[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#tahliye

tahliye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tahliye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tahliye olamadığını duyan zabıt katibi: Sizi Adalet Bakanlığı’na şikayet edeceğim Haber

Tahliye olamadığını duyan zabıt katibi: Sizi Adalet Bakanlığı’na şikayet edeceğim

Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Süleyman Demirel ile Abbas Kırmızı SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya müştekiler ve taraf avukatları da katıldı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Süleyman Demirel, 9 aydır hapis yattığını söyleyerek, “Bunun yeterli bir süre olduğunu düşünüyorum. İfadeler çelişkilidir. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Süleyman Demirel’in tutukluluk halinin devamına hükmederken Abbas Kırmızı’nın ise delillere etki etme imkanının ve kaçma şüphesinin bulunmaması nedeniyle adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi. Duruşmada hakimin tutukluluğun devam ettiğine ilişkin ara kararı okuması üzerine sanık Demirel “Sizi Adalet Bakanlığı’na şikayet edeceğim” dedi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında, “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Öte yandan, ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Gazze'den tahliye talebi: Yaklaşık 700 kişi bekliyor Haber

Gazze'den tahliye talebi: Yaklaşık 700 kişi bekliyor

Dünyanın kapsamlı bir değişim ve dönüşümden geçtiğini dile getiren Yıldız, bu süreçte siyasi ve ekonomik alanda belirsizlikler oluştuğunu, küresel kırılmalar yaşandığını, bunların da zaman zaman çatışmaya dönüştüğünü aktardı. Güç dengeleri değişirken, jeopolitik hatta jeoekonomik rekabetin hız kazandığını ifade eden Yıldız, "Büyük güçlerin rekabeti ve çözülemeyen itilaflar, küresel düzeyde kutuplaşmayı arttırmaktadır. Başta yakın çevremiz olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde çıkan krizler, küresel barış ve istikrarı tehdit etmektedir. Uluslararası terörizm, kitle imha silahlarının yayılması, yoksulluk, iklim değişikliği, yönetişim zafiyetleri ve zaman zaman meşruiyet sorunları, mülteci krizi, göç krizi gibi sınamalar, uluslararası güvenlik ortamını daha karmaşık hale getirmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Uluslararası sistem ne kadar kötü işlerse en çok etkilenen ülkelerden birinin Türkiye olduğunu dile getiren Yıldız, bu doğrultuda Türkiye'nin uluslararası sistemin kurucu aktörlerinden olması gerektiğini vurguladı. Yıldız, Türkiye'nin bölgesel ve küresel konularda söz sahibi, tam bağımsız ve milli bir dış politika konsepti uygulamaya gayret gösterdiğini belirterek, milli çıkarların korunması için sahada ve masada güçlü bir diplomasi prensibiyle hareket edildiğini kaydetti. Her türlü dış etki alanından bağımsız bir politika izlemeye gayret edildiğini dile getiren Yıldız, "Bölgemizde barışı, huzuru, istikrarı ve güvenliği tesis etme hedefimiz doğrultusunda politikamızı yürütmeye gayret ediyoruz. Türkiye'nin sadece bir bölgesel güç değil, her denklemde dikkate alınması gereken kayda değer bir uluslararası aktör olduğu gerçeği artık kabul görmektedir." diye konuştu. Yıldız, Türkiye'nin bölgesinde barış ortamını ve bölgesel refahı da gözettiğini dile getirerek, ihtilafların önlenmesi için arabuluculuk çabalarıyla öncü bir aktör konumunda bulunulduğunu kaydetti. İsrail'in Gazze'ye saldırıları İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalara da değinen Yıldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve kendilerinin de muhataplarıyla temaslar gerçekleştirdiğini söyledi. Yıldız, 21 Ekim'de Mısır'da birçok ülkenin katılımıyla, devlet ve hükümet başkanları zirvesinde konunun ele alınacağını dile getirdi. Türkiye'nin Gazze Şeridi'ne yönelik ayni yardımlarının ilk sevkiyatının Mısır'a 13 Ekim'de ulaştığını, peyderpey gitmeye devam ettiğini dile getiren Yıldız, bunların Mısır makamlarıyla işbirliği içinde muhafaza edildiğini, Refah Kapısı'ndan imkan verildiği ölçüde Gazze'ye ulaştırılacağını söyledi. Yıldız, "Gazze Şeridi'nde dün itibarıyla yaklaşık 700 kişi Türkiye'ye tahliye için beklemekteydi. Bunlardan 322'si Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 104'ü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı. 214 Türk vatandaşı yakını Filistinli; bunların arasında evlilik, kuzen-yeğen gibi yakınlık olanlar var. 55 kurum personelimiz, Anadolu Ajansı, TRT ve Sağlık Bakanlığından personelimiz var. Gazze'deki yaralıların ülkemizde veya bölgede kurulacak bir hastanede tedavisine yönelik hazırlıkları da yürütüyoruz. Tabii bazı ülkelerin haklı olarak, yani Refah Sınırı'nın açılmasının İsrail'in Gazze'yi boşaltma planına hizmet edeceği yönünde endişeleri var. Bu nedenle şu anda Gazze'den geçişler ve insani yardımın ulaştırılması maalesef sorunlu durumda." bilgisini verdi. ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'e her zamanki gibi ölçüsüz destek beyanlarında bulunduğu dile getiren Yıldız, "Maalesef Amerika'nın tavrı hiçbir şekilde dengeli değil ve barışa hizmet etmiyor. Her zaman 'İsrail'e açık çek' şeklinde algılanıyor. Bu nedenle biliyorsunuz Mahmud Abbas, Biden ile görüşmedi." diye konuştu. Yıldız, sivillere saldırının kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir ay önce kadar Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı nedeniyle New York'taydık. O zaman daha bu saldırı yoktu. Filistin ile ilgili bütün toplantılarda batılı ülkeler dahil herkes, ABD hariç, artık İsrail uygulamalarının barış müzakerelerini anlamsız kıldığını özellikle vurguladılar ve bunun tehlikelere yol açabileceğini özellikle vurguladılar. İsrail'in uygulamaları, son dönemde özellikle yerleşimlerin artması, yeni Filistin topraklarının ilhak edilmesi demeçleri, Mescid-i Aksa'ya yönelik tecavüzlerin artması ve bunlardan en önemlisi onur kırıcı bir şekilde maalesef Yahudi yerleşimcilerin yerli Filistin halkına olan şiddeti... İnşallah yakın zamanda şiddet durur ve iki taraf iki devletli çözüm temelinde görüşmelere başlar." Suriye rejimi ile görüşmeler Türkiye'nin DEAŞ'la mücadeleyle ilgili kurulan koalisyona üye olduğunu anımsatan Yıldız, bu doğrultuda TSK'nın Suriye ve Irak'ta yaklaşık 4 bin 500 teröristi etkisiz hale getirdiğini dile getirdi. 1 Ekim'de Ankara'da gerçekleşen terör saldırısı sonrasında Suriye'de PKK/YPG hedeflerine yönelik operasyonlar yapıldığını anımsatan Yıldız, bu çerçevede Tel Rıfat, Cezire ve Derik bölgelerinde örgütün yetenek ve gelir kaynaklarının hedef alınarak imha edildiğini dile getirdi. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunması temelinde Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulunması, terör unsurlarının ortadan kaldırılması, Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve olumlu bir şekilde ülkelerine geri dönüşlerinin sağlanması için çabaların sürdüğünü vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti: "Bu amaçlara yönelik Suriye rejimi ile görüşme süreci esasen başlamıştır. İlk olarak 28 Aralık 2022 tarihinde başlayan temaslar, toplantılar yapıldı. Rusya ve İran'ın da dahil olduğu dörtlü sürece ön koşulsuz devam edilmesi yönünde irademiz sürüyor. Bu sürecin devamı ve başarıya ulaşması için ilgili tarafların gerçekçi bir tavır sergilemesi, iyi niyeti elzemdir. Öte yandan deprem sonrası dönemde aralarında Suudi Arabistan ve Mısır'ın da bulunduğu bazı Arap ülkeleri rejimle temaslarını artırmışlardır. Çeşitli temaslarının devamında 1 Mayıs'ta Arap Ligi Amman Bildirisi'yle Suriye lige davet edilmiştir ancak rejimden bazı beklentileri ön şart olarak koymuştur. Henüz rejim bu şartları karşılamadığı için ilerleme sağlanamamıştır. Bu şartlar arasında tabii Suriyeli göçmenlerin, mültecilerin geri dönüşü için gerekli ortamın yaratılması da vardır. Biz bu konuda Arap Ligi ile de iletişim içindeyiz. Suriye konusundaki görüşmelerde ilkeli tavrımız sürüyor. Suriye rejimi gerçekçi davranmalıdır. Görüşmelerin ilk maddesi Türk askerinin çekilmesi olamaz. Tabii ki bizim Suriye'nin toprağında gözümüz yok ama çekilmeden önce çekilmeyi kolaylaştırılacak, çekilme sürecine gidecek adımların atılması konuşulmalıdır. Bizim sürece dair görüşümüz bu şekildedir. Yani görüşme sürecinde bizden kaynaklanan bir tıkanma yoktur. Rejimin her zamanki gibi gerçekçi olmayan beklentileri görüşme sürecini şu anda beklemeye almış görülmektedir." Yıldız, Rusya-Ukrayna konusunda Türkiye'nin ilkeli tutumumun belli olduğunu belirterek, "Ukrayna'yı bir yandan desteklerken Rusya ile de pragmatik ilişkilerimizi muhafaza etmenin gayreti içindeyiz. Montrö'yü, ruhuna ve lafzına uygun olarak hala uygulamaya devam ediyoruz, öyle de devam edeceğiz." diye konuştu. Bölgesel ve küresel güvenliğe tehdit oluşturan terörün tüm biçimleriyle mücadelenin aralıksız sürdüğünü vurgulayan Yıldız, Libya ile ilgili uluslararası toplumun, özellikle AB'nin bu konuda Türkiye'ye bir teşekkür borcu olduğunu kaydetti. Yıldız, Libya'da Türkiye'nin sağladığı istikrarın herkesin yararına olduğunu ifade etti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Gazze'de hastane doldu, yaralılar çadırda tedavi ediliyor

