[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#kumaş

kumaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kumaş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yazın nasıl giyinmeliyiz? Yazın hangi kıyafetleri tercih etmeliyiz? İşte bazı temel öneriler… Haber

Yazın nasıl giyinmeliyiz? Yazın hangi kıyafetleri tercih etmeliyiz? İşte bazı temel öneriler…

Aşırı sıcaklarla mücadele ettiğimiz yaz sürecinde özellikle giyinirken rahat ve serin kalmak oldukça önemlidir… Peki, yazın nasıl giyinmeliyiz? Yazın hangi kıyafetleri tercih etmeliyiz? İşte bazı temel öneriler… TERLEMEYİ ÖNLEYEN KIYAFETLER Pamuklu ve diğer doğal liflerden yapılmış, bol ve hafif kıyafetler tercih edebilirsiniz. Bu tür kumaşlar hava alır ve terlemeyi azaltır… Açık renkli giysiler güneş ışınlarını yansıtır ve daha serin kalmanızı sağlar. Koyu renkler ise güneş ışığını emerek daha fazla ısı biriktirebilir… Şapka veya şemsiye gibi baş ve yüz koruması sağlayacak aksesuarlar kullanabilirsiniz. Ayrıca güneş gözlüğü de gözlerinizi UV ışınlarından korur… Ayaklarınızın rahat etmesi için nefes alan ayakkabılar tercih edebilirsiniz. Sentetik malzemeler yerine deri veya kanvas gibi doğal malzemeler önerilebilir… Deniz veya havuz kenarında zaman geçirecekseniz su geçirmez ve hızla kuruyan giysiler seçmek pratik olacaktır… Akşam saatlerinde serinleyen havalarda ince bir hırka veya şal bulundurabilirsiniz! HANGİ KIYAFETLERİ YA DA KUMAŞLARI TERCİH ETMEMELİYİZ? Öte yandan, yazın hangi kıyafetleri daha doğrusu hangi kumaşları tercih etmememiz gerektiğini de aktardık… İşte bu kıyafetler / kumaşlar serin kalmayı zorlaştırabilir veya terlemeyi artırabilir: Sentetik Kumaşlar: Polyester, naylon ve spandex gibi sentetik kumaşlar genellikle teri emmez ve hava geçirgenliği düşüktür. Bu nedenle terleme hissini artırabilir ve cildinizin hava almasını engelleyebilir. Yün: Yün, doğal bir kumaş olmasına rağmen sıcaklık düzenlemesi zayıf olabilir ve yaz aylarında çok sıcak hissetmenize neden olabilir. Ayrıca terlemeyi emme konusunda da pamuk gibi diğer doğal lifler kadar etkili değildir. Ağır ve Kalın Kumaşlar: Kalın denim gibi ağır kumaşlar veya yüksek gramajlı pamuklu kumaşlar yazın terlemeyi artırabilir. Bu tür kumaşlar hava alışını engeller ve vücut sıcaklığını artırabilir. Koyu Renkli Kumaşlar: Koyu renkli giysiler güneş ışınlarını emerek daha fazla ısı biriktirebilir. Bu da yazın daha fazla terlemenize neden olabilir. Yaz aylarında tercih edeceğiniz kumaşların hafif, nefes alabilen ve teri emen özelliklere sahip olmasına dikkat etmek, rahat ve serin kalmanızı sağlayacaktır.

