#ORGAN NAKLİ

ORGAN NAKLİ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ORGAN NAKLİ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Organları 3 hastaya umut oldu Haber

Organları 3 hastaya umut oldu

Geçen hafta sonu yüksekten düşme sonucu başından yaralanan İbrahim Başoğlu'nun dün sabah saatlerinde tedavi gördüğü Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşti. Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki organ bağış ekibi ailesiyle görüşerek Başoğlu'nun organlarının bağışlanması konusunda onay aldı. Başoğlu'nun organlarını almak için akşam saatlerinde Erzurum Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi'nden bir ekip Giresun'a geldi. Ameliyata alınan İbrahim Başoğlu'nun 2 böbreği ve karaciğeri organ nakli bekleyen 3 hastaya umut olmak için yola çıktı. ''Ailemizin duyarlılığı organ nakli bekleyen 3 kişiye umut oldu'' Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Fazıl Kulaklı, organ bağışı yapan aileye başsağlığı dileyerek İbrahim Başoğlu'nun organlarının 3 hastaya umut olacağını söyledi. Başhekim Kulaklı "Ailemiz çok duyarlıydı, ailemizin duyarlılığı organ nakli bekleyen 3 kişiye umut oldu. Organ bağışları, organ nakli bekleyen hastalara şifa vermektedir. Ülkemizde kadın, erkek, çocuk, genç binlerce kişinin organ nakli beklediğini bilerek hareket etmekte fayda var. Organ bağışı konusunda Giresun çok kötü durumda olmamakla birlikte daha iyi durumda olabilir. Son zamanlarda organ bağışı sayımızın arttığını söyleyebiliriz. Tabi burada beyin ölümü tanısını koymak da çok önemli. Bu konuda hastanemizde gerekli çalışmalarını yapmaktadır” dedi.

Bursa’da organ nakil merkezi inşa ediliyor Haber

Bursa’da organ nakil merkezi inşa ediliyor

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yanına inşa edilen Organ Nakli Merkezi, bodrum katta dahil dört kattan oluşacak. Bin 500 metrekare taban alan üzerine kapalı alan toplamda 5 bin 700 metrekare olacak. İleri düzeyde modern tek kişilik 50 hasta yatağı, üçüncü düzey altı, ikinci düzey beş yoğun bakım yatağı ile hizmet verecek. Merkezi ameliyathanelerle direk bağlantısı olan bina, ileri düzey doku tiplemesi ve immünoloji-moleküler biyoloji araştırma laboratuvarını da bünyesinde barındıracak. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, inşaatın önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, organ nakil merkezinin yapımını Bursalı iş adamı Hüseyin Akdemir'in üstlendiğini söyledi. Merkezin kaba inşaatının tamamlanma aşamasına geldiğini belirten Yılmaz, karaciğer, böbrek, akciğer, kalp ve kornea gibi birçok organın naklinde önemli görev üstleneceğini kaydetti. Yılmaz, üniversitede organ nakli konusunda uzman bilim insanlarının olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "İlave kadrolarla inşaat bittiğinde bu merkezimizi daha fazla destekleyeceğiz. Aynı zamanda iş insanımız yine taahhütleri arasında sağ olsun sadece binayı yapmakla kalmayıp burada gerçekleştirilecek olan birtakım seminerler ve ameliyatlar için yurt dışından uzmanları da buraya getirecek. Bu konuda da her türlü yardımı yapacağını, finansmanı sağlayacağını iş adamımız bize taahhüt etmiş durumda. Bu merkez Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile entegre vaziyette inşa ediliyor. Hastanemiz ve merkezimiz entegre bir biçimde faaliyet gösterdiğinde nasıl ki uzun yıllar Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Güney Marmara'nın merkezi hastanesi, araştırma hastanesi işlevi gördüyse onu şimdi bir organ nakil merkeziyle de destekleyeceğiz ve güçlendireceğiz. İnşallah Türkiye'nin sağlık hizmetlerine büyük katkısı olacak merkezlerden birisi üniversitemize kazandırılmış olacak." Organ naklinde hızın önemli olduğunu belirten Yılmaz, "Ana yolların kenarında yer aldığımız için kolay ulaşılabilir bir özelliğimiz var. Civar illerden buraya ulaşmak da çok kolay. Aynı zamanda hemen binanın arkasında bir helikopter pistimiz var. Dolayısıyla organ naklinde hız çok önemli. İcap ettiğinde helikopter hemen merkezin yan tarafına inebilecek. Emeği geçen herkese, özellikle de Bursalı iş adamı Hüseyin Akdemir'e desteklerinden dolayı teşekkür ederiz" dedi. Yılmaz, organ nakil merkezinin gelecek yıl tamamlanmasının planlandığını sözlerine eklerken, 120 milyona mal olması beklenen merkezde özellikle çoklu çapraz organ naklinin gündemde olduğu günümüzde bu ihtiyacı fazlasıyla karşılayacak kapasiteye sahip olan bir bina olacak. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Bursa semt pazarları

