Rıdvan Akgün Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika Rıdvan Akgün Haberleri

Kirada yüzde 25 kaosu: Uyan yok, isyan çok

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Kira krizi nedeniyle geçen yıl yasal düzenlemeye gidilmiş ve kira artışına bir yıl süreyle yüzde 25 zam sınırı getirilmişti. Uygulamanın sona ermesine sayılı günler kala Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sürecinin uzatılacağını açıkladı. Peki ev sahipleri ve kiracıları karşı karşıya getiren hatta kira uyuşmazlığı davalarında ciddi artış yaşanmasına sebep olan bu sınıra uyan var mı? İzmir Emlak Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün yanıtladı. TARAFLAR YİNE KARŞI KARŞIYA Hükümet tarafından getirilen yüzde 25 sınırının ev sahipleri ile kiracılar arasında ciddi sorunlara neden olduğunu belirten Akgün, “Yüzde 25 sınırı önümüzdeki 1 yılı daha kapsama alanına alacak bir karar. Zaten geriye dönük 1 yıl içerisinde ev sahipleri ile kiracılar ciddi sorunlar yaşadılar. Mahkemelik oldular, kavga ettiler. Çeşitli katakulliler ve yeni icatlar çıkardılar. Evlerini satan insanlar bile oldu kiracıyla yaşadığı sorunlarından dolayı. Yüzde 25 sınırı bu enflasyon tablosu içerisinde gerçekçi değil. Bunu adaletli bulmuyorum. Kesinlikle insanlar çok fazla para kazanmıyorlar ama düşünün aynı apartmanda 2500 liraya oturan da var 15 bine oturan da. Biri eski kiracı, 2500 üzerinden yüzde 25 artış yapacak. Diğerine de 15 bin üzerinden yüzde 25 zam uygulanacak. Burada bir adaletsizlik var. En azından asgari ücret zammı kadar olması gerekir ki adalet olsun. Önümüzdeki süreçte mülk sahiplerinin hükümete karşı öfkesi oldukça fazla olacak” dedi. HÜLLE SATIŞ YİNE GÜNDEMDE Birçok ev sahibinin sınıra uymak istemediğinden dolayı mevcut kiracılarını evden çıkarmak için çeşitli yollara başvurduğunu ifade eden Akgün, “Hiçbir ev sahibi bu 25 sınırına uymak istemiyor. Bir tane mülk sahibi bunu kabul etmiyor. Mülk sahipleri yüzde 25 sınırı kabul etmediklerinden dolayı kanun dışı formülleri devreye sokuyorlar. Gerçek olmayan hülle satışlar yine gündemde. Çünkü satış yapıldığı zaman 6 ay içerisinde kiracı tahliye edilebiliyor ya da kira kontratı bitiminde tahliye edilebiliyor. Çocukları farklı bir yerde otursa bile ikamet adreslerini değiştirip o dairede oturacakmış gibi dava açıyorlar, baskı kurabiliyorlar, şiddet uyguluyorlar ya da taciz ediyorlar. Mutlaka kira uyuşmazlıkları davalarında da yine patlama olacak. Elbette ücretli çalışan insanlar bu yüksek kira bedellerini nasıl ödesin? O da ayrı bir muamma. 5 yılda bir emsal değerleriyle kira artışı tespiti yapılabiliyor. Ama enflasyon yokken olur bu! Enflasyonun şu an bu düzeyde olduğu bir yerde 5 yılda bir kira tespiti yapılamaz. Bu sürenin 2 yıla düşmesi lazım” ifadelerini kullandı. KİRACILARI ÇIKARMAMIZI İSTİYORLAR Mevcut tablonun emlakçıları da zor duruma soktuğuna dikkat çeken Akgün, ev sahiplerinin mevcut kiracılarını evden çıkarmaları için kendilerine baskı yaptığını söyleyerek “Vatandaş konut almak, barınma ihtiyacını çözmek istiyor. Vatandaşın kredibilitesi ve aylık geliri var. Ama vatandaş bankaya gittiği zaman dağ gibi yüzde 3 konut kredi faizleri ile karşılaşıyor ve kredi alamıyor. Devlet bankaları 250 bin liradan fazla kredi vermiyor. Onu da vermek istemiyorlar, devamlı reddediyorlar. Vatandaş konut alamıyorsa o zaman kiraya hücum ediyor. Arz olmadan talebi yaratan hükümet. Milyonlarca insan konut almak istiyor, imkanları var ama kredi olmadığı için alamıyor. Yaklaşık 1 yıldır 1 milyon konut satılmış olsaydı bugün 1 milyon konut boş olacaktı ve kira fiyatları da bu kadar uçmayacaktı. Birbirine şiddet uygulayanlar var, hakikaten kiracı-ev sahibi sorunları çok büyük bir soruna dönüştü. Emlakçıları da zor duruma sokan bir durum var burada. Kapımızı çalan onlarca insan var. 10 kişiden 5’i kiramızı nasıl arttırırız, kiracıyı nasıl evden çıkarabiliriz gibi sorular soruyor. Evini kiraya verdiğim ev sahibi beni arayıp, kiracıyı çıkartmamı istiyor. Ben nasıl çıkarayım, biz mafya değiliz. Kiracıyı siz buldunuz, siz çıkarın diye bir şey yok” şeklinde konuştu.

