[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Rıfat Nalbantoğlu

Rıfat Nalbantoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rıfat Nalbantoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP İzmir'den nakliyeci esnafına ziyaret Haber

CHP İzmir'den nakliyeci esnafına ziyaret

Geçtiğimiz günlerde akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV ve KDV oranlarının fahiş oranda arttırılmasını ve yaşanan pahalılığı protesto ederek, zamların geri alınmasını isteyen İzmir Kara Nakliyecileri Sitesi esnafına destek veren CHP İzmir il başkanı Aslanoğlu ve beraberindeki heyet, site esnafını ziyaret etti.  Kara Nakliyecileri Site Başkanı Murat Adnan Çetin’den yaşanan sıkıntılar ve esnafın beklentileri hakkında bilgi alan heyet daha sonra site içinde faaliyet gösteren esnafla bir araya geldi. Ziyaret esnafın yoğun ilgisi sebebiyle mini bir mitinge dönüşürken, Aslanoğlu’ndan akaryakıt zamlarını protesto etmek için siyah kurdele çağrısı geldi. Aslanoğlu konuşmasında şunları söyledi; ASLANOĞLU: HERKESİ ARAÇLARINA SİYAH KURDELE TAKMAYA ÇAĞIRIYORUM Sizlerin dertlerini yerinde dinlemek, sesinizi herkese duyurmak için geldik. Sizler insafsızca, adaletsizce yapılan zamlar için bir eylem yaptınız ve sesinizi duyurmak istediniz. Şimdi sizin bu feryadınızı, sıkıntılarınızı Ankara’da duyurmak gerekiyor. Sizin dertlerinizi, bu ülkenin tüm insanlarının sorunlarını biliyoruz ama sizin ağzınızdan bir kez daha duymak ve çözüm önerilerimizi anlatmak için buradayız. Bu zamlar ülkenin ihtiyacı olduğu için, borçların ödenmesi için yapılmıyor. Daha birkaç gün önce, bilinen bir yandaş firmaya yaptığı yatırımın neredeyse tamamı, 500 milyon dolara yakın teşvik verdiler. Yani herkese dağıtıyorlar bu parayı. Kimden alıyorlar, sizden alıyorlar, okuluna çocuğunu gönderen anneden alıyorlar. Birinin bu dağıtıma dur demesi gerekiyor. Bu işten para kazanan, geçimini sağlayan herkes şu an çok zor durumda. Çocuğunu okutmak isteyen anne baba zor durumda, evini taşıyacak vatandaş zor durumda. O yüzden bu zamları sürekli kabullenmek zorunda değiliz. Barışçıl yöntemlerle protesto etmeliyiz. Ben hepinizi ve benzin zamlarını protesto etmek isteyen herkesi, araçlarına siyah kurdele takmaya çağırıyorum. Böylece nakliyecinin, kamyoncunun, taksicinin ve vatandaşın bu zamları kabul etmediğini, bu vicdansızca zamları yapanlara duyuralım. Bizlerde hem yerelde hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sesinizi duyuracak, hakkınıza ve emeğinize sahip çıkacağız. Vatandaşın sırtına basarak, cebindeki son kuruşu da bu insafsızca yapılan zamlarla alarak, alınanı da yandaşlara teşvik olarak dağıtarak, ekonomi düzeltilmez.  NALBANTOĞLU: SIKINTILARI BİLİYORUZ MECLİSTE SESİNİZ OLACAĞIZ Ziyarete katılan CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu’da, nakliyeci esnafının sesini meclise taşıyacaklarını ve yaşanan zorlukların aşılması için Ankara’da da çalışacaklarını belirterek “ Sizlerin nakliyeciler olarak son akaryakıt zamlarından sonra ne zorluklar yaşadığınızı biliyoruz. Bu akaryakıt zamları otomatik olarak gıdaya yansıyacak. Bu insanlar bunun altından nasıl kalkacak. Bu, iktidarın vatandaşın omuzuna yıktığı, çekmek zorunda olduğumuz bir problem ama sesimizi duyurmak için her şeyi her yerde yapacağız. Ancak be ancak birlik olursak bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Biz sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz” dedi. Kara Nakliyecileri Sitesini ziyaret eden CHP heyetinde il başkanı Şenol Aslanoğlu ve milletvekili Rıfat Nalbantoğlu’nun yanı sıra, CHP Bornova ilçe başkanı Ertürk Çapın, CHP Menemen İlçe Başkanı Ömer Güney ve il yönetim kurulu üyeleri de yer aldı. HABER MERKEZİ

