[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#öğretmen

öğretmen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, öğretmen haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sözleşmeli öğretmen ataması mülakat sonuçları açıklandı Haber

Sözleşmeli öğretmen ataması mülakat sonuçları açıklandı

20 bin sözleşmeli öğretmeninin atamasına ilişkin MEB’den yapılan yazılı açıklamada, “Sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin sözlü sınav süreci, 2 Temmuz 2024 tarihinde başlamış ve 10 Ağustos 2024 tarihinde tamamlanmıştır. Ancak ilgili Yönetmelik'te yapılan değişikliğin iptali için idari yargıda yürütmeyi durdurma talepli davalar açılmıştır. Açılan davalara ilişkin yargı organlarının verecekleri kararlar, adayların atamaya esas puanlarını doğrudan etkileyebileceği için herhangi bir mağduriyete mahal vermemek adına Bakanlığımız, sözlü sınav sonuçlarını açıklamayı bekletme kararı almıştır. Bilindiği üzere ilgili idari düzenlemeler öncesinde atamalar, doğrudan sözlü sınav puanları esas alınarak yapılmaktaydı. Yönetmelik'te yapılan değişiklikle adayın mesleki bilgisini ölçmek, mesleğe uygunluğunu, kültürel birikimini, iletişim becerisini, özgüvenini ve temsil yeteneğini değerlendirmek amacıyla yapılan sözlü sınavlarda elde edilen puanın etkisi, 0'den %50'ye düşürülmüştür. Ancak bu hükmün iptaline ilişkin olarak sendikalarca ve şahıslarca yürütmeyi durdurma talepli davalar açılmıştır. Bu kapsamda sözlü sınavlar, öğretmen adaylarının teorik sınav başarısı yanında sahip olması gereken yeterliklerinin değerlendirilmesi amacıyla ders anlatım becerisini ölçen yüz yüze görüşmeler şeklinde yapılmıştır. Sözlü sınavların herhangi bir şaibeye meydan vermeksizin sağlıklı ve objektif yürütülebilmesi için tüm önlemler alınmıştır. 1. Öncelikle yüz yüze görüşmede adaylara hangi konulardan soru sorulacağı ve soruları nasıl cevaplandıracağı ile adayların ders anlatım becerisine dair kendilerinden neler beklendiğini anlatan bir rehber hazırlanmıştır. Sorular komisyondan bağımsız olarak bizzat aday tarafından elektronik kura ile belirlenmiştir. 2. 20 ilde 245 komisyon kurulmuş ve komisyon üyeleri her gün değiştirilmiştir. Ayrıca komisyon üyelerinin rasyonel ve tutarlı puanlama yapabilmesi, ülke genelinde birliktelik sağlanabilmesi için puanlama anahtarları oluşturulmuştur. Sözlü sınav esnasında adayın dijital ortamda sistem üzerinden rastgele belirlediği sorulara ilişkin cevap anahtarı ile verilen cevapta hangi hususların vurgulanacağı, eş zamanlı olarak yine dijital ortamda komisyon üyelerinin ekranına da yansımıştır. Komisyon üyeleri puanlamaları, kendilerine verilen ve adaylara da açıklanan duyuru ve rehberde yer alan kriterlere göre yapmışlardır. 