[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#sokak hayvanları

sokak hayvanları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sokak hayvanları haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Başkan Görkem Duman’dan “satın alma, sahiplen” çağrısı Haber

Başkan Görkem Duman’dan “satın alma, sahiplen” çağrısı

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü sebebiyle Buca Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde bir farkındalık etkinliği gerçekleşti. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın da katıldığı etkinliğe farklı okullardan yüzlerce öğrenci de yer aldı. Sokakta yaşayan can dostları için sahiplendirme seferberliği başlatan Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, merkezde bulunan yavru bir köpeği sahiplenmeye karar verdi. Daha önce Engelli Kedi Evi’nden sahiplendiği kediye “Üzüm” adını veren Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, yavru köpeğe ise kentin tarımsal sembollerinden “Bardacık” adını verdi. Dostlarımıza kalıcı yuvalar bulmak, hepimizin sorumluluğudur Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nün can dostların da en az bizler kadar yaşam hakkına sahip olduklarını anımsatan anlamlı bir gün olduğunu aktardı. Buca Belediyesi olarak, hayvanların yaşam haklarını korumak için birçok çalışma yürüttüklerini ifade eden Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Sokak hayvanları için barınaklar inşa ediyor, aynı zamanda hayvan sahiplendirme kampanyaları düzenleyerek can dostlarımızın sıcak bir yuva bulmalarını sağlıyoruz. Ancak unutmamalıyız ki, her bir hayvanın yuvası sokaklar ya da barınaklar olmamalıdır. Dostlarımıza kalıcı yuvalar bulmak, hepimizin sorumluluğudur” dedi. Satın almak yerine sahiplenmek, sizlerin de hayatınıza mutluluk katacaktır Evcil hayvan bakmayı düşünen vatandaşların satın almaktan ziyade barınaklarda yaşayan can dostlarını sahiplenmelerini isteyen Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Vatandaşlarımızın öncelikle bulundukları yerleşim yerlerindeki barınaklardaki sahipsiz hayvanları ziyaret etmelerini rica ediyorum.  Biliyorsunuz ki Buca Belediyemizin Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde sıcak bir yuva bekleyen pek çok dostumuz var. Satın almak yerine sahiplenmek, sizlerin de hayatınıza büyük bir mutluluk katacaktır. Bir canın hayatını güzelleştirmek, hem onların hem de sizin yaşamınıza büyük bir anlam katacaktır.” şeklinde konuştu. Sokak hayvanları için bir söz bırak Miniklere hayvan sevgisini aşılamak için gerçekleşen etkinlikte, çocuklar unutamayacakları bir gün yaşadı. Can dostları ile bir araya gelme fırsatı elde eden çocuklar, Grup Odak Band’ın şarkıları ile eğlenceli zaman geçirdi. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, alandaki “Sokak Hayvanları İçin Bir Söz Bırak” köşesine “Can dostlarımızı en iyi şartlarda yaşatacağız” diye yazarken Buca’nın minikleri ise minik el izlerini bıraktı. Etkinlikte, Ersin ve can dostu Cesi, küçük konuklar için keyifli bir gösteri gerçekleştirdi.

