[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#OHAL

OHAL haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, OHAL haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Başbakan Borne: 'Tüm seçenekleri değerlendiriyoruz' Haber

Başbakan Borne: 'Tüm seçenekleri değerlendiriyoruz'

Fransa'nın başkenti Paris'in Nanterre banliyösünde polisin 17 yaşındaki Cezayir asıllı Nael M. adlı genci öldürmesinin ardından Salı günü başlayarak şiddet olaylarına dönüşen gösteriler, güvenliğin arttırılmasına rağmen devam ediyor. Aşırı sağcı politikacılar, olağanüstü hal ilan (OHAL) edilmesini talep ediyor. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ile başkent Paris'in güneyindeki Evry-Courcouronnes'teki bir polis karakoluna gerçekleştirdiği ziyaret sırasında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Dün gece yaşanan şiddet olaylarını "dayanılmaz ve affedilemez" olarak nitelendiren Borne, Fransa'daki karışıklığı gidermek için tüm seçeneklerin Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte inceleneceğini söyledi. Borne, "Öncelik ulusal birliğin tesis edilmesidir ve bunun yolu da düzeni yeniden sağlamaktır" dedi. Gazetecilerin OHAL seçeneğinin düşünülüp düşünülmediği sorusunu yanıtlayan Borne, "Şu an bir söyleyemem. Ancak tüm seçenekleri değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı. Gözaltı sayısı yükseldi Fransa İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise yaşanan şiddet olayları nedeniyle gözaltına alınanların sayısının 875'e yükseldiği duyuruldu. Gösterilerin üçüncü gecesinde başkent Paris, kuzeydeki Lille, güneydeki Marsilya ve diğer kentlerdeki göstericiler kamu binalarını, dükkanları, ATM'leri ve araçları ateşe verdi, bazı mağazaları ise yağmaladı. Paris'in doğu banliyölerinden Clichy-sous-Bois'deki göstericiler ilçe meclis binasının girişini ateşe verdi. Aubervilliers banliyösünde ise 2024 Paris Olimpiyatları için inşa edilen su sporları eğitim merkezinin yakınına park edilen otobüsler yakılırken, binada hasar meydana geldi. Ülke genelinde 40 bin polis görevlendirilmişti Öte yandan Salı günü Paris'te “dur” ihtarına uymayan Nahel M. adlı sürücü, polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmiş, genci vuran polis memuru gözaltına alınarak görevinden uzaklaştırılmıştı. Gencin ailesinden özür dileyen polis, kasten adam öldürmekle suçlanmıştı. Gencin ölümünün ardından başkent Paris başta olmak üzere diğer kentlerde göstericiler sokaklara dökülmüştü. Fransa İçişleri Bakanı Darmanin dün yaptığı açıklamada, gösteriler nedeniyle 5 bini başkent Paris'te olmak üzere Fransa genelinde 40 bin polisi görevlendireceğini duyurmuştu. İHA