Nalbantoğlu’ndan ‘Can Atalay’ çıkışı Haber

Nalbantoğlu’ndan ‘Can Atalay’ çıkışı

Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay Milletvekili seçilen Av. Can Atalay’ın serbest bırakılarak meclisteki yerini alması için çağrılar sürerken CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu da yazılı bir açıklama yaptı.  Ulusal Egemenliğin ve hukukun üstünlüğünün yerini, ‘sınırsız haksızlık ve sıfır adalet’ koşullarının aldığını belirttiği açıklamasında; “ Bu ihlal ülkemiz tarihinde ilk değildir. Ancak; Can Atalay, en umutsuz ve kaotik bir dönemde kurban seçilmiş, ancak halkın gözünde hem kahraman hem simge olmuştur. Halkın iradesi ve yasalar, gözlere sokulurcasına yok sayılırken; yaşananların çok şey anlattığı, çok şeye gebe olduğunu söylemeliyiz. Bugün onlarca milyonun haykırdığı Atalay’a özgürlük talebi, aslında halkın yani kendilerinin gasp edilen haklarının da mücadelesidir. Ülke, ‘Artık, böyle gitmez!’ noktasındadır.” diye konuştu. Doğayı, insanı, emeği korumanın bedeli CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü; “Can Atalay’ı; 12 Eylül yargısını da sollayan bir yaklaşımla esarete mahkûm eden zihniyet, her kurumu siyasallaştırmış, korku duvarlarını aşılamayacak kadar büyütmüştür. Artık tutukluluk esas, tutuksuz yargılanma istisna haline gelmiştir. Can Atalay neden esirdir? Neden 18 yıla mahkûm edilmiştir? Yargı; Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak; demiştir gerekçe olarak. Gezi planlarını iptal mücadelesi, bir yanlışa dur deme özgür iradesini göstermektir. Soma’da 301 madenci ve ailesinin haklarını savunmak, Adana’da 14 çocuğumuzun can verdiği yangın sonrası acılı annelerin avukatlığını yapmak, ancak adalet savunuculuğu olur. Emek Sineması kapatılmasın demek, ancak tarihe ve kültürümüze sahip çıkmak olarak açıklanabilir. Doğayı, insanı, emeği korumanın ve adalet aramanın karşılığı, demir parmaklık arkasına koyulmaksa, bedeli ve sonuçları bu kadar ağır olabiliyorsa;  sakat bir sistemle çıkmaz sokaklar zorlanıyor, demektir. Özgürlük, sadece şiirlerde ve şarkılarda kalmış; dayanışma ruhu köşeye sıkışmış demektir ki; güzel ülkemde onlar da yasaklıdır.” Gerçeği perdelemek ve ertelemek “Gerekçeden yoksun yargı kararlarıyla, yasaları uygulamaktan kaçarak, susturarak, sindirerek siyasal ve toplumsal bir düzen kurma çabası; eninde sonunda halkın kolektif bir şekilde direnç göstermesiyle yenilgiye mahkûmdur.” diyen CHP’li Nalbantoğlu; sözlerine şöyle devam etti; “Gezi gibi bir direnişin karşısında, iktidarını koruma çabası, şimdi de siyasallaşmış bir yargı sistemi ile uzatmalara dayanmıştır.  Can Atalay; serbest kalmalı, yeminini etmeli, halkın işaret ettiği koltuğa derhal oturmalıdır. Hatay yaşayanlarının iradesi teslim edilmelidir. Yasal dayanaklar ortadadır. Anayasa’nın bir kez daha ihlali söz konusudur.  Bir suç işlenmektedir ve sabit kaidelerle tartışmaya kapalıdır. Bir temenniden öte, sistem doğru ve adil bir biçimde işletilmelidir. Gerçeklerin perdelenmesi ve ertelenmesi, işe yaramayacağı gibi; demokrasi hanesine bir kara leke daha eklenmiş olacaktır. Bu tarihi sorumluluk hepimizindir. En çok da sessiz ve kayıtsız kalanlarındır. Bugün ülkenin dört yanını saran ‘Atalay’a özgürlük’ çağrısı; demokratik bir hukuk devletinin tesisi çağrısıdır.” HABER MERKEZİ

