#Kulak Burun Boğaz

Kulak Burun Boğaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kulak Burun Boğaz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzun süren orta kulak enfeksiyonu işitme kaybına neden olabilir Haber

Uzun süren orta kulak enfeksiyonu işitme kaybına neden olabilir

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Ali Rıza Gökduman, 19-25 Eylül İşitme Engelliler Haftası dolayısıyla işitme kaybı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Üst solunum enfeksiyonlarının orta kulak enfeksiyonlarına neden olabileceğini belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Ali Rıza Gökduman, “Çocuklar yeni doğan taramalarını geçse bile sonradan geçirilebilecek kabakulak, kızamık gibi viral enfeksiyonlar veya uzun süre farkında olunmayan tedavi edilmemiş orta kulak enfeksiyonları, çocukluk döneminde kalıcı işitme kaybı yaparak işitme engeline yol açabilmektedir. Bu yüzden çocuklarda planlanan aşılama programına uyulması ve ihmal edilmemesi önem arz etmektedir” dedi.  Duyma yetisinin kısmen veya tamamen kaybedilmesi durumuna işitme engeli denildiğini söyleyen Opr. Dr. Gökduman, “Tek kulak veya her iki kulaktan kaynaklı farklı seviyelerde işitme engeli oluşabilmektedir. İşitme engeli doğumsal olabildiği gibi çocukluk yaşta veya erişkin yaşta karşımıza çıkabilmektedir. Bunların bir kısmı önlenebilir ve tedavi edilebilir sebeplerdir. Anne karnındayken geçirilen bazı enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar veya bazı genetik hastalıklar doğumsal işitme kaybına yol açabilir. Bu durumun erken tespiti sonrası işitme kaybının durumuna göre işitme cihazı veya ameliyatlarla kişinin hayata adaptasyonunun önündeki engeller kaldırılabilir. Doğumsal işitme kayıplarının atlanmaması için yeni doğan bebeklere işitme taraması yapılması mecburidir” diye konuştu. “Üst solunum yolu enfeksiyonu sık tekrarlarsa işitme testi yapılmalı” Üst solunum enfeksiyonlarının orta kulak enfeksiyonlarına neden olabileceğini vurgulayan Opr. Dr. Ali Rıza Gökduman, “Çocuklar yeni doğan taramalarını geçse bile sonradan geçirilebilecek kabakulak, kızamık gibi viral enfeksiyonlar veya uzun süre farkında olunmayan tedavi edilmemiş orta kulak enfeksiyonları çocukluk döneminde kalıcı işitme kaybı yaparak işitme engeline yol açabilmektedir. Bu nedenle çocuklarda planlanan aşılama programına uyulması ve ihmal edilmemesi önem arz etmektedir. Sık tekrarlayan üst solunum yolu hastalıkları ve orta kulak enfeksiyonları bazen dikkat edilmediğinde uzun süre geçmeyen orta kulak enfeksiyonlarına yol açmaktadır. Bu nedenle çocukta geçici veya kalıcı işitme kayıpları olabilmektedir. Yine erişkin yaşlarda saptanan kronik orta kulak iltihaplı hastaların bir kısmında altta yatan problem, çocukluk döneminde uzun süre tedavi edilmeyen orta kulak enfeksiyonu durumudur. Özellikle sık üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası kulak burun boğaz hekimi muayenesi ve gerektiğinde işitme testi yapılmalıdır” şeklinde konuştu. “Hafif işitme kayıpları konuşmada geriliğe sebep olabilir” Opr. Dr. Gökduman, ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Erişkin dönemde de enfeksiyon hastalıkları, bazı ilaçların kullanımı, travma, gürültü ve bazı damarsal hastalıklar nedeniyle işitme kaybı olabilmekte ve tedaviyle bazı hastalarda olumlu sonuç alınabilmektedir. İlerleyen yaşlarda da yine genetiğe bağlı olarak veya yaşla ilişkili işitme kaybı olabilmektedir. Bu gibi durumlarda da işitme kaybı tespit edilmesi halinde tedavi yapılabilmektedir. Çocuk yaşta oluşan bir işitme engeli, konuşma ve dil gelişiminde geriliğe yol açar. Hafif işitme kayıpları konuşmada gerilik veya gecikme olarak karşımıza çıkabilir. Erişkin dönemde işitme azlığı sosyal hayatta ve iş hayatında bozukluklara yol açabilir. Yaşlılarda işitme kaybı konuşma bozukluklarına ve bilişsel fonksiyonlarda daha hızlı gerilemeye yol açar. Kişilerin sosyal hayattan izole olarak yalnızlaşmasına yol açar. İşitme kaybı tedavi edilmezse engel oluşturur. Tedavi edilebilir durumdaki işitme kayıplarının atlanmaması için işitme azlığı şikâyeti olduğu takdire, ayrıntılı kulak muayenesi ve işitme testleri yapılarak işitme kaybının hastaya engel olması durumunun önüne geçilebilir.” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Mevsim geçişlerinde nasıl korunabiliriz?