Çanakkale'deki orman yangınında binlerce kişi tahliye edildi Haber

Çanakkale'deki orman yangınında binlerce kişi tahliye edildi

AFAD'dan yapılan açıklamaya göre, Çanakkale Damyeri mevkisi yakınlarında çıkan orman yangını kontrol altına alındı. Çanakkale'deki orman yangınının ardından Dumandan etkilenen 99 vatandaştan 29'unun tedavisine devam ediliyor. Yangına müdahale çalışmalarında 8 uçak, 30 helikopter, 241 arazöz, 81 su tankeri, Emniyet Genel Müdürlüğünden 22 TOMA, 468 diğer araç ve iş makinesi, 33 sivil toplum kuruluşundan 298 personel ve 72 araç olmak üzere toplam 3 bin 199 personel ve 922 hava ve kara aracı görev aldı. Merkeze bağlı mahalle ve köylerle Çanakkale 18 Mart Üniversitesi kampüsünden 1428 vatandaş tedbir amaçlı tahliye edildi. Sarıcaeli Köyü yaşlı bakım evinden 54 vatandaş tahliye edilirken, 72 vatandaş KYK Terzioğlu Kız Yurduna, geri kalan 1356 kişi ise yakınlarının evlerine yerleştirildi. Kurtarılan hayvanlar sahiplerine kavuşuyor Öte yandan kentte tahliye edilen köylerde vatandaşların hayvanları ekipler tarafından kurtarıldı. Kurtarılan hayvanlar sahiplerine teslim edilmeye başlandı. Yaralı hayvanların tedavileri ise devam ediyor. Çanakkale Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü Koordinatörü Kaan Sezer, yangının başladığı andan itibaren hayvanları kurtarmak için çalıştıklarını söyledi. Hayvanlarına kavuşan insanların mutluluk duyduğunu belirten Sezer, şunları kaydetti: "3 ekip olarak vardiyalı şekilde gece gündüz çalıştık. Bütün köylere gitmeye çalıştık. 30'a yakın hayvanı kurtardık. Ördekleri, kedileri, köpekleri ve atları kurtardık. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların tahliyesine destek olduk. Teslim aldığımız hayvanların tedavilerini yaptık ve artık sahiplerine teslim ediyoruz." Yangının en çok etkilediği yerlerden olan Yağcılar köyü sakinlerinden Hanife Yurdakul, ekiplere teşekkür etti. Köpeklerinin yangından sağ salim kurtarıldığını anlatan Yurdakul, "Allah razı olsun. Köpeklerimiz geri geldi. Çok merak etmiştik. Yangında bakımevine götürdüler. 2 köpeğim, 2 kedim vardı. Kedilerim tedavide onlar sonra getirilecek. Belediyeye çok teşekkür ediyorum. 'Pamuk' ve 'Huysuz' adlı köpeklerime kavuştuğum için çok mutluyum." diye konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-Çanakkale'deki orman yangını havadan görüntülendi

