TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#taciz

taciz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, taciz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Amacım silah sesini duyurup korkutmaktı Haber

Amacım silah sesini duyurup korkutmaktı

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- İzmir’in Karabağlar ilçesinde eşi Cenk Karademir ile aralarında mal paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşayan ve boşanma aşamasında olan sosyal medya fenomeni Büşra Karademir, eşinin kapıya dayanıp tekmelemesi sebebiyle KADES’ten yardım istedi. Karademir, karakolda ifadesi alındıktan sonra kendisini evine bırakan Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliğinde Grup Amiri olarak görev yapan polis memuru Süleyman Ay’ı karnından vurdu. Karademir 27 Haziran Perşembe günü gerçekleştirilen ilk davada göz yaşları içinde; polis memuru Ay’ın kendisine evin içinde cinsel tacizde bulunduğunu, o sebeple Ay’ı beylik tabancıyla vurmak zorunda kaldığını ifade etti. Tüm suçlamaların asılsız olduğunu ifade eden polis memurun Ay ise Karademir’in kendisini “Kapının arkasında bombe/çıkıntı var. Eşimin kapıya tekme attığını buradan anlayabilirsiniz. Kapının arkasına bakar mısınız amirim” diyerek içeriye davet ettiğini ve kapının içeride kalan kısmını kontrol ettiği sırada Karademir’in silahı profesyonelce çekip bir el ateş ettiğini, sonrasında tabancanın tutukluk yaptığını aksi halde Karademir’in ateş etmeye devam edeceğini öne sürdü. Sanık Ay’ın sanık Karademir’i cinayete teşebbüsle, sanık Karademir ise sanık Ay’ı cinsel taciz ile suçladığı dava 21 Kasım saat 14.30 tarihine ertelendi. TACİZ KARAKOLDA BAŞLADI Duruşmada hâkim karşısına çıkan Büşra Karademir, korku içinde yaşadıklarını anlatırken “Olay günü eşim kapıya geldi ve tekme atıp açmamı söyledi. Ben de korkup KADES’i çağırdım. Böylece polis geldi beni karakola götürdü ifade vermek için odaya girdim. İki polis vardı bir tanesi Süleyman Ay’dı. Bana ifade sırasında buralara genelde senin gibi güzel kızlar gelmez. Boşan hayatını yaşa ben de yeni boşandım. Ben sana iş bulurum gibi şeyler söyledi. Daha sonra vakit geç olduğu için beni eve bıraktılar. Yol boyunca hiç durmadan benimle konuştu ve bana sarkıntılık yaptı. Sonra ben eve davet etmediğim halde Süleyman Ay evime girdi ve bana ‘Yarın çay kahve içer miyiz’ dedi. Ben de ne demek istiyorsun dedim. O anda eve girdi silahını ve ceketini çıkardı. seninle sevgili olalım dudakların çok güzel dedi. Ben itiraz edince de bana sarıldı ve beni öptü. Elinden kurtulmaya çalışırken silahını çıkarıp koyduğu aynanın önüne kadar geldik ve silahını gördüm. Belki sesten korkar bırakır diye silahı aldım çektim ama o fark bile etmedi. Tacize devam etti. Bu sefer duvara ateş etmeyi düşündüm ve istemeden onu vurdum. Zaten o sesten ondan çok ben korktum. Vurulunca ne yapıyorsun sen dedi silahı elimden aldı. Amacım silah sesini duyup korkmasıydı. Durması için yaptım. Zaten sonrasında çıkıp diğer polisi çağırdım. Çok korkmuştum ne yapacağımı şaşırdım” ifadelerini kullandı. PSİKOLOJİSİ BOZUK BENİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTI Süleyman Ay ise Karademir’in psikolojik sorunları olduğunu ve bu sebeple çeşitli ilaçlar kullandığını vurgulayarak, “Ben söylenen hiçbir şeyi yapmadım. Karademir’in ifadesini alırken yanımda bir meslektaşım vardı. Yani yalnız değildik. Madem sarkıntılık yaptım neden amirim ben korkuyorum bu gece eve baskın yapabilirler numaranızı alabilir miyim bir şey olursa sizi ararım diyorsun? Ben numaramı verdiğimde ise beni iki kere çaldırıyorsun. Çaldırmasan bende numaran olmayacak. Büşra evine bıraktığımızda bana kapının arkasında bombe/çıkıntı var. Eşimin kapıya tekme attığını buradan anlayabilirsiniz. Kapının arkasına bakar mısınız amirim dedi ben içeri girdiğimde ise tam kapıya bakarken bir çıt sesi duydum. Anlam veremedim. Sonra arkamı döndüm ve beni vurdu. Ardından tekrar ateş edecekti ama silah tutukluk yaptı ve elinden silahı aldım. Elinden almasam beni öldürecekti. Çok profesyonelce bana ateş etti. Bana bunun