[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#taciz

taciz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, taciz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yalova’daki taciz olayının zanlısı suçlamaları reddetti Haber

Yalova’daki taciz olayının zanlısı suçlamaları reddetti

Yalova’da dün akşam saatlerinde bir minibüste üniversite öğrencisi kızları rahatsız ettiği iddia edilen Y.Y. (22) sosyal medyada çıkan paylaşımlardan sonra gözaltına alınmıştı. Konuyla ilgili sosyal medyadan açıklama yapan Yalova Valisi Hülya Kaya, "7 Ekim 2024 tarihinde sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar ihbar kabul edilerek, üniversiteli kız öğrencileri rahatsız ettiği iddia edilen şahıs jandarmamız tarafından yakalanmış olup adli süreç başlatılmıştır" ifadelerine yer vermişti. Kimsenin huzurunu bozduğumu düşünmüyorum Jandarmadaki işlemlerinin sevk edildiği adli makamlar tarafından tutuklanan Y.Y.'nin jandarmaya verdiği ifadede, suçlamaları kabul etmediği bilgisine ulaşıldı. Y.Y.'nin ifadesinde, internet üzerinden olta satışı yaptığını, alkol, uyuşturucu alışkanlığının olmadığını ifade ederek, "Dolmuşta bulunduğum esnada tanımadığım kızlar bana bakarak gülüyorlardı. Ben de yüzüm boyalı olmasından dolayı güldüklerini düşündüğüm için kimseye bir şey herhangi bir şey söylemedim. Kimsenin huzurunu bozduğumu düşünmüyorum. Eğer öyle bir durum olsa oradaki vatandaşlar buna müdahale ederdi" şeklinde konuştuğu öğrenildi. Şehit Ömer Faydalı Caddesi üzerinde minibüsten indiğini aktaran Y.Y, “Hoşuma gittiği ve kendimi böyle iyi hissettiğim için yaklaşık 5 yıldır yüzümü boyamaktayım. Ben hayatım boyunca Yalova Üniversitesine ve orada bulunan yurda hiç gitmedim. Kimseye tehdit ve hakarette bulunmadım" şeklinde ifade verdiği ortaya çıktı.

Taciz iddiasıyla suçlanan öğretmen davasında yeni gelişme Haber

Taciz iddiasıyla suçlanan öğretmen davasında yeni gelişme

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- İzmir’in Bayındır ilçesinde bulunan bir ortaokulda görev yaptığı sırada 12 yaşındaki öğrencisi N.T.’ ye taciz ettiği iddiasıyla öğretmen F.Ş.’ye soruşturma başlatılmıştı. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde öğretmen F.Ş.’ye açılan çocuğa karşı cinsel istismar ve şiddet davasının ilk celsesi Bayındır 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İlk duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan Davacı taraf N.T’ nin avukatı Esma Selen Göreci Palavar, “Bir öğretmenin sanık olması Türk eğitim sistemi için kara bir lekedir. Olayın ilk gerçekleştiği tarihten itibaren dosyanın takipçisi olduk ve sanık öğretmenin Bayındır'da ki okula benzer suçlamayla disiplin soruşturması sonucu geldiği ve daha önce bu tür olayların yaşandığını ancak hukuk sistemimizde cinsel taciz ve şiddet olayları takibi şikayete bağlı bir suç olduğundan dolayı şikayet olmamış ve örtbas edilmiştir” dedi N.T.’nin halası Figen Tokoğlu ise, “Bu kapsamda umutluyuz. Adaletin yerini bulacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. KARA BİR LEKEDİR Öğretmen F.Ş.’nin çok tehlikeli ve pedofili profili çizdiğini vurgulayan Avukat Palavar, “Bayındır 2. Asliye Ceza Mahkemesinde devam eden çocuğa karşı cinsel istismar ve şiddet dosyamızın ilk celsesi bugün görüldü. Dosya kapsamındaki tanıkların çoğu bugün dinlendi. Tanıklara çapraz sorular soruldu ve akabinde tanıklar bizim iddia ettiğimiz şekilde olayın yaşandığını teyit etti. Bir öğretmenin sanık olması Türk eğitim sistemi için kara bir lekedir. Olayın ilk gerçekleştiği tarihten itibaren dosyanın takipçisi olduk ve sanık öğretmenin Bayındır'da ki okula benzer suçlamayla disiplin soruşturması sonucu geldiği ve daha önce bu tür olayların yaşandığını ancak hukuk sistemimizde cinsel taciz ve şiddet olayları takibi şikâyete bağlı bir suç olduğundan dolayı şikâyet olmamış ve örtbas edilmiştir. Bu sefer örtbas edilmemesi ve alabileceği en yüksek cezanın alması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Yüce Mahkemede dosyayla çok ilgili her detayı titizlikle dinlediler ve incelediler. Burada sanık öğretmen bir pedofili profili çizmektedir. Bu profildeki insanların tüm eğitim kurumlarından ve aile içinden temizlenmesi için bu davanın takipçisi olacağız ve hukuki olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu konuda basın ve yetkili kurumlarında elini taşın altına koyup bu olayın takipçisi olacağından şüphemiz yoktur” diye konuştu. ADALETİN YERİNİ BULACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ Hala Figen Tokoğlu ise Türk Adaletine olan güvenlerinin tam olduğunu vurgulayarak “Duruşmamızın devamı 12.12.2024 tarihinde görülecek. İlk duruşmaya sanık katılmadı yalnızca avukatları geldi. Onun dışında tanıklar dinlendi ve hakim bazı evraklar isteyerek dosyada ismi geçen kişilerinde dinlenmesi için gereken emri verdi. Bu kapsamda umutluyuz. Adaletin yerini bulacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Taciz iddiasıyla suçlanan öğretmen göreve döndü Haber

