[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#mart ayı

mart ayı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, mart ayı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İSİG’den Mart ayı raporu: En az 130 işçi öldü! Haber

İSİG’den Mart ayı raporu: En az 130 işçi öldü!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) aylık olarak raporlaştırdığı iş cinayetlerinin Mart bilançosunu paylaştı. Buna göre Mart’ta en az 130 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 2023’ün ilk üç ayında ölen işçi sayısı en az 463 oldu. Yılbaşından bu güne her gün en az 5 iş cinayeti yaşandı. İş cinayetlerinde ölen işçilerin 29’u sendikalı (yüzde 6,26) 434’ü sendikasız (yüzde 93,76). İSİG Meclisi verileri paylaşırken kullandığı ‘en az’ ifadesi işin “Tespit ettiklerimiz basına yansıyanlar ya da bize bildirilenler” bilgilendirmesi yaptı. BASINA YANSIMASI AZALDI Öte yandan rapora, “Bir yandan deprem bölgesinde kaybettiğimiz işçi arkadaşlarımızın bilgisine ulaşmak neredeyse imkansız. Diğer yandan deprem gündemi nedeniyle diğer şehirlerdeki iş cinayetlerinin de basına yansıması azaldı” notu düştü. İSİG Meclisi raporda 6 Şubat Maraş depremleri sonrası açığa çıkan asbest konusunda bir de uyarı yaptı. Bununla ilgili de “İşçi-halk sağlığı sorunu olarak karşımızda duran ve üzeri örtülen bir konu” dedi. Asbest kullanımının 2010’da yasaklandığını hatırlatan İSİG Meclisi, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerini paylaşarak her yıl 100 bin işçinin çalışma ortamında asbeste maruz kaldığı için bağlı hastalıklar nedeniyle öldüğünü ifade etti.” RAPORDAN ÖNE ÇIKANLAR… Rapordan öne çıkanlar şöyle: “Depremde Hatay İskenderun Devlet Hastanesi binasının A bloğu yıkıldı. Enkaz altında tespit edebildiğimiz kadarıyla 18 sağlık emekçisi ve 80 hasta hayatını kaybetti. Yine depremde yıkılan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası’nda enkaz altında tespit edebildiğimiz kadarıyla 7 sağlık emekçisi hayatını kaybetti. Depremde yıkılan Adıyaman Arsemas Hotel’de geçici görevlendirme ya da eğitim için bulunan 32 kimya işçisi, uygulama ve eğitim gezisi nedeniyle Adıyaman İsias Otel’de bulunan 32 rehber ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin kulüp binasında kalan 8 güreşçi enkaz altında kalarak hayatlarını kaybettiler.” BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU Raporda yer alan bilgiler şu şekilde devam ediyor: “Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu ve sendikal örgütlenmenin yok gibi ya da zayıf olduğu bir meslek moto kuryelik. Bu yıl da ölümlerin arttığı bir meslek olarak moto kuryelik raporlarımızda öne çıkıyor. Şu ana kadar 18 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. İş cinayetlerinin önemli bir nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Oysa tır, kamyon, otobüs, servis minibüsü, taksi şoförleri uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz çalışmaktalar. Diğer yandan araçların yeterli bakımı yapılmıyor ve eski araçlar kullanılıyor, yol aydınlatması veya düzenlemelerinde sorunlar var vb. Şoför ölümleri bir iş cinayetidir, yine servislerde birçok işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. Ayrıca trafik kazaları birçok yurttaşında ölümüne neden olduğu için bir halk sağlığı sorunudur.” KADIN İŞÇİ ÖLÜMLERİ… “SGK iş kazası istatistiklerinde kadın işçi ölümleri toplam ölümlerin yüzde 2’sidir” ifadelerinin yer aldığı raporda, “Oysa biz kısıtlı olanaklarımızla 2023 yılının ilk üç ayında kadın işçi ölüm oranını yüzde 8 olarak tespit ettik. Bu ölümler esas olarak tarımda yoğunlaştığı (sigortasız olduğu) için kayda alınmıyor. Sayısı 7-8 milyona ulaşan ve büyük bir çoğunluğunun ‘ücretli çalışan’ olduğu göçmen işçilerin iş cinayeti sonucu ölümleri de artıyor. Bu yılın ilk üç ayında en az 24 göçmen iş cinayeti tespit ettik. Bu işçilerin yüzde 54’ü ise Suriyeli ve Afganistanlı. Bu durum Türkiye’de göçmen işçiliğin mültecilik temelinde hayata geçtiği gerçeğini ortaya koyuyor. İş cinayetleri, deprem bölgeleri dışında esas olarak sanayileşmiş büyükşehirlerde yoğunlaşıyor. Diğer yandan tarımsal bölgelere ve her şehirdeki inşaat faaliyetlerine dikkat çekmek gerekiyor. Yine Anadolu şehirlerinin neredeyse tamamına yayılan OSGB gerçekliği var. 2023 yılının ilk üç ayında 60 şehirde iş cinayeti tespit etmiş durumdayız” bilgisi de paylaşıldı.

