[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Tacettin Bayır

Tacettin Bayır haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tacettin Bayır haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

‘Ağabey formülünde’ adı geçiyordu: Bayır’dan çarpıcı açıklamalar Haber

‘Ağabey formülünde’ adı geçiyordu: Bayır’dan çarpıcı açıklamalar

CHP İzmir’de ilçe kongrelerinin sona ermesinin ardından gözler 16 Eylül’de gerçekleştirilecek olan İzmir İl Kongresi’ne çevrilirken bugüne kadar üç isim kongrede başkanlık yarışında ‘varım’ dedi. Kongrede adaylığını açıklayan ilk isim iki dönem CHP Konak İlçe Başkanı görevini yürüten Aytekin Tunus olurken Tunus’un ardından Konak İlçe eski başkanlarından Şakir Başak, kongrede aday olduğunu duyurmuştu. Kongrede aday olup olmayacağı en çok merak edilen isim olan mevcut il başkanı Şenol Aslanoğlu ise dün kongrede aday olduğunu açıklamıştı. Kongre için üç aday resmen yola çıkarken parti kulislerinde ise yerel seçim öncesinde ‘örgütü toparlayabilecek ağabey formülünün’ de masada olduğu iddia edildi. Ağabey formülünde öne çıkan ismin daha önce il başkanlığı ve 3 dönem CHP İzmir milletvekilliği yapan Tacettin Bayır olurken Bayır, konuya ilişkin İLKSES’e konuştu. Kendisine yeniden il başkanlığı için teklif gelip gelmediğine yanıt veren Bayır, dikkat çeken açıklamalar yaptı. CHP’YE YAKIŞMAYAN DAVRANIŞ BİÇİMLERİ OLDU Son dönemlerde örgütte rehavetin hakim olduğunu belirten Bayır, ilçe kongrelerini hatırlatarak “Ağabey formülüyle ilgili partiden ciddi bir baskı var. Ama tabii bu baskıyla olacak bir şey değil. Şu anda mevcut bir il başkanı var ve ‘Adayım’ dedi. Onun dışında iki arkadaşımız daha aday oldu. Hepsi partili arkadaşlarımız. Ancak 7-8 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde bizi ciddi bir tehlike bekliyor. Çok rehavete kapılmak doğru değil. Şu anda örgütü büyük bir rehavet içerisinde görüyorum. Örgütün yönetim biçiminde de özellikle son yıllarda örgütü örgüt yönetmiyor. Belediye başkanları yönetir hale geldi partiyi. İlçe kongrelerinde bazı yerlerde ‘büyükşehir belediye başkanının adayı’, bazı yerlerde ‘ilçe belediye başkanının adayı’, iki adayın çıktığı bazı yerlerde ‘karşı karşıya’ dendi. Üzülerek söylüyorum ki bazı adaylar, bazı belediye bürokratları tarafından ‘Biz senin arkandayız, gerekirse delegelerden işe alacağımız insanlar’ olur gibi cümlelerde kamçılandı. Bu tip CHP’ye yakışmayan davranış biçimleri oldu ve bu tip şikayetleri de çok dinledim” dedi. BİR AĞABEY FORMÜLÜ ÇIKABİLİR Yerel seçim arifesinde örgütün otoriter bir il başkanına ihtiyacı olduğunun altını çizen Bayır, ‘ağabey’ formülünün uzak bir ihtimal olmadığını belirterek “Dolayısıyla çok ciddi bir otorite boşluğu hissediliyor. İzmir’de deneyimli, birikimli ve otoriter bir il başkanına ihtiyaç olduğu da görülüyor. Bununla ilgili Genel Başkan işaret etmeden ya da bir görev tebliğ etmeden bizim çıkıp ‘Biz bu görevi yaparız’ dememiz diğer arkadaşlarımıza haksızlık olur. Ben bu görevi yapmış birisiyim. Üstüne de milletvekilliği yapmış biriyim. Yani sanki İzmir’de adam yetişmiyormuş gibi geriye dönüp tekrar benim görev almam benim siyasi prensiplerime uymuyor ahlaki yönde. Çok büyük bir sıkıntı olur da ‘Bu işi sen kurtarırsın’ derler anca o zaman. İl başkanlığı hem zaman hem masraf hem de 7/24 nöbet ister. Zora talip olmaktır. Bunun yanında biz eski milletvekili arkadaşlarımızla birlikte bir sıkıntı olduğunu tespit ettik. Belki ağabey formülü çıkabilir, böyle bir beklentimiz var. Ama bu benim ismim demek değil” ifadelerini kullandı. ORTADA GEZEN BİRTAKIM DEDİKODULAR VAR İl başkanlığı için adaylığını açıklayan isimlere de değinen Bayır, mevcut il başkanı Aslanoğlu’na ilişkin gündeme gelen ‘kooperatif’ iddialarının partide olumsuz intiba yarattığını belirterek şunları söyledi; “Benim için bütün partililer kıymetlidir. İl başkanlığı dediğiniz iş ciddi bir iştir. Birinin çıkıp ben ‘Adayım’ deme cesaretini bulabilmesi için biri tarafından önünün açılması ya da arkadan iteklenmesi gerekir. Ben üç adaya da baktığımda üçünün arkasında kimlerin onları iteklediğini kimlerin siyaseten önünü açtığını hatta kurultaya yönelik kimlerin hesap içinde olduğunu çok net görebiliyorum. Mevcut il başkanı adayımızı büyükşehir belediye başkanımız ve YDK üyesi olan milletvekili arkadaşımız destekliyor. Ednan vekilimiz ve eski il başkanı olan Deniz vekilimiz ile PM üyesi arkadaşımız, mevcut il başkanını onaylamıyor. Onlar bu konudan rahatsız. Ortada gezen birtakım dedikodular var. Bir milletvekili, büyükşehir belediye başkanı ve bir de il başkanının ortak birtakım parasal işlerine ilişkin dedikodular. Bu dedikodular partiye yakışmayan dedikodular. Ben 40 senedir siyasetin içindeyim. İlk defa sokakta partililer kendi partilileriyle ilgili rant savaşlarını anlatır gibi anlatıyorlar. Bunlar hiç hoş değil. Bizi bu konuda harekete geçiren biraz da bunlar oldu. CHP 100 yıllık ve parti biz bunun 40 yılına emek verdik. Bu emeklerin bir anda heba olmasını da istemeyiz.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: ÖRNEKKÖY’DE YENİ RAUNT: HIZAL’DAN ASLANOĞLU İDDİASI!