Taciz iddiasıyla suçlanan öğretmen göreve döndü

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER/ İzmir’in Bayındır ilçesinde bulunan bir ortaokulda görev yaptığı sırada 12 yaşındaki öğrencisi N.T.’ ye taciz ettiği iddiasıyla soruşturma başlatılan ve soruşturma sonrasında açığa alınan öğretmen F.Ş.’nin Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı bir Halk Eğitim Merkezi’nde çalışmaya devam ettiği öğrenildi. Bu duruma tepki gösteren N.T.’nin halası Figen Tokoğlu ise, bundan tam 8 yıl önce de aynı öğretmen hakkında yine taciz sebebiyle soruşturma açıldığını öne sürerek, “MEB öğrenciyi korumak yerine öğretmeni koruyor. Bu kişinin derhal görevden atılması ve hak ettiği cezayı alması gerekiyor” sözleriyle tepki gösterdi.  ZİNCİRLEME BİR CİNSEL İSTİSMAR ÖRGÜSÜ Tacize uğradığını iddia eden kız çocuğunun avukatı Esma Selen Göreci Palavar ise olayda adı geçen şahsın toplumdan uzak tutulması gereken tehlikeli bir pedofili vakası olduğunu öne sürerek, “Şu anda sanık F.Ş. ile ilgili Bayındır’da bir ceza davası açıldı. Kendisi basit usulden cinsel istismarla yargılanıyor. Biz bununla ilgili bir itirazda bulunduk ve kendisinin ağır cezada yargılanmasını istedik. Çünkü öğrendiğimize göre bu kişinin adının geçtiği ilk cinsel taciz olayı bu değil. Biz bu olayı medyada duyurduktan sonra yeni gelişmeler ortaya çıkmaya başladı. Sanık F. Ş.’in daha önce çalıştığı okullarda da taciz iddiasıyla suçladığı ve hakkında soruşturma başlatıldığı bilgisi elimize ulaştı. O dönem birlikte çalıştığı rehber öğretmenleri, şahıs hakkında öğrencisini taciz ettiği suçlamasıyla şikâyette bulunmuş. Ancak ne yazık ki çocukların aileleri soruşturmanın sona ermesini istediği için takipsizlik sebebiyle soruşturma kapanmış ve şahıs yargılanmaya tabi tutulmamış. Bu sefer ise disiplin soruşturması geçirip farklı okullara tayin olmuş. Son olarak Bayındır’a geliyor ve mağdur çocuğumuza cinsel taciz ve şiddette bulunuyor. Şu anda yargılama devam ediyor ve sanık adli cezada yargılanıyor. Biz bunun basit bir cinsel istismar olayı olarak ele alınmasını istemiyoruz. Şahsın adli cezada yargılanması doğru değil. Çünkü bu şekilde olursa çok cüzi bir ceza olacak. Ancak burada zincirleme bir cinsel istismar örgüsü var. Biz bunu ispat edip sanığın en ağır cezayı almasını talep ediyoruz. Bu adamın pedofili olduğunu ve çocuklarla kesinlikle bir araya gelmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Öte yandan sanık soruşturma sebebiyle örgün eğitime devam etmiyor ancak Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir halk eğitim merkezinde hala eğitim veriyor.  Bunun da yanlış olduğunu söylemek istiyoruz çünkü böyle bir kişinin Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir statüde çalışmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz. Bu başlı başına bir hata. Bu kişinin toplumdan uzak tutulması gerekiyor” açıklamasında bulundu. BU KİŞİNİN İLK SUÇU BU DEĞİL 12 yaşındaki N.T.’nin kendisi tarafından büyüttüğünü ve yeğeni küçük yaşta böyle bir olaya maruz kaldığı için çok üzgün olduğunu belirten hala Figen Tokoğlu ise sanık F.Ş.’nin meslekten atılıp, hak ettiği cezayı bulması gerektiğini belirterek, “Geçtiğimiz nisan ayında yeğenim N.T. 3 arkadaşının da bulunduğu bir ortamda öğretmeni F.Ş. tarafından cinsel taciz ve şiddete maruz bırakılıyor. Bu çocukların şahitliğiyle de sabit. Her şey doğrunladı. Sonrasında zaten şikâyet sürecimiz başladı. Adli süreç ardından bu şahıs görevden uzaklaştırıldı ama öğrendiğimize göre MEB’de çalışmaya devam ediyor. Yani yalnızca 2 ay uzaklaştırılmış. Biz bu kişinin en azından tedbiren, yargı süreci boyunca açığa alınmasını isterdik. Çünkü bu kişinin ilk suçu bu değil. Daha önce de adı bu tarz olaylarda çokça geçmiş ama sırf arkası aranmadığı için yargılanmamış. Bizim okulumuza da Bayraklı’dan bu sebeple gönderilmiş. Yani aslında sırf yargıya taşınmadığı için böyle bir tehlikeyle çocuklar baş başa bırakılmış diyebiliriz. Şu an da tekrar çalışmaya başlamasından anlıyoruz ki; MEB öğrenciyi korumak yerine öğretmeni koruyor. Bu kişinin derhal görevden atılması ve hak ettiği cezayı alması gerekiyor” diye konuştu.