Demircan: “Fazla mesai yapmayan memur geçinemiyor” Haber

Demircan: “Fazla mesai yapmayan memur geçinemiyor”

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan mart ayı enflasyonunu değerlendirdi. Mart ayı enflasyonu’nun 2,29 olarak açıklanmasının ardından açıklama yapan Demircan, "TÜİK yine eşsiz verileri ile mart ayı enflasyon oranını 2,29 olarak açıkladı. Açlık sınırı 9.425 lira yoksulluk sınırı ise 31.421 lira. Bu verilere göre devletimizin şerefli memuru yoksul, büyük kısmı da açlık sınırının üzerine kira, fatura vb. giderleri eklendiğinde açlık sınırının çok altında gelir elde etmekte. İki yıldır her beyanımızda dile getiriyoruz, memurun yüzde 80’inin en az yirmi yılı bankalar tarafından ipotek altına alınmış durumda. Birçok kardeşimiz geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi illerde ve sahil şeridindeki ilçelerde memurlar geçinemedikleri için tayin istemekteler. Bu şartlar değişmeyecekse büyük illerde TOKİ eli ile memurlar için lojman yapılması elzemdir. Sayın Bakan geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında en düşük memur aylığının yirmi bin lira olduğunu ifade etti açıkçası bu memur kimdir merak ediyorum. Sayın Bakan’a lisans mezunu bir hemşire arkadaşımızın dört çeşit bordro ile bu maaşı almadığını ben buradan ifade etmek isterim. EYT ile birlikte SGK çalışanları dediler ki “en azından fazla mesai ücretlerimizi artırın” fazla mesai ne demek? İstirahat saatlerinde çalışmak demek. Bugün memur fazla mesai yapmasın inanın asla geçinemez” dedi. ENFLASYON FARKI BİR ZAM DEĞİLDİR Enflasyon farkının zam olmadığının altını çizen Togan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz ay bir ifadesi ile en düşük emekli aylığı 5.500 liradan 7.500 liraya çıkartıldı. Yaklaşık yüzde 37 oranında bir zam yapıldı. Peki ya kamu görevlileri neden yıllardır yüzde 3, yüzde 5 gibi oranlara mahkûm ediliyor. Bir kesim enflasyon farkını zam olarak değerlendiriyor. Altını çizmek isterim ki enflasyon farkı adı üzerinde bir zam değil her ay ödenmesi gereken enflasyondan doğan farktır. Meclis de memurlarla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorulduğunda muhatap milletvekili tavana bakıyor, toplu sözleşmeyi işaret ediyor. Toplu sözleşmede de başka yerleri işaret ediyorlar” ifadelerine yer verdi. Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün memur nöbet ücretine, fazla mesai ücretine, banka promosyonuna muhtaç hale getirilmiştir. Büyük çoğunluğu sinema, tiyatro, tatil gibi sosyal hayatın gereklerini yerine getiremez indirimleri takip eder hale gelmiştir. Acıdır lakin durum da budur, elini uzattığını alamamaktadır. Emekliye ayrılan bir kamu görevlisinin ev, otomobil alması mümkün değildir. Neredeyse mezarda emeklilik tam olarak kamu çalışanlarına biçilmiş kaftan gibidir. Allah’tan kılık kıyafet yönetmeliği ile ilgili sendikaların almış olduğu sivil itaatsizlik kararları var da memur istediği kıyafetle işe gidebiliyor, saç tıraşını ay da bir kez olabiliyor. Peki, tüm bunlarda memur kardeşimin yetkiyi verdiği sendikaların etkisi nedir? Tabi ki çok büyük. Ülkemizde maalesef sendikalar siyaset yapmaktan başlarını kaldırıp memurun halini görebilseler yukarıda yazdıklarımızın hiçbirini yazmak durumunda kalmazdık. Memurun sorunlarını, beklentilerini dosdoğru bir şekilde iktidar temsilcilerine ifade etmek varken, enflasyon farkı ile birlikte yüzde 30’u çılgınca alkışlamak memurun sorunlarını örtmüyor. Yirmi yıl sendika başkanlığı yaptıktan sonra “e yeter birazda milletvekilliği yapalım” demek memurun sorunlarını çözmüyor. Altı dönem geride kalmış memurun en basit sorunları dahi çözüme kavuşmamış, kavuşmuş gibi gözükenlerde yeni sorunlarla birlikte daha karmaşık bir hal almış vaziyette.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.