[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#resim

resim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, resim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cerrahpaşa Tıp'ın duvarları resimlerle canlandı Haber

Cerrahpaşa Tıp'ın duvarları resimlerle canlandı

Canlı Duvarlar projesinin koordinatörlüğünü üstlenen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri Sena Kara ve Remziye Karaer, Cerrahpaşa Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur’un üstün çabaları ve 70 gönüllü hekim adayının emekleri ile oluşturulan yaşayan duvarlar, hasta çocuklar ve ailelerinin yüzünü güldürdü. Heyecanımız ve motivasyonumuz çok yüksek Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, “Bizler çocuklarımızın sağlığı için tüm gücümüzle çalışırken, gelecek nesillere iyi hekimler yetiştirebilmek için de büyük bir özveri gösteriyoruz. Heyecanımız ve motivasyonumuz çok yüksek. Bizimle aynı heyecanı yaşayan öğrencilerimizin gelecekte iyi birer hekim olacaklarından hiç kuşkum yok. Son derece duygulu ve böylesine iyi hekim adaylarına hocalık ettiğim için de gururluyum” diye konuştu. Hasta çocuklarımızın acılarını unuturcasına duvarlara bakarken gülümsemesi paha biçilemez. Bu duyguyu yaşatan tüm hekim adayı gönüllü öğrencilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu. Mayıs ayında hazırlıklarına başlanan “Canlı Duvarlar” projesi için öğrencilerden özgün tasarımlar toplandı. Proje kapsamında; birbirinden yetenekli Cerrahpaşa Tıp ve Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu CTF sanat topluluğu ve CTF Gönüllü Hekimler Topluluğu aktif rol oynayarak klinik duvarlarını kendi tasarımları, hayal kahramanları ve çizgi film karakterleri ile süsledi.

Bu kafede küsler barışıyor! Haber

Bu kafede küsler barışıyor!