neden yaptığını ise bilmiyorum zaten psikolojisi bozukmuş. İlaç kullanıyormuş” açıklamasında bulundu. AMACI TAKİPÇİ KAZANMAK Ay’ın avukatı Emrullah Aksakal, Karademir’in bir sosyal medya fenomeni olduğunu ve tüm bunları daha fazla takipçi kazanmak için kurguladığını iddia ederek; “Bu olay aslında bir kişinin sanaldan daha çok takipçiye ulaşması ve daha sansasyonel yaratması amacıyla meydana gelmiş bir durum. Bu da yetmezmiş gibi dün bir sürü haber yapıldı. Amaç tamamen daha ünlü biri olmak. Ünlü olabilmek için ise malzeme lazım ve bunun en kolay yolu da bir polisi suçlamak. Düşünüldüğünde en büyük etki böyle olaylardan alınır. Ayrıca olaydan öncesinde henüz karakoldayken sanaldan bir paylaşım yapıyor ve ilk kez bir polis benimle bu kadar iyi ilgilendi diyor. Daha sonra babasına sorun yok her şey yolunda diye mesaj atıyor. Ancak yine aynı esnada yani henüz karakolda iken ifade sırasında Süleyman Ay’ın kendisine sarkıntılık yaptığını, yanağını okşadığını iddia ediyor. Bununla ilgili karakolda herhangi bir kamera kaydı yok” diye konuştu. YA SESSİZ TECAVÜZ ETMESİNE MÜSADE EDECEK… Karademir’in Avukatlarından Ruveyda Şule Ak: Sanık silahını çıkarıp tehdit olarak aynanın önüne koyduğunda müvekkil ya sessiz kalıp sanığın kendisine tecavüz etmesine müsade edecek ya da canı pahasına namusunu müdafaa edecekti. 30 yıllık meslek tecrübesine sahip olan ve iri yapılı olan sanığı başka şekilde durdurma şansı yoktu. Sanık nöbetçi savcıdan zarar bakmak için talimat aldığını söylemiştir. Ancak tutanakta böyle bir talimat yoktur. Kaldı ki müvekkil eşinden şikayetçi olmadığı için bir tespit yapılmasına gerek yoktur. Kapıda sanığın tarif ettiği gibi bir bombenin olmadığına dair sunmuş olduğumuz fotoğraflar ve olay yeri inceleme fotoğrafları mevcuttur. Ayrıca araçta bekleyen polis memurunun ifadesi ve çektiği videolar sanığın Büşra'nın ikametine talep olmaksızın girdiğini kanıtlamıştır. Sanığın olay gecesi üstünde olan montta kurşun izi bulunamamıştır. Bu dava sadece Büşra Karademir'in davası değildir. Büşra Karademir sesini duyurmaya çalışan, yalnızca kendini korumak en önemlisi hayatta kalmak isteyen binlerce kadından yalnızca biridir. Bugün kadınlar polisi ararken iki kere düşünüyorsa sanığın eylemleri yüzündendir" Dedi TÜM KADINLARA YAPILMIŞTIR Karademir’in Avukatlarından Eriş Önen, ise “İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmamız görüldü. Bizler şunu ifade etmek istiyoruz; biz Türkiye’nin hukukçuları, avukatları olarak bu tarz dosyalarla fazlasıyla karşılaşıyoruz. Ancak bu sadece müvekkilimiz şahsinde gerçekleşmiş bir olay değil. Bu olay Türkiye’deki kadınlara yönelik yapılmış bir saldırıdır. Sebebi ne olursa olsun biz kadınlar karşı ve çocuklara karşı işlenen suçlarda kadın ve çocukların haklarını savunacağız. Bu dosyanın adil bir şekilde yürütüleceğine inanıyoruz. Adaletin tecelli edeceğini düşünüyoruz” açıklamasında bulundu. HER ZAMAN YAKIN DAVRANIRDI İfade sırasında ikilinin yanında bulunan diğer polis memuru Ş.M. ise tanık olarak katıldığı mahkemede, meslektaşının daha önce de kadınlara yakın davrandığını ve etik dışı hareketleri olduğunu öne sürdü. Tanık Ş.M. “Süleyman Ay ile o gün karakolda 3 kişiydik. İfade sırasında yanındaydım. O sırada iddia edilen yanağa dokunma gibi bir durum görmedim. Ancak Karademir’e sürekli boşan hayatını yaşa, ben de yeni boşandım. Ben sana iş bulurum gibi normalde söylenmemesi gereken etik dışı sözler etti. Ayrıca bu tarz durumlarda kişi isterse evine bırakıyoruz ama kapının önüne bırakıp dönüyoruz yani evine kadar girmesine gerek yoktu. Ben arabayı döndürüp geliyorum dedim. Süleyman Ay’da Karademir’i bırakıp geleceğim dedi. Ancak tam 8 dakika 45 saniye evde kaldı. Bu esnada ne yaşandı bilmiyorum. En son beni Büşra balkondan çığlık atarak bağırarak çağırdı. Gidip baktığımda Süleyman vurulmuştu. Ne olduğu sorduğumda beni vurdu dedi. Süleyman ile şahsi bir meselem yok ama iş konusunda anlaşamazdık. Benim etik bulmadığım şeyler yapardı. Kadınlara her zaman yakın davranırdı ama şikayet edemezdim çünkü elimde kanıt yoktu” dedi.

