[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#tavsiye

tavsiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tavsiye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanından okula hazırlıkta ailelere tavsiyeler Haber

Uzmanından okula hazırlıkta ailelere tavsiyeler

Türkiye genelinde 11 Eylül’de başlayacak yeni eğitim öğretim yılı öncesinde, okul öncesi, ilkokul 1 ve lise 9’uncu sınıflar için uyum programı başladı. Narlıdere Belediyesi’nin Pakize Ateş Kadın Danışma Merkezi bünyesinde hizmet veren Psikolojik Danışma Birimi de okula başlayacak çocuklar ve aileleri için tavsiye niteliğinde bir rehber hazırladı. Pakize Ateş Kadın Danışma Merkezi Psikolojik Danışma Birimi Sorumlusu Psikolog Ayça Gül Danış, okula başlama sürecinde ailelerin de en az çocuklar kadar heyecanlı olmasının normal bir durum olduğunu ifade ederek, “Çocuğun ve ailesinin bir miktar kaygı duyması gayet normal bir durumdur. Ancak bu dönem hakkında yeterli bilgiye sahip olmak, çocuğun olası korkularını anlamak ve en önemlisi ebeveynlerin kendi duygularının farkında olması ve bunların çocuğa nasıl yansıyabileceğini görmesi önemlidir. Unutulmamalıdır ki her çocuğun okula uyumu farklıdır. Genellikle çocuklar uyum sürecini ortalama 3 haftada tamamlarlar. Çocuğunuzun daha uzun süre uyum sağlayamayacağını düşünüyorsanız çocuğunuzu karşılaştırmadan, korkutmadan, paniğe kapılmadan bir uzmana başvurmanız faydalı olacaktır” dedi.   ÇOCUKLAR OKULA BAŞLARKEN EBEVEYNLER NELERE DİKKAT ETMELİ? *Eve en yakın okul tercih edilmeli. *Çocuğu okula kayıt yaptırmadan önce okulu ve öğretmeni tanıyın ve bilgi edinin. *Çocuğunuzu sosyalleşmeye açık olmaya yönlendirin. Sizden bağımsız olarak okul hayatına uyum sağlaması için onu teşvik edin. *Çocuğunuza okulda eğlencenin yanı sıra bazı sorumlulukların da olduğunu açıklayın. Çocuğunuz okulun kurallara uyması gereken bir yer olduğunu bilmelidir. *Çocuğunuzun okul hayatıyla ilgili kaygı içeren ifadelerden kaçının. Sakin ve rahat görünmeye çalışın. *Kaygınızı gidermek için gerekirse okulla iletişime geçin. *Çocuğunuza sorumluluk verin. Örneğin, okul çantasını kendisine hazırlatın. *Çocuğunuzla okul anılarınız ve arkadaşlıklarınız hakkında konuşun. Bu çocuğunuzun okula ısınmasını kolaylaştırır. *Çocuğunuzun uyum sürecinde yaşayacağı normal zorlukları sorun olarak algılamayın. Çocuğun zorlukları kendi başına aşmasına izin verin. *Çocuğunuz okula başlarken ev hayatınızda bir rutin oluşturun. Çocuğunuzun yemek düzenine ve uyku saatlerine özellikle dikkat edin. *İlkokul çağındaki çocukların telefon, bilgisayar veya televizyon karşısında geçirdikleri süre günde 45 dakika ile 1 saat arasında olmalıdır. Buna da dikkat edin. *Eğer çocuk okula gitmek istemiyorsa, altında yatan nedeni araştırın. Bunlar; arkadaşlarıyla sorun yaşaması, kıyafetiyle alay edilmesi, öğretmeninin davranışı, yemekleri sevmeme gibi nedenler olabilir. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Okul açılmadan önce okul rutini oluşturulmalı