Yangınlar sebebiyle turistlerin tahliyeleri sürüyor Haber

Yangınlar sebebiyle turistlerin tahliyeleri sürüyor

Rodos’ta 5 gündür devam eden orman yangınlarının yerleşim alanları ve otellere sıçramasının ardından tahliyeler devam ediyor. Rodos’a tatil için giden 59 Alman, 8 Türk, 4 Avusturya, 2 Bulgaristan, 3 İrlanda, 1 İtalyan, 4 Hollanda, 5 Polonya, 5 Rus, 3 İsviçre ve 1 Ukrayna vatandaşı olmak üzere toplamda 95 turist Rodos’tan kalkan feribot ile Marmaris Gümrüklü Limanı'na getirildi. Turistlerin, limanda kendilerini karşılayan acentelerin ayarladıkları otobüsler ile önce otellere daha sonra da uçaklar ile ülkelerine dönecekleri öğrenildi. Feribottan inen Alman bir turist, "Yangın sebebi ile geldik, alevler vardı nefes almak çok zordu. O sebepten Marmaris’e gelmek istedik" şeklinde konuştu. Eşi ve çocukları ile Rodos’a tatile gelen bir Alman aile "Almanya’dan Rodos’a tatile gelmiştik. Kaldığımız otelde yangının dumanlarından dolayı tahliye edildik. Yangın çok büyüktü alevler bizim olduğumuz yere çok yaklaşmıştı. Bizi Rodos’a getirmek için otobüsler gelmişti ama otobüsle Rodos’a ulaşmamız çok saatler aldı. Yangından dolayı yollar kapalıydı. Sahiller insanlarla doluydu. Bir gece Marmaris’te kalıp sonraki gün ülkemize döneceğiz" diye konuştu. Rodos feribotu ile Marmaris’e gelen İngiliz aile "Manchester’dan Rodos’a ailemle bir kaç haftalığına tatile gelmiştik. Ancak otel yangından zarar gördüğü için kalan 6 günümüzü Marmaris’te ayarladığımız bir otelde geçireceğiz. Biletlerimizi ayarladık, feribot biletlerimizi seyahat acentemiz aldı. Buradaki tatilden sonra Dalaman’dan uçakla ülkemize döneceğiz" şeklinde konuştu. Ailesi ile Avrupa turuna çıkıp Rodos’a geçen Salih Kurnaz ve eşi, "Yangın bizim tarafta değildi, tamamen öbür taraftaydı. Ama yoğun bir yangın varmış. Aşağı tarafta yangın belli olmuyordu. Uçaktan eşim görmüş. Dün akşam itibari ile elektrikler kesilmeye başladı. Sonra tahliyeler başladı" diyerek durumu anlattı. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.