Trabzonlu mimardan kumaş koleksiyonu Haber

Trabzonlu mimardan kumaş koleksiyonu

Ortahisar ilçesine bağlı İskenderpaşa Mahallesi'nde ailesine ait dairenin iki odasını adeta manifaturacıya dönüştüren Karadeniz, birbirinden renkli kumaşın yanı sıra düğme, makas, ütü, fotoğraf ve afişleri burada biriktiriyor. Trabzon Kültür ve Turizm Müdürlüğü Kültür İşleri Şube Müdürü Karadeniz, çocuk yaşlarda tedavi amacıyla gittiği Ankara'da çok güzel kumaşların satıldığı dükkanlar gördüğünü anlattı. Kumaşların renklerinden çok etkilendiğini anlatan Karadeniz, "Bir kumaş mağazasının önünden geçerken vitrindeki renkli kumaşlara bakakaldım. Gerçek mi hayal mi hatırlamıyorum ama zihnimde dolaşan hikaye bu. 2005'te bu mağazanın var olup olmadığını öğrenmek için Ankara'da gezmeye başladım ve bir kumaş mağazası buldum. Hala her yıl gider, müze gibi ziyaret ederim orayı." dedi. Karadeniz, ilk olarak 1995'te eski basım para toplamaya başladığını belirterek, sonraki yıllarda da kendine özgü yeni bir alan olarak kumaşları seçtiğini ifade etti. Yaklaşık 7 yıldır Türkiye'de üretilen kumaş örnekleri topladığını vurgulayan 41 yaşındaki Karadeniz, zamanla bu tutkusunun kumaşlarla ilgili bilgi içeren belge, dergi, kitabın yanı sıra terzi malzemeleri ve dokuma sanayinde kullanılan çeşitli ürünleri biriktirmeye dönüştüğünü dile getirdi. Kumaş toplamak için 26 şehir gezdi Kumaş koleksiyonu yapmaya karar verdiğinde ilk ziyaretini Artvin'e gerçekleştirdiğini belirten Karadeniz, "Ve o günden bugüne kadar 26 il, onlarca ilçe gezdim. Ankara, İstanbul ve Bursa gibi şehirlere birden fazla gittim. Pandemi süreci de bir dönüşüm noktası oldu. Online müzayedeler ve internet ortamında satış yapan firmaların artmasıyla sosyal medyadan ürünler aldım. Pandemi olmasaydı bu kadar ürünü bir araya getirebileceğime inanmıyorum. Yurt dışına her çıktığımda da Türk kumaşı arıyorum birçok ülkede ama pek birşey bulamadım." diye konuştu. Karadeniz, 1800'ün ortalarından 2000'lerin başına kadar bilgi ve belge açısından kumaşa dair elinde birçok ürün bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Benim için en değerli olan şey hikayedir. Çünkü ürünler bir hikayenin aracılarıdır, önemli olan hikayenin devam etmesidir. Amacım Türkiye'nin son kumaş kültürünü kayıt altına alarak, gelecekte insanların beğenisine sunmak. Koleksiyonda çok çeşitli ürün var. Türk tekstil sanayisinin ürettiği binlerce metre yünlü kumaş, Anadolu'nun en önemli elyafı olan Ankara keçisinden dokunmuş angora, ipekli, döşemelik-perdelik ve top kumaşlar var. Özellikle Sümerbank başta olmak üzere Mensucat Santral, Bossa, Çukurova gibi birçok ünlü fabrikanın pamuklu kumaşları da yer alıyor." Kumaşın her alanda izini süren belge ve bilgilere de meraklı olduğunu anlatan Karadeniz, şöyle devam etti: "Bunların arasında kartpostallar, fotoğraflar, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminden kumaş kartelaları, broşürler, dergiler, faturalar, gravürler, kartonetler, haritalar, karikatürler, tenzilat kuponları ve ordinolar, ilk gün gazeteleri var. Tekstil malzemeleri, kitaplar ve terzi malzemeleri, ibrişimler, düğmeler, tekil kıyafetler, Ankara keçisinden yapılan lizözler ve sof kumaş... Birçok alanda kumaşın izini sürmeye çalışıyorum." Büyük Önder Atatürk'ün hatırası Karadeniz, kumaşları sevdiği için bu kadar emek harcadığını ifade ederek, "Koleksiyonumun en değerli parçaları, 1981 yılında Atatürk'ün doğumunun 100. yılı için Sümerbank Merinos Fabrikası'nın kenar antetli kumaşlarıdır. Bunlar, Atatürk'ün giydiği kumaşlardan birebir olarak yapılmış. Cumhuriyetin 60. yılı, Sümerbank'ın 60. yılı için dokunmuş kumaşlar, Kula Mensucatın erken dönem sanayi kumaşları, ilk kenar yazılı kumaşlar da var." dedi. Koleksiyonundaki kumaşların özelliklerini de anlatan Karadeniz, Trabzon'un Tonya ilçesindeki terziden kumaş almak için ilçeye 8 defa gittiğini, Giresun'daki düğme kutusunu almak için de iş yeri sahiplerini zor ikna ettiğini belirtti. Karadeniz, hedefinin 81 ili gezmek olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin kumaş kültürünü kayıt altına alarak İstanbul'da tekstilin kalbi olarak bilinen Sultanhamam'da "kumaş müzesi" açmayı arzuladığını sözlerine ekledi.