Kaya ve Nalbantoğlu gerginliği büyüyor Haber

Kaya ve Nalbantoğlu gerginliği büyüyor

KEMAL ÖZKURT AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu arasındaki gerginlik giderek artıyor. Sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımda bir birlerine cevap veren ikilinin gündeminde İzmir var. Kaya'nın İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer'i etiketleyerek yaptığı bir paylaşımla başlayan tartışmaya, Nalbantoğlu'ndan cevap gelmişti. Bugün ise Kaya'dan bu cevaba karşılık geldi.  SULAR DURULMUYOR Sosyal medya üzerinden cevap veren Kaya'nın paylaşımı şu şekilde;  "İzmirli'nin iradesini darı ambarı görmeniz, kibirli ve egolu bakış açınızın bir sonucudur. İzmir'in değerlerini yok sayan, Atatürk'e ırkçı diyen birisini listesinin başına koyan CHP'dir. Demokrasiyi –mış gibi uygulayan, 12 seçim kaybetmesine rağmen partisinin başında durmakta direten Kılıçdaroğlu'dur. İzmir'i küçümseyip horlayan da, kibirli bir şekilde 'ben İzmir için bir şansım' diyen, seçimi kaybettikten sonra da soluğu havalimanında alan adayınız Foggo'dur. Siz bu şekilde devam edin. İzmirliler, iradelerini hiçe sayan bu pişkinliğe cevabını 31 Mart 2024'te güçlü bir şekilde verecek. O sebeple tekrarlıyorum, şimdiden alışsanız iyi olur. Bay Bay Tunç Soyer!"   İzmirli'nin iradesini darı ambarı görmeniz, kibirli ve egolu bakış açınızın bir sonucudur. İzmir'in değerlerini yok sayan, Atatürk'e ırkçı diyen birisini listesinin başına koyan CHP'dir. Demokrasiyi –mış gibi uygulayan, 12 seçim kaybetmesine rağmen partisinin başında durmakta… https://t.co/rJo3hxDLFY — Mahmut Atilla Kaya (@MAtillaKaya) May 30, 2023 Kaya'nın "İzmirli'nin iradesini darı ambarı görmeniz, kibirli ve egolu bakış açınızın bir sonucudur!" ifadelerini kullanarak yaptığı paylaşıma, Nalbantoğlu, "Anlaşılan o ki; kendilerine bir “deyimler ve atasözleri sözlüğü” hediye edeceğiz ya da daha uzun açıklamalar yapacağız" oldu. "BAKALIM İZMİR, KİME BAY BAY DİYECEK" CHP'li Nalbantoğlu, yaptığı sosyal medya paylaşımında AK Partili Kaya'yı şu ifadelerle eleştirdi; "Beyefendi, yüzlerce yıllık bir atasözünü idrak etmekte zorlanmış. Ve bir kez daha gördük ki; gerçekten ellerinde cımbızla geziyorlar. Oysa biz; tıpkı atasözümüzdeki gibi, kendilerinin 21 yıldır kazanamadıkları İzmir için boş hayaller kurmalarına vurgu yapmıştık. İzmir’in iradesi, darı ambarı da olur, buğday ambarı da; burçak tarlası da olur, günebakan tarlası da. İzmir öyle üretken, öyle bereketli bir şehirdir. Anlaşılan o ki; kendilerine bir “deyimler ve atasözleri sözlüğü” hediye edeceğiz ya da daha uzun açıklamalar yapacağız. Atalarımızın yine veciz bir sözü vardır; “ Üslup kanlı silahtır, dikkat et kelamın seni vurmasın.” derler. Dilde, düzeyi korumak iyidir! Çünkü İzmir, hakaret edeni de sevmez. En iyisi; beyefendinin iddiası olan o tarihi sandığı bekleyelim; bakalım İzmir, kime bay bay diyecek.

