[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#polen

polen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, polen haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanlardan alerjik  hastalığı olanlara polen uyarısı Haber

Uzmanlardan alerjik hastalığı olanlara polen uyarısı

Van’da yaz aylarının başlamasıyla birlikte özellikle kavak ağaçlarından yayılan polenler, alerjik rahatsızlığı bulunan vatandaşların sağlığını tehdit ediyor. Van’da kavak ağacı popülasyonun fazla olması nedeniyle kent merkezine adeta polen yağıyor. Genellikle rüzgarlı havada yayılan polenler hayatı olumsuz yönde etkilerken, alerjik hastalığı olan vatandaşlar ise dışarı çıkamıyor. Uzmanlar polenlerin yoğunluğunu artırdığı bu dönemlerde özellikle saman nezlesi, göz nezlesi ve astımı olan hastaların maske ve gözlük gibi önlemler almasını öneriyor. Uzmanlar, dışarı çıkma durumunda eve gelindiğinde ise duş alma ve dışarıda giyilen giysilerin değiştirilmesi tavsiyesinde de bulunuyor. “Çok sayıda şikayet alıyoruz” Konuya ilişkin konuşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Siahmet Atlı, Van’da mayıs ayı itibariyle kavak ağacı ve çimen kaynaklı bir polen istilası olduğunu belirtti. Kent merkezinde sabah saatlerinde bir polen yağmuruna şahit olduklarını ifade eden Dr. Atlı, “Bu durum hassas hastalarımızda çeşitli şikayetlere sebep olmaktadır. Özellikle saman nezlesi 'alerjik rinit', göz nezlesi ‘alerjik konjonktivit’ ve alerjik astım bundan çok etkilenmektedir. Ayrıca bu durum cilt sağlığını da olumsuz etkilemektedir. Özellikle hastalarımızın çoğu kaşıntıyla gelebiliyor. Mayıs ve haziran ayının sonuna kadar bu şikayetler bize geliyor” dedi. “Ağaçları korurken muhakkak sağlığımız da korumamız gerekiyor” Polen alerjisinden korunmak için alınan önlemler konusunda da bilgi veren Atlı, “Van’da kavak ağacı popülasyonun artması polen yağmurlarına neden olmaktadır. Tabii ki ağaçlar çevremiz için çok önemli, öncelikle ağaçları da koruyalım. Ancak ağaçları korurken muhakkak sağlığımız da korumamız gerekiyor. Havalarda şöyle ağaçları korumamız gerekiyor. Yani ağaları korurken sağlığımızı da korumamız gerekiyor. Özellikle hastalarımız evi havalandırma işini öğleden sonraya erteleyebilirler. Maskesiz dışarı çıkmasınlar, hassas hastalarımız gözlük takabilirler. Özellikle polenler yapışkan maddeler olduğu için eve geldiğimiz zaman giysilerimizi muhakkak özel bir odaya bırakmamız, mümkünse yıkamamız ve banyo yapmamız gerekiyor. Aksi takdirde şikayetlerin kronik bir şekilde devam etmesine neden olmaktadır” diye konuştu. Polen alerjisinin çevre illere göre Van’da daha yüksek olduğunun altını çizen Atlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun da en önemli sebebi Van’ın dağlık bir alan olmasıdır. Dağda yetişen bitkilerin süreklilik arz etmesidir. Örneğin Diyarbakır gibi yerler şu an yaz ayına geçmişken, burada bahar yeni başlıyor. Dağda yetişen çimenlerin de çeşitlilik arz etmesinden kaynaklı olarak etkilenim kronik bir hale gelebiliyor. Özellikle Van’da kavak ağaçları sürekli bir maruziyete sebep olmaktadır. Hastalarımız baş edemedikleri bir burun akıntısı, kaşıntı, öksürük, nefes darlığı, balgam ve göz yaşarması durumunda muhakkak göğüs hastalıkları ve alerji polikliniklerimize başvurması gerekmektedir. Özellikle yaşlı, gebe, çocuk ve bağışıklığında zayıflık olan hastalarımızın; geçmeyen öksürük, hırıltılı solun ve benzeri gibi şikayetlerde muhakkak aklımıza polen maruziyetine bağlı alerjik reaksiyonlar gelmelidir.”

