Bayır’dan, belediye başkanlığına yeşil ışık
GURBET YAVUKLU
Cumhuriyet Halk Partisi 25, 26 ve 27. Dönem Milletvekili Tacettin Bayır, İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu. Peş peşe yapılan zamları, geride bıraktığımız cumhurbaşkanlığı seçimini ve seçimin ardından söylenen açıklamaları değerlendiren Bayır, İzmir Belediye Başkanlığına dair de önemli mesajlar verdi: “İzmirli arkadaşlar ‘Sen bu işi yaparsın aday ol, biz seni taşırız’ derlerse görevden kaçmayız ama bunu yaparken diğer talebi olan arkadaşlara saygısızlık yapmamak lazım, demokratik bir yarış olmalı.”
MUTFAKTAKİ YANGIN, PAZARDAKİ YANGIN…
Öncelikle her geçen gün karşılaştığımız zamları değerlendiren Bayır, “Doğma büyüme 40 yıllık bir İzmirli olarak yaşamım boyunca birçok iktidar ve siyasi parti gördüm. Demireller, Özallar, Ecevitler... 63 yaşındayım. Ama hiçbir dönem yüksek enflasyon ile fiyatların bu kadar arttırıldığı fakat asgari ve emekli maaşının bu kadar az olduğu bir zamana denk gelmedim. ‘Nasılsa seçimlerde geçti. 5 yıl daha kimse hesap sormayacak’ havasındalar. Bir rahatlama, bir rehavet var. Bu rehavet içerisinde inanılmaz yüksek oranda zamlar yapıldı. Bir yıl içerisinde benzin ve mazotun fiyatı ikiye katlandı. Yani yüzde yüz arttı. Mutfaktaki yangın, pazardaki yangın devam ediyor” dedi.
80 MİLYONU AÇLIĞA MAHKUM ETTİNİZ
Bayır, “Eskiden insanlar çalıştıklarının bir kısmını cebine koyup, pazar alış verişine gittiklerinde 100-150 ve 200 TL 'ye haftalık yiyeceklerini alabiliyordu. Bugün bırakın 500 ve 1000 TL'ye pazar arabasını, pazar filesini dolduramıyorsunuz. Türk parasının değeri inanılmaz düştü. İfade edilirken avro ve dolar yükseldi deniliyor. Bunun doğrusu bu değil. Dolar ve avro durduğu yerde duruyor, bizim paramız değer kaybediyor. Bunun nedenini bulmak lazım. Bence bu iktidar karşılığı olmayan para basıyor, çünkü dış borcumuz ve iç borcumuz inanılmaz derecede yükseldi. Bu borçları karşılayabilmek için ise sürekli para basıyorlar. Yeni gelen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de etkisi ile olsa gerek döviz serbest bırakıldı. Hata en başta dövizi tutarak yapıldı. Burada şunu sormak lazım kur korumalı mevduatı kim bankaya yatırdı? 85 milyonun 80 milyonu bile onun yanından geçemiyor, o olsa olsa 200 binlik bir azınlık. 150- 200 bin kişiyi mutlu edeceğim diye 80 milyonu açlığa mahkum ettiniz” yorumunda bulundu.
FATURASI VATANDAŞA ÇIKIYOR
“Eğer bir ülkede benzine ve mazota zam yaparsan bu bütün ürünlere zam geleceği anlamını taşır” diyen Bayır, “Neden? Çünkü üretilen malları halka ulaşmasını sağlayan kamyonlar, tırlardır... Yani taşıma araçlarıdır. Bu taşıma araçlarının tükettiği yakıt anormal artarsa taşıma ücretleri artacağından dolayı yarın bu domatese yansıyacaktır. ‘Gelir vergisini maaşından kesmiyorum ama satın aldığın ürünlerde katma değer vergisi alıyorsun yani senden ikinci bir vergi alıyorum’ diyor. Terazinin dengesini bu şekilde dengelemeye çalışıyor. Bunun faturası vatandaşa çıkıyor, vatandaş çaresiz” sözlerine dikkat çekti.
