[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#şehir hastaneleri

şehir hastaneleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, şehir hastaneleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şehir hastanesi açılıyor, iki hastane kapanıyor! Haber

Şehir hastanesi açılıyor, iki hastane kapanıyor!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Hükümetin 2011 yılında seçim vaatlerinden biri olarak duyurulan Bayraklı Şehir Hastanesi’nin temeli 2013 yılında atılmış ve 30 ayda bitirileceği belirtilmişti. Yılan hikayesine dönen inşaat süreci ve işçi eylemleri ile sık sık kent gündemine taşınan hastanenin yapımına başlandığı günden bu yana Türkiye’de 4 sağlık bakanı değişmiş fakat açılış tarihi defalarca ertelenmişti. 10 yıllık bekleyişin sonunda Türkerler ve Gama Holding tarafından inşa edilen 2 bin 60 yataklı hastanenin açılışına sayılı günlerin kaldığı ve eylül ayında hasta kabulüne başlayacağı açıklandı. HANGİ HASTANELER KAPANIYOR? Bayraklı Şehir Hastanesi’nin açılış sürecinin yaklaşmasıyla gözler kent merkezindeki diğer hastanelere çevrildi. Edinilen bilgiye göre; Bayraklı Şehir Hastanesi’nin açılışı yapıldıktan sonra kentin sağlık yükünün büyük bir kısmını sırtlanan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatılarak Bayraklı Şehir Hastanesi’ne taşınacak. Depreme dayanıksız olduğu bilinen hastane binalarının yıkılacağı, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bulunduğu alana ise AMATEM (Alkol ve Madde Tedavi Merkezi) yapılmasının planlandığı öğrenildi. BİR ANDA TEMİN EDİLMESİ KOLAY DEĞİL 2 bin 60 yataklı Bayraklı Şehir Hastanesi’nin açıldıktan sonra tam kapasite çalışmasının pek mümkün olmadığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Süleyman Kaynak, “İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile bu konuyu görüştük. Başhekimlerle de bazı görüşmeler yapıyoruz. Şu anda eldeki bilgi şu… 2 bin 60 yataklı bir şehir hastanesinden bahsediyoruz. Açılıyor denildiğinde herkes tam kapasite, 7/24 çalışma performansına geçecek diye anlıyor. Böyle bir şey olup olmayacağını henüz bilmiyoruz fakat bunun olabilirliği biraz düşük görünüyor. Sebebi de böyle bir hastaneyi tam kapasite ile çalıştırabilmek için en az 2 bin 50 civarında değişik branşlarda hekim ve en az 3 bin 500 yine değişik branşlarda eğitimli hemşireye ve farklı mesleklerden insanların burada görev alması gerekiyor. Güvenliğinden şoförüne, morgcusundan temizlikçisine dair çok geniş bir meslek grubunun burada yer alması gerekiyor. Özellikle işin omurgasını teşkil eden dallarda bu kadar yüksek sayıda hekim ve hemşirenin bir anda temin edilmesi İzmir’de hiç kolay değil. Dolayısıyla Tepecik ve Bozyaka hastanelerinin tıbbi personelleri çok büyük ölçüde Şehir Hastanesi’ne götürülecek. Tabii ki Şehir Hastanesi yapılmış, açılacak ve çalıştırılacak. Buna asla kimse karşı olamaz. Burada bizim eleştirimiz, bu hastanenin bu kadar büyük yapılması, yer seçimi, şehir planlaması ve ulaşım açısından birtakım sıkıntılar yaşanacağı besbelli. Günlük insan trafiğinin en az 75 bin civarında olacağı ifade ediliyor. Bunun kamu-özel ortaklığı diye tarif edilen bir sistem içerisinde yapılması, yıllara yayılan çok yüksek kiralarla Sağlık Bakanlığı’nın inşaatçı ve işletmeci firmaya yüksek kiralar ödüyor olması gibi birtakım bizim bu süreçte eleştirdiğimiz bilgiler var” dedi. ARAZİLER BAŞKA AMAÇLA KULLANILMAMALI Kapatıldıktan sonra söz konusu hastanelere ait mevcut yapılar ve arazilerin hangi amaçla kullanacağının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini savunan Kaynak, “Tepecik ve Bozyaka gibi şehrin önemli merkezlerinde ve çok değerli arsalara oturmakta olan bu hastanelerin kapatıldıktan sonra arazilerinin başka amaçla kullanılmaması yönünde kamuoyunu farkındalığa çağırıyoruz. Yapısal ömrünü tamamlamış binaların yıkılıp yerine daha modern ve daha güçlü binaların yapılarak, aynı tesislerin insanlara sağlık hizmeti verecek şekle sokulması yönünde talebimiz var” ifadelerini kullandı. HEDEF DOLULUK ORANININ TUTTURULMASI MI? Bu hastanelerin, Bayraklı Şehir Hastanesi için verilen garanti doluluk oranının sağlanması için kapatılacağı endişelerini de paylaşan Kaynak, “Bizim buradaki soru işaretimiz şu… Ankara’da Bilkent ve Etlik hastaneleri açıldı. Çok devasa hastaneler. Bu hastanelerin yüzde 70’lik doluluk garantisi sözleşmede yer alıyor olması nedeniyle -ki bu Bayraklı için de büyük ihtimalle geçerli- diğer hastanelerin kapatılıp, o hastanelerdeki doluluk oranının tutturulması gibi bir politika izlenmişti. Burada da böyle bir politikanın izlenmemesi yani Bayraklı Şehir Hastanesi’nin doluluk oranının sözleşmede yer aldığı şekliyle sağlanabilmesi için şehrin diğer merkezlerinde fonksiyonlarını yerine getiren hastanelerin kapatılması fikrine karşı çıktığımızı bildiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak’tan afetlerde ‘Şehir Hastanesi’ Uyarısı: Riskleri büyük Haber