Metroda tacize uğrayan genç kız yaşadıklarını anlattı Haber

Metroda tacize uğrayan genç kız yaşadıklarını anlattı

Başakşehir’de dün sabah saatlerinde işe gitmek için Kayaşehir metrosuna binen Zeynep Bilici isimli genç kız, karşısına oturan bir şahsın tacizine maruz kaldı. Metrodaki kalabalığa aldırış etmeden cinsel organını çıkartarak mastürbasyon yapan şahsı fark eden genç kız, korku içerisinde o anları görüntüledi. Yaşananlar sonrasında elindeki görüntüyle Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek şikayetçi olan genç kız, yaşadığı dehşet anlarını İHA’ya anlattı. “Gözümü her kapattığımda o sahne gözümün önüne geliyor” Zeynep Bilici, “Ben sabah saat 10.00 sıralarında metroya bindim. Ben bindiğimde o şahısta metrodaydı. Oturdum, bir süre beni süzmeye başladı ve ben bakışlarından rahatsız oldum. Üzerimde de uzun bir kıyafet vardı. Ben durumu fark ettiğimde o beni rahatsız etmeye devam etti. Üzerimi düzelttim ben, sol yanımda iki hanımefendi ve sağ yanımda başka bir hanımefendi de vardı. Ben hareketleri fark ettim ama emin olamadım. Bu nedenle kamera kaydını açtım. Kamera kaydından bakıldığında cinsel organıyla oynadığı görülüyor. Ben tepki verdim ve bağırdım. Hemen çantasını alıp kalktı, o esnada fermuarı da açıktı. Kendisi inkar etti. Şahıs kaçtı, ben Başakşehir Karakolu'na şikayette bulundum. Bunun bir cinsiyetle alakası yok, insan olmakla alakası var. Ben kendisinden davacı oldum. Bu sürecin peşini hiçbir şekilde bırakmayacağım. Kamera kayıtları şu anda inceleniyor. Umarım bulunur. Gözümü her kapattığımda o sahne gözümün önüne geliyor” ifadelerini kullandı. Polis ekipleri metro kameralarını tek tek inceleyerek, şahsı tespit etmeye çalışıyor.

