[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#sahur yapmak

sahur yapmak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sahur yapmak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sahura kalkmak bağışıklık sistemini etkiler mi? Haber

Sahura kalkmak bağışıklık sistemini etkiler mi?

Diyetisyen Cemre Kamalı, Ramazan ayında oruç tutun vatandaşların uzun süre aç kaldığını belirterek, "Sahuru bir alışkanlık haline getirmek hem açlık sürenizi azaltacaktır hem de metabolizma hızınızı korumuş olacaksınız. Bu nedenle sahur atlanmamalı. Sahur yapılmazsa eğer bağışıklığınız düşebilir" dedi. Diyetisyen Cemre Kamalı, Ramazan ayında beslenme düzenini oldukça değiştiğini, bu dönemde dengeli beslenmenin çok daha büyük önem taşımakta olduğunu söyledi. Kamalı, "Ramazan aylarında 16-17 saat aç ve susuz kalan vücudumuz iftar saatinde birdenbire ihtiyaç duyduğu besinlere kavuşmaktadır fakat bu dönemde yavaşlayan metabolizma ve saatlerce boş kalan mideye bir anda çok yüklenmek doğru değildir. Bu gibi durumlarda hazımsızlık gibi sağlık problemleriyle karşılaşabiliriz. Ramazanda öğünlerinizi sahur, iftar ve ara öğün şeklinde düzenleyebilirsiniz. Sahura kalkmayı alışkanlık haline getirmek bu dönemde yapılacak en doğru davranışlardan biridir. Sahuru bir alışkanlık haline getirmek hem açlık sürenizi azaltacaktır hem de metabolizma hızınızı korumuş olacaksınız. Bu nedenle sahur atlanmamalı. Sahur yapılmazsa eğer bağışıklığınız düşebilir" dedi. "İftardan sonra mutlaka maden suyu içilmesi gerekmektedir" Kamalı iftardan sonra mutlaka maden suyu içilmesi gerektiğini belirterek, "Oruç tutulan saatlerde baş ağrısı, halsizlik, hazımsızlık ve sindirim sistemi bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Dengeli, yeterli ve sağlıklı bir diyet uygulanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra vücudun sıvı ve elektrolit dengesinin korunması önem taşımaktadır. Bu nedenle iftardan sonra mutlaka maden suyu içilmesi gerekmektedir" dedi. Sahurda ne yemeliyiz? Diyetisyen Cemre Kamalı, sahurda yenmesi gerekenler hakkında bilgi vererek, "Sahurda çorba, az yağ ile pişirilmiş zeytinyağlı yemekler veya kahvaltılardan birisini seçmek doğru olacaktır. Sahurda haşlanmış yumurtayı tercih etmek sindirimi zor olduğu için sizi tok tutacaktır. Ayrıca sahurda susuzluğu tetikleyecek aşırı yağlı ve tuzlu besinlerden uzak durmalıyız. Sahur yemeklerinde beyaz un, şeker gibi çok hızlı sindirilen besinlerden kaçınılmalıdır. Sahur öğünü sırasında tatlı tüketimi olmamalıdır. Kuru baklagiller, süt, yumurta, domates, salatalık, tam buğday ürünleri ve sert kabuklu yemişler tercih edilmelidir. Mide bulantısı ve sorunlarına neden olmamak için kızartılmış yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Az yağlı, az tuzlu ürünler tüketilmelidir. Tuz içeriği yüksek besinler susamaya neden olmaktadır. Kepek, yulaf, tahıl, tam buğday, tohum, patates, sebze ve meyve tüketimi posa içeriği yüksek olduğundan