İbrahim Çolak: Spor yaşam tarzı olmalı
HÜSEYİN DEMİR/RÖPORTAJ
Cimnastik literatürüne “The Çolak” hareketi ile hafızalarda yer edinen, kazandığı madalyalarla Türkiye’nin göğsünü kabartan, sporcu karakteriyle rol model olan milli sporcu, gençlere önemli mesajlar verdi. 2019 yılında Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda ve 2020 Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya kazanan, 50 saniye için yıllarını veren, İzmirli Olimpiyat sporcusu İbrahim Çolak, başarıların sırrını gazetemize açıkladı.
HÜSEYİN DEMİR/RÖPORTAJ
Öncelikle salonlara geri dönüşünü merak ediyoruz. Tedavi sürecin nasıl gidiyor?
Antalya’da düzenlenen 2023 Avrupa Şampiyonası’na katılmayı çok istiyordum fakat tam olarak iyileşemediğim için nasip olmadı. Takım arkadaşlarımı finallerde izlediğimde kendimi çok mutlu hissettim. Milli takımımızın finalde madalya alması üst seviyelerde mücadele etmesi beni onurlandırdı. Ameliyattan sonra yaklaşık iki ay geçmesine rağmen tedavi sürecim gayet iyi gidiyor. Bazı dönemler fiziksel olarak zorlansam da mental olarak motivasyonumu yüksek tutmaya çalışıyorum. Eylül ayında gerçekleşecek olan Dünya Kupası’na en iyi şekilde hazırlanmak istiyorum.
Türkiye cimnastikte bir ekol oldu. Neler söylemek istersin?
Artık Olimpiyat Oyunları dahil hemen hemen her organizasyonda madalyamız var. Dünya spor kamuoyu, Türk cimnastiğini konuşuyor. Yarışmalara gittiğimiz zaman bizleri çok fazla takip ediyorlar. Bu sefer acaba neler yapacaklar diye merak ediyorlar. Takım olarak uyumlu ve başarılı olduğumuz için tüm ülkeler bizden çekiniyor. Destekleri için Gençlik ve Spor Bakanlığımıza ve Cimnastik Federasyon başkanımız sayın Suat Çelen’e çok teşekkür etmek istiyorum. Son 10 yılda bu başarıların gelmesinde Suat Başkanımızın bizlere desteği çok fazla oldu.
HEDEFİM OLİMPİYAT MADALYASI
2024 Paris Olimpiyat Oyunlarından önce hedeflerinizden bahseder misin?
Hedefimiz Eylül ayının sonunda Belçika’da yapılacak olan Dünya Şampiyonası’nda en iyi 8 ülke arasına girerek 2024 Paris Olimpiyat Oyunları için takım kotası alabilmek istiyoruz. Artık takımımız çok güçlü… Bireysel olarak kısa sürede iyileşip Dünya Şampiyonası’nda ve daha sonraki turnuvalarda en iyi performansımı sergilemek istiyorum. En büyük hedefim Olimpiyat madalyasını kazanıp milli marşımızı kürsüde okumak istiyorum. Tedavi sürecimde bazı sıkıntılar yaşasam da bu sorunları aşarak hedeflerimden asla vazgeçmiyorum.
Adem Asil’in Avrupa Şampiyonasındaki performansını nasıl değerlendiriyorsun?
Adem ile kardeş gibiyiz…Adem, çok eğlenceli ve neşeli bir takım arkadaşı ve takımdaki herkesle gayet iyi anlaşıyor. Çok güçlü, yetenekli ve gayet başarılı bir sporcu...Son 6 yılda kendisini çok geliştirdi ve geliştirmeye sürekli devam ediyor. Gelişiminde katkım oluyorsa ne mutlu bana… Umarım Olimpiyat Oyunları’nda birlikte Türk bayrağını göklerde dalgalandırırız.
BAŞARININ SIRRI: GÜZEL İLETİŞİM
Milli takım olarak Dünya’nın en iyi sporcuları arasında yer alıyorsunuz. Başarılarınızın sırrını açıklar mısın?
Bence başarılarımızın en önemli sırrı takım içerisindeki güzel iletişim…Takım içerisinde yardımlaşma ve dayanışma ile hareket ederek çok iyi anlaşıyoruz. Bu nedenle de birbirimizi sonuna kadar destekliyoruz. Başarılarımızın en büyük mimarlarından olan Milli takım başantrenörümüz Yılmaz Göktekin hocamın desteği ve emeği üzerimizde çok… Yılmaz Hoca ile gece gündüz demeden planlı ve programlı bir şekilde çalışarak hedeflerimizin peşinden koşuyoruz. Federasyon Başkanımız Sayın Suat Çelen, her zaman bize destek vererek hep yanımızda durdu. Federasyonumuzun ve Başkanımızın desteklerini her zaman yanımızda hissettik. Değerli büyüğümüz Suat Çelen bize hem başkanlık hem de abilik yaptı. Bize desteği ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Rol model bir sporcu olarak genç sporculara önerilerin ve tavsiyelerin neler?
Genç kardeşlerime buradan bir şeyler söylemek istiyorum… Sporun, gençlerin hayatına kattığı birçok güzel şey var. Spor sayesinde insanların çevresinde daha bilinçli, kötü alışkanlıklardan uzak kişiler oluyor. Spor onları hem fiziksel hem de zihinsel olarak geliştiriyor, daha olgun davranmalarına ve okulunda daha başarılı olmalarına yardım ediyor. En güzeli de spor sayesinde dünyanın birçok yerini keşfetme ve gezme fırsatınız oluyor. Bu sayede kendilerini daha iyi geliştirebiliyorlar. Gençlere tavsiyem; spor hayatınızın bir parçası olsun. Spor her zaman bir yaşam tarzı olmalı…Profesyonel anlamda sporcu olmak ise gerçekten zordur. Ama bu zorlukları aşıp hedeflerinize ulaştığınız zaman onun mutluluğu tarif edilemez. Her işte olduğu gibi çok çalışmanız sabretmeniz ve gerektiğinde birçok fedakârlık yapmak zorunda kalacaksınız. Zorluklar karşısında pes etmemeyi öğreniyorsunuz. Spor fiziksel olduğu kadar zihinsel olarak da sizi güçlendiriyor. Ne kadar zor olsa da ben profesyonel sporculuk hayatımdan çok memnunum…Çok keyif alıyorum ve genç kardeşlerime de tavsiye ediyorum. Bu güzel röportaj için İLKSES GAZETESİ’NE teşekkür ediyorum.