Bayır’dan ‘kurultay’ uyarısı ‘sağ’ tepkisi: Bir seçimde daha… Haber

Bayır’dan ‘kurultay’ uyarısı ‘sağ’ tepkisi: Bir seçimde daha…

TENZİLE AŞÇI CHP İzmir’de temmuz ayında tamamlanan mahalle delege seçimleri sonrası gözler ilçe kongrelerine çevrildi. Genel seçimler sonrasında ‘değişim’ seslerinin duyulduğu CHP’de 5 Ağustos’ta başlayan İzmir ilçe kongrelerinde ilk hafta geride kalırken 8. günde ise İzmir’de CHP’nin kalelerinden olan Güzelbahçe’de sandıklar kuruldu. İki adaylı geçen kongrede, Gençlik Kolları İlçe Başkanı Devrim Seyrek ile Büyükşehir çalışanı Vural Gezer’in ilçe başkanlığı için aday oldular. Kongreye mevcut ilçe başkanı Bilgen’in yanı sıra; CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, CHP İzmir eski milletvekilleri Tacettin Bayır ve Bedri Serter ve 22.-23 dönem CHP İzmir Milletvekili ve 3 dönem Urla Belediye Başkanı görevini yürüten Bülent Baratalı katıldı. Kongrede konuşan Bayır, genel seçimler sonrası parti içinde başlayan ‘değişim’ tartışmalarına değinirken, seçim sonrası ittifak partilerinden CHP ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneltilen eleştirilere sert tepki gösterdi. Bayır ayrıca, Ekim ayında yapılması planlanan CHP Olağan Kurultay’ı için de uyarıda bulundu. ROTAYI 6 OKUN İLKELERİNDEN UZAKLAŞTIRAN DANIŞMALAR… Seçimler üzerinden özeleştiri yapan Bayır, eleştiri oklarını da üst kademe yöneticilere çevirerek “Bu kongrelerin yapılma amacı, partinin iktidara gelebilmesiyle ilgili eleştiri ve öngörüleri toplayıp yukarıya sunmak. Elbette ki herkes delege olarak görüşünü aktarabilir. Aktarmak zorunda. Yoksa sokağa çıktığımızda ‘bu parti neden 40 yıldır iktidar olamıyor’ demenin manası yok. Hepimizin hayatta bir kırmızı çizgisi var. Benim en büyük kırmızı çizgim CHP’nin bütünlüğüdür. Çünkü geçmişte bölünmelerden, 3 partiyle seçime girmelerden o kadar çok canım yandı ki… Biz seçim sonuçlarında evimize ağlayarak gittiğimizde oldu. Bugün içinde bulunduğumuz durumda seçim sonuçlarındaki acının aynısını yaşadık. Üçüncü acıyı yaşamak istemiyorum. Bu nedenle bazı şeyleri açık konuşmamız lazım. Son dönemde çevremde AKP’nin bu kadar zayıf olduğu, halkın yoksul olduğu, ormanları katlettiği bir dönemde ben CHP olarak AKP’yi alaşağı edemiyorsam ne zaman edeceğim? Biz 1990’larda küllerimizden yeniden doğduk ve parti bugünlere geldi. Baraj altından yüzde 25-30’lara geldik. Ama yetmiyor. Partide kimin ne olacağı meselesi çok önemli değil. Ben 40 yılda 7 genel başkanla yaşadım. 8. Başkan da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. 7 genel başkanla bu partiyi iktidara götüremedik. Bugün değişim iddiasıyla bazı arkadaşlar Sayın Kılıçdaroğlu’nu yetersizlikle suçluyor. Her şeyi söyleyin ama Kılıçdaroğlu’nun bu seçimde çalışmadığını asla söylemeyin. Haksızlık yapmayın. Burası tek adam partisi değil. Genle başkanı da eleştirebiliriz. Burada önemli olan ve asla unutmamamız gereken şey CHP’nin bütünlüğüdür. CHP’yi böldürtmemeliyiz. Değişim adı altında partinin altında alt partiler oluşmasına izin vermemeliyiz. CHP’nin fabrika ayarlarına geri dönmesi gerekir. Maalesef partiyi yöneten bazı yüzleri değiştirerek aynı rotada devam etmesi değildir değişim. Öncelikle rotayı 6 okun ilkelerinden uzaklaştıran danışmalar ve genel başkan yardımcılarının değişmesi lazım. Bir siyasi partinin liderinin hele ki böyle tek taraflı yayınların yapıldığı bir ülkede kendini tanıtması kolay değil” dedi. SOKAKTAN DEVŞİRME SAĞCILAR PARTİDE OLAMAZ Mayıs seçimleri sonrasında 6’lı masa bileşenlerince yapılan eleştirilere ‘sağ devşirme’ tepkisi gösteren Bayır, parti içindeki muhalefet için de uyarıda bulunarak “Evet burada bir yarış var. Yarış olmalı. Bunu böyle yaparsanız oyları ve sandıkları patlatırsınız. Ama ben inanıyorum ki biz buradan kol kola çıkacağız ve o sandıkları yeniden patlatacağız. Ne yazık ki CHP, onu ele geçiren küçük oligarşik bir yapı tarafından ilkeleri, CHP seçmeninin iradesi dikkate alınmadan yönetilmektedir. Seçim arifesinde insanlara görev verenler, önünüze milletvekili listesi ve belediye başkanının ismini koyuyorlar ve seçmenizi istiyorlar. Öyle bir şey olamaz. Sandık koyacaksınız. Milletvekilini de belediye başkanının da siz seçeceksiniz. Benim kalbim kaldırmaz. Bir seçimde daha elime listeyi aldığımda bu sağcılarla ne işim var dememeliyim. Sokaktan devşirme sağcılar partide olmaz! Bu partiyi kimse sağa çekemez, kimse sığlaştıramaz. Buna müsaade etmeyeceğiz. Kimse bizden susmamızı ve suskun kalmamızı beklemesin. Ben bu partiye 40 yılımı verdim. Kimse benden 3 maymunu oynamamı beklemesin. Biz bunları konuşacağız. Ama kahvelerde değil burada konuşacağız. Birbirimizin kuyusunu kazmaktan vazgeçmeliyiz. Partimizde artık nitelikli ve hesap verebilir kadrolar olmalıdır. Ben bir genel başkan yardımcısı olarak binerim uçağı, giderim İzmir’e bir belediye başkanı beni VIP araçla alır, akşam rakımı içer, İzmir raporunu otelde odamdan yazarım olamaz artık. Bu genel merkeze yapılan bir ayıptır. Biz kurultayda bunu değiştirmezsek, halka ‘işte Atatürk’ün partisi bu’ dedirtemezsek ciddi bir hüsran bizi bekliyor. Eğer bu değişim zamanında yapılmazsa enerjisini iç kısır çekişmelere yönlendirecek ve parçalanmalara neden olacaktır. Biz CHP’yi parçalatmayacağız” diye konuştu.