3. Adayların ve üyelerin kimlik bilgileri gizli tutularak hangi komisyonda bulunacakları hiç kimse ile paylaşılmamıştır. Görüşme, adayların kimlik bilgileri yerine kendilerine başvuru esnasında verilen kod üzerinden gerçekleşmiş ve adayların bilgileri komisyon üyeleriyle paylaşılmamıştır. 4. Aday, verdiği cevapları yazılı ve imzalı olarak da sunmuş, komisyon üyelerince görüşme bitiminde puan girişi gerçekleştirilerek o aday için puan girişi kapatılmış ve tüm süreç kamera ile kayıt altına alınmıştır. Yapılan bu düzenlemeler ve alınan tedbirler çerçevesinde sözlü sınavlar herhangi tartışmaya mahal vermeyecek biçimde tamamlanmıştır. Diğer yandan Yönetmelik'e açılan davaların tamamına ilişkin yürütmeyi durdurma taleplerinin "oy birliği ile reddi"ne dair son karar da Bakanlığımıza ulaşmıştır. Danıştay ilgili dairesince oy birliği ile verilen ret kararları, yapılan değişikliğin üst normlara uygunluğunu ve alınan tedbirlerin adayların lehine sonuç doğuracak düzenlemeler olduğunu ortaya koymuştur. Bakanlığımızca yapılan değerlendirme neticesinde adayların bir an önce maarif ailemize katılarak öğrencilerimizle buluşmalarını sağlamak gayesiyle Danıştay'ın esasa ilişkin kararı beklenmeden sözlü sınav sonuçlarının açıklanmasına karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Sonuçlar 23 Kasım 2024'te açıklanacak MEB, “Adaylar, sözlü sınav sonuçlarını ve KPSS puanının %50'si ile sözlü sınav puanının %50'si alınarak elde edilen sözlü sınav başarı puanlarını, bireysel şifreleriyle e-Devlet üzerinden bugün saat 22.00 itibarıyla öğrenebileceklerdir. Adaylar, sözlü sınav sonuçlarına yönelik itirazlarını dilekçe yoluyla 28 Ekim - 1 Kasım 2024 tarihleri arasında bulundukları il veya ilçe millî eğitim müdürlüklerine başvurarak yapabilecek ve sonuçlara ilişkin itirazlar, sözlü sınav komisyonlarınca değerlendirilerek 11 Kasım 2024 tarihinde sonuçlandırılacaktır. Değerlendirme sonuçları, ilgililere sözlü sınavın yapıldığı il millî eğitim müdürlüğünce yazılı olarak bildirilecektir. Atama tercihleri, 14 Kasım'da başlayacak ve 20 Kasım 2024 saat 16.00'ya kadar sürecektir. Sonuçlar 23 Kasım 2024 tarihinde açıklanacak; atama kararnameleri, yasal sürecin tamamlanması ve öğretmenlerimizin görevlerine başlatılması için illere gönderilecektir” ifadelerini kullandı.

