[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Selma Akdoğan

Selma Akdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Selma Akdoğan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir’in çevre karnesi kırıklarla dolu! Haber

İzmir’in çevre karnesi kırıklarla dolu!

GURBET YAVUKLU TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu. 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında mesajlar veren Akdoğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önceki gün yaptığı ‘Yüzülebilir Körfez’ açıklamasına da göndermede bulundu: “Yüzülebilir Körfez hedefi kulağa hoş gelen bir hedef ama yılların getirdiği bir kirlilik ve baskıyla mücadele edilen bir alanda kısa vadede bir körfez hedefine ulaşmak mümkün değil. Adına müsilaj deyin ya da alg patlaması, deniz marulu… Ne derseniz deyin sonuç itibariyle bir kirlilik söz konusu.” Öte yandan İzmir’in çevre karnesini de paylaşan Akdoğan, “Kırıklarla dolu… Kamunun savunması gereken sağlıklı çevrede yaşama hakkı bireyler tarafından, meslek odaları tarafından savunuluyor. Aslında kamuyla toprağını, suyunu korumaya çalışan vatandaş karşı karşıya geliyor. Bu noktada Kentlinin mesajı da çok ne olmalı! Çevre hakkını talep etmeli” sözlerini gündeme getirdi. TEKRAR KÖMÜRE DÖNÜŞ… “İzmir’in karnesi kırıklarla dolu olmaya devam ediyor maalesef” diyen Selma Akdoğan, şunları ekledi: “Hava kalitesinden bahsetmek gerekirse İzmir’de 23 tane hava ölçüm istasyonu var. Bu istasyonların ölçüm yapılan 20’si partikül madde değerleri dünya sağlık örgütü standartlarının üzerinde. Ve ölçüm yapılan istasyonların 13’ü ise ulusal standartlarımızın üzerinde değerler. Dolayısıyla hava kalitemizin iyi olduğunu söyleyemiyoruz. Bunun dışında yıl içerisinde günlük değerlerde aşım sayılarına baktığımızda birçok istasyonda yılın yaklaşık 3’te birinin hava kalitesinin kötü olduğunu görüyoruz. Değerlerde aşımların olduğunu görüyoruz. Bu duruma müdahale edilmeli. Isınma kaynaklı hava kalitesi sorunu var. Ama en büyük sorun endüstriyel tesislerden kaynaklananlar… Ki hemen yanı başımızda Aliağa gibi büyük bir kirletici kaynak var. Salınımlar da var öte yandan. Yakıt değişikliğine ilişkin süreçleri de göz ardı edemeyiz. Tekrar kömüre dönüş gibi… Kısa ve orta vadede hava kalitesini olumsuz etkileyecek koşullar. İlgili kurumlar tarafından gözetilmesi, izinlerin ve denetimlerin de bu koşullara uygun olarak verilmesi gerekiyor.” YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ MÜMKÜN DEĞİL! İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önceki gün yaptığı, ‘Körfez’de yüzme heyecanını hep birlikte yaşayacağız’ açıklamalarını da değerlendiren Akdoğan, “Yüzülebilir Körfez hedefi kulağa hoş gelen bir hedef ama yılların getirdiği bir kirlilik ve baskıyla mücadele edilen bir alanda kısa vadede bir körfez hedefine ulaşmak mümkün değil. Adına müsilaj deyin ya da alg patlaması, deniz marulu… Ne derseniz deyin sonuç itibariyle bir kirlilik söz konusu. Ve yaz döneminde mikroorganizma faaliyetleri arttığı için daha sık karşılaşıyoruz. Yerel yönetimlerin kendi sorumluluğunda olan alt yapı tesislerini kentin büyüme hızına ulaşacak şekilde yönetmesi gerekiyor. Mevcut tesisleri en iyi şekilde yönetmesi gerekiyor. Bununla birlikte yerel idarelerin işlettiği tesisler dışında da kirlilik kaynakları var. Derelerden gelen, derelerin doğduğu noktalardan körfeze ulaşan farklı kirlilik kaynakları mesela… Bu noktada tüm idarelerin kendi sorumluluk alanlarını sağlıklı bir şekilde yönetmesi gerekiyor” bilgisini paylaştı. KENTLİNİN MESAJI NET OLMALI Selma Akdoğan son olarak, “Çevreyi korumak için bireysel farkındalık mesajları verilse de kurum ve kuruluşların da sorumluluğu büyük. Bizim gelecek nesillere bireyler olarak tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmek konusunda bir sorumluluğumuz var. Ama en önemlisi kendi alışkanlıklarımızı, kaynak tüketimimizi değiştirirken, ilgili idarelerden, kurum ve kuruluşlardan da gerekli alt yapıyı hazırlamaları noktasında taleplerimizi, mesajlarımızı iletmemiz gerekiyor.  Kentimizde yürütülen çevre mücadelesine ilgi duymamız lazım. Kendi hakkımızı kendimiz savunmalıyız. Kamunun savunması gereken sağlıklı çevrede yaşama hakkı bireyler tarafından, meslek odaları tarafından savunuluyor. Aslında kamuyla toprağını, suyunu korumaya çalışan vatandaş karşı karşıya geliyor. Bu noktada kentlinin mesajı da çok net olmalı! Çevre hakkını talep etmeli” ifadelerini kullandı.

