[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#ÖTV zammı

ÖTV zammı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ÖTV zammı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Başkan Batur'dan zam çıkışı: Artık bardağı taşırdı Haber

Başkan Batur'dan zam çıkışı: Artık bardağı taşırdı

Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Konak Belediyesi Başkanı Abdül Batur, özellikle akaryakıta yapılan ÖTV zammı ve kamu kurumlarına gönderilen tasarruf genelgesiyle ilgili olarak açıklama yaptı.  Ülkenin uzun süredir içinde bulunduğu ekonomik krizin yerel yönetimleri ciddi olarak etkilemeye başladığına dikkat çeken Başkan Batur, özellikle akaryakıt ve akaryakıt ürünlerine yapılan artışla belediyelerin eli kolu iyice bağlandığını ve iş yapamaz duruma geleceğini öne sürdü. Belediyelerin hizmet maliyetlerinin enflasyon kaynaklı olarak 6 aydır sürekli yükseldiğini söyleyen Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Batur, ‘’Akaryakıt ürünlerindeki ÖTV artışı artık bardağı taşırdı. Konak Belediyesi olarak, aylık 100 ton akaryakıt kullanıyoruz. Haziran ayında akaryakıt için ödediğimiz rakam 1 milyon 400 bin lira civarıydı. Temmuz ayında ise akaryakıt giderimiz 3 milyon 500 bin liraya çıktı. Araçların sigorta giderlerine 1.5 milyon TL ek yük geldi. Bakım maliyetlerimiz yüzde 100 arttı. Geçen yıl 750 bin 1 milyon arası tamir bakım yedek parça ve işçilik ödüyorduk bu yıl bu rakam 2 milyona yaklaştı. Asfalt üretim maliyetimiz iki katına çıktı. Geçen yıl 3.5 milyon TL iken, bu rakam bu yıl için 8 milyona çıkacak. Hizmet götürdüğümüz tam alanlardaki harcamalarımız ciddi oranda arttı ve artmaya devam ediyor. Sadece Konak Belediyesi’nin değil, tüm yerel yönetimlerde bu böyle. Bu artık kaldırılamayacak bir yük haline geldi. Çalışanlarımıza ödediğimiz rakamlar da enflasyonla birlikte arttı. Artık belediyeler hizmet üretemez hale gelecek. Elimiz kolumuz bağlanıyor her geçen gün’ dedi. ‘Belediye Gelirleri Artmalı’ Son 6 ay içinde belediyelerin giderlerinin bütçelere konulan rakamların çok üzerine çıktığını anlatan Başkan Batur, ‘ Tüm giderlerimiz arttı artmayan tek şey belediyelerin gelirleri.  Vatandaşların kentlerde yaşamlarını esenlik içinde sürdürebilmesi için çöp toplamak, yolları asfaltlamak gibi zorunlu hizmetleri dahi bir süre sonra belediyeler yapamayacak hale gelecek. Onun için mutlaka belediye gelirleri yasasında değişikliğe ihtiyaç var. Örneğin Konak’ta kayıtlı cep telefonlarından belediyeye pay verilsin. Kentlerde TOKİ’nin sattığı arazilerden belediye pay alsın.  Eğer gelirlerimiz artmazsa yakında çoğu belediye çalışamaz hale gelecek. Hiç değilse akaryakıta getirdikleri ÖTV zammından belediyeleri muaf tutsunlar.  Belediyeler için ayrı bir KDV tutarı uygulansın. Mal ve hizmet alıyoruz eskiden yüzde 18 KDV öderken şimdi yüzde 20 ödeyeceğiz. Belediyelerin aldığı mal ve hizmet tutarlarında KDV yüzde 1 olsun. Belediyeler şirket değil ki yüzde 20 neden KDV ödüyoruz. ‘’ diye konuştu. “Hizmet götüremez hale getirir” Özellikle Kıyı Ege’de yaz nüfusunun ciddi oranda arttığına da dikkat çeken Batur, “Biz yıllardır bu duruma dikkat çekiyor, belediyelerin gelirleri artırılsın diyoruz. Özellikle yazın nüfusu ciddi oranda artan yerlerde vatandaşa hizmet götüren belediyelere destek verilsin diye beklerken, bu gelirler şimdi artık hiçbir şeye yetmiyor. Bu belediyelerimiz yerleşik nüfuslarına göre kaynak alıp bu kaynakla nüfuslarından katbekat fazla insana hizmet götürürken bir de nasıl tasarruf etsin? Bırakın bunu hepsi, tüm yerel yönetimler ek bütçe yapmak zorunda kalacak” dedi. Yapılan zamların ve yayınlanan tasarruf genelgesinin belediyeleri adeta vatandaşa hizmet götüremez hale getirdiğini söyleyen Batur, şöyle devam etti:  “Zam yağmuru var ama sen belediyeye ‘Bu yağmurun altında kuru kal’ diyorsun.  Vatandaşa hizmet götüremeyecek zorluk içinde bırakıyorsun. Oysa belediyeler vatandaşların hizmet için kapısını ilk çaldığı yerlerdir. Belediyeler bu zamlarla, tedbirlerle hizmet yapamaz hale getirilmemelidir. Evet, içinde bulunduğumuz ekonomik krizden çıkışta kamu harcamalarının disipline edilmesi önemli ancak merkezi hükümet ve Saray da tasarruf yapmalı.” HABER MERKEZİ