Öğrencilerin, emekçilerin mesaisi başladı: Karanlığa yürümek! Haber

Öğrencilerin, emekçilerin mesaisi başladı: Karanlığa yürümek!

Türkiye, 2016’dan itibaren kış saati uygulamasını sona erdirerek, yıl boyu yaz saati düzenlemesine geçti... Bu karar beraberinde birçok problemi de getiriyor. Sabah çalışmak için yola düşen emekçiler, öğrenciler ve daha birçok kesim karanlıkta mesaiye başlarken, yıllardır dile getirilen ‘kış saatine geçilsin’ talebi ne yazık ki karşılık bulmuyor. Peki, yaz saati uygulamasının halen devam ediyor olması yeni eğitim-öğretim yılında da sorunları derinleştirecek mi? Her şeyden önemlisi Türkiye’deki şiddet iklimi son yıllarda daha da görünür hale gelirken, özellikle de kız çocuklarının, kadınların yaşamları tehlike altındayken ‘karanlığa yürümek’ bu tabloyu daha da vahim bir hale getirecek midir? Konuya ilişkin görüş bildiren Mor dayanışma İl Meclisi Üyesi Sehel Oto, “Karanlıkta işe, okula gidip yine karanlıkta eve dönmek zorunda bırakılan biz kadınlar ve emekçiler sorunun politik olduğunun bilincindeyiz” derken, Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Şen ise “Ülkemizde artan suç oranları düşünüldüğünde büyük tehlike arz etmektedir” ifadelerine dikkat çekti. İNSANLARI KARANLIĞA MAHKUM ETMEK Bütün ısrarlara, taleplere, tepkilere rağmen yaz saati uygulamasında ısrar edilmesinde belirli bir politika olduğunu aktaran Mor dayanışma İl Meclisi Üyesi Sehel Oto, sözlerine şöyle başladı: “Karanlıkta işe, okula gidip yine karanlıkta eve dönmek zorunda bırakılan biz kadınlar ve emekçiler sorunun politik olduğunun bilincindeyiz. Çocuklar açısında durum daha da endişe verici. Uzmanlar, bu uygulamaların öğrencilerin gelişimlerini olumsuz etkilediği görüşünde. Ebeveynler ise her geçen gün durumun vahametini anlatıyorlar. Özellikle anneler küçücük çocuklarının bu uygulamalara maruz bırakılması karşısında çok endişeleniyor. Çocukların gelişimini dikkate almayan bir politik kararın uygulandığını görüyoruz. Ülkenin karanlığa gömüldüğü son yıllarda insanların kelimenin her manasıyla karanlığa mahkum edilmesinin; direnişleri kırma, umutsuzluğu yayma, sistemin mutlaklığı, değişmezliği konusunda hepimize verilen bir gözdağı olduğunun farkındayız. Gün ışığından yararlanma kapasitesinin bu kadar verimli olduğu bir ülkede insanları karanlığa mahkûm etmek, iktidarın politikalarının bir eseridir. Kadınlar ve çocuklar için güvenli sokaklar, güvenli kentler talebimizi her zaman, her yerde dile getiriyoruz. Yaz saati uygulamasındaki ısrarın karşısındayız. Kış saati uygulanırsa en azından anne, babalarda, çocuklarda, kadınlarda ve emekçilerde bir nebze olsun rahatlama olacaktır. Şu anda hiçbirimiz bu ülkede kendimizi güvende hissetmiyoruz. Bu devam ederse gelecek günlerin daha büyük olumsuzlukları getireceğini düşünüyorum. Kadınlar, çocuklar, emekçiler ve tüm herkes için güvenli bir yaşam