Tek başına farkındalık etkinlikleri yeterli değil Haber

Tek başına farkındalık etkinlikleri yeterli değil

SULTAN GÜMÜŞ KAYA 5 Haziran Dünya Çevre günü kapsamında gazetemize özel konuşan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, çevre sorunlarının bireysel farkındalık etkinlikleri ile çözülecek boyutta olmadığını vurguladı. Enerji üretimi, sanayi vb. amaçlarla kullanılan fosil yakıtların neden olduğu iklim değişikliğinin, sanayi, enerji, maden vb. tesislerin çevresel etkilerinin, kentleşmenin yarattığı çevresel sorunların çözülmesi için tek başına farkındalık etkinliklerinin yeterli olmadığını belirten Akdoğan, ödev ve sorumlulukları hatırlattı. Öte yandan, gün içerisinde bir basın açıklaması da yapan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, hem dünya üzerinde gerçekleşen ekolojik yıkıma dikkat çekti, hem de çevre mühendisi istihdamındaki eksikliğe vurgu yaptı. FARKINDALIK ETKİNLİKLERİ YETERLİ DEĞİL Birçok kurum ve kuruluşun Dünya Çevre Günü’nü 1 günlük farkındalık ve kutlama olarak değerlendirdiğini söyleyen Akdoğan, şunları kaydetti: “Ancak çevre sorunları bireysel farkındalık etkinlikleri ile çözülecek boyutta değil. Bireylerin çevreye olan duyarlılıklarının artması, su ve kaynak kullanımı ile atık oluşumunu azaltacak şekilde çevresel ayak izlerini tüketim alışkanlıklarını değiştirmeleri önem taşıyor. Bununla birlikte asıl olan tüm merkezi ve yerel idarelerin doğal kaynakların kullanılarak tüketilmesinden değil korunmasından yana çevre ve ekonomi politikalarını oluşturmalıdır. Enerji üretimi, sanayi vb. amaçlarla kullanılan fosil yakıtların neden olduğu iklim değişikliği, sanayi, enerji, maden vb. tesislerin çevresel etkileri, kentleşmenin yarattığı çevresel sorunların çözülmesi için tek başına farkındalık etkinlikleri yeterli değil.” GEMİ SÖKÜM TESİSLERİ, MADEN PROJELERİ… Akdoğan, “Meslek odaları ve sivil toplum platformları ile gemi söküm tesisleri, maden projeleri, Çeşme Turizm Projesi gibi çevresel tahribata yol açacak projelere karşı yürütülen ortak mücadeleler İzmir’de kent halkının bir bölümünün çevreye olan duyarlılığını gösteriyor. Ancak kent genelinde bu duyarlılığın artması, kentlinin yaşam tarzını çevresel ayak izini azaltacak şekilde dönüştürmesi, merkezi ve yerel yönetimlere sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı ile ilgili ödev ve sorumlulukları hatırlatmaları önem taşıyor” sözlerini de kullandı. KUTLAMA DEĞİL! TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından yapılan basın açıklaması ise şöyle: “Birleşmiş Milletler tarafından 5-16 Haziran 1972 tarihlerinde, Stockholm’de 113 ülkenin katılımı ile düzenlenen Çevre Konferansında dile getirilen dünyanın doğal dengesinin korunması için insan ve doğal varlıklara öncelik veren bir anlayışın egemen olması için ortaya konan ‘Dünya Çevre Günü’, süreç içerisinde çevrenin 1 güne indirgendiği ‘Kutlama’ ile tüketimin bir parçası olmuştur. Her yıl ayrı bir tema ile çevre sorunlarının çeşitli yönlerine dikkat çekmek amacıyla ‘Doğa ile Temasta Ol’, ‘Ekosistem Restorasyonu’, ‘Tek Bir Dünya’ gibi farklı temaların işlendiği Dünya Çevre Günü teması bu yıl ‘Plastik kirliliğine son ver’ olarak belirlendi. Resmi kurumlar başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluş Dünya Çevre Gününü çeşitli etkinliklerle kutluyor. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlama değil, 31 Mayıs-5 Haziran tarihlerini çevre sorunları, ekolojik yıkıma dikkat çektiğimiz, kamuoyunu bilgilendirdiğimiz mücadele çağrısı yaptığımız, Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak değerlendiriyoruz.” ÇEVRE MÜHENDİSİ İSTİHDAMI YETERSİZ Açıklamada ayrıca “Merkezi ve yerel yönetimlere baktığımızda ise; su temini, atık su, atık yönetimi, hava kalitesi, iklim değişikliği, gürültü, enerji ve planlamanın diğer çevresel süreçlerini yürütecek çevre mühendisi istihdamının yetersiz olduğunu, çevre mühendisi istihdamı arttırmak yerine ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından farklı disiplinlere birkaç günlük eğitim ve uygulamalar altında verildiği uygulamalar ile çevre mühendisliği diplomasının yok sayılması, çevre mühendisliği çalışma alanlarında ise çevre yönetim süreçlerinin etkisizleştirilmesi devam ediyor… Bugün su kaynaklarımız, yer altı sularımız, toprağımız havamız kirlenmiş durumda. Yapılan bilimsel araştırmalar, ilgili kamu kuruluşlarının değerlendirmeleri ve TÜİK istatistikleri bu gerçeği önümüze koyuyor. Yüzey sularımızın yüzde 80’i, yeraltı sularımızın büyük kısmı kirlenmiş durumda; vatandaşlarımızın yüzde 40’ı sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor. Kentlerimizde hava kirliliği boyutları artıyor. Yeşil alanlarımız yok denecek kadar az. Tarım alanlarımız, meralarımız yapılaşma, sanayi, enerji vb. yatırımlarla amaç dışı kullanılıyor” denildi.

