[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#öfke

öfke haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, öfke haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Öfkelenmemek değil, öfkeyi iyi yönetmek önemli! Haber

Öfkelenmemek değil, öfkeyi iyi yönetmek önemli!

Öfkenin altında çoğu zaman üzüntü, hayal kırıklığı ve kaygı gibi duygular var olduğunu ifade eden uzmanlar, bu nedenle öfkelenen birini anlamaya çalışma ve öfkesinin nedenlerini bulmaya çalışmanın altta yatan gerçek duygusunu anlamaya yardımcı olacağına dikkat çekiyor. Uzman Klinik Psikolog Aslı Zeynep Başabak Bhais, öfke çok şiddetliyken kişinin onu durdurmasının mümkün olmadığını ifade ederek, öfke ile uygun baş etme stratejileri uygulanmasının terapi ile sağlanabileceğini söyledi. Uzman Klinik Psikolog Aslı Zeynep Başabak Bhais, öfkeli bir kişiyle nasıl yapıcı iletişim kurulacağına ilişkin bilgi verdi. “Öfkeli bir kişiyle yapıcı bir iletişim kurmak istiyorsak ilk adım öfkenin şiddetinin azalmasını beklemektir.” diyen Uzman Klinik Psikolog Aslı Zeynep Başabak Bhais, şunları dile getirdi: “Çok yoğun duygular yaşarken kişinin bizi dinlemesi ve anlaması zorlaşacağı için yapıcı bir ilişki kuramayız. Bunun için o anda sakin kalmak, onu dinlemeye çalışmak, sorular sorarak anlamaya çalışmak ve sakinleştiğinde konu üzerine konuşmak istediğimizi belirtmek uygun adımlar olabilir.” Öfkenin altında başka duygular var  Uzman Klinik Psikolog Aslı Zeynep Başabak Bhais, öfkenin ikinci bir duygu olduğunu ifade ederek, “Öfkenin altında çoğu zaman üzüntü, hayal kırıklığı, kaygı gibi duygular vardır. Bu sebeple öfkelenen birini anlamaya çalışmak, öfkesinin nedenlerini bulmaya çalışmak altta yatan gerçek duygusunu anlamamıza yardımcı olur. Bu da her iki tarafın da bir öfke girdabında kaybolması yerine gerçek duyguların ve düşüncelerin konuşulduğu gerçek bir ilişki kurmalarını sağlar.” şeklinde görüşlerini dile getirdi. Sağlıklı yaşanan öfke motivasyon sağlıyor Tıpkı diğer duygular gibi öfkenin de sağlıklı ve olması gereken bir duygu olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Aslı Zeynep Başabak Bhais, şöyle devam etti: “Burada duygu değil duyguyu nasıl dışa vurduğumuz kontrol edilmeli. Öfke yönetiminde de amaç öfkenin kişiye ya da çevresine yıkıcı sonuçları olmayacak şekilde yansıtılmasını sağlamaktadır. Bu şekilde yaşanan öfke kişiye motivasyon, irade, güç, sevdiklerini ve kendisini korumak için inanç sağlar. Ayrıca istediği ve istemediği durumları daha net ifade ettiği için çevresiyle daha sağlıklı ilişkiler kurmasını da sağlar.” Öfke ile baş etme stratejileri nelerdir Öfke sorunuyla ilgili terapiye başvuran danışanların çoğu zaman sevdiklerini kırdıkları için pişmanlık hissi ya da iş, aile, sosyal ilişkilerde sorunları olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Aslı Zeynep Başabak Bhais, şunları kaydetti: “Terapide amaç kişinin öfkesinin nedenlerini anlamak ve onu durdurmaktadır. Ancak öfke çok şiddetliyken kişinin onu durdurması mümkün olmaz. Öfkenin erken aşamalarında kişinin öfkeleneceğine dair ipuçları vardır. Kişinin bu duyguyu fark etmesi ve o sırada birlikte belirlenen öfke ile uygun baş etme stratejilerini uygulamasını sağlamaktadır. İkinci amaç ise kişinin öfkesine sebep olan altta yatan ihtiyacını bulmak ve yeniden yapılandırmaktır. Birey ya da grup olarak bu konuda sorun yaşayan kişilerin kendini tanıma, duygularını anlama ve duygularını düzenleme üzerine kitaplar okumaları, eğitim almaları da önerilebilir.” Bu haber de ilginizi çekebilir: Öfke nasıl kontrol edilir?

Öfke nasıl kontrol edilir? Haber

Öfke nasıl kontrol edilir?