talep ediyoruz.” BÜYÜK SORUNLARI GETİRİYOR Kış saati uygulamasına geçilmediği takdirde gelecek günler adına endişe taşıdıklarını aktaran Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Şen ise şunları aktardı: “2016 yılında alınan karar doğrultusunda enerjiden tasarruf edilmesi adına ülkemizde uygulanan kış saati uygulaması kaldırıldı. Ve tüm yıl boyunca yaz saati uygulamasına geçildi. Peki bu uygulama gerçekten enerjiden tasarruf sağladı mı? Cevabımız tabii ki HAYIR! İzmir gibi illerde okullar kış aylarında sabahları karanlıkta açılmakta ve karanlıkta kapanmaktadır. Hem aydınlatma hem de ısınma anlamında ciddi enerji kaybı olmaktadır. Özellikle İzmir de 2020 yılında yaşanan deprem sonrası yeniden yapılması için yıkılan okulların, binaları sağlam olan okullara misafir olarak taşınması nedeniyle ikili eğitim yapan kurum sayısı oldukça fazladır! Bu nedenle bazı okullar derse sabah 07.00’de başlamakta, akşam 19.30’da hatta daha sonrasında dersleri bitmektedir. Öğrencilerin ve eğitim çalışanlarının sabah zifiri karanlıkta uyanmaları, yollara düşmeleri, akşam da okul çıkışında karanlıkta eve dönmeleri büyük sorunları da beraberinde getirmektedir.” BİR AN ÖNCE GEÇİLMELİ “Karanlıkta çocukların başına bir şey gelse sorumlusu kim olacak!” diyen Şen, “En büyük sorunlardan biri güvenlik problemidir. Türkiye’deki şiddet iklimi son yıllarda daha da görünür hale gelirken, özellikle de kız çocukların, kadınların yaşamları tehlike altındayken karanlığa yürümek bu tabloyu daha da vahim bir hale getirecektir. Sabah ya da akşam karanlığında ortaokul, lise öğrencilerinin okula gitmek, evlerine dönmek için sokaklarda, toplu taşıma araçlarında olmaları ülkemizde artan suç oranları düşünüldüğünde büyük tehlike arz etmektedir. Devletin önceliği çocuklarımız olmalıdır ve onların güvenliğini sağlamak her şeyden önce gelmelidir. Bundan dolayı kış saati uygulamasına bir an önce geçilmelidir. Gün ışığını görmeden uyanmak hem fiziki hem de psikolojik olarak olumsuz etkileri barındırıyor. Çocukların karanlıkta ders yapmaları, derse odaklanma seviyesini azaltmakta bunun sonucunda da ders başarılarının düşmesine neden olmaktadır. Talebimiz bir an önce kış saati uygulamasına yeniden dönülmesi ya da eğitime yeterli kaynaklar ayrılarak bina yetersizliğinin ortadan kaldırılması ve ikili eğitimden vazgeçilerek tüm okullarda tam gün eğitime geçilmesidir” çağrısında bulundu. Öte yandan, sosyal medya platformlarında da kış saati uygulamasına geçilmesi için paylaşımlar yapılmaya başlandı. Birçok kullanıcı, “Karanlıkta okula ve işe giden, karanlıkta işten ve okuldan dönen kızlarımız, çocuklarımız sapıkların açık hedefidir. Kış saati uygulamasına acilen dönülmelidir” yazılı afişleri paylaştı.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yelkenci: Biz önce kendimizi inşa edeceğiz, sonra öğrencilere faydalı olacağız Haber

