Köyler boşalıyor şehirler kirleniyor
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Türkiye tarımını ayakta tutan küçük üretici son yıllarda zor zamanlar geçiriyor. Öyle ki tarımsal üretimin giderek zorlaşması nedeniyle tarımdan gelir elde edemeyen köylü üreticiler, üretim alanlarını bırakarak kente göç ediyor. Konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Susitaş Su Ürünleri ve Sanayi Mamulleri İhracat Ticaret A.Ş. kurucusu Cihangir Hür, küçük tarım alanlarındaki küçük üreticinin ürettiği ürünlerin fiyatlarının arttığını ve yeterli alıcı bulamadığını söyledi. Küçük tarım arazilerinin boş kaldığını vurgulayan Hür, genetiğiyle oynanan tohumların geliştirildiği, hastalıklara dayanıklı ürünler yetiştirmek için çeşitli ilaçların tarımda kullanıldığını dile getirdi. Hür, küçük tarım arazilerinin boş kalmaması için Toplulaştırma Kanunu’nun uygulanılması gerektiğinin de altını çizdi.
TARIM YAPAN NÜFUS AZALIYOR
Ülkede tarım yapan nüfusun hızla azaldığını belirten Hür, gıda üreticileri sorunlarının tüketicileri de yakından ilgilendirdiğini vurgulayarak, “Büyük şehirler yeni tarım alanlarını şehir dışına bırakmaya başladı. Şehirleşme, tüketim miktarlarının artmasına neden olurken tarım yapan nüfusun azalıyor. Böylelikle kitleler halinde şehirleşen köylülerin boşalttığı küçük araziler boş kalıyor. Teknik aletlerin ve makinelerin gelişmesi, genetiğiyle oynanan tohumların geliştirilmesi, hastalıklara dayanıklı ürünler için ilaçların tarımda kullanılması ile göz alıcı sebze ve meyvelerin miktarları artırılıp maliyetleri düşürülüyor. Diğer taraftan gıdanın doğal kokusunu kaybederek içindeki mineral ve vitaminlerinin değişmesine neden oluyor. Cazip sunumlar neticesinde insanlar yeni alışkanlıklarına uygun buldukları bu gıdaları hızla tüketiyor. Ayrıca büyüyen pazar haksız rekabetin çoğalmasını beraberinde getiriyor. Haksız rekabetin getirdiği riskler hepimizi zengin fakir ayırt etmeksizin ilgilendirmektedir. Gıda üreticileri sanayicileri sorunları tüketicileri de yakından ilgilendiriyor. Çünkü, gelişmiş şehirlerde yaşayan tüm insanların atıkları tarım alanlarına akıyor veya karışıyor. Yer üstü ve yer altı suları kirleniyor” ifadelerine yer verdi.
TOPLULAŞTIRMA KANUNU UYGULANABİLMELİ
Gıda sanayicileri olarak tüketicilere, genetiği ile oynanmamış, ilaç kalıntısı olmayan gübre ile şişirilmemiş, raf ömrünü uzatmak amacıyla içindeki vitaminlerin yok edilmemiş ekonomik gıdalar sunabilmek için bir araya gelmeleri gerektiğini söyleyen Hür, “Tarımın ve tarıma dayalı gıda üretiminin yaşamımızdaki olumsuzlukları gidermek için meslek sahiplerinin örgütlenmesi gerekiyor. Ayrıca ortak mutabakata varılarak, sorunları tüm ülke çapında yetkililere sunmalı ve önerilen çözüm yolunun uygulamaya sağlamada yeterli baskı grubu oluşturmalıyız. Ayrıca küçük tarım arazilerinin boş kalmaması için Toplulaştırma Kanunu’nun uygulanabilirliğini sağlayarak hayata geçmesini beklemekteyiz” şeklinde konuştu.
DÖRT DUVAR ARASINDA YAPILMAMALI
Hayvancılığın meralarda değil, dört duvar arasında yapıldığını hatırlatan ve bu konuda çeşitli uyarılarda bulunan Hür, “Plansız şehirleşme oluyor. Büyük şehirlerin çevresinde bulunan, akan derelerin hiçbirisi temiz akmıyor. Çünkü temiz akması gereken sulara fabrikaların, konutların kirli suları bulaşıyor. Bu sularla maalesef tarım yapılıyor. Kentlere yakın yerlerde bu sularla yapılan tarım maalesef tüketicileri zehirliyor. Mesela hayvancılık meralarda yapılması gerekirken, dört duvar arasında yapılıyor. Burada ortaya çıkan zehirli gazlar hava ve doğaya karışıyor. Havayı soluyoruz, bu sebeple hasta insan sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor” dedi.