Kızıldeniz eyaletinde OHAL üç ay süreyle uzatıldı Haber

Kızıldeniz eyaletinde OHAL üç ay süreyle uzatıldı

Resmi haber ajansı SUNA’ya göre, Vali Fethullah el-Hac Ahmed, OHAL’in uzatılmasına dair kararname yayınladı. Kızıldeniz Güvenlik Komitesi, eyalete sızan uyuyan hücrelerin yakalandığını duyurdu. Komite, sokağa çıkma yasağı uygulaması ve kontrol noktalarını artırmak gibi sıkı önlemler aldıklarını belirtti. Ulusal basındaki haberlere göre valilik, Port Sudan kentinde saat 23.00’ten sabah 05.00’e kadar sokağa çıkma yasağı ilan etti. Söz konusu kararların nisan ortasından bu yana ordu ile çatışan paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri milislerinin eyalete sızması sebebiyle ve mevcut uyuyan hücrelerinin etkisiz hale getirilmesi amacıyla alındığı kaydedildi. SUDAN ORDU KOMUTANI BURHAN, PARAMİLİTER HDK'Yİ "ÖLDÜRÜCÜ GÜÇ" KULLANMAKLA TEHDİT ETTİ Görgü tanıklarına göre, başkent Hartum'un Umdurman bölgesinde çatışmalar yaşandı. Hartum'un güneyinde de şiddetli patlamalar olurken askeri uçakların havalandığı görüldü. Öte yandan Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Hartum'un bazı yerlerinde konuşlanmış kuvvetleri teftiş ederken, (HDK'yi kastederek) "aklın sesine cevap vermezlerse" onlara karşı "öldürücü gücü" kullanmakla tehdit etti. Silahlı kuvvetlerin, halkı adına bu savaşı yürüttüğünü ifade eden Burhan, "Henüz öldürücü güçlerinin tamamını kullanmadık, ancak düşman sese itaat etmez veya aklın sesine cevap vermezse onu kullanmak zorunda kalacağız." dedi. Burhan, yaşadıkları acılara rağmen tüm Sudan halkının ordusunun arkasında durmasını överek, ordunun, ülkedeki tüm karargahlarını elinde tuttuğunu belirtti. Ateşkesin uzatılmasına ilişkin olarak Burhan, "Ateşkes, mallarını yağmalayan, kutsallıklarını çiğneyen, işkence yapan, vicdansızca öldüren isyancıların tacizlerinden bitkin düşen vatandaşlara hizmet akışını kolaylaştırmak amacıyla onaylandı." ifadesini kullandı. Burhan, silahlı kuvvetlerin zafere kadar savaşmaya hazır kalacağını ve "isyancıların" bu ülkeyi ele geçiremeyeceklerini vurgulayarak, zaferin kaçınılmaz olarak yakın olduğunun altını çizdi. HDK, ORDUYU ATEŞKES İHLAL ETMEKLE SUÇLADI HDK ise Suudi Arabistan ve ABD'nin, ateşkesin sağlanmasıyla ilgili çabalarını desteklediklerini açıkladı. Orduyu ateşkesi ihlal etmekle suçlayan HDK, ateşkese bağlı kalacaklarını, başarılı bir şekilde geçmesi için ciddi bir şekilde çalışacaklarını kaydetti. YETİMHANEDE 11 ÇOCUK BAKIMSIZLIKTAN ÖLDÜ Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, başkent Hartum'un Seccane Mahallesi'ndeki Maygoma Yetimhanesinde, 11 çocuk yaşamını yitirdi. Ulusal basındaki haberlerde, çatışmalar nedeniyle bazı bakıcıların kaçtığı, bu nedenle sağlık hizmeti verilemediği, yetersiz beslenme ve sık sık yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle ölümlerin olduğu belirtildi. Hayatını kaybeden çocukların, mahallelinin yardımıyla semtteki Faruk Mezarlığı'na defnedildiği kaydedildi. KISA VADELİ ATEŞKES Taraflar, ABD ve Suudi Arabistan aracılığında 20 Mayıs'ta, 22 Mayıs Pazartesi 21.45’ten itibaren geçerli olmak üzere bir haftalık ateşkes ilan ettiklerini açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ateşkes yürürlüğe girdikten bir gün sonra Sudanlı generallerin son ateşkese uymamaları halinde yaptırımlarla yüzleşecekleri uyarısında bulunmuştu. Suudi Arabistan ve ABD, tarafların, 29 Mayıs'ta ateşkes anlaşmasını 5 gün daha uzatma konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu. İlan edilen ateşkesler süresince çatışmalar sürmüştü. İki taraf da birbirini ateşkesi ihlal etmekle suçlamıştı. SUDAN'DA ORDU İLE HDK ARASINDAKİ ÇATIŞMALAR Ordu, bir zamanlar desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK’nin, 2 yıl içerisinde tamamen orduya entegre edilmesini istemiş, HDK’nin ise sivil bir hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve tırmanan gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü. 2019’da darbeyle devrilen Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir döneminde Darfur'da isyancılara karşı savaşmak, sınırları korumak ve asayişi sağlamak amacıyla milis yapılanma şeklinde oluşturulan ve giderek daha bağımsız bir yapıya kavuşan HDK'nin on binlerce mensubu bulunuyor. Ülke içinde bir milyondan fazla kişinin yerlerinden edildiğini belirten Birleşmiş Milletler, çatışmalar nedeniyle 300 bin kişinin de çevre ülkelere kaçtığını açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Sudan'da devam eden çatışmalar nedeniyle 850 kişinin yaşamını yitirdiğini, 5 bin 500 kişinin ise yaralandığını bildirdi.