İzmir’de 95 bin sahipsiz hayvan kısırlaştırıldı Haber

İzmir’de 95 bin sahipsiz hayvan kısırlaştırıldı

Hayvan hakları konusunda çalışmalar yapan İzmir, kısırlaştırma rakamlarıyla da adından söz ettiriyor. Sokak hayvanlarının popülasyonunun kontrol altında tutularak çevre ve insan sağlığının korunması için kentte kısırlaştırma çalışmaları kesintisiz sürüyor. 2023 yılında 95 bin sahipsiz kedi ve köpek kısırlaştırılması sağlandı. Işıkkent Köpek Bakımevi, Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü, Seyrek Hayvan Hastanesi ve Hayvan Rehabilitasyon Merkezi, Kültürpark Küçük Hayvan Polikliniği ile Seferihisar İsmet Sungur Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi ile ilçe belediyelerin rehabilitasyon merkezleri ile birlikte kısırlaştırma çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2 mobil aracı sokak sokak gezerek sahipsiz hayvanları kısırlaştırıyor. Yerinde kısırlaştırma hizmeti sunan ekipler, hızlı ve etkili çözümlere imza atıyor. Kemalpaşa, Dikili, Ödemiş, Torbalı, Tire, Karabağlar ilçe belediyelerinin bakımevlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi veteriner hekimleri giderek kısırlaştırma çalışmalarını destekliyor. Türkiye’de bir ilke imza attı İzmir Büyükşehir Belediyesi, sokak hayvanlarına sağlıklı ve kesintisiz hizmet sunmak üzere Türkiye’de büyükşehir belediyeleri arasında bir ilke imza attı ve Veteriner İşleri Halk Sağlığı Daire Başkanlığı’nı kurdu. Daire başkanlığı İzmir’de yoğun bir kısırlaştırma ve sahiplendirme kampanyası, hayvan bakımevlerinin iyileştirilmesi, sahipsiz hayvanların rehabilitasyonu için ilçe belediyeleriyle koordine oldu. Sahiplendirme için program ve kampanyalar gerçekleşecek İzmir Büyükşehir Belediyesi, sokak hayvanlarına yönelik bütüncül bir çalışmaya adım attı. Temel değeri “yaşam hakkı” olan ve “tek sağlık” anlayışını benimseyen “Sahipsiz Köpek Popülasyonu Yönetimi İzmir Eylem Planı”nın çalışmalarına adım atıldı. İlçe belediyelerinin veteriner hekimleri, kentteki sivil toplum kuruluşları ile paydaş toplantıları gerçekleşti. Hazırlanacak 5 yıllık eylem planı kapsamında “Nasıl bir sorunla karşı karşıyayız”, “İzmir’de sokaklarda, sahipsiz veya sahipli ne kadar köpek bulunuyor” gibi sorulara cevap aranacak. 5 yıllık eylem planı çerçevesinde, sahipsiz hayvan sayımı ile sokak hayvanlarına yönelik tutum için saha çalışmasını içeren durum tespiti, personel ve altyapı iyileştirmeleri, çeşitli farkındalık eğitimleri ve etkinlikler yapılacak. Yasa ile belirlenmiş yakalama, kısırlaştırma, yerinde bakım, rehabilitasyon süreçlerinin ardından sahiplendirme için program ve kampanyalar gerçekleşecek. ''İzmir, ülkenin en iyi kentleri arasındadır'' İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanı Gökhan Özdemir, “İzmir gönüllü yurttaşlarıyla el ele hayvan hakları ve halk sağlığı alanında öncü çalışmalar yürütmektedir. Hem hayvan barınağı sayısı hem kısırlaştırma rakamları ile İzmir, ülkenin en iyi kentleri arasındadır ve yüz akıdır. Ülke genelinde TBMM raporuna göre 322 hayvan bakımevi olduğu belirtilmektedir. 81 ilden sadece biri olan İzmir’de bakımevi sayısı 32’dir. TBMM raporuna göre Türkiye genelinde bakımevleri kapasitesi 105 bin olarak belirtilmiştir. İzmir’de bakımevi kapasitesi 8 bin 500’dür. Bu da yine Türkiye genelinin yüzde 8’idir. Bilimsel dayanağı olmaksızın İzmir’deki hayvan nüfusu Türkiye’de en yüksek oran olarak açıklanmaktadır. Bu da kısırlaştırma rakamlarında İzmir’in diğer illere oranla geride kaldığı gibi yanlış bir algı yaratmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak başlattığımız “Sahipsiz Köpek Popülasyonu Yönetimi Eylem Planı” ile en kısa sürede net rakamlar çıkacaktır. Eylem planı kapsamında kısırlaştırma, barınakların yerine bakımevlerinin sayısının çoğaltılması, iyileştirilmesi, yerinde bakım, sahiplendirme çalışmalarımız ivme kazanarak artacaktır. İzmir, sokakta yaşayan canların yanı sıra, toplum sağlığını korumak adına Türkiye’ye tek sağlık yaklaşımıyla örnek olmaya devam edecektir” dedi.