Bayır’dan, belediye başkanlığına yeşil ışık Haber

Bayır’dan, belediye başkanlığına yeşil ışık

GURBET YAVUKLU Cumhuriyet Halk Partisi 25, 26 ve 27. Dönem Milletvekili Tacettin Bayır, İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu. Peş peşe yapılan zamları, geride bıraktığımız cumhurbaşkanlığı seçimini ve seçimin ardından söylenen açıklamaları değerlendiren Bayır, İzmir Belediye Başkanlığına dair de önemli mesajlar verdi: “İzmirli arkadaşlar ‘Sen bu işi yaparsın aday ol, biz seni taşırız’ derlerse görevden kaçmayız ama bunu yaparken diğer talebi olan arkadaşlara saygısızlık yapmamak lazım, demokratik bir yarış olmalı.” MUTFAKTAKİ YANGIN, PAZARDAKİ YANGIN… Öncelikle her geçen gün karşılaştığımız zamları değerlendiren Bayır, “Doğma büyüme 40 yıllık bir İzmirli olarak yaşamım boyunca birçok iktidar ve siyasi parti gördüm. Demireller, Özallar, Ecevitler... 63 yaşındayım. Ama hiçbir dönem yüksek enflasyon ile fiyatların bu kadar arttırıldığı fakat asgari ve emekli maaşının bu kadar az olduğu bir zamana denk gelmedim. ‘Nasılsa seçimlerde geçti. 5 yıl daha kimse hesap sormayacak’ havasındalar. Bir rahatlama, bir rehavet var. Bu rehavet içerisinde inanılmaz yüksek oranda zamlar yapıldı. Bir yıl içerisinde benzin ve mazotun fiyatı ikiye katlandı. Yani yüzde yüz arttı. Mutfaktaki yangın, pazardaki yangın devam ediyor” dedi. 80 MİLYONU AÇLIĞA MAHKUM ETTİNİZ Bayır, “Eskiden insanlar çalıştıklarının bir kısmını cebine koyup, pazar alış verişine gittiklerinde 100-150 ve 200 TL 'ye haftalık yiyeceklerini alabiliyordu.  Bugün bırakın 500 ve 1000 TL'ye pazar arabasını, pazar filesini dolduramıyorsunuz. Türk parasının değeri inanılmaz düştü. İfade edilirken avro ve dolar yükseldi deniliyor. Bunun doğrusu bu değil. Dolar ve avro durduğu yerde duruyor, bizim paramız değer kaybediyor.  Bunun nedenini bulmak lazım. Bence bu iktidar karşılığı olmayan para basıyor, çünkü dış borcumuz ve iç borcumuz inanılmaz derecede yükseldi. Bu borçları karşılayabilmek için ise sürekli para basıyorlar. Yeni gelen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de etkisi ile olsa gerek döviz serbest bırakıldı. Hata en başta dövizi tutarak yapıldı. Burada şunu sormak lazım kur korumalı mevduatı kim bankaya yatırdı? 85 milyonun 80 milyonu bile onun yanından geçemiyor, o olsa olsa 200 binlik bir azınlık.  150- 200 bin kişiyi mutlu edeceğim diye 80 milyonu açlığa mahkum ettiniz” yorumunda bulundu. FATURASI VATANDAŞA ÇIKIYOR “Eğer bir ülkede benzine ve mazota zam yaparsan bu bütün ürünlere zam geleceği anlamını taşır” diyen Bayır, “Neden? Çünkü üretilen malları halka ulaşmasını sağlayan kamyonlar, tırlardır... Yani taşıma araçlarıdır. Bu taşıma araçlarının tükettiği yakıt anormal artarsa taşıma ücretleri artacağından dolayı yarın bu domatese yansıyacaktır. ‘Gelir vergisini maaşından kesmiyorum ama satın aldığın ürünlerde katma değer vergisi alıyorsun yani senden ikinci bir vergi alıyorum’ diyor. Terazinin dengesini bu şekilde dengelemeye çalışıyor. Bunun faturası vatandaşa çıkıyor, vatandaş çaresiz” sözlerine dikkat çekti. EKSİKLİKLERİMİZ VAR Ardından Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimini değerlendiren Bayır, “Cumhurbaşkanlığı açısından