Kadın cinayetleri, çocuğa şiddet ve çocuk istismarı gibi konuların sıklıkla gündeme taşındığı Türkiye’de iyi haberlere uyanmak neredeyse güç hale gelirken, Aliağa Yenişakran’dan Jale ve Yusuf Yumlu çifti yaşanan olumsuzluklara inat ‘buradayız’ deyip el kaldırıyor. 17 sene ikamet ettikleri Bodrum’dan yola çıkıp İzmir’e yönelen Yumlu çifti, inşa ettikleri ‘Bodrumlu Kafe’de nefes alırken, bölge halkı için umut olmayı da başarıyor. Mor saçlarıyla özellikle kadınlara rol-model olmaya çalışan Jale Yumlu, çocukların da ‘Jale ablası’ oldu. Fırından çıkan sıcacık poğaçalar, kekler, börekler kafenin hemen karşısında bulunan ilkokul öğrencilerinin boş beslenme çantalarını doldururken, kaybetmeye yüz tutan duygular burada yeniden ihya oluyor. Bodrumlu Kafe adeta bir kültür merkezi işlevi görüyor… İmza günleri, yazarlarla buluşma, resim atölyeleri derken; kadını, erkeği, çocuğu ve genci ile Yenişakran’da kamusal bir alan yaratılıyor. Verilen mesaj ise çok net: “Çocukların bir yara gibi karşımızda durduğu şu günlerde onlara fayda sağlamak adına asla durmak yok.” KIYMETLİ BİR MİSYONUMUZ VAR Rengarenk saçlarıyla dikkat çeken 55 yaşındaki Jale Yumlu, Aliağa’da bulunma süreçlerini şöyle aktardı: “17 sene Bodrum’da yaşadım. Her şey ve her yer gibi Bodrum da farklılaştı. O doğallığını kaybetti. Çocuklar büyüdü, üniversiteyi bitirdiler, mesleklerini yapmaya başladılar… Peki biz? Yola koyulduk ve o yol bizi İzmir’e, Aliağa’ya getirdi. İyi ki geldik… Geleli 3 sene oldu, ancak buraya aitmişim gibi hissediyorum… Eşim ile birlikte ufak bir kafe işletiyoruz. Bölgedekiler sürekli ‘Bodrumlular geldi, Bodrumlular gitti, Bodrumlu’ diyordu. Madem öyle adını da ‘Bodrumlu Kafe’ koyalım dedik. Genellikle kadınlara hitap eden bir kafe. Şakranlı kadınların rahat bir şekilde oturabileceği, sohbet edebileceği, etkinlikler yapabileceği bir alan inşa ettik. Hemen karşımızda bir okul var. Burası, çocuğunun okul çıkışını bekleyen ebeveynlerin de uğrak noktası, mola yeri oldu. Dolayısıyla bizim Yenişakran’da çok kıymetli bir misyonumuz var. Küs olan kişiler dahi burada barışıyor. Çok çabuk kaynaştık, çok kısa sürede anlaşmaya başladık. Onların Jale ablasıyım. Saçlarımın rengi bile öğrencilerin hoşuna gidiyor, farklı geliyor. Bir gün mor saçlı bir kadın, bir gün mavi… Dikkatlerini çekmeye başladım.” MOTİVASYONLARI, AKTİVİTELERİ YOKTU Sözlerine devam eden Yumlu, “Sadece çocuklara değil, dediğim gibi kadınlara da eğilmeye başladım. Onlara yakın bir abla, bir anne gibi… Amacımız yalnızca burada bir şeyler satmak, lezzetlerimizi tattırmak değil, o ayrı bir konu… Gençlere, çocuklara, kadınlara yönelik eksik o kadar fazla ki… Onları da tamamlamaya çalışıyoruz. Yazı anlamlı bir şekilde geçirecek motivasyonları, aktiviteleri yoktu. Devamlı Yenişakran’dan Aliağa’ya gitmek zorunda kalıyorlardı. Biz de dedik ki ne yapabiliriz? 2023 Türkan Saylan Öykü Ödülü’nü kazanan Vicdan Efe burada oturuyor. Kendisi ile bir şekilde tanıştık. Onunla birlikte ‘Noktalı Virgül Okuma Grubu’nu kurduk. Ve muazzam bir katılım oldu. Çocuklarla birlikte dramalar yapıldı. Bilmedikleri sözcüklerin açılımları tartışıldı. Bir kafenin ötesinde kültür merkezi inşa ettik diyebiliriz. Fakat bu da yetmedi… Resim atölyeleri gerçekleştirdik. Harika resimler ortaya çıktı, öyle ki kafemizin duvarlarına dahi astık. Ardından sadece çocukları değil, anneleri de öne çıkaralım istedik… İzmir’den öykü yazarlarımızı burada ağırladık. Yazarlarımızla beraber bütün Şakranlı hanımlar sohbet gerçekleştiriyor, imza günleri düzenleniyor… Fakat daha çok işimiz var. Özellikle de çocuklar için. Yapılanların hiçbiri yeterli değil. Kafem ufak, daha faydalı etkinlikler için daha büyük bir yer olması lazım” bilgisini paylaştı. İMECE USULÜ ETKİNLİKLER Jale Yumlu son olarak ise şu mesajı verdi: “Para her şey değil, biz bunu gönüllü yapan insanlarız. İmece usulü etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Tam karşımızda bir okul var. Öğrenciler henüz çok küçük. Ekonomik durumları ise ortada. Keza okulun da ekonomik durumu ortada. İnanır mısınız bir kantini dahi yok. Öğrenciler okul demirlerinin arkasından seslenip su, poğaça, simit vs. istiyorlar. Maddi durumu yetersiz olan aileler ve çocukları çok fazla. Keşke herkes onlara el atabilse, destek çıkabilse. Belki bu şekilde yıllardır konuştuğumuz derin yoksulluk daha az hissedilmeye başlar. Bir zincir olabilmeliyiz. Duyarlılık gibi birçok güzel duyguyu kaybettik. Lütfen bu duyguları bir an önce hatırlayalım. Her şeyin başı sevgi, dostluk. Dileğim her zaman budur. En büyük zenginlik insana dokunmak. Bunu yayalım istiyorum. Arkama baktığımda gurur duyacağım işler görmek en büyük temennim. Bu yüzden yorulmadan devam. Hele ki çocukların bir yara gibi karşımızda durduğu şu günlerde onlara fayda sağlamak adına asla durmak yok.”