Öfkeliyken stres hormonlarının salındığını ve bu karıncalanma hissinin, kalp çarpıntısı, göğüste sıkışma, baş ağrısı, başta baskı hissi ve ateş basması gibi birçok semptoma yol açabildiğini, uzun vadede ise bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini söyleyen Psikiyatrist Uzm. Dr. Gamze Ergil, “Öfke kontrol bozukluğu ile başa çıkabilmek mümkün. Sizi özellikle neyin öfkelendirdiğini fark ederseniz, baş etme yolunu da bulabilirsiniz” dedi. Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Gamze Ergil, “Geçmiş travmalar, sizden beklentilerin yüksek olması ve artık bunların ağır gelmesi gibi birçok neden de peşinizi bırakmayabilir. Bu da aşrı öfke hissetmenize neden olabilir. Hatta öfkenizi kontrol edemeyebilirsiniz. Öfke kontrolü sağlamakta zorlanabilirsiniz. Ancak öncelikle öfkenin doğal bir duygu olduğunun bilinmesi gerekir” dedi ve öfkeyi kontrol altına alabilmeye yardımcı olacak ipuçlarını paylaştı. Öfke kontrolünü kolaylaştırmak için 10 adım şunlar: "1. Öfkelendiğinizde size ipucu olabilecek fiziksel belirtiler kendini daha önce belli eder. Çarpıntınız, terleme, titreme, sıcak basması ya da ellerinizi yumruk yapmanız gibi belirtileri fark ettiğinizde konuşmaya başlamadan önce içinizden yavaşça 10'a kadar sayın, nefesinize odaklanın ve yavaş nefes alıp vermeye çalışın. 2. Çoğu zaman yaşadığımız duygular başımıza gelen olaydan çok, o olaya yüklediğimiz anlamla ilişkilidir. Öfke duygusu da o anda aklımızdan geçen düşüncelerimizle ilgili olabilir. Tepki vermeden önce olumsuz, belki de abartılı veya yanlı olabilecek düşüncelerinizi fark etmeye çalışın. 3. Spesifik bir ortam öfkenizin tetiklenmesine neden oluyorsa, oradan uzaklaşmaya çalışın. Tamamen uzaklaşmanız mümkün değilse de örneğin iş yeriniz gibi, kısa bir ara vermek, birkaç gün izin almak öfkenizi yönetmenize yardımcı olabilir. 4. Modern hayat sürekli koşuşturduğumuz ve işleri yetiştirmeye çalıştığımız bir hale dönüştüğünde, sakinleşmeye de vakit kalmıyor gibi gözükse de gün içinde kısa sürelerle nefes egzersizleri ve kas gevşetme egzersizleri gibi relaksasyon teknikleri çok yardımcı olabilir. 5. Stres düzeyinin yüksek olması öfkenin en önemli sebeplerinden biridir. Hayatınızla ilgili stres oluşturan etkenleri gözden geçirin ve stres azaltmaya yönelik meditasyon, öz şefkat, yoga, hobiler için zaman ayırma gibi davranış değişiklikleri öfke kontrolünü de kolaylaştırır. 6. Egzersiz yapmak olumsuz duygularla baş etmek için iyi bir yoldur. Egzersizi rutininizin bir parçası haline getirirseniz etkileri de uzun süreli olur. 7. Öfkeli olduğunuzda karşı tarafı suçlayan ifadeler kullanmak yerine kendinizle ilgili ifadeler kullanın. Örneğin, ‘hiçbir şey yapmıyorsun!’ diyerek genellemek yerine, ‘bulaşıklara yardım etmediğin için çok kızgın hissediyorum’ demeyi deneyin. 8. Kin tutmamaya çalışın. Sizi öfkelendiren kişi veya durumla ilgili kin tutmak hem acınızı hem de haksızlığa uğrama düşüncenizi sürekli canlı tutacaktır. 9. Öfkenizin aşırı olduğunu fark ettiğinizde ortamı yumuşatmak ve baş etmek için mizahı kullanabilirsiniz ama iğneleyici konuşmalardan kaçının. 10. Tüm bu önerileri organize etmek zor geliyor ya da nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız veya denediniz ama başaramadığınızı hissediyorsanız mutlaka profesyonel yardım alın". BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Panik atak sırasında yapılması gerekenler

