[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Sulama

Sulama haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sulama haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Yumaklı açıkladı: Sulamada verimi artıran otomasyon yatırımlarına ağırlık verilecek Haber

Bakan Yumaklı açıkladı: Sulamada verimi artıran otomasyon yatırımlarına ağırlık verilecek

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), tarım arazilerinde su tüketimini azaltarak israfı önlemeye yönelik sulama otomasyonu çalışmalarını sürdürüyor. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada belirtildiğine göre, yapay zeka destekli otomasyon sistemleri kullanılarak toprak nem sensörleri, hava durumu istasyonları ve bitki ölçüm cihazlarıyla tarım alanlarındaki önemli veriler sürekli olarak toplanıyor. Bu veriler, bulut tabanlı platformlarda işlenerek çiftçilere gerçek zamanlı sulama imkanı sunuyor. Bu teknoloji sayesinde çiftçiler, bitkilerin anlık sulama ihtiyaçlarına daha hassas bir şekilde yanıt verebiliyor ve su kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanabiliyor. Tarımsal üretimde verimliliğin artırılması hedeflenirken, bitkilerin sağlıklı büyümesi de desteklenmiş oluyor. DSİ, sulamada otomasyon çalışmaları çerçevesinde Adana İmamoğlu sulaması 4. kısımda 3 bin 333 hektar, Afyonkarahisar-Çay-Selevir sulamasında 410 hektar, Afyonkarahisar Çobanlar-Seyitler sulamasında 250 hektar ve Denizli Hasanbeyler Göleti sulamasında 212 hektarlık alanlarda otomasyon sistemlerini tamamlayarak işletmeye aldı. Ayrıca 58 bin 832 sayaç da sulama otomasyonunu desteklemek üzere kullanılmaya başlandı. Bu yıl içinde otomasyon şartnamesi hazırlama çalışmalarına başlayan DSİ, yeni şartname yürürlüğe girdiğinde otomasyona geçilecek projeleri belirlemeyi hedefliyor. Otomasyon sisteminin faydaları Sulamalarda yaklaşık yüzde 40 tasarruf sağlayan otomasyon sistemiyle istenilen zaman ve sürelerde sulama yapılması ve güneş ışınlarının etkisini azalttığı anlarda suyun buharlaşmadan toprağa işlemesi sağlanıyor. Personel yardımına ihtiyaç duyulmadan profesyonel malzemelerle sistematik şekilde sulama işlemleri otomatik olarak yerine getiriliyor. Otomasyonla su kullanımını optimize edilerek su maliyetleri azaltılıyor. Sistem sayesinde, gereksiz enerji kullanımı engellenirken, sulama sisteminde bulunan ekipmanlar korunuyor. İşçilik maliyeti azalıyor, manuel sulama işlemlerinden kaynaklanan zaman kaybı ortadan kalkıyor. Sulama sistemindeki olası problemler, tanımlanan telefon numaralarına SMS olarak bildirildiğinden bu olumsuzluklar için kısa sürede önlem alınıyor. "Suyu verimli ve tasarruflu kullanmak çok önemli" Açıklamada görüşlerine yer verilen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, küresel iklim değişikliğinin gündemde olduğu bir dönemde DSİ'nin çalışmalarının büyük önem taşıdığını aktardı. Yumaklı, "Suyun olduğu yerde hayat var. Suyun olduğu yerde bereket var. Suyun olduğu yerde medeniyet var. Bu sebeple DSİ yatırımlarının artarak devamı, kapımıza kadar gelen küresel iklim değişikliği ile mücadele adına elzemdir. Suyu verimli ve tasarruflu kullanmak çok önemlidir." değerlendirmesinde bulundu. DSİ'nin büyük su yatırımları yaptığına işaret eden Yumaklı, tarımsal sulamanın verimli ve etkin yapılması için kurum tarafından büyük projelerin hayata geçirildiğini anımsattı. Yumaklı, sulamada otomasyonunun su kullanımında tasarruf ve verimde artış sağladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "DSİ Genel Müdürlüğümüz, sulamada otomasyon için uzun yıllardır çalışıyor. 2023 yılından bu yana da sulama altyapısı uygun olan her bölge müdürlüğünde bir otomasyon çalışması yapılması yönünde gayretimiz sürüyor. Otomasyon uygulamasının küçük bir sulama tesisinde ya da sulama tesisinin bir kısmında yapılabileceği göz önünde bulundurularak, bölge müdürlüklerimizin sorumluluk alanında yer alan ve işletmede olan kapalı sulama tesislerinden otomasyon uygulaması yapılabileceklerin tespiti üzerinde çalışılıyor. Sulama otomasyonunun ülke geneline yayılması için planlamalarımıza devam ediyoruz."