Gaziantep'te Soyut Figüratif ve Soyutlama temalı resim sergisi Haber

Gaziantep'te Soyut Figüratif ve Soyutlama temalı resim sergisi

Prof. Dr. Mustafa Cevat Atalay, SANKO Holding’in sanata sunduğu katkının önemine vurgu yaparak, “SANKO Sanat Galerisi gibi büyük galeriler sanat camiasına destek olduğu sürece bizler daha başarılı çalışmalara imza atacağız ve genç öğrencilerimiz toplumla daha fazla kaynaşacak” dedi. Özel kuruluşların sanata ve sanatçıya destek vermesinin sanatın gelişimi açısından önemli olduğunu dile getiren Atalay, “Bizim sanatsal dil oluşturup şehirle iletişim kurmamız ve hocalarımızın sergi açması çok değerli. Çünkü biz buradan topluma dokunabiliyoruz” ifadelerini kullandı. Eserlerinin kendi form dilini oluşturduğunu söyleyen Atalay, geleneksel formları kompozisyonun merkezine yerleştiren bir yansıma hedeflediğini kaydetti. Köklerini, doğu kültürünün motif dilinde, taş kabartmalarda, toplulukların el sanatlarındaki geometrik formlarda bulduğunu anlatan Atalay, eserlerinde tesadüfi dokulara yer vermediğini vurguladı. Eserlerinde, gelenekle hesaplaşma veya öteleme yerine, modernle sentezleme çabasında olduğunu anlatan Atalay, “Eserlerime ev sahipliği yaparak sanatseverler ile buluşturan SANKO Sanat Galerisi’ne şükranlarımızı sunuyorum” diyerek sözlerini tamamladı. SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu ise 330’uncu sergiye ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, “Galerimiz tamamen profesyonel bir anlayışla yönetilmektedir. Ulusal ve uluslararası birbirinden seçkin profesyonel sanatçıları ağırlayarak sanatseverlerle buluşturuyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu, Zeugma, Fırat’ın Gerdanlığı yayını Atalay’a takdim etti. Sergi açılışına, Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Resim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayhan Özer, Doç. Dr. Bayram Bozhüyük, Doç. Dr. İbrahim Halil Özkirişçi, Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Aliyev, Dr. Öğr. Üyesi Gülfem Marakoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Bekir Baba, akademisyenler, sanatseverler ve davetliler katıldı. Atalay’ın 30 eserinin yer aldığı “Soyutlama ve Soyut Figüratif” temalı resim sergisi, SANKO Park AVM üçüncü katta bulunan SANKO Sanat Galerisi’nde 19 Temmuz 2024 tarihine kadar her gün 10.00-22.00 arasında gezilebilecek. Prof. Dr. Mustafa Cevat Atalay, güzel sanatlar alanındaki eşsiz vizyonu ve sanatsal tarzıyla uluslararası alanda tanınan bir isimdir. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Resim-İş Ana Bilim Dalı’nda lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde doktora derecesi almıştır. 2015 yılında Doçent, 2020’de Profesör unvanını almıştır. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Resim Bölümü Kurucu Öğretim Üyesi ve Bölüm Başkanı olarak görev yapan Atalay, halen Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanıdır. Atalay, 12’si yurt içinde, 5’i yurt dışında olmak üzere 17 kişisel sergi açmış, ulusal ve uluslararası birçok sanat çalıştayı ve sempozyumda yer almıştır. Sanatsal çalışmaları Macaristan, Bulgaristan gibi ülkelerde de büyük ilgi görmüş ve birçok uluslararası bienal, trienal ve çağrılı sergide eserleri sergilenmiştir. Eserleri Japonya’dan Romanya’ya kadar birçok ülkenin başkentlerinde özel koleksiyonlarda ve müzelerde yer almaktadır. Atalay’ın sanat eserleri, kaligrafiyi modern bir yaklaşımla birleştirerek ritim, hareket ve enerjiyi yüzeye ustalıkla yansıtmaktadır. Kendine özgü soyut evreni ve renkli figürleri, izleyicilere derin bir duygu ve düşünce deneyimi sunmaktadır. İnsan figürlerini ele aldığı serilerinde, kaligrafik ifadelerle kadın figürlerini kullanarak toplumun sıkça dayatılan kalıplarını sorgulamaktadır. Diğer serilerinde ise bireylerin kişisel portrelerini kaligrafik bir yaklaşımla aktararak insanın iç dünyasını ve dışavurumlarını inceler. Gözlerin çoklu ve asimetrik düzenlemeleri, izleyicilerle etkileşim kurarak düşüncelerin ve duyguların belirginleşmesine katkı sağlar. Atalay, aynı zamanda uluslararası hakemli dergilerde editörlük yapmış ve sanat eğitimi, posta sanatı ve resim sanatında rastlantı gibi konularda önemli yayınlara imza atmıştır. Akademik ve sanatsal yarışmalarda birçok ödül kazanmış ve 2018 yılında “Yılın Görsel Sanatlar Akademisyeni”, 2022’de ise Gaziantep Üniversitesi’nden Bilim Ödülü almıştır. Ayrıca uluslararası yayınevlerinden çıkan kitapların editörlüğünü yapmış, sanat etkinliklerine danışmanlık ve küratörlük katkısı sunmaktadır. Ulusal Akademisyen Sanatçılar sergilerinin yanı sıra Gaziantep Şehitkamil Belediyesi Sanat Galerisi’nde küratörlüğünü yaptığı sergiler de sanatseverlerin ilgisini çekiyor.

