Güneş kremi kullanımı hakkında yanlış bildiklerimiz
AYSELİN UZUN
Son yıllarda güneş korucuların kullanımı oldukça yaygınlaştı. Bununla beraber bazı koruyucuların içerisinde bulunan zararlı kimyasallarda da artış gözlemlenmekte. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Polikliniği’nden Prof.Dr. Meral Ekşioğlu, sürekli olarak kullanılan güneş koruyucuları hakkında uyardı. Ekşioğlu, “Son yıllarda güneş koruyucuların içindeki bazı aktif maddelerin, deriden emilerek vücut sıvılarına ve kana geçmesi toplumda kaygı ve soru işareti oluşmasına yol açtı. Yapılan araştırmalarda ise bu koruyucuların güvenli olmadığı gözlemlendi. Bunun dışında gereğinden fazla kullanılan güneş kremlerinin Vitamin D eksikliğine yol açtığı da bilinmekte” dedi
ERKEN YAŞLANMA RİSKİNİ AZALTIR
Güneşin zararlı ışınlarında korunmanın erken yaşlanma riskini azalttığına ve aralarında büyük fiyat farkları olan 15 ve 50 faktör koruyucuların aslında klinik olarak pek bir fark olmadığına değinen Ekşioğlu, “Güneş koruyucu krem, losyon, spreylerin hepsi güneş yanığına karşı koruyucu olsa da güneş ışığının pik olduğu saatlerde, giysilerle, şapka takarak ve güneş gözlüğü ile de önlemler alınmalı. Sadece faktör 15 veya daha yüksek koruma faktöre sahip olan ve hem ultraviyole (UV) A hem de UV B’yi engelleyen geniş spektrumlu güneşten koruyucular, deri kanserlerinin gelişme riskini ve güneşten kaynaklı erken deri yaşlanması riskini azaltırlar. Faktör 15 olan bir güneşten koruyucu UV B’nin deriden nüfuz etmesini yüzde 93,3 oranda engellerken faktör 30 olanlar, yüzde 96,7 oranda faktör 50 olanlar yüzde 98 oranda azalırlar ki pratikte bu yüzde farkının klinikte o yüzde farkının klinik önemi yoktur. Yani illa da faktör 50 ve üzeri kullanın demek doğru olmaz. Buraya kadar belirttiğim sağlıklı normal bireyler için genel önerilerdir. Bireyin kalıtsal bir hastalığı olup, güneş hassasiyeti ve erken deri kanseri geliştirme olasılığı var ise ya da sonradan gelişen güneş alerjisi, güneşle alevlenen bağ dokusu hastalıkları var ise ya da güneşe duyarlılığa yol açacak ilaç kullanıyorsa, gün boyu açık havada çalışıyorsa ailede melanoma ve diğer deri kanseri olan yakınları var ise doktoru 50 faktörlü de isteyebilir. Doktorun önerisi ya da kendi isteği ile 50 faktörlü güneş koruyucusu kullanmak isteyebilir” ifadelerini kullandı.
KORUYUCULAR IŞINLARDAN DAHA ZARARLI
Bazı güneş koruyucuların içinde bulunan etken maddelerin UV-A ve UV-B ışınlarından daha zararlı olduğuna değinen Ekşioğlu, “Son yıllarda güneş koruyucuların içindeki bazı aktif maddelerin, deriden emilerek vücut sıvılarına ve kana geçmesi toplumda kaygı ve soru işareti oluşmasına yol açtı. Yapılan araştırmalarda ise bu koruyucuların güvenli olmadığı gözlemlendi. FDA’nin önerdiği toksikoloji çalışmalarında bu koruyucuların, uzun sureli kullanımında deri kanseri gelişimine, deriden emilip uzun süreli vücut sıvılarına dağılması ile olan maruziyet ile diğer organlarda kanser gelişimine, üreme ve endokrin sisteme etkileri çalışılarak, güvenlik sınırı saptanmaktadır. FDA’ya göre güneşten koruyucu kullanan bireyler ve aileleri, güvenli ve etkin korunmaktadır” şeklinde konuştu.
FAZLASI ZARAR
Ekşioğlu, güneş koruyucuların günün her saatinde kullanımının Vitamin D eksikliğine sebebiyet verdiğine dikkat çekerek şu sözleri etti: “Bunun dışında gereğinden fazla kullanılan güneş kremlerinin Vitamin D eksikliğine yol açtığı da bilinmekte. Biyolojik olarak aktif vitamin D, gıdalarımızda çok az. En önemli Vitamin D kaynağı 310 nm UVB’dir. Teorik olarak güneşten koruyucular güneş yanığın önler ve deride Vitamin D sentezini azaltırlar. Pratikte ise çeşitli çalışmalar göstermiştir ki ideal koşullarda günlük ve tatil anlarındaki fotokorunmada, bu koruyucuların güneş yanığını önleyip Vitamin D sentezini engellemediğini göstermiştir” dedi.