizi doğru bulmuyorum. Bakanlığın buradaki asli görevi belediyeye yöntem ve stratejisi noktasında destek vermesi, İzmir Körfezi’nin bütün yükü bakanlığa yıkılamaz. Burada yıllarca, geçmiş dönemlerde yapılan çok büyük hatalar var. Körfez kirlenmeye devam ediyor ve canlılar yaşayamaz hale geldi. Eğer bakanlık destek alınacaksa zaten o desteği verir” dedi. Cemil Tugay, Kişili’ye yanıt olarak, “Bu rakamlarla çok kötü oynuyorsunuz. Sene 2024, 25 yıl geriye git. 1999. Arıtma ve kanal sistemi 2002’de devreye girmiş. 25 yıldır yapmıyorsunuz ifadesini nasıl kullanıyorsunuz? Körfez 80 yıldır kirleniyor. Böyle eleştiri olmaz. Rakamları atarak olmaz. Algı oluşturmak için konuşmayın. 22 yıldır sistem devrede. İnsanlara yanlış bilgi veriyorsunuz. Doğruları konuşun. Bildiğiniz bilgileri konuşun. Hiçbir şey bilmiyorsunuz” ifadeleriyle yanıt verdi. Tugay’ın ardından sözlerine devam eden Kişili, “Tunç Soyer Gediz dedi, çiçek dedi, böcek dedi. Sizlerin sosyal medya da atışmalarınızı görüyoruz” ifadelerini kullandı. Tugay ise, “Ben kimseyle atışmıyorum. Görevimi yapıyorum. Sözlerinizi bitirin” dedi. ‘KÖRFEZİN TEMİZLENMESİ İÇİN SİYASİ GÖRÜŞÜMDEN VAZGEÇMEYE HAZIRIM’ AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, “Yüzeysel temel problemleri yazarak geçtik diyemeyiz. Biz bu koşullarda bütçenin şeffaflığını değerlendiremeyiz. Teknik anlamda büyük bir problemle karşı karşıyayız. Büyük bir çevre felaketi ile de karşı karşıyayız. Kiraz’da mesela Ahmetler köyünde maalesef su yok, Kiraz’ın ciddi bir su sorunu var. Biz evde yarım saat susuzluğa tahammül edemeyiz ama bu evlerde bu çağda evlerde su yok. Çünkü kuyuları açamıyoruz. Siz Bayraklı’dan geçebiliyor musunuz? Ben Üniversiteyi okuduğum zaman Bayraklı’ya gittiğimiz zaman kokudan duramazdık, o günlere döndük. Güzelyalı’da durabiliyor muyuz? Duramıyoruz. Gecemizi, gündüzümüze katalım bize ne düşüyorsa yapalım, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bunu yapacak bütçesi var. Geçtiğimiz dönem bir bu mecliste kanal katılım bedellerine ciddi artırımlar yaptık bizim ret oylarımıza rağmen. Kanal katılım bedellerinin son 5 yılına bakılsın, gerekenler yapılsın. Hem teknik bakımdan hem İzmir’in temel sorunları bakımından hiçbir şekilde çözüm göremiyoruz. Biz bu körfezin temizlenmesi için siyasi görüşümden vazgeçmeye hazırım ama aynı tavrı CHP’li meclis üyelerinden de bekliyorum” dedi. Çiğli’de beşinci fazın stratejik planda yer almamasını eleştiren Yıldız, “Bilim kurulunda bu noktada yaklaşım var. Biz 5 yıl içinde beşinci fazla ilgili bir çalışma yapmayacak mıyız? Ya da şunu diyebilirsiniz. Arkadaşlar Aziz Bey yazdı Tunç Bey yazdı bir şey yapmadı bende yazarak kendimi bu konuma koymayayım diyebilirsiniz” diye konuştu. Çamur tesisinin 2018’den beri yapılamadığını söyleyen Yıldız, “Bu kadar mı aciziz?” dedi. ‘KÖRFEZ İÇİN İNSANİ TAVIR TAKINMAK YETERLİ’ CHP Grup Başkanvekili Levent Yıldır, Körfezin temizlenmesi için kimsenin siyasi tavrından vazgeçmesi gerekiyor bunun için insani tavır takınmak yeterli. Bu demagoji. Gerçekler tartışılacaksa kimsenin bilmediği elde edemediği veriyi getirip gerçek gibi sunup varsayarak bir sürü değerlendirme yapmak mümkün. Ben sadece İzBB bütçesinin tek işinin körfezde çamur çıkarmak olmadığını anlatmaya çalışıyorum, İzBB’nin tonlarca işi var, kirletmemek çok daha önemlidir. Teknik olarak bakmak ne demek? Nasıl olursa teknik olur? İki tane rakam söyleyince teknik mi bakılmış oluyor? Bu tarz değerlendirmelerin belli sınırlamalar çerçevesinde gerçekleşmesi gerekiyor. Genel olarak eski dönemlerle karşılaştırma yapmak iyidir, ufuk açar ama her zaman sağlıklı sonuç vermez. 