Karadeniz Ereğli’nin sembol kumaşı: Elpek bezi nedir? Haber

Karadeniz Ereğli’nin sembol kumaşı: Elpek bezi nedir?

Karadeniz'in mistik atmosferi ve zengin kültürel dokusu, yüzyıllar boyunca pek çok el sanatına ilham kaynağı oldu. Bu sanatlardan biri de Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde yoğun olarak üretilen ve geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan elpek bezidir. Geleneksel yöntemlerle el tezgahlarında dokunan bu özgün kumaş, yöredeki el işçiliğinin ve keten dokumacılığının önemli bir sembolü haline geldi. Elpek bezi nedir? Birlikte inceleyelim. Elpek bezi nedir? Elpek bezi, Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli isimli ilçesinde, Düzen adı verilen el tezgahlarında keten ve pamuk iplikleriyle hazırlanan yöresel bir el dokumasıdır. Karadeniz Ereğli yöresinde uzun yıllar köylülerin geçim kaynağı ve giyim malzemesi olarak önem taşımış olan elpek bezi, sanayileşme süreciyle birlikte dokumacılığın ve keten tarımının azalmasıyla önemini yitirdi. Elpek bezinin tarihi nereye dayanıyor? Tarihi geçmişi 6 bin 500 yıl öncesine dayanan Karadeniz Ereğli yöresindeki keten dokumacılığı, Frigler döneminde yaygınlaştı. Bölgede, Osmanlı donanması için yelken bezi üretimi gibi çeşitli amaçlarla elpek bezinin kullanıldığı biliniyor. Geçmişte giyim malzemesi olarak sıkça kullanılan elpek bezi, zamanla kaybolma seviyesine geldi. Ancak 1997 yılında, Nilgün Efes tarafından Kandilli Semti’nde bir dokuma evinin kurulmasıyla yeniden canlandırıldı. Günümüzde elpek bezinden masa örtüleri ve hediyelik eşyalar üretilmektedir ve bu ürün Karadeniz Ereğli'sinin simgesi haline gelmiştir. Elpek bezi nasıl dokunur? Elpek bezi geleneksel olarak Düzen adı verilen el tezgahlarında dokunur. Bu tezgahlar el ile kullanılan iki ayaklı tezgahlardır. Dokuma işlemi bezayağı tekniği ile gerçekleştirilir. Dokumada kullanılan iplikler genellikle keten ve pamuk karışımıdır. Dokuma işlemi sırasında, iplikler tezgaha sabitlenir ve ardından ayaklarla tezgahın belirli bir kısmı yukarı kaldırılır. İplikler arasına dokuma işlemi için atkı ipliği yerleştirilir. Sonra tezgahın belirli bir kısmı aşağı indirilir ve atkı ipliği ile birlikte iplikler arasına yerleştirilir. Bu işlem tekrarlanarak elpek bezinin deseni oluşturulur. Elpek bezi dokumalarında tek renk veya renk tekrarları kullanılarak, boyuna dikey çizgili desenler oluşturulur. Dokuma işlemi el ile yapıldığı için elpek bezlerinde el işçiliğinin izleri ve doğallığı gözlemlenebilir. Elpek bezi fiyatları ne kadar? Elpek bezi fiyatları, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bunlar arasında kullanılan malzeme kalitesi, dokuma sürecinin zorluğu, dokunan ürünün büyüklüğü ve işçiliğin detayları yer alır. Genel olarak elpek bezinin fiyatı, dokunan ürünün büyüklüğüne ve işçiliğine göre değişir. Örneğin masa örtüleri, elpek bezinden yapılan küçük hediyelik eşyalardan daha fazla malzeme ve işçilik gerektirebilir. Bu nedenle daha yüksek bir fiyata sahip olabilirler. Elpek bezinin kalitesi de fiyatı etkileyen bir faktördür. Daha kaliteli malzemeler kullanılarak ve daha dikkatli bir işçilikle dokunan elpek bezleri çoğu zaman daha yüksek fiyatlara sahip olur. Ancak, kesin fiyatlar için doğrudan bir dokumacıya veya elpek bezleri satan bir mağazaya başvurmak en iyisidir. Çünkü fiyatlar bölgeye, satıcının politikalarına ve dokunan ürüne göre değişiklik gösterebilir.

