[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#mansur yavaş

mansur yavaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, mansur yavaş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SGK'dan Mansur Yavaş'a yanıt: Rızaen anlaşma iddiası gerçeği yansıtmamaktadır Haber

SGK'dan Mansur Yavaş'a yanıt: Rızaen anlaşma iddiası gerçeği yansıtmamaktadır

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, SGK borcuna ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a sosyal paylaşım sitesi X hesabından yanıt vermişti. Yavaş, yaptığı paylaşımda, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 'ABB'nin şu anda 8,4 milyar lira SGK borcu var' iddiasında bulunmuştu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, SGK borcuna dair Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a sosyal medya platformu X üzerinden cevap vermişti. Yavaş, paylaşımında, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 'ABB'nin şu anda 8,4 milyar lira SGK borcu var' şeklinde bir açıklama yapmıştı" dedi. Sosyal Güvenlik Kurumu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın açıklamalarına yanıt verdi. Yapılan açıklamada, "SGK ile rızaen anlaşma yapıldığına dair iddia ise gerçeği yansıtmamaktadır.... SGK olarak yasal sorumluluklarımızı yerine getirmekle ilgili süreçlerin siyasi tartışmaların odağına çekilmesinden üzüntü duymaktayız" ifadelerine yer verildi. SGK tarafından yapılan basın duyurusunda ise şu ifadeler kullanıldı: Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olarak, işçilerin kazançlarından kesilerek SGK'ya yatırılması gereken primlerin tahsil edilmesi, yasal bir zorunluluk olup topladığımız bu prim gelirleri ile emeklilerimizin aylıklarını ödemekte, vatandaşlarımızın sağlık hizmeti giderlerini karşılamaktayız. SGK, prim gelirlerini toplarken hiçbir kurum veya kişi ayrımı yapmadan tüm borçlulara karşı eşit bir tutum sergilemektedir. Dolayısıyla, SGK tarafından prim borçlarının takip edilmesi süreci "siyasi bir saldırı" olarak değerlendirilemez. Kurum olarak amacımız; birikmiş ve sürdürülemez bir seviyeye ulaşan prim borçlarının tahsil edilmesidir. Gündeme gelen Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin SGK'ya olan prim borçları hakkında kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı doğmuştur. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin SGK'ya olan borcu, son yedi ayda 4,5 milyar liradan 2024/Ağustos ayı itibarıyla 8.4 milyar TL'ye, 2024/Eylül ayı itibarıyla ise 8,8 milyar liraya yükselmiştir. Belediyenin 6183 sayılı Kanun'un 48/A maddesine göre borçların tecili için yaptığı girişim, kanunda belirtilen şartları taşımaması nedeniyle kanunen geçersizdir. Söz konusu madde, mali açıdan zor durumda bulunan ve borcun vadesi bir yılı geçmemiş durumda olan mükelleflere istisnai olarak uygulanmakta olup, bugüne kadar deprem bölgesi belediyeleri dahil hiçbir belediyeye bu madde çerçevesinde bir tecil işlemi yapılmamıştır. 6183 sayılı Kanun'un 48. maddesi uyarınca tecil başvurusu yapabilmek için borcun 'unun peşin olarak ödenmesi ve kalan borcun %50'si oranında teminat gösterilmesi şartı vardır. Ancak, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından teminat olarak gösterilen gayrimenkuller üzerinde çok sayıda haciz bulunması nedeniyle bu varlıklar kanunen geçerli teminat olamamıştır. Dolayısıyla bu işlem geçersiz olmuş ve SGK Yönetim Kurulu'nda değerlendirilecek bir başvuru halini dahi alamamıştır. Kanuni şartların bilinmesine rağmen üzerinde hacizler olan gayrimenkullerin teminat olarak verilmesi iyi niyetli bir yaklaşımdan uzaktır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından dile getirilen SGK ile rizaen anlaşma yapıldığına dair iddia ise gerçeği yansıtmamaktadır. Mevzuatımızda ve borçların ödenme şekilleri arasında "rizaen anlaşma şekli" bulunmamaktadır. Kurumumuz tarafından bu yönde bir anlaşma da yapılmamıştır. SGK olarak yasal sorumluluğumuzu yerine getirmekle ilgili süreçlerin siyasi tartışmaların odağına çekilmesinden üzüntü duymaktayız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ