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yelkenci: Biz önce kendimizi inşa edeceğiz, sonra öğrencilere faydalı olacağız

Yelkenci, İzmir İktisat Kongresi binasında gerçekleşen, "İzmir Öğretmen Akademileri" programının açılışında "Türkiye Yüzyılı'nda Öğretmen" başlıklı sunum yaptı. Eğitimdeki reform tartışmalarının uzun süredir sürdüğünü ifade eden Yelkenci, "Endüstri 4.0 devriminin etkilediği bir alan olan eğitim, yaklaşık 30 yıldır tartışılmaya devam ediyor. Burada özellikle, öğrencilerin beceri odaklı programlar, öğrencilerimize düşünme, alan, sosyal ve duygusal ile okuryazarlık gibi becerilerin kazandırılması meselesi geliyor. Bu noktada, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin bu sorunlara ciddi şekilde cevap aradığını ve verdiğini söyleyebiliriz." dedi. Yapay zekanın bugün için en üst seviye teknoloji olduğunu anımsatan Yelkenci, ülke olarak bu alanda öncü olmak istediklerini aktardı. Veri analizi, veri madenciliği ve veri işletmeciliği gibi beceriler ile algoritmik düşünme becerisi var Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili bilgiler veren Yelkenci, "Matematiğin misyonunun artık dünyada değiştiği gibi bizim modelimizde de daha doğru bir yere oturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde veriye dayalı tahmin etme modeli var. Veri analizi, veri madenciliği ve veri işletmeciliği gibi beceriler ile algoritmik düşünme becerisi var. Bunlar zaten yapay zekayı üreten beceriler. Dolayısıyla bunu uygulamaya yönelik bu şekilde hedef alabiliyorsanız yapay zekadan istifade edebiliyorsunuz demektir." şeklinde konuştu. Türkiye'nin dijital teknoloji oryantasyonuna ihtiyacı olduğunu vurgu yapan Yelkenci, bunu da en iyi öğretmenlerin yapabileceğine dikkat çekti. Öğrencilere, hayatlarını nasıl yöneteceklerini öğreteceğiz Öğrenme stilleri arasında görselin dijital devrimle öne çıktığını ve bunun ciddi zafiyetler yaşattığını dile getiren Yelkenci, "Görselin, dijital platformlar üzerinden krallığını ilan ettiğini görüyoruz. Ciddi anlamda bir görsel saltanatı var. Çocuklarımız artık her şeyi görsel öğrenme stilleriyle öğreniyor. Bu diğer tarafları zayıflatan görseli güçlendiren bir durum. Bu anlamda bilgi, idrak, anlam ve gerçeklik konularında ciddi zafiyetler yaşanıyor. İdrak bozulması yaşanıyor. İdrakin bir meseleyi bilgiden, algıdan içselleştirmeye kadar giden süreçler olarak aldığımızda, sadece görsel üzerinden oluşan bir idrakin olmasını gözlemliyoruz. Oyunlarda adam öldürmek çok kolay, akan kanın sıcaklığını, öldürülen kişinin acısını hissetmiyorsunuz, bu bir idrak bozulmasıdır işte. Okul öncesi çağındaki çocuklar, arkadaşlarını zalimce dövüyorlar ve bunu biz bilgisayar oyunundaki gibi oyun oynuyorduk diye açıklıyorlar. Öğretmenlerin siber ve cinsel zorbalığa karşı öğrencilerin psikolojilerini, maneviyatlarını güçlü tutmak için adımlar atması gerekiyor. Biz önce kendimizi inşa edeceğiz, sonra öğrencilere faydalı olacağız. Öğrencilere, bu hayatın anlamı ve amacı olduğunu, özgürlüklerini korumayı, hayatlarını nasıl yöneteceklerini öğreteceğiz." şeklinde konuştu. Yelkenci, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün yapay zeka destekli, öğrenme izlenimini takip eden bir programın tanıtımının da gelecek günlerde açıklanacağını bildirdi. İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi de kentteki çalışmaları hakkında bilgileri aktardı. Okullardaki temizlik sorunu hakkında değerlendirme yapan Yahşi, "Sayın Bakanımız ve Bakan Yardımcımız bu konuda müjdeleri olduğunu belirtti. İnşallah önümüzdeki dönemde okullarımızda da bu konuda hem Yusuf Tekin Bakanımızın hem Ömer Faruk Yelkenci Bakan Yardımcımızın bu konuda hassasiyetini biliyoruz. Yakinen takip ettiklerini biliyoruz. Ben bu ilgi alakaları için de şimdiden teşekkür ediyorum." diye konuştu. Konuşmalardan sonra İl Milli Eğitim Müdürü Yahşi, Yelkenci'ye İzmir Olgunlaşma Enstitüsü öğrencilerinin hazırladığı üzerinde Filistin ve Türkiye bayraklarının yer aldığı keyfiye hediye etti.