EKSİKLİKLERİMİZ VAR
Ardından Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimini değerlendiren Bayır, “Cumhurbaşkanlığı açısından baktığımızda çok umutluyduk ve topluma da çok büyük umut vermiştik. Doğrusu ‘görevinizi tam olarak yapabildiniz mi?’ derseniz, tam olarak yaptığımızı iddia edemem. Tam olarak yapsaydık seçimi kazanırdık, demek ki bazı ufak tefek eksiklerimiz var. Önemli olan bu eksikliklerden ders çıkarmak. Benim gördüğüm 3 tarz partili var. Bir tanesi istediğimiz cumhurbaşkanlığı açısından istediğimiz sonuç olmasa da İzmir’de ki oylarla mutlu olmuş, kendisini başarılı sayan kesim var. Bu arkadaşlarımızda genel merkezle ve genel başkanımızla olan ilişkileri daha sıcak tutmak için ‘çok başarılıyız’ söylemini kullanıyorlar. Buna ben de katılmak isterdim ama ne yazık ki çok başarılı değiliz. Ben kendi adıma İzmir siyasetine kırk yılını vermiş birisi olarak kâğıdı kalemi elime aldığımda bir önceki seçimde 6’lı masaya dahil olan partilerin İYİ Parti hariç, oyları topladığımızda İzmir’de ortalama yüzde 74 civarında sonuca ulaşıyorsunuz ama biz bunu yapamadık. Genele baktığımızda oy artışı var gibi gözüküyor ama buna nüfusun artışı olarak baktığımızda çok fark görünmüyor. Keşke bütün Türkiye’yi İzmir yapabilseydik. İzmir kendi bazında başarılı olabilir ama sonucu almaya yönelik yeterli değildik” dedi.
ÜZÜLDÜM ŞAHSEN…
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in seçim sonrası söylediği ‘CHP'den 15 vekil istemek en büyük pişmanlığımdır’ sözlerini de değerlendiren Bayır, “Çok enteresan. Bizim toplam o zaman orada kaldığımız süre sadece 18 gün... Ne Meral Hanım'ın elini sıktık ne de rozet taktık ne de partiden içeri adım attık. Sadece demokrasinin önünü açma amacıyla gittik oraya. Bu ifade çok yakışıksız ve çirkin olmuş. Çünkü kendisinin bizi telefonla tek tek arayarak, 'Ömrüm boyunca size minnettar ve borçlu kalacağım' dediğini hatırlıyorum. Ben de telefonu falan yok, telefonu açtım ve bunları kulaklarımla duydum. O zaman kendisini TBMM'ye taşıyan 15 vekil çok önemliydi, onlara adeta tanrı gibi tapıyordu, 'Ömrüm boyunca bunu ödeyemeyeceğim' diyordu, bugün çok farklı konuşuyor. Demek ki değmezmiş. Biz CHP olarak demokrasinin önünü açmak için hangi parti olursa olsun hep destek olduk. 'Yeter ki demokrasinin önü açılsın, seçim barajı da kalksın, tüm partiler TBMM'de temsil edilsin' dedik. O zaman da iktidar bir oyunla onları siyaseten devre dışında bırakacaktı. Biz 15 kişi bir operasyonla onların TBMM'ye girmesini sağladık. Üzüldüm şahsen” bilgisini paylaştı.
GÖREVE HAZIR OLMALILAR
‘İzmir Belediye Başkanlığına aday olur musunuz?’ sorusunu da yanıtlayan Bayır, “Siyaset yapan insanlar göreve hazır olmalılar. Ben milletvekili adayı olmadığım günden beri her gün 10-15 tane telefon alıyordum, ‘Sayın Vekilim sizi partide farklı görevlerde görmek istiyoruz’ diye. Şu anda herkesin görev yeri belli, arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bir yanlış anlaşılmaya da mahal vermemek lazım, saygısızlık etmemek lazım. Ama bir şehrin belediye başkanı benim gözümde çok farklı bir şey. İzmir’de büyüdüm, İzmir’i tanıyorum, biliyorum. Burada da bize İzmirli arkadaşlar ‘Sen bu işi yaparsın aday ol, biz seni taşırız’ derlerse görevden kaçmayız ama bunu yaparken diğer talebi olan arkadaşlara saygısızlık yapmamak lazım, demokratik bir yarış olmalı” sinyalini verdi.