Sağlık Bakanlığı Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika Sağlık Bakanlığı Haberleri

Hekimlerden yeni yönetmeliğe rest: Sorunları çözmek bir yana; yeni sorunlara neden olacak!

Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde ‘Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’i yayımladı. Bakanlığın tüm öneri, eleştiri ve katkılara kulaklarını tıkayarak hatalı sistemi sürdürmekte ısrar ettiğini iddia eden Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Sağlık sistemindeki sorunları çözmek bir yana; yeni sorunlara neden olacak, hastaların, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının mağduriyetine yol açacak” dedi. Öte yandan sağlık emek meslek örgütleri, TTB’nin çağrısı ile dün akşam saat 19.00’da toplandı. BU ISRARIN BİR ÖRNEĞİ Yapılan açıklamada, “Türkiye iki haftadır ‘Yenidoğan Skandalı’ benzeri felaketlerin olmadığı daha iyi bir sağlık sisteminin nasıl kurulabileceğini tartışırken; Sağlık Bakanlığı tüm öneri, eleştiri ve katkılara kulaklarını tıkayarak hatalı sistemi sürdürmekte ısrar ediyor. Bu ısrarın bir örneği olarak ‘Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ yayımlandı” sözlerine yer verildi. Öte yandan, “Sağlık emek meslek örgütleri, sağlık sistemindeki sorunları çözmek bir yana; yeni sorunlara neden olacak, hastaların, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının mağduriyetine yol açacak ‘Eziyet Yönetmeliği’ne karşı yapılacak hukuki girişimleri ve aşamalı iş bırakma dahil eylemlilikleri konuşmak üzere TTB’nin çağrısı ile 31 Ekim akşamı saat 19.00’da toplandı” bilgisi paylaşıldı.

Sağlık Bakanlığı personel alımı: Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü personel alımı ne zaman, başvuru şartları neler?

Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü için "Sözleşmeli Bilişim Personeli" alımı yapacağını duyurdu. Birçok aday, başvuruların ne zaman başlayacağı ve başvuru koşullarının neler olduğu konusunda arama motorlarında bilgileri araştırıyor. Peki, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü personel alımı ne zaman, başvuru şartları neler? SAĞLIK BİLGİ SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL ALIMI NE ZAMAN? Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü bünyesinde istihdam edilmek üzere, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 6. maddesi ve 31 Aralık 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik uyarınca 26 sözleşmeli bilişim personel alımı yapılacak. Bu alımlar, sözlü ve uygulamalı mülakat sonucunda başarı sırasına göre belirlenecek. Adaylar, 2023 veya 2024 yıllarındaki KPSSP3 puanının %70’i ve 2020 yılından itibaren geçerli İngilizce YDS veya denk puanın %30’u esas alınarak sıralanacak. En yüksek puandan başlanarak, pozisyon sayısının 10 katı aday 2-13 Aralık 2024 tarihleri arasında yapılacak mülakata davet edilecek. KPSSP3 veya yabancı dil puanı bulunmayan adayların değerlendirme puanları sırasıyla 70 ve 0 kabul edilecek olup, mülakat başarı sırasına göre sözleşmeli bilişim personeli istihdamı sağlanacak. SAĞLIK BİLGİ SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL ALIMI BAŞVURU ŞARTLARI NELER? 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde yer alan genel şartlara uymak. Bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği, elektrik mühendisliği, elektronik mühendisliği, elektrik ve elektronik mühendisliği veya endüstri mühendisliği alanlarından mezun olmak. Diğer dört yıllık mühendislik programlarından veya Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınan yurtdışı üniversitelerden mezun olmak. Yazılım geliştirme veya büyük ölçekli ağ sistemleri yönetimi alanında en az 3 (üç) veya 5 (beş) yıl deneyim sahibi olmak. Güncel programlama dillerinden en az iki tanesini bildiğini belgelemek. İlgili yönetmelikte belirtilen hakları kabul etmek. Erkek adayların askerlik durumunu düzenlemek. İletişim becerileri ile analitik düşünme yeteneğine sahip olmak.