Taciz iddiasıyla suçlanan öğretmen davasında yeni gelişme Haber

Taciz iddiasıyla suçlanan öğretmen davasında yeni gelişme

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- İzmir’in Bayındır ilçesinde bulunan bir ortaokulda görev yaptığı sırada 12 yaşındaki öğrencisi N.T.’ ye taciz ettiği iddiasıyla öğretmen F.Ş.’ye soruşturma başlatılmıştı. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde öğretmen F.Ş.’ye açılan çocuğa karşı cinsel istismar ve şiddet davasının ilk celsesi Bayındır 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İlk duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan Davacı taraf N.T’ nin avukatı Esma Selen Göreci Palavar, “Bir öğretmenin sanık olması Türk eğitim sistemi için kara bir lekedir. Olayın ilk gerçekleştiği tarihten itibaren dosyanın takipçisi olduk ve sanık öğretmenin Bayındır'da ki okula benzer suçlamayla disiplin soruşturması sonucu geldiği ve daha önce bu tür olayların yaşandığını ancak hukuk sistemimizde cinsel taciz ve şiddet olayları takibi şikayete bağlı bir suç olduğundan dolayı şikayet olmamış ve örtbas edilmiştir” dedi N.T.’nin halası Figen Tokoğlu ise, “Bu kapsamda umutluyuz. Adaletin yerini bulacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. KARA BİR LEKEDİR Öğretmen F.Ş.’nin çok tehlikeli ve pedofili profili çizdiğini vurgulayan Avukat Palavar, “Bayındır 2. Asliye Ceza Mahkemesinde devam eden çocuğa karşı cinsel istismar ve şiddet dosyamızın ilk celsesi bugün görüldü. Dosya kapsamındaki tanıkların çoğu bugün dinlendi. Tanıklara çapraz sorular soruldu ve akabinde tanıklar bizim iddia ettiğimiz şekilde olayın yaşandığını teyit etti. Bir öğretmenin sanık olması Türk eğitim sistemi için kara bir lekedir. Olayın ilk gerçekleştiği tarihten itibaren dosyanın takipçisi olduk ve sanık öğretmenin Bayındır'da ki okula benzer suçlamayla disiplin soruşturması sonucu geldiği ve daha önce bu tür olayların yaşandığını ancak hukuk sistemimizde cinsel taciz ve şiddet olayları takibi şikâyete bağlı bir suç olduğundan dolayı şikâyet olmamış ve örtbas edilmiştir. Bu sefer örtbas edilmemesi ve alabileceği en yüksek cezanın alması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Yüce Mahkemede dosyayla çok ilgili her detayı titizlikle dinlediler ve incelediler. Burada sanık öğretmen bir pedofili profili çizmektedir. Bu profildeki insanların tüm eğitim kurumlarından ve aile içinden temizlenmesi için bu davanın takipçisi olacağız ve hukuki olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu konuda basın ve yetkili kurumlarında elini taşın altına koyup bu olayın takipçisi olacağından şüphemiz yoktur” diye konuştu. ADALETİN YERİNİ BULACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ Hala Figen Tokoğlu ise Türk Adaletine olan güvenlerinin tam olduğunu vurgulayarak “Duruşmamızın devamı 12.12.2024 tarihinde görülecek. İlk duruşmaya sanık katılmadı yalnızca avukatları geldi. Onun dışında tanıklar dinlendi ve hakim bazı evraklar isteyerek dosyada ismi geçen kişilerinde dinlenmesi için gereken emri verdi. Bu kapsamda umutluyuz. Adaletin yerini bulacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Yargıtay Onursal Başkanı Akarca İzmir'de eğitimcilerle buluştu Haber

Yargıtay Onursal Başkanı Akarca İzmir'de eğitimcilerle buluştu

İl Milli Eğitim Müdürlüğü 15 Temmuz Konferans Salonu'nda gerçekleşen programda konuşma yapan Akarca, ortaokul, lise, üniversite gibi bütün eğitim hayatının İzmir'de geçtiğini, Karşıyaka Adliyesi'nde Ağır Ceza Mahkeme Başkanlığı yaptığını ifade etti. Öğretmenlik mesleği gerçekten kutsal bir meslek Milletlerin geleceği için eğitim kadar önemli bir hususun olmadığını aktaran Akarca, "Eğer iyi bir hukukçu, hakim, savcı, doktor, mühendis yetiştiremezsek, memleketimizde ilerleme sağlayamayız, gerçekten de refaha ve huzura ulaşamayız. İyi işleyen bir yargı gerçekten de bir toplumun refahı, huzuru, güvenliği ve ekonomik kalkınma için olmazsa olmaz koşullardan biridir. Bunu besleyecek olan eğitimdir. Burada sizler hem idareci olarak hem müfettişler olarak hem öğretmenler olarak son derece çok önemli görev yapıyorsunuz. Ben hep öğretmenlerime minnet duyuyorum, şükranla anıyorum. Öğretmenlik mesleği gerçekten kutsal bir meslek. Çünkü insan yetiştiriyor. Bir toplumda anne babadan sonra hatta belki anne babayı da artık bu çağda eğitim için çok önemli ilişki için bir fonksiyonu yerine getiriyor." dedi. Öğretmenlere hukuki başlıklarla ilgili tavsiyelerde bulunan Akarca, soruları da  cevapsız bırakmadı. İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi de eğitim yöneticileri olarak hukuk ve yargıyla ilgili çalışma içerisinde olduklarını ifade ederek, Akarca'ya teşekkür etti.