Yeni plan gayrimenkul sektöründe sorun yaratabilir!

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER Ülkemizde yaşanılan son depremlerle birlikte, kayıt dışı kaçak bina ve deprem sonrasında fahiş fiyatlarla konut kiralanması gibi sebeplerle, konut sektöründe yapılacak düzenlemeler büyük bir önem taşıyor. İzmir Emlak Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Akgün, “Türkiye gayrimenkul hareketlerinde, kayıtsız ekonomi, kayıtlı ekonominin yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu sebeple devlet büyük bir zarara giriyor. Bunun başlıca nedeni ise gayrimenkul hareketlerinde gerçek değerlerin tapuya yansıtılmaması, alım satımlarda gerçek değerlerin gösterilmeyip vergilerin ödenmemesi ve müteahhitlerin elde ettiği gelirin yüzde 70’ini vergilendirmemesi geliyor. Buna göre de devletin tapu araçlarında, gelir vergisinde, alım satımdaki kar marjında kaybı var” dedi. GERÇEK DEĞERLERİ YANSITACAK Yeni düzenlemeyle gelecek yeniliklerin önemini vurgulayan Başkan Rıdvan Akgün, kayıt dışı ekonomik hareketlerin nasıl engelleneceği ve düzenlemelerin nelere yol açacağı hakkında şu bilgileri verdi: “Bu durumun engellenmesi şöyle olabilir, bir konut bakanlığı kurulur, bu konut bakanlığı bütün düzenlemeler konusunda yetkilendirilir. Bir de gayrimenkul olarak tapuda hareket halinde olacak satılacak tüm taşınmaza daha önceden gayrimenkul değerlendirme şirketlerince ilk önce ekspertiz yapılır yani gayrimenkul değerlendirmesi yapılır, bu değerlendirmelerin üzerinden tapu gerçek değerlerle ortaya çıkabilir. Bugün gelinen noktada bu sisteme zaten geçilmesi gerekli, yılbaşında olacaktı ancak henüz olmuş değil. Birinci etapta tapuda tüm gayrimenkullere gerçek değerleri yansıtacak. Ancak bu kararların hayata geçirilmesi durumunda, gerçek değerler tapuda gösterileceği için gayrimenkul fiyatlarına yüzde 25 olumsuz etki eder. Bu sonuç özellikle gayrimenkul satın alanları ve kiraya çıkanları olumsuz etkileyecek. Mülk sahibi yüksek bedeller ödediğinden dolayı kiracıya ve alıcıya da yüksek bedelle verecek.” KAYITSIZ EKONOMİ BİTİYOR Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Planı’nın neyi hedeflediğine ve önemine dikkat çeken Rıdvan Akgün, konu hakkında “Devletin belirlediği gayrimenkul değerleri, gayrimenkul şirketleri, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK ) uzamanı olanlar konutları değerlendirecek ve tapuya gönderecek. Devlet tapu da bunları esas alaraktan, tapu verecek. Buna göre müteahhidin üretmiş olduğu konutlarda bu rakamlar baz alınacak. Dolayısıyla da Katma Değer Vergisi (KDV) oluşumu söz konusu olacak, gelir vergisi söz konusu olacak. Fatura sistemi devreye girmiş olacak. En azından kayıtsız ekonomi, kayıtlı ekonomi altına girecek” şeklinde konuştu. KEYFİ ARTIŞLAR YAPAMAYACAK Kararla birlikte ev sahiplerinin keyfi kira artışı ve haksız tahliye yapamayacağını vurgulayan Akgün, yapılması gibi durumunda ev sahiplerini çeşitli cezaların beklediğini söyledi. Akgün “Mülk sahipleri keyfi artışlar yapamayacak. Tehdit edemeyecek. Oğlum geldi kızım geldi diye bir aldatma söz konusu olamayacak. Böyle bir olayın olması durumunda ise kiracılar ev sahiplerini mahkemeye verebilecek” dedi.