OHAL kapsamındaki bölgeler için yeni tedbirler Haber

OHAL kapsamındaki bölgeler için yeni tedbirler

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen ve olağanüstü hal (OHAL) ilan edilen illerdeki yatırımlar için genel teşvik uygulamaları kapsamında düzenlenen ve 6 Şubat itibarıyla yatırım süresi biten, tamamlama vizesi yapılmamış yatırım teşvik belgeleri, talep alınmaksızın tamamlanmış sayılacak. YÜRÜRLÜĞE GİRDİ Konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, OHAL ilan edilen illerdeki kalkınma ajanslarının yönetim kurulu toplantıları 3 ay süreyle yapılmayabilecek. Yönetim kurullarının toplanamadığı sürede, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belirlenen yönetim kurulu yetkileri genel sekreterce kullanılabilecek. Bakanlık, bölge kalkınma idareleri ve OHAL ilan edilen iller dışında bulunan kalkınma ajansları, OHAL ilan edilen illerde ekonomik ve sosyal kalkınma alanında ihya faaliyetlerine destek olmak amacıyla programlar uygulayabilecek. Kalkınma ajansları, OHAL ilan edilen iller yararına ve OHAL süresince, taşınmazlar hariç, kiralama ve satın alma yapabilecek. Depremler dolayısıyla genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde yapılmakta olan yatırımlar için genel teşvik uygulamaları kapsamında düzenlenen ve 6 Şubat itibarıyla yatırım süresi biten ve tamamlama vizesi yapılmamış yatırım teşvik belgeleri, talep alınmaksızın, yatırım süresi devam eden yatırım teşvik belgeleri ise 3 ay içinde talep edilmesi halinde, yatırım teşvik belgesindeki kayıt ve şartlar aranmaksızın mevcut haliyle tamamlanmış sayılacak. Bu yerlerde yapılmakta olan yatırımlar için bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik teşvik uygulamalarına istinaden düzenlenen ve 6 Şubat itibarıyla tamamlama vizesi yapılmamış yatırım teşvik belgeleri de 3 ay içinde talep edilmesi halinde, yatırım teşvik belgesinde kayıtlı desteklerin durdurulması ve yararlanılan desteklerin geri alınmaması suretiyle yatırım teşvik belgesindeki kayıt ve koşullar aranmaksızın, mevcut haliyle tamamlanmış olarak kabul edilecek. AA

OHAL kapsamında deprem bölgesindeki ekonomik hayata ilişkin düzenleme Haber

OHAL kapsamında deprem bölgesindeki ekonomik hayata ilişkin düzenleme

Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirlerin Alınması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararnameyle 6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketinin ardından 8 Şubat'ta ilan edilen olağanüstü hal kapsamında, avans ödemeleri, sanayi siciline ilişkin süreler, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları ile kooperatiflere yönelik bazı düzenlemelere gidildi. Buna göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca 11 Şubat itibarıyla kamu personeline yapılmış aylık ve ücret ödemeleri, ilgililerin depremde ölümleri halinde geri alınmayacak. Olağanüstü hal ilan edilen illerde, Sanayi Sicili Kanunu'nun 2, 4 ve 5'inci maddelerinde belirtilen süreler, 6 Şubat'tan itibaren 3 ay durduruldu. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacak. Söz konusu illerde, Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren ve depremden zarar gören esnaf ve sanatkarlardan, olağanüstü hal süresince, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarınca düzenlenecek belgeler için ücret alınmayacak. 5362 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkar odaları, birlikleri, federasyonları ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ile Kooperatifler Kanunu kapsamında faaliyet gösteren kooperatif ve üst kuruluşları, 6 Şubat'tan itibaren olağanüstü hal süresince, afet bölgesindeki illerde yönetim kurulunca alınacak kararla ayni veya nakdi yardım yapabilecek. Kararnamenin kamu personeline yapılmış avans ödemesiyle ilgili hükmü 11 Şubat, diğer hükümleri bugün itibarıyla yürürlüğe girdi. AA

OHAL bölgesinde yerleşme ve yapılaşma nasıl olacak? Haber

OHAL bölgesinde yerleşme ve yapılaşma nasıl olacak?

