#Savunma sanayisi

AR - GE raporu yayımlandı: Harcamalarda en yüksek pay savunma sanayisinin Haber

AR - GE raporu yayımlandı: Harcamalarda en yüksek pay savunma sanayisinin

SER Akademi "Türkiye 2024 Ar-Ge ve İnovasyon Raporu"nu yayımladı. ​​Bu yıl 5’incisi hazırlanan rapora ilişkin yazılı açıklama gerçekleştiren, SER Akademi Genel Müdürü Ömer Özdinç, ulusal ve uluslararası onlarca veri setinden çıkan sonuçlar ışığında raporu hazırladıklarını ifade etti. Her yıl Türkiye'deki AR-GE ve inovasyon faaliyetlerinin fotoğrafını çekmeye çalıştıklarını kaydeden Özdinç, yüksek teknoloji ve yazılım sektöründeki hızlı yükselişi vurguladı. Özdinç, söz konusu alanlarda özel sektörün daha fazla katma değer üretmeye başladığına dikkati çekerek, anılan alanlarda kat edilecek uzun bir yol olduğunu belirtti. "TÜRK İNOVASYON SİSTEMİNİN PARLAYAN YILDIZI" Raporda yer alan bilgilerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özdinç, "Türkiye'de AR-GE çalışanlarının sayısı 2023'te önceki yıllara göre daha düşük bir artışla 400 bine yaklaştı. Özel sektördeki AR-GE çalışanları yüzde 8,8 artış göstererek 207 bine ulaşırken, kamu sektöründeki araştırmacı sayısı yüzde 7 düştü” dedi. İmalat sektörü içinde en çok artışın havacılıkta görüldüğüne işaret eden Özdinç, bu sektörü "Türk inovasyon sisteminin parlayan yıldızı" olarak tanımladı. EN YÜKSEK PAY SAVUNMANIN Kamunun AR-GE yatırımlarının yüzde 167 artırdığını açıklayan Özdinç, "Kamu AR-GE harcamalarının toplamı içindeki payını en çok artıran sektör yüzde 43 ile savunma sanayisi oldu” dedi. Özdinç, bu sektörü tarım ile yeryüzünün keşfi ve kullanımı alanlarının izlediğini belirttiği açıklamasında yükseköğretim harcamalarının kamu ve ticari kesime kıyasla daha az arttığını vurguladı. “TÜRKİYE, OECD ÜLKELERİ İÇİNDE 28’İNCİ OLDU” Özdinç, AR-GE harcamaların bölgelere göre dağılımına da değinerek Batı Anadolu'nun (Ankara-Konya) bu kategoride birinci olduğunu, bu anlamda İstanbul ile farkın açıldığını bildirdi. AR-GE harcamalarının, yüzde 90 oranında artarak, gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki oranının yüzde 1,42'ye çıktığını belirten Özdinç, "GSYH içindeki AR-GE harcamalarının oranı bakımından Türkiye, OECD ülkeleri içinde 28’inci oldu, 5 yıllık artış göz önünde bulundurulduğunda da 21. sırayı aldı. Harcamalarda yüksek artış olmasına rağmen bu göstergenin çok artmamasının önemli sebeplerinden birisi de GSYH'de yaşanan yüksek artıştır” ifadelerine yer verdi. Teknoparklardaki firma sayısının 10 bini, istihdam sayısının 100 bini geçtiğine işaret eden Özdinç, bu bölgelerde ihracat tutarının yıllık yüzde 67 artışla 2 milyar dolara yükseldiğini vurguladı. Özdinç, Türkiye'nin Küresel İnovasyon Endeksi'ndeki sıralamasının yükseldiğine dikkati çekerek, bu iyileşmenin, ülkede AR-GE ve inovasyon sistemindeki yapısal dönüşümün sonucu olduğunu belirtti. İmalat sektörünün ihracatının arttığını, şirket karlılık oranında ise değişim yaşanmadığını ifade eden Özdinç, yüksek teknoloji sektörünün diğer teknoloji birimlerine göre yavaşlamadan en az etkilenen alan olduğunun altını çizdi. KOBİ’LER ÖNE ÇIKIYOR Yüksek teknoloji sektöründe firma sayısının yüzde 8 arttığını kaydeden Özdinç, cironun ise dolar bazında yüzde 7 düştüğünü belirtti. Özdinç, Türkiye'nin araştırmacı sayısı açısından OECD ülkeleri içindeki yerine de dikkati çekerek "AR-GE tam zaman eşdeğeri (TZE) personel sayısında 8. olan Türkiye, artış oranlarına bakıldığında, son bir yıllık artışta Estonya'nın ardından ikinci sırayı alırken 5 yıllık artış dikkate alındığında ise birinci sıraya yerleşti” dedi. KOBİ'lerin yüksek teknoloji ve yazılım sektöründeki yerine de değinen Özdinç, şunları kaydetti: "Yazılım sektöründe KOBİ'ler, 206 milyar lira ciroyla, sektördeki toplam gelirin yüzde 63'ünü, istihdamın da yüzde 76'sını oluşturdu. Bunların içinde 10 çalışandan az kişi çalıştıran mikro KOBİ'ler 40 milyar lira ciro üretti ve sektörün 4'te 1'i bu şirketlerde istihdam edildi. Yüksek teknoloji sektörlerinde ise KOBİ'ler 97 milyar lira ciroyla sektördeki toplam gelirin sadece yüzde 17'sini üretti. Sektördeki çalışanların yüzde 39'u da KOBİ'lerde çalıştı."

