#sağlık

sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sağlık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Aydın sağlık merkezlerinde incelemeler yapıldı Haber

Aydın sağlık merkezlerinde incelemeler yapıldı

Sağlık hizmetlerindeki olanakları ve başarıları ile adını sık sık duyduğumuz illerden Aydın'da, sağlık incelemelerini sürdüren Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, Efeler 16 No'lu Aile Sağlığı Merkezi, Efeler 5 No'lu Aile Sağlığı Merkezi ve Efeler 7 No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'na ziyarette bulundu. Tesislerde incelemeler yapan Müdür Şenkul, yetkililerden bilgi aldı. ''İl Sağlık Müdürümüz geçmiş olsun temennisinde bulundu'' Konu ile ilgili Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada “İl Sağlık Müdürümüz Dr. Eser Şenkul, saha ziyaretleri kapsamında Efeler 16 No'lu Aile Sağlığı Merkezi ve Efeler 5 No'lu Aile Sağlığı Merkezi'ni ziyaret etti. Sağlık hizmeti almak için gelen hastalarımızla sohbet eden İl Sağlık Müdürümüz geçmiş olsun temennisinde bulundu. Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerini özveriyle yürüten aile hekimlerimiz ve aile sağlığı çalışanlarımız ile sohbet eden İl Sağlık Müdürümüz Dr. Eser Şenkul, aile hekimlerimize ve aile sağlığı çalışanlarımıza çalışmalarında kolaylıklar diledi. İl Sağlık Müdürümüz, hizmet sunum alanları ve yürütülen sağlık hizmetleri hakkında da bilgi alarak, aile hekimlerimiz ve aile sağlığı merkezi çalışanlarımız ile sohbet etti. Daha sonra Müdür Şenkul, Efeler 7 No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'nu ziyaret etti. 7 No'lu istasyonda görevli sağlık personelimiz ile bir araya gelerek istişarelerde bulundu. Özverili ve fedakar çalışmalarından dolayı teşekkür ederek, çalışmalarında kolaylıklar diledi” şeklinde ifadeler yer aldı.