baktığımızda çok umutluyduk ve topluma da çok büyük umut vermiştik. Doğrusu ‘görevinizi tam olarak yapabildiniz mi?’ derseniz, tam olarak yaptığımızı iddia edemem. Tam olarak yapsaydık seçimi kazanırdık, demek ki bazı ufak tefek eksiklerimiz var. Önemli olan bu eksikliklerden ders çıkarmak. Benim gördüğüm 3 tarz partili var. Bir tanesi istediğimiz cumhurbaşkanlığı açısından istediğimiz sonuç olmasa da İzmir’de ki oylarla mutlu olmuş, kendisini başarılı sayan kesim var. Bu arkadaşlarımızda genel merkezle ve genel başkanımızla olan ilişkileri daha sıcak tutmak için ‘çok başarılıyız’ söylemini kullanıyorlar. Buna ben de katılmak isterdim ama ne yazık ki çok başarılı değiliz. Ben kendi adıma İzmir siyasetine kırk yılını vermiş birisi olarak kâğıdı kalemi elime aldığımda bir önceki seçimde 6’lı masaya dahil olan partilerin İYİ Parti hariç, oyları topladığımızda İzmir’de ortalama yüzde 74 civarında sonuca ulaşıyorsunuz ama biz bunu yapamadık. Genele baktığımızda oy artışı var gibi gözüküyor ama buna nüfusun artışı olarak baktığımızda çok fark görünmüyor. Keşke bütün Türkiye’yi İzmir yapabilseydik. İzmir kendi bazında başarılı olabilir ama sonucu almaya yönelik yeterli değildik” dedi.  ÜZÜLDÜM ŞAHSEN… İYİ Parti lideri Meral Akşener’in seçim sonrası söylediği ‘CHP'den 15 vekil istemek en büyük pişmanlığımdır’ sözlerini de değerlendiren Bayır, “Çok enteresan. Bizim toplam o zaman orada kaldığımız süre sadece 18 gün... Ne Meral Hanım'ın elini sıktık ne de rozet taktık ne de partiden içeri adım attık. Sadece demokrasinin önünü açma amacıyla gittik oraya. Bu ifade çok yakışıksız ve çirkin olmuş. Çünkü kendisinin bizi telefonla tek tek arayarak, 'Ömrüm boyunca size minnettar ve borçlu kalacağım' dediğini hatırlıyorum. Ben de telefonu falan yok, telefonu açtım ve bunları kulaklarımla duydum. O zaman kendisini TBMM'ye taşıyan 15 vekil çok önemliydi, onlara adeta tanrı gibi tapıyordu, 'Ömrüm boyunca bunu ödeyemeyeceğim' diyordu, bugün çok farklı konuşuyor. Demek ki değmezmiş. Biz CHP olarak demokrasinin önünü açmak için hangi parti olursa olsun hep destek olduk. 'Yeter ki demokrasinin önü açılsın, seçim barajı da kalksın, tüm partiler TBMM'de temsil edilsin' dedik. O zaman da iktidar bir oyunla onları siyaseten devre dışında bırakacaktı. Biz 15 kişi bir operasyonla onların TBMM'ye girmesini sağladık. Üzüldüm şahsen” bilgisini paylaştı. GÖREVE HAZIR OLMALILAR ‘İzmir Belediye Başkanlığına aday olur musunuz?’ sorusunu da yanıtlayan Bayır, “Siyaset yapan insanlar göreve hazır olmalılar. Ben milletvekili adayı olmadığım günden beri her gün 10-15 tane telefon alıyordum, ‘Sayın Vekilim sizi partide farklı görevlerde görmek istiyoruz’ diye. Şu anda herkesin görev yeri belli, arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bir yanlış anlaşılmaya da mahal vermemek lazım, saygısızlık etmemek lazım. Ama bir şehrin belediye başkanı benim gözümde çok farklı bir şey. İzmir’de büyüdüm, İzmir’i tanıyorum, biliyorum. Burada da bize İzmirli arkadaşlar ‘Sen bu işi yaparsın aday ol, biz seni taşırız’ derlerse görevden kaçmayız ama bunu yaparken diğer talebi olan arkadaşlara saygısızlık yapmamak lazım, demokratik bir yarış olmalı” sinyalini verdi.