Dikilen tekstil ürünleri ve üretilen sıvı sabunlar Malatya’ya gönderildi Haber

Dikilen tekstil ürünleri ve üretilen sıvı sabunlar Malatya’ya gönderildi

Kahramanmaraş Merkezli meydana gelen deprem felaketinin ardından depremden etkilenen vatandaşlara çeşitli yardımların yapıldığı üniversitemizde, tekstil atölyelerinin bağışladıkları kumaşlarla gönüllüler tarafından dikilen tekstil ürünleri ve üniversitemizde üretilen sıvı sabunlar,depremin etkilediği illerden olan Malatya’ya gönderildi. Merkez Kampüste bulunan tekstil atölyelerinde üniversitemiz öğrencileri, akademik ve idari personelinin yanı sıra gönüllü vatandaşlar tarafından dikilen tunik, tayt, bluz ve pijama gibi tekstil ürünleri ve kimya atölyesinde üretilen sıvı sabunlar, depremden etkilenen vatandaşlarımıza ulaştırılmak üzere 1 Mart 2023 tarihinde yola çıkarıldı. Rektör Demir: “Elimizden Geldiğince Sıvı Sabun Üretimini, Kumaş Bağışları Devam Ettikçe de Tekstil Ürünlerinin Üretimini Aralıksız Sürdüreceğiz” Tekstil ürünlerinin dikimi ve sıvı sabun üretimlerinin gönüllü öğretim elemanları ve öğrenciler tarafından yapıldığını ifade eden Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, amaçlarının bölgedeki vatandaşlarımızınihtiyaçlarını bir nebze de olsa karşılamaya çalışmak olduğunu söyledi. Batman Üniversitesi olarakdepremin ardından çeşitli çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Rektör Demir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Deprem felaketinin ardından yardım kampanyası başlattık. Toplanan yardımların malzemelerinin bulunduğu iki tırı,deprem bölgelerine gönderdik. İl Koordinasyon Kurulu tarafından alınan kararlar doğrultusunda otobüs ve ambulanslarımızı afet bölgelerine ulaştırmak üzere yola çıkardık. Arama kurtarma çalışmalarına destek vermek amacıyla üniversitemize ait kepçe ile kepçe operatörü personelimizi Adıyaman’a; ayrıca 3 otobüs, 1 minibüs ve 1 hasta nakil aracımızı da personeliyle birlikte deprem bölgesine görevlendirdik. Depremden etkilenen vatandaşlarımızın hijyen ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla daha önce 880 bidon sıvı sabunu deprem bölgelerine ulaştırdık. Bugün üçüncü yardım aracımızı yola çıkardık. Bu yardım aracında, üniversitemizde üretilen 160 bidon sıvı sabunve Batman'daki tekstil atölyelerinin kumaş bağışlarıyla yine üniversitemizde ürettiğimiz tekstil ürünleri bulunuyor. Bu ürünleri, Malatya’ya ulaşması için yola gönderdik. Depremden etkilenen vatandaşlarımızın bizlere ihtiyacı var. Onlarla yardımlaşmaya devam etmek vicdani bir sorumluluk. Biz de elimizden geldiğince sıvı sabun üretimini, kumaş bağışları devam ettikçede tekstil ürünlerinin üretimini aralıksız sürdüreceğiz.” HABER MERKEZİ