Taciz iddiasıyla suçlanan öğretmen göreve döndü Haber

Taciz iddiasıyla suçlanan öğretmen göreve döndü

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER/ İzmir’in Bayındır ilçesinde bulunan bir ortaokulda görev yaptığı sırada 12 yaşındaki öğrencisi N.T.’ ye taciz ettiği iddiasıyla soruşturma başlatılan ve soruşturma sonrasında açığa alınan öğretmen F.Ş.’nin Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı bir Halk Eğitim Merkezi’nde çalışmaya devam ettiği öğrenildi. Bu duruma tepki gösteren N.T.’nin halası Figen Tokoğlu ise, bundan tam 8 yıl önce de aynı öğretmen hakkında yine taciz sebebiyle soruşturma açıldığını öne sürerek, “MEB öğrenciyi korumak yerine öğretmeni koruyor. Bu kişinin derhal görevden atılması ve hak ettiği cezayı alması gerekiyor” sözleriyle tepki gösterdi.  ZİNCİRLEME BİR CİNSEL İSTİSMAR ÖRGÜSÜ Tacize uğradığını iddia eden kız çocuğunun avukatı Esma Selen Göreci Palavar ise olayda adı geçen şahsın toplumdan uzak tutulması gereken tehlikeli bir pedofili vakası olduğunu öne sürerek, “Şu anda sanık F.Ş. ile ilgili Bayındır’da bir ceza davası açıldı. Kendisi basit usulden cinsel istismarla yargılanıyor. Biz bununla ilgili bir itirazda bulunduk ve kendisinin ağır cezada yargılanmasını istedik. Çünkü öğrendiğimize göre bu kişinin adının geçtiği ilk cinsel taciz olayı bu değil. Biz bu olayı medyada duyurduktan sonra yeni gelişmeler ortaya çıkmaya başladı. Sanık F. Ş.’in daha önce çalıştığı okullarda da taciz iddiasıyla suçladığı ve hakkında soruşturma başlatıldığı bilgisi elimize ulaştı. O dönem birlikte çalıştığı rehber öğretmenleri, şahıs hakkında öğrencisini taciz ettiği suçlamasıyla şikâyette bulunmuş. Ancak ne yazık ki çocukların aileleri soruşturmanın sona ermesini istediği için takipsizlik sebebiyle soruşturma kapanmış ve şahıs yargılanmaya tabi tutulmamış. Bu sefer ise disiplin soruşturması geçirip farklı okullara tayin olmuş. Son olarak Bayındır’a geliyor ve mağdur çocuğumuza cinsel taciz ve şiddette bulunuyor. Şu anda yargılama devam ediyor ve sanık adli cezada yargılanıyor. Biz bunun basit bir cinsel istismar olayı olarak ele alınmasını istemiyoruz. Şahsın adli cezada yargılanması doğru değil. Çünkü bu şekilde olursa çok cüzi bir ceza olacak. Ancak burada zincirleme bir cinsel istismar örgüsü var. Biz bunu ispat edip sanığın en ağır cezayı almasını talep ediyoruz. Bu adamın pedofili olduğunu ve çocuklarla kesinlikle bir araya gelmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Öte yandan sanık soruşturma sebebiyle örgün eğitime devam etmiyor ancak Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir halk eğitim merkezinde hala eğitim veriyor.  Bunun da yanlış olduğunu söylemek istiyoruz çünkü böyle bir kişinin Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir statüde çalışmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz. Bu başlı başına bir hata. Bu kişinin toplumdan uzak tutulması gerekiyor” açıklamasında bulundu. BU KİŞİNİN İLK SUÇU BU DEĞİL 12 yaşındaki N.T.’nin kendisi tarafından büyüttüğünü ve yeğeni küçük yaşta böyle bir olaya maruz kaldığı için çok üzgün olduğunu belirten hala Figen Tokoğlu ise sanık F.Ş.’nin meslekten atılıp, hak ettiği cezayı bulması gerektiğini belirterek, “Geçtiğimiz nisan ayında yeğenim N.T. 3 arkadaşının da bulunduğu bir ortamda öğretmeni F.Ş. tarafından cinsel taciz ve şiddete maruz bırakılıyor. Bu çocukların şahitliğiyle de sabit. Her şey doğrunladı. Sonrasında zaten şikâyet sürecimiz başladı. Adli süreç ardından bu şahıs görevden uzaklaştırıldı ama öğrendiğimize göre MEB’de çalışmaya devam ediyor. Yani yalnızca 2 ay uzaklaştırılmış. Biz bu kişinin en azından tedbiren, yargı süreci boyunca açığa alınmasını isterdik. Çünkü bu kişinin ilk suçu bu değil. Daha önce de adı bu tarz olaylarda çokça geçmiş ama sırf arkası aranmadığı için yargılanmamış. Bizim okulumuza da Bayraklı’dan bu sebeple gönderilmiş. Yani aslında sırf yargıya taşınmadığı için böyle bir tehlikeyle çocuklar baş başa bırakılmış diyebiliriz. Şu an da tekrar çalışmaya başlamasından anlıyoruz ki; MEB öğrenciyi korumak yerine öğretmeni koruyor. Bu kişinin derhal görevden atılması ve hak ettiği cezayı alması gerekiyor” diye konuştu.