Haber

"Yerelde hedef koymamız kimseyi rahatsız etmesin"

TENZİLE AŞÇI Yerel seçim hazırlıkları devam ederken siyasi partilerin Kurban Bayramı için bayramlaşma programları da başladı. İzmir’de ilk bayramlaşma ise İYİ Parti’de gerçekleşti. İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen bayramlaşma programına İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu’nun yanı sıra; Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ve parti teşkilatı katıldı. Toplantıda ekonomiye ilişkin eleştirilerde bulunan Başkan Bezircilioğlu, mevcut siyasi konjonktürde ittifak konusunda da sert çıkışta bulundu. BEZİRCİLİOĞLU: BİR EMEKLİ MAAŞI KÜÇÜKBAŞ KURBAN ETMİYOR Bayrama mesajına ülkede uzun süredir hâkim olan ve artan hayat pahalılığıyla daha da derinleşen ekonomik kriz gerçeğine dikkat çeken Bezircilioğlu, “Bayramlar; birliğin beraberliğin, dargınlıkların sona erdiği, ailelerin ve dostların bir araya geldiği, geleceğe umutla baktığımız ve hepimizi geçmiş, çocukluğumuza götüren ama hiçbir zaman da o çocukluğumuzdaki tadı bulamadığımız manevi günlerimiz… Bir bayrama giriyoruz. Gönlümüz neşeli ve umutlu olmak istiyor ama maalesef ülkemizin içinde bulunduğu durum her geçen gün bizi daha da kötümser olmaya ve umutsuzluğa sevk ediyor. Hepimiz Türk milleti olarak kendi çapında dini vecibelerini yerine getiren insanlarız. Birkaç yıl öncesine kadar emeklilerimiz dahil Kurban Bayramı’nda kurbanlarını rahatlıkla keserken, bugün geldiğimiz noktada bırakın emeklileri çalışanlarımız, küçük esnafımız dahi kurbanını kesmekte, kurban ibadetini yerine getirmekte büyük zorluk yaşıyor. Ülkede ekonomik sıkıntı büyük. Gıda enflasyonu dünyada rekor üstüne rekor kırıyor. Bir emekli maaşı, küçükbaş bir kurban etmiyor. Asgari ücrete düzenleme yapılıyor. Asgari ücretli çalışanlar memnun değil, asgari ücreti verecek işverenler ödeyemeyecek duruma gelmişse eğer bir ülkenin ekonomik ortamında maaşı alan da veren de memnunsuzsa, maaşı alan geçinemiyor ve ödemesi gerekeni ödeyemiyorsa o ülkede gerçekten çok ciddi bir ekonomik kriz var demektir. Biz, bütün bu olumsuzluklar, umutsuzluklar ve ekonomik sıkıntılarla bayramı karşılıyoruz. Umuyorum ki bu sıkıntılarda ekonomik olarak krizler ve çaresizliklerle girdiğimiz son bayram olsun. Biz bu ülkenin gerçeklerinden haberdarız. Bu konuda işçilerimiz, emekçilerimiz ve emeklilerimiz için mücadelemiz devam edecektir. Biz bu ülkenin insanı, geleceğe daha umutla bakabilsin diye mücadelemize devam edeceğiz” dedi. “YERİ VE ZAMANI GELDİĞİNDE…” Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen İYİ Parti Genel Kurultayı’nda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sözlerinin ittifakın dağılıp dağılmadığı konusuna da değinen Bezircilioğlu, “Hedeflerimizi koyduk. Hedeflerimizde bir değişiklik yok. Siyasette 6 ay kısa 1 gün uzun olabilir. Yerel seçimlerimize 9-10 ay gibi bir durum var. O zamana kadar ülkenin siyasetindeki değişiklikler her ihtimal söz konusu olabilir. Benim tek başıma İzmir İl Başkanı olarak yerel seçimlere şu şekilde gireceğiz deme yetkim ve lüksüm yok. Süreci takip edeceğiz yeri ve zamanı geldiğinde mutlaka teşkilatımızın fikri alınacaktır. Biz de o günün şartlarında yöneticilerimize gerekeni söyleyeceğiz” diye konuştu. “BÜYÜKŞEHİR’İ HEDEF KOYMAK EN DOĞAL TALEPTİR Yerel seçimlerde ittifak olmaması durumunda İzmir'deki belediye hedeflerini söyleyen Bezircilioğlu, “Ben ilk aday olduğumda Büyükşehir Belediyesi ve en az 20 ilçe belediyesine talip olacağımızı söylemiştim. Ben ağzımdan çıkan sözden geri adım atacak yapıda değilim. İddiamız ve talebimiz devam ediyor. Ama önümüzdeki süreci iyi analiz etmek gerekiyor. Tabii ki de nazar boncuğumuzun yanına yeni ilçeleri ve Büyükşehir’i koymak bir siyasi parti olarak en doğal hedeftir. Bizim yerel seçimlerde de genel seçimlerde de herhangi bir talep ortaya koymamız kimseyi rahatsız etmesin. Biz bağımsız bir siyasi partiyiz. O yüzden ortaya koyduğumuz hedefler hiç kimseyi rahatsız etmesin ve farklı bir düşünceye sevk etmesin” ifadelerini kullandı. “OLMASAYDIK KAZANILAMAYACAK İLÇELER VARDI” Akşener’in açıklamaları sonrası CHP İzmir eski Milletvekili Tacettin Bayır’ın ‘İzmir’de Kiraz ve Tire’yi verdik, daha da verecek bir şeyimiz kalmadı’ söylemlerini yorumlayan Bezircilioğlu, “İttifak sayesinde kazanılan ilçeler var. Öncelikle bunlar için teşekkür beklerdim. Bu konuda bir teşekkür etmeden ‘Tire’yi ve Kiraz’ı verdik…’ Bu ittifak olmasaydı belki de bazı ilçelerin kazanılamama durumu olacaktı. Herkes olaya kendi bakış açısından bakıyor. Ama biraz daha siyaseten daha geniş bakış açısıyla empati yaparak ve daha makul bakmak gerekiyor olaylara... Geçmişteki olanları daha da irdelemeden gelecekte başarıyı nasıl yakalarız kısmına odaklamamız gerektiğini düşünüyorum. Biz bu saatten sonra önümüze bakacağız. Yeri ve zamanı geldiğinde de hem İzmir hem de tüm iller için Sayın Genel Başkanımız en doğru kararı verecektir. DURAN: GELECEKTİ BAYRAMLAR BUGÜNDEN İYİ OLSUN Tire Belediye Başkanı Duran da kısa bir konuşmayla yaparak “Gelecekteki bayramların içinde bulunduğumuz bayramdan daha umutlu ve güzel olmasını diliyorum” dedi.