Bal, Arı Sütü ve Polen Karışımının Faydaları Haber

Bal, Arı Sütü ve Polen Karışımının Faydaları

Bal, arı sütü, polen, propolis gibi arı kovanı ürünleri özellikle kış aylarında popüler ürünler olmaktadır. Her şeyden önce, saf arı sütü, bal, polen ve propolis yenileyici etkileri ve olağanüstü tedavi edici özellikleri olan ürünler olarak karşımıza çıkmaktadır. Arı sütü, propolis, bal, polen karışımının faydaları saymakla bitmemektedir. Arı Sütü, Propolis, Bal ve Polen Karışımının Faydaları Nelerdir? Arı sütü, propolis, bal ve polen karışımı koruyucu bir tedavi olarak ya da kışın küçük rahatsızlıklarını tedavi etmek için vücudumuza birçok fayda sağlamaktadır. Arı sütü, propolis, bal, polen karışımı vücudu canlandırmak için güzel bir etki sağlamaktadır. Arı sütü, propolis, bal ve polen karışımı gibi takviye edici gıdalar bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan antibiyotik maddeler içeren ürünler olmaktadır. B vitaminleri, mineraller, karbonhidratlar ve proteinler içeren bir yapısı bulunmaktadır. Antiseptik ve antibiyotik özellikleri sayesinde kovanlarını mikroplardan korumak için doğada kullanılmaktadır. Bağışıklık sisteminizi desteklemeye, enerjiyi korumaya yardımcı olmakta ve böylece adaptasyon dönemlerinin rahat geçirilmesine olanak tanımaktadır. Bee'o Up Propolis Arı Sütü Polen gibi ürünler çinko ve demir gibi eser elementler açısından oldukça zengin kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra boğaz ağrısını yatıştırmakta ve solunum yolunun temizlenmesine yardımcı olmaktadır. Dynabelle Bal Arı Sütü Polen karışımı kuru öksürüğü yatıştırmak için kullanılabilmektedir. Kasları etkili bir şekilde uyarmada oldukça etkili olmaktadır. Yorgunluk ve anemiyle savaşmaktadır. Çocuklar, yaşlılar ya da stresten etkilenenler için mükemmel bir güçlendirici görevi üstlenmektedir. Arı Sütü, Propolis, Bal ve Polen Karışımının Yan Etkileri Var mı? Bağışıklık sistemi vücudu, hastalıkları önlemek için virüslere, bakterilere karşı destek olmaktadır. Bu karışım ise bağışıklık sisteminin daha fazla güçlenmesine destek olmaktadır. Ancak, pek çok faydası olsa da arı ürünleri alerjik reaksiyona sebep olabilen bir ürün olmaktadır. Özellikle polene karşı alerjiniz varsa ürünü kullanmadan önce doktor tavsiyesi almanız önerilmektedir. Burun tıkanıklığı yüz ağrısına neden olabilen sinüs basıncı ve boğazda yanma kaşıntı olması durumunda karışımı kullanmayı bırakmanız önerilmektedir ve kullanımı konusunda doktorunuzdan tavsiye almanız her takviyede olduğu gibi bunda da önemli olmaktadır. Arı Sütü, Propolis, Bal ve Polen Karışımının Besin Değeri Var mı? Her bir arı ürününün elbette ki besin değeri bulunmaktadır. Fakat tüm bu karışımı besin olarak kullanmak doğru olmamaktadır. Karışımı sadece besin takviyesi biçiminde değerlendirmek doğru olmaktadır. Her gün sadece küçük bir doz biçiminde tüketimi karışımın faydalarından yararlanmanıza yardımcı olmaktadır. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Bağırsak Mikrobiyotasının sağlık ve bağışıklık üzerindeki etkileri nelerdir?

Polen alerjisi astıma dönüşebiliyor! Haber

Polen alerjisi astıma dönüşebiliyor!