EÜ'de “Organ Nakli Enstitüsü” kuruldu Haber

EÜ'de “Organ Nakli Enstitüsü” kuruldu

Ege Üniversitesinin bugüne kadar çok sayıda organ naklini başarıyla gerçekleştirdiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ülkemizin en önemli organ nakli merkezlerinden biri olan üniversitemizde, alanlarında en seçkin cerrahlarımızla organ ve doku naklinde pek çok ilke imza attık. A Plus kalitesinde hizmet veren Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine yaptığımız yatırımların neticesinde tüm sağlık hizmetlerinde olduğunu gibi organ naklinde de kalitemizi ve başarı oranımızı artırdık. Yurt dışından pek çok ülkeden sağlık turizmi kapsamında organ ve doku nakli için hastanemizi tercih eden hastalar mevcut. 30 yılı aşkın süredir hizmet veren Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezimizde; karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, kornea gibi nakiller, modern tıbbi cihazlar kullanılarak uzman hekimlerimizce yapılıyor.  Bununla birlikte işin sosyal sorumluluk kısmını da önemsiyor, organ bağışına yönelik farkındalık yaratacak etkinlikler, konferanslar, söyleşiler gerçekleştiriyoruz.” dedi. “Hem bilim üretilecek hem de insan kaynağı sağlanacak” Kurulan Organ Nakli Enstitüsü ile bu alandaki çalışmaları daha ileri seviyelere taşıyacaklarını bildiren Prof. Dr. Budak, “Türkiye’de ilk kurumsal akreditasyon alan üniversitemiz, aynı zamanda bir araştırma üniversitesi olma niteliği taşıyor. Bu sorumlulukların bilinciyle yeni kurulan enstitümüz bünyesinde organ nakli alanında nitelikli insan gücü yetiştireceğiz ve literatüre katkı sunacak araştırmalar yapacağız. Halihazırda organ nakli konusunda bir referans merkezi olan üniversitemizi, enstitümüzün de katkısıyla bu konuda zirveye taşımak istiyoruz. Enstitümüz; organ naklinin nitelik ve nicelik olarak artırılması, hastaların ve donörlerin yaşam kalitesinin artırılması, organ nakli ile ilgili temel, klinik, immünolojik, biyomedikal teknolojiler ve translasyonel tıp alanlarında araştırmalar yapılması, disiplinlerarası uyum sağlanması gibi amaçlar üzerine çalışma yapacak. Diğer yandan yüksek lisans ve doktora programları ile organ naklinde uzman, nitelikli insan kaynağını yetiştirecek. Kurum dışı paydaşlarla da iş birliği içerisinde olarak İzmir’de ve Ege Bölgesinde organ nakli ve bağışı konusunda toplumsal farkındalık oluşturacak. Sağlık Turizmine katkı sağlayacak faaliyetler yürütülecek. Sanayi güdümlü araştırmalar, projeler, Ar-Ge çalışmaları yapılacak. Sadece nakil değil, nakile sebep olacak organ yetmezliği konusunda da önleyici tedbirlere yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek” diye konuştu. Organ bağışının önemini bir kez daha hatırlatan Prof. Dr. Budak, “Bu vesile ile organ bağışının önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum, unutmayalım ki organ bekleyen kişi; kendimiz ya da bir yakınımız da olabilir. Bu yüzden imkanı olan herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum. Yeni kurulan Enstitümüzün üniversitemize kazandırılmasına vesile olan başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a ve emeği geçenlere teşekkür ediyor,  ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. Ege Ajans