Kaynak’tan afetlerde ‘Şehir Hastanesi’ Uyarısı: Riskleri büyük

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Türkiye,  merkezi Kahramanmaraş Pazarcık olan 7.7 şiddetinde depremle sarsıldı. Depremden bölgedeki 10 il etkilenirken ilk depremden 9 saat sonra 7,6 şiddetinde bir deprem daha meydana geldi. Binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği depremlerde Maraş, Hatay, Adıyaman gibi iller yerle yeksan olurken en çok dikkat çeken hususlardan biri de İskenderun ve Antakya’da devlet hastanelerinin de yıkılması oldu. Arama kurtarma çalışmalarının ulaşamadığı bölgelerde, depremzedeler için tehlike devam ederken hastanelerin dahi yıkılmış olması afet dönemlerinde en önemli merkezlerden olan hastanelerin dayanıklılığı konusunu yeniden tartışmaya açtı. Afet dönemlerinde hastanelerin önemine dikkat çeken İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, kamu kurumları inşaatında ihalelerin şeffaflığı ve denetim konusunda mevzuat düzenlemesi çağrısı yaparken şehir hastaneleri konusunda da “afet dönemi uyarısında” bulundu. “YENİ MEVZUAT ZORUNLU” Deprem bölgesindeki hastanelerin yıkılmasına denetim eksikliği eleştirisi getiren Başkan Kaynak, yeni mevzuat çağrısı yaparak “Depremin şiddetiyle süresi oldukça yüksek ve yıkıcı. Sivil binalarda yıkım çok. Depremin ana merkezi durumunda olan Maraş ve çevresi ile Hatay bölgesinde sağlam binalar azınlıkta. Hastanelerin de kritik binalar arasında olduğunu görüyoruz. Buradaki en önemli sorun inşaat kalitesi ve denetimindeki yetersizlik. Depremle birlikte bu durum tekrar ortaya çıktı. Her deprem sonrasında bu konu gündeme gelir. Genel olarak inşaat teknolojisi ile malzemesi yetersiz ve gerektiği şekilde kullanılmıyor. İnsanları suçlama noktasında değiliz ama belediyelerin ve kamu yönetimlerinin ciddi eksikliği olduğu aşikar. Yaşananlara baktığımızda olayın bütününde başka başka noktaya da işaret ediyor. O da resmi bina yapımlarının ihale süreçlerinin yeteri kadar şeffaf olmadığını gösteriyor. İhaleyi alan firmaların yeteri kadar denetlenmemesi de var. İnşaat yetersizliğini de düşündüğümüzde ciddi eksiklikler olduğunu gösteriyor. Bu nedenle inşaat ruhsatları, denetimi, ihalelerin saydamlığı konusunda yeni bir mevzuat ve uygulamanın hayata geçirilmesi zorunlu görünüyor” dedi. İZMİR HASTANELERİ DAYANIKLI MI? İzmir’deki hastanelerin deprem dayanıklılığı konusuna da değinen Kaynak, “Yaklaşık 3 yıl önce İzmir’de bir deprem oldu. Deprem sonrası dönemde de İzmir’deki hastanelerin depreme dayanıklılığı hususunda yapılan kontrollerde resmi açıklamalara göre; depreme dayanıklılık açısından birkaç binada kısmi hasar dışında hasar tespit edilmedi. Bütün hastane binaları kullanıma devam edilecek denilmişti. Tabii bu bilgi çok güncel bir bilgi değil. Yeniden kontrol edilmesi gerekiyor” diye konuştu. SAĞLIK HİZMETLERİNDE SIKINTI OLABİLİR Son dönemde çok tartışılan şehir hastaneleri uygulamasının da afet durumlarında riskli olduğunun altını çizen Kaynak, İzmir ve Ankara örneğini vererek “Biz bu konuda yakın bir tarihte Şehir Hastanesi Çalıştayı yaptık. Sonuç bildirgesinde ifade ettik. Birincisi, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi, bir fay hattında üzerinde bulunuyor. İkincisi, arazinin yapısal özellikleri ve kot farkları nedeniyle bu kadar büyük ağırlıklı kompleksin bu bölgede yapılmasının uygun olmadığı ifade edildi. En önemli şeylerden biri de şu: Bu hastaneler çok büyük. Sadece işletme ve verimlilik açısından değil, deprem ve afetler açısından da şehrin sağlık ihtiyacını karşılama konusunda sıkıntılar olabilir. Bir afette bu büyük komplekste bir sıkıntı çıktığı takdirde kompleksin tümüyle devre dışı kalma riski var. Ama küçük hastanelerde birine bir şey olursa diğerine sevk zinciri oluşturulmak suretiyle sağlık ihtiyacının karşılanması mümkün olur. Dolayısıyla şehir hastaneleri sadece saydam olamayan ihale süreçleri, 25 yıllık ödeme planları gibi finansal problemler dışında yapıldıkları yerler, depreme dayanıklılıkları ve kent merkezinden uzaklıkları, ulaşılabilirlikleri gibi pek çok problemi de beraberinde getiriyorlar. Böyle bir afetin ardından şehir hastaneleri açısından yeniden bir değerlendirme yapılması zorunlu olacaktır. Neler yapılacağı, teknik ekiplerle yeni baştan değerlendirilmeli. Ankara’da 11 hastane kapatılıp bütün sağlık hizmeti 2 noktaya toplandı. Bunun böyle bir afeti karşılama bakımından ne kadar sıkıntı yaratacağını da belirtmem gerekiyor. Hastane yolunda ufak bir çatlak bile olsa hastane devre dışı kalacak. O nedenle bunların çok iyi düşünülüp yapılması lazımdı ama kamu yönetimi bu konuda teknik donanıma sahip insanlarla bu konuyu değerlendirmeden büyük ama yönetimi mümkün olmayan yatırımlar yapmıştır. Bunların yeni baştan değerlendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Sağlık emekçileri şehir hastanelerini konuştu Haber