Başkan Kumaş: Artık ilçelerimiz kaldırmıyor Haber

Başkan Kumaş: Artık ilçelerimiz kaldırmıyor

SULTAN GÜMÜŞ KAYA/ÖZEL HABER Ekinoks İzmir Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş, Sultan Gümüş Kaya İle Birinci Sayfa programına konuk oldu. Başta Çeşme olmak üzere birçok ilçede, birinci derece sit alanları üzerine inşa edilen yapılaşmaları dile getiren Kumaş, “Coğrafyamıza sahip çıkmamız ve bu dehşet yapılaşma baskısından derhal kurtulmamız lazım. Çünkü artık Çeşme başta olmak üzere ilçelerimiz kaldırmıyor” dedi. Aynı zamanda Urla’da bulunan Atatürk Mahallesi örneğini veren Kumaş, “Necropolis alanlar korunması gereken taşınmaz kültür varlıklarıdır. Fakat Necropolis olarak adlandırdığımız Atatürk Mahallesi’ne yüzlerce, binlerce villa doldurulmuş. Mahallede 2020-2022 yılları arasında 198 adet sondaj kazısı yapılmış. Böyle bir şey hayatın doğal akışına aykırı bir durumdur” bilgisini paylaştı. 198 ADET SONDAJ KAZISI YAPILMIŞ Çeşme’de, 2018 ve 2019 yılları arasında hiçbir akademik, bilimsel bir gerekçe gösterilmeden birinci derece arkeolojik sit alanlarının 3’e düşürüldüğünü kaydeden Kumaş, şunları aktardı: “Bize gelen araştırmalar ve şikayetler neticesinde görüyoruz ki o kadar fazla alan bu şekle dönüşmüş ki. Biz Çeşme özelinde bakıyorduk ama İzmir’in her tarafına yayılmış durumda. Olacak iş değil. Hiçbir gerekçe gösterilmeden imara açılan parseller söz konusu… Urla daha kötü durumda. 2021’in sonu, oradan şikayetler gelmeye başladı. 2022’de ise sorun daha da derinleşti. Sahalar çabucak, ansızın imara açılmaya başladı. Kanuna bakıyorsunuz, 2863 Sayılı yasanın kapsamı şöyle diyor, 'Necropolis alanlar korunması gereken taşınmaz kültür varlıklarıdır.’ Fakat Necropolis olarak adlandırdığımız Atatürk Mahallesi’ne yüzlerce, binlerce villa doldurulmuş. Parsel sahiplerinin talebiyle sondaj kazıları başlıyor. CİMER üzerinden şikayetlerde bulunan, ciddi yazışmalar içerisinde olan bir derneğiz. Ankara Kazılar Başkanlığından bizlere gelen yanıt o kadar korkunç ki. Mahallede 2020-2022 yılları arasında 198 adet sondaj kazısı yapılmış. Böyle bir şey hayatın doğal akışına aykırı bir durumdur.” HİÇBİR DENETİM MEKANİZMASI YOK “Kurul kararları kamu yararına alınan kararlardır, gizli kararlar değildir. Ancak biz bir türlü İzmir’de buna ulaşamıyoruz” diyen Başkan Kumaş, “Kurumlarla görüşmek istediğimizde ya da kurul kararını görmek istediğimizde engellerle karşılaşıyoruz. Zaten Ekinoks’a ihbarla gelen ya da sehven gelen kurul kararlarına baktığımız zaman topyekun arızalı. Olaylar ciddiyetinden çıkmış. Hiçbir denetim mekanizması da yok” bilgisini paylaştı. YAPI KAYDI ALMAK İÇİN… İmar Barışı’nın sorunu derinleştirdiğini kaydeden Kumaş, sözlerine şöyle devam etti: “İmar Barışı’nın doğru kullanılmaması ve kötü bir niyetle istismar edilmesiyle birlikte her gelen doğal sit alanına, hazine parseline veya orman alanına derme çatmada olsa bir bungalov, bir konteynır koyma derdine düştü. Yapı kaydı almak için ellerinden geleni yaptılar, toplum kolaycılığa girdi, fırsatçılığını da yapan yaptı. Bu da tahribata neden oldu. Milli Emlak Müdürlüğü ile görüştüğümde, Çeşme’de yıkım ve tahliye emri bulunan 200’ün üzerinde hazine parseli olduğunu söyledi. Bakın, şahıs kendi parseline yapmamış gidip hazinenin arazisine, illegal olarak girmiş, bina dikmiş, yapı kayıt almış. Hazine buna dava açmış, arkasından da yıkım emri çıkarılmış. Fakat halen daha o yapı büyük bir bölümüyle orada duruyor.”  SİVİL İNSİYATİF VURGUSU “Bizim dayanağımız yasalar” diyen Başkan Kumaş, “Yasalara tutunarak yanlış giden bir şeyleri önlemeye çabalayan sivil bir inisiyatif ortaya koymaya çalışıyoruz. Yetkililerin yanlışlarını acilen düzeltmesi, doğru adımları atarak arkeoloji bilimine, tarihi kültür miraslarına gereken önemi vermesi gerekiyor. Coğrafyamıza sahip çıkmamız ve bu dehşet yapılaşma baskısından derhal kurtulmamız lazım. Çünkü artık Çeşme başta olmak üzere ilçelerimiz kaldırmıyor” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.