lojistik Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika lojistik Haberleri

Kurt: Bürokratik süreçlerin hızlandırılması, Türkiye'nin lojistik potansiyelini artıracak

İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Tıbbi Cihaz Üreticileri ve Tedarikçileri Derneği (EGEDER) ile UK Logistics Firması’nın iş birliğinde sektöre yönelik hedefler doğrultusunda düzenlenen önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Tıbbi cihaz ve lojistik sektörünün temsilcilerini bir araya getiren bu toplantıda, iki sektörün karşı karşıya kaldığı zorluklar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Sektörel iş birliklerinin ve dijitalleşmenin önemi vurgulanırken, bürokratik süreçlerin hızlandırılması ve teşviklerin artırılmasının gerekliliği üzerinde duruldu. Lojistik ve tıbbi cihaz alanındaki sorunların ele alındığı toplantı, sektörlerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi. KURT: BÜROKRATİK SÜREÇLERİN HIZLANDIRILMASI GEREKİYOR Sektördeki teşviklerin artırılması gerektiğini dile getiren UK Logistics Firma Yöneticisi Kerim Kurt, “Bu yıl, özellikle uluslararası taşımacılıkta hızlanmayı ve yeni pazarlara açılmayı hedefliyoruz. Dijitalleşmenin de lojistik süreçlerimizi hızlandıracağını düşünüyoruz. E-ihracat, lojistik sektörü için yeni bir nefes oldu diyebilirim. Küçük işletmelerin bile global pazara açılmasını sağladı ve lojistik taleplerini artırdı. Pandemiden sonra esnek ve hızlı çözümler daha da önemli hale geldi. Özellikle depolama ve dağıtımda esneklik kazandıran yeni teknolojiler ve Türkiye, stratejik konumuyla lojistikte önemli bir merkez olma potansiyeline sahip. Ancak, teşviklerin artırılması ve bürokratik süreçlerin hızlandırılması gerekiyor. Ana sıkıntılar arasında yüksek maliyetler, gümrük işlemlerindeki yavaşlık ve nitelikli personel eksikliği var. Ayrıca, sürdürülebilirlik konusunda da sektörün biraz daha mesafe kat etmesi gerekiyor. Lojistik, dünya ekonomisinin görünmeyen kahramanı. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konularında adım atan firmalar, gelecekte sektöre yön verecek” sözlerine yer verdi. AKGÜN: TIBBİ CİHAZ SEKTÖRÜ BÜYÜK ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA Derneklerinin 33 yıldır tıbbi cihaz sektöründe faaliyet gösterdiğine ve ilk sivil toplum kuruluşu olarak sektörün büyümesine öncülük etmesinden gurur duyduklarını ifade eden EGEDER Yönetim Kurulu Başkanı Onur Akgün, derneğin çalışmalarına ve geleceğe yönelik vizyonu hakkında açıklamalarda bulundu. Tıbbi cihaz sektörünün büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Akgün, “Türkiye’deki tıbbi cihaz sektörü, son yıllarda hızlı bir gelişim göstermiş olsa da global standartlara uyum sağlama noktasında hala büyük zorluklarla karşı karşıya. Bu noktada derneğimiz, üyelerimize uluslararası standartlara uygun çözümler sunarak, sektördeki farkındalığı artırma ve iş birliklerini güçlendirme hedefiyle çalışıyor. Özellikle Medical Device Regulation (MDR) gibi kritik regülasyonların uygulanması konusunda eğitimler, seminerler ve bilgilendirme toplantıları düzenleyerek, üyelerimizin bu süreçlere adaptasyonunu kolaylaştırıyoruz. Bu regülasyon, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm tıbbi cihaz üreticileri için büyük bir adım olup, güvenlik ve kalite standartlarının yükselmesine katkı sağlıyor. Sadece regülasyonlara uyum sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda üyelerimizin küresel arenada rekabet gücünü artırmak için iş birlikleri yapıyoruz. 26 Eylül'de gerçekleştirdiğimiz Geleneksel Üye Buluşması’nda bu iş birliklerinin sektöre olan katkısını bir kez daha gördük. UK Logistics gibi değerli sponsorlarımızın desteği, tıbbi cihaz sektörünün gelişiminde kilit rol oynuyor. Düzenlediğimiz ulusal ve uluslararası etkinlikler, üyelerimize sunduğumuz eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile sektöre yön vermeye devam ediyoruz. Bu çalışmalarımız gelecekte daha da güçlenecek. Birlikte daha büyük adımlar atmaya devam edeceğiz” diye aktardı.