20 Haziran’da göreve gelip 12 Temmuz’da o vahim ve üzücü olay nedeniyle gözaltına alınmış insanlarımızın her şeye rağmen bir çalışmasıdır bu stratejik plan ve herkeste bunu bu şekilde değerlendirmelidir” ifadelerini kullandı. ‘MASTER PLAN İÇİN ZAMAN GEREKİYOR’ Eleştirilerin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay konuştu. Tugay, “Burası sorunları tartışma yerimiz her türlü eleştiri olacak, övgü de olur. Şehri yönetiyoruz, neticede ortada bir konu var. Meclis’in güzelliği budur. Konuşmalarımızım çeşitliği uzunluğu düşünebilir ama daha nitelikli daha öz daha konuya odaklı olalım. Biz şu an İZSU’nun stratejik planını görüşüyoruz ve gayet iyi olması gerektiği gibi teknik açıdan da yeterli. Göreve geleli henüz 6 ay oldu, geçmişte yapılan master plan var ama revize edilme ihtiyacı var. Master plan bu kadar kısa sürede hazırlanamaz daha uzun bir süreye ihtiyaç var. Arıtma kapasitesini yüzde 79 arttıracağız diyerek plan yapıyor arkadaşlar, bu iyi ve ciddi bir rakam. Bu nasıl olacak bilmiyorum dendi ama bu dördüncü fazla, Dikili, Torbalı, Şakran ile olacak… Bunları tane tane yazmaya kalksanız belki ansiklopedi çıkar” ifadelerini kullandı. ‘SUSUZLUĞUN KIYISINDAYIZ’ ‘Şehrimize içme suyu temin etmesi gereken kurum DSİ’dir’ diyen Tugay, “Biz onlara içme suyu için baraja ihtiyacımız var desek yapmak zorundalar, parasını ödüyorum o ayrı. Çamlı Barajı örneğin, ÇED raporu çıktı. Bu şehrin Çamlı Barajı’na ihtiyacı var. Bu yıl anormal kuraklıktan dolayı susuzluğun kıyısındayız. Hatta arkadaşlar açıklama yapalım dediler ama raya Körfez girdiği için insanların morali daha da bozulmasın dedik. Su tüketimi ve suyun temini noktasında çok titiz olmak zorundayız, stratejik planda da bu var. Kayıp kaçak oranımız çok düşük, bunu lütfen bilin. Çok bilinçli bir şekilde kayıp kaçak ile mücadele ediliyor. Çoğu su tesisatı kent merkezinde yenilendi, dış ilçelerde sorunumuz var onlar da planlandı yapılıyor. İZSU’nun görevi değil ama Tarımsal İşler Daire Başkanlığımız 80 sulama göleti yapacak, bunlar da mücadelenin parçası. Hepsini tane tane yazsam okunması değerlendirmesi zor olur. Ve maalesef krizlerle bir arada yaşıyoruz. Önümüzdeki yıl bu şehir ne kadar kuraklık susuzluk yaşar kestiremiyoruz. Onun ötesinde ekonomi dahil bir sürü konuda dengesiz zamanlardayız” açıklamasını yaptı. ‘KÖRFEZ HERKESİN SORUNUDUR’ İzmir’de 20 Ağustos’ta balık ölümleriyle başlayan kötü kokuya ilişkin konuşan Tugay, “Çiğli’ye arıtmaya gittim. Deşarjın olduğu yerde balıklar da yaşıyor koku da yok. İç körfez dediğimiz bölgede uzun yıllardır biriken dip çamuru ve suyun içinde akıntı olmadığı için temizlenemeyen bileşikler orada mikroorganizmaların üremesine neden oldu. Sonuçta bu koku lağım kokusu değil. Geçen yıl şikayet edilen koku farklı kokuydu bu koku farklı koku. Bunun giderilesi için iç körfezde akıntı oluşması lazım. Burada kendi kendisine akıntı oluşamaz. Ya bir yerlerden yoğun temiz su gelecek ya da derinliği arttıracaksınız. Bu sadece İzmir Körfezi’nde yaşanmıyor. Marmara’daki müsilajı hatırlayın, müsilaj bir sonraki aşama. Oralarda nasıl bakanlık soruna el atmalıyım