Manisa'da üreticilere sulama desteği Haber

Manisa'da üreticilere sulama desteği

Sarıgöl ilçesine bağlı Afşar Mahallesi’nde bulunan sulama kooperatifinin Manisa Büyükşehir Belediyesine yaptığı müracaat sonrasında Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı harekete geçti. Teknik personeller tarafından yürütülen teknik araştırmalar ve etüt çalışmaları sonucu yeni kuyu yerleri belirlenerek ihaleye çıkıldı. İhale süreci tamamlanan ve yer teslimi yüklenici firmaya yapılan iş ile ilgili çalışmalar tamamlanarak kuyular sulama kooperatifinin kullanımına sunuldu. Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yılmaz Usta, “Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün’ün kırsal kalkınmaya ve üreticilere verdiği önemle hizmetlerimize devam ediyoruz. Örtü altı yetiştiriciliğinden fidan desteğine, gölet yapımından, tarımsal tahmin istasyonlarına kadar kırsal kalkınmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tarımsal üretimin artarak devamını ve üreticilerimizin kalkınmasını çok önemsiyoruz. Sarıgöl ilçemiz Afşar Mahallemize böyle bir hizmet vermekten de mutluluk duyuyoruz. İlimiz genelinde toplamda 5 sulama kooperatifine 6 adet sondaj kuyusu açarak üreticilere verdiğimiz desteği sürdüreceğiz. 17 ilçemizin tamamında kırsal kalkınmanın sağlanması adına hizmetlerimiz sürecek” dedi. Sondaj kuyusu yapım çalışmalarından duydukları memnuniyeti dile getiren üreticiler ve vatandaşlar, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve tüm ekibine teşekkürlerini iletti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Manisa Büyükşehir'den üreticiye zeytin toplama örtüsü

