[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Özgür Hızal

Özgür Hızal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Özgür Hızal haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Özgür Hızal kimdir? Özgür Hızal hangi görevlerde bulundu? Haber

Özgür Hızal kimdir? Özgür Hızal hangi görevlerde bulundu?

AK Parti İzmir Büyükşehir Meclis Üyesi avukat Özgür Hızal, vatandaşlar tarafından merak edilmeye devam ediyor. Özgür Hızal kimdir, Özgür Hızal hangi görevlerde bulundu gibi pek çok sorunun cevabını sizler için derledik. İşte meclis üyesi avukat Özgür Hızal hakkında merak edilenler… ÖZGÜR HIZAL KİMDİR? Rize'de 1978 yılında dünyaya gelen Özgür Hızal, 2002 yılında 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. İzmir'e üniversite eğitimi için gelen Hızal, şu anda Bayraklı ilçesinde kendi hukuk bürosuna sahiptir. Siyasi kariyerine 2006 yılında AK Parti ile adım atan ve çeşitli görevler üstlenen Hızal, günümüzde İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili olarak görev yapmaktadır. Özgür Hızal evli ve bir çocuk babasıdır. ÖZGÜR HIZAL HANGİ GÖREVLERDE BULUNDU? Özgür Hızal' hangi görevlerde bulundu sorusunun siyasi kariyeri ise şu şekildedir: 2006-2009: AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyeliği, Seçim İşleri Başkanlığı, Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı 2009-2012: AK Parti İzmir İl Ana Kademe Yönetim Kurulu Üyeliği, İzmir İl SKM Başkanlığı (Genel Seçim) 2012-2014: AK Parti İzmir İl Disiplin Kurulu Başkanlığı 2014: AK Parti İzmir İl SKM Başkanlığı (Cumhurbaşkanı Seçimi) 2014-2016: AK Parti İzmir İl Seçim İşleri Başkanlığı 2016-2019: AK Parti Bayraklı İlçe Başkanlığı 2019: AK Parti Bayraklı ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği ÖZGÜR HIZAL KAÇ YAŞINDA? Avukat Özgür Hızal, 1978 yılında dünyaya gelmiştir ve 2024 yılında 46 yaşındadır.

Hızal ‘rant hırsızlığı var’ dedi: Büyükşehir’de ‘Aslanoğlu’ gerginliği tam gaz! Haber

Hızal ‘rant hırsızlığı var’ dedi: Büyükşehir’de ‘Aslanoğlu’ gerginliği tam gaz!

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül ayı Olağan Meclis Toplantısı ikinci bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Oturumda, bir önceki meclis toplantısında başlayan ve Örnekköy’den evrilerek ‘Şenol Aslanoğlu’ ile ‘En değerlimiz’ tartışması devam etti. Mecliste, AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, ‘rant’ iddialarını yeniden gündeme getirdi. 300 MİLYONLUK ONAY Oturumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımları için gerekli durumlarda kullanması amacıyla İller Bankası’ndan faiz hariç 300 milyon lira gayri nakdi kredi kullanması önergesi gündeme geldi. Bir önceki oturumda “acil” kaydıyla Plan-Bütçe Komisyonu’na havale edilen ve kredinin alınması ile kullanılması için Başkan Soyer’e tam yetki verilmesini öngören gündem maddesi mecliste de oybirliğiyle kabul edildi. YILDIZ: TÜM TALEPLER ANKARA’DA HIZLA ÇÖZÜLÜYOR Konuya ilişkin söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, üstü kapalı olarak ‘engellenme’ tartışmalarına gönderme yaparak AK Parti’nin engel değil destek olduğunu ifade etti ve “İller bankasının verdiği krediler. Bu konuda verdiğimiz oybirliği kararı devam ediyor. Grubumuz destek vermeye devam ediyor. Belediyemizin tüm talepleri Ankara hızlı çözülemeye devam ediyor. Bizim CHP ve İzmir Belediyesi’nin yatırımlarına engel olma gibi bir durumumuz söz konusu olmamakla birlikte gelen tüm taleplere destek olmaya devam ediyoruz" dedi. SÜRÜCÜ: KREDİYİ 5-6 AY İMZADA TUTUP İMZALAMADINIZ Yıldız’ın ardından söz alan CHP’li Meclis Üyesi Şerif Sürücü, Yıldız’a tepki göstererek “Hakan Bey her seferinde oy birliği deyip duruyor. Bu krediyi 5-6 ay imzada tutup imzalamadınız. Bu yüzden metro 5 ay gecikiyor. Sürekli her şeye destek oluyoruz demeyin” diye konuştu Önerge, gündeme “Yatırım ve kamulaştırma harcamalarında kullanılmak üzere İller Bankası A.Ş’den 300.000.000,00-TL'ye kadar (faiz hariç) gayri nakdi kredi kullanılmasına,  krediden kaynaklanacak anapara, faiz, denetim giderleri, komisyon, vergi, resim, harç, ücret vs. ödemelerin,  İller Bankası A.Ş tarafından teminat olarak alınacak Belediyemiz gelirlerinden ve İller Bankası A.Ş ve Hazine ve Maliye Bakanlığınca dağıtılan yasal paylarımızın mevzuattan kaynaklanan herhangi bir kesinti oranına bağlı kalmaksızın tamamından (%40'ın dışında ve %100'üne kadar) karşılanması, kredi teminatına konu gelirlerden krediye ilişkin ödemelerin karşılanamaması halinde, bu krediyle elde edilen tesis, inşaat ve her nevi gayrimenkul ile araç, gereç ve malzemenin, İller Bankası A.Ş tarafından talep edildiği takdirde aynı şartlarda ve talep tarihinde İller Bankası A.Ş adına ipotek veya rehin edilmesi, İller Bankası A.Ş tarafından Belediyemize kullandırılacak krediye ilişkin olarak her türlü sözleşmeyi ve evrakı imzalamaya ve kredi ile ilgili devam eden işlemleri yürütmeye, Belediyemiz mülkiyetindeki her türlü gayri menkulü İller Bankası A.Ş’ye ipotek vermeye, Belediyemizin her türlü gelir, hak ve alacaklarını İller Bankası A.Ş’ye terhin ve temlik etmeye, Belediyemize ait her türlü ticari işletmeyi İller Bankası A.Ş’ye rehin vermeye, İller Bankası A.Ş’nin mevcut mevzuatı ve bunda meydana gelebilecek her türlü değişiklik çerçevesinde, 5393 sayılı Belediye Kanununun 68. maddesinde yer alan koşulların yerine getirilmesi kaydıyla krediye konu işle ilgili her türlü işlemi yapmaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer'in yetkilendirilmesi hususlarının görüşülmesi” ifadeleriyle yer aldı. BOZTEPE: ONUN KIYMETLİSİ, BİZİM DEĞİL Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Partili Meclis üyesi Hüsnü Boztepe, bir önceki oturumda İzmir büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na gelen tepkilerin ardından “kendisi bizim en kıymetlimiz” sözlerini eleştirdi. Boztepe, “İzmir gibi yüzü batıya dönük bir ilin CHP İl Başkanı, ‘Ağzının payını verip oturtuyorlar’ diyor. Arkadaşlarımız düşüncelerini söylüyor diyebilirler. Ama çok çirkin bir söz. Bunu kendisine iade ediyorum. Gelelim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın ‘kıymetlimiz’ demesine. Olabilir herkesin kıymetlisi vardır. Çocuklarımız mesela hepimizin kıymetlisidir. O çocuk kötü yola düşmüş olsa, hırsızlık, yolsuzluk yapsa bile… O nedenle Sayın Tunç Soyer, kendisine kıymetlisini yakıştırıyorsa helali hoş olsun. Onun kıymetlisidir, bizim değil” dedi. YILDIZ: MUHATAP ALIP CEVAP VERİRLERSE… Gündem dışı konuşmalarda yeniden söz alan Yıldız, CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın’a yönelik konuşarak “Bir önceki oturumda Hüsnü Bey de Özgür Bey de İZBETON’un ortaya koyduğu kooperatif modeli nedeniyle yaşadığımız bazı şeyleri ortaya koydular. Sayın grup başkanvekiliniz çok net kullandığı ifadedeler var. Dediler ki bir kooperatifin başkanı sadece. Sadece bu değil. Bugün imza yetisi olmadan imzalayan bir kooperatifin başkanı. İmzaladığı günün ertesi gün başkan yardımcısına şirket kurdurup kendi adresini gösteren bir kooperatif başkanı ve maalesef İZBETON ile arasında protokol yaparken teminat mektubu olarak sadece mektup vermeyip şirketin senedi verecek ve bir takım girişimleri belgelerle ispatlanmış kooperatif başkanı. O kooperatifin ürettiği sorunlarda, belgelerle ispatlanmış maalesef bir daire başkanlığını kapatacak bir sürece gidecek kadar bir kooperatifin başkanı. Öyle sıradan bir kooperatif başkanı değiller. Sayın Aydın bir önceki oturumda bizim sorularımıza ilişkin ‘ne sorduysanız muhatap aldık cevap verdik’ dedi. Ben 2 soruyu 3 kere sordum, yine soruyorum ama hala bir cevap alamadık. Erhan Bey ile biz de yazı olarak da vereceğiz. Bizim İZBETON’a verdiğimiz yetkide 27. Ve 21.addelerdeki devir yetkiler, bizim ilgili daireleriniz tarafından İZBETON’un bu kooperatifine geçerken onaylanmış mı onaylanmamış mı? Çok yalın bir soru. Üç kere sordum bir kez yanıt alamadım. Kendisinden rica ediyorum yine muhatap alsın ve cevap versin. Biz İZBETON’a bu yetkiyi oybirliğiyle verdik. Benim yasal sorumluluğum kapsamında soruyorum bunu. Tabii yanıtlaması zor olan soruları yanıtlamamalarını anlıyorum. O nedenle biz bu soruları yazılı hale getirdik ve ilgili birime Pazartesi günü vereceğiz ve Büyükşehir’in yasal süre içerisinde yanıt vereceğini umuyorum. Ayrıca, bizim meclis olarak yetki verdiğimiz her şey bu mecalsin sorumluluğundadır. Kooperatif modelinde, Sayın Soyer’in ‘kıymetlimiz’ dediği kişinin verdiği evrakların takibi bu meclisin görevi olacaktır” ifadelerini kullandı. ÖZUSLU: EVİNİZ CAMDANSA BAŞKASINA TAŞ ATMAYIN Yıldız’ın ardından konuşarak ‘hassasiyet’ uyarısında bulunan Meclis Başka Vekili Özuslu, “Şunu yapmamalıyız. İşi gerçek bağlamında tutmak mecburiyetindeyiz. Sayın İl Başkanımızın il başkanı olmadığı bir dönemdeki işleri, icraatları eleştirilebilir ama o zamana bağlamından kopararak… Sanki o işleri yaptığınız il başkanıymış gibi yapıp ‘İl başkanınız bunu bunu yaptı’ derseniz iş bağlamından kopmuş olur. Tabi ki il başkanımız kıymetlimiz. İl başkanı siyasi partinin o ildeki en yüksek tüzel kişiliğini ifade edere. Biz de ona saygı göstermeliyiz. O nedenle bizim bu konudaki hassasiyetimizi doğru algılayın. Eviniz camdansa başkasına taş atmayın. Biz buna göre hareket ediyoruz. Meclis üyelerinin de o bağlama dikkat etmesi gerektiğini söylemek zorundayım” dedi. AYDIN: KARMAŞIK BİR HUKUKİ SÜREÇ VAR Yıldız’ın sözlerine yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Aydın, şunları söyledi; “Tuhaf gelmiş olabilir ama bir kez daha söyleyelim. Sayın İl Başkanımız hepimizin kıymetisindir. Eleştiriye sözümüz yoktur. Dinleyip yanıt vermeye çalışırız. Ana ili başak bir mecraya sokma gayretine ve laf arasında laf çakma çabasına da izin vermeyiz. Kimsenin çocuğu haksızlık ya da hırsızlık yapmış değildir. Üstü örtülü bir şekilde lafı bir yerden başka bir yere getirmek doğru değildir. Hakan Bey’in sorduğu sorulara daha önce de cevap verdim. Daha önce sordum yanıt vermediniz bu defa yanıt verin demesi yersizdir. Biliyorum ben kendisine ne yanıt verirsem vereyim o kendi bildiğini yapacak. Ama sorulara yanıt verilmediğini söylemek… Tekrar yanıt veriyorum. Burada karmaşık bir hukuki süreç var. Burada bir kooperatif, bir büyükşehir şirketi ve büyükşehir belediyesi var. Burada iki dakikada anlatıp bunun neden böyle olduğunu izah etmek zor olabilir. Ben kendisine söylüyorum. Çıkış noktanız yanlış. Çıkış noktanız yanlış olduğu için sorduğunuz sorular da yanlış. Ben her seferinde kendisine bunu anlattım. Sözleşmenin hükümlerini yanlış yorumluyorsunuz ve bu hükümlerden çıkardığını soru ve yorumlar yanlış. Büyükşehir’in bütün faaliyetleri merkezi hükümet tarafından denetlenir. Her seferinde söylüyoruz. Bizim bütün eylem ve işlemlerimiz denetim altındadır. biz hiçbir zaman bundan şikayet etmedik. Biz sadece bu sorgulamanın adil, dürüst bir şeffaf bir şekilde yapılmasını ve herkese yapılmasını talep ettik. HIZAL: RANT HIRSIZLIĞINI YAPAN ŞENOL ASLANOĞLU’DUR Aydın’ın ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, ‘rant hırsızlığı’ ifadelerini kullanarak “Biz burada dönüşüm meselesiyle alakalı konuşurken Sayın Aslanoğlu il başkanı değildi. Ben o dönemde ‘Bir kooperatif kuruyorsunuz. Başkanı Şenol Aslanoğlu, işlemlerde usulsüzlük var Muhtemelen onu da İl Başkanı yapmayı düşünmüyorsunuz’ dedim. O gün kooperatifin başkanı olduğu için konuştum. Bugün de onun için konuşacağım. Ballı kaymak dediğimiz işlemler yürütülüyor burada İzBB eliyle. Buna müsaade eden de İzBB Başkanı Tunç Soyer. Diz İzBB’den bu kooperatif işini paklayacaksınız. Kendisi ‘kooperatifi yoldan geçenlerle’ kurduk diyor. Bu iş bu kadar basit. Bu kooperatifi kurduğu isimlerden biri Dilek Coşkun. Ne hikmetse ofis adresleri aynı. Daha sonra Dilek Coşkun denen kişinin bir işi daha ortaya çıkıyor ama şirket batık. Burada rant ortaya konuldu. TOKİ, yerelde yaptığı işlemleri şehrin dış çeperlerinde yapar.  Kooperatif işleri yüzde 40 fazla maliyetle yapılıyor TOKİ’den. İş bitiğinde bu yüzde 40 yüzde 60-70 olacak. Bu rant da Şenol Aslanoğlu’nun cebine gidiyor. Şenol Aslanoğlu’nun il başkanı olup olmaması beni ilgilendirmiyor. Kendisi CHP’nin adı olmadan bir kooperatifi kuramaz. Sonra çıkıp ‘İzBB’nin yapamadığı işleri biz yaptık’ diyecek. Siz kimsiniz kardeşim! Bu belediyenin 25 milyar bütçesi var. Kimin malını kime satıyorsunuz? Siyasi olarak il başkanınız sizin kıymetlinizdir. Bu konuda bir şe söylemiyorum. Ama ben Şenol Aslanoğlu, Serdar Deniz, Hüseyin Cengiz’i siyasi kimlikleri üzerinden vermiyorum. Ben Aslanoğlu’nu geçmişte yaptığı ticari faaliyetleri eleştirmiyorum. Ben İzBB’nin adını kullanarak ortaya koyduğu kooperatif ve bunu üzerinden elde ettiğiniz gelirleri eleştiriyorum. Ayrıç a ortada karmaşık hukuki bir durum yok. Devir yetkisi var mı yok mu bu kadar basit. Kimse kimseyi kandırmasın. Bir sözleşme var. Sözleşme de İzBB ve İZBETON arasında yapılmış. Yani bu ikisini ilgilendirir. İZBETOn, İzBB’ye karşı sorumlu. İzBB, ‘Ben sana devir hakkı vermiyorum’ demiş. Yani karmaşık bir durum yok. İZBETON burada suç işliyor. Burada büyük bir rant hırsızlığı var. Bu rant hırsızlığını yapan Şenol Aslanoğlu ve arkadaşlarıdır” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir'de elektrik kesintisi - 14 Eylül 2023 Perşembe