Uzmanı uyardı: Fazla temiz olmak enfeksiyona davetiye çıkarıyor Haber

Uzmanı uyardı: Fazla temiz olmak enfeksiyona davetiye çıkarıyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Meliha Kovancı Bayraktaroğlu vajinal akıntının doğal ve normal olduğuna dikkat çekerek “Aşırı hijyenik olmak örneğin sabun kullanmak, aşırı yıkamak doğal ortamını bozar ve enfeksiyon etkenlerinin hızla gelişmesine neden olabilir. Belirtileri fark ettiğinizde doktora başvurun ve yalnızca doktorunuzun önerdiği tedaviyi uygulayın” dedi. Akıntıların her yaştaki kadınlarda görülebileceğini belirten Dr. Bayraktaroğlu “Akıntı her yaşta, özellikle ergenlikten 50'li yaşlara kadar sık görülmektedir. Normal ve doğal olan akıntı, kaşıntı ve ağrıyla kendini gösterir. Normal akıntı şeffaf, kokusuz ve yarım çay kaşığını geçmeyecek miktardadır” dedi. Vajinanın florası yani doğal ortamının, bakteri ve mikroorganizmalardan meydana geldiğine işaret eden Dr. Bayraktaroğlu “Laktobasillerin salgılamış olduğu madde de diğer zararlı mikropların oluşumunu engeller. Bu sayede kendi kendine hijyeni sağlanmış olur. Fakat her yerde olduğu gibi aşırı hijyen olma örneğin sabun kullanmak, aşırı yıkama gibi alışkanlıklar doğal ortamını bozar. Özellikle diyabet ve otoimmün hastalıkların bir kısmı ve gebelik gibi vücut direncini bozan yani vücudun bağışıklığını zayıflatan hastalıklar enfeksiyona zemin hazırlar” diye konuştu. “Kötü koku, kuruluk ve ağrılı cinsel ilişki başlıca belirtilerden” Akıntıyla birlikte ağrı, dokunun bozulması, şişmesi ve kuru şekilde dökülmesi gibi durumların iltihap göstergesi olduğuna dikkat çeken Dr. Bayraktaroğlu hastanın “Kasıklarda ağrı, kötü koku, ağrılı cinsel birliktelik, idrar yaparken yanma, kuruluk ve idrar yaptıktan sonra yanma şikayetleri” ile doktora başvurduğunu ifade etti. Muayeneyle gerekli görülür ise kültür testi yapıldığını ve buna göre tanı konulduğunu sözlerine ekledi. Doğal ortamı oluşturan laktobasillerin vajina içinde asidik ortam oluşturarak diğer mikroorganizmaların hastalık yapmasını önlediğini vurgulayan Dr. Bayraktaroğlu gebelik, genel bağışıklık sisteminin çökmesi, sık yıkama, antibiyotik kullanımı, kokulu tampon, kokulu ped ve vajinal sprey kullanımı gibi nedenlerle bu bölgedeki floranın yani doğal ortamın bozularak enfeksiyonlara zemin hazırladığını dile getirdi. “Mantar enfeksiyonu kaşıntılı ve kırık beyaz renklidir” Her akıntının enfeksiyon olmadığına dikkat çeken Dr. Bayraktaroğlu şunları söyledi: “Son dönemlerde en sık görülen enfeksiyon çeşidi ‘candida' denilen mantar enfeksiyonudur. Örneğin mantar enfeksiyonu, beyaz süt kesiği, peynir kırığı görünümünde olup kaşıntılıdır. Ve bu enfeksiyona nedenlerden bazıları, kontrolsüz antibiyotik kullanımı, hormon dengesizlikleri, diyabet ve istenmeyen gebelik için kullanılan aparatlardır. Daha sarı, yeşil ve kokulu akıntılar ise bakteriyel enfeksiyonlarda görülür. Muayene esnasında vajina ve rahim ağzının görüntüsü de enfeksiyona neden olan etkeni belirlememizi sağlar, enfeksiyondan korunmak için öncelikle kişisel hijyenimize dikkat etmemiz gerekir”. “Tedavi edilmezse diğer organları etkiler” Tedavi edilmeyen enfeksiyonun, rahmi ve karın içi diğer organları etkilediğini, bu nedenle erken tanının altını çizen Dr. Bayraktaroğlu tedavide ağız yoluyla alınan antibiyotik, ilaç tedavisi ve vajinal kremler kullanıldığını; enfeksiyon halinde cinsel birliktelikten uzak durulmasını söyledi. Cinsel ilişki sırasında ve sonrasında kanama olabileceğine değinen Dr. Bayraktaroğlu ağrılı cinsel birliktelik ve idrar yaparken yanmanın enfeksiyonun temel belirtilerinden olduğunu anlattı. “Yılda en az bir kez uzman muayenesi gerekli” Dr. Bayraktaroğlu ilerlemiş ve rahim tüplerini tutmuş enfeksiyon halinde gebeliğin oluşmayacağını; ayrıca hamilelikte erken doğum riski ve düşüklere neden olacağı için bu süreçte mutlaka bir hekime danışmak gerektiğini dile getirdi. Tedavinin altta yatan nedene göre 1 haftadan 6 aya kadar sürdüğünden bahseden Dr. Bayraktaroğlu “Tedavi en az 7 gün, en fazla ise 3- 6 ay sürmektedir. Dirençli vakalar ve sık görülen enfeksiyonlarda periyodik tedavi uygulanması gerekir. Yılda en az 1 defa uzman muayenesi tavsiye ediyoruz” dedi. “Pamuklu iç çamaşırı giyin, sık değiştirin” Vajinal enfeksiyona karşı önlem almanın önemine dikkat çeken Dr. Bayraktaroğlu şunları ifade etti: “Sık iç çamaşırı değiştirmek, günlük ped kullanmamak, dar giysilerden uzak durmak, pamuklu iç çamaşırı giymek, o bölgeyi kuru tutmak ve en önemlisi de cinsel birliktelikte prezervatif kullanmak başlıca önlemler arasında. Desenli, kokulu ve floraya uymayan ped kullanımı enfeksiyon tehlikesi oluşturabilir. Havuz suları vajina içine girmese de havuz için kullanılan kimyasallar vajinanın doğal yapısını bozabilir. Tedaviye başlandıktan sonra tedaviyi yarım bırakmamak da çok önemlidir.”