tercih edilmelidir. Posa içeriğinden dolayı oruç boyunca kabızlığı önleyerek midenin de sağlığını korumaktadır. Sahur süresinde meyve suyu ve su tüketilmelidir. Hafif bir kahvaltı tercihi yapılabilir ayrıca çorba ve zeytinyağlı sebze yemekleri de tercih edilebilir" dedi. "İftara aniden yüklenmek tansiyon, şeker yükselmeleri ve mide rahatsızlıklarına sebebiyet verebilir" Kamalı açıklamasının devamında, "İftar öğünü de en az sahur kadar önemlidir. Orucu bir çorba ile açmak ve bir süre ara verdikten sonra yemeğe devam etmek doğru bir tercih olacaktır. İftarda boş mideyi birden doldurmak ani tansiyon ve şeker yükselmelerine, mide bağırsak rahatsızlıklarına sebep olabilir bu nedenle iftardan sahura kadar ara öğün sayısını arttırıp, aralıklarla beslenmeye özen göstermeliyiz. İftarda oruç açılırken mideyi yormamak için öncelikle zeytin, hurma, çorba veya ekmekle açmak uygundur. Açtıktan 10-15 dakika sonra ana yemeğin yanında ayran veya yoğurt tüketimi mideye iyi gelmektedir. 2 saat sonra da meyve tüketilebilir. Bazı kaynaklar orucun su ile açılmasını uygun görmüştür. Oruç bir kahve fincanı kadar su ile açıldıktan sonra yemek tüketilirken tekrar birkaç yudum su alınmalıdır. Böylelikle su ihtiyacının bir kısmı karşılanırken yeme süresini uzatarak tokluk hissinin oluşması sağlanmış olur. İftar yemeklerinde uzun süre açlıktan sonra vücudun gerekli besinleri alması gerekmektedir. Sindirimi zor besinler yenmeye başlamadan önce çorba ve tam tahıllı ekmek tüketilebilir. Baharatlı besinler tüketimi, mide asit salgısını uyardığı için rahatsızlık vereceğinden sınırlandırılmalıdır. İftar yemekleri kızartma ve yağlı pişirme teknikleri yerine haşlama, ızgara pişirme yöntemleri ile pişirilmesi önerilmektedir. Ramazan ayı boyunca sıvı ve mineral kaybının yüksek olması nedeniyle iftarda sıvı alımı önem taşımaktadır. Bu nedenle çorba, ayran, taze sıkılmış meyve suları, sebze suları ve bol su tüketimi önerilmektedir. Ramazan sofralarında mutlaka bulunan pideler ise çabuk acıkmaya neden olmaktadır. Porsiyon kontrolünün önemi dikkate alınmalıdır. Pidenin sekizde biri bir dilim ekmek yerine geçtiği unutulmamalıdır. Her gün pide tüketmek yerine çavdar, kepekli, tam tahıllı ekmekler tercih edilebilir" ifadelerine yer verdi. Ramazanda oluşan tatlı isteğini nasıl önleyeceğiz? Kamalı son olarak, "Ramazanda kan şekeri düştüğü için tatlı isteği meydana gelebilir. Protein ağırlıklı beslenmek bu isteği azaltacaktır. Tatlı seçiminizi iftardan hemen sonra yapmak yerine birkaç saat sonra ara öğünde tercih etmek ve ağır şerbetli tatlılar yerine hafif meyveli sütlü tatlılar tüketmek bu süreçte daha sağlıklı olacaktır. Ramazanda iftardan 1-1.5 saat sonra yapılmalıdır. Yapılan bu spor sindirimi de kolaylaştıracaktır. İftar saatinden sahura kadar gün içinde almanız gereken 2-3 litre suyu almalısınız. Diüretik etki göstererek vücuttan su atımını kolaylaştıran çay ve kahveyi Ramazan aylarında aşırı tüketmemelisiniz" dedi. İHA