Yasadan güç alarak şiddet uyguluyorlar Haber

Yasadan güç alarak şiddet uyguluyorlar

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- Geçtiğimiz günlerde Niğde’nin ardından, Ankara’nın Altındağ ilçesinde meydana gelen ve yaklaşık 80 köpeğin vahşice katledildiği olaya ilişkin tartışmalar sürüyor. Olaydan Altındağ Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü sorumlu tutulurken, Veteriner İşleri Müdürü Emre Çınar, köpeklerin tamamının trafik kazası ve hastalık gibi sebeplerden doğal yollarla yaşamını yitirdiğini öne sürüyor. Bu söylenenlerin mümkün olamayacağını belirten uzmanlar ise köpeklerin kasten öldürüldüğü şüphesi üzerinde duruyor. Benzeri olayların ülke geneline yayılma tehlikesine karşı uyarılarda bulunan İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aylin Aras Öztürk, “Bazı kesimler nasıl olsa öldürmeye izin çıktı gözüyle bakarak köpekleri vahşice katlediyor” diye konuştu. Sosyolog Doç. Dr. İrfan Özet ise “Toplumsal bellekte bir tortu halinde yerleşmiş linç kültürü, modern bürokrasinin açtığı yasal-kanuni zeminle birleştiğinde, Altındağ’daki gibi insanlık dışı manzaralar önümüze çıkabilmekte” dedi YASADAN ACİLEN GERİ DÖNÜLMELİ Yasa’da yapılan değişikliklerin hayvanları korumaktan çok uzak olduğunu vurgulayan Aras, “Her ne kadar Hayvanları Koruma Yasası’nda sokak hayvanlarının toplanmasına yönelik düzenleme yapılsa da böylesi bir öldürme biçiminin yasalara da aykırı. Eğer bir ötenazi kararı verilecekse bunu bir veteriner hekim verecek. Ayrıca bu sadece yasaklı ırklar ve hasta köpekleri kapsayacak. Gömülme işlemlerinin ise insan sağlığına uygun şekilde yapılması lazım. Bu katliamda anladığımız üzere 80’e yakın hayvan var ve her biri acı çektirilerek öldürülmüş. Bazılarının kafasının kesildiğini, midelerinin dışarıya çıkarıldığını görüyoruz. Aralarında gebe köpekler de var. Yani anlıyoruz ki bu yasa yanlış anlatıldığından bu tip olayların önünü açıyor. Çünkü bazı kesimler nasıl olsa öldürmeye izin çıktı gözüyle bakarak köpekleri vahşice katlediyor. Aslında yasaya göre öldürme en son çare ve belli şartları var. Bu veterinerlerin taktirine bırakılmış durumda. Yasayı yanlış anlayıp, ondan güç alarak ceza almayacaklarını düşünüyorlar. Tabi biz bu konuda İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak da suç duyurusunda bulunuyoruz. Biz kesinlikle bunun peşini bırakmayacağız. Bu olayda suçluların öldürdükleri her hayvan için ayrı ayrı cezalandırılmaları gerekiyor. Çünkü burada bir toplu ölüm olsa bile her bir hayvana yapılan eziyet ve işkenceden, görevi kötüye kullanmadan ceza almaları gerekiyor. Çevre ve insan sağlığına aykırı şekilde yapılan gömme işleminden de ayrıca işlem yapılmalı. Şimdi hayvanların otopsileri yapılıyor, onun sonucuna göre değerlendirme yapılacak ancak hayvanların birkaç gün önce öldürüldükleri düşünülüyor. Çünkü üzerlerinde hala taze kanlar var. Bu da demek oluyor ki bu hayvanlar yasadan sonra öldürülmüş. Yani çok tehlikeli bir sürecin içine girmiş bulunmaktayız. Acilen bunu yapanlar hakkında etkin bir soruşturma yapılmalı, suçlular cezalarını çekmeli. Ayrıca yasa ile yapılan değişiklikler hayvanları korumaktan çok uzak bundan acilen bu yasadan geri dönülmeli” diye konuştu. YAŞAMINI DEVAM ETTİRME ŞANSI YOK İzmir’de benzeri olayların yaşanmaması adına Hayvan Hakları Komisyonu olarak, belediyelerin barınaklarını ziyaret edip yazılar gönderdiklerini dile getiren Aras, “Böyle üzücü durumların bir daha yaşanmaması için barınak ziyaretleri yapıyoruz. Belediye başkanlarıyla sürekli iletişim halindeyiz. Şimdiye kadar, Dikili, Foça ve Kemalpaşa başta olmak üzere birçok belediye barınağını gezdik. Maalesef bunların içinde kötü durumda olan barınaklar da vardı. Hayvanların kötü şartlarda yaşadıklarını gördük. Sağlıklı giren köpeklerin burada sağlıklı bir şekilde yaşamanı devam ettirme şansı yok” şeklinde konuştu. LİNÇ KÜLTÜRÜ Türkiye’de sokak hayvanlarına karşı artan şiddet olaylarını sosyolojik bakımdan ele alan İrfan Özet ise “Altındağ’daki olay, geleneksel zamanlardan modern dönemlere kolektif belleğimizde yer etmiş şiddet kültürünün tekrar kendini hatırlattığı travmatik bir deneyimdir. Tabi şiddeti herhangi bir toplumsal grubun ya da kamusal problemin hal edilmesinde başlıca araç olarak gören grupların yalnız bize has olmadığını belirtmek gerek. Ancak Altındağ’daki korkunç olay üzerinden kolektif şiddetin de bu toplumdaki belirli kesimler üzerinden dip dalga halinde varlığını koruduğunu söylememiz gerekiyor. Öncelikle geleneksel toplumların bir rutini halindeki linç kültürü, modern zamanlarda da farklı temsiller ve adresler üzerinden varlığını sürdürmekte. Modernitenin yekpare, tekil, homojen toplum tasarımlarının potansiyel olarak dışında kalmış topluluklara ilişkin uygulamalar, 20. yüzyıldan bugünlere korkunç miraslar bıraktı. Bu anlamda azınlıklara, göçmenlere, inanç gruplarına, yaşam tarzı yönünden farklılık arz eden kitlelere yönelik merkezileşme politikaları, maalesef arındırma hatta yok etme yöntemleri üzerinden yürüdü. Bu tür imha politikalarının bir boyutunu da devlet aygıtı ya da politik toplumla bütünleşmiş grupların yeltendiği sınır tanımaz, radikal şiddet eylemleri oluşturuyordu. Ortak bir kamusal alan bilincinden yoksun; kamusal alanı farklı kültür, kimlik gruplarıyla birlikte canlılarla da bir bütün olarak değerlendirme kapasitesinden yoksun bu grupların beğenmedikleri ya da tehdit olarak gördükleri varlıklarla ilgili rutin başvuru kaynağı şiddet olmuştur. Tabi bu tür radikal eylemlere yeltenmelerinde, içeriği muğlak bir düzeyde tanımlanmış kanun ya da yasaların varlığını da dikkate almak gerekir. Dolayısıyla toplumsal bellekte bir tortu halinde yerleşmiş linç kültürü, modern bürokrasinin açtığı yasal-kanuni zeminle birleştiğinde, Altındağ’daki gibi insanlık dışı manzaralar önümüze çıkabilmekte” ifadelerini kullandı.