Kızı için fazla kilolarından kurtuldu Haber

Kızı için fazla kilolarından kurtuldu

Uşak'ta yaşayan 41 yaşındaki obezite hastası Gülcan Öncer, 5 yıldır böbrek yetmezliği ile mücadele eden kızına böbrek bulmak için dört gözle gelecek güzel haberi bekliyordu. 19 yaşındaki kızı Nazlı Öncer'e böbreğini verebileceğini öğrenen anne Öncer, fazla kilolarından dolayı yaşadığı obezite hastalığı nedeniyle böbrek nakli olamıyordu. Yaptığı araştırmalar sonucunda böbrek nakli olmak için Uşak’tan Denizli’ye geldi. Genel Cerrahi, Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Raşid Aykota ile gerçekleştirilen ameliyat başarılı bir şekilde tamamlandı ve Öncer sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. ''BÖBREĞİMİ VEREBİLECEĞİM İÇİN ÇOK MUTLUYUM'' Obezite cerrahisi sayesinde, fazla kilolarından kurtularak kızına sağlıklı bir böbrek verebilecek olmanın mutluluğunu yaşayan Gülcan Öncer, “Yıllardır obezite hastasıyım. Ameliyat olmayı düşünmüyordum. Kiloluydum ama ameliyat aklıma bile gelmemişti. Kendi kendime kilo vermeyi düşünüyordum. Ama bir türlü veremiyordum. Bu sırada kızımın böbrek hastası olduğunu ve böbrek nakli yapılması gerektiğini öğrendim. Kızımın sağlığına kavuşması için kendi böbreğimi ona vermeye karar verdim. Doktorlara gittim hepsi de zayıflamam gerektiğini söyledi. Bir türlü kilo veremeyince de bir an önce kızımı iyileştirmek adına obezite ameliyatı olmaya karar verdim. Hangi doktora gitsem diye baya araştırdım. Dr. Muhammed Aykota ile görüşmeye karar verdim. Etrafımda çok fazla kişi tavsiye etti. Hastaneye gittim doktorumla görüştüm. Kilo verebileceğimi ve sonrasında da kızıma böbreğimi verebileceğimi söyleyince dünyalar benim oldu. Hemen ameliyat olmaya karar verdim. Çünkü doktorum bana güven verdi. Ameliyatımı oldum hastanedeki ilgi gerçekten çok iyiydi. 10 gün oldu ve 11 kilo verdim. Daha da fazla vermeye gayretliyim. Böbreğimi verebileceğim için çok mutluyum. İnşallah organ naklimde iyi olacak. Allah tüm böbrek hastalarına şifa versin. Doktorum Muhammed Aykota’ya çok teşekkür ederim. Onların sayesinde hem kızım hem de ben sağlığımıza kavuşabileceğiz” dedi. ''GÜLCAN HANIM VE KIZINA SAĞLIKLI BİR HAYAT SUNMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ'' Doç. Dr. Muhammed Raşid Aykota, “Gülcan Hanım, bize başvurduğunda kızının böbrek hastası olduğunu ve ona böbrek vermek istediğini söyledi. Muayene ettikten sonra kilosunun böbrek nakli için uygun olmadığını ve böbreğini kızına verebilmesi için obezite ameliyatı olması gerektiğini söyledik. Obezite cerrahisi sayesinde organ nakli için engel teşkil eden fazla kilolarından kurtulabilecekti. Bu haberi duyunca kendisi de kızı da çok mutlu oldu ve bir an önce işlemlerin başlamasını istedi. Obezite ameliyatını gerçekleştirdik ve kontrole geldiğinde 11 kilo verdiğini gördük. Obezite cerrahisi sayesinde birçok hastamız bugüne kadar sağlığına kavuştu. Şimdi de hem Gülcan hanıma hem de kızına sağlıklı bir hayat sunabildiğimiz için gerçekten mutluyuz. Obezite cerrahisi, organ nakli gibi ciddi operasyonlarda bile güvenli bir seçenek olarak kabul ediliyor. Gülcan Hanım'ın başarılı ameliyatı da buna bir örnek oldu. Bu güzel haberle birlikte, Gülcan Hanım'ın ve kızının sağlıklarının uzun yıllar boyunca devam etmesini diliyoruz” diye konuştu. İHA