Sağlık Bakanlığından bebek ölümlerini araştıracak Komisyon'a destek

Bakanlığın sosyal medya hesabından, bazı özel sağlık kuruluşlarında yaşanan bebek ölümlerini araştırmak için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin açıklama gerçekleşti. Yapılan açıklamada, "Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde kurulan Araştırma Komisyonu'nu destekliyoruz. Sağlık Bakanlığı olarak, bu önemli sürecin tüm aşamalarında Komisyon'a her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu vurgulamak isteriz." ifadeleri yer aldı.

Pedallar organ bağışı için çevrilecek

Sağlık Bakanlığına bağlı İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Organ Bağış Haftası etkinlikleri kapsamında organ bağışı farkındalığını arttırmak için 8’inci kez bisiklet turu gerçekleştirileceğini belirtti. Müdürlüğün düzenleyeceği “8. Geleneksel Bisiklet Turu” ile organ bağışı konusunda bireylerin sosyal sorumluluk bilincini yükseltilmesi ve halkın bağışta bulunmaya teşvik edilmesi amaçlanırken; bisiklet turunun 3 Kasım Pazar günü gerçekleştirileceği bilgisi paylaşıldı. Bisiklet Turu’nun Karşıyaka’da bulunan Mavibahçe Alışveriş Merkezi’nden başlayacağını belirten İl Müdürlüğü, ilk pedalın saat 10:45’te çevrileceğini söyledi. Yayınlanan bildiriye göre tura katılanlar 16 kilometre boyunca pedal çevirdikten sonra son durak olan Konak Gündoğdu Meydanı’na varınca bisiklet turunun tamamlanacağı bilgisi paylaşıldı.

Türk Tabipleri Birliği: Ücretlere uygulanan vergi dilimlerinin güncellenmesi zorunludur

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Başkanlığı, Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde değişiklik yaptı. Tebliğin 10. maddesiyle şehir hastaneleri ihalelerini alıp Sağlık Bakanlığı ile sözleşme yapan şirketlerin, kurumlar vergisi oranı yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkarıldı. Fakat bu şirketlerin 2017 yılından bu yana matrahsız olduklarını yani vergi ödemediklerini öne süren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, yazılı bir açıklama yaparak “Vergi adaletinin sağlanması, emeğin karşılığının alınması için ücretlere uygulanan vergi dilimlerinin güncellenmesi zorunludur” dedi. SAYIŞTAY HAREKETE GEÇMİYOR TTB tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı Denetim Raporu’nda şehir hastanelerini işleten şirketlerin yararlandıkları KDV istisnasının gereğini yerine getirmediği ve Sağlık Bakanlığı’nın da bu konuda adım atmadığı belirtiliyor. Raporda ‘Yapılan incelemede 3065 Sayılı Kanun’un Geçici 29’uncu Maddesi uyarınca KDV istisnasına ilişkin şartları taşıyan ve bu istisnadan yararlanan projelere ilişkin olarak kira tutarından veya işletme süresinden indirim yapılmasına ilişkin işlem tesis edilmediği tespit edilmiştir. Bu itibarla, ilgili kanun hükmü uyarınca KDV istisnasından yararlanan görevli şirketler için kira tutarı veya süre indirim hesaplamalarının yapılarak Kanun hükmüne göre işlem tesis edilmesi gerekmektedir’ deniliyor, fakat ortaya çıkarılan bu kamu zararının sorumlularının yargılanması için Sayıştay harekete geçmiyor.” VERGİ YÜKÜ ÜCRETLİLERİN ÜZERİNDE! Açıklamanın devamında ise, “Şirketlerin kazançlarını vergilendirmemekte ısrar edenler, 2006 yılında yaptığı değişiklik ve sonrasında asgari ücret ve enflasyondaki yükselişe göre yeniden düzenleme yapmayarak vergi yükünü ücretlilerin üzerinde bırakmaktadır. Bu tutum, hem Hazine ve Maliye Bakanı’nın ‘Vergide adaleti sağlayacağız’ söyleminin samimiyetsizliğini hem de hekimler/sağlık emekçileri başta olmak üzere ülkenin dört bir yanından yükselen ‘Vergide Adalet’ talebinin haklılığını açıkça göstermektedir. Vergi adaletinin sağlanması, emeğin karşılığının alınması için ücretlere uygulanan vergi dilimlerinin güncellenmesi zorunludur” çağrısı yapıldı.