KDV ve ÖTV zamları Türkiye ekonomisini esir alıyor Haber

KDV ve ÖTV zamları Türkiye ekonomisini esir alıyor

KEMAL ÖZKURT Türkiye’de Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan karara göre yüzde 18 düzeyindeki Katma Değer Vergisi’nin (KDV) yüzde 20’ye, yüzde 8 seviyesindeki KDV’nin ise yüzde 10’a çıkarılmasının ardından temizlik ürünlerinden teknolojiye, akaryakıttan alkol ve sigaraya kadar birçok ürüne zam geldi. KDV ile birlikte benzin ve motorin fiyatı bir anda 6 TL birden artarken, 28 lira olan bir litre benzin 34 liraya, 26 lira olan motorin ise 32 liraya yükseldi. Otogaz ise 4 liralık artışla 16 liraya dayandı. Bu zamların ardından tüm ülke perşembe günü açıklanacak faiz kararını ve temmuz ayı enflasyon rakamlarını merakla beklemeye başladı. Temmuz ayında açıklanacak enflasyon rakamlarının rekor seviyelerde olacağını beklediğini belirten Ekonomist Prof.Dr. Coşkun Küçüközmen, “KDV artı ardından tüm vergiler de arttırıldı. Bunun enflasyona etkisi olmayacak mı? Tabii ki de ciddi boyutlarda olacak. Çok sağlam ve sağlıklı bir ekonomi politikası uygulanmazsa, bu enflasyondan nasıl kurtulacağımıza dair ufukta bir ışık göremiyorum” dedi.  YIKICI ETKİLERİ OLACAK Seçim sonrası kur artışlarının açıklanan haziran ayı enflasyon rakamlarına yansımadığını belirten Küçüközmen, temmuz ayı enflasyon oranlarında döviz kurunun yükselişinin ciddi yıkıcı etkileri olacağını söyledi. Yapılan zamları TÜFE ve ÜFE’yi arttırmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Küçüközmen, “Son zamanlarda gıda fiyatlarındaki artış biraz duraklamıştı ama bu zamlarla birlikte yeniden hızlanacak. Bugün bir bakkala, manava veya markete gittiğiniz zaman sürekli fiyat ayarlaması yaptıklarını görüyoruz. Temel mallar grubunda ve dayanıklı tüketim mallarında fiyatlar yüksek seyrediyor. Bugün AVM’de bir bardak çay 50 TL. Bu şekilde olmasına rağmen halen daha satılıyor. Bu yüzden de ülke şu anda ciddi bir enflasyon sarmalına girdi ve kolay kolay bir çıkış yapabileceğini düşünmüyorum. Sıcak para şeklinde para gelmezse durumumuz daha fazla kötüye gidecek. KDV arttı ardından tüm vergiler de arttırıldı. Bunun enflasyona etkisi olmayacak mı? Tabii ki de ciddi boyutlarda olacak. Çok sağlam ve sağlıklı bir ekonomi politikası uygulanmazsa, bu enflasyondan nasıl kurtulacağımıza dair ufukta bir ışık göremiyorum” diye belirtti. VAZGEÇİLMELİ Açıklanacak olan temmuz ayı enflasyon rakamlarını rekor boyutlarda olduğunu belirterek açıklanacak rakamın zamanında alınmamış önlemlerin bir sonucu olduğunu ifade eden Küçüközmen, “Bu durumu