Meletmez Göleti 8 bin 910 dekar alanı sulayacak Haber

Meletmez Göleti 8 bin 910 dekar alanı sulayacak

Gölet, bölgede tarımsal faaliyetlerin çeşitlenmesine, ürün çeşitlerinin artmasına, verim kalitesi ve verim yüksekliğinin sağlanmasına katkı sağlayacak. Ayrıca, bölgenin kalkınmasına ve gelişmesine de önemli bir ivme kazandıracak. Göletin sulama kısmının devreye alınmasıyla birlikte, çiftçiler daha fazla ve kaliteli ürün yetiştirme imkanına kavuştu. Bölgede domates, salatalık, ejder meyvesi, avokado ve çilek gibi ürünler yetiştirilmeye başlandı. Göletin sulama kısmının devreye alınmasıyla birlikte, bölgedeki çiftçilere 66,7 milyon TL'lik ekonomik fayda sağlanacağı bildiriliyor. Ferhatlı Mahallesi Muhtarı Mustafa Akça, "Bu emeği geçen bu barajın temelden son işlemi bitene kadar emeği geçen Sayın Vekilime çok çok teşekkür ediyoruz. O bizim yanımızda durdu. şu an verimini de almaya başladık. Damlama sulamaya geçtik. Çeşitli ürünler üretmeye başladık; domates, ejder meyvesi, avokado, çilek. Allah razı olsun vekilimizden. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızdan da Allah razı olsun. Yani böyle bir köyümüze bu şeyi kazandırdığı için herkesten Allah razı olsun" dedi. Seracılıkla uğraşan İbrahim Akçoban ise, "Muhtarıma, belediye başkanıma, vekillerime çok teşekkürler. Yani bize bayağı bir büyük imkan sağladılar sudan dolayı. Su olmasa yani biz bu işi yapamazdık. Yapılsa da yani kısıtlı olurdu Ben şu an domates üretimi yapıyorum. Bir de çilek üretimi yapıyorum. Beş dönüm çilek var. Bir dönüm domates var. Yani şu anda suda hiçbir sıkıntımız yok" ifadelerini kullandı. Çiftçi Hamdi Seğmen ise, "Allah razı olsun barajı yapıldı. Baraj ile sulamaya her türlü farklı ürünlerimizi ekiyoruz üretim çalışmalarımız arttı üretime devam ediyoruz" diye konuştu. Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan, "Bu bölge için çok kıymetli bir yatırım. Bu yatırıma emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bakanlarımıza ve bölge milletvekillerimize, genel başkan yardımcılarımıza hassaten teşekkür ediyorum. Çünkü bu bölge için çok kıymetli bir yatırım ama bu yatırımın sulama kısmında bu sene devreye aldık. Yani basınçlı borulu sistemle kırk altı metre yüksekliğinde ve dört buçuk milyon metreküplük kapasitesiyle dokuz bin dönüm araziyi sulayacak bu göletin üzerindeyiz. Gerçekten bu bölgenin hem tarımsal faaliyetlerinin çeşitlenmesi açısından hem de ürün çeşitleri açısından hem de verim kalitesi ve verim yüksekliği açısından çok kıymetli bir yatırım. Çiftçilerimize, bölgemize çok kıymetli ürünler yetiştirmelerini Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum. Bu bölgenin kalkınmasına, bu bölgenin gelişmesine, bu bölgede yatırım yapılmasına farklı ürün desenlerinin yetiştirilmesi anlamında da çok güzel bir kıymetli bir yatırım oldu. Bölgemize, milletimize, Kozan'ımıza hayırlar getirmesini cenabı Allah'tan niyaz ediyorum. Teşekkür ediyorum" dedi. Program Özgan, Adana Milletvekili Abdullah Doğru, Kozan AK Parti İlçe Başkanı Yusuf Bilgili ve ilçe teşkilatı mahalleliler, çiftçiler ve muhtarlar hatıra fotoğrafı ile son buldu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Adana semt pazarları

Tarımda modern sulama dönemi Haber

Tarımda modern sulama dönemi

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalışırken, sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıkıyor. ELEKTRONİK SAYAÇLARLA REVİZE EDİLİYOR Küresel ısınma ile birlikte giderek daha çok hissedilmeye başlanan su sıkıntısının önüne geçmeyi amaçlayan DSİ Genel Müdürlüğü, işletmedeki borulu sistem sulamaları ön ödemeli elektronik sayaçlarla revize ediyor. DSİ 2. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sahasındaki İzmir, Manisa ve Uşak’ta devam eden çalışmaların yılsonuna kadar tamamlanacağını açıklayan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, yeni sistem ile suyun daha verimli kullanılacağının altını çizdi.  “Hem üretici hem de ülkemiz kazanacak” dedi. ÇOK SAYIDA SAYAÇ TAKILACAK Çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirten DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, projenin 37 sulama sahasını kapsadığını belirterek, toplam 3161 ön ödemeli elektronik sayacın sulamalara monte edileceğini açıkladı. DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “ Proje kapsamında Uşak’ta 1205, Manisa’da 519, İzmir’de ise 1437 ön ödemeli elektronik sayacı sistemimize dahil ediyoruz. Bu kapsamda 3794 hidrat imalatı da yapıyoruz. Hedefimiz, proje kapsamındaki tüm sulama sahasında gelecek yıl ön ödemeli elektronik sayaçları kullanmak'' dedi. İZMİR , MANİSA ve UŞAK… “İşletmelerdeki Borulu Sulamalara Sayaç Takılması” projesi kapsamında İzmir, Manisa ve Uşak’ta toplam 400 bin 533 dekar arazideki sulama sistemi değişecek. Yeni sistemde üretici elindeki karta önceden birliklerden ya da belirlenen noktalardan yükleme yaptıracak. Ardından da o kartı sayaca okutarak, arazisini sulayacak. Sulama maliyetlerinin düşürülmesi ve su verimliliğinin artırılması planlanan proje sayesinde su tüketiminde % 40’a varan tasarruf hedefleniyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Bakan Kirişci müjdeyi verdi! Çiftçilere tarımsal sulama desteği