Türk Tabipleri Birliği'nden o kamu spotu videosuna tepki

Sağlık Bakanlığı tarafından ‘Normal Doğum Eylem Planı’ kapsamında 3 Ekim 2024 tarihinde paylaşılan kamu spotu ile ilgili Türk Tabipleri Birliği (TTB) Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK) tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. Hekimlerin hedef gösterildiğine ve suçlayıcı bir dil kullanıldığına değinilen açıklamada, ilgili kamu spotu videosunun acilen yayından kaldırılması talep edildi. SUÇLAYICI BİR DİL Açıklamada şu ifadeler yer alıyor: “Sağlık Bakanlığı’nın 3 Ekim 2024 tarihinde düzenlediği ‘Normal Doğum Eylem Planı’ tanıtım toplantısında, eylem planının hedefleri arasında Türkiye’de artan sezaryen oranlarının düşürülmesi, azalan nüfus artış oranlarının düzeltilmesinin yer aldığı ve bu hedeflere ulaşmak için normal doğumun yaygınlaştırılması için atılacak adımlar anlatılmış, bu planla ilgili yönetmelikler ve idari düzenlemelerin ileriki günlerde yapılacağı belirtilmiştir. Geçtiğimiz günlerde kamu spotu olarak yayınlanan ve sezaryen doğumun bir başarısızlık olarak gösterildiği videonun, fiziksel ve ruhsal özellikteki tıbbi nedenlerle hekimlerinin onayı ve önerisi ile sezaryen kararını alan annelerin ve hekimlerin doğmakta olan bebeğe zarar veren kişiler olarak algılanmasına yol açabilecek sözel ve görsel içeriklere sahip olduğu, anne adaylarını vajinal doğuma cesaretlendirme etkisini sağlamaktan uzak, sezaryenle doğum yapmış ve/veya yapacak olan kadınları ve gebelik izlemini ve doğumu yaptıran hekimini hedef gösteren, suçlayıcı bir dili olduğu görülmüştür.” UYGUN VE ETİK BİR BİÇİMDE YAPILMALI Açıklamanın devamında, “Bu nedenle ilgili kamu spotu videosu acilen yayından kaldırılmalı, kamuoyunda yarattığı olumsuz etkiyi düzeltici bilgilendirme gecikilmeden doğum yöntemleriyle ilgili farklı tıbbi gereksinim ve tercihleri olan anne adaylarını kapsayacak bir içerikle uygun ve etik bir biçimde yapılmalıdır. Vajinal yolla doğumun özendirilmesi, bu doğum yönteminin tıbbi açıdan anne ve bebek yararına olduğunun anne adayını izleyen hekim tarafından onaylandığı durumlarda gerekli ve uygundur. Ancak sezaryen doğumun fiziksel ve ruhsal bakımdan anne ve bebek yararına olduğu pek çok tıbbi durumun yaygın bir biçimde bulunabileceğinin göz ardı edilmemesi gereklidir. Vajinal doğumun güvenli ve yaygın bir biçimde gerçekleştirilebilmesiyle ilgili olarak sağlık sisteminin eksikliklerinin giderilmesi sağlayacak sağlık politikalarının yürürlüğe konması da bahsedilen eylem planının anne ve bebek sağlığı yararına sonuçları olabilmesi için önem taşımaktadır” bilgisi paylaşıldı.

Sağlık Bakanlığı açıkladı: e-Nabız satıldı mı?