Çapraz nakille çifte bayram mutluluğu yaşadılar Haber

Çapraz nakille çifte bayram mutluluğu yaşadılar

Kadavradan yıllarca organ bağışı beklemek, makineye de bağlı bir yaşam sürmek istemeyen böbrek yetmezliği hastaları canlı donörlerden yapılan nakillerle yeni bir hayata kavuşmak istiyor. Ancak bazı hastalar canlı vericileriyle kan uyuşmazlığı yaşıyor ve nakil olma şanslarını kaybediyorlar. Burada ise çözüm olarak devreye çapraz nakil giriyor. İki hasta 7 Nisan’da Kent Hastanesi’nde Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok’tan oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen çapraz nakille donör sorununu aştı. Kent Hastanesi’nde çapraz nakille Kamil Sezer, Mustafa Koyun’a, Hatice Koyun da Pınar Sezer’e ikinci hayatın kapılarını açtı. LENFOMAYI YENMİŞTİ, BÖBREK NAKLİYLE DİYALİZDEN DE KURTULDU İzmir’in Buca ilçesinde oturan iki çocuk babası pazarlamacı Mustafa Koyun, son 11 yılını hastalıklarla mücadele ederek geçirdiğini söyledi. 2012’de hodgkin lenfomaya yakalandığını belirten Koyun, şöyle konuştu: “Kent Hastanesi Kemik İliği Merkezi’nde Prof. Dr. Gürhan Kadiköylü tarafından kök hücre nakli yapıldı. Sağlığıma kavuştum ancak 2021’de bu kez böbrek yetmezliği gelişti ve diyalizli hayat başladı. Böbrek nakli için de Kent’e geldim. Eşim Hatice gönüllü verici oldu ama kan uyuşmazlığı sorunu çıktı. O zaman çapraz böbrek naklini öğrendim. Eşleşme oldu ancak nakilden bir gün önce kalp krizi geçirdim. Nakil ertelendi, bypass oldum. İyileşip tekrar çapraz nakil için başvurdum. İki kez eşleşme oldu, ama bu sefer de karşı taraflarda sorun çıktı. 4. kez çapraz nakil şansını Sezer ailesiyle yakaladım. Şimdi çok iyiyim ve inşallah bu yaşadığım son sağlık sorunu olur. Hem eşime, hem Sezer ailesine, hem de doktorlarıma ve hemşirelere çok teşekkür ediyorum. Diyalize bağımlı yaşamak çok zor. Makineden kurtuldum, özgürlüğüme kavuştum. Bu bayram, bize tam bayram oldu.” "BANA AİLE MİRASI" Alerjik astımdan kurtulmak için 3 yıl önce eşi Şehir Planlamacısı Kamil Sezer ile birlikte Çorlu’dan gelip İzmir’in Urla ilçesine yerleştiklerini belirten iki çocuk annesi resim öğretmeni Pınar Sezer ise, kendisini böbrek nakline götüren sorunun bir aile mirası olduğunu söyledi. Ağabeyi Salih Beylikçi’nin (54) 10 yıl önce aynı sorundan böbrek nakli olduğunu belirten Sezer, hikayesini şöyle anlattı: “Babam ben 1.5 yaşımdayken ölmüş. Polisiktik böbrek hastalığı hiç tanımadığım babamdan bana miras. Bu hastalığımı biliyordum ve sürekli doktor takibindeydim. Doktorum önerdiği ve yıllardır sürdürdüğüm diyetle nakle gerek duyulmadan hayatımı sürdürebileceğimi söylemişti. Geçtiğimiz 6 Ocak’ta kalp çarpıntısı nedeniyle Urla Devlet Hastanesi’ne başvurdum. Yapılan kan tahlilinde tüm değerlerimin altüst olduğu ve yatmam gerektiği söylendi. Vücudum asidoza (böbrekler yoluyla atılması gereken asit iyonlarının birikmesi veya aşırı bikarbonat iyonunun kaybedilmesi durumu) girmiş. Sonrasında böbrek yetmezliği nedeniyle fistül açılıp, hemodiyalize bağlanacağımın söylenmesi, hepsi kabus gibiydi. Fistül açılırsa bir daha seramik yapamayacağımı düşündüm, istemedim. Ağabeyim nakilli olduğu için nakil olmamı önerdi. Sağ olsun eşim gönüllü oldu ancak kan uyuşmazlığı sorunu çıktı. İzmir’i bilmediğimiz için İzmir dışında da arayışlara girmiştik. Kent’te çapraz nakil yapılması ve başvurduktan bir ay sonra eşleşme çıkması, diyalize girmeden yeni bir hayata başlamamı sağladı. Bu süreçte eşim hep yanımdaydı ve bana çok moral, destek, cesaret verdi. İki doğum yaptım, safrakesesi, apandisit ameliyatı oldum ama nakil hepsinden hafif geçti. Çok iyiyim, seramik yapabileceğim için çok mutluyum. Ekibe, Koyun ailesine, hastaneye teşekkürlerim sonsuz.” ÇAPRAZ NAKİL BİR ÇÖZÜM Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibinden Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ok, çapraz nakil yönteminin canlı donörü kendi hastasına verici olamayan vakalarda değerli bir çözüm olduğunu söyledi. Ok, “Bu hastalarımızın da çözümü karşılıklı eşleşen eşleri oldu. Bu yöntem sayesinde Mustafa Bey diyalizden kurtuldu, Pınar Hanım hiç diyaliz yaşamadı. Hem alıcı hastalarımızı hem de vericilerini sağlıkla taburcu ettik” dedi. İHA