Savunma sanayisinin liderlik okulu SAHA MBA'nın yeni dönemi başladı Haber

Savunma sanayisinin liderlik okulu SAHA MBA'nın yeni dönemi başladı

Savunma sanayisinin liderlik okulu SAHA MBA'nın 5.Dönemi 20 Eylül'de açılış ve bilgilendirme toplantısı ile başladı. SAHA İstanbul ve TÜBİTAK TÜSSİDE iş birliği ile düzenlenen "SAHA MBA Yönetici Geliştirme Programı"nın 5. Dönemi, 20 Eylül'de açılış ve bilgilendirme toplantısı ile başladı. Açılış, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve MKE Genel Müdürü İlhami Keleş ile TÜBİTAK Başkanı Sayın Prof. Dr. Hasan Mandal'ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Her yıl, büyük bir titizlik ve emekle hazırlanan program, bu yıl da sektörün yoğun ilgisi ile karşılaştı. SAHA MBA, her geçen yıl daha da gelişerek sektöre katkı sunmaya devam ediyor. Türkiye'nin en prestijli ve sektöre odaklanmış yönetici programı olan SAHA MBA, 2023-2024 döneminde 4 ana tema üzerinde 52 eğitim başlığı sunuyor. Bu temalara ek olarak iş yönetimi simülasyonları, profesyonel mentörlük, vaka modülleri ve sektör liderleri ile bürokratların tecrübe paylaşım oturumları gibi ek derslerle birlikte toplamda 400 saate varan eğitim sunuyor. İlk ders, çeşitli uzmanlık alanlarına sahip firma yöneticilerinin yoğun katılımıyla, çevrimiçi olarak yapılacak. 2023-2024 eğitim dönemi için hazırlanan program, yöneticilerin ihtiyacı olan tüm eğitimleri kapsayacak şekilde dört ana tema altında tasarlandı. 2023-2024 eğitim programı, dünya standartları ve sektördeki firmaların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlandı. Programın ders içeriği; 'Kurumu Yönet', 'İşi Geliştir', 'Yönetici Yönünü Güçlendir', 'İnovasyon ve Ar-Ge Kültürüyle Bütünleş' olmak üzere dört ana tema etrafında şekillenmiş ve toplamda 400 saatlik 52 ders başlığına sahip. "Kurumu Yönet" teması altında; strateji oluşturma ve kurumsal işletme yönetimi konuları üzerinde durularak, uygulamalarla zenginleştirilmiş biçimde tüm yönleriyle değinilecek. Köprü eğitimler yoluyla katılımcı profillerine göre aile işletmeleri ve kurumsal işletmelere özgü konular ele alınacak. Savunma sanayi ekosisteminde iş modeli geliştirme, pazar dinamiklerini sürece entegre etme, markalaşma ve rekabet avantajı sağlayacak strateji ve uygulamalarını hayata geçirmeye katkı sunacak "İşi Geliştir" temasıyla iş geliştirmeye yönelik faktörlerde kapsayıcı bir şekilde eğitimler verilecek. "Yönetici Yönünü Güçlendir” temasında yöneticilerin kendilerine has liderlik yaklaşımlarını geliştirebilmelerine