Kararname ile 8 Şubat'ta Cumhurbaşkanı kararıyla ilan edilen OHAL kapsamında yer alan illerde yerleşme ve yapılaşmaya ilişkin alınan tedbirler belirlendi. Buna göre, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler dolayısıyla genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, afetten etkilenenlerin geçici veya kesin iskan alanları; fay hattına mesafesi, zeminin elverişliliği, yerleşim merkezine yakınlığı gibi kriterler gözetilerek, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) yeni yerleşim yerlerinin tespitine ilişkin görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca resen belirlenerek ilgili kurumlara bildirilecek. Bu belirleme yapılırken gereklilik bulunması halinde 4342 sayılı Mera Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ek 16'ncı maddesinde belirtilen alanlar da kullanılabilecek. Bu kapsamda belirlenen alanlarda vasıf değişikliği gereken yerlerin resen vasıf değişikliği yapılacak ve bu yerler Hazine adına tescil olunarak yapılan işlemler ilgili kurumlara bildirilecek. Vasıf değişikliği gereken yerlerde, Orman Kanunu'nun ek 16'ncı maddesinde belirtilen alanların bulunması halinde bu alanın iki katından az olmamak üzere Hazine taşınmazı, orman tesis edilmek üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilecek. PLAN VE PARSELASYON İŞLEMLERİNDE ASKI, İLAN, İTİRAZLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER UYGULANMAYACAK Genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, dava süreci devam edenler ile kesinleşen ancak henüz tapuya tescil edilmemiş olanlar hariç olmak üzere, tespit dışı bırakılan yerlerin Kadastro Kanunu'nun 22'nci maddesi kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının talebine istinaden ilgili kurumların görüşleri alınmaksızın bu kararnamenin amacı doğrultusunda Hazine adına idari yoldan tescili yapılacak. Köy yerleşme alanları dahil belirlenen kesin iskan alanlarında ve mevcut kentsel alanlarda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanacak plan ve imar uygulamaları beklenmeksizin, jeolojik etüt raporu ve zemin etüt raporu doğrultusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanacak vaziyet planına ve düzenlenecek yapı ruhsatına göre uygulama yapılacak. Bu alanlarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanan plan ve parselasyon planlarında, İmar Kanunu'nun plan ve parselasyon ile ilgili işlemlerindeki askı, ilan, itirazlara ilişkin hükümleri uygulanmayacak. Bu alanlarda taşınmaz mülkiyeti veya imar hakları kısmen veya tamamen başka bir alana aktarılabilecek. Bu haklar takas ve trampa işlemlerine konu edilebilecek. İŞLEMLER İÇİN HERHANGİ BİR BEDEL ALINMAYACAK Plan, parselasyon, yapı ruhsatı, taşınmaz mülkiyeti veya imar haklarının aktarılması, takas ve trampa işlemleri ve bu işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtlar damga vergisi, resim, harç ve harcamalara katılma paylarından müstesna olacak. Bu işlemler nedeniyle ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmayacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen geçici veya kesin iskan alanlarında, Mera Kanunu gereğince verilen izinler, Orman Kanunu gereğince verilen izinler, Orman Genel Müdürlüğü tarafından Devlet İhale Kanunu gereğince kiraya verilen mesire yerleri, orman parkları ve taşınmazlara ilişkin kiralama sözleşmeleri ile Mera Kanunu kapsamında tahsis amacı değişikliği gerçekleştirilen ancak tapuda henüz Hazine adına tescil edilmeyen alanların tahsis amacı değişiklikleri, Turizmi Teşvik Kanunu'nun 8'inci maddesi kapsamında verilen tahsis alanları ilgisine göre resen iptal edilmiş veya feshedilmiş sayılacak. Maden Kanunu'nun 30'uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında düzenlenen ara ve uç ürün üretme şartlı ihalelere ilişkin ruhsatlar hariç olmak üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen geçici veya kesin iskan alanlarına denk gelen maden ruhsat sahalarının girişimli kısmı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kararı ile karar tarihinden itibaren maden ruhsat sahasından resen taksir edilmiş sayılacak. Geçici veya kesin iskan alanının ruhsatın tamamını kapsaması halinde ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kararı ile karar tarihinden itibaren maden ruhsatı resen iptal edilmiş sayılacak. Birinci fıkrada belirtilen alanlarda, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlardan uygulamaya dahil edilecek olanlar ile özel mülkiyete tabi diğer bütün taşınmazlar için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ilgisine göre devir veya acele kamulaştırma kararı alınabilecek. Kamulaştırma işlemleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yürütülecek. Kamulaştırılan taşınmazlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının veya TOKİ'nin talebine istinaden Hazine adına tescil olunacak. Tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmayacak. Ancak, tapu dairesi durumu ilgili vergi dairesine bildirecek. Tescilden sonra bu alanlarda inşai faaliyetlere başlanabilecek. Hazine adına tescil edilen taşınmazlar için kıymet takdiri, tescil tarihinden itibaren en geç bir ay içinde Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca yetkilendirilmiş lisanslı gayrimenkul değerleme kuruluşları tarafından yapılacak. Belirlenen