dediyse ve nasıl mevzuatta körfezdeki bu çalışmaları ya bakanlığın yapmasına ya da bakanlığın iznine tabiyse biz sorumluluk almasını ve temizliğe katılmasını istiyoruz. Siz kirlettinizden kastınız bütün İzmir halkı farkındasınız değil mi? Şunu demedik ve demeyeceğiz, ben belediyenin hatası yok bize ait problem yok demiyoruz. Ama bizimle ilgili kısım kesinlikle çözülecek. Ancak bununla bitmiyor olay. Körfez’in temizlenmesi için dip taraması navigasyon ve sirkülasyon kanalına ihtiyaç var. Bakanlık İzmir’in de bakanlığı, bizim Bakanlıktan bir şey istememiz bu kadar aykırı görülmemeli. İzmir Körfezi bölgemiz ülkemiz için çok önemli. Çevresinde 3 milyon insan yaşıyor. Bu herkesin sorunudur, bakanlığın da bu konuya el atması doğaldır” açıklamasını yaptı. ‘GÖREVE BAŞLADIĞIMDA YAPIMI DURMUŞTU’ Çiğli’de dördüncü faza ilişkin açıklama yapan Tugay, “Biz görevi devraldığımızda dördüncü faz yüzde 20’lerdeydi ve çalışma durmuştu. Tekrar çalışmanın başlaması için bekleyen ödemeleri yaptık ve şu an son sürat çalışılıyordu. Gittiyseniz görmüşsünüzdür tamamına yakını bitmiş durumda. Çamur kurutma tesisi için de krediler onaylandığı zaman o da yapılacak. Bahsedilen krediler yağmur suyu ayrıştırma için onay aşamasında” ifadelerini kullandı. ‘DAHA UYGUN SU İSTİYORUZ’ Su fiyatlarına ilişkin konuşan Tugay, “Daha uygun bir su fiyatını kesinlikle istiyoruz. Son sözüm şu; biz sizlerle beraber bu şehre sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Hiç kimse olmasa da biz olacağız. Hiç kimse bir şey yapmıyor olsa da biz yapacağız. Bunun için gecemizi gündüzümüze katıp çalışacağız” dedi.

Bilim Kurulu üyelerinden İzmir Körfezi için öneriler Haber

Bilim Kurulu üyelerinden İzmir Körfezi için öneriler

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank'ın başkanlığında 35 bilim insanı ve yetkililerin katılımıyla 17-18 Eylül'de bir toplantı gerçekleştirdi. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alper Doğan, toplantıda farklı disiplinlerden bilim insanları tarafından oluşturulan 3 çalışma grubunun çalışma yürüttüğünü hatırlatarak, "Körfez ekosisteminde yaşanan sıkıntıların giderilmesine yönelik acil olarak ele alınması gereken konuların yanında, orta ve uzun vadede yapılması gerekenlerle ilgili görüşlerimiz ilettik. Tüm grupların katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, görüşler irdelenip rapor haline getirilerek Bakanlık yetkililerine iletildi. Toplantı sonunda çok sayıda bilim insanın değerli görüşleri ile oluşturulan raporun, körfezdeki kalıcı düzelmenin önünü açacak adımlara vesile olmasını diliyorum" dedi. KRONİK BİR HAL ALDI İzmir Körfezi'nin durumunun kronik bir hal aldığını kaydeden Manisa Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Deniz Biyoloğu Prof. Dr. Ergün Taşkın ise, "Bu bölgeyi iyileştirmek için ilk yapılacak, karasal bölgeden bütün şehirsel, endüstriyel, tarımsal girdilerin tamamen kesilmesi, herhangi bir kirlilik yükü verilmemesi. Arıtmanın iyi çalışması ve kapasitesinin arttırılması, ardından iç körfezde dip taraması yapılarak çıkan malzemeyi karada bertaraf etmek lazım. Bunlar yapılsa dahi sonrasında karasal baskıyı ve girdiyi azaltmanın sürekli hale getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde birkaç yıl sonra iç körfez gibi orta ve dış körfezdeki kirliliği konuşuyor olacağız" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.