Tarım arazisine ‘patlatmalı’ ocak Haber

Tarım arazisine ‘patlatmalı’ ocak

TENZİLE AŞÇI DSİ 2.Bölge Müdürlüğü, tarımsal faaliyetleriyle ön plana çıkan Bergama’da ‘sulama projesi’ için düğmeye bastı. Müdürlük, Bergama Örenli Mahallesi mevkiinde “İzmir Bergama Örenli Göleti Malzeme Ocakları ve Sulaması” projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunarak ÇED sürecini başlattı.  Projenin hayata geçirilmesiyle birlikte Örenli göleti bölgesinde yer alan, toplamda 90 hektarlık tarım arazilerini sulamak amaçlanıyor.  Proje dosyasında yer alan bilgilere göre; göletin inşaatına malzeme temini amacıyla en yakın mesafelerde toplamda 4 adet malzeme ocağı kurulacak.  Hazırlanan raporda ayrıca; göletin gövde tipinin Kil Çekirdekli Kaya Dolgu” olarak inşa edileceği belirtilirken temin edilecek malzemelerin üretiminin ise “patlatma” yöntemiyle elde edileceği ifadelerine yer verildi. Dosyada ayrıca, göletin yapımı için gerekli dolgu miktarının 194 bin 670 metreküp olduğu belirtildi. Proje kapsamında yapılacak olan göletin maksimum depolama hacmi 774 bin metreküp olduğu bilgisi verildi. Mülkiyet olarak tarla, orman ve hazine arazilerinden oluşan proje alanın çoğunun tarım arazisinde kaldığı belirtilerek “Geçirimsiz Malzeme Ocağı 2,99 hektar alana sahip ocak alanı tarım arazisinde kalmaktadır. Geçirimsiz Malzeme Ocağı 1,26 ha alana sahip ocak alanı tarım arazisinde kalmaktadır. Geçirimli Malzeme Ocağı: 8 hektar alana sahip ocak alanı, rezervuar sahasında kalmaktadır. Kaya (Kireçtaşı) Malzeme Ocağı 2,77 hektar alana sahip ocak alanı orman arazisinde kalmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Proje dosyasında proje maliyetinin 700 bin lira olduğu belirtildi.

Sulama yapılmadan yıkım: “İnsanlarımızı yok ederiz”  Haber

Sulama yapılmadan yıkım: “İnsanlarımızı yok ederiz” 

