Seçim süreci ekonomiyi yaraladı
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER
Merkez Bankası’nın geçtiğimiz günlerde art arda değiştirdiği kararların sebebini değerlendiren uzmanlar, seçim sürecinin ekonomide açık oluşturduğunun altını çizdi. Ekonomist Prof.Dr. Hüsnü Erkan, ekonomik kaynakların tükendiğini, bunlara ek olarak da yanlış ekonomik planlar uygulandığını, söyleyerek şu açıklamalarda bulundu: “Seçim yatırımları söz konusu, ekonomide sıkışıklık var. Siyasi iktidar kendisinin avantajını gözeterek hem ekonomik hem de siyasi açıdan sürekli karar değiştiriyor. Bu belirsizlik ve kararsızlık ortamı zaten ekonomiyi yıktı.”
İDEOLOJİYLE EKONOMİ YÖNETİLMEZ
Ekonomist Hüsnü Erkan, seçim sürecinin ekonomiyi dolayısıyla da Merkez Bankasının kararlarını etkilediğine değinerek “Bu dönem normal bir dönem değil, neden değil derseniz bir seçim yatırımları söz konusu, ekonomide sıkışıklık var. Siyasi iktidar kendisinin avantajını gözeterek hem ekonomik hem de siyasi açıdan sürekli karar değiştiriyor. Bu belirsizlik ve kararsızlık ortamı zaten ekonomiyi yıktı. Enflasyon bir yandan, işsizlik bir yandan gelince, uzun süreli ekonominin bütün direnç noktalarını yok edildi. Sanayi üretimi ortadan kalktı ve her şey ticarete dönüştü. Türkiye seksenli yıllardan itibaren, sanayileşme stratejisini bıraktı ticaret stratejisine döndürdü. Böylelikle dış ticaret; ithalat, ihracat yandaşlara peşkeş çekildi. Aynı zamanda tarım üretimden kısıldı, sanayi şirketleri satıldı, ekonomi üretemez oldu. Bu da işsizliğe ve yoksulluğa yol açtı. Artı yanlış para politikaları bunların üzerine geldi. 2 bin 500 yıl öncesinin kurallarıyla ekonomi yönetilmeye çalışılıyor, böyle ekonomi yönetilmez. Ekonomi biliminin hiçbir kuralı uygulanmadı. İdeolojiyle ekonomi yönetilmez bilimle yönetilir” şeklinde konuştu.
TÜM EKONOMİK MODELLER YANLIŞTI
Erkan, mevcut ekonomik modeli eleştirerek, ekonomi biliminin yok sayıldığına dikkat çekti. Erkan “Biz her şeyi ithal ediyoruz. Samanı bile dışarıdan alır duruma geldik. Ekonominin tüm kaynakları satıldı ve tüketildi, şimdi ise satacak bir şey kalmadı. Saçak para da gelmiyor çünkü dış açık çok fazla. Özellikle yeni ekonomi modeli diye tutturuldu; ucuz emekle ihracata teşvik edip, ihracattan döviz fazlası kazanacağız yanılgısına kapılındı. Bu tamamen yanlıştı çünkü Türkiye ekonomisi hiçbir zaman ihracat fazlası vermedi. Sadece bu model değil hükümetin kurduğu tüm ekonomik modeller yanlıştı. Emeği ucuzlatırsanız, toplumu yoksullaştırırsınız ve orta tabaka yok olur. Orta tabaka toplumun dinamik kesimidir. Bunun nedeni yükselme ve yenilikçilik hırsı orta tabakada vardır. Ben bugün bir üniversite profesörü ve emeklisi olarak önceden kedimi orta tabaka sayıyordum ama şimdi orta tabakanın altındayım” diye konuştu.
GÜVEN KALMADI
Erkan, ekonomi bu durumdayken yapılan hiçbir hamlenin işe yaramayacağını, sadece sıcak para ve ülkeye döviz girdisinin faydaları olabileceğini belirterek, yaptığı açıklamada “Durum böyleyken bankalardaki anlık durumu kontrol etmek için birtakım önlemler getiriliyor ancak güven kalmadığı için aldıkları karar ters tepiyor. Bu sebeple de geri adım atıyorlar. Ekonomi öyle bir duruma geldi ki şu aşamada ne yapılsa yetersiz kalacak. Çarkların çevrilmesi için krediye yanı sıcak paraya, dövize ihtiyaç var, döviz açığı olduğu sürece de ekonominin çarkları çevrilmez. Bunun düzelmesi için dış kaynağa ve sıcak paraya ihtiyaç var. Çünkü bizim ekonomimizin büyük bir çoğunluğu montaj” ifadelerini kullandı.