Hızal’dan flaş ‘sözleşme’ iddiası: CHP ve belediye bağlantısı… Haber

Hızal’dan flaş ‘sözleşme’ iddiası: CHP ve belediye bağlantısı…

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci bileşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi. Oturuma damgasını vuran konu ise İzmir’de kentsel dönüşüm çalışmalarında uygulanan kooperatif modeline ilişkin tartışmalar oldu. Oturumda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İZBETON ile yapılan bazı sözleşmeleri gündeme getirirken belediye ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu arasındaki ilişkilere ilişkin flaş iddiaları gündeme getirdi. HIZAL: HANİ MÜTEAHHİTLERİ ARADAN ÇIKARACAKTINIZ? AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, kentsel dönüşüm çalışmalarında uygulanan kooperatif modelinde yapılan bir sözleşmedeki ayrıntılara dikkat çekerek “Yakın zamanda Örnekköy’de imalat konusunda birtakım noksanlıklar yaşandı. Bugün de o 3. Etapta yıkım çalışmaları başladı. 30-40 gün kadar sürecek sanırım. Ama bu etabın yıkımı konusunda bu kadar ayak diretilmesini anlamış değilim. Biz bu konuda eleştiriler yaparken kooperatif konusunda eleştiriler yapıyorduk. Biz dönüşümü İZBETON’a devretmiştik. Bu devirden sonra bizim bütün uyarılarımıza rağmen kooperatiflere devirler oldu. Bir günde kooperatifler kuruldu. Biz bu konuda bazı hukuki problemler olduğunu söylemiştik. Verdiğimiz yetki sonrasında denetleyemeyeceğimizi söylemiştik. Burnumuza kokular geliyor dediğimizde sizler kooperatifçilikten bahsettiniz. Ama kooperatifçilik ile burada uygulanan kooperatif modeli aynı şey değil.  Biz bu eleştirilerimizi yaptığımızda siz ‘Aradan müteahhitlerin karlarını çıkardık’ dediniz. Siz aradan müteahhit firmalarını mı çıkardınız yoksa araya yeni müteahhit firmaları mu girdi? Elimde 4. Etapta taşeron olarak bir firmanın yetkilendirilmesini talep eden bir yazı var. Örnekköy Yapı Kooperatifiyle özel bir şirket arasında imzalanmış. City Yapı Tic. Ltd. Şti.. Baktığımızda gördük ki şirket, 2020 yılında kurulmuş bir şirket. Ama şu anki adıyla değil başka bir isimle kurulmuş. Kurucusu ve tek ortağı da Dilek Coşkun. Bu isim tanıdık bir isim. Dilek Coşkun, İZBETON ile kooperatif arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesini kooperatif adına imzalayan kişi. Yani kooperatifi kuran kurucu başkan yardımcılarından biri. Başkanı da Şenol Aslanoğlu. Yani özetle bu sözleşmeyi imzaladıktan sonra Dilek Hanım’ın şirketi bu işlerle ilişkili hale geliyor. Ama burada işleri gizlemek lazım. Şirketin ismi değişiyor. 14 Ocak 2020 tarihinde değişiyor. Yani ilk imzalanan sözleşmeden 7 gün sonra şirket adı değişiyor. Dilek Coşkun’a bir pay verimi yaparak şirket ortaklığından çıkıyor. Kimlere veriyor? Erdal Şanoğlu. Bayraklı Belediye Başkan Yardımcısının eşi kendisi. Bir diğeri de Yıldırım Kuruoğulları diye bir vatandaş. Bu kişinin de Sayın Şenol Aslanoğlu’nun çok yakın bir arkadaşı olduğunu görüyoruz. Aradan müteahhitleri çıkardınız ama biri araya sızmış. Bunların hepsi tesadüf diyebilirsiniz. Ama başka bir tesadüf daha var. Bu şirketin Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki adresi, Sayın Aslanoğlu’nun beyan ettiği adresle aynı. Hani kooperatif üyeleri rant elde edecekti? Hani müteahhitleri aradan çıkarmıştınız? Hani işler hızlı hızlı ilerliyordu? Yoksa birileri mi engelliyor sizi? Bu İzmir’e çok büyük bir haksızlık değil mi! Şimdi bu işi yapması gereken İZBETON, ‘Benim bu işi müteahhit firmanın aldığından haberim yoktu’ diyemeyecek. Çünkü yazısı var. Bu şirket kurulduğunda zarar beyan eden bir şirket. Ama 2022 yılından sonra bu işlerden sonra inanılmaz kar elde eden bir şirket. Bu para İzBB’ni parası değil ama İzBB’nin itibarı ayaklar altına alınıyor. Çünkü bu protokoller imzalanırken Sayın tunç Soyer, ‘biz bu projenin arkasındayız’ dedi. Hukuken bir sorumluluğu yok elbet ama İzBB’nin itibarı bu kadar ucuz değil. Buna benzer başka bililer de var” dedi. BOZTEPE: SÖZLEŞMELER FESH EDİLMELİ Hızal’ın ardından söz alan AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, Hızal’ın iddialarını ayrıntılandırarak “Ben sizin kooperatifçilik anlayışınıza çok eleştiriler yapmışımdır. Bende yıllarda kooperatifçilik ile uğraşan kardeşinizim.  Özgür başkan isim değiştiren şirketi konuşurken  taşeron dedi ancak esas sözleşmede yüklenici. Burada üye olanların bir konutu kendine diğerini hak sahiplerine vermesi lazım. Ancak fiyatlara bakınca burada öyle bir şey yok. Burada siz eksik bilgi aktarıldığına inanıyorum. Sorun kooperatif ile İzBB arasındaki çekişmeden oluyor diye düşünüyorum. 261 milyon TL'lik bir bütçe çıkmış. Bunu nasıl buldularsa sonuçlanıyor. Yani neye göre bu rakamı buldular bilmiyoruz. Burada yüklenici İZBETON olmalı ve sözleşmeleri o yapmalıydı. Burada çok büyük karlar var. Bende sözleşmeler bir an önce fesh edilmeli. İZBETON'da bu işi yapacak kapasite var. İzmir'de dünyanın birçok yerinde iş yapmış mühendis arkadaşlar var. 10 bin konut yapılabilir. Burada insanlar sizin isminize güvenerek 1-2 günde kooperatifleri doldu” diye konuştu. ÖNAL: TESPİT ETTİĞİNİZ YANLIŞ VARSA SAVCIYA GİDİN Hızal’ın sözlerine yanıt veren CHP’li meclis üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı İrfan Önal, “Herkesin bildiği bir şeyi çok gizli bir bilgiymiş gibi sunmayı anlamıyorum. Biz il başkanımız kooperatifin başkanlığını yapmadı demedik. CHP’li bir iş adamının kimliğini gizlemeden bu işi alması ilk günden beri konuşulan. Zaten il başkanı olduktan sonra da kooperatifteki görevini bıraktı. Zaten açık olan bilgileri yok şirket ismi değişti şu oldu bu oldu diye söylüyorlar. Modelle ilgili… Eğer bu konuda farklı bir önergeniz varsa getirin görüşelim. Siz çok zekisiniz de bu oyunları görüyordunuz da bu insanlar neden kooperatife giriyor? Neden alıyorlar? Müteahhit 5 milyona daire satarken vurgun yapmıyor da kooperatif 2,5 milyona satarken mi vurgun yapacak? Bir yerde bir çelişki var. Bir yerde 2,5 milyona daire satılırken bu kadar vurgun yapılıyor ama 5 milyona daire satıldığında olmuyor. Yan yana iki inşaat var. Biri daha ucuza satılıyor ki vatandaşlar ondan alıyor. Bir yanlış varsa tespit ettiğiniz… Beraber savcılığa gidelim. Buradaki vurgun, buradaki yolsuzluk… E varsa beraber savcılığa gidelim. Ama tekrar ediyorum. Defalarca ihale edilmiş ancak ihaleye katılan olmayan bir iş şu anda kooperatif eliyle yapılıyor. Bir şeyleri bilmeden insanları mağdur etmenin anlamı yok. Zaten TL’deki değer kaybı nedeniyle bu evlerin yapılışı gün geçtikçe imkansızlaşıyor. O sebeple burada demagoji yapmanın ve insanları zan altında bırakmanın anlamı yok” ifadelerini kullandı. AYDIN: SIRF SEÇİMDE BÜYÜKŞEHİR’İ KAZANMAK İÇİN… AK Parti tarafından gelen eleştirilere yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, olgu ve algı üzerinden gereklerin çarpıtıldığını ifade ederek şunları söyledi; “Bir meseleyi farklı yönlerden ele almak mümkündür. Bunu, bir gizem varmış gibi anlatırsanız sanki bir şeyler gizleniyormuş algısı oluşabilir. Ama bir gizem yok. Ortada bir kamu kurumu var. İzBB, İZBETON var ve tüm sermayesi özel kişilere ait bir kooperatif var. Yani burada bir karma sözleşmeden söz ediyoruz. Burada kavramlarla oynayarak sorun varmış gibi değerlendirmek mümkün. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı denetleyecek dendi. Eşitlik diyorsunuz, bizi denetlediğiniz kadar başka yerleri de denetleyin. Bizim belediyelerimiz zaten denetleniyor. Her türlü iş, işlem ve eylemlerini devletin istedikleri kurumuna inceletebilirler. 3 farklı hukuki statüye sahip kurumun aralarındaki yaptıkları iş hukukunu çevre şehircilik il müdür ile yapmayalım dedik. Yarın Sanayi ve Ticaret Bakanlığı da iş ve işleme ilişkin değerlendirme yapabilir hale gelir. Sayın Hızal’ın söylediğine göre bir şirket adını değiştirmiş ve sonra paylarını ay etmiş. Sayın Aslanoğlu, bu işleri yaparken il başkanı değildi. Kendisi il başkanlığı görevine atandıktan sonra kooperatiflerle hukuki ve fiili ilişiğini kesti. Ama burada yapılan doğru bir yaklaşım değil. Yapılan hisse devrini, yapılan işlemi siyasi platformda tartışıyorsak tartışırız. Yüksek enflasyon dedik. Bunun nedeni İZBETON değil.  Sayın Boztepe çok büyük fiyat farkı ve çok büyük karlar var dedi. Bunun ne kadar olduğunu biz bilmiyoruz. 261 milyon dendi. Bunun hepsi mi kar? Bu insanlar betona, tuğlaya hiç mi para vermeyecek? Önümüzdeki günlerde başka şeyler açıklayacağını söyledi Sayın Hızal. Siz bunu bugün açıklayın da kamunun zararı varsa bunu şimdi önleyin. Ama buradaki mesele şu: Tartıştığımız konunun ne olduğunu bilelim. Bugüne kadar İzBB’nin kentsel dönüşüm performansını yetersiz bulana arkadaşlar bu performansın arttığını görünce her türlü engelleme yöntemini kullanıyor. Sırf seçimde Büyükşehir’i kazanmak için insanların evleriyle oynamayın. Bizi beceriksiz konumuna düşürmek için o insanları cezalandırmayın.” SOYER: PİS KOKU ARIYORSANIZ BÜYÜKŞEHİR’E DEĞİL BAŞKA YERE BAKACAKSINIZ Yapılan tüm konuşmaların ardından ‘kötü koku’ iddialarına yanıt veren Başkan Soyer, “İzBB’nin itibarının ayaklar altına alınması gibi bir şey yok İzBB’nin modeli tüm ülkeye örnek olacak bir modeldir. Çünkü kooperatif modelin Türkiye’de ilk kez kentsel dönüşümde uyguluyoruz. Çünkü bu memleketin ürettiği refahı halka yaymak istiyoruz. İzmir’de kurulan kooperatifler İzmir’in saygın iş insanları kuruldu. Daha sonra da imalata başladılar. Tabii ki de taşeron kullanıyorlar. Bu çok doğal. Biz burada aslında onların itibarını ayaklar altına alıyoruz. Ben kooperatif başkanlarından rica edeceğim ne yaptıkları konusunda bizlere bir sunum yapsınlar. Siz bu iş insanlarının itibarıyla oynamaya hakkınız yok. Bizim yaptığımız şey, bir şeyleri gizleyerek yapılan bir şey değil. Aksine herhangi bir işte karşılaşamayacağınız kadar şeffaf. Yani ne körfez2den ne de buradan pis bir koku gelmiyor. Pis koku arıyorsanız başak yerlere bakacaksınız. Hem Körfez hem de Büyükşehir Belediyesi tertemiz kokuyor. Kentsel dönüşüm konusunda tüm İzmirlilerin içi rahat olsun. Çünkü teminatı İzBB’dir. Hiç kimsenin endişesi olmasın. İzBB İzmirlilerin hakkını korumak için kale gibi ayaktadır. İzmir halkı, İzBB’nin iş yapamaz hale gelmesi için çalışanları, iş yaptırmamak için her türlü ayak oyununu yapanları asla affetmeyecek. Belki arkadaşlarımız verilmeyen çöp döküm alanları, verilmeyen mezar alanları ya da satılmak istenen Alsancak Limanıyla ilgili konuşmak isterler. Konuşacağımız çok şey var. İzmir halkı neyi affedip neyi affetmeyeceğin çok iyi ayırt edecek” dedi.

