milletvekili aday listeleri Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika milletvekili aday listeleri Haberleri

MP’li Güven’den o partiye ‘ırkçı’ tepkisi: Adaylığını geri çekin!

TENZİLE AŞÇI 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28, Dönem Milletvekilliği seçimi için geri sayım devam ediyor. Yüksek Seçim Kurulu(YSK)’nın siyasi partilere milletvekili aday listeleri için tanıdığı sürenin geçtiğimiz Pazar günü sona ermesiyle birlikte seçim çalışmaları da resmen başladı. YSK’ya aday listelerini teslim eden siyasi partiler zaman kaybetmeden sahaya çıkarak aday tanıtımlarına başladılar. Bu kapsamda, Memleket Partisi, İzmir’deki milletvekili aday tanıtım toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya, il eski başkanı ve 1. Bölge Milletvekili adayı sıfatıyla Cüneyt Oğuz, Memleket Partisi MYK üyesi ve 2. Bölge 1. Sıra adayı Asuman Ali Güven ile milletvekili adayları katıldı. GÜVEN: VEKİL SEÇMEKLE ONDAN HİZMET ALMAK ÇOK AYRI Toplantının açılış konuşmasını yapan Güven, vekil seçiminde bir hususa dikkat çekerek “Partimiz, 2 yılını henüz doldurmadı. 17 Mayısta 2. yılını doldurmuş olacak. Bu süreç içerisinde parti kuruldu 4 ay sonra seçimlere girme hakkı kazandı. Şu anda 600 milletvekilliği listesinin tamamına partimiz adaylarıyla müracaat etti. 81 ilin tamamında seçimlere katılıyoruz bunlar önemli ve değeridir. Zor işlerdir. Biz partimizi büyük olanaksızlıklar içinde kendi insanımızla kurduk. Zoru başardık. Mücadele ettik, doğrudan yana olduk, ilkeli ve dürüst olduk. Sonuç olarak bugün seçimlere Memleket Partisi olarak tek başımıza katılıyoruz. Millet İttifakı 17 partiyle, Cumhur İttifakı 6 partiyle katılıyor. Ama biz tek başımıza katılıyoruz. Bu seçimlerde ‘Ne Cumhur ve millet, tek yol Memleket’ diyoruz. Biz soru başarmak zorundayız. Ne sağdan ne yoldan Atatürk’ün yolundan diyoruz. Kurtuluşun ve kuruluşun şehri olan İzmir’de İzmir’e layık millet ekili adaylarımızı belirledik. Hepsinin İzmir’de kökleri vardır. Deneyimli bir siyasetçi olarak… Milletvekili seçmek ayrı bir şeydir daha sonra o vekilden hizmet almak da bambaşka bir şeydir. Seçersiniz bir milletvekilini bayramdan bayrama gelir bayramınızı kutlar ancak. Böyle olmaz. Bizim vekillerimiz her zaman İzmir’de olacak, İzmirlilerle olacak. İzmir’in sorunlarıyla ilgilenecekler. Ben, 50 yıl siyasetle ilgilenmiş bir kardeşinizim. Hiçbir zaman İzmir’le diyaloğum kopmadı. Ben bu kente hizmet etmek için aday oldum. Biz İzmir’in tüm sorunlarına sahip çıkmaya, İzmir’in gelecekte ne olması nelere ihtiyacı olduğu konusunda vekil adayları olarak gerekli tüm çalışmaları yapıyoruz. Devam edeceğiz de” dedi. “ÜLKENİN SORUNLARINI TEK BAŞIMIZA ÇÖZMEK İÇİN ADAYIZ” Genel siyaset noktasında da iktidarı ekonomi ve üretim üzerinden eleştiren Güven, “Bildiğiniz gibi 21 yıldır AK Parti iktidarı Türkiye’yi yönetiyor. Son yıllarda bir de tek adam rejimine dönüştü sistem. Ben CHP’de il başkanıydım. Referandum yapmıştık. Orada çalışanları hatırlıyorum. İzmir’de yüzde 69 oyla ‘Hayır’ı çıkarabilmiştik. Bu çok büyük bir başarıydı. Ama maalesef mühürsüz oylar kabul edilmişti o referandumda. O günlerde bu konuda yeterli duyarlılığı gösteremedik ve sonuçta tek adam rejimi Türkiye’yi yönetmeye başladı. Gelinen nokta ortadadır. Tek adam rejimi Türkiye’yi çok kötü noktalara taşımıştır. Artık buna son verilmesi gerekmektedir. Hazine tam takırdır. Telsim alınan Hazine ve Merkez Bankası’yla bugün arasında korkunç bir fark vardır. Kasa bugün eksi bakiyedir. Liyakatsizlik hat