ABB Başkanı Yavaş, Ankara'nın geçmişini ve geleceğini anlattı Haber

ABB Başkanı Yavaş, Ankara'nın geçmişini ve geleceğini anlattı

Ankara'nın başkent oluşunun 100. yılı için hazırlanan “Başkentin 100 Yılında Benim Ankara’m konulu” “SözONda” programında açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Yavaş, Ankara'ya ilişkin hatıralarını, projeleri ile Ankara'nın dününü ve bugününü anlattı. Yavaş, Ankara’ya dair tüm değerlere sahip çıktıklarını belirterek, “Ankara'da var olan bütün değerlerin ortaya çıkarılması lazım. Ankara'nın kendine has taşı dahil insanların bunları bilmesi lazım. Somut olmayan kültür mirasımızı kaybetmememiz lazım çünkü kaybediliyor. Ankara’yı kalesi ile Ankara'nın tarihi değerleri ile Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet sonrası değerleriyle yaşatmaya kalktığınız zaman, esnafıyla birlikte somut olmayan kültürel mirası ortaya çıktığı zaman Ankara’mızın değerlerinin ayakta kalması demektir. Kale’den başlamak üzere inşallah Ankara'nın birçok yerinde aynı değerleri yaşatmaya çalışıyoruz” diye konuştu. “Ulus eski cazibeli günlerine dönmeye başlayacak” Çocukluk ve gençlik hatıralarını da içtenlikle anlatan Yavaş, “Eskiden özellikle Cumhuriyet Bayramı çok iyi kutlanıyordu. Cumhuriyet Bayramı’nda ne gösteriler yapılırdı. Fener Alayı’nı heyecanla beklerdik” dedi. Ankara’ya dair hayallerini ve Ulus’u ayağa kaldıracak projelerini de anlatan Yavaş, şunları kaydetti: “Ankara çok sosyalleşsin istiyorum. Sürekli olarak kentin merkezinde hareket olsun istiyorum. Hafızasını kaybetmiş bir insan nasılsa belleğini kaybetmiş bir şehirde aynıdır. Şunu anlatmak istiyorum: Buralar sıradan yerler değil. Bizim öncelikle geçmiş tarihimize bu Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu insanların hepsinin kafasına nakşetmek lazım yoksa Ankara, sıradan bir kent olmaktan öteye gitmez. Biz birçok şey de başkent kimliğini ön plana çıkartmaya özellikle çalışıyoruz. Ulus’un demografisinin değişmesi lazım. Bizim en fazla sahiplendiğimiz Cumhuriyet'in kurulduğu yerler. Hazırlanan projelerle Ulus Meydanı artık tam bir meydan olarak ortaya çıkacak. Ulus eski cazibeli günlerine tamamen dönmeye başlayacak. Bütün gelişmiş ülkelerdeki gibi tarihi kent meydanını da ortaya çıkarmış olacağız.” Sosyal medyayı, Ankara’da hayata geçirilen projeleri anlatmak için kullandıklarını söyleyen Yavaş, “Büyükşehir Belediye Başkanı, başkentin belediye başkanı dolayısıyla ona yakışan şekilde hareket etmesi lazım. Bizi bütün Türkiye sosyal medyadan, televizyonlardan takip ettiği için mümkün olduğu kadar hata yapmadan veya bir yanlış anlamaya meydan vermeyecek şekilde davranmaya gayret ediyorum. Bu çok şükür yani herkesin ulaşabileceği bir şey değil. Çok önemli bir makam sizin o makama uygun hareket etmeniz gerekiyor. Aynı şekilde hiçbir zaman oy verdi, vermedi demeden kendi hizmetlerimizi Ankara halkına duyurmak daha önemli” ifadelerine yer verdi. Yavaş, konuşmasında tarihin yaşatılması gerektiğine dikkat çekerek, “Cumhuriyet'e sahip çıkma açısından değerlerimizi Ankara halkına, Ankara'da yaşayanlara mekanları ile birlikte anlatmamız lazım. Çubuk Barajı’nı yeniden hizmete açtık. Atatürk Orman Çiftliğini de yeniden biz ayağa kaldırıyoruz. Aynı toprağa ayak bastığının farkına varacak. Dolayısıyla bu şekilde milli şuuru iyice ayağa kaldırıp Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu, nasıl sahiplenmemiz gerektiğini biz insanımıza fiilen yaşatmamız gerekiyor. Yoksa bu şuuru vermediğiniz takdirde insanlar sıradan, modern herhangi bir kentte gezer gibi geziyorlar. Biz özellikle okumaya gelen öğrencilerin de nereye geldiklerini, nerede okuduklarını, hangi değerlere sahip olduğunu bu ülkenin ne kadar güçlükle kurulduğunu mutlaka ve mutlaka göstermemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. Ankara Kent Konseyi Kabul Salonu’nda gerçekleşen programa; Büyükşehir Meclis üyeleri, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Başkent Üniversitesi Kurucusu Mehmet Haberal, Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Metin Özaslan, Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu, Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara Kent Konseyi Kale Çalışmaları Meclisi Başkanı Şevket Bülend Yahnici, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda Başkentli katıldı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ankara'da iki bin yıllık geçmişe sahip tarihi alan gün yüzüne çıktı

Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara adayını açıkladı Haber

Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara adayını açıkladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 100. yıldönümü etkinlikleri kapsamında, CHP 100. Yıl Hatıra Ormanı açılışına katıldı. ''MANSUR YAVAŞ BİZİM BELEDİYE BAŞKANIMIZDIR VE ADAYIMIZDIR'' Burada yaptığı konuşmada yerel seçimlere ilişkin mesajlar veren Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın CHP'nin belediye başkanı olduğunu ve tekrar CHP'nin belediye başkan adayı olacağını söyledi. SEZGİN TANRIKULU'NUN AÇIKLAMALARI CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilgili sözlerine de değinen CHP lideri, ''Konuyla ilgili açıklamayı parti sözcümüz yaptı. TSK bizim göz bebeğimizdir.'' dedi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Sezgin Tanrıkulu'nun TSK ile ilgili sözlerinin kabul edilemeyeceğini ve konunun parti organlarında görüşüleceğini belirtmişti. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında, katıldığı bir televizyon programındaki ifadeleri nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama" ve "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" suçlarından soruşturma açılmıştı. EOKA ELEŞTİRİLERİNE YANIT Öte yandan CHP'nin 100. kuruluş yıldönümü dolayısıyla hazırlanan ve partinin sosyal medya hesabından yayınlanan videoda yer alan bir kare, siyasette tartışma başlattı. Tartışmanın nedeni, videonun Kıbrıs Barış Harekatı'nı anlatan kısmında, Rum silahlı örgütü EOKA'dan bir karenin yer almasıydı. ''EOKA'CILARIN NASIL GÖMÜLDÜĞÜNÜ ANLATAN BİR KARE'' CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu konuyla ilgili eleştirilere şu sözlerle yanıt verdi: ''Bu konuda genel başkan yardımcımız bir açıklama yaptı. Orada söz konusu olan Kıbrıs çıkarmasında EOKA'cıların nasıl gömüldüğünü anlatan bir kare. Çünkü önce onlar gösteriliyor ardından nasıl gömüldükleri. Ardından da Türk bayrağının nasıl çıktığı görülüyor. Bunu alıp da bir fotoğrafı alıp da CHP'ye saldırmak kadar akıldışı bir şey olamaz. Ecevit'in Kıbrıs çıkarmasında nasıl mücadele verdiği EOKA'cıları nasıl gömdüğünü onlar unuttu, biz unutmadık. CHP Türkiye demektir.'' BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Avrupa vizesinde yeni dönem: AB ile vize çalışması başlıyor