CHP’li Bayır’ın Van mesaisinde dikkat çeken ‘afiş’ detayı Haber

CHP’li Bayır’ın Van mesaisinde dikkat çeken ‘afiş’ detayı

TENZİLE AŞÇI - ÖZEL HABER Türkiye’nin ‘kader seçimi’ olarak tanımlanan 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerine 2 gün kala siyasilerin seçim mesaileri tam gaz devam ediyor Öte yandan; seçim sonrasında ilk tur analizi yaparak ülke genelinde yoğun saha çıkarması yapan CHP’nin vekillerinin saha mesaisinde sona yaklaşıldı. CHP’nin çalışmaları kapsamında Van’da sahaya inen CHP İzmir 27. Dönem Milletvekili Tacettin Bayır, saha izlenimlerini aktarırken seçimde ‘ilk turda oy kullanmayan’ kesimin belirleyici olacağının altını çizdi. ‘sosyal yardım’ ve ‘karalama kampanyalarına’ ilişkin de anekdotlar paylaşan Bayır, dikkat çeken ‘Türk bayraklı afiş’ detayını gündeme getirdi. CİDDİ AVANTAJIMIZ VAR 2. turda Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avantajlı olduğunu belirten Bayır, “Bu seçimin 14 Mayıs seçiminden farkı, bunda tek oy pusulasının kullanılması. Daha kolay olacak. Dolayısıyla daha önceki seçimde iptal olan 1 milyon 100 bin oy bu kez iptal olmayacak. Çünkü tek kağıt iki isim, kolay bir oylama. Burada herkesin kilitlendiği mesele, geçen seçimde oy kullanmaya gitmeyen yaklaşık 8,5 milyonluk kesim. Eğer bu kesim oy kullanmaya giderse, geçersiz oy kullanan vatandaşlar da daha dikkatli oy kullanırlarsa… Zaten Sinan Oğan’dan parçalanan oy arayı dengeledi. Bence bugün itibariyle Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun oyları başa baş. 0-0 yeniden 90 dakikalık bir maça çıkacağız. Bu maça 0-0 çıktığımız için ciddi bir avantajımız var. Özellikle iktidarın muhafazakar ve dindar kesime sanki CHP, dindar değil egosunu yerleştirdi. Bu artık bir cumhurbaşkanlığı seçimi olmaktan çıktı, bir referanduma döndü. Referandumun da birkaç temel sorusu var. Suriyeliler kalsın mı gitsin mi, cumhuriyet rejimiyle idare edilmeye devam mı edelim yoksa şeriat gelsin mi, parlamenter sistemle devam mı edelim yoksa tek adam rejimiyle mi? Bu oylamanın sorusu bu. Böyle baktığımız zaman bu, sandık oylamasından çok referandum uygulamasına döndü. Geleceğimiz oyluyoruz. Biz de bunu anlatmaya çalışıyoruz” dedi. SOSYAL YARDIM BASKISINI İŞLİYORLAR İktidarın sosyal yardımlar üzerinden propaganda sürdürdüğünü belirten Bayır, halkta yanlış algı oluştuğunu ifade ederek “Geçtiğimiz gün Van’da marangozlar sitesinde yaklaşık 200 dükkana girdim. Sohbet edip sandığa davet ettim. Oy kullanmayan bazı arkadaşlara denk geldim, bu sefer oy kullanmaya gidecekleri yönünde söz aldım kendilerinden. Ama oraya sanayi sitesi demeye bin şahit ister. Eskiden arabaların korna çaldığı, trafik olan, makine ve çekiç sesinden geçilemeyen bir sanayi sitesinde in cin top atıyorum. 10 dükkanın 6-7 tanesi kapalı, açık olanlarda hareketlilik yok. Yani küçük sanayi durmuş durumda. Ekonomik anlamda Türkiye’nin göstergesi yok. Halinden memnun tek bir kesim kalmadı ülkede. Devletin gücü o kadar fazla ki… Onların özellikle Anadolu’da işledikleri senaryo şu: Biz devletiz, sosyal yardımlarla size bakarız. Siz üretmeyin yatın. Van’da kulaklarıma inanamadım. 