zemin hazırlanırken, "İnovasyon ve Ar-Ge Kültürüyle Bütünleş" temasında da inovasyon iklimi ve Ar-Ge ve inovasyon yönetimi konuları tüm yönleriyle irdelenecek. Strateji, pazarlama ve liderlik temalarında işlenen 24 saat Vaka Analizi programı ile katılımcılar çok zengin içerikli bir programa tabi tutulacak. Üst düzey bürokrat ve sektör liderleri davetli konuşmacı olarak programa katkı sağlayacak. SAHA MBA 2023-2024 döneminde savunma, havacılık ve uzay sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların yöneticilerinden ve firma sahiplerinden oluşan katılımcılara; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, MSB Başkan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, SSB Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, TUSAŞ Gn. Md. Prof. Dr. Temel Kotil, Roketsan Gn. Müdürü Murat İkinci, STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, TUA Başkanı S. Hüseyin Yıldırım gibi isimler, sektörün içinde olan, dinamikleri çok iyi bilen sektör liderleriyle tecrübelerini aktaracak. SAHA İstanbul Genel Sekreteri Levent Kerim Uça, SAHA MBA Programı'na sektör yöneticileri ve yönetici adaylarının büyük ilgi gösterdiğine dikkat çekerek, "Türkiye'nin üst düzey yöneticileri için uluslararası standartlarda bir eğitim sağlamak amacıyla dünya genelinde önde gelen üniversitelerin öğretim üyelerinin yer aldığı, uluslararası kalitede bir eğitim kadromuz ve müfredatımızla öncü bir adım atmaktayız" dedi. SAHA MBA Programı'nın, katılımcılara uluslararası bakış açısı kazandırarak rekabetçiliklerini artırmayı hedeflediğini belirten Uça, programın 2023-2024 yılında İstanbul'da Bilim Üsküdar ve Ankara'da Teknopark Ankara olmak üzere 2 merkezde gerçekleştirildiğini ve büyük bir katılım aldığını vurguladı. Uça, Harvard, Oxford, Stanford, London Business School gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinin MBA programlarını inceleyerek hazırlanan SAHA MBA Programı ile beş yıl içinde dünyanın en iyi 10 MBA programından biri olmayı hedeflediklerini ve Milli Teknoloji Hamlesi'ne eğitim tarafında da katkı sağlamaya devam ettiklerini ifade etti. Dünya standartlarında kurgulanan bir marka eğitim olan SAHA MBA Programı'nın tüm katılımcılara ve sektöre hayırlı olmasını dileyen Uça, "Tüm savunma, havacılık ve uzay sektörü temsilcilerine başarılı bir dönemi müjdeliyoruz ve bu programın sektöre olumlu etkilerini görmekten gurur duyduğumuzu belirtmek istiyoruz" dedi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Elon Musk İzmir TEKNOFEST'e gelecek