Gerginliğin sonu gelmedi: Önce ‘Otel’ sonra ‘Göl Gazinosu’ Haber

Gerginliğin sonu gelmedi: Önce ‘Otel’ sonra ‘Göl Gazinosu’

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı üçüncü bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşti. Gergin başlayan oturumda, ilk olarak Karşıyaka’da bir parselin imar planının değiştirilmesini öngören önerge, AK Parti ve CHP arasında fikir ayrılığına neden oldu. Daha önce de gündeme gelen, Karşıyaka ilçesi Donanmacı Mahallesi, 237 ada, 27 no’lu parselin, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı'nda belirlenen Bitişik Nizam 8 kat (B-8) yapılaşma koşullu "Konut Alanı" kullanım kararının, Bitişik Nizam 8 kat (B-8) yapılaşma koşullu "Ticaret+Turizm Alanı (TİCT)" olarak düzenlenmesi amacıyla hazırlanan, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği önerisinin, İmar ve Bayındırlık komisyonunda oy çokluğuyla reddedilmesine AK Parti tepki gösterdi. Turizm vizyonu üzerinden eleştiri yapan AK Parti grubu, daha önce verilen kararlar üzerinden ‘sübjektif ilkesellik’ eleştirisinde bulundu. Kararın kentin turizm hacminin genişlemesi noktasında olumsuz olduğu ifade edildi. BOZTEPE: ŞAHSIN DEĞİL VAKFIN YERİ Önergeye ilişkin söz alan AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Bu daha önce de gündemimize gelmişti ve biz komisyona iadesini istemiştik. Karşıyaka Belediyesi’nden de oy çokluğuyla geçmişti. Bahsi geçen yerde daha önce Dokuz Eylül’ün bir sağlık kurumu vardı. Daha sonra vakıflardan bir şahıs otel yapmış. Otel yaparken de buranın ticaret turizm alanı olarak belirlenmesi gerekiyor. Biz daha önce de buna benzer kararlar aldık gerektiğinde Arkadaşlarımız da burada parsel değil ada bazlı çalışma yapılması gerektiğini söylüyor. Orası özel bir şahsın değil devletin yeri. Vakıflara ait. Burası vakıfların yeri. Satılmamıştır. Biri orayı kiralamış ve otel yapıyor. Biz bunun düzeltilmesini istiyoruz” dedi. BARAN: KARŞIYAKA’NIN BU TESİSE İHTİYACI VAR AK Partili meclis üyesi Ahmet Uğur Baran, “Karşıyaka’da artık yeni yer yapacak yer kalmadı. Oraya bir otel lazım. Karşıyaka’nın böyle bir tesise ihtiyacı var. Bu önergenin reddedilmesi Karşıyaka için büyük bir talihsizlik olur” diye konuştu. HIZAL: BU ANLAŞILIR BİR DURUM DEĞİL Önergeye ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Torbalı örneği üzerinden ‘Subjektif karar’ eleştirisi yaparak şunları söyledi; “Çok ilginç hadiselerle karşılaşıyoruz. 4 yılı aşkın bir süredir meclis üyeliği yapıyoruz. Önümüze birçok önerge geldi ve buna benzer birçok önerge oyladık. Bir karar verilirken objektif kriterlerle veriliyorsa sorun yoktur. Ama bu kurum objektif değil subjektif kriterlerle karar veriyorsa sıkıntı vardır. Ama siz buna benzer başak bir önergeyi onaylayıp Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait bir parselde bunu reddediyorsanız iyi niyet olduğunu düşünmüyorum. İzmir’i kongreler şehri yapacağız, İzmir’in turizm potansiyelini artıracağız diyoruz. Ama bu gelecek olan yerli ve yabancı turistler nerede kalacak? İzmir’e katma değer katacak misafirlerin kalacak yerleri yok. Bu şehrin önünün açılması lazım. Bunu yapacaklar da İZBB ve İZBB Başkanıdır. Bu kentte 10 gündür dönüşüm üzerinden önemli meseleler konuşuluyor. Ama bu şehrin belediye başkanı bu mecliste yok. Tunç Soyer şu anda nerede? Yurtdışında. Muhtemelen İzmir’in menfaati için gittiğini düşünüyoruz. Ama siz bir taraftan bunu yapacaksınız. Öte yandan kamuya ait bir parselde konuttan turizme geçmeyi bu kadar engelleyeceksiniz. Bu anlaşılır bir durum değil. Mevzuata aykırı bir durum olsa anlayacağız. Ama ortaya yasal olmayan bir durum da yok. Sadece birilerinin kendinde ortaya koyduğu ilkeler var. Bu ilkeleri kimin ortaya koyduğunu bilmiyoruz. Siz Torbalı’da mevzuata aykırı olmasına rağmen mevzi imar planı yaptınız. Siz çıkıp ilkelerimiz ve prensiplerimizden dolayı burada bu yatırımın yapılmasını engelliyoruz diyorsanız ben bunu kabul etmiyorum. Bu doğru bir yaklaşım değil sonra da çıkıp İzmir’e neden turist, yatırım gelmez, aslında biz çok güzel işler yapmak istiyoruz da birileri bizi engelliyor derseniz komik duruma düşersiniz.” ÖNAL: BİR HAK GELİYORSA ORADAKİ HERKESE GELİR AK Parti tarafından yapılan eleştirilere yanıt veren İmar Komisyonu Başkanı ve CHP’li meclis üyesi İrfan Önal, “İZBB’nin ilkesel yaklaşımıyla 2 yıl önce aldığımız karar karşılaştırılıyor. Bir önceki mecliste parsel değil ada bazlı çalışma yapılabilir mi diye komisyonlara iade edildi. Ama bakıldığında burada böyle bir projenin yapılması mümkün değil. Bir yerde eğer turizm hakkını getiriyorsak oradaki herkese getiriyoruz. Ticaret hakkı getiriyorsak oradakilerin hepsine getiriyoruz. Yani bizim tavrımız birine ya da bir yere değil tamamen ilkesel yaklaşımımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. YILDIZ: SORUN VAR AMA ÇÖZMEYE NİYETİNİZ YOK AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, çözüm odaklılığı vurgusu yaparak “Eğer yaşadığımız şehir güllük gülistanlık, planlama açısından çok iyi olsaydı söylenenlere hak verirdim.  Ancak yaşadığımız kent bizden önceki dönemlerde şehir plancılığı ilkeleri bakımından birtakım lokal düzenlemeleri zorunlu hale getiriyor. O yüzden ben burada ilkesel yaklaşımı doğru bulmuyorum. Biz bir vizyon projesi çizmeye çalışıyoruz. Sayın Soyer’in bir turizm vizyonu var ve İzmir turizm konusunda özellikle yatak kapasitesiyle birçok ilin gerisinde. Karşıyaka’da böyle bir ihtiyaç var ama sizin bunu çözme niyetiniz yok. Burada sadece mevcut alanda kullanım değişikliği önergesi var. buna hangi ilkeden bakacağız? Yani Karşıyaka’nın yatak ihtiyacı yok mu? Eğer ki siz karma işlem yapmazsanız çöküntü alanları oluşturuşunuz. Otelin, konutun, işyerinin bir arada olduğu alanlar o bölgeyi yaşayan ve çöküntü merkezi olmayan bir alan haline getirir. Ortaya konulan tezler maalesef Sayın Soyer'in vizyonuyla çelişmektedir” dedi. ÖZUSLU: BUNUN BAŞKA YERLERE ÇEKİLMESİ… Tüm tartışmaların ardından konuşan Özuslu, önergenin daha önceki kararlarla kıyaslanmasına tepki göstererek “Bir şehrin mekânsal planlamasının nasıl yapılacağı konusunda mecliste ve meclis dışında herkesin söyleyeceği çok şey var. Bu tip önergelerin aldığımız kararlarla ilişkilendirilesi çok da doğru değil. Bunu yaptığımızda her zaman istediğimiz sonucu elde edemeyiz. Evet Karşıyaka’nın otel ihtiyacı var. İçimizde buna itiraz edecek insan yok. Ben Karşıyaka’da buna evet oyunu vermiş biriyim. Ama teknik birtakım tartışmalar da yapılıyor. İlkesellik orada ada başında bir şeyler yapalım, tek bir parsele verdiğimizde nasıl olur gibi görüşler var. Biz şu an aldığımız karar üzerinden konuşuyoruz ve bunun başka yerlere çekilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum” diye konuştu. Komisyonda oy çokluğuyla reddedilerek meclise gelen önerge geldiği haliyle Millet İttifakı’nın ‘evet’ oylarıyla kabul edildi. Alınan karar kapsamında bölgenin imar planının “Ticaret+Konut” olarak değiştirilmesinin önü kapatılmış oldu. SERMAYE ARTIŞINA OY ÇOKLUĞU Oturumda, belediye iştiraklerinden olan İZTARIM A.Ş’de sermaye artırımı konusu da gündeme geldi. Komisyonlarda oyçokluğuyla gelen önerge kapsamında şirketin sermayesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 96,78 oranındaki payında 130 milyon 663 bin liralık sermaye artırımı meclis üyelerine sunuldu. Gündemde “Belediyemizin iştiraki olan İZTARIM A.Ş’nin 09/06/2023 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan karar doğrultusunda, Büyükşehir Belediyemizin, İZTARIM A.Ş içerisindeki sermaye payının korunabilmesi için sermaye artırımından payına düşen (%96,7878...'sine tekabül eden)  130.663.553,04-TL’lik rüçhan hakkının kullanılarak sermaye artışına iştirak edilmesinin oyçokluğu ile uygun bulunduğuna ilişkin Plan ve Bütçe – Şirketler Komisyonları Raporu” ifadeleriyle yer alan önerge, AK Parti ve CHP grubu arasında polemiğe neden oldu. AK Partili meclis üyesi Erhan Çalışkan, İZTARIM’ın 10 aylık süre içerisinde 3. Kez sermaye artışı talebinde bulunduğuna dikkat çekerken plansızlık eleştirisinde bulundu. Şirketin, fabrika açmak için sermaye artışı talebinde bulunduğunu belirten Çalışkan, fabrikaya ilişkin somut çalışmalar olmadığının altını çizdi. Çalışkan’a yanıt veren CHP’li meclis üyesi Bülent Köklü ise fabrikanın Ocak ayında faaliyete geçeceğini ve sonrasında sermaye artışına ihtiyaç olmayacağını söyledi. Köklü ayrıca planlama konusundaki eleştirilere ise girdi maliyetlerindeki artışları işaret ederken üretim mallarındaki günlük fiyat değişimlerini gerekçe gösterdi. Önerge, Cumhur İttifakı’nın ret oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘evet’ oylarıyla oy çokluğuyla kabul edildi. İZDOĞA Oturumda tartışma konusu olan önergelerden biri de Kültürpark’ın tarihi 1970’lere dayanan ve Kültürpar’'la özdeşleşmiş Göl Gazinosu’nun iletme hakkının Büyükşehir iştiraklerinden olan ve esas kuruluş amacı Körfez'in temizliği olan İZDOĞA A.Ş’ye devredilmesi hususu oldu. Yüzde 20 işletme hakkının hasılat paylaşımı yüzde 20 ile 5 yıl süre devri için protokol yapılmasını öngören önerge de gruplar arasında gerginliğe neden oldu. Önergeye ilişkin söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, net bir plan olmadığı yönünde eleştiriler getirdi ve “Denetimden uzak bir belediye şirketine devrediliyor Göl Gazinosu. İZBB, kamusal denetim altına, bu denetimden çıkarabilmek için İZDOĞA’ya veriliyor” ifadelerini kullandı. HIZAL: KARANLIK KUYU GİBİ İZBETON göndermesiyle önergeyi eleştiren AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, “İZBB’nin bazı şirketlerinde birtakım gariplikler doğuyor. Biri İZBETON diğeri de İZDOĞA. İZDOĞA’nın müdür Sayın başkanın danışmanı Güven Eken, Tunç Soyer’le Brüksel’de. Kendisi sayın başkanın aklını karıştırıyor. Güven Bey, İzmir’in temel sorunları konusunda İZBB Başkanının aklını karıştıran ve İzmir’e 4 yıl kaybettiren kişi.  Biz neden karşı çıkıyoruz? Karanlık kuyu gibi. Taşı atıyoruz ve kayboluyor. Sonrasını göremiyoruz. Sadece biz değil meclis de takip edemiyor. İZBETON’a kentsel dönüşüm emanet edildi gitti bütün işi kooperatife verdi ve bugün İZBB, demir hırsızlığıyla suçlanan bir noktaya geldi” ifadelerini kullandı. Hızal’ın üstü kapalı olarak Örnekköy konusunu açmasına CHP grubundan tepki gelirken CHP’li meclis üyeleri tepkilerini meclis sıralarına vurarak gösterdi. Kısa süreli gerginliğin ardından sözlerin devam eden Hızal, “İZBB’nin kurumsal yapısının zarar görmesini asla istemem. O gün de bu konuşmaları yaptığımızda, bu kürsüye Körfezden su getirdiğimizde, Harmandalı’na gittiğimizde bugün masaları yumruklayan arkadaşlarımız o gün güldü. Bizim üzüntümüz budur. Göl Gazinosu diyoruz. Kültürpark’ın tarihi. Kültürpark planlarının oybirliğiyle geçmesi için o kadar görüşme yaptık. Ama şimdi burada birtakım hususların sizler tarafından da takip edilemeyeceğini düşündüğümüz için karşı oy kullanıyoruz.  İZDOĞA, bugüne kadar yapması gerek işlerin hiçbirini yapmamış, bambaşka ticari gayeler içine girmiş” ifadelerini kullandı. AYDIN: KİMSE SAYIN SOYER’İN KAFASINI KARIŞTIRAMAZ Hızal’a ve Yıldız’a yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Denetimden uzak bir belediye şirketine devretmek dendi. Belediyelerin şirketlerinin Sayıştay ve diğer kamu denetimlerine tabii olduğunu bilmiyor mu? İZBB, kamusal denetim altına, bu denetimden çıkarabilmek için İZDOĞA’ya veriliyor dedi. Kendisi fonlarla karıştırıyor olabilir. Gerçeklik üzerinden bir tartışma yapmaya çalışıyoruz. İZBB Belediye Başkanının kafasını kimse karıştırmaz kimse aldatamaz, kandıramaz. Fikirler verilir. Bu çok normaldir. Sayın Soyer, bu fikirleri kendi geçmiş birikimleriyle bir araya getirip bir irade ortaya koyar. Bunun sorunluluğunu da önce kendisi sonra da biz CHP olarak üstleniriz.  İZBB’yi demir hırsızlığıyla suçlanır hale getirdiniz dendi. Suçlayan da diyen de kendileri. Yapılanları defalarca kez anlatsak da polemik yaratmak isteyenler için bir anlamı yoktur” dedi. TARTIŞMALI PLANLAR YİNE GÜNDEMDE Oturumda ayrıca, Karşıyaka’nın en çok tartışılan imar konularının başında yer alan Karşıyaka İlçesi, Cumhuriyet, İnönü ve Örnekköy Mahallelerinin bir kısmını kapsayan, 1. ve 2. Etap plan sınırları dışında kalan 108 hektarlık alana ilişkin önerge de gündeme geldi. Uzun süredir kentsel dönüşüm bekleyen planlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği İzmir ziyaretinde de patlak vermişti. İlçe meclisinde kabul edilerek Büyükşehir’e gönderilen planlar, Karşıyaka Belediye başkanı Cemil Tugay’ın talimatıyla birlikte hazırlanan ilk planlar geri çekilmişti. Öte yandan; alana ilişkin 1/5000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planı" önerisi meclis oturumunda gündeme geldi. Başkanlıktan gelen önergeler kapsamında gündeme gelen önerge, görüşülmek üzere İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na gönderildi.