Ev sahipleri yeniden değerleme oranına tepkili

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER Ekim ayı enflasyon verileriyle birçok fiyat düzenlemesi için dikkate alınan yeniden değerleme oranı belirlendi. Buna göre 2023 için uygulanacak yeniden değerleme oranı yüzde 122,9 oldu. TBMM’nin 8 Haziran 2022 tarihli genel kurulunda kabul edilen geçici kanunla ise kira sözleşmelerinde kira bedelinin artışına ilişkin anlaşmalara yüzde 25 oranında bir üst sınır getirilmişti. İzmir Emlak Kulübü Derneği (İZEMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün, yeniden değerleme oranına bakılarak kira artış oranının yüzde 25 olarak kalmasının ev sahibi-kiracı anlaşmazlıklarını daha da derinleştirdiğini belirterek “Kira artışlarının yüzde 100’ün üzerinde olması gerçeğini yüzde 25 sınırlaması ile hükümet mülk sahiplerinin lehinde bir çalışma yapmamıştır. Bu da pek adaletli değil” dedi. AYNI YERDE KİRA FARKLARI OLUŞTU Mülk sahiplerinin yüzde yüzünün bu konudan şikayetçi olduğunu kendilerine gelen onlarca, yüzlerce mülk sahibinin bu konuda serzenişte bulunduğuna değinene Akgün, “Bize gelen mülk sahipleri aynen şöyle diyorlar: ‘Hükümet bankadaki nakit paraya kur garantisi veriyor, biz paramızı çekip konut almışız bize yüzde 25 kriter koyuyor. Bunu hiçbir yerde yapmıyor. Niye özellikle bizim tasarruf hakkımıza engel oluyor bu anayasaya aykırı’ diyorlar. Bende İZEMDER Başkanı olarak söylüyorum hükümetin yüzde 25 kira artışı öngörüsü koyması ve yasal olarak bunu uygulaması anayasaya aykırıdır. Mahkemelere başvurulması halinde bağımsız mahkemeler bu konuyla ilgili mülk sahipleri lehinde karar vermesi gerekir ama kararname ile bu olduğu için yüzde 25’i uyguluyorlar. Yüzde 25 kira artışı dışında yüzde 30-40-50 oranında kira artışı yapanlar da oldu ancak onlar mahkemeye gitse geri alabiliyorlar fazla ödediklerini. Burada mülk sahipleri mağdur, mülk sahipleri çaresiz. Aynı apartmanda eski kiracı 2 bin TL’ye oturuyor, yeni verilen kiralık dairenin fiyatı 8 bin lira. Bir adaletsizlik var burada. Ne olursa olsun; emekli, memur, asgari ücretli maaşına yüzde 30-40-50 zam aldı ama mülk sahipleri kira artışını bu kadar alamadı” diye konuştu. KİRACILAR VE EV SAHİPLERİ CEPHELEŞTİ “Mülk sahipleri ile kiracılar şu anda cepheleşmiş vaziyette” diyen Akgün, “Biz mülk sahipleri ve kiracıları uzlaştırmaya çalışıyoruz. Biraz yüzde 25’in üzerine artış vermenin bir sonraki artışta olumlu etki edeceğini kiracılara anlatmaya çalışıyoruz. Kötü olmayın diyoruz. Mülk sahipleri de enstrüman olarak oğlunu, kızını, yakınlarını özellikle getirmeye çalışıyor. 5 yıl geçen kiracılık döneminde yeniden kira tespiti davasını isteyip kirayı güncelleyebiliyorlar. 10 yıl bitmişse 10 yıldan sonra mutlaka tahliye istemiyle kiracıyı çıkarmak ve yeniden kiralamak istiyorlar. Bu bir tam kiracı-ev sahibi savaşına dönmüş durumda. Bugün Türkiye’nin birinci meselesi budur, yani barınma sorunudur. İnanılmaz tartışmalar ve kavgalar var. Bu tartışmalar sonucunda adliyeye intikal eden davalar var. Kiracı çıkarmak için şiddet, tehdit var. Restleşen, evi terk eden kiracılar var. Eve hasar verip çıkan kiracılar var. Burada normalde kira artışlarının yüzde 100’ün üzerinde olması gerçeğini yüzde 25 sınırlaması ile hükümet mülk sahiplerinin lehinde bir çalışma yapmamıştır. Bu da pek adaletli değil” dedi. YENİDEN DÜZENLEME OLABİLİR Yüzde 25’lik kira artışı sınırlamasında kira artışlarının yılda bir kez yapıldığından dolayı ara artışların gündeme gelmeyeceğini düşünen Akgün, “Ama yeni yapılacak artışlarda özellikle bir örnek vermek gerekirse 1 Ocak 2023 ile 1 Ocak 2024 arası artışlar yüzde 50 olacak diyebilir. Aslında böyle revize olabilir. Bu da şık olur. Hükümet yüzde 25’den vazgeçmez ama 1 Ocak 2023 ile 1 Ocak 2024 arasında yeniden düzenleme yapabilir. Yüzde 25 de yürürlükte kalmaya devam eder” ifadelerini kullandı.