Öğretmenler okullarını yeni eğitim yılına hazırlamak için kolları sıvadı Video Galeri

Öğretmenler okullarını yeni eğitim yılına hazırlamak için kolları sıvadı

Yozgat'ın Çekerek ilçesinde Şehit Sadık Nazlı İlkokulu ve Şehit Hüseyin Kayacı İmam Hatip Ortaokulu'nda görev yapan idareciler ve öğretmenler, öğrencilerinin daha iyi ortamda eğitim görmeleri için okulun birtakım bakım ve onarım işlerini tamamlayarak okulu yeni eğitim öğretim yılına hazır hale getirdi. Çekerek Şehit Sadık Nazlı İlkokulu ve Şehit Hüseyin Kayacı İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Murat Özcan, Beden Eğitimi öğretmeni Harun Bozoğlu ile yeni eğitim öğretim dönemine kısa bir süre kala okulun, gönüllü olarak birtakım bakım ve onarım işlerini üstlendi. Pazartesi günü ders başı yapacak öğrencileri için önce okulun eksikleri belirlendi. Ardından harekete geçen okul müdürü Özcan, beden eğitimi öğretmeni Bozoğlu ve yardımcı personeller, ellerine aldıkları fırça ile okulun koridor, kale ve bayrak direklerini boyadı. Bir yandan da sınıflar temizlenirken sıralar da bakımdan geçirildi. Okul müdürü Özcan ve beden eğitimi öğretmeni Bozoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen ders kitaplarını da hazırladıkları sıraların üzerine dizerek öğrencilerini beklemeye başladı. Okullarını yeni döneme hazırlamak için ellerinden geldiğince çaba sarf ettiklerini belirten Özcan, “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün bize sunduğu boya, araç ve gereçlerle birlikte tamamen gönüllük esasına göre öğretmenlerimiz ve hizmetli personellerimiz ile birlikte okulumuzun bahçesindeki, pota, kale direği, bayrak direği ve bankları boyadık. Sınıflarımızı ve koridorlarımızı da hazır hale getirdik. Milli Eğitim Bakanlığımızın göndermiş olduğu kitapları da hazırlayarak öğrencilerimizin sıralarına yerleştirdik. Yeni eğitim öğretim yılının herkese hayırlı olmasını diliyorum. Okulumuza katkılarından dolayı İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Zeki Akkan'a, öğrenci velilerimize ve öğretmen arkadaşlarım ile personellerimize teşekkür ediyorum” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.