1 milyon 300 bin nüfusu olan yerde neredeyse yüzde 60’ı 800 bin kişi sosyal yardım alıyormuş devletten. Siz bir kentin nüfusunun yüzde 60’ına sosyal imkanlarla yardım adı altında maaş veriyorsun, yardım adı altında Kızılay’ın kolisini gönderiyorsun, ‘sen çalışma ben sana bakarım’ diyorsun. Karşılığında da ‘bak biz gidersek CHP gelirse, Tayyip gider de Kemal gelirse bu yardımları alamazsın. Onlar yardımları keser’ baskısını işliyorlar Anadolu’da. Dolayısıyla devletten yardım alan insanlar devlet baba büyük, Erdoğan büyük diyor. Sanki O yardımı Erdoğan onu kendi cebinden veriyormuş algısı yaratmışlar.  Halbuki o yardımı devlet yapıyor. Senin gerçekten sosyal yardıma ihtiyacın varsa Kılıçdaroğlu da gelse verecek onu. Ama maalesef onu öyle algılamıyorlar” diye konuştu. İNSANLAR ERDOĞAN'IN EZİCİ ÜSTÜNLÜĞÜ OLMADIĞINI ANLADI İlk ve 2. Tur arasında vatandaşı algılarında ciddi oranda değişiklik olduğunun altını çizen Bayır, “Ben iki şeyin ortaya çıktığını düşünüyorum. Yurtdışı oylarının artması gösteriyor ki insanlar bu konuya duyarlı. Amerika’da 600 km uçakla yol yapıp oy kullanmaya gidiyor. Bize gelen bilgilere göre oy kullanma sayısı artmış durumda. Ben Türkiye’de de aynı şey olacağını düşünüyorum. Herkesin sandığa gitmeyenler üzerinde çalıştığını biliyorum. Ayrıca… Van’da konuştuğum kişiler, ‘Biz Kılıçdaroğlu’nun bu kadar yüksek oy alacağını tahmin etmiyorduk. Yani nasılsa yine Erdoğan kazanacak, sandığa gitmenin de bir esprisi yok’ diyorlar. Yani gitsek de gitmesek de Erdoğan kazanıyor algısı oluşmuş. Ama bu kez Kılıçdaroğlu’nun o kadar oy aldığını görünce, arada sadece 2,5 milyon oy farkı olduğunu görünce, ‘demek ki Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu üzerinde ezici bir üstünlüğü söz konusu değilmiş. Demek ki ben sandığa gitsem bu sonuç değişebilir’ diye konuşan insanlar da yoğunluktaydı” ifadelerini kullandı. İlk tur öncesinde iktidar kanadından yapılan ‘karalama kampanyasının’ vatandaş üzerindeki izlerinin silindiğini belirten Bayır, dikkat çeken ‘Türk bayraklı afiş’ detayını paylaşarak şunları söyledi; “Şu anda biz sahada yaklaşık 300 milletvekiliyle Anadolu’da belli illerde çalışıyoruz. Hepimiz belirli bölgelerde vatandaşlarla görüşüyoruz. Ben 45 yıldır İzmir’de esnaf olduğum için ağırlıklı olarak sanayi sitelerini, iş insanlarını ve esnafı ziyaret ediyorum, bire bir temaslarda bulunuyorum. Bütün vekil arkadaşlarımla hep birlikte çalışıp bunu topluma anlatmaya çalışıyoruz. Karşı taraf kendileri devletin kurumlarıyla, kaymakamlarıyla, valileriyle bu mücadeleyi veriyorlar. Biz de siyasiler olarak sahadayız. Onlar her türlü devlet imkanını kullanıyorlar. Mesela bizim afişlerimizi indirip Recep Tayyip Erdoğan’ın afişini asıyorlar. Mesela Van’da bir fotoğraf çektim. Siyasette Türk bayrağı kullanılamaz. Van sokaklarının tamamında Tayyip Erdoğan’ın üzerinde pilot kıyafeti, arkasında Türk bayrağı ve uçak. Van’ı bunlarla donatmışlar. Milliyetçilik pompalanıyor. Ama Türk bayrağının siyaseten kullanılması yasaktır, hiçbir afişte propaganda malzemesi olarak kullanılamaz. Ama bunlar kullanıyorlar. Bunlar seçim kurulu kanunlarını tanımıyorlar. Ama aynı şeyi biz yapsak hemen indirirler.”