Bahar aylarında burun akıntısı, hapşırma, göz kızarması, öksürük, nefes tıkanması ve cilt kaşınmasından yakınanların sayısının arttığını belirten uzmanlar, bunun sebebinin bitkilerin çiçek açması, çimenlerin ve pelinlerin yetişmesiyle birlikte artan polen miktarından kaynaklandığını söyledi.  KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hüsamettin Olgun, "Şehirlerde görülen polen miktarları yılda yüzde 3 oranında artış gösteriyor. Bunun sebebi ise hava sahasındaki karbondioksit oranına bağlanıyor. Karbondioksit hava ve iklim ısınmasına sebep olduğu için çiçekler her yıl daha erken açmaya başlıyor ve buna bağlı olarak polenler daha erken ve daha uzun süreli uçuşuyor. Halk arasında saman nezlesi olarak da bilinen polen alerjisi, daha çok 5 ile 40 yaş grubu arasındakileri etkilemektedir. Polen alerjisi olan kişiler, özellikle temizliğe önem vermelidir. Ağır kokulardan ve tütün dumanından da uzak durmalıdırlar" dedi. GEREKLİ TEDBİRLER ALINMAZSA ASTIMA DÖNÜŞÜYOR Gerekli tedbirler alınmadığı sürece ya da yeterli tedavinin uygulanmaması durumunda hastalığın astıma dönüşme ihtimali bulunduğunu belirten Olgun, "Birçok insan öncelikle üşüttüğünü düşünürken, alerjik unsurlar gözden kaçıyor. Bu alerjilere uygulanabilecek tedavi yöntemleri çok geniş değil. Anti alerjik burun spreyleri, göz damlaları veya ilaçlar kullanılabiliyor. Belli gruplara aşı tedavisi de uygulanabiliyor. Ancak aşı tedavisi Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre uygulanmalıdır" ifadelerini kullandı. ALINABİLECEK BAZI TEDBİRLER "Hasta mümkün olduğunca sokağa çıkmamalıdır. Dışarı çıktığında ise polen maskesi kullanmalıdır. Polen mevsiminde açık havada spor yapmak doğru değildir. Evi sabah değil öğle sonrası havalandırmalıdır. Araba ve evlerin pencereleri kapalı tutulmalıdır. Polenler daha çok sabah saat 05.00 ile 10.00 arasında yayılmaktadır. Ev ve arabadaki klimaların polen filtreleri sık sık değiştirilmelidir. Ev içi hava temizleyiciler eve giren polenlerin ortadan kaldırılmasında faydalı olabilir. Dışarıdan gelindiğinde duş almakta fayda vardır. Çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır. Kedi ve köpek uzun süre oturma ve yatak odasında bulundurulmamalı." İHA

Arı zehri ve propolis sivilcelere iyi gelir mi? Haber

Arı zehri ve propolis sivilcelere iyi gelir mi?