Uzmanlar uyardı: Bu hastalıklar birbirine karışabilir Haber

Uzmanlar uyardı: Bu hastalıklar birbirine karışabilir

Bahar mevsiminde grip ve alerjik rinit gibi hastalıkların birbirine karışabildiğini söyleyen Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Nabi Bulut, “Kış sonu- ilkbahar başlangıcıyla birlikte alerjiler çoğaldı. Birbirine benzer semptomlar oluşturan nezle, grip ve saman nezlesi (vazomatör rinit) sıklıkla birbirine karışmakta hatta bazen birkaçı bir arada bulunarak hastaları zorlamaktadır. Bu nedenle ani ısı ve nem değişikliklerine dikkat edilmelidir” dedi. Kulak Burun Boğaz Dr. Öğr. Üyesi Murat Nabi Bulut mevsimsel alerji hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Halk dilinde saman nezlesi olarak tanınan alerjik rinitin tanımını yapan Dr. Öğr. Üyesi Bulut, “Alerjik rinit, genellikle polenlere bağlı olan mevsimsel genellikle akarlara (ev tozu) bağlı yıl boyu süren burun tıkanıklığı geniz akıntısı hapşırık, gözlerde kaşınma ile devam eden bir rahatsızlıktır. Sistemik bulgular dediğimiz ateş, kırgınlık olmaz. Tedavide başlangıçta alerji testleri yapılıp alerjen tespit edildikten sonra semptomatik tedavi dediğimiz ilaç tedavisi ya da alerjene yönelik immunoterapi (aşı tedavisi) yapılmalıdır. Ancak alerjen maddeden uzak durmak, en önemli korunma yöntemidir” diye konuştu. GRİP İLE KARIŞTIRILABİLİR Bu mevsimde grip ve alerjik rinit gibi hastalıkların birbirine karıştığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Bulut, “Vazomotor rinit veya halk arasında saman nezlesi dediğimiz rahatsızlık biraz daha fazla görünebilir, kışın ani ısı ve nem değişikliğine, bu rahatsızlığa sahip kişilerin burnunun ani tepki vermesidir. Kış sonu- ilkbahar başlangıcıyla alerjiler çoğaldı. Birbirine semptomlar oluşturan nezle, grip ve vazomatör rinit sıklıkla birbirine karışmakta hatta bazen birkaçı bir arada bulunarak hastaları zorlamaktadır. Nezle-grip virüsler sebebiyle oluşmakta olup burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırık az ya da çok vücut kırgınlığı, ateş, öksürük, boğaz ağrısı ve geniz akıntısı ile devam etmekte olup 5-10 gün içinde iyileşme olmaktadır. Bazen rahatsızlık uzayıp orta kulak iltihabı, larenjit, sinüzit, bronşit gibi ilave rahatsızlıklara yol açabilmektedir” şeklinde konuştu. BOL SIVI ALIMI TEDAVİ SEÇENEKLERİ ARASINDA Tedavi yollarına değinen Dr. Öğr. Üyesi Bulut, “Tedavide semptomatik tedavi, bol sıvı alımı, istirahat nemli ortam yeterli olmaktadır. Başka rahatsızlığa yol açmışsa ona uygun antibiyotik verilmektedir. Vazomator rinit veya halk arasında saman nezlesi dediğimiz rahatsızlık biraz daha fazla görünebilir. Sıcak yemek yeme, duş-banyo yapma, sabah soğuk su ile ani ısı ve nem değişikliği durumlarında su gibi burun akıntısı, hapşırık ve nadiren burun tıkanıklığı görünebilir. Şikâyetlerin çok hızlı başlayıp hızla gerilemesi sebebiyle saman nezlesi tedavisinde semptomatik ilaçlar kullanılır. Ani ısı ve nem değişikliklerine dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.