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Kahramanmaraş merkezli 6 ve 20 Şubat depremlerinin büyük yıkıma yol açtığı Hatay'da enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Ancak süreç, hem çalışanlar hem de depremzedeler için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek şekilde ilerliyor. Kentte yıkımın en çok yaşandığı ikinci ilçe olan Defne'ye bağlı Harbiye'de çekilen görüntülerde, ağır hasarlı bir binanın yıkım çalışmaları halk sağlığına dair soru işaretleri oluşturdu. Güvenlik ile çevre koruma tedbirlerinin alınmadığı görülen yıkım kapsamında, bir ekskavatör, ağır hasarlı altı katlı binayı kepçesiyle iterek yıkıyor. Görüntülerde ayrıca, yıkım sırasında alanda sulama aracının olmadığı ve binanın yıkılıp ortalığın toz içinde kalmasıyla birlikte çevredeki yurttaşların alandan uzaklaştığı da görülüyor.  YÖNETMELİĞE AYKIRI  Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, İmar Kanunu kapsamında idarelerce yapılacaklar ile tescilli yapıların yıkımları hariç, afetler sonrası acil yıkımların 1 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe giren ‘Binaların Yıkılması Hakkındaki Yönetmelik’e göre yapıldığını belirtti. Yönetmeliğin amacının, ‘binaların yıkım faaliyetlerinin çevre ve insan sağlığı ile güvenliğine zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek’ olduğunu vurgulayan Ensari, söz konusu yönetmeliğe aykırı davranıldığını kaydetti.  YAŞAMLARINI YOK EDERİZ  Malozlardan fırlayacak parçaların çevrede bulunanların ölümüne kadar götürecek bir risk olduğuna değinen Ensari, “Yapının yıkımından çıkan tüm molozlar bizim için tehlikeli atıktır, zira artık tehlikeli maddeler barındırmakta ya da tehlikeli maddelerle kontamine olmuştur. Yani bu molozlara hafriyat toprağı gibi yaklaşım tamamen yanlıştır. Son olarak ülkeme olan sosyal sorumluluğum gereği şunu söylemeliyim: Yıkımlar ve moloz döküm yerleri bu şekilde devam ederse hiç şüphesiz burada çalışan işçilerin tamamını, bölgede yaşayan insanlarımızı ve hatta bölgenin tarım ürünlerinden kaynaklı riskler nedeniyle yaşamlarını yok ederiz” bilgisini paylaştı.