Organ bekleyen hastalar için 48 saat ameliyathaneden çıkmadılar Haber

Organ bekleyen hastalar için 48 saat ameliyathaneden çıkmadılar

Hastanenin yoğun bakım servisindeki 2 kadın hastanın beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından aileler, yakınlarının organlarını bağışlama kararı verdi. O dakikadan itibaren hastanede adeta zamanla yarış başladı. Organların en kısa sürede alınması için sağlık çalışanları hazırlıklarını tamamladı. Operasyon için 2 ameliyathane hazırlandı, organların nakledileceği hastalar da 2 saat gibi kısa bir sürede belirlendi. Beyin ölümü gerçekleşen hastalardan alınan böbrek, kalp, karaciğer, akciğer, ince bağırsak ve kornealardan oluşan toplam 10 organ İzmir ve İstanbul'daki hastanelerdeki nakiller için hazırlandı. MESAİLERİ 48 SAAT SÜRDÜ Operasyonla alınan 3 böbrek aynı hastanede yine aynı ekip tarafından vakit kaybedilmeden 3 hastaya nakledildi. Doktor, hemşire, teknisyen gibi 50 sağlık çalışanından oluşan ekibin bu operasyon için ameliyathanedeki mesaileri 48 saat sürdü. "BAŞARILI ŞEKİLDE AMELİYATLARI GERÇEKLEŞTİRDİK" Prof. Dr. Erhan Tatar, Kovid-19 sürecinde organ bağışının azaldığını ancak salgının etkisini yitirmesiyle bu yöndeki ameliyatların artmaya başladığını söyledi. Yoğun bakımdan 2 beyin ölümünün bildiriminin ardından ekip arkadaşlarıyla yoğun bir mesai yaptıklarını belirten Tatar, "48 saat boyunca 50 arkadaşımızla 2 ameliyathanede organların çıkarılması, doku tipi, organların dağıtımı gibi birçok çalışma yaptık. Belirlenen 3 hastaya hemen böbrek nakli yaptık. Organlar hemen nakledildiği için sanki canlıdan böbrek nakliymiş gibi böbrekleri aynı gün çalışmaya başladı." dedi. Kadavradan yapılan nakillerin önemli olduğunu dile getiren Tatar, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti. Tatar, 48 saatlik yoğun mesaileri sırasında ekip olarak yorulduklarını vurgulayarak, "Organ bekleyen hastaların durumlarının ne kadar zor olduğunu birebir yaşıyoruz. Açıkçası yorucu ve yıpratıcı bir süreç olsa da hastalarımızın tekrar hayata bağlanacağı heyecanıyla bu yoğun temponun üstesinden geldik. Başarılı şekilde ameliyatları gerçekleştirdik" diye konuştu. Hastanenin yoğun bakım servisinde görevli uzman doktor Mehmet Can Öztürk de beyin ölümü tanısının geri dönüşü olmayan bir tespit olduğunu ifade etti. "ÇOK SIK RASTLADIĞIMIZ BİR DURUM DEĞİL" Beyin ölümüyle ilgili sürecin bir günü bulduğunu anlatan Öztürk, şöyle devam etti: "Biri genç bir hastaydı, diğeri 49 yaşında. Aileler üzüldüler ama hayata tutunmaya çalışan insanlara yardımcı olabileceklerini anlatınca güzel karşıladılar. Art arda iki hastamızın da yakınları tarafından organ naklinin kabul olması çok sık rastladığımız bir durum değil. Bizim için yorucu geçti ama 48 saatin sonunda 10 hastanın yeniden hayata tutunmasına fırsat verdik." Böbrek nakliyle sağlığına kavuşan Fatma Aydın ise 10 yıldır organ beklediğini söyledi. Uygun organın bulunduğunu öğrendiğinde çok sevindiğini belirten Aydın, "Çok güzel bir duygu, çok sevindim o an. Organ nakli çok güzel şey. Herkes organlarını bağışlasın" ifadesini kullandı. AA

Eski Milli atlet Teoman Erdoğan: "Organ bağışının hayat kurtardığının canlı kanıtıyım" Haber