Lojistik sektörü İzmir’de buluşacak

Muhabir-Berkay Erden / Üretim ve tüketimin temel unsurlarından olan lojistik sektöründeki gelişmelerin sergileneceği Logistech – 3. Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı İzmir’de ziyaretçilerini ağırlayacak. Fuar İzmir’de 11 Eylül’de kapılarını açacak olan fuar ile lojistik sektöründe yer alan kara, deniz, hava ve demiryolu taşımacılarından taşıma araçları üreticilerine ve gümrükleme firmalarına kadar 170’in üzerinde katılımcı yer alacak. İzmir’in bir liman kenti olması sebebiyle İzmir’de düzenlenen fuarda deniz yolu ile ticaretini gerçekleştiren sektörlerin gelişmesi amaçlanırken; Logistech – 3. Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı son gün olan 13 Eylül Cuma günü akşamına kadar ziyarete açık olacak.

Kentin sınırları lojistikle genişliyor! Soyer: İzmir’e yepyeni bir imkan doğuyor

İlki geçtiğimiz yıl düzenlenen, İzmir Büyükşehir Belediyesi himayesinde ve İZFAŞ’ın organize ettiği Logistech Lojistik, Depolama ve Teknoloji Fuarı bu yıl ikinci kez kapılarını açıyor. 27-29 Eylül tarihlerinde düzenlenen fuarın açılışı İzmir Gaziemir Fuar alanında yapıldı. Açılışa, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan katıldı. Açılışta yapılan konuşmalarda, lojistik sektörünün İzmir için önemine dikkat çekilirken İzmir’in bir liman kenti olarak sektördeki etkinliğinin artmaya başladığı ve daha da artması gerektiğine vurgu yapıldı. SOYER: LOJİSTİK İZMİR’İN TA KENDİSİ Lojistiğin İzmir’in vazgeçilmezi olduğunu belirten Soyer, “Bugün bir kez daha sektörün dönüşüm kapılarını aralıyoruz. İzmir, doğası gereği lojistik kentidir. İzmir’in kalıplarını kendi içine kapalı mahalli bir ekonomiyle dolduramayız. Burası Asya ve Avrupa arasında bir deniz kapısı. Akdeniz liman kenti. Burası iktisadi sınırları kendinden büyük olan İzmir. Bu nedenle Lojistik İzmir için herhangi bir sektör değildir. Bu şehrin özü ve kendisidir. Bu nedenle fuar bizim için çok önemli. Sektörün her geçen gün büyüdüğünü görüyoruz. Küresel büyüklüğü 2023 yılında 10 triyon dolarken önümüzdeki 5 yılda 14 trilyon dolara yükselmesi beklenmektedir. İzmir’in tarihinden aldığımız miras gereği bu büyümeden yeterli payı almak boynumuzun borcu. 