Amacım silah sesini duyurup korkutmaktı Haber

Amacım silah sesini duyurup korkutmaktı

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- İzmir’in Karabağlar ilçesinde eşi Cenk Karademir ile aralarında mal paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşayan ve boşanma aşamasında olan sosyal medya fenomeni Büşra Karademir, eşinin kapıya dayanıp tekmelemesi sebebiyle KADES’ten yardım istedi. Karademir, karakolda ifadesi alındıktan sonra kendisini evine bırakan Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliğinde Grup Amiri olarak görev yapan polis memuru Süleyman Ay’ı karnından vurdu. Karademir 27 Haziran Perşembe günü gerçekleştirilen ilk davada göz yaşları içinde; polis memuru Ay’ın kendisine evin içinde cinsel tacizde bulunduğunu, o sebeple Ay’ı beylik tabancıyla vurmak zorunda kaldığını ifade etti. Tüm suçlamaların asılsız olduğunu ifade eden polis memurun Ay ise Karademir’in kendisini “Kapının arkasında bombe/çıkıntı var. Eşimin kapıya tekme attığını buradan anlayabilirsiniz. Kapının arkasına bakar mısınız amirim” diyerek içeriye davet ettiğini ve kapının içeride kalan kısmını kontrol ettiği sırada Karademir’in silahı profesyonelce çekip bir el ateş ettiğini, sonrasında tabancanın tutukluk yaptığını aksi halde Karademir’in ateş etmeye devam edeceğini öne sürdü. Sanık Ay’ın sanık Karademir’i cinayete teşebbüsle, sanık Karademir ise sanık Ay’ı cinsel taciz ile suçladığı dava 21 Kasım saat 14.30 tarihine ertelendi. TACİZ KARAKOLDA BAŞLADI Duruşmada hâkim karşısına çıkan Büşra Karademir, korku içinde yaşadıklarını anlatırken “Olay günü eşim kapıya geldi ve tekme atıp açmamı söyledi. Ben de korkup KADES’i çağırdım. Böylece polis geldi beni karakola götürdü ifade vermek için odaya girdim. İki polis vardı bir tanesi Süleyman Ay’dı. Bana ifade sırasında buralara genelde senin gibi güzel kızlar gelmez. Boşan hayatını yaşa ben de yeni boşandım. Ben sana iş bulurum gibi şeyler söyledi. Daha sonra vakit geç olduğu için beni eve bıraktılar. Yol boyunca hiç durmadan benimle konuştu ve bana sarkıntılık yaptı. Sonra ben eve davet etmediğim halde Süleyman Ay evime girdi ve bana ‘Yarın çay kahve içer miyiz’ dedi. Ben de ne demek istiyorsun dedim. O anda eve girdi silahını ve ceketini çıkardı. seninle sevgili olalım dudakların çok güzel dedi. Ben itiraz edince de bana sarıldı ve beni öptü. Elinden kurtulmaya çalışırken silahını çıkarıp koyduğu aynanın önüne kadar geldik ve silahını gördüm. Belki sesten korkar bırakır diye silahı aldım çektim ama o fark bile etmedi. Tacize devam etti. Bu sefer duvara ateş etmeyi düşündüm ve istemeden onu vurdum. Zaten o sesten ondan çok ben