değer, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya TOKİ tarafından asliye hukuk mahkemesine sunulacak ve bu bedel, tescilinden önceki tapuda kayıtlı taşınmaz maliklerine ödenmek üzere mahkemece belirlenen bankaya yatırılacak. Yatırılan bedel, üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılacak ve hak sahibine varsa nemalarıyla birlikte ödenecek. Bedelin yatırıldığına ilişkin karar mahkemece taşınmaz maliklerine tebliğ edilecek. TÜM ŞERHLER TAŞINMAZIN BEDELİ ÜZERİNDE DEVAM EDECEK Taşınmazın tescilinden önceki tapu kaydında yer alan tedbir, kamulaştırma, ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi haklar ile yasaklayıcı ve kısıtlayıcı tüm şerhler taşınmazın bedeli üzerinde devam edecek; tapu kaydındaki haklar ve şerhler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının veya TOKİ'nin talebi üzerine tapu müdürlüğünce resen terkin edilecek ve durum hak sahibine tebliğ edilecek. Bedelin yatırılmasından sonra, bu bedel üzerinden yapılacak uzlaşma görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması halinde Kamulaştırma Kanunu'nun bedel tespiti ve tescili davalarına yönelik hükümlerinden bedel belirlenmesine ve ödenmesine ilişkin hükümleri uygulanacak. Bu fıkra kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlardan devir alınacak olanlar resen Hazine adına tescil edilecek. Taşınmazın bedeli, tescil işleminden itibaren 60 gün içinde Kamulaştırma Kanunu'nun 30'uncu maddesi hükümlerine göre belirlenecek. Bu fıkrada hüküm bulunmayan hallerde Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; altyapı, üstyapı dahil her türlü inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını belirlemeye, cins değişikliği yapmaya, kat irtifakı, kat mülkiyeti kurmaya yetkili olacak. Bu uygulamalar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluş ve bunların iştirakleriyle Kamu İhale Kanunu'na tabi idareler ile işbirliği içinde yapılabilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bu kapsamda belirtilen iş ve işlemlere ilişkin olarak bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluş ve bunların iştirakleri ile TOKİ'ye yetki devrine ve bu iş ve işlemlerden hangilerinin TOKİ ve diğer kurum, kuruluş ve bunların iştirakleri tarafından yapılacağını belirlemeye yetkili olacak. YERLİ VEYA YABANCI KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLAR KONUT VE İŞ YERİ YAPTIRABİLECEK AFAD tarafından; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ve Bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşları ve bunların iştiraklerine, bu madde kapsamında akdedilecek protokoller çerçevesinde konut, iş yeri ve altyapı tesisleri ile bunlar için gerekli her tür ve ölçekte harita, etüt, proje, imar planı, parselasyon gibi mühendislik hizmetleri yaptırılabilir ya da hak sahibi olanlara verilmek üzere yapılan konut veya iş yerleri bu idarelerden satın alınabilecek. Bu kapsamda AFAD tarafından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ve Bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşları ve bunların iştiraklerine kaynak aktarımı yapılabilecek. Yapılacak iş ve işlemler hakkında Kamu İhale Kanunu'nun yaklaşık maliyet tespitine ilişkin usulleri ile avan proje yapılmak kaydıyla 62'nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükümleri uygulanmayacak. Yapım işleri ve altyapı ile ilgili her türlü işlemden katılma payı ve teknik altyapı bedeli alınmayacak. Yerli veya yabancı kişiler, kurumlar ve kuruluşlar, deprem bölgesindeki konut ve iş yeri ihtiyacını karşılamak ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına hibe edilmek üzere Bakanlıkça gösterilecek yerlerde ve Bakanlıkça belirlenecek tip projelere uygun konut ve iş yeri yapabilecek veya yaptırabilecek. Bu kapsamda Bakanlığa hibe edilen konut ve iş yerleri hak sahiplerine verilmek üzere AFAD'a devredilecek. Bu alanlarda doğalgaz, elektrik, su, atık su ve arıtma tesisleri ile atık işleme tesisleri, iletişim ve diğer her türlü altyapı yatırımları, üst yapı imalatları tamamlanıncaya kadar ilgili kurum, kuruluş ve dağıtım şirketlerince öncelikle tamamlanacak. YIKINTI ATIKLARININ DÖKÜMÜ VALİLİKÇE BELİRLENEN ALANLARA YAPILACAK Afet alanlarından çıkan yıkıntı atıklarının dökümü, çevrenin korunmasına ilişkin önlemler alınmak kaydıyla ilgili valilikçe belirlenen alanlara yapılacak. Yıkıntı atıkları, geri dönüşüme tabi tutulmak sureti ile ilgili standartları ve gerekli şartları sağlayarak altyapı ve üst yapı yatırımlarında kullanılabilecek. Bu döküm sahaları ve bu sahalarda yapılacak iş ve işlemler ilgili mevzuatın belgelendirmeye ilişkin hükümlerinden müstesna olacak. Bu madde kapsamında belirtilen iş ve işlemlerde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan kaynağın temini amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluş ve bunların iştirakleri ile döner sermaye işletmeleri arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı onayıyla ve ilgili idare bütçesine gider kaydedilmek suretiyle kaynak aktarımı yapılabilecek. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında istihdam edilen personel, bu kararnamede belirtilen ve Bakanlık, bağlı ve ilgili kuruluşları ile bunların iştiraklerince yürütülen iş ve işlemlerde Bakanlıkça görevlendirilebilecek. HABER MERKEZİ

