Haziran ayı hızlı başladı: Mecliste ‘nezaket’ tartışması
TENZİLE AŞÇI
İzmir Büyükşehir Belediyesi Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Hızlı başlayan meclis toplantısının ilk tartışma konusu ise 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerine yönelik AK Parti ve CHP arasındaki ‘nezaket’ gerilimi oldu.
AYDIN: TÜRKİYE BİR EŞİĞİ AŞTI
Oturum başlangıcında söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerine değinerek “Mayıs ayında iki turlu bir seçim süreci yaşadık. İzmir’de seçim sürecinde yaşanan kimi olumsuzluklar olsa da genel olarak sürecin doğru bir şekilde yönetildiğini ve seçim sonucunda halkın iradesinin ortaya konması noktasında herkesin emek verdiğini biliyoruz. Bu seçim sonuçlarının da ülkenin daha güzel sonuçları elde etmesi için vesile olmasını diliyoruz. Elbette ki parlamentodaki dağılım önümüzdeki günlerde tartışmaların içinde olacak. Biz de burada zaman zaman bu yönetimlerin şehrimize yönelik yansımaları başta olmak üzere fikirlerimizi dile getireceğiz. Türkiye’nin bir eşiği daha aştığını ve bunun da demokrasi noktasında kazanım olduğunu düşünüyoruz” dedi.
HIZAL’DAN ‘KIRLI-KENTLİ’ ELEŞTİRİSİ
Aydın’ın ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, seçim sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun seçime yönelik ifadelerini eleştirerek “Demokrasi tarihindeki önemli sınavlardan birini verdik. Seçim milletin iradesiyle kazanılıyor. Sayın Aydın’ı dinlerken aklıma geldi. Gönül isterdi ki bugün yapılan konuşmaların benzerleri seçim öncesi de yapılsaydı. Sayın Başkan Tunç Bey ‘İktidarın belediye başkanı olacağım’ ifadesi… ‘gidiyorsunuz ve yargılanacaksınız’ gibi ifadelerin kullanılması açıkçası milletin iradesi gem vurma çabasıdır. Bu seçim gösterdi ki seçim birtakım dergi kapakları ya da anket çalışmalarıyla kazanılmıyor. Milletimiz 28 Mayıs 2.tur seçimlerinde iradesini ortaya koyarak 21 yıldır ülkemizi yöneten siyasi anlayışı yeniden ülkemizin başında görmek istedi. Tabii ki seçim analizi herkes tarafından yapılıyor. Ama şu ifadeler içimizi acıtmıyor değil. Biz, AK Parti olarak hiçbir zaman seçmene kentli ya da kırlı diye ayrımı yapmadık. Oy kullanacak tüm seçmenler bizim için çok kıymetliydi. Dolayısıyla ‘kentli seçmen demokrasi yönünde oy kullandı, kırlı seçmen 500 liraya tamah etti’ analizi doğru bir analiz değil. Ayrıca ‘seçim İzmir’de olsaydı’ demenin de 81 ilimize yapılmış bir haksızlık olarak görüyorum. Seçimi bitirdik. Hiç kimsenin bir yere gittiği yok. Önümüzde bir yerel seçim var. Bu seçimde yine demokratik bir yarış yapılacak. Siyasiler olarak bizler vatandaşın karşısına çıkacağız ve kim kendini vatandaş nezdinde doğru ve net anlatırsa vatandaş nezdinde karar verilecek. Ben AK Parti Grup Başkanvekili olarak önümüzdeki 8 ay boyunca İzmirlinin sorunlarını çözmek için ortaya irade koymamız gerektiğini söylüyorum” diye konuştu.
AYDIN: SAYIN HIZAL’A YAKIŞTIRAMADIM
Hızal’ın sözlerine yanıt veren Aydın, “Sayın Hızal’ın söylem ve tarzına ne söyleyebileceğimi bulamadım. Demokratik mücadele sonucunda bu mecliste bulunan her siyasetçi gibi ben de seçim sonuçlarını değerlendirmek… Öncelikle burada doğru olmayan bir şeyi söylemek kendilerine yakışmaz. Öncelikle Sayın Soyer burada kimse için ‘yargılanacaksınız’ demedi. Sayın Soyer'in ismini zikredip arkasından bu cümleyi o söylüyormuş gibi söylemek kendisine yakışmaz. Sayın Genel Başkanımızın seçime ilişkin sözlerini değiştirerek söylemek seçim için yapılan bir nezaket konuşmasına hiç yakışmaz. Sayın il başkanımız üzerinden burada polemiğe girmek seçim için yapılmış nezaket konuşmasının çerçevesine hiç yakışmaz. Biz burada birbirimizi saygı ve nezaketle dinleyip anlamaya çalışıyoruz. Ben bu tarzı Sayın Hızal’a yakıştıramadım” ifadelerini kullandı.
HIZAL: BANA NEZAKET DERSİ VERMESİ ÇOK MANİDAR
Yeniden söz alan Hızal, “Ben siyasi bir eleştiri ortaya koydum. Bir seçim değerlendirmesi yapıyoruz. Tunç Soyer’in benim de belediye başkanım olduğunu söyleyerek ama farklı siyasi partilerde siyaset yapmamız münasebetiyle eleştirmem gayet doğaldır. Ama Sayın Aydın, ‘Benim cumhurbaşkanım değildir’ diyen bininin bana nezaket dersi vermesi çok manidardır” dedi.
ÖZUSLU’DAN SON NOKTA
Son olarak konuşan Özuslu ise şunları söyledi; “Önemli bir seçim geçirdik. Bir demokrasi şenliğiydi. Seçimin sonuçlarını herkes kendi yetkili organlarında dertlendirecektir. Meclisimizde de bu yapılabilir. Demokratik olgunlukla geçtiğimiz bir seçimi herkes kendi açısından değerlendirmesi için söz vermiştik. Bu konuşulmayacak bir şey değildir. Her seçimin sonuçları değerlendirmeye açıktır. İZBB meclisi de belki ilerideki aşamalarda bu tür değerlendirmelerin yapılacağı bir imkan yaratabilir.”