Ege Bölgesi’nde kuraklık çanları Haber

Ege Bölgesi’nde kuraklık çanları

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Türkiye, son 52 yılın en kurak kış mevsimini geçiriyor. Kuraklık; ülkenin 7 bölgesinde de kendini gösteriyor. Barajlar beslenemiyor, yeraltı suları neredeyse tükendi, tarımsal alanlarda biyoçeşitlilik azaldı. Yağışlar önceki yıllarla karşılaştırıldığında yüzde 40,6 azaldı. Geçen yıla göre ise yüzde 31 azalan yağışlar tehdit oluşturdu. Durum; dünyayı besleyen İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi bütün Akdeniz ülkeleri için geçerli. Bu da önümüzdeki dönemde tüm dünyada gıda fiyatlarının daha da artacağını gösteriyor. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan ve “Kışın susuz kalan tarımsal bitkilerin acı tablosu yazın önümüzde olacak” diyen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, ülkede sulama yatırımlarına öncelik verilmesine vurgu yaptı.  KIŞ MEVSİMİNDE ÇİFTÇİ SULAMA YAPIYOR Kış mevsiminde çiftçinin sulama yaptığını söyleyen Dr. Çakıcı, kış bitkilerinin gelişim göstermediğini ifade etti. Dr. Çakıcı, “Kuraklığın kısa ve uzun dönemde mutlaka etkileri olacak. Çok fazla yağış eksiğimiz var. Yağışsız gün sayısı çok fazla, yağışların arası çok açılıyor. Yağış miktarı az ve bu miktar tamamlanamıyor ve bundan sonra da tamamlanması çok zor. Şiddetli yağışlar da istenmeyen bir şey. Bu arada hava sıcaklıkları da çok yüksek seyrediyor. Şu anda kışlık sebzelerde erken gelişim oluyor, çiftçi sulamak zorunda kalıyor, bitki; nem eksikliğinden gelişmediği için küçük kalıyor. Uzun vadede kar yağışı yok, dolayısıyla yüzey suları oluşmuyor. Göller, barajlar dolmuyor. Bu durumun etkisini yazın göreceğiz. Kar yok, yeraltı sularında seviye düşüklüğü mutlaka olacaktır. Bunu geçen sene de yaşadık. Çiftçi normal sulama kanalarından eksik su aldı. Dolayısıyla bazı ürünlerini sulayamadı. Pamuk ve mısırda özellikle ciddi sıkıntılar oldu. Yeraltı sularına yüklenildi, yeraltı suları düştü. Çözüm yeraltı suları olunca da bu sefer elektrik ve mazot masrafı arttı” dedi. YAĞIŞ OLMAZSA ÜRÜN ZEHİRLENİR Dr. Çakıcı, “Çiftçi buğday gibi ürünlerde yağışı ön görerek azotlu gübreleme yapar. Ama yağış olmayıp, gübreyi de atmışsa bu durum ürünün yanmasına sebep olabilir. Kuraklığın üzerine bir de sıcaklıklar var. Kış olmadı. Kışın olmaması meyvenin de olmaması demek. Çünkü meyvelerin soğumaya ihtiyacı var. Meyvelerin uyuması ve dinlenmesi gerekiyor. Kış döneminde bu olmayınca, bitki soğuklama ihtiyacını karşılamayınca verdiği çiçekler baharda düşecek” yorumunda bulundu.  DÜNYADA GIDA FİYATLARI YÜKSELECEK Kuraklığın dünyayı besleyen bütün Akdeniz havzasındaki ülkelerde yaşandığını vurgulayan Dr. Çakıcı, bu durumun önümüzdeki dönemde tüm dünyada gıda fiyatlarının artmasına sebep olacağının da altını çizdi. Dr. Çakıcı, “Bütün Akdeniz havzasında durum böyle. Dünyayı da bu havzadaki İspanya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler besliyor. Bu durum gıda fiyatlarının yükseleceğini gösteriyor. Yem bitkileri de azalacaktır, dolayısıyla hayvancılık sektörü de zorlanacak, et ve sütü de daha pahalı tüketeceğiz” dedi. SULAMA YATIRIMLARINA ÖNCELİK VERİLMELİ! Ege Bölgesi’nin bulunduğu coğrafi yapısından dolayı avantajlı olduğunu belirten Dr. Çakıcı, bölgede sulama yatırımlarına öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. Dr. Çakıcı, “Su seviyelerinin düşmesi, barajlarda sulama kanallarına verilecek suların azalması yaz döneminde pek çok üründe sıkıntı yaşayacağız. Pamukta, mısırda, sebzede… Ege Bölgesi’nde sulu tarım yapılıyor. Buradaki susuzluğun sıkıntısını çok yaşayacağız. Orta Anadolu’da zaten yeraltı sularına çok yüklenildiği için bu mevsimde sulama ihtiyacı duyuyor. Bu duruma gelindi, bu çok sıkıntılı… Obrukların oluşumu coğrafi yapıdan da kaynaklanıyor. Dolayısıyla Ege Bölgesi’nde bu tür obrukların oluşması, coğrafi yapısı gereği zor. Ege Bölgesi’nin avantajı; kirletilmezse nehirler var. Bakırçay Havzası, Gediz, Büyük-Küçük Menderes var. Ama maalesef bu suları hem kirletiyoruz, kullanamıyoruz hem de yeterince sulama yatırımı yok. Bölgedeki sulama yatırımları çok eski. 40-50 senelik sulama yatırımları var buralarda. Bu sulama yatırımlarına devlet öncelik vermeli. Yeraltı suyu rezerv sudur aslında, öncelik yüzey sulamasıdır. Yeraltı sularına yüklenilince bu rezerv tüketilmiş oluyor. Yeraltı suları gittikçe daha da derine iniyor, bu sene daha ne kadar gidilecek? Merak ediyoruz açıkçası” diye konuştu.