EMEP İzmir İl Örgütü’nden ‘OHAL’ eleştirisi Haber

EMEP İzmir İl Örgütü’nden ‘OHAL’ eleştirisi

Türkiye, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 kenti vuran 2 büyük depremle yıkıldı. Binlerce kişinin yaşamını yitirdiği felaket ülkeyi yasa boğdu. Yara sarsma ve arama kurtarma çalışmaları devam ederken, EMEK Partisi İzmir İl Örgütü’nden felakete ilişkin yazılı bir açıklama geldi. Yıkımdan etkilenen 10 il için alınan OHAL kararının eleştirildiği açıklamada, sorumlu müteahhitler ve kamu görevlilerin hesap vermesi için de mücadele çağrısı yapıldı. EN KRİTİK SAATLER HEBA EDİLDİ Ülke tarihinin en büyük depreminin yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, “Acımız da kaybımız da büyük. Hepimize büyük geçmiş olsun başımız sağ olsun. Yine enkaz altında yaşam mücadelesi veren insanlarımız için depremin en kritik saatleri ne yazık ki heba edildi. Depremden 2 gün sonra bile enkazın altında yakınlarının sesini duyduğunu ve yardım beklediğini haykıran, televizyon kanallarını arayıp açık adres vererek yardımı isteyen, yurttaşların yakarışı yürekleri dağladı. 81 ilde 83 milyonuz, emeğin ürettiği zenginlikler, vergilerimizle oluşan bütçe olanakları ve teknik, bilimsel olanaklar doğru yönetilip yönlendirilse çok daha hızlı ve başarılı bir kurtarmanın yapılabileceği bir çağda yaşadığımızı biliyoruz. İzmir yakın zamanda yaşadığı depremin duyarlılığı ile de Büyükşehir, ilçe belediyeler ve partimizin de bileşeni olduğu Emek ve Demokrasi Güçleri İzmir Deprem Koordinasyonu’nu oluşturdu. Deprem bölgesiyle dayanışmak için hızla organize olundu ve kampanya başlatıldı. Acil ihtiyaçların listesi günlük yayınlanıp gelen yardımlar Tepekule Kongre Merkezi ve Gaziemir Fuar alanında toplanarak uçak ve gemilerle deprem bölgesine ulaştırılıyor” denildi. HALK DAYANIŞMASININ KESİLMESİ DEMEK Depremden etkilenen 10 ili kapsayan OHAL kararını eleştiren açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Gölcük depreminin fırsat bilinip Meclis’ten mezarda emeklilik yasasının geçirilmesi gibi bugün de ek zam bekleyen işçilerin can derdinde olmasını fırsat bilen Antepli kimi tekstil patronları işçilerin ücretlerini zamsız yatırdı. Meclis’te görüşülmekte olan düzenlemeyi bekleyen EYT’liler endişelenmekte. Can kurtarmada, deprem için toplanan vergileri halkına layıkıyla ulaştırmada, görevini yerine getirmeyen hükümet, ilan ettiği OHAL ile depremi de kendi politikaları için ‘lütuf’ bilip seçimlere OHAL uygulamasıyla gitmek istemektedir. OHAL demek grevlerin yasaklanması, söz, basın, ifade özgürlüğünün kısıtlanması demektir. OHAL demek devletin ulaşamadığı afet bölgelerine halk dayanışmasının kesilmesi demektir. Özelleştirmelerle Köy Hizmetleri’ni, karayollarını küçültüp, tasfiye ederek devleti şirket gibi yönetmekle övünen kapitalist politika, depremle birlikte bir kez daha çökmüştür. Devleti küçültüp şirketleri büyüten AKP iktidarı depremzede yurttaşlar karşısında küçülmüştür. Yine bir deprem sonrası bilim insanlarının aylar yıllar önce yaptığı uyarıların dikkate alınmadığı, deprem yönetmeliğinin uygulanmadığı, denetlenmeden bina ruhsatı verildiği, yerleşim yerlerinin fay hattı üzerine kurulduğu konuşuluyor. Depremde yıkımın daha da büyük olmasında ihmal ve sorumluluğu olan tüm müteahhitlik firmaları ve her düzeyde sorumlu kamu görevlilerinin hesap vermesi, bütün kentlerde depremin yıkıcılığını azaltacak önlemlerin alınması, düzenlemelerin hızla yapılması, OHAL kararının geri çekilmesi için örgütlenerek mücadele edelim.”