‘Örnekköy krizinde’ 2. Raunt: ‘Siyasi baskı’ iddiası Haber

‘Örnekköy krizinde’ 2. Raunt: ‘Siyasi baskı’ iddiası

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı ikinci bileşiminde ilk oturumda gündeme gelen ve meclis üyelerinin birbirine girmesiyle sonuçlanan Karşıyaka-Örnekköy kentsel dönüşüm projesine ilişkin tartışmalar devam etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Karşıyaka-Örnekköy kentsel dönüşüm projesinde bir inşaatta eksik beton ve demir kullanılması sonucu inşaatın mühürlendiği ve hatalı inşaatın yapıldığı 300 metrekarelik alanın yıkılacağı söylenmişti. Öte yandan; oturumda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, yaşanan ‘dönüşüm krizinde’ ‘siyasi baskı’ iddiasında bulundu. HIZAL: TUNÇ BEY’E BUNU KİM FISILDADI? Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, süreç içindeki bazı ‘tutarsız ifadelere’ dikkat çekerek ‘siyasi baskı’ iddiasında bulundu ve “İzmir’in en önemli gündemi deprem ve kentsel dönüşüm. Pazartesi yapılan meclis toplantımızda bu konu konuşuldu ve tartışıldı. O gün biz iftiracı dahi olduk. İZBB’nin kentsel dönüşümü fıkra aşamasına kadar geldi. Ağlanacak halimize gülüyoruz. Biz o gün İZBB’yi demir hırsızı pozisyonuna sokuyorsunuz dedik. Murat Bey, bunun üzerine ‘iftira atıyorsunuz’ dedi. İftiranın anlamı bir kimseye gerçek olmayan olumsuz bir durumu ve suçu yüklemektir. Elimde bir tutanak var ve tutanak İZBB’ni kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı personeli tarafından tutulmuş. Ortada bir problem var ve bunu söyleyen İZBB’nin mühendisleri. Bu konu bizler tarafından gündeme taşındıktan sonra İZBB ve İZBB’nin başkanı birtakım açıklamalar yaptı. 300 metrekarelik imalatın mühürlenip gerekli onayların ardından söz konusu bölümün yıkılmasına akar verildiğini söyledi. Arkasından Tunç Bey bir tweet atmış. ‘Bir yüklenicin yaptığı hatayı tespit ettik’ demiş. İlgili alanın yıkılarak inşaatın devam edeceğini söylemiş. Dün bir bildiri yayınlandı. Bunu da orada hukuksuzca orada iş yapan kooperatif yapıyor. ‘Bu süre içerisinde inşaatlarımız İzmir Büyükşehir Belediyesi kontrolörlerinin zorlayıcı uygulamaları sebebiyle birçok kez durmuştur’ deniliyor. Ayrıca uygulaması imkânsız talepler olduğu söyleniyor. Nedir bu uygulaması imkânsız talepler? Tunç Bey’in 3 beyanının ikisi çelişiyor. Arkasından bürokratların tutanağı var. Tutanağa karşı bildiri. İşte iftira Sayın Aydın. Gelelim… Kamu yararına iş yaptığını söyleyen o kurum hangi güce dayanarak ‘bizim kooperatifimizle CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun ilişiği yoktur’ diyor. Hani siyasi güce dayanarak bunu yapıyor? 2022’de İZBB ile İZBETON arasında imzalanmış bir protokol var. İZBETON’a bazı yetkiler verilmiş. İZBETON da yetki sınırlarını aşarak birtakım kooperatifler kurdurmuş ve işler o raddeye gelmiş. Hangimizin haberi var? O kooperatiflerden birinin başkanı şu anda CHP İzmir İl Başkanı. Sayın Başkan bu kooperatiflerin tamamının genel koordinatörlüğünü yaptı. Demek ki siyasi gücü buradan alıyor. Hatta o kadar acı ki bu şehrin belediye başkanının bir gün önce söylediği ifadeyi ertesi gün değiştirtebiliyorlar. Tunç bey ‘yıkılacak’ diyor. Ama ertesi gün verdiği beyanda belki de bir şey yoktur diyor. Tunç Bey’e bunu kim fısıldadı acaba? Bu kooperatifi kuran CHP’li siyasetçiler mi” dedi. “BÜROKRATLARA BASKI YAPMASINLAR” Hızal ayrıca, mühürlenen alanın yıkılmaması yönünde baskı yapıldığını da ileri sürerek şunları söyledi; “İZBB sadece kooperatif aracılığıyla değil aynı zamanda ihalelerle de dönüşüm yapıyor. Biz dönüşüme değil. Biz yasal olmayan yollara karlı çıkmıyoruz biz, İzmirlilerin parasının ve zamanının çalınmasına karşı çıkıyoruz. İhalelerle verilen işler… Örnekköy 2.etap. İşin şu anki fiziki seviyesi yüzde 85. İş düzeyi seviyesi yüzde 90. Ege Mahallesi 1. Etap.  Orada da bir firma tarafından kentsel dönüşüm yapılıyor fiziki seviyesi yüzde 2. Peki İZBETON Genel Müdürünün dahiyane fikirle ortaya çıkardığı kooperatif modeliyle yapılan işler… Örnekköy 2. Etap. Yüzde 80 seviyesinde olması gerekirsen yüzde 27’lerde. Uzundere 2. Etap. İş programı seviyesi yüzde 7 olması gerekirken seviye yüzde 2. Bu işler zamanında bitecek mi? Bitmeyecek. Küçümsediğiniz, ne olacak 300 metrekarelik alanda problem çıktı dediğiniz alanın yıkılmasıyla ilgili mesele… 48 bin metrekarelik alan içinde 300 metrekare olduğunu söyleyerek alanı küçümseyen ifadeler kullandınız. Biz de bir çalışma yaptık. O alan yıkılmazsa, oradaki hata düzelmezse meydana gelen depremde orada yaşayan insanlar o binanın altında kalarak hayatını kaybedecek. O alanın yıkılmasını engellemek için az önce saydığım kişiler bürokratlara baskı yapmasınlar. Kulağımıza bu yönde duyumlar geliyor.”   ÜNAL’DAN ‘KARŞI’ İDDİA Hızal’ın sözlerine yanıt vermek için söz alan CHP’li meclis üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı İrfan Önal da yeni bir iddiayı ortaya atarak “Elmayla armut arasında bile en azından bir benzerlik var. Alıp işi bağlamından alıp öyle yerlere götürdü ki… Başkanımızın olayın ilk anıyla sonradan gelen bilgilerle yaptığı paylaşımlar onlar. Art niyetli bakınca evet bir yerlere çekilebilir. Başkanın yaptığı açıklamayla kooperatifin açıklamaları birleştirilip ‘kimler nasıl bir yönlendirme içerisinde’ deniliyor. İnsaf! Tunç Soyer ilk yaptığı açık alamda bir yanlış arsa ortaya konulur ve gereği yapılacak dedi. Sonrasında kooperatif ‘Benim yanlış bir imalatım yok ki, tarafından çelişkisinden durumun geldiği noktadan biz haklılığımıza inanıyoruz’ diyorlar. Kurumumuzun da zorlayıcı davrandığını iddia ediyorlar bunu da araştırma hakları. Üniversitelerin yapacağı araştırmalarına ardından muhtemelen konu mahkemeye intikal edecek. Kararı mahkeme verecek. Zaten arkadaşlar tüm işlerimizi engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Görüyorum ki yüzde 99 engelleme, yüzde 1 de sessizlik. Biz bu dönüşümü üç beş müteahhide vermedik. Binlerde konut sahibini konutlarıyla buluşturuyoruz. Bugün dönüşüm noktasında Türkiye’ye örnek olması gereken bir kooperatifçilik. Biz kendimiz kendi göbek bağımızı kesmeye çalışıyoruz.  Peki bakanlık Karabağlar’da 540 hektarlık dönüşüm alanında kaç tane konutu dönüştürdü? Biz 5 bin konutluk bir iş içerisindeyiz. İlerleme yavaş da olabilir ama burada inşaat girdilerinin fiyat yüksekliğinin de etkisi yok mudur? Piyasa çekele ya da sözle değil nakit parayla dönüyor. Şimdi ben de bir iddiada bulunacağım. Eğer ki zorlaştırıcı kontrollerin iddiası geçiyorsa ve bu belgeler anında AK Parti’ye veriliyorsa korkarım ki memurlardan da partizanlık yapanlar var. Ben Özgür Hızal gibi Pazartesi günü iftiralarda bulunup Çarşamba günü elimde belgelerle… Ben bunlara ulaşamıyorsam anlaşılan siz ayrı kanallardan bunlara ulaşıyorsunuz. Eğer ki siz bu belgelere hemen ulaşabiliyorsanız birileri de sizinle bu işi engelleme çabasında olabilir” ifadelerini kullandı. ŞİMŞEK: İZBB, KENTLİNİN GÖZÜNDE BİR GÜVEN KAYBINA UĞRAMIŞTIR MHP’li meclis üyesi Hakan Şimşek ise sorunu farklı bir yönden ele alarak “Özrü kabahatinden büyük derler. Konut işi pahalıdır, ucuz değildir. Bu işi, ehliyeti olan insanların yapması gerekmektedir. Bizde maalesef merkezi hükümetin yasalarından kaynaklanan cumhuriyet tarihinden beri gelen bir yapım standardı yoktur. Bir bakkal dükkânı açmak için bile esnaf odası kaydı gerekirken müteahhit olup bir bina yapmak için böyle karmaşık evrakalar gerek yoktur. Pazartesi günü bu konuda şunu söyledim. Zemin etüdü yapılan bir yerde statik mühendisi alarak taşıma verilerine göre kolon ve kirişleri yerleştirir. Bunlar hep değişiklik arz eder. Burada bile tecrübeli olmak gerekir. Burada ruhsat aldıysa bir geçerliliği vardır. Bunların sahada uygulanması yapımı firmanın yükümlülüğü dahilindedir. Burada uygulaması imkânsız diye bir şeyden bahsetmek mümkün değildir. Oradakilerin raporun gerekliliğini uygulaması gerekir. ‘Belgeler sizin elinize geliyor bizim elimize gelmiyor…’ Burada önemli olan bu mu yoksa imalatın hatalı olması mı? Önemli olan hatalı işin üstüne bir üst imalatın olmasına izin vermemek. Orası yıkılmalıdır. Ama her yıkım bir alt kat imalatına da zarar verecektir. İZBB, kentlinin gözünde bir güven kaybına uğramıştır” diye konuştu. SEVİNÇ: FENNİ SORUMLU BELEDİYE BÜROKRATLARIDIR Söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, sorumluluğun belediye bürokratında olduğunu belirterek şunları söyledi; “Ben bu konuyu dinledikten sonra inşaatla ilgili tutulan raporu okudum ve inceledim. Daha sonra ilgili idare başkanına gittim. Sağlıklı bilgiler aldım. İş yapılan yerlerde hatalar ve eksiklikler olur. Yeter ki kasıt olmasın. İZBETON kooperatif yoluyla burada dönüşümü yapıyor. Burada püf noktası şu: Bu projelere imza koyan ve buradaki fenni sorumlular belediyenin bürokratları. Denetçiler de bizim resmi personelimiz. Bu tasdikli projelere göre; projesine uygunsa beton dökülmesine izin çekiliyor. Uygun olmadığı için bizim elemanlarımız rapor tutmuş. Kolonlarda demir uygun değil. Düzelttikten sonra beton at demiş. Ortada böyle bir rapor varken yüklenici firma neden betonu attı? Buna bir türlü anlam veremiyorum. Bunun bahanesi yok. Burada bir eksiklik olmuş ama idaremiz de bunu tespit ederek tutanağa bağlamış. Başkanımız da yıkılacağını söylemiş. Konu budur.” ARADAN SONRA SALON BOŞALDI Örnekköy tartışmaları devam ederken Meclis Başkanı Özuslu, oturuma ara verdi. Aranın ardından meclis üyelerinin çoğunun oturuma katılmaması ve salonun boşalması dikkat çekti. AYDIN: EĞER GEREĞİNİ YAPMASAYDI… Ara sonrasında konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, AK Parti grubunun ‘algı yaratmaya’ çalıştığını ifade ederek “Biz neyi tartışıyoruz? Biz hemfikiriz. Anlaşılan 2 gün yaptığımız tartışmalar sonucunda hemfikir olduk. Neyde hemfikir olduk? İZBB, dönüşümde bir kusur tespit ediyor. Bu kusuru firmaya dile getiriyor. Bu kusurun giderilmesini istiyor. Firma kusurun giderildiğini söylüyor. Ancak firma, bizim kontrolörümüz kontrol etmeden beton döküyor. Kontrolörümüz de ‘ben kusurun giderildiğini görmediğim için tutanak tuttum’ dedi. Sayın Özgür Hızal, bir tutanaktaki sadece bir cümleyi alıp anlatırsanız sanki bir şeyler varmış algısı yaratırsınız. İZBB de bu konuda Karşıyaka Belediyesi’ne yazı yazarak durumu bildirmiş, mühürlenmesini istemiş Karşıyaka Belediyesi de bunu mühürlemiş. Biz neyi eleştiriyoruz? İZBB kontrolörünün işini hakkıyla yapmasını mı eleştiriyoruz? İZBB’nin yasal gerekliliği yerine getirilmesini istemesini mi eleştiriyoruz? Karşıyaka Belediyesi’ne mühürleyin demesini mi yoksa belediyenin mühürlemesini mi eleştiriyoruz? Demek ki İZBB Kentsel Dönüşüm Dairesi, yaptığı kontrolü iyi yapmış. Cümleleri eğip bükmenize gerek yok. Kimse 300 metrekareyi küçümsemedi. 300 metrekaredeki bir hatayı bile bulacak kadar detaylı inceleme yapıyoruz ve kendi işimiz olsa bile bunu görmezden gelmiyoruz diyoruz. O tutanaklarda demir çaldığımıza ilişkin bir şey var mı? Yoksa tabii ki de buna iftira diyeceğim. Eğer ki bizim kontrolörümüz bu eksiği tespit etmesine rağmen belediye gereğini yapmasaydı eleştirin. Örtbas mı etmiş belediye, yok mu saymış” dedi. “İYİ BİR ŞEYİ KÖTÜ BİR ŞEYMİŞ GİBİ TARTIŞIYORUZ” Aydın, tartışmalarda doğru zemin göndermesi yaparak şunları söyledi; “‘Bu kooperatif bu cüreti nereden alıyor’ dediler. İZBB ‘yüz veriyor’ gibi konuştular. Kooperatifin yaptığı açıklama doğru değildir. İZBB’ye yönelttiği eleştiriler yanlıştır, doğru değildir, reddediyoruz. Sürekli Sayın İl Başkanının geçmişte bu kooperatiflerden birinin yöneticiliğini yapmasını dile getiriyorlar ama sanki hala bu görevi yapıyormuş gibi konuşuyorlar. Bu bizim aklımızla alay etmektir. Sayın il başkanı bu sürecin hiçbir yerinde. Biz il başkanlarımızın geçmişteki faaliyetlerini mi tartışacağız? Ama bu faydasız. Biz burada dönüp dönüp neyi tartışıyoruz? İZBB’nin bir iş yapma biçimi var. Bunu yanlış, yetersiz bulabilirsiniz. Ama biz bunu tartışmıyoruz ki. ‘İZBB ve İZBETON’a insanların güveni kalamamıştır.’ Bunu söylemek için insanın elinde bir şey olması lazım. Bir bilgiyi eksik verdiğinizde insanları paniğe sürüklüyorsunuz. Bütün bunlara rağmen İZBB, İZBETON ve ilgili firma yapılan hatanın giderilip giderilmediğini tartışmak istiyor ve üniversiteden araştırma istiyor. Bizim meclis olarak sormamız gereken şey şu: Bir eksiklik ya da hata yapıldığında kurum çalışmış mı, gerekli işlemler yapılmış mı? Bunlar yapıldı. Buradan bir siyasi tartışma mı üretmek istiyoruz? Yürütülür. Kooperatif modeli üzerinden yürütülür. Ama bunu yapılan işi daha iyi hale getirmek değil de kötülemek için yaparsanız buna CHP de insanlar da tepki verir. Biz bu konuyu çok tartıştık. Ama meseleyi tartışırken her şeyi birbirine çorba ettik. Buna gerek yok. Tartışmayı doğru zeminden yapmalıyız. İZBB, kontrol işini iyi yapmış, yasaya uygun yapmış. Bizi gerçek korur. Doğru refleks üretmemizi sağlayacak şey gerçekliktir. Hepimiz İzmir’den yanayız. O zaman İzmir’in yararına yapılmış bir şeyi doğru yerden tartışalım. Herkes tutanağı tutan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz ama burada kötü bir şey yapılmış gibi tartışıyoruz. Sayın Soyer’e şükran borçluyuz. Yüzümüzü yere eğdirmediler. İşi kimin yaptığına bakmaksızın gereğini yaptılar.”

