Resmi olarak görüşmeler başladı: Honda ve Nissan birleşiyor

Dünyaca ünlü Japon otomobil üreticileri Honda ve Nissan, bileşme için görüşmelere resmi olarak başladıklarını duyurdu. Konuyla ilgili ortak açıklama gerçekleştiren şirketler, Japon otomobil üreticilerinin ortak bir holding şirketi altında birleşme görüşmeleri için mutabakat zaptı imzaladıklarını ifade etti. Nissan'ın yüzde 24,5'lik hissesine sahip olan Mitsubishi de mutabakat zaptını imzalarken, yeni oluşturulacak gruba katılmayı ocak ayı sonuna kadar değerlendirecek. BİRLEŞME 2025’E KADAR TAMAMLANACAK Haziran 2025'e kadar birleşme görüşmelerini tamamlamayı hedefleyen şirketler, Ağustos 2026'ya kadar holding şirketi kurmayı ve her iki şirketin hisselerinin de borsaya kote edilmesini planlıyor. Ayrıca Honda, gelecek yıl 1,1 trilyon yen (7 milyar dolar) değerinde hisse geri alımı yapacağını açıkladı. Konuyla ilgili basın toplantısı gerçekleştiren Honda Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Toshihiro Mibe, şirketlerin elektrikli araçlar ve otonom sürüş alanındaki yeni teknolojilerin geliştirilmesinde rekabet edebilmek için daha büyük bir bütçeye ihtiyaç duyduğunu belirtti. Söz konusu anlaşmanın, Honda ve Nissan markasını koruyacağını ifade eden Mibe, anlaşmanın, kaynakları paylaşmayı ve sinerji sağlamayı amaçladığını söyledi. İki şirketin potansiyel birleşme yoluyla 30 trilyon yenlik (191,4 milyar dolar) bir satış rakamına ulaşacağını, faaliyet karının ise 3 trilyon yen (19 milyar dolar) üzerine çıkacağını ifade eden Mibe, "Her iki şirket de kendi markalarıyla ortak holding şirketinin tamamına sahip olduğu iştirakler olarak devam edecek” diye konuştu. DÜNYANIN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK ÜRETİCİSİ OLACAK Japonya'nın ikinci ve üçüncü en büyük otomobil üreticileri Honda ve Nissan, ABD'li Tesla ve BYD gibi Çinli elektrikli araç üreticileriyle rekabette zorluk yaşıyordu. Çin ve ABD gibi pazarlarda istediği satış başarısını yakalayamayan Nissan, kasımda 9 bin kişiyi işten çıkarma ve üretim kapasitesini azaltmaya karar vermişti. İki dev ismin birleşmesiyle kurulacak yeni şirketin, Toyota ve Volkswagen'den sonra araç üretim hacmi bakımından dünyanın üçüncü büyük otomobil üreticisi olması planlanıyor. STELLANTİS’İ OLUŞTURAN BİRLEŞMEDEN SONRAKİ EN BÜYÜK BİRLEŞME Anlaşma aynı zamanda 2021'de Fiat Chrysler ve PSA arasında gerçekleşen ve Stellantis'i oluşturan 52 milyar dolarlık birleşmeden bu yana sektördeki en büyük birleşme olacak. Geçen yıl Honda ve Nissan dünya çapında sırasıyla 3,98 milyon ve 3,37 milyon araç satışı yaptı. Toyota geçen yıl 11,23 milyon araç satarak art arda dördüncü yıl da birinciliği korudu. Japon üreticinin ardından 9,24 milyon araçla Alman Volkswagen geldi. İŞ BİRLİKLERİ ARTIYOR Küresel otomobil üreticileri, pahalı bataryalar, otonom sürüş gibi teknolojiyi geliştirme için gereken devasa kaynaklar nedeniyle elektrikli araç geliştirmenin giderek artan maliyetlerini karşılamak için fon bulmakta zorlanırken, birleşme veya iş birliklerini artırıyor. Honda ve Nissan bu yıl mart ayında maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü artırmak amacıyla elektrikli araç üretimi ve yazılım teknolojilerinde stratejik ortaklık için fizibilite çalışması başlatma konusunda anlaşmış, Mitsubishi Motors da ağustos ayında görüşmelere katıldığını açıklamıştı.