CHP’li Nalbantoğlu’ndan sandığa çağrı Haber

CHP’li Nalbantoğlu’ndan sandığa çağrı

Cumhuriyet Halk Partisi PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu seçmeni sandığa çağırdı. 28 Mayıs seçiminin önemine vurgu yapan Nalbantoğlu; “ Sandığa mutlaka gitmeliyiz. Gitmekle kalmayıp oy kullandığımız sandığa sahip çıkmalıyız. İrade göstermeli, irademizin suiistimal edilmesine, yok sayılmasına engel olmak için de nöbet tutmalıyız. Bir mıh, bir nal kurtarır. Tek bir oyun önemi büyük. Aksini düşünmek ve sandığa gitmemek yarın vicdanımızı için için kemirecektir.” diye konuştu. "Başımızı yastığa güvenle koyacağız" Ülkenin gidişatından hoşnut olmayan her yurttaşın sözünü söylemesi gereken bir zamanın yaşandığını belirten CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu sözlerini şöyle sürdürdü, “Felaket senaryolarına karşı, şiddetli ve tehlikeli bir akıntıya karşı kürek çekiyoruz. El birliği içinde küreklere asılmamız gerekiyor.  21 yıllık bu döngü, bu kısır ve acımasız baskı düzeni sona ermeli. Daha, unutturulmaya çalışılan ekonomik krizin sonuçlarını yaşayacağız. Hem de iliklerimize kadar. Kabusu önceden görebilmek var, bir de göre göre yaşamak var.  Bu nedenle, tercihimizi mutlaka yapmalıyız. Esnaf sanatkâr dünyasının bir sözü var; ‘ İkindiden sonra dükkân açılmaz.” derler… İş işten geçtikten sonra kıymeti yok. 28 Mayıs tam zamanı!  Cumhurbaşkanımızı; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temsilcisini seçeceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçecek ve başımızı yastığa güvenle koyacağız. Başka kurtuluş, çare yok!” "Çok büyük tarihi misyonu var" İzmir’in tarihinin her döneminde öncü ve sürükleyici olduğunu vurgulayan Nalbantoğlu; “ Sonucu yine İzmir belirleyecek. Çünkü İzmir’den çıkan rekor oy; her zaman Türkiye’nin  göstergesi oldu. 14 Mayıs’ta 8.3 milyon yurttaşımız sandığa gitmedi. İzmir’de bu rakam 335 bin… İzmir’de oyumuzu yüzde 70’in üzerine çıkarmalıyız. Çıkarmalıyız ki; ülke genelinde ipi göğüsleyebilelim. Çağrımız; sandığa gitmemiş, gitmiş ama kerhen oy kullanmış, gitmiş ama sonra kafası karışmış herkesedir. Pek çok yurttaşımızın özellikle mülteciler ve ekonomi noktasında tedirgin olduğunu biliyoruz. Terör ile ilgili kavram kargaşası yaratarak akıllarla oynamaya çalışanları biliyoruz. Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konulardaki vaatleri çok net. Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun her sözü çok net! Dolambaçsız, içten ve kararlı. Çok büyük tarihi misyonu var. Bu misyonu, kendisine teslim edecek olan halktır. Sandığa yansıtılacak iradedir.” CHP’li Rıfat Nalbantoğlu; yurttaşların sandığa sadece bir isim için değil, kendileri için geleceğini hatırlatarak; “ Her şey bir günde değişebilir ve belki o gün bugündür. Özellikle gençlerimizin, annelerimizin, tüm kadınlarımızın bu değişimde payı olmalı. Sandığa komşularımızla gelelim. Sandığa kankalarımızla gelelim.  28 Mayıs’taki ikinci turda  mutlaka gerçek vatanseverler, gerçek milliyetçiler, gerçek demokrasi diyecekler tur bindirecek.”  ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

Seçime saatler kala Nalbantoğlu’ndan önemli mesajlar! Haber

Seçime saatler kala Nalbantoğlu’ndan önemli mesajlar!