safhadadır. Cumhurbaşkanı bundan sonra sınavların mülakatsız yapılacağını söylemiştir. Ama bunu ancak şimdi söylemiştir. Genel Başkanımız Muharrem İnce bunu sürekli söylemiştir. Biz Memleket Partisi olarak ülkenin sorunlarını tek başımıza çözmek için adayız. Bu iktidarı devireceğiz ve ülkeyi bu cendereden kurtaracağız. Türkiye ekonomisi üreten, büyüyen bir ekonomi olmalıdır. Biz İzmir’de de Türkiye’de de tarım ve hayvancılığa ciddi bir destek vereceğiz ve kendi kendine yetebilen bir ülke yaratacağız. Tekrar planlı bir yapıya geçmemiz gerekiyor. Bunun için çalışmaları yapacağız. Bu israf ekonomisinden Türkiye’yi kurtaracağız. Bu bizim sorumluluğumuz” diye konuştu. “ATATÜRK’E ‘IRKÇI’ DİYEN ADAMIN…” Konuşmasında üstü kapalı olarak CHP’ye de 1. Bölge 1. Sıra adayı ‘Yüksel Taşkın’ tepkisini gösteren Güven, “Bizim baraj sorunumuz yoktur. Bu yaratan algılara lütfen inanmayın, Belirli bir kesim barajı geçtiğimizi, yüzde 9’lara oylarımızın çıktığını ve Muharrem İnce’nin oylarının yüzde 15’lerde olduğunu söylemektedir. Ama yandaş medya Türk halkını yanıltmaya çalışmaktadır. Biz kendimize güvendiğimiz için bu seçimlere tek başımıza giriyoruz. Bizim oy oranımız barajın çok üstündedir. İzmir’de de iddialıyız. İzmir’de de iddialıyız ve çok ciddi bir oy alçağız. Seçimlerde Memleket Partisi’nin ne kadar oy aldığını ve kaç milletvekili çıkardığını hep birlikte göreceğiz. Çünkü bizim yolumuz doğru. Ben İzmir’in laiklik konusunda yeterli tavrı göstereceğine yürekten inanıyorum. Bazı isimler var. Rize’den gelmiş ‘Irkçı Atatürk’ diyen adam İzmir’de birinci sıradana aday oluyor. İzmir’de laikliği savunan adam mı bitti? Ben bunu İzmir için doğru bulmuyorum. Bu tür işlerin de olmaması gerektiğini düşünüyorum. Atatürk’e ‘ırkçı’ diyen bir adamın İzmir’de milletvekili olmaması lazım. Bu şehre yakışmaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temelleri burada atıldı. Bu nedenle siyasi partilerin İzmir’e buna yakışır aday çıkarmaları lazım. O siyasi partiyi de vekil adayını çekme çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı. “BİZİ SOFRAYA DAVET ETMEDİ” Partiden art arda gelen istifalar ve Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi noktasında kamuoyunda meydana gelen tepkilere ilişkin soruyu da yanıtlayan Güven, şunları söyledi; “Partimize CHP heyeti, cumhurbaşkanlığı adaylığının kesinleşmesinden 1 gün önce geldiler. Yaklaşık 1 saat süren bir toplantıydı. Orada bize bir teklifte bulunmadılar, konuyu dahi açmadılar. Ama çıkarken basın mensuplarına ‘Halil İbrahim sofrası’ diyerek algı yarattı ama içeride bizi sofraya davet etmedi. Biz muhalefet partisiyiz ve Türkiye’nin AK Parti iktidarından kurtulmasını istiyoruz. Artık insanlar bıktı. Yeni bir iktidar olsun ve nefes aldırsın beklentisi içinde. Biz parti olarak AK Parti iktidarını göndermek için mücadele ediyoruz. Biz çaba gösteriyoruz ama sosyal medyada hep yanlış algılar yaratılıyor. MYK üyelerimizin, parti yöneticilerimizin her gün istifası çıkıyor ortaya sosyal medyada. Sosyal medya olağanüstü bir şekilde siyaseti kirletir hale geldi. Bunu yapanlar da belli FETÖ iktidarı. Memleket partisi kirletilip karalanmaya çalışılıyor. Memleket partisi bu ülkenin sigortasıdır. Ülkenin bekası açısından Parlamento’da temsili olması gerekmektedir.” “İZMİR’DEN SÜRPRİZ OY ALACAĞIZ” İzmir’deki oy oranlarına ilişkin ‘sürpriz’ çıkışı yapan Güven, “Biz İzmir’de şuan 3. Partiyiz. Ama siyasetin matematiğinde sürpriz olabilir. Ben bir sürpriz bekliyorum. İzmir’de ve Türkiye’de sürpriz bir oy alacağız” dedi. OĞUZ: ATATÜRK’E KARŞI OLANLARIN OYLARINI İSTEMİYORUZ Kısaca kendini tanıtan Cüneyt Oğuz da CHP’ye sert sözlerle çıkıştı ve “Partimizin takdiriyle 1. Bölgeden aday gösterildim. Seçilmem halinde İzmir’in haklarını layıkıyla koruma konusunda İzmirlilere söz veriyoruz İzmir çok önemlidir. İzmir, Atatürk’ün şehirdir. Atatürk’le problemi olan insanların, Atatürk’ün kurduğu partiden İzmir’de aday gösterilmesinden hicap duyuyorum. Önemli olan Atatürk’ün yolunda olmaktır. Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir. Biz Atatürk’e karşı olanların oylarını istemiyoruz” dedi. MEMLEKET PARTİSİ İZMİR VEKİL LİSTESİNDE KİMLER VAR? 1. BÖLGE 1-CÜNEYT OĞUZ 2-ALİ TUNÇ CAN 3-GÜLDEREN ÖZAFACAN ZEĞEREK 4-HARUN DÜŞENKALKAN 5-BEYHAN MUTLU 6-BAŞARAN AKTAN 7-İSMAİL YILDIZ 8-TURAN ÇATAL 9-TUFAN ÖZTÜRK 10-AHMET ÖMER ERKENCİ 11-CEM MERİH YENER 12-OLCA ÖMÜR ARAS 13-EFE YURDAKUL 14-FURKAN MOLLA 2. BÖLGE 1-ASUMAN ALİ GÜVEN 2-MAHİR BAKAN 3-TUĞÇE SEMERCİOĞLU 4-MEVHİBE KOLOĞLU 5-LEVENT ÖREN 6-MERVE DUMAN 7-ÖMER GÖNENÇER 8-ALEV GÜNYAR 9-BURAK KURT 10-GÜRSEL DİNKTEPE 11-MERT DİKMEN 12-FURKAN ASLAN

Nüfusun yüzde 12’sini oluşturan engellilerin Meclis’te sözü yok!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Türkiye, 14 Mayıs sabahı cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için sandık başına gidecek. Uzun süren liste mesaisinin ardından siyasi partilerin milletvekili adayları belli oldu. Ancak nüfusun yüzde 12’sini oluşturan engelli bireylerin, listelerde temsili ne yazık ki söz konusu değil. Toplumun önemli bir kesimini oluşturan engellilerin neredeyse yok denecek temsil oranı tepkilere neden oldu. KEDİ Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu, listelerde engelli adaylara yer verilmemesinin siyasetin engelliliğe bakış açısının bir yansıması olduğunu söylerken, Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Başkanı İlknur Peder ise “Güç kavramı üzerinden çalışan siyasi sistem ulaşmaya çalıştığımız demokratik yapıyı maalesef engelliyor. Demokrasi engelli bir toplum ortaya çıkıyor. Siyasi alan engellileri yok saymayı tercih ediyor ne yazık ki” vurgusu yaptı. ENGELLİLİĞE HAK ÖZNESİ GÖRÜLMÜYOR Aday listelerinde engelli bireylerin bulunmamasının, siyasetin engelliliğe bakış açısının bir yansıması olduğunu dile getiren KEDİ Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu, “Engelliler hak öznesi görülmüyor. Toplum içinde ve bu toplum yapısının siyasetçilerinde yardıma ve sadakaya muhtaç, acınacak kişiler olarak görülüyor. Siyasi partiler de politikalarını bunun üzerinden oluşturuyor. Oysa engelli hakları diye bir olgu var. Bu konuda çalışan, fikir üreten, sesini duyurmaya çalışan bir kesim de var. Ne yerel siyasetçiler ne de Ankara siyasetçileri maalesef bu grubu pek de ciddiye almıyor. Toplumdaki çeşitli dezavantajlı grupların hak teslimiyle sorunları çözmek için yola çıktıklarını söyleyenlerin listelerinde dahi engelli bir aday olmaması düşündürücü. Oysa bizim taleplerimiz arasında Engelli Bakanlığı bile var. Çünkü engelli alanındaki sorunların çözümü ancak ve ancak ayakları yere basan bir engelli politikası ve bütçelendirmeyle çözülür” dedi. SESİMİZ DAHA GÜÇLÜ ÇIKMALI Engellilerin ve bu alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin sesinin daha gür çıkması gerektiğini söyleyen Ahmetoğlu, “BM Engelli Hakları Sözleşmesi’ni okuyup ruhunu kavramasını istediğimiz siyasetçilerden en azından şimdiye dek TBMM’de koltuk sahibi milletvekili ve genel başkanlarından, Otizm Eylem