Katolik kiliselerinde taciz skandalı Haber

Katolik kiliselerinde taciz skandalı

İspanya’da bağımsız bir komisyon, dün paylaşılan bir rapor 200 binden fazla çocuğun Katolik din adamlarının istismarına maruz kalmış olabileceğini ortaya koydu. İspanya Kongresi tarafından geçtiğimiz yıl hazırlanması talep edilen rapor komisyonun 800 bin kişi ile yapılan anket sonuçlarına dayanıyor. 700 sayfalık rapor, ülkedeki erişkin nüfusun yüzde 0.6’sının yani 39 milyonunun çocukluk dönemlerinde din adamlarının istismarına maruz kaldığını gözler önüne serdi. Ayrıca, kilise tarafından denetlenen kurumlarda da cinsel istismarın yaşandığını ortaya koyan raporda, kilise personeli de dahil edildiğinde tacize uğrayanların sayısının 400 bine yükseldiği aktarıldı. Cinsel istismara uğrayan en az 487 kişinin ifadelerini de yer aldığı raporda, tacize maruz kalanların yaşadığı “duygusal yıkım” da yer aldı. “İntihar eden insanlar var” Araştırma sonuçlarını kamuya duyuran İspanya Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Angel Gabilondo, Kiliseler, harekete geçmemeler ve yaşanan istismarı saklamak için gösterdikleri çaba nedeniyle eleştirerek, “Yaşananlar sessizlik sayesinde yapıldı. Gabilondo, tacize uğrayanların psikolojik olarak zor bir süreç geçirdiğini dile getirerek, “İntihar eden insanlar var. Bazılarının hayatları bir daha eskisi gibi olamadı” ifadelerini kullandı. Mağdurlara tazminat önerisi Raporda, kilise tarafından atılan adımların önlemlerin “yetersiz” olduğu ifade edilirken cinsel istismar mağdurlarına tazminat ödenmesi için bir fon oluşturulması önerildi. “Dönüm noktası” İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, raporla ortaya çıkarılan bulguların, ülke tarihi için bir “dönüm noktası” olduğunu söyledi. Sanchez, “Yıllardır herkesin bildiği ancak konuşmadığı gerçek ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. İlk rapor 2021 yılında açıklandı İspanya’da Katolik kilisesi din adamlarının çocuklara karşı cinsel istismarına yönelik soruşturma, ülkede yayın yapan El Pais gazetesi tarafından 2018 yılında başlanan ve o döneme kadar binden fazla cinsel istismar vakasının yaşandığını ortaya koyan bir araştırmanın ardından başlatılmıştı. Araştırmaya ilişkin ilk rapor ise 2021 yılında yayınlanmıştı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İspanya'ya maske kullanımı geri mi geliyor?

Celal Şengör’e İzmir’de protesto: "Tacizci hoca istemiyoruz!" Haber

Celal Şengör’e İzmir’de protesto: "Tacizci hoca istemiyoruz!"

Geçtiğimiz yıllarda katıldığı zoom yayınında kadın öğrencisini taciz ettiğine dair açıklamalarıyla tepki toplayan Yer Bilimci Prof. Dr. Celal Şengör, söyleşiye katılmak için geldiği İzmir’de protesto edildi. Karşıyaka Belediyesi’nin Cumhuriyet’in 100. yılı etkinlikleri kapsamında Bostanlı Suat Taşer Sanat Merkezi’nde düzenlediği söyleşiye katılan Şengör, etkinlik başladığı sırada salonun dışında toplanan Mor Dayanışma ve Kampüs Cadıları üyesi kadınlar tarafından dakikalarca yuhalandı. Salona alınmayan ve güvenlik görevlilerinin engellemesiyle karşılaşan kadınlar, “Tacizci hoca istemiyoruz” diye haykırdı. “CUMHURİYET’İ TACİZCİLERLE SAVUNAMAZSINIZ” Tacizin örtbas edilmemesi için mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan kadınlar, “Celal Şengör bir bilim insanı olarak buraya davet edildi. Ama Karşıyaka Belediyesi’nin unuttuğu bir şey var. Celal Şengör bir tacizcidir. Canlı yayında bir kadını taciz ettiğini utanmadan, sıkılmadan anlattı. Bir kadını taciz ettikten sonra hiçbir şey yokmuş gibi elini kolunu sallayarak dolaşamayacak bu sokaklarda. Cumhuriyeti tacizcilerle savunamazsınız. Kadınlar için demokratik cumhuriyet bizim mücadelemiz ile gelecek. Celal Şengör gibi tacizcilerle değil. Celal Şengör’ü burada istemiyoruz. Hiçbir yerde tacizin örtbas edilmemesi için mücadele edeceğiz. Bizim derdimiz tek başına bir etkinlikle değil bizim derdimiz bu salonlara, şehrimize tacizcilerin gelmemesi. Ülkenin her yerinde bu mücadelemizi yükselteceğiz. Sesimizi her yerde duyacaksınız” ifadelerini kullandı. NE OLMUŞTU? Şengör, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) bir kız öğrencisini taciz ettiğini canlı yayında açıklamış ve tepki toplamıştı. Şengör, “Yanımda duruyor. O kadar kızdırdı ki, eteğini kaldırdım, kıçına bir tokat attım. Bu, dehşete düştü. Baktım böyle bakıyor bana. ‘Bana bak’ dedim, ‘Baban bunu yaptı mı?’ dedim. ‘Babam bile böyle bir şey yapmadı’ dedi. ‘Hah’ dedim, Eksik kalmış şimdi tamamlandı” ifadelerini kullanmıştı. İTÜ Rektörlüğü, Celal Şengör hakkında idari soruşturma başlatıldığını açıklamıştı. Ancak rektörlük, soruşturmada neticesinde Şengör’e disiplin cezası gerekmediğine hükmetmişti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Foça Devlet Hastanesi’ndeki cinsel taciz iddiaları ortalığı karıştırdı