Değişen hava durumları en çok çocukları etkiliyor Haber

Değişen hava durumları en çok çocukları etkiliyor

Uzmanlar, ilköğretim ve ana sınıflarına devam eden öğrenciler arasında soğuk algınlığının çok sık görüldüğünü ve bunun ihmal edilmesi halinde daha ağır hastalıklara sebebiyet verdiğini söylüyor. Çocukların kolay hastalanmasının, beslenmede eksiklikler olduğunu gösterebileceğine dikkat çeken uzmanlar, çocukların özellikle bu mevsimlerde bol sıvı ve C vitamini ihtiva eden gıdalarla beslenmesi gerektiğini vurguluyor. Hava sıcaklıklarının sürekli farklılaştığı bu dönemde havaları günlük güneşlik görüp çocuklara ince giydirmemek gerektiğini söyleyen uzmanlar, mevsim değişiklikleri yüzünden çocukların en çok hastalandığı dönemde olduğumuza işaret ediyor. "Çocuğunuz ateşlendiğinde önce soyulması gerekir'' Çocuklarda vücut ısısı 38 derecenin üzerine çıktığında ateşlenmenin başladığına dikkat çeken uzmanlar, ateşin dereceyle yapılan koltuk altı ölçümlerinden anlaşılabileceğini belirtiyor. Uzmanlar, vücut ısısının 38 dereceyle 38.9 derece arasında olduğunda, eğer çocuk iyi görünüyorsa ve herhangi bir rahatsızlık belirtisi yoksa endişelenecek bir durum olmadığını söylüyor. Ateşin yükselmesi durumunda ailelerin doktora başvurmadan önce, kendi imkânlarıyla ateşi düşürmek için uğraşmasını tavsiye eden uzmanlar, "Çocuğunuz ateşlendiğinde önce soyulması gerekir. Ortam ısısı 22-24 derecenin üzerinde olmamalı, bol sıvı verilmelidir. Ilık duş aldırılabilirse bu da faydalı olur. Eğer çocuğun yaşı 12'den büyükse, bazı ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir'' dedi.

Kanser ve tümör hücrelerinin düşmanı: Böğürtlen Haber

Kanser ve tümör hücrelerinin düşmanı: Böğürtlen

Böğürtlende ‘ellagic asit’ bulunduğunu, yapılan araştırmaların bu asidin kanser ve tümör hücrelerinin büyümesini engellediğini ortaya koyduğunu anlatan Prof. Dr. Karadeniz, "Laboratuvar ortamlarında yapılan çalışmalarda, kanserin başlangıcını ellagic asidin engellediği görülmüştür. İçeriğinde bol miktarda ellagic asit bulunan böğürtlen, bu nedenle kansere karşı birebir yararlıdır. Kanser ve tümör hücrelerinin büyümesini engellediği araştırmalarla ortaya konulan böğürtlenin kansere karşı tüketilmesi faydalı olacaktır" diye konuştu. Böğürtlenin sağlık açısından sunduğu önemli faydalar  Antioksidan zengini Böğürtlen, yüksek miktarda antioksidan içerir. Antioksidanlar, serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını önleyerek kanser gibi kronik hastalıkların riskini azaltır. Vitamin ve mineral kaynağı Böğürtlen, C vitamini, K vitamini, E vitamini, folat ve manganez gibi önemli vitaminler ve mineraller açısından zengindir. C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirirken, K vitamini kemik sağlığı için gereklidir. Yüksek lif içeriği Böğürtlen, yüksek lif içeriği ile sindirim sistemine yardımcı olur. Lif, bağırsak hareketlerini düzenler ve kabızlığı önler. Ayrıca, lif tüketimi kalp sağlığını da destekler. Kalp sağlığını destekler Böğürtlende bulunan antosiyaninler ve diğer flavonoidler, kalp sağlığını korur. Bu bileşikler, kan basıncını düşürmeye, kolesterol seviyelerini dengelemeye ve damarların sağlığını korumaya yardımcı olabilir. Kan şekerini düzenler Böğürtlen, düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerini düzenlemeye yardımcı olabilir, bu da diyabet hastaları için faydalıdır. Beyin sağlığına faydaları Böğürtlende bulunan polifenoller, beyin sağlığını koruyarak yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi yavaşlatabilir. Bu bileşikler, hafızayı ve öğrenme yeteneklerini destekler. Cilt sağlığını destekler Böğürtlenin içeriğindeki C vitamini ve antioksidanlar, cilt sağlığını korur. C vitamini, kollajen üretimini destekleyerek cildin elastikiyetini artırır ve yaşlanma belirtilerini azaltır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.