Savunma sanayisinde yollar rekora çıkıyor Haber

Savunma sanayisinde yollar rekora çıkıyor

SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, Türkiye'nin büyük oranda dışa bağımlı bir savunma sanayisinden her geçen yıl ihracatıyla rekorlar kıran bir savunma sanayisine kavuştuğunu söyledi. Sektörün parlak bir yılı daha geride bıraktığına işaret eden Bayraktar, "Savunma sanayisinde ithalat rakamları 2 milyar doların altına inerken ihracat yüzde 36,9 artışla 4 milyar 395 milyon dolar seviyesine çıkarak sektör bu yıl da kendi rekorunu kırmıştır." dedi. 2021 yılında kilogram başına 48,4 dolar olan ihracat değerinin 2022 yılında 55,9 dolara yükseldiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu: "İlerleyen süreçte bu artışın doğrusal olmaktan ziyade üssel (exponential) bir artış göstermesi beklenmektedir. Çünkü Türkiye savunma sanayisinde çok çeşitli yerli ve milli ürün yelpazesine sahip, bunun yanı sıra çok miktarda platform üretip ihraç edebilen bir ülke haline gelmiştir. İhraç ettiği ürünlerin aynı zamanda oyun değiştiren teknolojileri içeren, gerçek muharebe koşullarının geri beslemeleriyle güncellenip geliştirilen, başarısı kanıtlanmış sistemler olması nedeniyle uluslararası arenada her geçen gün daha fazla ülkenin yakın ilgisini üzerine toplamaktadır. Halihazırda montaj ve test süreçleri devam eden çok önemli stratejik platformların da bu süreçleri tamamlaması, onların da muharebe sahasının bir oyuncusu haline gelmesini müteakip ihracatımızın önümüzdeki yıllarda çok daha hızlı bir şekilde artış göstermesi beklenmektedir. Özellikle insansız sistemlere ilişkin ülkemizin dikkati çeken üstünlüğü ve muharebe konseptlerinin bu yönde değişiyor olması savunma sanayimizin vizyon güncelliğini yakaladığını, hatta bazı konularda dünya vizyonunu şekillendirdiğini göstermektedir." Bayraktar, 1 milyar doların üzerindeki insansız hava aracı ihracatının sektörün toplam ihracatının yüzde 24,5'ini oluşturduğuna işaret ederek, "Bu da umudumuzu haklı kılan önemli göstergelerden birisi olmaktadır." ifadesini kullandı. KOBİ'lere ihracat kapısı açıldı Diğer taraftan, savunma sanayisi ürünlerinin ihraç edildiği ülkeler arasında Türk coğrafyası, Orta Doğu, Uzak Asya, Afrika, Avrupa, NATO gibi çok homojen bir pazar dağılımı olmasının sürdürülebilirlik açısından da güven verdiğini vurgulayan Bayraktar, platform satışlarının beraberinde mühimmat, yer ekipmanları, yedek parça, bakım ve onarım malzemeleri, eğitim, simülatör gibi pek çok unsurun sürekli satışını tetikliyor olmasının beklentileri artırdığını bildirdi. Bayraktar, sektördeki büyük oyuncuların açtığı ihracat kapısından dünya pazarlarına açılma imkanına ulaşan birçok KOBİ'nin ilk kez ihracat fırsatı yakaladığını belirterek, SAHA Expo gibi uluslararası buluşmaların ihracat çabalarına katkı sağladığını kaydetti. Haluk Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu: "İlerleyen süreçte geniş bir ürün yelpazesiyle uluslararası pazarlara çıkacak olan Türk savunma sanayisi ürünlerinin bu pazardan hak edeceği payı alabilmesi için algı yönetimi, lobi, pazarlama, fuarlar ve tanıtım süreçleri gibi ihracatı destekleyecek bütün unsurların sistematik bir şekilde değerlendirilmesi ve eş güdüm içinde kalıcı bir artış trendinin yakalanması gerekmektedir. Bir taraftan kamu kurumları, bir taraftan kamu firmaları, vakıf firmaları, diğer taraftan da özel sektör ve üniversiteler bilinçli bir şekilde üzerine düşen her türlü görevi hassasiyetle yapmalı, kamu bu konuyla ilgili gerekli orkestrasyonu hatasız sürdürmelidir." AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.