Vekil Bayır'dan, Seferihisar'a gelen depremzedelere ziyaret Haber

Vekil Bayır'dan, Seferihisar'a gelen depremzedelere ziyaret

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekil Tacettin Bayır ve Seferihisar Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı Senem Gürer Solak ile  Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından geçici olarak Seferihisar'da konaklayan depremzedeleri ziyaret etti. Afetin yaralarını hep birlikte saracaklarını belirten Bayır çocuklarla özel olarak ilgilendi.  Türkiye'nin güneydoğusu 6 Şubat günü gerçekleşen depremin ardından evsiz kalan vatandaşlara İzmir'de geçici konaklama imkânı sağlandı. CHP Milletvekili Tacettin Bayır, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı Senem Gürer Solak ve CHP ilçe yöneticileri Seferihisar'a gelen depremzedelere dayanışma ziyaretinde bulundu. Depremzedelerin yaşadıkları sorunlar için ellerinden geleni yapacaklarını belirten CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “İzmir'de dört milletvekili arkadaşım ile 30 ilçede bulunan depremzedeleri gezerek rapor tutacağız, on ilçe için il başkanlığı beni görevlendirdi. İlçeleri gezdik, İzmir'de 60 bine yakın depremzede bulunuyor. Depremzedelerin büyük bir bölüm kamplarda, otellerde ve hayırsever yazlıkçıların evinde misafir ediliyor.  Depremzedelerin içinde öğrenci çocuklarımız var, bunların okula yerleştirilmesi uzaktan eğitim almasını sağlayacak araç gereçlere ihtiyaç var. Yazlıklıklarda ve  otellerde kalan depremzedeler 15 Nisana'a kadar otel ve yazlıkları boşaltılması isteniyor, tekrar taşınmaları söz konusu olacak. İlçelerin kaymakamları ve vali beyle konuşup kamplara alınmalarını sağlayacağım, daha derli toplu olacaklar. Tabi bu kamplarda öğrencilerimizin yıl kaybetmemeleri için kamplardan servislerle gidip gelmelerini sağlayacağız.  Gıda ve kılık kıyafet yardımı konusunda yerel yönetimlerimiz çok başarılılar. Her belediye başkanı ilçesinin spor salonunu adeta bir alışveriş merkezine dönüştürmüşler, bu konuda depremzedeler çok rahatlar.  İzmir halkıda çok yardımsever. Depremzedeler bu anlamda çok mutlular, biz İzmir halkını böyle tanımıyorduk, bilmiyorduk diyorlar. Sadece bir ilçede yiyecek konusunda sıkıntı yaşandı, bir iş adamı grubunun yemeği taahhüt ettiğini ancak zaman zaman ekmek, yoğurt gibi eksiklik olduğu ifade edildi. İlçenin esnaf odası başkanını ziyaret ettim, rica ederek yoğurt ve ekmeği pazarlık ettik. İki ay boyunca ekmek ve yoğurt sorununu çözdük. Parçalı halde duran depremzedeleri mevcut kampları açıp yerleştirebilirsek sadece o kampta bu yaz tatil yapacak vatandaşlarımız tatil yapamayacak. Çünkü en iyi ihtimal  ile TOKİ deprem bölgesindeki konutları bir buçuk iki yıl içinde yapacağını düşünüyoruz. Bunun 3 yıl olduğunu varsayalım burada kalan misafirlerimizin başımızın üstünde yeri var ama en az iki üç yıl onları misafir edeceğiz, bu süreçte onların ihtiyaçlarını sağlamak bizim boynumuzun borcu" ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.