Planı ve Meclis Komisyonu Araştırma Raporu’ndan birçok konuya hakim olmalarını da beklerdik. İğneyi de kendimize batıralım biraz, bu alanda çalışan çoğu sivil toplum örgütünün bazıları bu acıma ve sadaka kültüründen nemalanırken bir kısmı da varlıklarını sürdürebilmek amacıyla da olsa yurtdışından fonlanan projelerin peşinde koşarken enerjilerini boşa harcıyor, hak odaklı çalışmalardan uzaklaşıyor. Oysa bizlerin sesini daha güçlü çıkarması gerekiyor, bunun için de tabiri caiz ise yüreğe ihtiyaç var, projelere değil” ifadelerini kullandı. ÇOK ÜZÜCÜ BİR ŞEY Siyasetin güç kavramı üzerinden çalışan bir sistem olduğunu vurgulayan Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Başkanı İlknur Peder de “Böyle olmadığı iddia edilse de sık sık demokrasi vurgusu yapılsa bile, gün sonunda güç kavramı üzerinden çalışan bir sistemden bahsediyoruz özellikle Türkiye’de. Böyle olunca da günün sonunda arkasında bir gücü olanlar tercih ediliyor. Ne yazık ki toplumumuzda engelli sadece yardım edilendir. Engelliye üç kuruş maaş bağlarsın, tekerlekli sandalye alırsın hatta engelliye verirken fotoğrafını çekersin bağış yaptık diye. Önemli günlerde sırtını sıvazlarsın, elini omzuna koyar poz verirsin. Seçim kampanyası sürecinde engelli derneklerini gezersin. Engelliler güçlü görünmez. Maalesef bizim ülkemizde engelliye bakış bu ve biz bu algıdan bir türlü çıkamıyoruz. Engellilerin bu ülkede söz sahibi olabileceğini, sadece kendi sorunlarıyla ilgili değil toplumun sorunlarıyla ilgili fikirleri ve çözüm önerileri olabileceğini bir türlü idrak edemedik. Bu çok üzücü bir şey gerçekten” diye konuştu. BİRLİKTE ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ Engelli alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının da kendilerine özeleştiri yapması gerektiğini belirten Peder, şunları söyledi: “Biz bir türlü birlik olamıyoruz, parça parça irili ufaklı bir dünya sivil toplum kuruluşumuz ve federasyonlarımız var. Liste sürecinde çeşitli partilerden aday adaylığı başvuruları oldu. Ben de onlardan bir tanesiydim. Birçok ilde şubesi olan güçlü engelli derneklerimiz var. Bu dernekler aday adaylarını parti gözetmeksizin, ‘Biz onu destekliyoruz’ diyerek bir fotoğraf verdiler mi? Ben görmedim. Ben aynı zamanda bir engelli sivil toplum kuruluşunun başkanıyım. 3 yıldır İzmir’de DEVA Partisi’ne kurulduğu günden bu yana emek veren biriyim. Sadece kendim için söylemiyorum, aday adaylığı sürecinde yola çıkmış olan arkadaşlarımızla ilgili engelli sivil toplum kuruluşlarımız birlikte bir fotoğraf verdiler mi? Bunu sorgulamamız lazım. Siyaset güç üzerinden çalışan bir sistem. O zaman bizler önce kendi gücümüzün farkına varabilirsek siyasette artık görmezden gelinemeyeceğimizi düşünüyorum. Toplumun neredeyse yarısını kapsayan bir kesimden bahsediyoruz. Siyasi partiler toplumun bu kadar büyük bir kesiminin kalplerine dokunabilecekleri bir durum varken bunu görmezden gelmeyi tercih ediyorlar. Siyasi alan engellileri yok saymayı tercih ediyor ne yazık ki. Bunun istisnası olacağını iddia eden siyasi partilerin de diğerlerinden hiçbir farkı yok. Güç kavramı üzerinden çalışan siyasi sistem ulaşmaya çalıştığımız demokratik yapıyı maalesef engelliyor. Demokrasi engelli bir toplum ortaya çıkıyor. İçindeki renkleri çeşitliliği koruyamayan, parlamentoya yansıtamayan bir tablo ortaya çıkıyor. Bunu kırmak için birlikte çalışmak zorundayız. Burada da ihtiyacımız olan en önemli şey samimiyet. Söylemlerimizle yaptıklarımızın tutarlı olmasına ihtiyacımız var.”