İzmir’in meclisinde ‘barış’ sağlandı Haber

İzmir’in meclisinde ‘barış’ sağlandı

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı ikinci bileşimi, Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Oturumda gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce grup başkanvekilleri ve bazı meclis üyeleri söz alarak Pazartesi günü gerçekleştirilen ilk oturumda yaşanan kavgaya ilişkin ‘özür’ dileklerini dile getirdiler. AYDIN: BUNDAN SONRA SÖZÜMÜZÜ DAHA İYİ DİLE GETİRECEĞİZ CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Pazartesi günkü mecliste maalesef hiç istemediğimiz görüntülerle karşılaştık. Ne olursa olsun daha fazla tahammül ederek, dinleyerek tartışmaları İzmir halkına yakışır şekilde sürdürmek zorundayız. CHP olarak meclisteki bundan sonraki çalışmalarda da sözümüzü daha iyi dile getirmek üzerine bir tavrımız olacak. Bu vesileyle bir kez daha Pazartesi günü meydana gelen tartışmalar ve kavgalar nedeniyle grubum adına özür diliyorum” dedi. HIZAL: İZMİR HALKINA YAKIŞIR ŞEKİLDE AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, zarar kastı olmadığını belirterek “Pazartesi günü yaşanan o talihsiz hadiselerden dolayı grubum adına özür diliyorum. Burada her gruptaki meclis üyesi arkadaşımız İzmir’in ve İzmirlilerin menfaati için burada bulunuyor. Dönem dönem farklı düşünmemizden kaynaklanan tartışmalar yaşanıyor ama biz, hiçbir meclis üyesi arkadaşımızın elbette ki zarar görmesini ve üzülmesini istemeyiz. O gün, anın vermiş olduğu birtakım stresten kaynaklı olarak istenmeyen görüntüler yaşandı. Bir meclis üyesi arkadaşımıza zarar vermek kastıyla yapılan bir şey söz konusu değil tamamen kargaşanın engellenmesi amacıyla yapılmış bir davranıştı. Bu vesileyle tüm İzmirlilerden özür dilerim” diye konuştu. ŞİMŞEK: O GÖRÜNTÜLERİ HAFIZANIZDAN SİLMENİZİ DİLİYORUZ MHP Grubu adına konuşan MHP’li meclis üyesi Hakan Şimşek, “Pazartesi akşamı mecliste yaşanan kavganın ülke basınına da yansıdığını gördük. Aslında işin özünde olaylar hiç de öyle orada göründüğü gibi değil. Ama ne olursa olsun İzmir meclisi, İzmir’e yakışan bir şekilde temsil görevini yerine getirmeliydik. Biz, yatıştırıcı ve samimi duygularla o oturumdaki hoş olmayan görüntüleri gidermek adına müdahalemizi yaptık. Aslında biz, İzmir’e hizmet etmek için her grubun yaptıkları ve yapamadıklarıyla yargılanmasını isteriz. İzmir hem ülkemize hem de diğer ülkelere örnek olmalı. İzmirlilerden istirham ediyorum. O görüntüleri hafızanızdan silmenizi diliyoruz. Bu meclis bir kez daha karşınıza öyle görüntülerle çıkmayacaktır. Tekrar İzmir halkından özür dilerim” ifadelerini kullandı. SEVİNÇ: DİLEĞİMİZ İZMİR’İMİZE BU TÜR GÖRÜNTÜLERİ YAŞATMAMAK İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise şunları söyledi; “4 yılımızı geride bıraktık bu kent için hep birlikte kararlar almaktayız. Zaman zaman da birtakım düşüncelerde projelerde farklı düşüncelerimiz oluyor. Pazartesi günü biraz daha hararetli bir toplantı oldu. Tabii hepimiz üzüldük. Dileğimiz İzmir’imize bu tür görüntüleri yaşatmamak. İzmir halkına üzüntülerimi dile getiriyorum.” AK PARTİLİ YILDIZ CHP’Lİ MALTEPE’DEN ÖZÜR DİLEDİ Yaşanan kavganın ilgili taraflarından olan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, “Bizim grup olarak tavrımız gerginliği yatıştırmak adına bir mücadeleydi ama… Ben hiçbir zaman hiçbir arkadaşımıza fiziki bir müdahale içinde olacak biri değilim. O nedenle Mehmet Bey’den özür diliyorum. Kavgayı ayırmak için yaptığım bir eylemde istemediğimiz görüntüler ortaya çıktı. Tüm meclis üyelerimizin de yaşanan hadiselerden dolayı kusura bakmamalarını rica ediyorum. Biz burada fikirlerimizi söyleyebiliriz. Ancak birbirimize karşı tavrımızı fiziksel olarak yansıtmamak zorundayız. Ben hem tüm İzmirlilerden hem de hazirundan özür dilerim” dedi. MALTEPE: O KARDEŞLİK YAPTIYSA BİZE DE ABİLİK YAPMAK DÜŞER Kavgada Hakan Yıldız’ın ittirerek yere düşürdüğü CHP’li meclis üyesi Mehmet Maltepe de uzlaşmacı bir tavır sergileyerek “Hüsnü arkadaşımızla çok uzun zaman beraber çalıştık. Benim niyetim sadece orada gidip Hüsnü Bey’i sakinleştirmekti. Tabii bunula ilgili ne anlatırsak anlatalım o günkü olayları hafifletemeyiz. Ben şahsım adına böyle bir şey yaşandığı için İzmir halkından özür dilerim. O bir kardeşim olarak benden özür dilediyse biz de abi olarak gereğini yaparız. Özrünü kabul ediyorum. Kendisi de kusura bakmasın” diye konuştu. Büyükşehir’de ‘valizli’ kavga: Meclis üyeleri birbirine girdi