Mersin'de çocuklar ‘Frekans C’ sergisini gezdi Haber

Mersin'de çocuklar ‘Frekans C’ sergisini gezdi

Yıl boyunca eğitim programı çerçevesinde çocukları bilişsel, duyuşsal ve öz bakım alanlarında destekleyen Mersin Büyükşehir Belediyesi, çocukların sosyal gelişimlerine de düzenlediği gezilerle katkı sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Adile Teyze, Halkkent ve Münir Özkul Çocuk Gelişim Merkezlerinde eğitim gören çocuklar, adını tüm dünyaya duyuran ve aslen Mersinli olan sanatçı Ahmet Yeşil Sanat Galerisini gezdi. Yenişehir Belediyesi bünyesinde hizmete açılan Ahmet Yeşil Sanat Galerisinde resim, heykel, seramik ve tekstilden oluşan ve Çukurova’da üreten sanatçıların eserlerinin yer aldığı ‘Frekans C’ sergisini gezen çocuklar, sanat eserlerini hayranlıkla izledi. Ahmet Yeşil Sanat Galerisinin sanat danışma kurulu üyesi Veli Mert, çocuklara galeri içerisinde yer alan eserler hakkında bilgi vererek, galeri içerisinde uygulanması gereken davranışlar, sunum teknikleri ve resim bilgisi üzerine onları aydınlattı. Galeri gezisinin ardından çocuklar minderlere oturup, sanat eserlerini kendi hayal dünyalarına uygun bir şekilde resmetti. “Miniklerimizi sanatla buluşturup, bu deneyimi yaşamalarını istedik” Mersin Büyükşehir Belediyesi Çocuk Gelişim Merkezleri Eğitim Koordinatörü Özlem Tanışık, Yenişehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Ahmet Yeşil Sanat Galerisini öğrencilerle birlikte gezmeye geldiklerini anlatarak, “Çocuklarımızla birlikte ‘Frekans C’ sergisine geldik. Sergide tabloların yanı sıra üç boyutlu heykellerde mevcut. Çocuklarımızla birlikte buraya gelmeden önce tüm çocuk gelişim merkezlerimizde eş zamanlı sanat çalışmalarını sürdürüyorduk. Sergide de miniklerin bu deneyimleri görerek, hissederek yaşamalarına ve sanatın içinden geçmelerine fırsat verdik. Ardından da etkilendikleri tablolar ve heykeller önünde kendi sanat eserlerini ortaya çıkardılar” dedi. “Her yaş grubundan sanata ilgi duyan sanatseverleri ağırlıyoruz” Yenişehir Belediyesi Sanat Galerilerinin danışma kurulu üyesi Aynur Sakuçoğlu, Ahmet Yeşil Sanat Galerisinde Çukurova’da sanatçıların üretmiş olduğu eserleri ‘Frekans C’ başlığı altında topladıklarını belirterek, “Sanatçılar için en değerli şey, eserlerinin izleyicisiyle buluşma halidir. Yenişehir Belediyesi olarak da bizler onlara burada o imkânı vermeye çalışıyoruz. Etkinliğimizde Büyükşehir Belediyesinin okul öncesi eğitim merkezlerinden faydalanan 5-6 yaş grubu öğrencileri sergiyi gezdiler. Eminim hepsi çok etkilendiler ve ne hissettilerse kâğıda döktüler. Hatta aralarından bir tanesi ‘Bunları burada sergileyebilir miyiz?’ diye teklifte bulundu. Benim için çok değerliydi. Hedefimiz tam da bu. Her yaş grubundan sanatseveri, sanata ilgi duyan herkesi burada ağırlamak istiyoruz” diye konuştu. “Çocuklarımıza sanatta duygusunun esas olduğunu hissettirmeye ve yaşatmaya çalıştık” Ahmet Yeşil Sanat Galerisinin sanat danışma kurulu üyesi Veli Mert, sanatın yaşantılarla buluştuğu yerin galeriler olduğunu belirterek, galeriyi ziyaret eden izleyicilere sanat nesnesi hakkında bilgi verdiklerini dile getirdi. Bu süreci küratöryel gezi olarak adlandırdıklarını kaydeden Mert, “Öğrencilerimizle burada küratöryel bir gezi yaptık. Burada önce mekânı tanıttık, sanatçı Ahmet Yeşil’in kim olduğunu, bu sanat galerisine neden onun adının verildiğini, bir sanat nesnesi karşısında yapılması gereken tutumlar konusunda basit eğitimler verdik. Bir resme nasıl bakılacağını ve bir heykel ile mesafeli bir ilişki kurulmasına dair bilgiler verdik. Bunun dışında galerimizin fiziki mekanları, sunum teknikleri, ışığın ve tuvalin ne olduğu bilgisini verdik. Sanatın bir felsefe ve bilim gibi bilgi alanı olmadığını, bir duygu ve duygulanım alanı olduğunu ve sanatta duygunun esas olduğunu onlara hissettirmeye, yaşatmaya çalıştık” ifadelerini kullandı. Sanat galerisini ilk defa gezen çocuklar, sanat eserlerini hayranlıkla izledi Çocuklardan Mehmet Ali Bininci ise “Beni en çok etkileyen tablo gün batımı tablosuydu bir de üç kafalı heykel. İlk defa bir sergiyi gezdim ve çok beğendim” derken Halkkent Çocuk Gelişim Merkezi’ne giden Arya Yılmaz ise, “Heykel, resim ve tablolar var. Tavşan tablosunun resmini yaptım. Çok güzel bir gün geçirdim” dedi.

Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması 43. kez başlıyor Haber

Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması 43. kez başlıyor

Çocukların resim sanatına ve güzel sanatlara ilgisini artırmak, geleceğin ressamlarını yetiştirmek amacıyla tam 43 yıldır düzenlenen Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması, bu yıl “Geleceğimi Resmediyorum: 2050 Yılında Dünyamız” temasıyla başladı. Yarışmanın son başvuru tarihi, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanan 23 Nisan 2024 tarihi olarak belirlendi. Pınar tarafından ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklarımızın zihinsel gelişimlerine ve yaratıcılıklarına destek olmak amacıyla, her yıl farklı bir temayla düzenlenen Pınar Çocuk Resim Yarışması’nın 43’üncüsü, bu yıl “Geleceğimi Resmediyorum: 2050 Yılında Dünyamız” temasıyla başlatıldı. Dünyamızın 2050’de nasıl görünebileceğini çocukların gözünden görmek amacıyla düzenlenen yarışmaya, Türkiye’nin 7 bölgesinden 6 – 14 yaş arasındaki çocuklar ile Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki çocuklar katılabilecek.  Minik ressamlar, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olan 23 Nisan 2024 tarihine kadar www.pinarcocukresimyarismasi.com web sitesi üzerinden resimlerini yükleyerek ya da kargo yoluyla göndererek başvuruda bulunabilecek. 4 MİLYON ÇOCUĞA KENDİNİ İFADE ETME FIRSATI Pınar markası olarak çocukların fiziksel gelişimleri kadar zihinsel ve sosyal gelişimlerine de önem verdiklerini belirten Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı, yaratıcılık sezgilerini güçlendiren resim sanatının etkisine ve gücüne inandıklarını söyledi.  Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması kapsamında bugüne kadar 4 milyondan fazla çocuğa, resimle kendilerini ifade etme fırsatı tanıdıklarının altını çizen İdil Yiğitbaşı “Hayal gücü gelişmiş olan çocukların gelecekte daha geniş bakış açısına sahip olan ve problemlere karşı çözüm üretme konusunda diğerlerinden bir adım önde olan bireyler olduklarını görüyoruz. Bu nedenle, Pınar olarak çocukların hayal güçlerinin gelişmesi için resim yarışmamızı çok önemsiyoruz. Bu sene temamızı “Geleceğimi Resmediyorum: 2050 Yılında Dünyamız” olarak belirledik. Çocuklarımızın geleceği nasıl hayal ettiklerini, onların geleceğe dair umutlarını ve beklentilerini görmek istedik. Çocukların düşünceleri yetişkinlere oranla daha yalın olduğu için bazen yetişkinlerin göremediği şeyleri de görebiliyorlar. Çocuklarımızın hayal dünyasına tanık olacağımız bu seneki yarışmamıza katılan tüm çocuklarımızın resimlerini merakla bekliyoruz” dedi. BİRBİRİNDEN GÜZEL HEDİYELER 43. Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması’nda jüri değerlendirmeleri sonucunda 9 öğrenciye Bisan Bisiklet, 9 öğrenciye kablosuz kulaklık ve 18 öğrenciye profesyonel resim çantası ile malzemeleri verilecek. 3 öğrenci de Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı aracılığıyla 1 yıllık eğitim bursunun sahibi olacak.  Yarışma çerçevesinde ana jürinin elemeleri 18 – 19 Mayıs’ta olacak, sonuçlar ise www.pinar.com.tr üzerinden 21 Mayıs’ta duyurulacak. Yarışmanın ödül töreni 10 – 14 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Sürecin devamında ödüle layık görülen eserler, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca belirlenecek mekânlarda sergilenirken, eserler sanal sergi olarak da izlenebilecek.

