[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#nefes

nefes haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, nefes haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Nefes terapisi nedir? Haber

Nefes terapisi nedir?

Psikofizik ve Farkındalık Eğitmeni Zehra Yaman; eğitime gelen kişilere önce nefesin ne olduğunu anlatıyor, daha sonra çeşitli egzersizler ile doğru ve sağlıklı nefes almayı öğretiyor. Çeşitli aktivitelerin de yer aldığı nefes eğitiminde katılımcılar, günlük yaşamlarında nasıl doğru nefes almayı öğreniyor. Sürekli nefes terapisine katılan Zeliha Şahin, “Nefes terapilerine katıldığımda, her defasında farkı şeyler yaşıyorum. Bugün en zorlandığım seanslardan birisi. Nefes, bence kendim. Çünkü seansa farklı bir niyet ile başladım. Ama gittiğim nokta çok farklı bir yer oldu. Ben içimde yönlendiriliyormuşum, onu fark ettim” dedi. İlk defa nefes seansına katıldığını söyleyen Dihan Yeliz Cinur da yaptığı açıklamada; “İlk başta ortama çok zor adapte oldum. Nefesler ve müzik rahatsız etti. Bir an yapamayacağımı düşündüm. Daha sonra nasıl başlayıp, bittiğini anlamadım” ifadelerini kullandı. Uzun zamandır nefes seanslarına ve eğitimlerine devam ettiklerini söyleyen Psikofizik ve Farkındalık Eğitmeni Zehra Zehra Yaman, nefesin hayatta en çok ihtiyaç duyulan şey olduğunu söyledi. Yaman, “Nefesi hatırladığımızda gerçekten yaşamaya başladığımız anı hatırlatıyor. Nefes bir derya deniz, bu konuda aktaracak çok şey var. Nefesi benliğimiz ile özümüz ile birleştirdiğimizde, nefesi duygulara ve zihnimize aktardığımızda kendimizi buluyoruz. Nefesimizi koruduğumuz zaman yaşamaya başlıyoruz” dedi. Nefesin yaşam anlamına geldiğini söyleyen Nefes Eğitmeni İsmet Erdoğmuş ise hayatın nefesle başladığını ve nefesle biteceğini söyledi. Erdoğmuş, “Nasıl nefes alıyorsak, öyle yaşıyoruz. Onun için açık bir nefes, bağlantılı bir nefes çok önemli. Nefes şifa demek” şeklinde konutu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kahvaltı yapmak başarıyı artırır mı?

Doğru nefes egzersizleri ile kaygıyı azaltın! Haber

Doğru nefes egzersizleri ile kaygıyı azaltın!

Zaman içerisinde yaşadığımız kaygı, stres, heyecan, korku ve panik gibi duygu değişimlerinin de etkisiyle doğru nefes almayı unutup, nefes bölgemizi değiştiriyoruz ve bu da hem duygusal hem de fiziksel olarak iyi hissetmememize hatta sağlık sorunları yaşamamıza sebep olabiliyor. Nefes ve stres ilişkisine dikkat çeken Uzm. Kln. Psk. Dabağer, ”Hayatımızda sadece nefes alıp verme alışkanlığımızı değiştirerek ve doğru nefes almayı öğrenerek kaygımızı yönetebilmemiz mümkündür. Doğru nefes aldığınızda; stres, anksiyete, depresyon gibi durumları çok daha iyi yönetebilirsiniz. Doğru nefes alma yolunda ilerlerken stresinizin azaldığını, depresyon halinden çıktığınızı hissedebilirsiniz. Çünkü beden ve ruh sağlığı birbiri ile bağlantılıdır. Bedeninizde iyi şeyler meydana gelirken ruhunuz da bu ilerlemeye tepkisiz kalmayacaktır” dedi. Bedeninizde meydana gelecek olumlu değişiklikleri şu şekilde sıralayabiliriz: Bağışıklık sistemi güçlenerek hastalıklara karşı direnciniz artar.  Uyku düzeniniz çok daha kaliteli olur. Uykuya dalmakta zorlanma ya da uzun süre uyumanıza rağmen kendinizi halsiz hissetme gibi sorunlar ortadan kalkar.   3 MADDE DE EVDE UYGULANABİLECEK NEFES TEKNİKLERİNİ ÖĞRENİN 1. Karından Nefes Almak Gözlerinizi hafifçe kapatın ve rahat bir pozisyona geçtikten sonra bir elinizi göğsünüzün diğer elinizi ise karnınızın üzerine koyun. Doğal akışınızda nefes alıp verin ancak bunu yaparken nefesinize odaklanın. Bu yöntemi uygularken, göğsünüzü değil, diyaframınızı şişirmeniz oldukça önemlidir. Ellerinizin nefes alıp verdiğiniz bölgelerde olması, nefes akışını hissetmeniz ve doğru nefes alıp almadığınızı kontrol etmeniz açısından fayda sağlayacaktır. 2. Eşit Nefes Almak Bu nefes egzersizinde, burnunuzdan solumanız çok önemlidir. Nefes alırken içinizden dörde kadar sayın. Aynı şekilde nefesinizi verirken de dörde kadar sayın. Bu nefes egzersizini özellikle kendinizi sinirli ve stresli hissettiğiniz anlarda uygulayabilirsiniz. Böylece kısa süre içinde sinir sisteminizin rahatlamasını sağlayabilirsiniz. 3. 4-7-8 x 7 Nefes Egzersizi  Gün içerisinde sık sık kaygı, korku, endişe gibi duygularla baş etmemiz gerekiyor. Böyle anlarda rahatlamak için 4-7-8x7 nefes egzersizinin gücünden yararlanabilirsiniz. Bu egzersizi uygularken, içinizden 4'e kadar sayın ve burnunuzdan nefes alın. Sonra aldığınız nefesinizi tutun, 7'ye kadar sayın ve 8'e kadar sayarken ağzınızdan yavaş yavaş nefesinizi verin. Bunu 7 set halinde yaptığınızda rahatladığınızı ve endişelerinizin azaldığını fark edebilirsiniz. HABER MERKEZİ