Eski Milli atlet Teoman Erdoğan: "Organ bağışının hayat kurtardığının canlı kanıtıyım"

Yaklaşık 6 yıl önce İzmir'de karaciğer nakli olan eski milli atlet Teoman Erdoğan (57) önemli bir misyonla döndüğü pistlerde yarışmadan yarışmaya koşuyor. Balkan Atletizm Şampiyonası'nın yorgunluğunu atmadan 15-23 Nisan’da yapılacak Dünya Transplant Oyunları'na gitmeye hazırlanan Erdoğan, “Organ bağışının hayat kurtardığının canlı kanıtıyım. Hem donörüme minnet borcumu ödeme hem de organ bağışına dikkat çekip farkındalık oluşturma çabasındayım” dedi. Bodrum’da yaşayan Teoman Erdoğan’ın yaşamı, 2013’ün ekim ayında turist rehberliği yaparken sağlığının bozulmasıyla alt üst oldu. Şiddetli mide ağrısıyla gittikleri hastanede “Primier bilier siroz” tanısı koyulan Erdoğan, karaciğerinin iflas ettiğini öğrendi. İlaç tedavisi görmeye başlayan Erdoğan'ın durumu, karaciğer nakli için canlı donör bulma arayışındayken kötüleşti. O dönemde İstanbul’da tedavi gören Erdoğan’ın şansı, kadavra listesine yazıldığı İzmir'den gelen telefonla döndü. Yapılan kadavra bağışın kendisine uygun olduğu söylenen Erdoğan, soluğu İzmir’de aldı. Nakil 26 Ekim 2017’de İzmir'de, Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Opr. Dr. Zaza Iakobadze, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi. Nakilden sonra hızla toparlanan Erdoğan normal yaşamına döndü, ardından da ara verdiği spora yeniden başladı. "Organ bağışının hayat kurtardığının canlı kanıtıyım" Her şey bitiyor derken, İzmir'den gelen müjdeyle hayatının değiştiğini ve kendisine bir yaşam hediye edildiğini belirten Erdoğan, “Organ bağışının hayat kurtardığının canlı kanıtıyım” diyerek şöyle konuştu: “Eski bir milli sporcu olarak sporla geniş kitlelere ulaşarak dikkat çekebileceğimi düşündüm. Bana hediye edilen hayatın nasıl sürdüğünü, organ bağışçıma ve ailesine olan minnettarlığımı gösterme, ülkemizde çok az olan kadavradan organ bağışı konusunda farkındalık oluşturma amacıyla yeniden spora başladım. Organ bağışlarının önemini anlatmayı, organ bekleyen hastaların umutlarını artırmayı, ülkemizin organ naklindeki başarılarını göstermeyi istiyorum. Nitekim nakil olduktan 4 ay sonra yavaş yavaş egzersiz yapmaya başladım. O zamanki hedefim 2019 yılında İngiltere’de yapılan Dünya Transplant Oyunları'na katılmaktı. Benim için harika bir deneyim oldu. 61 ülkeden gelen farklı spor dallarında mücadele eden 8-80 yaş aralığındaki nakilli bireylerin dünyaya organ bağışı farkındalığı mesajını vermek için çaba gösterdiklerine şahit oldum. Bu ilk yarışımda uzun atlama, basketbol ve gülle atma müsabakasında ülkemizi temsil ettim. Oyunlara Türkiye’den katılım çok azdı. Avrupa Organ Nakilliler ve Diyaliz Sporcuları Federasyonuna üye olmadığımızı fark ettim. Gerekli şartlar sağlanarak geçen yıl üyeliğimiz gerçekleşti." "Onun sayesinde yaşıyorum, yarışıyorum" Türkiye'de spor yapan organ nakilli bireyleri bir çatı altında toplayabilecek bir federasyon ve bir dernek olmadığını belirten Erdoğan, "Nitekim 2022 Ağustos’ta İngiltere’deki şampiyonada ülkemizi bir tek ben temsil ettim. Ben ve donörüm, uzun atlamada 3.'lük ve gülle atmada 2.'lik kazandık. Donörüm diyorum, çünkü onun sayesinde yaşıyorum, yarışıyorum. 18-19 Mart tarihinde Balkan Masterler Salon Atletizm Şampiyonası'nda normal sporcularla yarıştım. 15-23 Nisan’da Avustralya’da yapılacak Dünya Transplant Oyunları'na hazırlık için yarışmaya katıldım. Bu oyunların misyonu çok önemli. Bir ülkede transplant oyunları düzenlendiğinde özellikle basın, sosyal medyada büyük ses getirdiği ve istatistiklere göre bir yıl sonra o ülkede kadavradan bağışları yüzde 18/35 oranında artırdığı belirlenmiş. Bu oyunlar ülkemizde de farkındalık oluşturmak, organ bağışı konusunda bilinci artırmak, organ naklinde geldiğimiz başarılı noktayı dünyaya göstermek açısından çok önemli. Ancak yarışmalara katılabilmek için devletin önderlik edip tüm paydaşların destek vermesi gerekiyor. Her kesimden bu çabalara destek verilmesini istiyor, bekliyorum" sözlerine yer verdi. Öte yandan Prof. Dr. Murat Kılıç da Erdoğan’ın organ naklinin hayat kurtarıcı olduğunu kanıtlayan en güzel örneklerinden biri olduğunu belirterek “Üstlendiği misyon da hastalara umut verici” dedi. İHA