Şili'den gelin geldiği Kastamonu'da resim yapmayı sürdürüyor Video Galeri

Şili'den gelin geldiği Kastamonu'da resim yapmayı sürdürüyor

Kastamonu merkeze bağlı Örencik köyünde yaşayan Oğuzhan Koç, kendisi de resimle uğraştığı için sanat sitelerinde dolaşırken 4 yıl önce Şilili Christel Romina Vega Miranda ile tanıştı. Bir süre arkadaşlıkları devam eden çift, iki yıl önce evlenerek Koç'un köyündeki evine yerleşti. Resim çalışmalarını sürdürmek için bir atölye isteyen Cristel'in talebini yerine getiren Oğuzhan Koç, evin bir odasını atölyeye dönüştürdü. Christel Romina Vega Miranda Koç, atölyede çizdiği doğa ve insan temalı resimlerini farklı ülkelere internet aracılığıyla satıyor. KOÇ, KÖYDEKİ BİR AHIRIN DUVARINI DA RESMETTİ Oğuzhan Koç, AA muhabirine, eşinin çocukluğundan bu yana resim yaptığını, evde oluşturdukları atölyede çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Resim yapmak için malzeme bulmakta zorlandıklarını dile getiren Koç, şunları kaydetti: "Kastamonu'da tuvallerde kullanılan ham bez diye tabir edilen malzemeden bulamıyoruz. Almak için Ankara'ya gitmek zorunda kalıyoruz. Bazen ben ahşaptan yapmaya çalışıyorum, bazen de oradan getiriyoruz. Eşim her zaman resim yapıyor, neredeyse boş vakti yok gibi. Zaman zaman büyük tablolar üzerine çalışmalar yaptığı için çalışmaları bazen 2-3 ay sürüyor. Daha çok insan temalı resimler yapıyor. Bazen de doğa ve hayvanları resmediyor. Kastamonu ile ilgili resimler de yapmak, bölge kültürünü tanıtmak istiyor." Yaptığı resimleri sosyal medya aracılığıyla sattıklarını ifade eden Koç, "Bu çalışmaları İstanbul'da bir galeriye gönderiyoruz. Bunun dışında yurt dışına da satıyoruz. Eşimin çalışmalarının satışını daha çok Avrupa ülkelerine yapıyoruz. Şu ana kadar İspanya, Hollanda, İngiltere, Dubai ve ABD'ye gönderdik. Şili'deki sanatseverler de talep ediyor ve oraya da gönderiyoruz." diye konuştu.  "KASTAMONU'YU ÇOK SEVDİM" Christel Romina Vega Miranda Koç da Türkiye'de mutlu olduğunu söyledi. Kastamonu'da doğanın çok güzel olduğunu anlatan Koç, "Türkiye'yi çok seviyorum. Kastamonu kültürü çok güzel. Ben burada çok mutluyum. Çok güzel bir köy, çevresi güzel, burada bir sürü hayvan var. Komşular çok güzel. Köy hayatı bana çok iyi geldi. Ben sessizliği seviyorum. Atölyede çok çalışıyorum bunun için bana sessizlik lazım." ifadelerini kullandı. Küçük şehirlerde bazı resim malzemelerine ulaşmakta güçlük çektiğini dile getiren Koç, "Türkiye'ye geldikten sonra çok güzel sanat malzemeleri buldum ama küçük şehirlerde bunları bulmak zor. İstanbul ve Bodrum'da sanat fuarlarına katıldım. Kastamonu'da da güzel kültür sanat merkezleri var. Kastamonu'yu çok sevdim. Eğer destek olunursa Kastamonu'nun tanıtımına da katkı sağlamak isterim. " dedi. AA BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: KIRKAĞAÇ KAVUNUNDA İLK HASAT YAPILDI