4 yıldır bunun için çalışıyoruz. Alsancak’tan Aliağa’ya sahip olduğumuz tüm limanlarla İzmir’i sektörün öncüsü haline getirmeye çalışıyoruz. İzmir’i lojistikte öncü hale getirmeye çalışıyoruz. Bunun bir tek yolu var. İzmir’de kurduğumuz vizyon ortaklığını büyütmeye devam etmek” dedi. “MÜCADELEYİ ORTAK SÜRDÜREBİLİRSEK…” Dünyadaki gelişmelerin İzmir’in lojistik alanındaki etkinliğine avantaj sağlayabileceğine dikkat çeken Soyer, “Bu yıl fuarımızın katılımcı sayısı ve stant alanı geçen yıla göre 2 kat büyüdü. Biz geçen yıl bunu öngörüyorduk. Bu yıl 10 bin metrekare alanda 150’den çok katılımcıyla fuarımızı yapacağız. İzmir’i lojistik merkez üssü yapma vizyonumuzun önemli bir adımı olan Logistec, bu konudaki tüm etkin paydaşları bir araya getiriyor. Attığımız adımlar, İzmir’in uluslararası ticaret koridorundaki konumunu güçlendirecek. Bir kuşak bir yol projesi için 5 trilyon dolar bütçe ayıran Çin’in sadece Avrupa’da yaptığı yatırım 37 trilyon doları aşmış durumda. Azerbaycan Ermenistan gerginliği, Rusya-Ukrayna savaşı gibi nedenlerle İzmir’e yepyeni bir imkan doğuyor. Başka bir şey mümkün olabilir. O nedenle bu fuar çok büyük heyecan veriyor. Tüm paydaşlarla birlikte bu mücadeleyi ortak olarak sürdürebilirsek İzmir’in İpek Yolu’nun orta kuşağı üzerinden doğu ve batı arasında bir deniz kapısı olma özelliğini çok güçlendirebiliriz. Bu ülkenin ve kentin geleceğinde çok farklı bir zenginlik yapabilir” diye konuştu. “FUAR DOĞANIN BEREKETİYLE GELDİ” Soyer son olarak, “Fuar doğanın bereketiyle geldi ben doğanın işaretlerine güvenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Diliyorum ki bu yağmur doğaya olduğu gibi fuarımıza da bereket getirsin” dedi. ÖZTÜRK: ALSANCAK LİMANI OLMADAN TİCARET OLMAZ İMEAK DTO İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir’in liman taşımacılığındaki önemine dikkat çekerek “Geçen yıl doğan fuarımız koşar adımlarla yoluna devam ediyor. Tam bir imece usulüyle yapılan fuar, sektörün parlayan yıldızı oldu. Fuar ayrıca sektörün büyümesi için faydalı oldu. Rusya-Ukrayna savaşının negatif yankıları bize taşımacılığın önemini bir kez daha hatırlattı. Ülkemiz Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bir koridor. Küresel firmaların Türk lojistik sektörüne yönelik ilgileri de bu durumu teyit ediyor. 2022’de taşımacılık hizmet ihracatımız 35 milyon doları geçti. Biz, bu taşımacılık hizmetini güçlendirmek zorundayız. Cumhuriyetimizin 100. Yılının sektörümüz için yeni bir kalkış noktası olarak belirlemeliyiz. İzmir, limanlar şehridir. İzmir limanları Türkiye’nin lojistik merkezi olarak planlanmayı hak ediyor. Diğer yandan İzmir Alsancak Limanı olmadan ticaret olmaz. Lojistik fuarının limanlar kendi İzmir’in lojistik gücüne katkı sağlayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Başkan Soyer: İzmir'i dünyaya tanıtacağız