Deniz Yücel: Bu toplumda hiç kimse sokak hayvanları sorunu yok demedi Haber

Deniz Yücel: Bu toplumda hiç kimse sokak hayvanları sorunu yok demedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel,CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklama yaptı. Yücel, 2024 Paris Olimpiyatları'nda Türkiye’yi temsil eden tüm sporculara başarılar diledi.  Deniz Yücel: Israrınız neden? Sahipsiz sokak hayvanları ile ilgili yasa teklifine ilişkin de konuşan Yücel, “AK Parti’nin ‘yaptım, oldu’ anlayışının en bariz örneği, AK Parti’nin meslek örgütleri, sivil toplum ve halk vicdanını bir kez daha yok saydığının somutlaşmış halidir. Bu toplumda hiç kimse sokak hayvanları sorunu yok demedi. Kimse sahipsiz sokak hayvanlarının insanlara saldırmasını savunmadı. Ortada bir sorun var ama çözümü öldürmek değil. Bu sorunu insana yakışan, ‘insancıl’ yol ve yöntemlerle çözmek mümkünken ‘öldürmek’ konusundaki ısrarınız neden? Hangi akıl, hangi mantık yaşatmak varken öldürmeyi seçer” diye konuştu. Bir gazetecinin Düzce’de bir kadının haşema giydiği için kaldığı sitenin havuzuna alınmadığı iddialarını sorması üzerine Yücel, “Bir site yönetimi ile bir kişi arasındaki ihtilafın muhattabı biz değiliz. Herkes hukuk ve yasalar çerçevesinde hakkını arar” dedi. Yücel: CHP’nin önemli gündemlerinden bir tanesi Tüzük Kurultayı olacaktır Yücel, 4-8 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilmesi planlanan Tüzük Kurultayı’na ilişkin de şunları söyledi: “Bugünkü MYK toplantımızın öncelikli gündem maddesi Tüzük Kurultayımız. Örgütlerden gelen öneriler, görüşler Genel Merkezimizce bir süzgeçten geçiriliyor. Bugün Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımızın toplantımıza bir sunum yapması söz konusu idi. Bu sunum devam ediyor. Önümüzdeki günlerde CHP’nin önemli gündemlerinden bir tanesi Tüzük Kurultayı olacaktır. Daha demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir tüzüğün hayata geçmesi için partimiz tüm kademeleriyle çalışmalarını kurultayımıza kadar yürütecektir.”  