Bornova’da resimlerle 100. yıl coşkusu Haber

Bornova’da resimlerle 100. yıl coşkusu

100. Yılında Cumhuriyetimiz konulu yarışmaya katılan 256 ilkokul ve ortaokul öğrencisi arasından dereceye giren ve sergileme kazanan öğrenciler aileleriyle birlikte Uğur Mumcu Kültür Ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen törene katıldı. İlkokul ve ortaokul olmak üzere iki kategoride düzenlenen yarışmada her iki kategoride birincilere bisiklet, ikincilere scooter, üçüncülere profesyonel boya seti hediyelerini Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, eşi Ufuk İduğ ile birlikte 29 Ekim kutlamaları kapsamındaki Zeybek gösterisi sonrasında verdi. Başkan İduğ, Cumhuriyet’in 100. Yılının coşkusunu 7’den 70’e yaşadıklarını ve yaşattıklarını belirterek, çocukların zihinlerindeki Cumhuriyet’i resimle ifade etmelerinin çok değerli olduğunu söyledi. Atatrük’ün Cumhuriyet’i çocuklara ve gençlere emanet ettiğini de hatırlatan Başkan İduğ, bu açıdan çocukların resimleriyle katıldığı 100. yıl kutlamalarının daha da büyük anlam taşıdığını dile getirdi. Yarışmaya katılan resimler, Emekli Resim Öğretmeni ve Ressam Feriha Dağlı, Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü akademisyenlerinden Doç. Dr. Bahar Soğukkuyu ve Bornova Belediyesi’nde görev yapan resim öğretmenlerinden oluşan kurul tarafından değerlendirildi. Her iki ketegoride toplam altı öğrencinin ödül aldığı yarışmada 6 öğrenci de mansiyon almaya hak kazandı, 38 resim ise sergilenmeye değer görüldü. Yarışmada ilkokul kategorisinde Mert Aras Yalçın birinci, Kyla Güneş Taşpınar, Elif Köymen üçüncü oldu. Elif Elizya Kılıçoğlu, Melin Toğulga ve Aylin Mergen ise mansiyon ödülüne layık görüldü. Ortaokul kategorisinde ise Nilüfer Nida Özoğlu birinci, Elif Asya Aydın ikinci, Deniz Ece Özsemerci üçüncü oldu. Hayat Can, Ela Işık  ve Jamila Jahid Zada ise mansiyon ödülü almaya hak kazandı. Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi’nde 10 Kasım 2023’e kadar açık kalacak serginin açılışını yapan Bornova Belediye Başkanı Barbaros Taşer, yarışmaya katılan 256 öğrencinin her birinin emeğinin çok kıymetli olduğunu belirterek, çocukları ve onları destekleyen ailelerini tebrik etti. Eserleri sergilenen çocuklara Cumhuriyet’in 100. yılı için özel ajanda, Nutuk ve kitap hediye edildi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bornova'da pembe ışıklı farkındalık