Mersin'de lojistik merkezinin yapımı devam ediyor

Projenin tamamlanmasıyla birlikte yeni konumuna taşınacak olan nakliyeciler sitesi ve tır parkının, şehir içinde oluşturduğu olduğu trafik ve çevre sorunlarının ortadan kaldırılması ile tüm lojistik süreçlerin tek bir merkezden yürütülmesi hedefleniyor. Lojistik firmaları için önemli bir merkez olan nakliyeciler sitesi ve tır parkının, şehir içindeki sıkışmışlığın önüne geçmesinin yanı sıra, dur-kalk maliyeti ile yapılan ekonomik kayıpları da ortadan kaldırması hedefleniyor. Mersin’de nakliye komisyoncularının bütün ihtiyacını karşılayacak nitelikte olan lojistik merkezi içerisinde 100 firmanın yer alacağı ofisler, ortak kullanıma ait idari ve sosyal tesislerin yanı sıra, servis bakım atölyeleri ve 181 araçlık tır parkı yer alacak. ‘Lojistik Merkezi’ projesinin tamamlanması ile ilgili bilgi veren Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığında Yapım Bakım Onarım Şube Müdürü Yusuf Aydın, “Akdeniz ilçesinin Nacarlı bölgesinde 77 bin metrekare alan üzerinde, lojistik merkezi ve tır parkının yapımına mayıs ayında başlandı. Proje çerçevesinde nakliye komisyonculuğu yapan 100 firmanın ofisleri, ortak kullanıma ait idari ve sosyal tesisler, servis bakım atölyeleri ve 181 araçlık tır parkının yer alması planlanıyor” dedi. Projenin tamamlanmasıyla birlikte, şehrin içinde kalan ve trafik sıkışıklığına neden olan nakliyeciler sitesi ile tır parkı sorununun da ortadan kalkacağını vurgulayan Aydın, “Projemizin tamamlanmasıyla şehir içerisinde kalmış olan nakliyeciler sitesi ve tır parkını yeni konumuna taşıyarak, trafik ve çevre sorunlarının ortadan kalkmasını amaçlıyoruz. Projede, idari ve ofis binalarının kaba inşaatı devam etmekte olup, akabinde ince ve çevre düzenlemelerini hızla tamamlayarak, lojistik merkezimizi 2024 yılı mart ayında tamamlamayı planlıyoruz” şeklinde konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Avrupa Hareketlilik Haftası Mersin'de başladı