korktum. Vurulunca ne yapıyorsun sen dedi silahı elimden aldı. Amacım silah sesini duyup korkmasıydı. Durması için yaptım. Zaten sonrasında çıkıp diğer polisi çağırdım. Çok korkmuştum ne yapacağımı şaşırdım” ifadelerini kullandı. PSİKOLOJİSİ BOZUK BENİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTI Süleyman Ay ise Karademir’in psikolojik sorunları olduğunu ve bu sebeple çeşitli ilaçlar kullandığını vurgulayarak, “Ben söylenen hiçbir şeyi yapmadım. Karademir’in ifadesini alırken yanımda bir meslektaşım vardı. Yani yalnız değildik. Madem sarkıntılık yaptım neden amirim ben korkuyorum bu gece eve baskın yapabilirler numaranızı alabilir miyim bir şey olursa sizi ararım diyorsun? Ben numaramı verdiğimde ise beni iki kere çaldırıyorsun. Çaldırmasan bende numaran olmayacak. Büşra evine bıraktığımızda bana kapının arkasında bombe/çıkıntı var. Eşimin kapıya tekme attığını buradan anlayabilirsiniz. Kapının arkasına bakar mısınız amirim dedi ben içeri girdiğimde ise tam kapıya bakarken bir çıt sesi duydum. Anlam veremedim. Sonra arkamı döndüm ve beni vurdu. Ardından tekrar ateş edecekti ama silah tutukluk yaptı ve elinden silahı aldım. Elinden almasam beni öldürecekti. Çok profesyonelce bana ateş etti. Bana bunun neden yaptığını ise bilmiyorum zaten psikolojisi bozukmuş. İlaç kullanıyormuş” açıklamasında bulundu. AMACI TAKİPÇİ KAZANMAK Ay’ın avukatı Emrullah Aksakal, Karademir’in bir sosyal medya fenomeni olduğunu ve tüm bunları daha fazla takipçi kazanmak için kurguladığını iddia ederek; “Bu olay aslında bir kişinin sanaldan daha çok takipçiye ulaşması ve daha sansasyonel yaratması amacıyla meydana gelmiş bir durum. Bu da yetmezmiş gibi dün bir sürü haber yapıldı. Amaç tamamen daha ünlü biri olmak. Ünlü olabilmek için ise malzeme lazım ve bunun en kolay yolu da bir polisi suçlamak. Düşünüldüğünde en büyük etki böyle olaylardan alınır. Ayrıca olaydan öncesinde henüz karakoldayken sanaldan bir paylaşım yapıyor ve ilk kez bir polis benimle bu kadar iyi ilgilendi diyor. Daha sonra babasına sorun yok her şey yolunda diye mesaj atıyor. Ancak yine aynı esnada yani henüz karakolda iken ifade sırasında Süleyman Ay’ın kendisine sarkıntılık yaptığını, yanağını okşadığını iddia ediyor. Bununla ilgili karakolda herhangi bir kamera kaydı yok” diye konuştu. YA SESSİZ TECAVÜZ ETMESİNE MÜSADE EDECEK… Karademir’in Avukatlarından Ruveyda Şule Ak: Sanık silahını çıkarıp tehdit olarak aynanın önüne koyduğunda müvekkil ya sessiz kalıp sanığın kendisine tecavüz etmesine müsade edecek ya da canı pahasına namusunu müdafaa edecekti. 