Baba kız nakil sonrası çifte kutlama yaptı Haber

Baba kız nakil sonrası çifte kutlama yaptı

Kuşadası’nda diş hekimi asistanlığı yapan Nimet Taş, 24. yaş gününde böbrek hastası olan babası Hüseyin Taş (51) için ameliyat masasına yattı. Kent Hastanesinde genç kızdan alınan bir böbrek baba Taş’a nakledilirken, nakil ekibi ameliyat sonrasında Nimet Taş’a sürpriz doğum günü kutlaması yaptı. Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, “Vericimiz doğum gününü ameliyatta geçirmişti. Onun unutamayacağı bu doğum gününe bir anı eklemek istedik. Birlikte hem yeni yaşını hem de babasının yeni hayata başlamasını kutladık” dedi. Diyetle geçen 5 yıl Aydın’ın Kuşadası ilçesi Soğucak Mahallesinde oturan, çiftçilikle geçinen Hüseyin Taş yaklaşık 5 yıl önce sağlık sorunları yaşamaya başladı. İdrar yolu enfeksiyonu tanısı koyulan ve antibiyotik tedavisi gören Taş, böbrek nakline gideceği daha baştan belli olan yetmezlik sorununa diyetle başa çıkmaya çalıştı. Hayatından üç beyazı kaldırdı, soğanı, domatesi bile haşlama yedi. Ancak doktor takibinde diyetle geçen yıllar sonucu değiştirmedi. Hüseyin Taş’a son doktor kontrolünde böbreklerinin iflas ettiği ve diyaliz ya da nakil seçeneklerinden birini tercih etmesi gerektiği söylendi. Bunun üzerine Taş, diyalize hiç başlamadan nakil olmaya karar verdi ve İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Eşi Perihan Taş (45) kızı Nimet ve üniversite öğrencisi oğlu Reşat (20) canlı verici olmak için gönüllü oldu. Ancak eşi ve oğlu kan grupları uyuşmadığı için donör olamazken, daha ilk tanı koyulduğunda babasına can olmayı isteyen kızı Nimet tam uyumlu çıktı. Testlerin tamamlanmasının ardından 17 Mart’ta hastaneye yatan baba kız, Nimet’in 24 yaşına basacağı 18 Mart doğum günü gününde nakil ameliyatına alındı. Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu, Opr. Dr. Işık Özgü başkanlığındaki iki ekip tarafından gerçekleşen operasyonla Nimet Taş’tan alınan bir böbrek baba Hüseyin Taş’a nakledildi. Baba kız ameliyat sonrasında hızlı iyileşme gösterirken, nakil ekibi doğum gününü ameliyathanede geçiren Nimet Taş’a sürpriz yaptı. Nakil ekibinden nefroloji uzmanı Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, “Nakil günü verici Nimet Taş’ın doğum günüydü. Bu onun unutamayacağı bir doğum günü oldu, çünkü ameliyathanedeydi. Biz de hastamızın kutlayamadığı doğum gününü en azından bir pasta keserek kutlamak, bu gününü bir anı eklemek istedik. Sürpriz bir kutlama yaptık. Doktorları, hemşireleri hep birlikte hem yeni yaşını hem de babasının yeni hayata başlamasını kutladık” diye konuştu. Kızımla ikimizin doğum günü artık aynı gün Öte yandan böbrek yetmezliği tanısı koyulduğu andan itibaren kızı Nimet’in gönüllü verici olduğunu vurgulayan Hüseyin Taş duygularını şöyle dile getirdi: “Kızıma kıyamıyordum, o yüzden diyet yaptım, diyetime çok dikkat ettim. Yıllarca tuz, şeker, un ve bunlarla yapılan yiyecekleri yemedim. Bütün yemeklerim haşlama olarak pişirildi. Tek yiyebildiğim meyve yeşil elmaydı. Diğerlerini sadece göz hakkı olarak tadabiliyordum. Diyetle nakli ancak 5 yıl erteleyebildim ve sonunda çaresiz kaldım. Allah kızımdan razı olsun, ayağına taş değmesin, evlatlarından daha fazlasını görsün. Evlatlarımın ikisinden de eşimden de Allah razı olsun. Şimdi çok iyiyim, daha da iyi olacağım. Kızım bana doğum gününde can verdi. Ben de ikinci kez doğmuş oldum. Kızımla ikimizin doğum günü aynı oldu artık, bundan sonra birlikte kutlayacağız.” Aynı tencereden aynı yemeği yiyebileceğiz Babasının nakil olmamak, diyalize girmemek için çok ciddi ve zor bir diyet programı uyguladığını belirten Nimet Taş da, “Babamın durumuna hepimiz çok üzülüyorduk. Babam kendince çok mücadele verdi, özveride bulundu. Emek sarf etti. Ama bunun bir sonu vardı ve biliyordum. Babamın nakil olmasını ve benim böbreğimi almasını çok ama çok istiyordum. Çünkü annemle birlikte en büyük duamız aynı tencereden babamla birlikte aynı yemeği yiyebilmekti. Bu bizim için çok büyük lüks olmuştu. O yüzden çok şükürler olsun artık. Evimize gittiğimizde aynı tencereden aynı yemeği yiyebileceğimiz için çok mutluyum. Allah annemi de babamı da başımızdan eksik etmesiniz. İyi ki varlar, onları çok seviyoruz” diye konuştu. İHA