Olağanüstü Hal Komisyonu çalışmalarını tamamladı Haber

Olağanüstü Hal Komisyonu çalışmalarını tamamladı

derlediği bilgilere göre, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında yayımlanan KHK'lerle 131 bin 922 tedbir işlemi uygulandı. Bu kapsamda 125 bin 678 kişi kamu görevinden çıkarıldı, 3 bin 213 kişinin rütbeleri alındı, 2 bin 761 kurum ve kuruluşun kapatılmasına karar verildi ve yurt dışında eğitim gören 270 kişinin de öğrencilikle ilişiği kesildi. Uygulanan tedbir işlemleri hakkındaki başvuruları değerlendirip karara bağlamak üzere kurulan OHAL Komisyonu, 22 Mayıs 2017'de göreve başladı. Anayasa Mahkemesinin yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 12 Haziran 2017'de OHAL Komisyonunu etkili iç hukuk yolu kabul etti. Komisyon, 17 Temmuz 2017'den itibaren başvuruları, elektronik ortam üzerinden almaya başladı. Başvuru dosyaları hakkındaki karar verme süreci 22 Aralık 2017'de başlayan Komisyon, 12 Ocak 2023 itibarıyla görev süresi içerisinde tüm başvuruları karara bağladı. OHAL Komisyonunun görev süresi 22 Ocak'ta sona erecek. 500 bin evrak tasnif edildi OHAL Komisyonu, görev sürecinde bilişim sistemi altyapısının, veri analiz sisteminin tamamlanmasıyla 65'i raportör olmak üzere, toplam 205 personeliyle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde çalışma yürüttü. Başvurulara ilişkin 20'den fazla kurum ve kuruluştan temin edilen yaklaşık 500 bin evrakın tasnif, kayıt ve arşivleme işlemi, oluşturulan özel bir bilgi işlem altyapısı sayesinde tamamlandı. 7075 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında da her bir başvuru dosyası, detaylı ele alınarak gerekçeli karar verildi. Takipsizlik veya beraat alanların dosyalarına öncelik verildi OHAL Komisyonu, incelemesini, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı yönünden yaptı. Başvurulara ilişkin öncelikle idari inceleme yapılırken, başvurucuların örgüt üyeliği ve mensubiyetinin yanı sıra örgütle iltisak ve irtibatının olup olmadığı da değerlendirildi. Bu kapsamda, kamu görevinden çıkarmada, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak başvurucuların terör örgütleriyle bağının kurulması yeterli görüldü. Komisyonun değerlendirmesi, cezai sorumluluğunun bulunup bulunmadığından bağımsız olarak sadece kamu görevinde kalmanın uygun olup olmadığı yönünden yapıldı. Başvuruları, kurumların ihraç sebepleri ile tespit edilen veriler kapsamında değerlendiren Komisyon, UYAP üzerinden başvurucuların durumlarını takip ederek, haklarında takipsizlik veya beraat kararı verilen kişilerin dosyalarını öncelikle ele aldı. Başvurulara ilişkin temin edilen bilgileri 116 kriter başlığı altında analiz ve sorgulama yapan Komisyonun, inceleme ve değerlendirme kriterleri arasında adli soruşturma ve kovuşturma dosyalarındaki tespitler, ceza yargılaması sonuçları, örgüt içi iletişim programı kullanım kayıtları, Bank Asya'ya destek amaçlı hesap açma ve para yatırma bilgisi, örgütle iltisaklı sendika, dernek, vakıf ve federasyon üyeliği ve yöneticiliği, örgüt bağlantılı kuruluşlarda çalışma kayıtları yer aldı. Yaklaşık 18 bin başvurunun kabulüne karar verildi OHAL Komisyonuna görev süresi boyunca 127 bin 292 başvuru yapıldı. Başvurulardan 17 bin 960'ında kabul kararı veren Komisyon, 109 bin 332 dosyada da ret kararı aldı. Böylece Komisyon, görev süresi içerisinde başvuruların tamamını karara bağladı. Kabul kararlarından 72'si kapatılan dernek, vakıf, öğrenci yurdu, televizyon kanalı ve gazete gibi kuruluşların açılmasına ilişkin oldu. Ret kararlarının yüzde 95'inde adli soruşturma/kovuşturma bilgisi mevcutken, ağır ceza mahkemelerince hapis cezası verilenlerin oranı yüzde 55 olarak kayıtlara geçti. Reddedilen başvurularda, terör örgütlerine müzahir kuruluşlara yapılan mali destek ve para transferi bilgisi oranı yüzde 50, örgüt elebaşının Bank Asya'ya destek çağrısı üzerine işlem yapanların oranı yüzde 40, FETÖ'nün gizli iletişim aracı ByLock kullanıcılığı tespit edilenler yüzde 35, FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasında yer aldığına dair tespitler bulunanlar ise yüzde 30 oldu. Başvurusu reddedilen kişilerin yüzde 26'sında örgütle iltisaklı sendika, dernek ve vakıf üyeliği ile yöneticilik bilgisi bulunurken, darbe davalarında yargılananlar yüzde 17, örgütsel amaçlı ankesör ve operasyonel hat kullanım bilgisi de yüzde 12 olarak kayıtlara geçti. Bunun yanı sıra Komisyonun verdiği kararlarda dernek, gazete aboneliği veya örgütle bağlantılı okulda kayıt bilgisi tek başına ret sebebi görülmedi. Komisyon tarafından verilen ret kararıyla birlikte ilgili kişilere mahkeme yolu da açıldı. Başvuruları kabul edilenlerin, kamu görevinden çıkarıldığı tarihten iade edildiği tarihine kadar geçen süreye ilişkin mali ve sosyal haklarının geri alabilmesinin önü açıldı. Kararlarda "şahsilik ilkesi" gözetildi OHAL Komisyonu, yapılan başvurularda "şahsilik ilkesi" gereği başvurucunun eşi veya aile bireyleri hakkında terör örgütü üyeliği, irtibatı, iltisakı bilgisi olup olmadığından bağımsız olarak kararlar verdi. Bu kapsamda Komisyonun yaptığı inceleme sonucunda, terör örgütüyle irtibatı nedeniyle ret kararı verilen eşinden bağımsız olarak 1956 kişinin başvurusu kabul edildi. Yasal düzenleme yapıldı Görev süresi 22 Ocak'ta sona erecek Komisyonun kararlarına karşı mahkemelerde açılan davalara ilişkin iş ve işlemlerin yürütülmesi konusunda 7429 sayılı Kanunun 10'uncu maddesi ile 7075 sayılı Kanuna eklenen "Komisyonun görev süresi sonrasına dair işlemler" başlıklı geçici 5'inci maddeyle gerekli düzenlemeler de yapıldı. Komisyon faaliyet raporu yayımlandı OHAL Komisyonu, görev süresi içerisinde yaptığı çalışmaları, oluşturulan veri inceleme ve değerlendirme sistemi ile karar örneklerini, faaliyet raporu hazırlayarak kamuoyunun bilgisine sundu. Türkçe ve İngilizce hazırlanan raporda, FETÖ'nün kamuya sızma, sınav usulsüzlükleri ve mahrem yapılanmasına ilişkin bilgiler de yer aldı. Raporda, örgüte ait okul, dernek, vakıf ve sendika faaliyetlerinde yapılan usulsüzlükler ile yardım adı altında vatandaşlardan elde edilen gelirlerin örgüte aktarıldığı tespitleri de sıralandı. Verilen kararlardan örnekler ve hazırlanan infografiklerle örgütün kamu kurumlarında ve sivil toplum kuruluşlarındaki yapılanmasına ilişkin detaylar da raporda ortaya konuldu. Komisyon tarafından PKK/KCK ve diğer terör örgütleriyle irtibatlı kişilere dair karar örnekleri de genel faaliyet raporuna dahil edildi. Faaliyet raporunun tamamına OHAL Komisyonunun internet adresinden erişim sağlanabiliyor.