İZSU görüşmelerinde ‘Sünger Bob’ atışması Haber

İZSU görüşmelerinde ‘Sünger Bob’ atışması

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Mayıs ayı Genel Kurulu ikinci bileşimi Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Müdürlüğün 2022 Yılı Faaliyet Raporu ve 2022 Mali Yılı Bütçesinin Kesin Hesapları ile bilançosunun görüşüldüğü oturumda ana gündem su faturaları, Körfez’in koku sorunu ve Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne ilişkin çalışmalar ve eleştiriler oldu. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İZSU’nun piyasa borcuna dikkat çekerken kaçak arıtma tesisleri olduğunu söyledi. Hızal ayrıca “sünger kent” projesinde “Sünger Bob” benzetmesi yaptı. AYDIN: KOKU SORUNU BÜYÜK ÖLÇÜDE ÇÖZÜLDÜ CHP grubu adına konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, körfez, koku sorunu ve Çiğli Arıtma Tesisi’ne ilişkin değerlendirme yaparak “İZSU, 2022 yılında da kentin yaşam standartlarını yükseltme hedefiyle birçok yatırım yaptı. Çok önemli projelere imza attı. İzmir bir liman ve körfez kenti. İZSU Körfezin temizliği, yaşayan bir körfez oluşturma konusunda yatırımlarını 2022 yılında da sürdürdü. Körfezdeki kirlilik körfezdeki canlıların yaşamını olumsuz etkilediği gibi koku sorunu gibi şehir halkının yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sonuçlara da yol açıyor. İZSU özellikle son üç yılda bu sorunun giderilmesi için önemli faaliyetler ve büyük yatırımlar yaptı, yapmaya da devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, tertemiz bir körfez ve sıfır koku için seferber oldu. Bu konuda şu ana kadar yaklaşık 2,5 milyar liralık yatırım yapıldı. Tüm bu yatırımlar sayesinde İzmir’in koku sorununu önemli ölçüde çözüldü, bu yıl sorunun önemli ölçüde azaldığını hep birlikte göreceğiz. Körfezin temizliği için Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin varlığı son derece hayati. Bu bilinçle 2000 yılından beri işletmede olan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde Genel Revizyon inşaatı başlatıldı. Bu inşaat Temmuz 2023’te tamamlanacak. Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edilen tesis günlük 604 bin 800 metreküp kapasiteyle ve 3 faz olarak hizmet veriyor. Ancak nüfus artışına bağlı olarak artması öngörülen atıksu debisinin karşılanması ve mevcut arıtma veriminin sürdürülebilirliğinin sağlanması için mevcut fazlara ek olarak 4. fazın devreye alınmasına ihtiyaç duyuluyor. 4. Faz yapım ihalesi 24 Nisan’da gerçekleştirildi. Yapım çalışmalarına en kısa sürede başlanacak ve yeni ünite ile günlük 216 bin metreküp ilave kapasite elde edilecek. Mevcut üç fazın revizyonuyla artacak verimliliğin yanı sıra 4. Fazın yapımının tamamlanması ile tesisin kapasitesi büyümüş olacak. Yağmur suyu kanallarının yapımı ilerledikçe arıtma tesisine giren su miktarının azalacağı da düşünülürse artacak arıtma kapasitesi ile ileri biyolojik arıtmada sahip olduğumuz Türkiye liderliğini pekiştireceğiz” dedi. “BASKI AZALTILACAK KOKU SORUNU GİDERİLECEK” Körfez temizliği için dere ıslahı ve temizlik çalışmalarının da yapıldığını hatırlatan Aydın, “Tüm bu yatırımlar gibi körfezin temizliği ve kentte zaman zaman ortaya çıkan koku sorununun önüne geçmek için hayati önem taşıyor. İZSU, 2,5 milyar liralık yatırımının ardından Yaşayan Körfez hedefiyle projelendirdiği ve ihale aşamasındaki olan işleri kapsamında ise yaklaşık 8 milyar liralık daha yatırım yapmaya hazırlanıyor. İzmir Körfezi’nin üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla Çiğli Atık Su Arıtma Tesisine yeni bir deşarj hattı planlanıyor. Hattın uygulama projeleri tamamlandı. En kısa sürede deşarj hattının taşınması işlemi için ihaleye çıkılacak. İzmir Körfezi’nin üzerinde oluşan baskıyı azaltmak, koku sorunu ve kirliliğin önüne geçmek için çok önemli bir adım. Bu projeyle tuzluluk kaynaklı ekolojik zararın giderilmesi için arıtılmış tatlı sular, Eski Gediz yatağına verilecek. Böylelikle, iç körfeze yönelik kirlilik baskısı ve bölgesel koku sorunu da giderilecek” diye konuştu. 2023’TE HEDEF 270 KİLOMETRE En çok tartışılan konulardan olan yağmur suyu ayrıştırmasında 2023 hedefini de açıklayan Aydın, şunları söyledi; “Körfezdeki kirlilik ve kokunun ana kaynaklarından birinin yağmur suyu altyapısının eksikliği olduğunu birçok kez ifade etmiştik. Birleşik sistem çalışan kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının ayrıştırılması, yağmur sularının kirlenmeden doğrudan Körfez’e ulaşması için büyük önem taşıyor. 4 yıldır bu alanda önemli yatırımlar yapan kurumumuz, kent genelinde hizmet veren 740 kilometrelik yağmur suyu hattını etkin ve verimli şekilde yönetmek amacıyla kesintisiz çalışıyor ve birleşik sistemin ayrıştırılması için yatırımlarına devam ediyor. Konak, Bayraklı, Çiğli, Karşıyaka, Buca, Bornova, Karabağlar ilçeleri başta olmak üzere birçok metropol ilçede yağmur suyu ayrıştırma projeleri hayata geçirildi.  Sadece 2022 yılında 75 kilometre uzunluğunda ayrıştırma hattı imal edildi. Böylece İZSU’nun 2019 yılından bu yana kentin altyapısına kazandırdığı ayrıştırma hattı 220 kilometreyi buldu. Bayındır ve Menderes ilçelerinde imalatlar tamamlandı. Urla’da ayrıştırma imalatları halen devam ediyor. Projelendirilen yeni işler kapsamında da Bergama, Menemen, Torbalı, Pancar ve Gümüldür’de yeni imalatlara en kısa sürede başlanacak. Bu kapsamda sadece 2023 yılı içerisinde 270 kilometre daha ayrıştırma hattı imalatı yapılacak.” ATIK SULAR TARIMDA KULLANILACAK Kuraklık ve su kıtlığı tehlikesine karşı da suda geri kazanım projeleri olduğunu altını çizen Aydın, hayata geçirilen projelerle birlikte atık suların tarımsal sulama gibi alanlarda kullanılarak geri dönüşüm sağlanacağını söyledi. Aydın, hayata geçirilecek projelerle yılda 114 milyon metreküp atık suyu geri kazandırılmasının hedeflendiğini söyledi. ENERJİ ÜRETİMİNDE ALTERNATİF PROJELER Maliyetleri azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına yönelindiğini belirten Aydın, “Ekonominin kötü yönetilmesinin yarattığı maliyet artışları bizi kendi başımızın çaresine bakma konusunda daha çok çalışmaya yöneltiyor. Dünyada yaşanan küresel ekonomik krizin ülkemize olan etkileri ve ülkemize has ekonomik sorunlar nedeniyle kamu-özel tüm sektörler ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. İZSU, artan enerji maliyetleri, demir, çimento, içme suyu borusu gibi girdilere maliyetleri azaltmak için de birçok önemli proje hayata geçiriliyor. İZSU, ülkenin ekonomik koşulları nedeniyle bütçe kaynakları ve kurumsal kapasitenin daha verimli kullanılmasını sağlayacak yöntemler geliştiriyor. İZSU, işletmede olan tesislerinde yılda yaklaşık 410 milyon KVK elektrik enerjisi tüketiyor. Ve yakında tamamlanacak olan HES ve GES santrallerinde 32 milyon KVK enerjiyi kendisi üretmeye başlıyor. Bunun bize getirdiği rakamsal karşılığı… 1,5 milyar lirayı bulan yıllık enerji maliyetinin sadece bu santraller sayesinde yüzde 7’sini yani 100 milyon lirasını yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılayacağız. İZSU, 2024 yılında toplam 2 MW RES, 2 MW HES ve 15 MW GES olmak üzere toplam 19 MW kapasiteli yenilenebilir enerji santralinin izin ve projelendirme ve kurulum çalışmalarını tamamlamayı planlıyor. Böylece 2024 yılı sonuna kadar toplam yaklaşık 36 MW kapasiteli yenilenebilir enerji santrali sayesinde yaklaşık 70 milyon kWh elektrik üretimi ile tüketilen elektriğin yüzde 17’si yani 242 milyon lirası yenilenebilir enerji ile karşılanmış olacak” ifadelerini kullandı. ENFLASYON FRENLENİRSE… Su tarifelerinde indirim için enflasyonu işaret eden Aydın, “Belediyemiz maliyetlerdeki yüksek artışlara rağmen hem yatırımlarına devam ediyor hem de vatandaşlarımıza daha uygun fiyatlarla su ulaştırmak için de mücadele etmeye devam ediyor. Bu kadar artışa rağmen maliyetin altında su satışı yapıyor.  İZSU Genel Müdürlüğü, 2023 yılının Ocak ayında 2 milyondan fazla konut ve konut dışı abonesine yüzde 7 indirim yapma kararını paylaştı. 12 Mart tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yasa kapsamında, mahalle statüsüne geçen köy ve beldelerde uygulanan yüzde 50 ve yüzde 75 indirimli tarife uygulamasını yeniden uygulamaya konuldu. Tarife değişikliği 1 Ocak tarihinden itibaren geçerli olarak geriye dönük uygulandığı için Şubat ve Mart ayında tahsil edilen indirimsiz faturalardaki fazla tutarlar da sonraki ayların faturalarından düşüldü. Kamu hizmeti yapan İZSU kullandığı elektrik için sanayi tesisi tarifesi üzerinden ödeme yapıyor. Bu açık bir haksızlıktır. Daha önce de söylediğimiz gibi enflasyon frenlenir, girdi maliyetleri düşürülürse, belediyelerin su ve kanalizasyon idarelerine birer ticari işletme muamelesi yapılması uygulamasına son verilirse su ücretlendirmeleri de bu oranda düşürülecektir” diye konuştu. HIZAL: BİR BAŞKAN İCRAATLARIYLA DEĞİL MAZERETLERİYLE KONUŞUYORSA… AK Parti grubu adına konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, 4 yıl boyunca İZSU hizmetleri açısından kentin ilerlemediğini belirterek “Murat Bey sanki 2024 yerel seçimlerinde İZBB Başkan adayıymış gibi bir izlenim yarattı. Çünkü önümüzdeki günlerde neler yapılacağını anlattı. Bugüne kadar neler yapıldığını söylemedi. Ben İZSU’nun neler yapmadığını anlatacağım. İZSU, İzmir’in can damarı. Bugün 2022 faaliyet raporunu konuşacağız ama şu bir gerçek ki Sayın Soyer’in ve Millet İttifakı meclis üyesi arkadaşlarımızın İZSU’ya dair görüşeceği son faaliyet raporu. O yüzden 4 yıllık bir genel görüş vereceğim. Belediye başkanlığı makamı icra makamıdır. Yani başkan kendisine verilen kaynaklarla şehrin temel sorunlarını, kentlinin temel ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak zorundadır. Yani icraatlarıyla konuşmalıdır. Eğer bir başkan icraatlarıyla konuşuyorsa o şehir için güzel günler yakındır. Ama bir belediye başkanı icraat değil mazeretleriyle konuşuyorsa sıkıntı yakındır. Bu anlamda İzmir için olumsuz bir durum söz konusu. Yapılacaklar söyleniyor söyleniyor… Ama ilerleyen günlerde ya sözler değiştiriliyor ya da vaatler unutuluyor. Çünkü bu kentte CHP’nin ceketimizi assak seçiliriz mantığı var. Sayın Soyer’in de 4 yıl boyunca bu anlayışla yönettiğini gördük. 4 yıl, milyarlarca liralık bütçe. Bir şeylerin değişmiş olması gerekiyordu. 4 yıl önce İzmir’de koku problemi vardı da bugün yaşanmıyor mu? Ya da 4 yıl önce yağan her yağmurdan sonra taşkın selle karşılaşıp bugün o görüntülerle karşılaşmıyor muyuz? Ya da Sayın Soyer’in İzmir Körfezi'nde yüzme hayalleri gerçekleşti mi? Bir İzmirli olarak tüm bu sorulara olumlu cevap vermek isterdim. Ama ne yazık ki olumlu bir cevap veremeyeceğim” dedi. “SON 20 YILIN EN KÖTÜ FİNANSAL TABLOSU” Kurumun finansal yapısına ilişkin eleştirilerde bulunan Hızal, İZSU’nun borçlarını açıklayarak “İZSU’nun diğer kurumlardan farklı bir durumu olması gerekiyor. İZSU, yatırımcı bir kuruluş olmak zorunda. İZSU elde ettiği gelirlerle yatırım yapmak zorunda. İZSU’nun 2022 yılı geliri 4 milyar 832 milyon, gideri de 5 milyar 810 milyon. Gelir gider arasında dengesizlik var. Bunun için İZSU 392 milyon borçlanmış. Ama bu borçlanma yatırım değil günlük işler için yapılmış. İZSU ayrıca 580 milyon liralık bir borçlanma daha yapmış. İZSU’ya iş yapan müteahhitlere ödeme yapmamış. Yani İZSU’nun piyasaya tahakkuk ettirilemeyen borçları var. İZSU’nun temel sorunu firmaların İZSU’nun ihalelerine girmek istememesi. Özetle, İZSU son 20 yılın en kötü finansal tablosuyla karşı karşıya. Bunun temel nedeni de İZSU’dur. İZSU’nun 2022 yılı bütçesinde 942 milyon direkt yatırım yapmış. Demek ki bütçesinin yüzde 16’sını kullanmış. Bu oranın yüzde 40-45 olması lazımdı. Oysa ki İZSU personel gideri olarak yüzde 28 harcamış. Bunun neyiyle övünüyorsunuz? Bana şu ilginç geliyor… 100 yıl 100 proje lansmanı yapıldı. Genel müdürünüz orada açıklama yaptı ve 20 milyar lira bütçeyle bu yıl başlayıp önümüzdeki yıl bitirilecek yatırımlar olacağını söyledi. Çok ilginç. Bir şehrin başkanı içi boş vaatlerle İzmirlileri kandırırsa genel müdürünüz de böyle açıklamalar yapar. Dolayısıyla İZSU’nun önümüzdeki günlerde bu finansal durumla ilgili birtakım düzeltmeler yapmak zorunda olduğunu biliyoruz. Ama bu anlayışla kısa sürede yapılması mümkün değil” ifadelerini kullandı. 