Vatandaşın aklında tek soru: Bu kış nasıl geçecek?
Akaryakıttan gıda ürünlerine kadar her alanda gelen zamlar giyim sektörünü de vurdu. Yazın bitmesi sonbaharın gelişi ile sezon değişti. Kışlık kıyafetler mağazalarda yerlerini almaya başladı. Artan fiyatlar şimdiden etiketlere yansıyor. Bir montun 2 bin TL’den başlaması, vatandaşı isyan ettirirken gelen zam furyaları ise bu kışın zorlu geçeceği izlenimini şimdiden vermeye başladı. Tüketiciler; yeni bot, mont almak yerine evde olan eski eşyalarını kullanmayı tercih edeceklerini dile getirirken Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, tüketicilerin alım gücünü yükseltecek politikalara ihtiyacımız olduğu vurgusu yaptı.
ŞİMDİ SEZON SONU ZAMLAR OLUYOR
Artan kışlık kıyafetlerin fiyatları konusunda isyanını dile getiren Fatmanur Uyar, “Bazı temel ihtiyaçlarımızdan olan giyinme, olmazsa olmazlarımız arasında. Kış ayının gelmesiyle pahalı olan montlar yüzünden ne yapacağımızı şaşırdık. Hiç beğenmediğimiz küçük markalarda bile geçen senenin ürünlerinin fiyatları dudak uçuklatıyor. Vatandaş olarak isyandayız. İndirim kovalayıp en uygun ürünü almaya çalışıyoruz. Eskiden sezon sonu büyük indirimler olurdu şimdi ise sezon sonu zamları oluyor. Bu konuda indirim yapsalar biz tüketiciler daha rahat ederiz” dedi.
ESKİLERİ KULLANACAĞIZ
Şu an çalışmadığını ve öğrenci olduğu için bir mont almanın çok zor olduğunu dile getiren Yaren Kılınç, “2’nci öğretim olduğum için harç parası ödüyorum. Okul masrafları da bir hayli bizi zorluyor. Bu ekonomi şartlarında bir mont, bot almak gerçekten çok zor. Çalışmadığım için mont almaları adına aileme ısrar da edemiyorum çünkü insanlar evi geçindirme konusunda yeterince zorluk çekiyor. Bir öğrenci olarak söylüyorum, refah içinde yaşayamıyoruz. Hep kafamızda şu soru; bu kış ne olacak?” ifadelerini kullandı. Bir başka vatandaş Melike Kalan ise şu sözleri söyledi: “Bir alışveriş merkezine gidildiğinde herhangi bir mağazadan mont almak istenildiğinde 2 bin 600 TL’den fiyatlar başlıyor. Bu fiyatta olan bir monta para verip ev geçindirmeye çalışan insanlar var. Monta o kadar parayı verdikten sonra nasıl geçineceğimizi bilmiyoruz. Kendime bu sene mont ve bot almak istiyorum ama hangi parayla alacağım, alamam. Şu an eski olanları kullanmayı düşünüyorum. İnsanoğluyuz yeni, güzel giyinmek istiyoruz ama bu şartlar altında çok zor.”
TÜKETİCİ SESİNİ YÜKSELTMELİ
TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, kış sezonunun açılması ile ürünlerin maliyetleri nedeniyle satış fiyatlarında da bir yükseklik söz konusu olduğunu söyleyerek “Maliyet ile satış fiyatı arasında kar farkı nedir onun bir denetimi yok. Çünkü serbest piyasa ekonomisi adını verdiğimiz bu sistemle denetleyen, sınır getiren bir mekanizmamız yok. Dolayısıyla fiyatların yüksek olması bahane edilerek belki de yüzde 50 kar maliyetiyle satılabiliyor. İşçilik fiyatlarındaki artış yine maliyetlere yansıyor yukarıdan aşağıya topladığımızda matematiksel bir rakam ortaya çıkıyor. Maliyet birimine vurulduğunda geçen yıla oranla ciddi bir farklılık görülüyor. Bu rakamın satış fiyatına yansıması oranlaması ne kadar olmalı dediğim gibi denetlenmeli. Burada esas olan tüketicinin alım gücünü arttırılmasıdır. Tüketici, açlık sınırının altında asgari ücret alarak kışlık giyimini nasıl sağlayacak ya da çocuğunun okul kışlık giyimini nasıl temin edecek, bir emeklinin kışlık giyim alması mümkün olmayacak çünkü asgari ücretin yarısı kadar maaş alıyor. Bu sorunları tek tek değerlendirmek lazım. Bunlar üzerinden de halkın artık susma yerine taleplerini yüksek sesle dile getirmesi gerekiyor. Ülkeyi yönetenlerin de halkın elini taşın altına koymasını istemek yerine kaynakların vatandaşların menfaatine yönelik bir şey yapmalılar. Sesimizi yüksek bir şekilde çıkarmak zorundayız yoksa önümüzdeki yılbaşında hatta daha da uç noktaya gideyim yerel seçimler sonrası acı reçetelerle karşı karşıya kalacağız” diye konuştu.
TERZİLERDE YOĞUNLUK VAR
İnsanların evlerindeki kıyafetleri değerlendirdiğini söyleyen Koçal, “Şu an terzilerde yoğunluk var. İnsanlar eski kıyafetlerinin tamiri için gidiyor. İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılama hakkı evrensel tüketici haklarının en temel unsurudur. Dolayısıyla temel ihtiyaçların karşılanma hakkı içinde bulunan; barınma, giyinme, eğitim, sağlık ve dengeli gıdayla beslenme gibi birçok konuyu içinde barındıran insanın insanca yaşaması adına bu temel ihtiyaçların karşılanması için tüketicilerin alım gücünü yükseltecek politikalara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Tane hesabına geçilecek: Beslenme çantaları yine boş kalacak