30 yıllık meslek tecrübesine sahip olan ve iri yapılı olan sanığı başka şekilde durdurma şansı yoktu. Sanık nöbetçi savcıdan zarar bakmak için talimat aldığını söylemiştir. Ancak tutanakta böyle bir talimat yoktur. Kaldı ki müvekkil eşinden şikayetçi olmadığı için bir tespit yapılmasına gerek yoktur. Kapıda sanığın tarif ettiği gibi bir bombenin olmadığına dair sunmuş olduğumuz fotoğraflar ve olay yeri inceleme fotoğrafları mevcuttur. Ayrıca araçta bekleyen polis memurunun ifadesi ve çektiği videolar sanığın Büşra'nın ikametine talep olmaksızın girdiğini kanıtlamıştır. Sanığın olay gecesi üstünde olan montta kurşun izi bulunamamıştır. Bu dava sadece Büşra Karademir'in davası değildir. Büşra Karademir sesini duyurmaya çalışan, yalnızca kendini korumak en önemlisi hayatta kalmak isteyen binlerce kadından yalnızca biridir. Bugün kadınlar polisi ararken iki kere düşünüyorsa sanığın eylemleri yüzündendir" Dedi TÜM KADINLARA YAPILMIŞTIR Karademir’in Avukatlarından Eriş Önen, ise “İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmamız görüldü. Bizler şunu ifade etmek istiyoruz; biz Türkiye’nin hukukçuları, avukatları olarak bu tarz dosyalarla fazlasıyla karşılaşıyoruz. Ancak bu sadece müvekkilimiz şahsinde gerçekleşmiş bir olay değil. Bu olay Türkiye’deki kadınlara yönelik yapılmış bir saldırıdır. Sebebi ne olursa olsun biz kadınlar karşı ve çocuklara karşı işlenen suçlarda kadın ve çocukların haklarını savunacağız. Bu dosyanın adil bir şekilde yürütüleceğine inanıyoruz. Adaletin tecelli edeceğini düşünüyoruz” açıklamasında bulundu. HER ZAMAN YAKIN DAVRANIRDI İfade sırasında ikilinin yanında bulunan diğer polis memuru Ş.M. ise tanık olarak katıldığı mahkemede, meslektaşının daha önce de kadınlara yakın davrandığını ve etik dışı hareketleri olduğunu öne sürdü. Tanık Ş.M. “Süleyman Ay ile o gün karakolda 3 kişiydik. İfade sırasında yanındaydım. O sırada iddia edilen yanağa dokunma gibi bir durum görmedim. Ancak Karademir’e sürekli boşan hayatını yaşa, ben de yeni boşandım. Ben sana iş bulurum gibi normalde söylenmemesi gereken etik dışı sözler etti. Ayrıca bu tarz durumlarda kişi isterse evine bırakıyoruz ama kapının önüne bırakıp dönüyoruz yani evine kadar girmesine gerek yoktu. Ben arabayı döndürüp geliyorum dedim. Süleyman Ay’da Karademir’i bırakıp geleceğim dedi. Ancak tam 8 dakika 45 saniye evde kaldı. Bu esnada ne yaşandı bilmiyorum. En son beni Büşra balkondan çığlık atarak bağırarak çağırdı. Gidip baktığımda Süleyman vurulmuştu. Ne olduğu sorduğumda beni vurdu dedi. Süleyman ile şahsi bir meselem yok ama iş konusunda anlaşamazdık. Benim etik bulmadığım şeyler yapardı. Kadınlara her zaman yakın davranırdı ama şikayet edemezdim çünkü elimde kanıt yoktu” dedi.