Macit: Silahlanma bireylerin ifade şekli Haber

Macit: Silahlanma bireylerin ifade şekli

İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Yaren Elmas Güzelkan ile Birinci Sayfa programının konuğu olan Uzman Psikolog Aslı Macit, Türkiye’de artan öfke patlamaları ve bunun sonucunda şiddete yönelimin artmasına ilişkin konuştu. İnsanların bilinçsizce bireysel silahlanmalarının toplum açısından doğurduğu olumsuz sonuçlara değinen Macit, uzun zamandır mutsuz bir ülke olduğumuzu ve silahlanmanın bireylerin bir nevi ifade şekli olduğunu söyledi. BELİRSİZLİK VE GÜVENSİZLİĞİ DOĞURUYOR Türkiye’de yaşanan öfke patlamalarını değerlendiren Macit, “Son dönemlere bakarak değerlendirdiğimizde yanılgıya düşebiliriz. Öfkeyi baştan anlamak çok önemli. Aynı birey gibi toplumlar da bastırıldığında; bazı şeyleri uzun süre çözemediğinde, görünme aracı olarak öfkeyle dile getiriyor. 15 yılı aşkın süredir şiddet bölgesinde yaşıyoruz. Savaşların olduğu ülkelere komşuyuz. Savaşların üzerine pandemi yaşadık, depremler yaşıyoruz. Bu durumlar toplum olarak psikolojik buhrana sebep oluyor.  Toplumlarda kendilerini ifadece edecek kanallar bulamayınca öfkeye başvuruyor.  Bu durum sonucu da şiddet kendini gösteriyor.  Her gün yaşanan kadına şiddet, çocuğa şiddet, gün içerisinde sokakta yaşanan olumsuzluklar, komşuya tahammülsüzlük gibi olayların psikolojik buhranın sonucu. Toplum insanlardan oluşuyor ve insan neden etkilenirse toplumlarda bunlardan etkileniyor. Şiddetin topluma yansıması bir kısır döngüdür. Şiddet, belirsizliği ve güvensizliği; güvensizlik de tekrardan şiddeti doğuruyor. Bu durumu çözebilmek adına da toplum ve yöneticiler olarak bilim çerçevesinde çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu. KENDİ BAHÇEMİZİ KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ Bireysel silahlanmanın ülkemizdeki artışının ruh sağlığındaki yansımalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Macit, “Silahlanma artık bir nevi ifade şekli. Uzun yıllardır ülke olarak mutlu değiliz. Ülkemiz, Gallup raporlarına göre mutsuzluk konusunda düşük seviyelerde. OSD raporlarına göre de 34 ülke arasında Türkiye, adalete ve eğitime güven konusunda düşüş yaşıyor. Toplumumuz umut konusunda çok sıkıntılı bir dönemde ve insanlar şu an sahip olduklarını kaybetmemeliyim düşüncesinde. Bu da bize şiddet hiyerarşisini gösteriyor. İnsanlar belirsizlik içerisinde etrafını kontrol etmek istiyor. Silahlanma da bunun sonucunda ortaya çıkıyor. İnsanlar adalete güvenmek yerine kendi başına olayları çözmeye çalışıyor. Birey olarak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Toplumsal değerlere ve sisteme güven azaldıkça kendi bahçemizi korumaya çalışıyoruz. Silahlanma konusunda toplum yöneticilerine de iş düşüyor” ifadelerini kullandı. YUMUŞAK VE KABULLENİCİ DİL KULLANMALILAR Siyasilerin, bireyleri öfke ve şiddete eğilimi konusunda etkisine olup olmadığına dair konuşan Macit, “Siyasiler toplumun temsilcisidir. Ülke olarak şunu idrak etmeliyiz ki somut şeylere önem veriyoruz. Refah artacak demek çözüm değil. Örneğin; buraya bunu yapacağım, tarımda şu işleri yapacağım demek insanların anlayacağı bir şeydir. Siyasiler umudun simgesi haline gelmesi gerekiyor. Siyasetteki kişilerin dedikleri çok önemlidir. Ekonomiyi şu yönden güçlendirdik, modern bir hukuk devletine inanıyoruz, siyaset olarak demokrasiye inanıyoruz dendiğinde insanlar doğru diyebilir. Şiddet yanlısı bir siyasinin söyledikleri olduğunda insanlarda başına buyruk davranıyor. Çözüm yolu üretilmeli. İnsanlar önünü görmek istiyor ve siyasiler bu konuda tam bir temsilcidir. Toplumlar duyulmak ister. Siyasilerin her zaman yumuşak ve kabullenici bir dil kullanmaları gerekiyor. Tüm bireylerin bu ülkenin vatandaşı ve söz sahibi olduğunu kabul ederek hitap etmeliler. Politikalar tartışılır, kişiler tartışılmaz” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gıdadan kısıp, okul masraflarını karşılıyorlar

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.