EÜ İletişim Fakültesinde sanat duvarlara resmedildi Haber

EÜ İletişim Fakültesinde sanat duvarlara resmedildi

Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yüksek Lisans Öğrencisi Ayşegül Alkan Koş tarafından icra edilen “Atatürk ve Türk Bayrağı Duvar Resmi” ve “Cumhuriyet Tarihinde Geçmişten Günümüze İletişim Araçları” çalışmaları, aylar süren emeğin ardından fakülte duvarlarındaki yerini aldı. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi olarak Cumhuriyetin 100. Yılını, Türkiye Yüzyılı ülküsü ile dolu dolu bir programla kutladıklarını vurgulayarak, bu kapsamda İletişim Fakültesi tarafından anlamlı bir sanat eserine imza atıldığını söyledi. “Duvar resimleri fakültemizi renklendirdi” Duvar resimlerinin fakülteye hem görsel hem de manevi olarak katkı sağladığını ifade eden EÜ İletişim Fakültesi Dekanı ve Medya Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yüksek Lisans Öğrencisi Ayşegül Alkan Koş tarafından resmedilen “Atatürk ve Türk Bayrağı Duvar Resmi” ve “Cumhuriyet Tarihinde Geçmişten Günümüze İletişim Araçları” duvar resimleri fakültemizi renklendirdi.  Sanatın toplumla buluşmasını üniversite olarak çok önemsiyoruz. Fakültemizin duvarlarını süsleyen resimler, öğrencilerimizin ve personelimizin üzerinde olumlu bir etki yaratacak. Atatürk ve Türk Bayrağı ile milli değerlerimizi hissederken, iletişim araçlarının zaman içerisindeki değişimlerini gözlemleme deneyimini yaşayacaklar. Ayrıca bu çalışmalar fakültemizde önemli bir hatıra olarak yerini alacak. Cumhuriyetimizin 100. Yılına özel bu çalışmayı gerçekleştiren Ayşegül Alkan Koş’a emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz” diye konuştu. “Atatürk ve Türk Bayrağı Duvar Resmi”  isimli çalışmada akrilik boya tekniği kullanılırken 1 metre 16 santimetre uzunluğunda, 4 metre 60 santimetre genişliğinde Atatürk Portresi ve Türk Bayrağı eseri İletişim Fakültesinin duvarını süsledi. “Cumhuriyet Tarihinde Geçmişten Günümüze İletişim Araçları” çalışmasında ise cumhuriyet tarihinden bugüne kadar farklı dönemlere ait birçok iletişim aracı, İletişim Fakültesinin duvarında yerini aldı.  Eserin boyutu 2 metre 90 santimetre uzunluğunda, 5 metre 10 santimetre genişliğinde olurken, akrilik boya tekniği kullanıldı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Başarmanın anahtarı çok çalışmaktır

Vanlı ressamlardan kent meydanına devasa resim Haber

Vanlı ressamlardan kent meydanına devasa resim

Yıllardır meydan özlemi yaşayan, konserler, mitingler ve eğlence programlarında büyük sıkıntıların yaşandığı Van’da, Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı yepyeni bir projeye imza attı. Kentin kalbi konumundaki Cumhuriyet Caddesi Merkez Bankası yanında bulunan 6 bin 580 metrekarelik alan kent meydanı olarak yepyeni bir konseptte tasarlandı. Alt, üst ve çevre düzenlemesiyle birlikte Van halkının hizmetine sunulacak olan meydanda işçiler geceli gündüzlü çalışıyor. Bu çalışmaların başında ise görsel anlamda duvara resmedilen Van'ın doğal ve kültürel güzellikleri geliyor. Van Kent Meydanı yazılan duvara, Muradiye Şelalesi, Hüsrev Paşa Külliyesi, Bahçesaray Kırmızı Köprüsü, Van Kedisi, Van Evleri, Akdamar Adası, Halime Hatun Kümbeti ve daha pek çok eser resmedildi. Konuya ilişkin konuşan Mustafa Çalağan isimli ressam, Van Kent Meydanı'nda yaptıkları bu büyük projenin kendileri için çok anlamlı olduğunu belirtti. Yaşadıkları şehirde büyük ölçekte bir resim çizme gibi bir hayallerinin olduğunu ifade eden Ressam Akbaş, “Bu halimiz ise kent meydanı için bize nasip oldu. 3 bin metrekarelik resim yapmak ve kentin değerlerini işlemek bize nasip oldu. Bunun için kendimizi çok şanslı görüyoruz” dedi. Büyükşehir Belediyesinin kendilerine böylesi bir imkanı tanımasından dolayı teşekkür eden Mustafa Akbaş isimli ressam ise duvara kentin tarihi ve kültürel yerlerini işlediklerini kaydetti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Türkiye'nin en büyük feribotları Van Gölü'nde taşımacılığı canlandırdı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.