Metroda tacize uğrayan genç kız yaşadıklarını anlattı Haber

Metroda tacize uğrayan genç kız yaşadıklarını anlattı

Başakşehir’de dün sabah saatlerinde işe gitmek için Kayaşehir metrosuna binen Zeynep Bilici isimli genç kız, karşısına oturan bir şahsın tacizine maruz kaldı. Metrodaki kalabalığa aldırış etmeden cinsel organını çıkartarak mastürbasyon yapan şahsı fark eden genç kız, korku içerisinde o anları görüntüledi. Yaşananlar sonrasında elindeki görüntüyle Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek şikayetçi olan genç kız, yaşadığı dehşet anlarını İHA’ya anlattı. “Gözümü her kapattığımda o sahne gözümün önüne geliyor” Zeynep Bilici, “Ben sabah saat 10.00 sıralarında metroya bindim. Ben bindiğimde o şahısta metrodaydı. Oturdum, bir süre beni süzmeye başladı ve ben bakışlarından rahatsız oldum. Üzerimde de uzun bir kıyafet vardı. Ben durumu fark ettiğimde o beni rahatsız etmeye devam etti. Üzerimi düzelttim ben, sol yanımda iki hanımefendi ve sağ yanımda başka bir hanımefendi de vardı. Ben hareketleri fark ettim ama emin olamadım. Bu nedenle kamera kaydını açtım. Kamera kaydından bakıldığında cinsel organıyla oynadığı görülüyor. Ben tepki verdim ve bağırdım. Hemen çantasını alıp kalktı, o esnada fermuarı da açıktı. Kendisi inkar etti. Şahıs kaçtı, ben Başakşehir Karakolu'na şikayette bulundum. Bunun bir cinsiyetle alakası yok, insan olmakla alakası var. Ben kendisinden davacı oldum. Bu sürecin peşini hiçbir şekilde bırakmayacağım. Kamera kayıtları şu anda inceleniyor. Umarım bulunur. Gözümü her kapattığımda o sahne gözümün önüne geliyor” ifadelerini kullandı. Polis ekipleri metro kameralarını tek tek inceleyerek, şahsı tespit etmeye çalışıyor.

Katolik kiliselerinde taciz skandalı Haber

Katolik kiliselerinde taciz skandalı

İspanya’da bağımsız bir komisyon, dün paylaşılan bir rapor 200 binden fazla çocuğun Katolik din adamlarının istismarına maruz kalmış olabileceğini ortaya koydu. İspanya Kongresi tarafından geçtiğimiz yıl hazırlanması talep edilen rapor komisyonun 800 bin kişi ile yapılan anket sonuçlarına dayanıyor. 700 sayfalık rapor, ülkedeki erişkin nüfusun yüzde 0.6’sının yani 39 milyonunun çocukluk dönemlerinde din adamlarının istismarına maruz kaldığını gözler önüne serdi. Ayrıca, kilise tarafından denetlenen kurumlarda da cinsel istismarın yaşandığını ortaya koyan raporda, kilise personeli de dahil edildiğinde tacize uğrayanların sayısının 400 bine yükseldiği aktarıldı. Cinsel istismara uğrayan en az 487 kişinin ifadelerini de yer aldığı raporda, tacize maruz kalanların yaşadığı “duygusal yıkım” da yer aldı. “İntihar eden insanlar var” Araştırma sonuçlarını kamuya duyuran İspanya Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Angel Gabilondo, Kiliseler, harekete geçmemeler ve yaşanan istismarı saklamak için gösterdikleri çaba nedeniyle eleştirerek, “Yaşananlar sessizlik sayesinde yapıldı. Gabilondo, tacize uğrayanların psikolojik olarak zor bir süreç geçirdiğini dile getirerek, “İntihar eden insanlar var. Bazılarının hayatları bir daha eskisi gibi olamadı” ifadelerini kullandı. Mağdurlara tazminat önerisi Raporda, kilise tarafından atılan adımların önlemlerin “yetersiz” olduğu ifade edilirken cinsel istismar mağdurlarına tazminat ödenmesi için bir fon oluşturulması önerildi. “Dönüm noktası” İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, raporla ortaya çıkarılan bulguların, ülke tarihi için bir “dönüm noktası” olduğunu söyledi. Sanchez, “Yıllardır herkesin bildiği ancak konuşmadığı gerçek ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. İlk rapor 2021 yılında açıklandı İspanya’da Katolik kilisesi din adamlarının çocuklara karşı cinsel istismarına yönelik soruşturma, ülkede yayın yapan El Pais gazetesi tarafından 2018 yılında başlanan ve o döneme kadar binden fazla cinsel istismar vakasının yaşandığını ortaya koyan bir araştırmanın ardından başlatılmıştı. Araştırmaya ilişkin ilk rapor ise 2021 yılında yayınlanmıştı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İspanya'ya maske kullanımı geri mi geliyor?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.