Cumhuriyet Halk Partisi PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; 14 Mayıs seçimlerine sayılı saatler kala önemli mesajlar verdi. Nalbantoğlu; yaptığı açıklamada; “ Bu iş bitti; endişeye mahal yok!” diyerek “ Zaman daraldıkça, yine darbe ve terör çığırtkanlığına sığınan iktidarın hareket edecek yeri kalmamıştır. Yeri de yeni de daralmıştır. Millet İttifakı, dedikleri gibi şer değil; değişimin odağıdır. Biz, 15 Mayıs itibariyle sınavın büyüğüne hazırız. Türkiye artık 21 yıldır aba altından sopa gösteren bu yönetime veda edecek. ” ifadelerini kullandı. VAAT YOK… SALDIRI VAR… CHP İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; “ Ülkenin belki de en kritik seçimi öncesinde; meydanlardaki saldırgan dil ve halleriyle ne olup olmadıklarını yine ortaya koydular. Halka son seslenişlerinde vaat yok, yine saldırı var.  Demokratik bir seçimi ‘Yönetimi ele geçirmek’ diyerek halkın iradesini aşağılayan; patates, domatesin fiyatı düştü diyerek ekonomik faciayı küçük gören bu idarenin sonu geldi. Üretimini baltaladıkları çiftçiye, aradaki yükleniciye, onun ürününü pazarlara getiren esnafa cambaz ve ahlâksız diyebilecek kadar büyük bir çaresizlik yaşıyorlar.  Kurgu dünyaları artık etrafında dönmüyor. Kimse artık bu dünyanın yolcusu olmak istemiyor.” Diye konuştu. BU MİLLET, HAYRI ŞERRİ İYİ BİLİR Nalbantoğlu; İzmir’e seslenerek şer odaklarına oy vermeyin diyen Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu’nun açıklamalarına da değindiği açıklamasında şu sözlere yer verdi; “ Sayın Bakan, naif bir insan. Ama ön teker nereye arka teker oraya; derler. Bu millet, hayrı şerri biliyor. Kimsenin tarifine hacet yok.  Millet ittifakı; bu ülkenin tüm renklerini, değerlerini temsil eden büyük bir fotoğraf oluşturdu. İttifakın anlamı budur; taşıyıcı ve kamburun ittifakı, ittifak değildir. Bu ülkenin ihtiyacı olan ne varsa, birlikte çözeceğimizi vaat ettik. Çekemedikleri bu!  Son çırpınışları. Yelkovan ve akrebi artık istedikleri gibi yönlendiremeyecekler. Zaman artık halkın lehine işleyecek. ” SANDIKLARA GÖZ KULAK… CHP PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu; aday olduğu 2. Bölge seçmeni başta olmak üzere tüm vatandaşlara seslenerek şunları söyledi; “ Türkiye’de 64 milyonun üzerinde; İzmir’de yaklaşık 3,5 milyon kişi sandığa gidecek. Rekor bir katılım bekliyoruz. Seçim güvenliğinin sağlanması için hepimize görevler düşüyor. Sakin, sağduyulu ve kararlı bir seçim atmosferi yaratmalıyız. Her türlü kışkırtmadan, tahrikten uzak durmalıyız. İzmir, farkını yine ortaya koyacak ve gereğini yapacaktır. Bundan kuşku duymuyorum. Biliyorum ki; İzmir’deki 9 Bin 877 sandıkta umudun ve baharın çiçekleri açacak; kardeşliğin, bereketin ve kalkınmanın tohumları yeşerecek. 15 Mayıs’ta her ocak her fert, bambaşka bir ülkeye uyanacak. Çünkü, bir şey değişecek, her şey değişecek.” HABER MERKEZİ

CHP’li Nalbantoğlu’ndan seçmene mesaj Haber

CHP’li Nalbantoğlu’ndan seçmene mesaj

Seçmenin siyasi tercihlerini bu kez farklı bir yaklaşımla gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Nalbantoğlu; “Bir sonla birlikte yepyeni bir başlangıç yaratmayı oylayacağız. 14 Mayıs, milat olsun istiyorsak; oylarımızın tarihi değerini düşünerek bir karar vermek zorundayız. Tek adam rejimine son verip demokratik temsile geçiş için meclis aritmetiği çok önemli. Farklı görüşlere saygımız sonsuz. Ancak, o seçim, bu seçim değil” dedi. ‘ALT TARAFI SANDALYE’ DEYİP GEÇME Yasama, yürütme, yargı ve basının tek elden yönetilmesinin hazin sonuçlarını tüm ülke insanının yaşadığını vurgulayan CHP’li Nalbantoğlu; şöyle konuştu, “14 Mayıs, sadece Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçeceğimiz bir tarih değildir. Tüm bu kuvvetleri kullanmanın keyfiliğine nokta koyacağımız tarihtir. Önemli bir halk oylamasıdır. Aynı kişinin iki dudağı arasından çıkan, imzasıyla hayata geçen her türlü haksızlığa dur diyeceğimiz tarihtir. Devletin başkanı, yürütmenin de başıysa ortaya baskı ve zulüm çıkar; yasama ve yargının da başıysa demokrasi, adalet ve şeffaflık sadece kitap sayfalarında kalır. Yaptım oldu, imzaladım oldu, söyledim oldu devri kapanmalıdır. Bunun için 360 sandalye deyip geçmemeli. Bu amaçla, halkın tüm renklerini, görüşlerini birleştiren Millet İttifakı’na bu değişimi gerçekleştirecek onay verilmeli. Aksi halde; şikâyet etme hakkımız, olmayacak.” ACISI YİNE HALKTAN ÇIKACAK AKP iktidarının yıllardır halka, üreticiye çok gördüklerini şimdi lütfeder gibi sunmaya devam ettiğini söyleyen Nalbantoğlu, açıklamasında; “21 yıl yandaşlarına çalıştılar. Şimdi, iktidarlarını kaybetme korkusuyla asıl çalışmaları, hizmet etmeleri, güçlendirmeleri gereken halk akıllarına geldi. Memura, işçiye, emekliye maaş artışı lütfediyorlar. Yoksullaştırdıkları, borçlandırdıkları insanların ağızlarına bir parmak bal çalıyorlar. Hasbelkader kazanırlarsa, acısını yine halktan çıkaracaklar. Halkın burnundan fitil fitil getirecekler. Çocuklarımızın geleceğinden çalmaya devam edecekler. Eğer, kazanırlarsa, ülkenin iflas eden ülkeler arasına katılacak.  Büyüme rakamlarını mübalağa ediyorlar; çünkü seçim kazanmak için ekonomiyi büyük göstermek zorundalar. Akıl, mantık almaz yöntemler deniyorlar. Yalnız enflasyon değil cari açık da artıyor. Böyle giderse, enflasyon yüzünden kimsenin maaş ve ücreti mal ve hizmet satın almaya zaten yetmeyecek. Büyük bir çöküş bizi bekliyor. Buna göz mü yumacağız, yoksa dur mu diyeceğiz. İşte bu nedenle, O seçim, bu seçim değil.’ demek zorundayız “diye konuştu. SAVAŞ GEMİSİ Mİ, SEÇİM GEMİSİ Mİ? AKP iktidarının tüm politikalarıyla Türkiye’yi; bir açmaza, bir uçuruma sürüklediğini belirten CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; Biz, ‘Siyaset, askerin işi değildir! derken; askeri vesayete asıl alkış tutan AKP’dir.” diyerek şunları söyledi; “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yatırımını, TCG Anadolu’yu seçim propagandasında kullanan AKP’dir. AKP’nin İzmir temsilcisi; bir askeri yatırımın ziyaretine halkı davet etmekte, bakanı ise gemiye ziyaret sayısını açıklamakta sakınca görmüyor. Ordunun gemisi mi, seçim gemisi mi belli değil. Öyle tehlikeli sularda yüzüyorlar ki! Seyirci kalamayız, çünkü boğulacak olan sadece kendileri değil, herkes. Aslında, 14 Mayıs öncesi ve sonrası muhasebesini yapmak, hiç zor değil. İnanıyorum; halkımız bu muhasebeyi en doğru şekilde yapacak.” HABER MERKEZİ