4 YILDA YÜZDE 415 SU ZAMMI Su faturalarındaki artışlara da dikkat çeken Hızal, “İZSU’nun en temel görevi en uygun koşullarda sağlıklı içme suyunu ulaştırmak. Evet musluklarımızdan büyük oranda su akıyor. Ama İzmir’de İZSU tarafından İzmirlilere satılan su, Türkiye’nin en pahalı suyu. İzmirliler evlerine damacanayla su alsalar daha ucuza mal ederler. Elektrik fiyatları diyeceksiniz. Evet elektrik fiyatlarıyla ilgili birtakım dalgalanmalar var ama İzmirliler kullandıkları elektrikten daha pahalı su kullanıyorlar. Bugüne kadar İZBB ve İZSU, sizin göreve geldiğiniz günden bu yana suya yüzde 415 zam yapmış. Sadece zammı otomatiğe bağladığınız 1 yıllık süre içerisinde İZSU suya yüzde 210 zam yapmışsınız. Kolaya kaçıyorsunuz ve yükü İzmirlilerin üzerine yüklüyorsunuz. Sayın Soyer ‘Biz bir darphane kuracağız’ demişti. Evet kurmuş. İzmirlilerin sırtından para kazanıyor” dedi. “İZMİRLİNİN 170 MİLYONUNU HEBA ETMİŞSİNİZ” Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi ihalesinde zarar edildiğini ifade eden Hızal, şunları söyledi: “İZSU, İzmir’e su veriyor ama sağlıklı su mu veriyor? Sularda arsenik ölçümü yapılmıyor. Acaba İZSU, kentlilere arsenikli su mu içiriyor? İzmirlilere verdiğiniz pahalı suyu İzmirliler kullanıyor ve daha sonra da atık su haline geliyor. Bu atık sular doğayı kirletiyor. Yani İZSU’nun görevlerinden bir de atık suyu arıtmak ve doğayı korumak. İZSU, İzmir’de kaçak arıtma tesisi işletiyor. Evet İzmir, atık su arıtmada lider ama kaçak arıtma tesisiniz var. 24 tesisinizin çevre izin belgesi var. Ama 41 tesisinizde çevre izin belgesi yok. Sırf bu nedenle İZSU’ya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 5,5 milyon ceza kesilmiş. Hadi paranın önemi yok diyelim. Peki bu tesislerin doğaya verdikleri zararı nasıl temizleyeceksiniz? Bu tesislerin kaçak olmasının İzmirlilere bir yükü daha var. Eğer tesislerin belgeleri olsa ve kriterlere uygun hareket etse bakanlıktan teşvik alırlar. Yılda yaklaşık 45-50 milyon. 4 yılın ve yaklaşık 200 milyonun hesabını kim verecek? İşin bir de çevresel sıkıntısı var. İZSU bazı artırma tesislerini yapmadığı gibi yaptıklarında da sorunlar var. Bunlardan biri de Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi. 4. Faz ihalesini yaptık dediniz. Nasıl çıktınız? Temmuz’da ihaleye çıkmışsınız. 314 milyon maliyet belirlemişsiniz. En düşük teklifi ve Nurol isimli bir şirket vermiş. 428 milyon. Bu firma size Buca Metrosu için dava açan firma. Sonrasındaki firma 479 milyon vermiş. Siz de maliyetin üzerinde teklif olduğu için ihaleyi iptal etmişsiniz. Sizin bu ihaleyi iptal etme nedeniniz size dava açan firmayı cezalandırma yönteminiz. Ardından Mayıs ayında da bir ihale yapmışsınız. Maliyet 516 milyona yükselmiş. Bir firma girmiş ihaleye. O da 59, milyon teklif vermiş. Yani İzmirlinin 170 milyonunu heba etmişsiniz. Arıtma tesisi deyince aklıma tesisin hemen yanındaki çamur ve çamur kurutma tesisi geliyor. Bugünkü raporda o çamur kurutma tesisinden bahsedilmiyor. Başka tesislerde çamur kurutma tesisi yapılacağı söyleniyor. Çiğli Arıtma Tesisi’nin etrafında biriken çamurları alıp taşımayacaklarını söyledi Sayın Soyer. 25 yıldır bu kenti CHP yönetiyor. Öyle tabelalara ‘İzmir hakkını alacak’ yazmakla olmuyor. Ayrıca oradaki çamurun da taşındığı yok. O çamur ayrıca koku sorunun da temel nedeni. Kokuyu gidereceğiz demekle sorun ortadan kalmıyor.” SÜNGER KENT SÜNGER BOB OLDU Yağmur suyu ayrıştırma ve sünger kent projesini de eleştiren Hızal, “İzmir’in koku ve atık su dışında bir sorunu daha var. O da yağan her yağmur sonrasında yaşanan su baskınları ve sel. Evet bazı faaliyetler yapıldı. Ama bu faaliyetler yeterli değil. Sayın Tunç Bey her yıl ‘Artık bu görüntülerle karşılaşmayacağız, artık Kemeraltı’nı su basmayacak’ diyor. Ne zaman bunu söylese 2 gün sonra Kemeraltı’nı su basıyor. Demek ki burada da sorun var. Bu yağmur ve sel meselesini çözmeniz gerekiyor. İZSU, kendi yağmur meselesini çözememişken çıkmış ‘sünger kent’ diyor. Tunç Bey’in sünger kent hayali Sünger Bob gibi hayali oldu. Demek ki vatandaşlara birtakım depolar vermekle olmuyor. Dünyada bu iş için suyu çekebilen kaldırımlar var. Yağmur suyu hattına ilişkin sürekli bir açıklama yapılıyor. Sizin dediğiniz gibi 217 km diyelim. Sadece merkezde yapmanız gereken bin km. Demek ki yağmur suyu ayrıştırma meselesi de hayali” ifadelerini kullandı. “İLKEL YÖNTEMLER KULLANMAYA DEVAM EDERSENİZ….” Körfez ve koku sorununda derelerin ıslahına ve gerçekçi projelere dikkat çeken Hızal, şunları söyledi: “Gelelim Körfez’e… İzmir’in birçok simgesi var. Gittiğimiz her yerde bu simgelerden bahsederler. Ama sizin sayenizde İzmir’e olumsuz bir simge eklendi. Koku! Artık başka kente gittiğimizde ‘İzmir’deki o koku ne?’ diyorlar. Bu problemi hep birlikte çözeceğiz. Ama fantastik fikirlerle bu olmaz. Gerçekçi planlarla olur o iş. ‘3 sene sonra Körfez’de yüzeceğim’ diyen Tunç Soyer yüzebiliyor mu? Demek ki Körfez’le ilgili sorun yüzme hayaliyle olmuyor. Gerçekçi fikirler geliştireceksiniz. Körfez’i kirleten dereler. Dereleri temizlemek için ilkel yöntem olan kireç basmak dışında bir yönteminiz yokken Körfez kirlenmeye devam eder. Bir konuda çok mutlu ve huzurluyum. Çiğli Arıtma Tesisinin çıkış noktası ile ilgili bir çalışma yapılıyor. Bu doğru bir proje umarım yapılır. Sandalla gittik ancak kürekle çekemiyorsunuz.  3 metrelik derinlik 20 santimetreye düşmüş. Dilimizde tüy bitti. Gittik, gördük, fotoğrafını çektik, suyu getirdik 4 yıl geçti sonunda Tunç Soyer’in bu konuda bir iradeyi ortaya koyduğunu gördük. Keşke o gün CHP’li meclis arkadaşlarımız bize o gün gülmeselerdi. Siyaset sahada yapılır. Gönül isterdi ki faaliyet raporu ve kesin hesaba olumlu oy kullanmak isterdik ama 4 yıllık performans düşüklüğünüz nedeniyle faaliyete olumsuz oy kullanacağız.” UMUTLU: BİR DE DARPHANE YETKİSİ VERELİM MHP Grubu adına konuşan Cüneyt Umutlu, eksikliklere dikkat çekerek “İZSU ile ilgili çözülemeyen sorunlar var. Sahadaki en önemli sorunlardan biri su patlaklarına hızlı bir şekilde müdahale edilememesi. Su kaçaklarının uzun sürmesi. Yol tamirlerini yapılamaması. Bunları genellikle ilçe belediyeler kapatıyor. Çünkü müteahhitler bu üst yapı ihalelerine giremiyorlar. İzmir’in güvenilir notunu yüksek olarak belirttik ama eğer siz güven veren bir şirket değilseniz sizin ihalelerinize kimse girmez. İZSU’nun ihalelerine bu yüzden girilmiyor. Bu yüzden işte o patlaklardan oluşan yol tamirleri ilçe belediyeleri tarafından yapılmak zorunda kalınıyor. CHP’li bir meclis üyesi, ‘İZSU bize puan kaybettiriyor’ dedi. İZSU’nun siyasi anlamda da CHP’ye ne kadar zarar verdiğini onlar da kabullenmiş durumda. Biz artık kokuya alıştık. Biz hala kokuyu alıyoruz. Yakında Fransa parfüm endüstrisini geçebiliriz. Kemaraltı’nda yeni bir endüstri kurulabilir bunun için. Evet arıtmalar doğru çalışmıyor, su depolarında kaçaklar var, yatırımlar doğru yapılmıyor. Yola akan birçok kaçak var. İlginç bir şey söyleyeceğim; Bergama’da mahalle aralarına vidanjörler İZSU’nun izniyle su boşaltıyor. O vidanjörlerin normalde arıtmaya gitmesi gerekiyor. Biz gittik baktık ama ellerinde İZSU izin belgesi var. Bununla ilgili 3 madde yazı yazdık, hala cevap yok. İZSU’nun İZBB tarafından yönetildiğini düşünmüyoruz. Bu eleştiriyi şundan yapıyoruz; bu verdiğimiz yetkiler ile bir de darphane yetkisi de verelim. Biz İZSU’nun İzmirliler tarafından yönetildiğini de düşünmüyoruz. Hem faaliyet raporuna hem de bütçe kesin hesabına olumsuz yönde oy vereceğiz” diye konuştu. SEVİNÇ: OLUMLU OY VERECEĞİZ İYİ Parti grubu adına konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, “İZSU, bu kentin 24 saat içme suyunu temin etmekte, yeni su kaynakları yaratmakta, kanal altyapısını ayakta tutmakta, atık suları arıtmakta. Eksiklikler ve yapılanlar anlattı. Biz İYİ Parti ailesi olarak iki rapora da olumlu oy vereceğiz” dedi. AYDIN: SÜNGER BOB SİZE KURBAN OLSUN Tekrar söz alarak Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren Aydın, “Özgür Bey beni dinlemedi mi diye tereddütte düştüm. Kendisi muhalefet grubu başkanvekili olarak anlatılanları yeterli bulmamış. Hiç demekle yetersiz demek arasındaki fark o işi yapanların emeğiyle ilgili olur. Hepimiz İZSU’nun daha iyi çalışmasını istiyoruz. Ama hiçbir şey yapmadınız demek haksızlık olur. Evet 20 yılın en kötü finansal tablosunu yaşıyor İZSU. Çünkü Türkiye 20 yılın en kötü finansal tablosunu yaşıyor. Devletin hangi kurumu daha iyi bir ekonomik tablo içinde? Devletin bütün kamu maliyesi bir yatırım tanımı yapıyor ve İZSU da bu yatırım tanımı üzerinden yatırım oranını ilan ediyor. Sizin yorumunuz rakamlara takla attırmak olur. Yüzde 16 yatırımınız var demek kamu mali sistemine göre yanlış olur. Ayrıca inşaların açlık sınır altında ücret aldığı bir dönemde personele verdiğiniz ücret yüzde 28 demeyin. Yüzde 282'ye rağmen personele verdiğimiz ücret az. 100 yıl 100 proje… Projeler bugüne kadar yapılan yapılmakta olan ve yapılacak olan projelerdir. 1 yıl içerisinde nasıl yapacaksınız demeyin. Biz 1 yılda yapacağız demedik ki! İzmirlilere arsenikli su mu içiriyorsunuz diyorsunuz. İZSU’nun internet sitesinde her semtin arsenik dahil analizlerini görürsünüz. Bu sözler insanları endişeye sevk edebilir. Bir iddiada bulunmamak adına soru sorarak söylemek bile bir iddiada bulunmaktır. Su hepimiz için değerli bir konudur. Yağmur suyu ayrıştırma kanallarımızın yeteri kadar olmadığını söylüyoruz. Biz arıtma tesislerinde kullanmıyoruz sadece elektriği. iZSU özel bir işletme değildir, kamunundur ve kamu hizmeti vermektedir. Kamu hizmeti üretiyorsa kamu kurumu tarifesinde kullanmak istiyoruz. Bütün belediyeler için aynı sorun var. Bazı önerilerimiz kimileri için fantastik gelebilir, kimileri hayal ettiklerimizin yanına bile yaklaşamayabilir. Kimileri Tunç Soyer ve ekibinin yaptığı çalışmaların bir yaklaşım biçimi olduğunu algılamayabilir. Bu kimileri emeği ve dostluğu temsil eden Sünger Bob'u burada anabilir. Sünger Bob size kurban olsun. Keşke hepimiz Sünger Bob olabilsek. Çok kıymetli olan bir işi Sünger Bob üzerinden anmak doğru değil” diye konuştu. HIZAL: AMACIM KORKU İKLİMİ YARATMAK DEĞİL Arsenik sorusu konusunda bazı açıklamalar yapan Hızal ise, “Ben muhalefet grubunun başkanvekili olarak tabii ki de soru soracağım. Eleştiriler yapılır, sorular sorulur. Ben ortaya bir iddia atmak adına değil. Tamamen iyi niyetle, polemik ya da korku iklim yaratmak adına da değil raporda gördüğüm bir hususu burada sordum. Dolayısıyla sorulan soru üzerinden yeni bir tartışma ortaya koymanın bir esprisi yok. Sünger Bob… Ben bu konuda eleştiri yaparken –mış gibi yapmayın dedim. İçinde bulunduğumuz binanın yağmur hasadı yok. Sayın Aydın bize İZSU’nun sitesinden verilere bakınız diyeceğine kendisi gösterebilirdi” ifadelerini kullandı.