Bakanlığın internet sitesinden bazı basın yayın organlarında bulunan e-Nabız'ın Katar'a satıldığını iddia eden haberler hakkında yazılı açıklama yapıldı. e-Nabız Kişisel Sağlık Kaydı Sistemi'nin Sağlık Bakanlığının amaç ve hedefleri doğrultusunda tasarlanarak geliştirildiği ve tüm unsurlarıyla Bakanlığa ait olduğu ifade edilen açıklamada, e-Nabız'ın aktif kullanıcı sayısının 70 milyon olduğu, 39 farklı merkezi sistemle entegre 30 binden fazla sağlık tesisiyle güvenli ortamda haberleşen devasa bilgi sistemleri bütünü haline geldiği aktarıldı. "e-Nabız sistemi hiçbir ülkeye satılmadığı gibi Sağlık Bakanlığından izin almadan hiçbir ülkeye satılamaz ve Bakanlığımızdan izinsiz kullanılamaz. e-Nabız ve benzeri milli projeler ülkemizi sağlık bilişimi alanında dünya ölçeğinde gıpta ile izlenen bir noktaya getirmiştir." İfadesine yer verilen açıklamada, sağlık bilişimi alanında oluşmuş bu başarılı atmosferin, çok sayıda Türk şirketinin Türkiye'de edindikleri kıymetli tecrübeleri kullanarak yurt dışında sağlık bilişimi alanında hizmet sunmasına da katkı verdiği belirtildi. "Tüm hakları Bakanlığımıza aittir" Hiçbir şekilde vatan vatandaşların kişisel sağlık verilerinin satılması veya üçüncü kişilere açılması mümkün olmadığına dikkat çekilen açıklamada, "Vatandaşlarımızın kişisel sağlık verileri, başta 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca en yüksek idari ve teknik tedbirler alınarak korunmaktadır. e-Nabız ülkemizin ihtiyaçlarına göre geliştirilmiş, barındırdığı verilerin gizlilik ve güvenlik ihtiyacına binaen Bakanlığımızın Kritik Varlıklar listesine dahil edilmiştir. e-Nabız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin medarıiftiharıdır ve tüm hakları Bakanlığımıza aittir." ifadelerine yer verildi. e-Nabız'ın, teşhis ve tedavi sürecinde aldığı rolle sağlık sisteminin ana unsuru haline geldiği belirtilen açıklamada, vatandaşın kendi sağlığını yönetmede kullandığı bu sisteme karşı yalan haberlerle güven kaybı oluşmasına müsaade edilmeyeceğine vurgu yapıldı. Yapılan açıklamada, "Çirkin ve gerçeğe aykırı sözde haberleri üreten ve yayanlara karşı tüm yasal yollara başvuracağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz." ifadesine yer verildi.

Sağlık Bakanlığı "topuk kanı" kararına müdahil oldu

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, "T.C. Kars Aile Mahkemesi tarafından 20 Ağustos 2024 tarihinde, Yenidoğan Tarama Programı kapsamında çocuklarımızın hastalıklarını erken teşhis ederek tedavilerini başlatmak amacıyla topuk kanı alınması hakkında verilen karar, ilk derece mahkemesi kararı olup kesin hüküm niteliğinde değildir. Kesin hüküm niteliği taşımayan mezkur kararın hatalı olduğunu değerlendirdiğimizden, bu karara karşı bakanlığımızca istinaf yoluna başvuru süreci ivedilikle başlatılmıştır. Hukukun, adalet ve doğruluk temelinde vereceği karara olan inancımız tam olduğundan, yargı süreci sonuçlanıncaya kadar Yenidoğan Tarama Programı aynı şekilde devam edecektir" denildi.

Sağlık Bakanlığından "Batı Nil Virüsü" açıklaması: 6 kişide tespit edildi

Bakanlığın, sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, hastalığın genelde mevsimsel olup yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görüldüğü ve hastalığın kişiden kişiye doğrudan bulaşmadığı belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Ülkemizde 2010 yılından itibaren görülen Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu 2024 yılında 6 kişide tespit edilmiştir. Hastalarımızın takip ve tedavilerine devam edilmektedir. Bakanlığımızca gerekli çalışmalar yürütülmekte ve süreç hassasiyetle takip edilmektedir. Güncel gelişmeler kamuoyunun bilgisine sunulacaktır."