Sağlık emekçileri şehir hastanelerini konuştu

İzmir'de İzmir Tabip Odası ve İzmir Şehir Hastanesi Platformu "İzmir Şehir Hastanesi Çalıştayı" düzenlendi. İki gün süren çalıştaya, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi Dr. Devrim Demirel, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Manisa Tabip Odası Başkanı Dr. Semih Bilgin ile sağlıkçılar ve ilçe kent konseylerinin temsilcileri katıldı. Çalıştayda şehir hastanelerinin sağlık hizmeti, hayata etkileri, ulaşımla ilgili sıkıntıları dile getirildi. Sorunlara dikkat çekildi Çalıştayda konuşan Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi Dr. Devrim Demirel, şehir hastanelerinin büyüklüğünden dolayı işletme zorluklarının yaşandığına değinirken, bu hastanelerin yerleşim yerlerine uzaklığına da dikkat çekti. İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç da İzmir Bayraklı Şehir Hastanesine ulaşım konusunda sorunların yaşandığına dikkat çekti. Şehir hastaneleri nedeniyle mevcut hastanelerin kapatılmaması gerektiğini vurgulayan Kökkılınç, bu hastanelerin aynı zamanda kentin belleği olduğunu belirtti. Manisa Tabip Odası Başkanı Dr. Semih Bilgin de 180 bin hekimin performans sistemi ile çalıştığını ifade ederek, kısa muayene süreleri ile hekimlerin mesai dışı çalışmalarının arttığını ifade etti. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak da “Şehir hastanesinde çalışacak olan sağlık emekçileri şimdiden tükenmişlik sendromu yaşayacak. Bu sendrom duygusal tükenme, duyarsızlaşma olarak görülecek” dedi. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.