bir insan bulunan hastalığa benzetecek olursak eğer uzun süre bir hastalığa çare bulamazsanız günden güne artar ve sonrasında ne yaparsanız yapın bundan kurtulamazsınız. Şimdi ekonomide o noktaya gelmiş durumda. Ortada zamanında alınmış bir tedbir yoksa ilerleyen süreçte sonuçları da ağır olur. Ödemeler dengesi açığı mayıs ayında 8 milyar dolar oldu, ilk 5 ayda yaklaşık 40 milyar dolar oldu. Bu açığı ihracatla kapatmak zorundayız ama burada en önemli olan şey şu; enflasyon beklentileri yüksek olduğu sürece insanlar sürekli olarak mallarına zam yapacaklar. Öncelikle bu beklentiyi kırmak gerekiyor. Bunların dışında 6 Şubat depremi diye bir gerçek var. Bu depremin maliyet de ciddi boyutlarda. Depreme ek bütçe yapıldı ve tamamen ayrı kalemde takip edilmesi gerekiyor. Sonuç olarak iktidarın vergi ve zamlarla beslenen kamu bütçe yönetiminden vazgeçmesi gerekiyor” diye konuştu.  ZAM GELMEYE DEVAM EDECEK Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yıl sonuna kadar vergi artışı beklemiyoruz sözlerini de değerlendiren Prof.Dr. Küçüközmen, “Şimdiye kadar yapılan artışlar milletin canına okudu zaten bundan sonra neyin artışı yapılacak. Vergilerin arttırılması güzel bir gelir kalemi oluşturdu fakat enerjiye yapılan zamlar çok yüksek. Bu süreçten sonra vergi artırımı olacağını beklemiyorum ama benzine, mazota, tütün ve alkollü ürünlere yapılan zamların devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü onlar hükümetin hanesine anında gelir olarak yazılabilen kalemler” dedi.  ŞEFFAF YÜRÜTÜLMEZSE BİR ANLAMI OLMAZ Konuşmasının sonunda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamu kurumlarına gönderdiği tasarruf genelgesine eleştiride bulunan Prof.Dr. Küçüközmen, şu ifadeleri kullandı: “Dünyada bizim gibi kamunun emrinde her makama tahsis edilmiş aracı olan başka bir ülke yok. Kamulara tasarruf genelgesinin gönderilmesi vatandaşa uygulanan ekonomi politikalarını kamalara da uyguluyoruz gibi göstermek için gönderildi. Kamu neyden tasarruf edecek? Elektriği mi az kullanacak? Suyu mu az kullanacak? Her yere arabayla gidiyorlar. Özel durumları için makam araçlarını gereksiz kullanıyorlar. Geçenlerde bir liste yayımlandı birçok kurum ve kuruluşu makam araçlarını yenilemek istiyorlar. Tasarruf genelgesi çıkarılması sorun değil önemli olan bunun takibinin yapılmasıdır. Bakalım genelgeden sonra ne kadar tasarruf sağlanacak. Genelgenin bir anlam ifade edebilmesi için şeffaf bir şekilde takibinin yapılması ve sonuçlarının paylaşılması gerekiyor.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.