Kadavradan yapılan nakille şifa buldu Haber

Kadavradan yapılan nakille şifa buldu

Yaklaşık 5 yıl önce Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesinde siroz ve ardından karaciğer kanseri teşhisi konan 52 yaşındaki Uğur İrden, tedavi sonucu kanseri yendi ve organ nakil listesine alındı. Umutla bekleyen İrden'e nakil haberi Denizli'den geldi. Geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybeden 43 yaşındaki hastanın organları ailesi tarafından bağışlandı. Yapılan tektiler sonucu karaciğerin İrden'e uygun olduğunun belirlenmesi sonrası Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi'nde yaklaşık 7,5 saatlik operasyonla nakil yapıldı. Ameliyatın ardından 3 hafta tedavisi süren İrden, sağlığına kavuşarak taburcu edildi. "ŞANSLI BİR HASTA" Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Tarkan Ünek, İrden'in şanslı bir hasta olduğunu söyledi. Organ nakil listesinde ilk sırada yer alan hastanın üst solunum yolu enfeksiyonu olması nedeniyle şansın Uğur İrden'in yüzüne güldüğünü dile getiren Ünek, "Ameliyat sonrasında hastamızı yaklaşık 3 hafta yatırarak organ reddi olmaması için ilaç tedavileri uyguladık. Hastamızda herhangi bir komplikasyon olmayınca taburcu ettik ve takip etmeye devam ediyoruz." ifadelerini kullandı. Uğur İrden ise kanseri yendikten sonra organ nakli için beklemeye başladığını, 21 ay sonra gelen telefonla büyük mutluluk yaşadığını anlattı. Ameliyatının çok iyi geçtiğini, sonrasında herhangi bir olumsuzluk yaşamadıklarını ifade eden İrden, "Biraz endişe ettik ama Allah'a çok şükür her şey çok çok iyi gitti. Bağış yapan herkese de çok teşekkür ederim. Ben de gençliğimde tüm organlarımı bağışlamıştım. Doktorlara, hemşirelere, tüm sağlık ekibine çok teşekkür ederim." dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da ekibini kutlayarak, organ bağışı konusunda herkesi duyarlı olmaya davet etti. Hotar, "Organ bağışı noktasında hem kendimiz hem de etrafımızın duyarlı olmasını, farkında olmasını bir kez daha rica edelim, duyuralım ve bunun için çaba sarf edelim. Belki de bizim çok yakınımızdaki bir kişiye, belki de bize faydası olacak, belki de bizim birisine faydamız olacak. Çok ileri derecede hasta bir kişinin bugün çok sağlıklı bir şekilde aramızda olduğunu gördük. Ben hastamıza sağlık uzun bir ömür diliyorum." ifadelerini kullandı. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.