Yağışların gecikmesi kışlık sebzede rekolteyi düşürmedi Haber

Yağışların gecikmesi kışlık sebzede rekolteyi düşürmedi

Verimli ovalarıyla tarımda önde gelen İzmir'de 362 bin dönüm açık alanda yaklaşık 35 çeşit sebzede 1 milyon 400 bin ton üretim yapılıyor. Bunun da 223 bin tonunu 11 kışlık sebze oluşturuyor. Kışlık birçok sebzede ülke genelinde lider konumunda yer alan kent, diğer ürünlerde de üretim miktarıyla üst sıralarda bulunuyor. İzmir'de yaklaşık 1,5 ay önce başlayan ve nisan ayına kadar sürecek kışlık sebze hasadı yoğun şekilde devam ediyor. Hava sıcaklığının 5 derecelere düştüğü sabah saatlerinde tarlaya giren tarım işçileri, gün boyunca çalışıyor. "Geçen yıl da aynı miktarlara sahiptik" İzmir Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, şehrin, tarımsal üretimiyle hem kendi hem de ülkenin ihtiyacına cevap verdiğini belirtti. Kentte tarımın 12 ay sürdüğüne değinen Özen, mevsime göre ürünün çeşitlendiğini anlattı. Tarımsal üretimde mevsim koşullarının büyük önem taşıdığını dile getiren Özen, "İlerleyen günlerde kışı biraz daha hissedersek ürünlerimiz daha iyi değer bulacaktır. Bu sezon yağmur geç geldi. Havaların biraz daha soğuk olması, kışlık sebzelerin üretim rekoltesini ve ürünün dayanıklılığını da artırıyor. Bizim üretim miktarlarımızda herhangi bir değişiklik olmaz, olmadı da. Üreticinin kendi planlamasına göre bazı ürünlerde üretim değiştirebilir, azalabilir, artabilir ama bu üç aşağı beş yukarı aynı miktarlara tekabül eder. Geçen yıl da hemen hemen aynı miktarlara sahiptik." diye konuştu. Özen, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin vizyon projelerinden olan "Kent Tarımı" uygulamalarında İzmir'in başı çeken bir pozisyonda bulunduğuna dikkati çekti. "Kent Tarımı" modeli ile üretim ve tüketim merkezlerinin yakınlaştırılarak şehirlerde yaşayanların taze ve ucuz sebzeye erişiminin sağlanmasının hedeflendiğini vurgulayan Özen, "İzmir, yetiştirdiği ürünlerle 12 ay boyunca kendi beslenmesinin yanı sıra ülkenin tamamına bunları gönderiyor. Bundan sonraki süreçte de Kent Tarımı'nın temelinin atılmış olduğu bu şehirde diğer illere güzel bir örnek oluştururuz ve Sayın Bakanımızın da sık sık dile getirmiş olduğu lojistiğin çiftçimiz ve üretim üzerindeki olumsuzluğunu kaldırmış oluruz diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Torbalı ilçesinde, dedesi ve babası gibi kışlık sebze yetiştiren Abti Karateke, 4 bin dönümde üretim yaptıklarını kaydetti. Pırasa, karnabahar, brokoli, kereviz, kırmızı lahana ve beyaz lahana yetiştirdiklerini anlatan Karateke, "Verim bu sene iyi fakat yağmurun geç gelmesi sulama giderlerini artırdı. Elektrik fiyatları zaten ortada. Sulamalar normalde yapılmasından fazla yapıldı. Ürün kaybına neden olmadı. Bizi parasal yönden etkiledi." diye konuştu. Karateke, tarlada kilogram fiyatlarının pırasada 4, kerevizde 5-6, brokolide 7-8, karnabaharda 4,5-5, kırmızı lahanada 3, beyaz lahanada 1 lira olduğunu sözlerine ekledi. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.