Nalbantoğlu: Tüm yurttaşlarımızı sandığa davet ediyoruz Haber

Nalbantoğlu: Tüm yurttaşlarımızı sandığa davet ediyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamaoğlu’nun Erzurum mitinginde saldırıya uğraması ve yaşananlara ilişkin bir açıklama yaptı. Türkiye’de artan kutuplaşma ikliminin şiddet doğurduğunu belirten Nalbantoğlu, tepkisini şu sözlerle ifade etti; “ Öteki beriki; benden senden diye diye; gelinen nokta işte bu: Şiddet, provokasyon ve masumiyetin yok oluşu! Bir selamlamayı tehlike gören, çok daha vahim sonuçlar doğuracak bir eyleme seyirci kalanlar yaşananların sorumlusudur. ” Seyirci ve sessiz kalınamaz… Siyaset dilinin birleştirici olması gerektiğini belirten CHP Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; sözlerini şöyle sürdürdü; “ Siyasi gerilim, yaşanan kaos ortamının; bu ülkenin yakın tarihinde aydınların bir otel odasında yakılmasına neden olduğuna tanıklık ettik. Daha da yakına gelelim, seçim büroları taşlandı. Erzurum’da yaşananları, miting izni var mıydı, yok muydu gibi bir noktaya taşımak, bile isteye gerçeğinden kopararak değerlendirmek, gaflettir. Olay büyüyebilir, insanlar ölebilirdi.  Sorun, çorap söküğü haline gelebilecek kadar büyüktür. Toplumun önemli bir kesiminde baş gösteren şiddet ruhu; oluk oluk kanayan bir yara haline gelmiştir. Halkın, kendisine çevirdiği bir savaş aleti haline gelmiştir. Nefret, nefreti getiriyor. Bu olup bitene; seyirci kalmak, sessiz kalmak olanaksız. Toplumsal barış için, hemen şimdi; diyoruz. Halkı birbirine kırdırmayacak, birbirine düşman etmeyecek özgürlükçü ve hoşgörülü yeni bir düzen için zamanı geldi diyoruz.” Bağımlı değil, bağımsız… Açıklamasında; “ Emin ve sakin adımlarla 14 Mayıs sandığına gitmek ve bu gidişe dur demek zorundayız “ vurgusu yapan Rıfat Nalbantoğlu; “ Kendini ifade etmenin taşla sopayla olmadığı bir ülkenin özlemini hepimiz duyuyoruz. Erzurum’da Ekrem Başkanımızın halkla buluşmasını durdurmak adına, küçücük çocukların yaralanmasını göze alacak kadar körleşenlerin farkında olması gereken şu ki; bu bir girdaptır. Toplumun tamamını, onları da içine çeken bir girdaptır. Bu girdaptan kurtulmanın tek yolu da; doğru seçimdir. Korkmadan, yılmadan değişimin önünü açmaktır. Milletin iradesine yine milletin kendisinin sahip çıkacağı bir sistemdir. Bağımlı değil, bağımsız bir millet iradesi yaratmaktır. Bu nedenle; tüm yurttaşlarımızı sandığa davet ediyoruz. 14 Mayıs’ta verecekleri karar, kendi akıbetlerini belirleyecek.” HABER MERKEZİ