Rahat bir nefes için Pulmoner rehabilitasyon tedavisi Haber

Rahat bir nefes için Pulmoner rehabilitasyon tedavisi

KOAH, astım, bronşektazi, akciğer kanseri gibi hastalıkların neden olduğu süregelen nefes darlığı ve kronik solunum problemlerinde uygulanan pulmoner rehabilitasyon, daha az nefes darlığı, daha uzun mesafeler yürüyebilme gibi etkilerle kişinin yaşam kalitesine artırıcı etki ediyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, pulmoner rehabilitasyonun bir eğitim ve egzersiz programı olduğunun altını çizerek, akciğer hastalıkları olan kişilerde önemli bir tedavi bileşeni olduğunu ifade etti. Pulmoner Rehabilitasyon Haftası çerçevesinde bilgi veren Göğüs Hastalıkları biriminden Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, pulmoner rehabilitasyon programlarında multidisipliner bir yaklaşım benimsendiğini vurguladı. Pulmoner rehabilitasyon programı ile ilgili bilgi veren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, “Öncelikle göğüs hastalıkları uzmanları hastaların şikayetlerini değerlendirir ve detaylı bir muayene gerçekleştirir. Yaşanan semptomların şiddeti ve egzersiz kapasitesi gibi önemli unsurların belirlenmesi program ihtiyacının ortaya konması için gereklidir. Aynı zamanda hastanın vücut kompozisyonu doğrultusunda hasta için beslenme planlamasının yapılması önemlidir. Uzun süren akciğer hastalıklarının psikolojik olarak hastalar üzerinde oluşturduğu farklı etkiler olabileceğinden hastaların psikolojik değerlendirmeye girmeleri de sürecin bir parçasıdır. Süreç boyunca hastaların sağlık durumlarına uygun egzersizleri öğrenmeleri ve uygulamaları, reçete edilen ilaçları doğru şekilde kullanmaları ve hastalıkları hakkında farkındalıklarının yükseltilmesi sağlanır” dedi. Pulmoner rehabilitasyon programları sayesinde hastaların hareketsizlik döngüsünden çıkmalarının ve daha sağlıklı bir nefese kavuşmalarının temel hedeflerden olduğunu belirten Dr. Merda Erdemir Işık, kronik akciğer hastalıkları olan kişilerin kısır döngüden çıması gerektiğini ifade etti. Uzm. Dr. Işık, “En sık karşılaştığımız sorun nefes darlığı yaşayan hastalarımızın hareketlerini azaltmasıdır. Hareketliliğin azalması kondisyonu düşürür ve düşen kondisyon kasları zayıflatır. Solunumda görev yapan kasların zayıflaması ise nefes darlığını artırır. Bu kısır döngü kronik akciğer hastalıkları olanların hareketsizlik döngüsüne girmesine neden olur. Pulmoner rehabilitasyon programlarının önemli bir faydası egzersiz yaparken nefes darlığının etkilerinin kontrol altına alınması hakkında hastalar için eğitici olmasıdır. Egzersiz kapasitesinin zaman içinde artması hastaların enerji seviyesinin yükselmesine, kaslarının güçlenmesine ve yaşadıkları nefes darlığı şikayetlerinin azalmasına yardımcı olur. Bu değişimler hastaların depresyon riskinin azalmasını, günlük işlerini daha rahat yapabilmelerini ve stresten daha az etkilenmelerini sağlar” diye konuştu. Hastaneye yatış oranını düşürebiliyor Pulmoner rehabilitasyonun, kronik akciğer rahatsızlığı olan hastaların yaşadığı şikayetlerin hafifletilmesi için tasarlandığını, kişi özelinde planlanabilen eğitim ve egzersiz programı olduğunu belirten Uzm. Dr. Işık, “Hastalıkları iyileştirmez; ancak hastaların yaşadığı şikayetleri azaltabilir. Hastaların genel sağlık durumları, yaşları, semptomları ve semptomlarının şiddeti doğrultusunda planlanan pulmoner rehabilitasyon programı sayesinde hastalarımızın durumunda önemli bir ilerleme elde edebiliyoruz. Program sayesinde hastane yatış oranlarının düşebildiği, hastaların günlük yaşamlarını daha rahat sürdürebildikleri, daha uzun süre yürüyebildikleri ve kendilerini daha az yorgun hissedebildikleri biliniyor. Tüm bu kazanımlar daha konforlu bir yaşam anlamına geliyor. Bu nedenle pulmoner rehabilitasyon özelinde farkındalığın yükselmesi gerekiyor, her ne kadar hastalıkların iyileşmesi söz konusu olmasa da daha konforlu bir yaşam sürdürülebiliyor” şeklinde konuştu. İHA