Polat seçimin faturasında İmamoğlu ve Yavaş’ı işaret etti Haber

Polat seçimin faturasında İmamoğlu ve Yavaş’ı işaret etti

CHP İzmir’de ise 5 Ağustos Cumartesi günü başlayan ilçe kongrelerinde ikinci haftanın sonuna gelinirken bugün mahalle delege seçimlerinde yaşanan hareketlilikle gündeme gelen, CHP’nin oy deposu olarak bilinen Karşıyaka ilçesinde sandıklar kuruldu. Kongrede konuşan CHP İzmir Milletvekili ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Mahir Polat, siyaset gündemine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Partideki değişim rüzgarına değinen Polat, Mayıs seçimlerine ilişkin de özeleştiri yaptı. Polat, seçimin faturasında isim vermeden İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a da büyük pay verdi. CHP’YE GÖMLEK BİÇMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR Seçim sonrasında parti içinde başlayan ‘değişim' tartışmaları konusunda kamuoyunda oluşan ve iktidar tarafından gündeme getirilen söylemelere tepki gösteren Polat, “Bir seçim yaşadık ve hepimizin hayali seçimi kazanmaktı. Bunu başaramadık. Bunu konuşmamak mümkün değil. Mahalle delege seçimlerinde tartıştık, burada tartışacağız, il kongresinde tartışacağız ve son olarak kurultayda tartışacağız. Ardından partimizde değişimi sağlamış olacağız. Seçimi kazanamadık ama kazanmadık diye enseyi karartmaya lüzum yok. 25 milyon oy aldık. Bunun bize umut olması gerekirken biz karamsarlığa kapıldık. Toplumda mutsuzluk meydana geldi. Bu mutsuzluktan iktidar ve avareleri faydalandılar. Kalemi satılmış bazı gazetecilerin de sayesinde bütün tartışmaları Kemal Kılıçdaroğlu tartışmasına indirgedik. Bu seçimi sadece Kemal Kılıçdaroğlu kaybetmedi. 6 lider vardı. İBB ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanımız da vardı. Bu nedenle suçu Kemal Kılıçdaroğlu’na atmak doğru değil. Hangimiz Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha çok çalıştık? Bunu tartışmak AKP iktidarına yağ sürdü. AKP’nin yaptığı zamlara ve geçim sıkıntınsa bir perdeleme haline geldi bu tartışmalar. CHP’yi değiştirmek ve dönüştürmek dışarıdan birinin haddi değildir. CHP’de bir değişim olacaksa buna içeriden karar verilir. Kimsenin CHP’ye gömlek dikmeye hakkı yoktur, haddi de değildir” dedi. KENDİ İLLERİNDE Mİ ÇALIŞSALARDI? Seçimin kaybedilmesi noktasında özeleştiri yapan Polat, isim vermeden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı eleştiren Polat, “Ben kendim de özeleştiri yapıyorum. Ben 27 dönemdeyken 53 vilayete gitmişiz. Acaba diyorum oyun yüksek olduğu metropollerde mi çalışsaydık diye düşünüyorum. Keşke diyorum kongreleri ertelemek yerine kongreleri yapıp yenilenmiş bir şekilde mi gitseydik seçimlere? Keşke herkes Sayın Tunç Soyer gibi kendi şehrinde çalışsaydı. İki büyükşehir belediye başkanları da Tunç Soyer gibi kendi illerinde mi çalışsalardı? O yüzden hepimiz kendimize döneceğiz. Partiyi nasıl yenileceğimize karar vereceğiz. Tüzün çalışması yapıyoruz. Hepinizi mutlu edecek kısımlar var. Mahalle delege seçimlerini partimiz ortadan kaldıracak. Tüm parti üyelerimizle ilçe ve il başkanını seçeceğiz.  Ön seçim getireceğiz ve ben de önseçimle aday olacağım” diye konuştu. Son olarak İzmir Alsancak Limanı’nın Arap sermayesine satılması konusunu da hatırlatan Polat, “Bugünlerde İzmir’imizi bekleyen bir talanla uğraşıyoruz. Alsancak Limanı’nı Arap sermayesinden koruyacağız O gün geldiğinde hepimiz alanlarda olacağız. İzmir buna pabuç bırakmayacak ve ayağa kalkacak” ifadelerini kullandı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Uzlaşının çıktığı kongrede Nalbantoğlu’ndan uyarı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.