Sahur yapmadan oruç tutmak sağlıklı mı? Haber

Sahur yapmadan oruç tutmak sağlıklı mı?

Sahur yapmadan oruç tutmanın birçok sağlık sorunlarına neden olabileceğinin altını çizen Uzman Diyetisyen Nafikar Başkan, "Sahur yapmadan oruç tutmak birçok sağlık problemini de beraberinde getirebilir. Gün içerisinde kan şekerinde dengesizlikler olabilir, sindirim problemleri oluşturabilir" dedi. On bir ayın sultanı Ramazan’a sayılı günler kaldığını belirten Uzman Diyetisyen Nafikar Başkan, tutulan oruçlarla birlikte beslenme düzeninin değiştiği bu ayda vücudun düzeninin bozulmaması için beslenme tavsiyelerinde bulundu. Uzm. Diyetisyen Nafikar Başkan, sahur yapmanın önemine dikkat çekti. "Sahura kalkmamak kan şekeri dengesizliğine yol açabilir" Yeterli ve dengeli beslenme ile Ramazan ayını vücuda faydalı hale getirmenin mümkün olduğunu vurgulayan Uzm. Dyt. Başkan, "Ramazan ayında, günlük yenilen öğün sayısı azalır. Metabolizma yavaşlar. Yeterli ve dengeli beslenme ile bu süreci vücudumuz için faydalı hale getirebiliriz. Sahur yapmadan oruç tutmak birçok sağlık problemini de beraberinde getirebilir. Gün içerisinde kan şekerinde dengesizlikler olabilir. Sindirim problemleri oluşturabilir. Uzun süren açlık ve susuzlukla birlikte vücutta su ve mineral kayıpları olabilir" diye konuştu. "Sahurda tatlı tüketmeyin" Sahurda tatlı tüketilmemesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dyt. Başkan, "Sahurda karbonhidrat içeren besinlerin tüketimini sınırlandırılmalı, basit şeker içeriği yüksek olan besinler tüketilmemelidir. Sağlıklı besinler uygun porsiyon ölçüleriyle tüketilmelidir. Sahur öğününde tatlı tüketimi olmamalıdır. Sahurda tahıllı ekmek, yumurta, az tuzlu peynir, az tuzlu zeytin, ayran, süt, yoğurt, ceviz, fındık, badem gibi lif, protein ve sağlıklı yağ içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Bu besinler tokluk süresini uzatır" şeklinde konuştu. "Ramazan pidesi yerine tam buğdaylı ekmek yenebilir" Ramazan pidesinin yerine yenilebilecek ekmeklerden bahseden Uzm. Dyt. Başkan, "Hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Beyaz undan yapılmış besinler tokluk süresini kısaltır. Bunlar yerine lifli besinler tercih edilmelidir. Sahurda Ramazan pidesi yerine tam buğday, çavdar ve kepekli ekmek tercih edilmelidir. İftarda Ramazan pidesi bir avuç içini geçmeyecek şekilde porsiyon kontrolü dâhilinde tüketilmelidir. Sahurla iftar arasında kilogram başına 30-35 mililitre su tüketilmelidir" ifadelerini kullandı. "İftara su ile başlayın" İftara su ile başlamanın önemine değinen Uzm. Dyt. Başkan, "Vücudumuza alınan yeterli sıvı toksinleri atarak, uzun süren açlıkta dehidratasyonu önler ve böbrek sağlığı için önem taşımaktadır. İftara önce vücudun en çok ihtiyaç duyduğu su ile başlanmalıdır. Sonrasında magnezyum, potasyum ve liften zengin hurma ile devam edilebilir. Onun ardından çorba içilebilir. Çorba sonrası mutlaka 10-15 dakika ara verilmelidir. Beyne tokluk sinyali yaklaşık 20 dakikada iletildiği için eğer çorba sonrası ara vermezsek, sofradaki her şeyi yemek isteyebiliriz. İftarda et, tavuk, balık, bulgur, kepekli pirinç, kuru baklagiller, sebze ve meyve gibi kan şekerini yavaş yükselten ve posa içeriği zengin olan besinler tercih edilmelidir. İftarda yemekler küçük porsiyonlar halinde ve yavaş yavaş tüketilmelidir" ifadelerine yer verdi. "Sahurdan sonra ıhlamur, iftardan sonra rezene çayı içilebilir" Sahur ve iftardan sonra bitki çayları içilebileceğini dile getiren Uzm. Dyt. Başkan, "Sahurdan sonra melisa, papatya, ıhlamur gibi uykuya geçişi kolaylaştıracak bitki çayları, iftardan sonra ise hazmı kolaylaştıracak rezene, anason gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için fiziksel aktivite artırılmalıdır. İftardan 1-2 saat sonra hafif yürüyüşler yapılabilir. Aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyveli tatlılar tercih edilebilir. Oruç tutan sağlıklı insanların metabolizmaları için bu süreç arınma dönemi gibi olup vücuda fayda bile sağlar. Fakat diyabet, karaciğer, böbrek hastalıklarda, emziren veya gebe kadınlarda sağlık sorunlarının oluşabileceği de bilinmelidir. Kronik bir hastalığa sahip bireylerin oruç tutmadan önce hekimine danışması tavsiye edilmektedir" açıklamasında bulundu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.