AK Partili Hızal'dan muhtarlara tehdit iddiası   Haber

AK Partili Hızal'dan muhtarlara tehdit iddiası  

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüksek oy çıkan köy muhtarları arayıp hizmet tehdidinde bulunduğunu söyleyerek, ‘’Şantaj ve montaj siyasetini propagandasının baş aktörü yapan CHP, İzmir'de muhtarlarımızı tehdit etmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri İzmirimizin köylerinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a çıkan teveccühü kabul edemedi. Sandıklardan tekrar Recep Tayyip Erdoğan çıkarsa o köylere destek vermeyeceklermiş’’ dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüksek oy çıkan köy muhtarlarını arayıp, 28 Mayıs’ta da aynı sonuç çıktığı takdirde o köylere destek vermeyeceğini söylediklerini belirtti. AK Partili Hızal, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Cumhuriyet Halk Partisi, ikinci turda gösterdiği savrulgan, tehditkar ve anti demokratik siyaseti İzmir'de çok farklı bir boyuta taşıyor. Şantaj ve montaj siyasetini propagandasının baş aktörü yapan CHP, İzmir'de muhtarlarımızı tehdit etmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri İzmirimizin köylerinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a çıkan teveccühü kabul edemedi. Köy muhtarlarını arayıp 'oylar değişmezse hizmet yok' diyor. Köylerdeki seçim sonuçlarını takip edeceklermiş. Sandıklardan tekrar Recep Tayyip Erdoğan çıkarsa o köylere destek vermeyeceklermiş. İzmirli hemşehrilerimiz bugüne kadar ne faydanızı gördü CHP? Köylerimize ne hizmet götürdünüz de geri alacaksınız? Yokluğunuz, İzmir için sadece faydadır. Varlığınız ise zaten engeldir." HABER MERKEZİ Cumhuriyet Halk Partisi, ikinci turda gösterdiği savrulgan, tehditkar ve anti demokratik siyaseti İzmir'de çok farklı bir boyuta taşıyor. Şantaj ve montaj siyasetini propagandasının baş aktörü yapan CHP, İzmir'de muhtarlarımızı tehdit etmeye başladı. — Av. Özgür HIZAL (@ozgurhizal35) May 24, 2023

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.