CHP'li Nalbantoğlu esnaf ve sanatkârlara seslendi Haber

CHP'li Nalbantoğlu esnaf ve sanatkârlara seslendi

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu esnaf ve sanatkârlara seslendi. Millet İttifakı iktidarıyla ‘Vur Abalı’ya’ devrinin son bulacağını söyleyen Nalbantoğlu; “ Esnafımız, her zaman üretken olduğu kadar kanaatkâr; en büyük yükü taşıyan olduğu kadar dirençlidir. Ama, son dönemlerde, ne elinde yetinecek kârı kalmıştır; ne bu yükü taşıyacak gücü! TESK’in rakamlarına göre; son 5 yılda 600’ bine yakın esnaf sanatkâr; iş yerine kilit vurmuştur. Ekonomik kriz o kadar bel bükücü hale gelmiştir ki; bu yılın ilk üç ayında, 35 bin 775 esnaf, ayakta duramadığını resmen ilan etmiştir. Bu yaşadıklarının sonu vardır. O son, 14 Mayıs’tır…” diye konuştu.  Geç kalınmış vaatler ve düzenlemeler… Geçen yıl içinde, sadece İzmir’de 3 bin 83 esnafın kepenk indirdiğini vurgulayan CHP PM Üyesi ve İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu şöyle konuştu; “ Giderek derinleşen ekonomik kriz, yoksulluk vatandaşın olduğu gibi, küçük esnafın da soluğunu kesti. Alım gücünün de düşmesiyle; yüksek döviz kurunun, hızla ve kontrolsüz şekilde artan maliyetlerin yükünü kaldıramayan esnaf iflas etti ya da iflasın eşiğine geldi. En çok kapanış yapan meslek erbabı ise bakkallar. Ardından lokantacılar geliyor. AK Parti iktidarının ekonomi politikaları hiçbir zaman üreten ve emekçiden yana zaten olmadı. Bunun acısı da ‘Abalı’lardan; dar gelirli vatandaştan ve küçük esnaftan çıkarıldı. Türkiye genelinde, son 5 yılda iflas edenlerin sayısı, birçok ilimizin nüfusunun üzerinde. Bu gerçekten ürkütücü bir tablo.”  AK Parti iktidarının;  esnaf için dün olması gereken, geç kalınmış vaatlerde bulunduğunu söyleyen Nalbantoglu; Pazarcı esnafını basit usule geçiriyorlar, kazancını gelir vergisinden istisna tutacağız, diyorlar. Yıllardır sürüncemede bıraktıkları emeklilik prim gün sayısını 7 bin 200’e düşürdüler. Akılları sonradan başlarına geliyor desek değil. Çünkü; kara delik çoktan büyüdü. ”   Yarattıkları katma değerin hakkı Rıfat Nalbantoğlu; esnafın ‘Ahilik Teşkilatı’ gibi ilk ekonomik örgütlenmelerinden birine sahip olduğuna dikkat çektiği açıklamasında; ” Osmanlı dönemi esnafının duvarında yazılı olan ‘ Ehl-i aşka müptelayım nemelazım kâr benim / Mal ve mülküm yoktur amma kanaatim var benim.’ dizeleri, bugün de varlığını koruyor. Doğruluk, hakkaniyet, devlete bağlılık, sabır sebat gösterme gibi öğretileri olan Ahilik felsefesi; esnafımızın hiç terk etmediği bir felsefe. Bugün, en büyük katma değeri üreten bu köklü kesim; ne yazık ki günü kurtarmaları noktasında destek buluyor. Ödeme güçleri gözetilmeden verilen kredilerle ancak yaralarının bir bölümünü sarabiliyorlar. Mahalle aralarına kadar konuşlanan büyük market zincirleri, AVM’lerin başı bozuk yerleşim ve işleyişi; dolayısıyla haksız rekabet; en büyük sorunları. Tüm bu sorunları; Millet İttifakı iktidarında kurulacak ‘Esnaf Bakanlığı’ çatısı altında tek tek ele alacağız. ” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