Bornova'da kimyasal atık tehlikesi Haber

Bornova'da kimyasal atık tehlikesi

KEMAL ÖZKURT- ÖZEL HABER İzmir'in Bornova ilçesindeki Ayakkabıcılar Sitesi'nde oluşan çöp dağları tehlike saçmaya devam ediyor. Kentin göbeğinde biriken çöpler,  özellikle kimyasal tehlike saçmasıyla ve koku sorunuyla kent sakinlerini isyan ettiriyor. Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir Çevre Mühendisleri Odası Şube Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, "Üretim türü olarak sektörde kimyasallar göz önünde bulundurulduğunda oluşan çöp birikintilerinde tehlikeli atık ve kimyasalların bulunma ihtimali var" dedi. ÇÖP BİRİKİNTİLERİ KİMYASAL TEHLİKE OLUŞTURABİLİR Bornova Ayakkabıcılar Sitesi’nde biriken çöpler ile ilgili süreci yakından takip ettiklerini dile getiren Akdoğan, "Oluşan çöp dağlarının atıkların sitede faaliyet gösteren işletmelerden kaynaklanan üretim atıkları olduğu anlaşılmaktadır. Üretim türü olarak sektörde kimyasallar göz önünde bulundurulduğunda oluşan çöp birikintilerinde tehlikeli atık ve kimyasalların bulunma ihtimali var.  Öte yandan oluşan çöp birikintilerinden dolayı yangın riski de bulunuyor" diye belirtti.  ATIKLARIN YERİNDE AYRIŞTIRILMASI YETERSİZ Nüfus artışı ile birlikte atık miktarının arttığını ve mevcut tesislerin kapasitelerinin sonuna gelindiğini ifade eden Akdoğan, "Atık yönetiminin verimli bir şekilde gerçekleşmesi için atıkların ayrı toplanması, ayrıştırılması, geri kazanım ve bertaraf işlemleri planlı olarak yapılması önem taşıyor. Ancak Türkiye genelinde olduğu gibi kentimizde de atıkların yerinde ayrı toplanması konusunda yetersizlikler devam ediyor. İlçe belediyeleri tarafından çalışmalar yapılsa da kentin genelinde geri dönüştürülebilir atıkların evsel atıklardan ayrı toplanabildiğini söylemek mümkün değil. İlgili idareler tarafından gerekli bilgilendirme ve eğitim faaliyetleri, teşvikler ile birlikte atıkların ayrı toplanabilmesi için gerekli ekipmanlar ulaşılabilir mesafelerde ve yeterli sayıda temin edilmelidir" diye konuştu.  "ÜRETİM ATIKLARI BELEDİYELERİN SORUMLULUĞUNDA DEĞİL" Atık yönetimi mevzuatına  göre üretim sonucu oluşan atıkların belediyelerin sorumluluğunda bulunmadığını ve atık üreticisi tarafından  ilgili tesislere gönderilmesi gerektiğini söyleyen Akdoğan, "Yönetmeliğe göre, üretim atıkları, atık üreticisi tarafından, İlgili yönetmelik hükümleri ve bakanlıkça belirlenen esaslara uygun olarak ayrı olarak toplama, uygun koşullarda geçici olarak depolama, izin/çevre lisansı almış atık işleme tesislerine gönderme yükümlülüğü bulunmaktadır. Belediyelerin üretim atıklarının toplanması ve bertarafı konusunda yetki ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Atık üreticileri ve site yönetimi tarafından atıkların toplanması ve bertarafına ilişkin süreçler yürütülmelidir. Konuyla ilgili denetim süreci ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.  TEHLİKELİ SANAYİ ATIKLARI ÇEVREYE BIRAKILIYOR Son olarak sanayi kaynaklı atıkların kaçak olarak çevreye bırakıldığına dikkat çeken Akdoğan, "Sanayi kaynaklı atıkların kaçak olarak kentsel alanlara, orman alanlarına, yol kenarlarına bırakılması çevre ve halk sağlığını tehdit etmektedir. Yetki ve sorumluluk alanlarına göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığı ile yerel yönetimler tarafından gerekli denetim süreçleri yürütülmeli, atık üreticilerinin atıklarının ayrı toplanması, depolanması, geri dönüşüm ve bertarafına ilişkin sorumluluklarını yerine getirmesi sağlanmalıdır" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.