Anayasa tartışması ile gündem değiştiriliyor
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER/ Yerel seçimlerden sonra yeni anayasa tartışmaları Türkiye gündeminden düşmüyor. Son olarak Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun mevcut anayasanın; Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı, yönetim şekli ve başkentini tarif eden ilk 3 maddesinin değiştirilmesinin “teklif edilemeyeceğini düzenleyen 4. maddenin değiştirilmesini” istemesi, yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik konuyla ilgili açıklamasında, “Anayasanın ilk 4 maddesindeki temel prensiplerle ilgili herhangi bir tartışma söz konusu değildir” ifadelerini kullanırken, Yapıcıoğlu’na en sert tepki Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) geldi. HÜDA PAR’ı, “Hizbullah’ın TBMM’deki uzantısı” olarak nitelendiren CHP’ye göre, Yapıcıoğlu’nun 4. maddeyi tartışmaya açmasının altında, Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik bir devlet” olduğuna vurgu yapan hükmün değiştirilmesi hedefi yatıyor. Politikacılar ve siyaset bilimciler 4. Madde tartışmasına sert tepki gösterirken tartışmaların gündemi değiştirme çabası olduğunu dile getiriyorlar.
ESAS NİYETLERİNİ SÖYLESİNLER
4. madde tartışması ile ekonomideki kötü gidişatın konuşulmaması için gündem değiştirme çabası olduğunu söyleyen CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “Bir kere öncelikle şunu dile getirelim ki bugünün gerçek gündemi yoksulluk ve halka iktidar tarafından reva görülen sefalettir. Bu ülkede vatandaşımızın da Cumhuriyet Halk Partisi’nin de ilk gündemi ekonomidir, fahiş zamlardır, iktidarın israfı ve vatandaşa layık görülen yokluktur… İşte bu gerçek gündem konuşulmasın, AK Parti iktidarının çözüm üretemeyen, halkı umursamayan politikaları gündemden düşsün diye, zaman zaman AK Parti iktidarı ve onun ortakları toplumda farklı konularda kutuplaşma yaratmak, gündemi değiştirmek için bu türden konuları gündeme taşımaya çalışmaktadırlar” dedi.
Açıklamalarını AK Parti ve ortaklarının asıl amacına işaret ederek sürdüren Başkan Aslanoğlu, “Anayasanın 4. maddesine ilişkin AK Parti’nin ittifak ortağının gündeme taşıdığı konu da tamamen gündem değiştirmek amacını taşımaktadır. Ama bu konuyu gündeme taşırken bile, nasıl ahmakça bir söylem içinde olduklarını anlamayanlara, gerçek bir ahmağa anlatır şekilde ifade edeyim; bu ülkede hiçbir vatandaş ne anayasanın ilk dört ne de sadece 4. maddesinin değiştirilmesini ister. Bunun teklif edilmesini bile ahmaklık olarak görür. Türkiye Cumhuriyeti’nde anayasa değişebilir ancak baki kalacak olan şey bu ilk 4 maddedir. Bu konuda ‘Biz sadece 4. maddeye karşıyız’ gibi herkesi ahmak yerine koyabileceklerini sanarak bir açıklama yapanların gerçek derdinin 4. madde ile ilgili değil, asıl derdinin anayasanın ilk 3 maddesiyle ilgili olduğu gün gibi ortadadır” ifadelerini kullandı.
Anayasanın ilk 3 maddesine işaret ederek açıklamalarını sürdüren CHP’nin İzmir kaptanı Aslanoğlu, “Daha demokratik, daha modern bir anayasa elbette yapılabilir, ancak anayasanın ilk 4 maddesine dokunulması bu milletin ve milletiyle birlikte hareket eden CHP’nin asla izin vermeyeceği bir girişim olacaktır. Anayasanın bu maddeleriyle derdi olanlar artık karınlarından konuşmasın! Anayasa; ‘1. Madde: Türkiye Devleti bir Cumhuriyet’tir. 2. Madde: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. 3. Madde: Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır’ hükümlerini içeriyor. Asıl dertleri neyse açıkça söylesinler. Laikliğe mi? Bayrağımıza mı? Sosyal devlete mi? Atatürk milliyetçiliğine mi? Milli dayanışmaya mı? Gerçekte bunların hangisine karşılar, hangisini istemiyorlar, açıklasınlar. Aslında değişmesi gereken tek şey vardır, o da ortaklarının bu türden kutuplaşma yaratmak, toplumu bölmek, cumhuriyete zarar vermek için yaptıkları açıklamaları cılız söylemlerle geçiştirmeye çalışan AK Parti iktidarıdır ve o değişim de çok yakında gerçekleşecek, günümüz iktidarı ve ortakları temsil ettikleri tüm zihniyetle birlikte çok yakında iktidardan gidecekler” ifadeleriyle iktidara ve ortaklarına seslendi.
CUMHUR İTTİFAKINDAN AÇIKLAMA BEKLENİYOR
Anayasanın 4. maddesinin ilk 3 madde için sigorta niteliğinde olduğunu söyleyen Siyaset Bilimci Gülgün Erdoğan Tosun, “Anayasa’nın 4’üncü maddesinde ilk 3 maddesinin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği maddesi yer almakta. Bu nedenle dördüncü madde aslında bir tür sigorta niteliğinde. O yüzden 4. madde ‘Bu anlamsız buna gerek var mı’ demek çok doğru değil. Cumhuriyet kurulduğundan beri ilk 3 madde de yer alan ve özellikle laiklik ile Cumhuriyetin temel ilkeleri gibi Türkiye Cumhuriyeti’ni tarif eden maddelerdir. Bu tarifin ortadan kaldırılmasını istemek belki şimdi değil ama Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerinde bir değişimin alttan alttan istendiğine dair bir izlenim oluşturması tepkiye neden oluyor” dedi. Açıklamalarının devamında, “Cumhur İttifakı anayasa değişikliği için meclis çoğunluğunu elde edemediği için referanduma bile gitse bile olumlu bir sonuç çıkmaz onlar için. Türkiye tipi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği zorunlu ittifak sisteminin sonuçlarından biri olarak HÜDA PAR meclise girdi” ifadelerini kullanan Erdoğan Tosun, açıklamalarını şu ifadeler ile noktaladı: “Normal seçim sisteminde meclise giremeyen HÜDA PAR’ın tek başına meclise girme oranına sahip mi önce onu sormak lazım. Sonra eğer bu orana sahip değilse o zaman onu meclise sokan Cumhur İttifakı ortaklarının bu konuda ne düşündüklerini ifade etmeleri gerekiyor. Çünkü HÜDA PAR’a bu gücü verenler meclise girmesi için ona listelerinde yer verenlerdir. Genel olarak biz böyle bir tartışmayı ortaya atalım, nabız yoklayalım. Eğer bu nabız sonucunda istediğimizi alabilirsek devam ederiz mantığı içerisindeler. İktidarın diğer ortaklarının da isteklerinin bu olup olmadığı konusunu bilemiyoruz. HÜDA PAR’ın meclise dahil eden diğer ortaklarında ‘Bu HÜDA PAR’ın kendi görüşleridir’ deyip geri çekileceklerini düşünmüyorum. Çünkü Türkiye kamuoyunu yakından ilgilendiren bir konuyu ortaya attılar. İttifaktaki büyük ortaklar olarak MHP ve AK Parti’nin hem parti hem de liderleri bu konuda fikir beyan etmeleri, kendi fikirlerini söylemeleri gerekir.”