Sivilce ve akne, özellikle ergenlik döneminde sık görülen bir cilt problemi olarak biliniyor. Yapılan araştırmalara göre, 11-30 yaş aralığındaki gençlerin yaklaşık yüzde 80'i bu sorunla karşı karşıya kaldığı bildirildi. Uzman isimler ise sivilce ve aknelere karşı arı zehri ve propolis önerisinde bulundu. Cilt dokusunda kıl kesecikleri ve yağ bezlerinin olduğu bölgede sebum adı verilen yağlı bir madde üretildiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekai Kutlubay, “Bu madde, cilt yüzeyine doğru ilerleyerek cildin nem dengesini korumaya yardımcı oluyor. Ancak stres, beslenme şekli, hormon düzeyleri ve genetik faktörler gibi nedenler aşırı sebum artışına sebebiyet verebiliyor. Bu durum, ölü deri hücreleri ve sebumun birikerek, sivilce ve akne oluşumuna yol açmasıyla sonuçlanıyor. Cildimizde yaşayan Propionibacterium acnes adlı bakteri türü de sivilce oluşumunda etkili bir rol oynuyor. Bilimsel çalışmalar, propolis ve arı zehri gibi arı ürünlerinin akne ve sivilce problemlerine karşı etkili olabileceğini gösteriyor” dedi. BİLİMSEL ÇALIŞMA VERİLERİ NE DİYOR? Arı Ürünları Uzmanı Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı Propolis ve arı zehrinin sivilce ve akneye karşı etkinliğini anlattı. Samancı, “2018 yılında yapılan tek merkezli çift kör randomize plasebo kontrollü bir bilimsel çalışmada antibiyotik kullanımını azaltmak amacıyla, propolis, aloevera ve çay ağacı yağı içeren bir kremin yağlı ciltlerde görülen akne problemine karşı etkinliği değerlendirilmiştir. Çalışmaya hafif ila orta şiddette akne problemi olan 60 kişi katılmış olup katılımcılar rastgele 3 gruba ayrılmıştır. 1. gruptakiler; yüzde 20 propolis özütü, yüzde 10 aloe vera ve yüzde 3 çay ağacı yağı içeren krem ile tedavi edilmiştir. 2. gruptakiler; yüzde 3’lük antibiyotik içeren krem ile tedavi edilmiştir. 3. grupta yer alan 20 kişi; hiçbir tedavi almamıştır. Başlangıçta, 15 ve 30 gün sonra araştırmacılar, invaziv olmayan ölçümler ve makro-fotografi yoluyla akne lezyonlarını sayarak tedaviye yanıt değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda; propolis içeren kremin, derideki kızarıklık izlerini azaltmada antibiyotikli krem kadar etkili olduğu ve tedavinin ilk 15 günü kadar kısa bir sürede iyileşme süresini hızlandırdığı belirtilmiştir. Ayrıca propolis içeren kremin, akne şiddeti indeksini ve toplam lezyon sayısını azaltmada antibiyotikli krem kadar etkili olduğu da bildirilmiştir” dedi. Propionibacterium acnes adı verilen bir bakteri türünün, tam olarak etki mekanizması bilinmemekle birlikte akne oluşumunun bütün süreçlerinde etkili olduğunu belirten Dr. Tanuğur, akne etkeni olarak bilinen bakteri türüne karşı arı zehrinin anti-bakteriyel etkisini ortaya koyan bilimsel çalışmalardan da bahsetti. OLUMLU SONUÇLAR GÖZLEMLENDİ 2013 yılında Kore’de yapılan çift kör randomize bilimsel bir çalışmada, akne üzerine arı zehrinin antibakteriyel etkinliğinin araştırıldığının bilgisini veren Samancı, “Çalışmada, Propionibacterium acnes çeşitli konsantrasyonlarda arı zehri ile inkübe edilmiştir ve bakteriyel büyüme değerlendirilmiştir. Ek olarak, 12 kişi 2 hafta boyunca arı zehiri içeren dermo-kozmetik bir karışım ve arı zehiri içermeyen dermo-kozmetik bir karışım uygulamak üzere randomize edilmiştir. Değerlendirmeler, lezyon sayımları ve deri mikroorganizması üzerine gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın verileri arı zehirinin, konsantrasyona bağlı bir şekilde antimikrobiyal aktivite sergileyerek, P. acnes koloni sayısını yaklaşık 6 kat azalttığını göstermiştir. Bununla birlikte, arı zehri konsantrasyonu 1,0 mg'dan yüksek olduğunda, agar üzerinde hiçbir P.acnes kolonisi kalmamıştır. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında arı zehri içeren dermo-kozmetik karışım uygulanan grupta enflamatuvar ve enflamatuvar olmayan lezyon sayısına dayalı incelemelerde anlamlı bir iyileşme gözlenmiştir. Çalışmanın verileri, arı zehrinin antimikrobiyal aktivitesinin akne üzerine hem in vivo hem de in vitro ortamda olumlu sonuçları olduğunu göstermektedir” dedi. Prof. Dr. Zekai Kutlubay ise şu bilgileri verdi: “Sivilce ve akne, genellikle yüz ve sırt gibi cildin yağlı bölgelerinde yerleşiyor. Özellikle adölesan dönemde görülen bu problemler, gençlerin özgüven kaybına ve depresyona neden olabiliyor. Bu nedenle, sivilce ve akne ile etkili bir mücadele oldukça önemli. Sivilce ve akne ile etkili bir cilt bakımı adımları arasında, sivilce ve akneye meyilli ciltlerin doğal içerikli, uygun dermo-kozmetik ürünlerle temizlenmesi, nemlendirilmesi, güneş koruyucu kullanılması ve uygun makyaj ürünleri seçilmesi yer alıyor. Cildin sabah ve akşam temizlenmesi, uygun nemlendiricilerin tercih edilmesi ve güneş koruyucu kullanımı, akneye eğilimli cilde sahip bireylerin cilt bakım rutininde mutlaka yer almalı. Sivilce ve akne sonrasında ciltte iz kalma eğilimi yüksek bireylerin, SPF 50+ özellikli doğal güneş koruyucu ürünleri kullanmaları tavsiye ediliyor” dedi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.