Soyer: “Geleceğe dair umut taşımak mümkün” Haber

Soyer: “Geleceğe dair umut taşımak mümkün”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Levent Gök’ün kaleme aldığı “Roboski: Uludere’nin Gözyaşları” adlı kitap için düzenlenen söyleşiye ve imza gününe katıldı. Kültürpark İzmir Sanat’taki etkinlikte CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir milletvekilleri Atila Sertel, Tacettin Bayır ve Kani Beko, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, siyasi partilerin temsilcileri, meclis üyeleri ve yurttaşlar yer aldı. “BU HESAPLAŞMA VİCDAN SAHİBİ OLMAYI GEREKTİRİYOR” 28 Aralık 2011’de bir hava harekâtıyla 34 canın yok olduğuna değinen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bunların 17’si 18 yaşının altında çocuklardı. Ve o günden bugüne geçen 12 yıl içinde yaslı analar yaslarıyla beraber yitip gittiler. Bir sis perdesi altında bu olayla ilgili neredeyse hiçbir şey yapılmadı. Hiç kimse hiçbir şey öğrenemedi. Eğer vatandaş devletinin adaletin önünde bir engel olduğunu düşünmeye başlamışsa orada umutlar da bitmiş demektir. Bu katliamla yüzleşmeden, sorumlularını ortaya çıkarmadan ne helalleşmek mümkün ne geleceğe dair umut taşımak mümkün. Sevgili Levent Gök olağanüstü kıymetli bir iş yaptı. Çünkü bu hesaplaşma vicdan sahibi olmayı gerektiriyor. Eğer o vicdan yoksa zaten adaletin eksikliğinden de rahatsız olmazsınız. Hâlbuki adaletin eksikliği en temel insan haklarının eksikliği anlamına geliyor. Levent’i bu işin peşini bırakmaması nedeniyle bütün kalbimle kutluyorum ve bize umut verdiği için de teşekkür ediyorum" dedi. “SORUMLULAR ADALET ÖNÜNDE HESAP VERENE KADAR BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ” CHP Ankara Milletvekili ve kitabın yazarı Levent Gök ise, “Demokrasi; yönetenlerin hesap verdiği bir yönetim biçimidir. Eğer bir ülkede yönetenler hesap vermiyorsa, bu sorgulanamıyorsa ve adalet işlemiyorsa o ülkede ne yaparsanız yapın bir demokrasiden bahsetmeniz söz konusu değildir” dedi. Olayın yaşandığı döneme ilişkin bilgi veren Gök, “Bu vahim tablo günlerce saklandı. Medyada karartma yapıldı. Olayın ne olduğunu bugün bile tartışan yurttaşlarımız var. Olayın gerçek niteliğini anlamak, yorum yapmak imkânı bırakılmadı” diye konuştu. Gök ayrıca, “Bu hesaplaşmayı yapamazsak, bunları cesaretle ortaya koyamazsak devletimizin, Türkiye’mizin demokratik olmasını sağlayamayız. Bu mücadelelerin elbette önemli ve sürekli olması gerekiyor. Olayı kapatmaya, karartmaya çalışıyorlar. Biz de onlara inat unutturmamaya çalışıyoruz. Bildiklerimizi, duyduklarımızı, yaşadıklarımızı bir kitapta toplayarak tarihe not bırakıyoruz. Bu olayın sorumluları adalet önünde hesap verene kadar bu işin peşini bırakmayacağız” dedi. ÖNSÖZÜ KILIÇDAROĞLU YAZDI CHP Genel Başkanı ve 13’üncü Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından “Hafızamızı tazeleyen, tarihe not düşen, büyük bir acıyı unutturmayan bu kitabından dolayı Levent Gök’ü kutlarım” ifadeleriyle önsözü yazılan eser 28 Aralık 2011 tarihinde 34 yurttaşın hava saldırısıyla hayatını kaybettiği Uludere-Roboski Olayı’nın perde arkasını konu alıyor. Gök ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Komisyonu Üyesi olduğu dönemde, 28 Aralık 2011 tarihinde TBMM’de kurulan Uludere Alt Komisyonu’nda görev yapmıştı. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.