Uzmanlar uyarıyor: “Deprem sonrası solunum rahatsızlıkları artabilir” Haber

Uzmanlar uyarıyor: “Deprem sonrası solunum rahatsızlıkları artabilir”

Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, atmosfer havasına karışan toz, gaz ve zararlı maddelerin sanılanın ötesinde akciğer sağlığı için olumsuz etkilere sahip olduğunu söyledi. Enkaz işinde çalışanların mutlaka profesyonel iş güvenliğine uygun toz maskeleri kullanmaları, zeminde astım, KOAH gibi solunum hastalıkları olan kişilerin çalıştırılmaması gerektiğini kaydeden Kutlu, “Vatandaşların zorunluluk olmadıkça enkaz kaldırma alanlarına fazla yaklaşmaması bu alanlarda bulunmak zorundaysa, yüksek koruyuculuğu olan maskeler kullanması gerekmektedir” dedi. ASTIM İÇİN UYARI Enkaz altında kalan ve korumasız bir şekilde enkaz kaldırma işlemlerinde çalışan insanlarda kısa süreli de olsa yoğun toz ve toksik madde temasının, hızlı gelişen ciddi solunum yolları hasarı ve astım ataklarının görülebildiğini dile getiren Prof. Dr. Ali Kutlu, “Maruziyet süreleri uzadıkça bazı kişilerde akciğer kapasitesinde kalıcı ve ilerleyici kayıpların yanı sıra (KOAH, reaktif hava yolu hastalıkları, kronik öksürük) tekrarlayan üst solunum yolları hastalıklarına (kronik sinüzit, rinit) asbest ya da silika gibi diğer bir takım inorganik partiküllerinde etkisiyle de yıllar sonra akciğer kanserleri ve doku sertleşmesine bağlı solunum yetersizliklerine (interstisyel akciğer hastalıkları) yol açabilmektedir” diye konuştu. TOZ MASKELERİ KULLANILMALI Prof. Dr. Ali Kutlu, enkaz işinde çalışanların mutlaka profesyonel iş güvenliğine uygun toz maskeleri kullanmaları gerektiğini ifade ederek, “Vatandaşların zorunluluk olmadıkça enkaz kaldırma alanlarına fazla yaklaşmaması, bu alanlarda bulunmak zorundaysa yüksek koruyuculuğu olan maskeler kullanması gerekmektedir. Özellikle akciğer hastalığı olan insanlarda tozlu ortamın etkisiyle normalde akciğere yerleşmesi beklenmeyen mantar gibi mikro organizmalara bağlı enfeksiyonların yanı sıra sarkoidoz gibi granülom oluşturan nadir hastalıklarda ortaya çıkabilmektedir. Özellikle küçük çocuklar atmosferde taşınan gözle görülmeyen tozların olumsuz etkilerine daha yatkındırlar. Etkilenen alanlar başta olmak üzere geniş bir alanda astım, bronşit, KOAH alevlenmeleri gibi solunum hastalıklarında artış beklenebilir” ifadelerini kullandı. TOZLAR AKILALMAZ MESAFELER KAT EDİYOR Havaya karışan tozların etkilerinin sadece bulundukları alanla sınırlı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, şu ifadelere yer verdi: “Temel kaynakları kuzey Afrika’daki Sahra, Asya’daki Gobi ve Taklamakan çölleri olan ve okyanusları aşan bu toz bulutlarının ve taşıdıkları mikroorganizmaların insan sağlığı üzerinde rol oynadığı uzun zamandır bilinmektedir. Örneğin, Afrika’daki toz hareketlerinin en yoğun olduğu 1973 ile 1996 yılları arasında Karayipler’deki Barbados Adaları’nda astım görülme sıklığında 17 kat artış olmuş. Uydu fotoğraflarına bile yansıyan bu devasa toz hareketi Atlas Okyanusu’nu geçmekte, Karayip Adaları’nda ufku kızıla boyamaktadır. Barselona limanına soya fasulyesi getiren gemilerin yüklerini boşalttıkları günlerde şehirde soya tozu nedeniyle astım ataklarının artığı tespit edilmiştir. Atmosfere karışan tozlar özellikle olumsuz iklim şartlarında akıl almaz mesafeler kat edebilmektedir.” İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.