Kızını kaybeden acılı baba: Ülkemin başıboş köpek tutkusundan kurtulması en büyük dileğim Haber

Kızını kaybeden acılı baba: Ülkemin başıboş köpek tutkusundan kurtulması en büyük dileğim

Antalya’nın Serik ilçesinde, 2 yıl önce Mahra Melin Pınar’ın (9) sahipsiz köpeklerden kaçarken kamyonun altında kalması sonucunda hayatını kaybetmesinin ardından Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği’ni kuran Mahra’nın babası Murat Pınar, Hayvan Hakları Yasası’nı desteklediklerini, kızını kaybetmesinin ardından geçen 26 aylık sürede sokakta yaşayan köpeklerden kaynaklanan sorunların çözülmesi konusunda mücadelede bulunduklarını aktardı. Meclise gelmesi an meselesi Yakın dönemde meclise sunulması beklenen Hayvan Hakları Yasası konusunun meclise gelmesinde, kendilerinin de rolü bulunduğunu dile getiren Murat Pınar, "Kızımı kaybettikten sonra 26 aydır bu konuyla ilgili çok ciddi mücadele veriyoruz, yaklaşık iki yüzü geçkin milletvekili, bakan, bakan yardımcısı ile görüşmelerimizi yaptık. Konunun buralara gelebilmesi, mecliste taşınabilmesi için çok ciddi çalışmalar yaptık. Akademisyenlerle beraber başıboş köpek sorunu raporu hazırladık, raporu her milletvekiline verdik, sorun çok ciddi. Dernek olarak, sokakta sıfır başıboş köpek politikasını destekliyoruz. Meclise gelmesi an meselesi, bu noktada devletin getireceği önce insan konulu her türlü uygulamayı, her türlü kanun değişikliğini sonuna kadar destekliyoruz. Burada 'Sokakta mı kalsınlar, uyutulsunlar mı, kısırlaştırsınlar mı, bakılsınlar mı' konusunda taraf olmak istemiyoruz. Önce insan diyebilen herkesin arkasında sonuna kadar dernek ve vatandaşlarımız olarak bulunacağız" dedi. 163 kişiden 1’i kuduz temaslı Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği’ni faaliyete geçirmelerinin ardından, sokak köpeklerinin neden olduğu düşünülen kazaları takip ettiklerini kaydeden Murat Pınar, 26 ayda 44’ü çocuk 81 vatandaşın köpeklerin saldırısına uğraması sonucunda hayatını kaybettiğini açıkladı. Pınar, şu şekilde devam etti: "Derneğimiz kurulduğu günden beri tuttuğumuz son istatistikte 44’ü çocuk 81 vatandaşımız başıboş köpek sebebiyle vefat etti. Onun haricinde de 2024 yılının ilk aylarında Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 2023 verileri var, 1 Ocak 2023-31 Aralık 2023 tarihleri arasında 438 bin köpek saldırısından yaralanan kuduz temaslı vatandaşımız var. Bu da nüfusumuza oranla 163 kişiden bir kişi mutlaka köpek saldırısına uğramış ve yaralanmış. Bazıları köpekle ilgili kuduz aşısı tedavisi görmüş, tetanoz aşısı olmuşlar, gerekli sağlık tedavileri yapılmış. 163 kişide bir kişinin kuduz temaslı olması çok ciddi bir durum, dünyada da bu konuşulur hale gelmiş." "Kızım geri gelmeyecek" Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği Başkanı Murat Pınar, son olarak şu ifadelere yer verdi: "Devletin sıfır başıboş politikasına geçme kararlılığını, halk sağlığı ve güvenliği yolunda alacağı her türlü kararı desteklediğimizi ifade etmek istiyorum. İnsan hayatı mevzubahisse; çözüm metotlarının birer teferruat olduğunu, benim kızım Mahra Melin Pınar’ı, Şerife teyzeyi asla geri getiremeyeceğimizi, ölüm şeklinin Türkiye Yüzyılı'na asla uymadığını, bir kuduz ülkesi olduğumuz gerçeğini kabul edemediğimin altını çizmek isterim. Bir insanın parmağı, başıboş köpeklerin toplamından daha değerlidir. Ülkemin bir an evvel başıboş köpek tutkusundan kurtulup, sıfır başıboş köpek uygulamasına geçmesi en büyük dileğimdir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.