Lojistik sektörü iyilik taşıyor

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Kahramanmaraş merkezli depremlerde on binlerce insan hayatını kaybetti, binlerce bina yıkıldı. Arama kurtarma çalışmaları bittikten sonra başlayan enkaz kaldırma işlemleri devam ederken, depremin ilk gününden itibaren başlayan yardım seferberliği de aralıksız sürüyor. Yardımları deprem bölgesine götüren lojistik sektörü ise bu süreçte yoğun bir tempoda çalışıyor. Egeli lojistik firmaları da bu noktada başarılı bir sınav veriyor. Egeli lojistik sektörünün canla başla yardımları kesintisiz bir şekilde deprem bölgesine götürdüğünü ifade eden İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yük Taşıma ve Antrepo Komitesi Meclis Üyesi Koçali Al, “Sadece İzmir’den 400 tane tırla hizmet ettik” dedi. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy da “Lojistik son derece fazla bileşenin bir araya gelerek bir bütün oluşturduğu bir süreç. Bunlardan biri eksik kaldığında büyük maliyet ve emekle yürüttüğünüz lojistik akış tamamıyla boşa düşebilir” açıklamasında bulundu. HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU Ege’nin lojistik firmalarının ilk günden bu yana elini taşın altına koyduğunu ve yardımların bölgeye ulaştırılması için canla başla çalıştıklarını dile getiren Koçali Al, “Depremin olduğu ilk andan itibaren depremle ilgili lojistik sektörü olarak ne yapılması gerekiyorsa yaptık. Ben 55 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Bu süreçte lojistik sektöründen hangi kurum, kuruluş destek istediyse yerine getirdik. İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’nin birçok kentinden deprem bölgesine yardımlar gönderildi. Bu yardımları yerine ulaştırmak için canla başla çalışan Egeli lojistik firmaları oldu. Makine parkımızı da İZTO yönetti. İzmirli taşıma sektöründeki herkes elini taşın altına koydu” dedi. İZMİR 400 TIRLA HİZMET ETTİ Deprem bölgesinin lojistiğe uzun yıllar ihtiyaç duyacağının altını çizen Koçali Al, İzmir’den şimdiye kadar 400 tırla hizmet ettiklerini vurguladı. Koçali Al, “Uzun kuyruklar olmasına ve araçlarımız günlerce kuyrukta beklemesine rağmen yardımların aralıksız sürmesi için hiçbir zaman vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Hep birlikte iyileşeceğiz. Bu noktada İzmir halkının gönüllü olarak geceli-gündüzlü çalışması da her kesimin takdirini topladı. Biz de onlara mümkün olduğu kadar taşıma noktasında yardımcı olduk. İZTO’ya bağlı İzmir nakliyecileri olarak herkes elinden gelen bütün çabayı gösterdi. Yardım sevkiyatlarının sevkiyatını sağladık. Bundan sonra da lojistiğe ihtiyaç olacak. Bölgenin 3 ayda 1 yılda ayağa kalkması mümkün değil. Sadece İzmir’den 400 tane tırla ilgili hizmet ettik. Sadece 75 tane konteyner yüklü tır gönderdik. Kapalı tırlarımızla malzeme, açık tırlarımızla da konteyner taşıdık. Biz, çevremizdeki nakliye firmalarımızla, uluslararası çalışan nakliyecilerimizle herkes elini taşın altına koydu. Şunu da göndermedik, şunu da taşımadık diye içimizde herhangi bir ukde kalmadı. Ege Bölgesi olarak gerek uluslararası nakliyeciler gerek yurt içi nakliyecileri gerek liman taşıyıcıları gerek ambarlar hepimiz el birliği yaparak çok ciddi bir sınav verdik. Enkaz kaldırma işlemleri sırasında da yardımlarımız devam edecek” ifadelerine yer verdi. KARAYOLUNDA YOĞUN HAREKETLİLİK UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy ise yaptığı değerlendirmede, “AFAD, AKOM ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile iletişime geçerek dernek olarak bölgeye yapılacak taşımalarda yardım desteğinde bulunabileceğimizi bildirdik. Üyelerimizden gelen bilgileri konuyla ilgili yetkilendirilmiş birimlere ileterek yardım malzemelerinin yüklenmesi ve ulaştırılmasında koordinasyon sağladık. Dolayısıyla karayolunda yoğun hareket başladı. Hatay Havalimanı’nın depremde zarar görmesi, İskenderun Limanı’nda çıkan yangın nedeniyle alternatif rotalar ve limanlar tespit edildi. Depremin üçüncü günü itibarıyla yük taşımacılığında kullanılan her türlü lojistik imkan afet bölgesine ulaştırılacak yardım malzemeleri için kullanıldı. Ulaşan araçların deprem bölgesinde birikmesi de süreç içinde yaşanan en büyük zorluk oldu. Bir süre sonra karayolunda hareket kabiliyetimiz daraldı. Depremin ikinci ve üçüncü günü itibarıyla havayolu, denizyolu ve demiryolunda faaliyet gösteren üyelerimiz harekete geçtiler. Bugün deprem bölgelerine lojistik imkanların neredeyse tamamını kullanabiliyoruz. Bir başka zorlayıcı lojistik süreç de yardımların depremzedelere ulaştırılmasında yaşandı. Bunun sebebi de tabii ki depremin çok geniş bir alanı etkilemesi ve dağıtım için ciddi bir insan gücüne ihtiyaç duyulmasıydı” ifadelerini kullandı. LOJİSTİK AKIŞ BOŞA DÜŞEBİLİR! Lojistik sektörünün fazla bileşenlerden meydana geldiğine işaret eden Ulusoy, şu uyarıda bulundu: “Taşınan yardımların uygun şartlardaki depolarda saklanması, elleçlenmesi ve bu alanlardan çıkışlarının yapılması gerekiyor. Bu anlamda da bölgedeki depolar aktif olarak kullanılıyor. Lojistik son derece fazla bileşenin bir araya gelerek bir bütün oluşturduğu bir süreç. Bunlardan biri eksik kaldığında büyük maliyet ve emekle yürüttüğünüz lojistik akış tamamıyla boşa düşebilir. İlaç, gıda, iş makinesi ve kurtarma için kullanılan malzemelerin çeşitlerine göre depolama noktaları olmalı. Bunların şehrin doğru ulaşım noktalarına, sağlam altyapıya sahip bölgelerde planlanması da son derece önemli.”