Japonya Kovid-19'a karşı kısmi OHAL'i uzatacak Haber

Japonya Kovid-19'a karşı kısmi OHAL'i uzatacak

Başbakan Kişida Fumio, düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19'a karşı uygulanan kısmi OHAL'e ilişkin konuştu. Kişida, hükümete bağlı Kovid-19 Danışman Heyeti'nin tavsiyesi sonrası, kısmi OHAL'i Tokyo dahil 13 eyalette uzatmayı planladıklarını söyledi. Önlemlerin kaldırılması için "şartların güvenli olmaktan uzak" olduğunu dile getiren Kişida, aşı uygulamasını hızlandırmayı hedeflediklerini belirtti. Kovid-19 Önlemlerinden Sorumlu Kabine Üyesi ve Ekonomik Canlanma Bakanı Yamagiwa Daişiro da "uzatılacak önlemlerin, sosyo-ekonomik faaliyetlerin durdurulmasını önlemeyi amaçladığını" bildirdi. Kyodo ajansına göre bu hafta sonu sona erecek kısmi OHAL'in 6 Mart'a kadar yürürlükte kalması planlanıyor. Tokyo ve çevresindeki Kanagawa, Saitama ve Çiba ile farklı bölgelerdeki Gunma, Niigata, Gifu, Aiçi, Mie, Kagawa, Nagazaki, Kumamoto ve Miyazaki'de sürecek. Kısmi OHAL, eyalet valilerine, restoranların işletme saatlerini kısaltmaları, alkol satışını durdurmaları ve halktan eyalet dışına seyahat etmemelerine yönelik talepte bulunabilme yetkisini veriyor. Japonya’da vaka sayısı 3 milyon 583 bin 100’e, virüse bağlı can kaybı sayısı 19 bin 791’e yükseldi. Ülke genelinde 1212 kişi yoğun bakım servislerinde Kovid-19 tedavisi görüyor. Vaka sayısı Tokyo Olimpiyatları'nın düzenlendiği Ağustos 2021'in ilk haftasında 1 milyonu, 20 Ocak'ta 2 milyonu, 3 Şubat'ta 3 milyon sınırını geçmişti. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.