Gaziantep'teki taciz olayında mahkeme kararını verdi Haber

Gaziantep'teki taciz olayında mahkeme kararını verdi

Gaziantep'te 8 Aralık 2022'de Şehitkamil ilçesi Seyrantepe Mahallesi'nde 15 yaşındaki N.T. isimli kızın peşinden asansöre binip kapının kapanmasının ardından çocuğu boğazına dayadığı bıçakla tehdit ederek taciz etmeye çalıştığı ileri sürülen sanığın yargılandığı davada karar duruşması görüldü. Gaziantep 10. Ceza Mahkemesinde 'Çocuğun cinsel istismarı, Silahla tehdit, Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma' suçundan müebbet hapis talebiyle yargılanan sanık Ali K. ile avukatı Av. Ali Haydar Karaca duruşmada hazır bulunurken, mağdur N.T. duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Mağdurun ailesinin avukatı Sevilay Esin Karakuş da duruşmada hazır bulundu. “Ben adaletinize güveniyorum” Gaziantep 10. Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Ali K. ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, bir önceki celse dava dosyasına sunulan esas hakkında mütalaaya karşı savunma yapması için sanığa söz verdi. Sanık K. savunmasında, “Daha önce beyanımda da söylediğim gibi olay yerinde bulunan kişi benim. Bulunmamam gereken yerde bulunduğum için de pişmanım. Beyanlarda anlatılan tek doğru şey benim mağdura korkma ben sana zarar vermeyeceğim dememdir. Ben adaletinize güveniyorum. Ben yalan söylemiyorum. Benim mağdura dokunmam olmadı. Bıçak çekmedim. Ben sadece sana zarar vermeyeceğim dedim. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum” dedi. “Beraatinin istenilmesi hukuka aykırıdır” Mağdur N.T.'nin Avukatı Sevilay Esin Karakuş savunmasında, “Mütalaadaki aleyhe hususları kabul etmiyoruz. Sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden beraatinin istenilmesi hukuka aykırıdır. Sanık eylemi kasten gerçekleştirmiştir. Kamera kayıtlarında asansör beklerken sanığın cebinden bıçağı çıkartarak tekrar cebine koyduğu görülmektedir. Sanığın kasten ve tasarlayarak olay yerine geldiğini kamera görüntülerinden net olarak anlamaktayız. Ayrıca sanık bıçağın yanlışlıkla düştüğünü ve müvekkilin yaralanmadığını söylemektedir. Ancak hastane kayıtlarında müvekkilimin elinden yaralandığı görülmektedir. Sanığın beyanları çelişkilidir. Özellikle bu duruma dikkat edilmesini istiyoruz. Müvekkil başarılı bir öğrenciyken şu an okuluna gidemiyor. Kendisi okulu bırakma derecesine gelmiştir. Olayın üzerinden zaman geçmesine rağmen hala tek başına bir yere gidememektedir. Şikâyetçiyiz cezalandırılmasını istiyoruz” dedi. “Olayın tam görüntüsünün yer aldığı bir kamera görüntüsü yoktur” Sanık Ali K.,’nın Avukatı Ali Haydar Karaca savunmasında, “Biz dosya kapsamında suçun yasal unsurlarının oluşmadığını düşünüyoruz. Mağdurun hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasındaki beyanlarından sanığın özel bölgelerine dokunmadığını söylemiştir. Dolayısıyla cinsel taciz suçu kapsamında olay kalmaktadır. Mağdurun beyanlarının hepsi doğru olsa dahi sadece cinsel tacizden yargılanması gerekir. Daha öncede dosya görevsizlik kararıyla asliye cezaya gönderilmiştir. Suçun yasal unsurları oluşmamıştır. Olay asansörde gerçekleşmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları da oluşmamıştır. Olayın tam görüntüsünün yer aldığı bir kamera görüntüsü yoktur. Mağdurun beyanlarının kendi içerisinde çeliştiği görülmektedir. Müvekkil 10 aydır tutukludur. Biz tahliyesini ve beraatini istiyoruz” diye konuştu. Beyanların ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Sanık Ali K. 'silahla tehdit' suçundan 2 yıl, 'cinsel taciz' suçundan ise 9 yıl olmak üzere toplam 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gaziantep su kesintisi – 12 Ekim 2023 Perşembe

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.