Nissan, Türkiye'yi üretim yapmak için "iyi bir aday" olarak görüyor

Nissan Avrupa Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Bölge Başkan Yardımcısı Jordi Vila, Nissan'ın yeni X-Trail ve Qashqai modellerinin Türkiye lansmanının gerçekleştiği Sapanca'da, Nissan’ın Türkiye'deki yatırım planlarına ve Türkiye otomotiv pazarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Türkiye'de agresif olarak elektrikli araç satışına yönelmelerinin 2030 yaklaşımlarının bir sonucu olduğunu dile getiren Vila, Türkiye'yi artık bir Avrupa pazarı olarak kategorize ettiklerini bildirdi. Avrupa pazarının birtakım sac ayakları olduğunu dile getiren Vila, "Bunlardan biri artık emisyonunun azaltılması, sıfıra indirilmesi... İkincisi, güvenli araçlar. Avrupa pazarı, ölüm oranlarının az olması gibi sac ayaklarının üzerinde duruyor ve Türkiye de Avrupa pazarıyla ortaklık gösteriyor. Pek çok benzer özellikleri var. Mesela Türkiye'deki yönetmelikler genellikle Avrupa ve AB temelli olarak geliştiriliyor. Bunun dışında müşteri talebi de benzer." ifadelerini kullandı. "Türkiye otomotiv pazarı hala hareketli" Vila, Türkiye'de otomotive olan yüksek talebin farkında olduklarını ve bu talebi oldukça olumlu karşıladıklarını söyledi. Türkiye otomotiv pazarının hala hareketli olduğuna dikkati çeken Vila, "Türkiye'nin bir avantajı mevcut. Yani hem pazar durmuyor hem de Türkiye'de araç sahipliği yani bin kişi başına düşen araç sayısı az. Bunu geliştirebiliriz, bu bir fırsat. Yine araç parkı da eski, bu da bir avantaj. Bunun üzerine de oynanabilir. Nissan'ın da bunların farkında olduğunu söylemem gerekiyor." diye konuştu. Bu talebe cevap vermek için de çalışmalar yaptıklarını aktaran Vila, şöyle devam etti: "Bu duruma tepkimizi, kısa vadeli ve uzun vadeli yanıtlar olarak ikiye ayırabiliriz. Kısa vadeli olarak yeni araçları tanıtıyoruz. Yani yeni modelleri Türkiye'ye getiriyoruz. Araçlarımızı Türkiye'de satışa çıkarıyoruz. Uzun vadeli olarak da Avrupa'daki etkinlikleri, lansmanları Türkiye tarafına da taşınmaya gayret ediyoruz. Mesela Avrupa ülkelerinde yaptığımız bir etkinlik var. Şimdi aynısını Türkiye'de planlıyoruz." "Togg rekabetçi olacak ancak bu bizim için iyi" Jordi Vila, Togg’un Türkiye’de elektrikli mobilitenin gelişimine sunacağı katkıya da değindi. Togg’un rekabetçi olacağını ancak bunun kendileri için olumlu olduğunu dile getiren Vila, şunları kaydetti: "Elektrikli otomobiller için altyapıyla ilgili gelişmelerin olacak olması Nissan için de çok büyük olumlu etki yapacak. Zaten elektrikli araçların bir ülkede başarılı olabilmesi için önce bir ürün gamı gerekir. Yani bir araçlar bütününü sunmanız gerekir. Bir de altyapı gerekir. Bu altyapı olmadan elektrikli araçları getirseniz de bir şey olmuyor. Togg'un bu anlamda altyapıya olumlu bir etkisi olacağından dolayı rakiplerinin satışlarına da mutlaka olumlu bir etkisi olacaktır." "Nissan'ın Türkiye’ye daha fazla araç getirme planları mevcut" Türkiye’deki müşteri talebini karşılamak için Nissan’ın daha fazla araç getirme planları olduğunu dile getiren Vila, "Türkiye'deki araç sayısını, kaliteli araç sayısını artırmayı düşünüyoruz. Bu bağlamda yeni araçlar gelmeye devam edecektir." diye konuştu. Tanıtımı yapılan yeni X-Trail ve yeni Qashqai için bir satış rakamının henüz belirlenmediğini bildiren Vila, bu konuda çalışmaların sürdüğünü ve rakamlar belli olunca paylaşılacağını bildirdi. "Şu an için bir yatırım planımız olmasa bile gelecekte düşünülebilir" Türkiye’de yatırım planları olup olmadığı yönünde bir soruyu yanıtlayan Jordi Vila, sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün için böyle bir planımız yok. Tabii ki biz hiçbir zaman asla demiyoruz. Türkiye, eğer üretimi başka bir yere taşımak istersek iyi bir aday. Çünkü rekabetçi fiyatları var. Daha düşük fiyatlarla üretim mümkün. Tedarik zincirine erişim nispeten daha kolay ve lojistik anlamda avantajları var Türkiye’nin. Dolayısıyla Türkiye aslında üretim için uygun bir aday. Şu an için bir planımız olmasa bile gelecekte düşünülebilir. Üretimi bir yerden başka bir yere taşımak çok büyük bir ek yatırım oluyor. Böyle bir arayışa girilirse Türkiye düşünülebilir. Ama bir nokta daha var. Türkiye zaten bu ortaklık içinde ittifak markalarının üretim yaptığı bir ülke. Dolayısıyla Nissan'ın bağımsız olarak, münferit olarak Türkiye'ye girmesi çok olası gibi değil." AA