Prof. Dr. Yönal’dan altın değerinde tavsiye Haber

Prof. Dr. Yönal’dan altın değerinde tavsiye

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Bağışıklık sistemimizin gücünü büyük ölçüde bağırsaklarımızdan aldığını biliyor muydunuz? Hatta mutluluk hormonu olan serotoninin yüzde 90’ının bağırsaklardan salgılandığını? Peki, bağırsaklarımızın sağlıklı olmasının yolunun sağlıklı mikrobiyotadan geçtiğini biliyor muydunuz?  Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Oya Yönal tüm bu sorulara yanıt verdi.  “Bağışıklık sistemi hücrelerinin yüzde 70’i bağırsaklarda bulunur” diyen Yönal, “Bağırsakta bizimle birlikte yaşayan ve 100 trilyon civarında bulunan bakteri, maya ve virüslere ‘bağırsak mikrobiyotası’ veya ‘bağırsak florası’ denir. Doğum şekli, antibiyotik kullanımı, çevresel koşullar ve özellikle beslenme şekli mikrobiyotamızı belirler. Bağırsak florasındaki yararlı bakterileri artırmak için yaptığımız her yatırım zararlı bakterilerin etkisini azaltır. Yapılan araştırmalar; bağırsaklarımızda bulunan bu dost veya zararlı bakterilerin miktarının genel sağlığımızı ve ruh durumumuzu etkilediğini açıkça ortaya koyuyor” bilgisini paylaştı.  NELERE DİKKAT EDİLMELİ?  Bağırsak sağlığımızı korumak, bağırsaklarımızda zararlı bakterileri azaltıp dost bakterileri artırmak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini de kaydeden Yönal, bağırsak sağlığımız için altın değerinde önerilerde bulundu. Beslenme ve bağırsak sağlığının çok yakından ilişkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oya Yönal, şeker, yapay tatlandırıcı, fastfood ve doymuş yağ oranı yüksek besinler tüketmenin bağırsak florasını olumsuz etkilediğini belirterek “Bu gıdalar bağırsakta zararlı mikroorganizmaların çoğalmasına neden olabiliyor. Bu nedenle bağırsak sağlığınız için bu gıdaları tüketmekten kaçının” dedi.  YULAF, NOHUT, BARBUNYA… Prof. Dr. Oya Yönal; bulgur,  yulaf, nohut, barbunya, kuru fasulye, kinoa, brokoli, kuşkonmaz, badem, antep fıstığı, elma, şeftali, turunçgiller ve brokoliyi beslenmenize ekleyerek bağırsak sağlığınızı destekleyebileceğinizi belirtiyor. Bu besinlerin yüksek lif içerikleri sayesinde bağırsak hareketlerini artırarak, sindirilmiş besin artıklarının kalın bağırsaktan geçişini hızlandırdığını söyleyen Yönal, “Toksik öğelerin kalın bağırsakta uzun süre kalmaması sayesinde burada zararlı bakteri oluşumunun önüne geçiliyor ve sağlıklı bağırsak florasının devamlılığı sağlanıyor. Lifli organik gıdalar, fermente gıdalar (mayalanmış yoğurt, kefir, turşu, şalgam suyu), et, yumurta ve probiyotik kullanma bağırsak sağlığı için önemli bir etkiye sahip” cümlelerini kullandı.   YETERLİ SU TÜKETİN Yapılan bilimsel çalışmalarda; daha fazla su içen kişilerin mide-bağırsak enfeksiyonlarına neden olabilecek daha az bakteri türüne sahip olduğunun kanıtlandığını belirten Prof. Dr. Oya Yönal, her gün yeterli su tüketmenin aynı zamanda kabızlığı önlemeye de yardımcı olduğunu söyledi.  Prebiyotiklerin, yararlı bakterilerin bağırsakta çoğalması için gerekli olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Yönal, “Kuru baklagiller, enginar, pırasa, soğan, sarımsak, bezelye, kuşkonmaz, muz, arpa, çavdar gibi besinler başlıca prebiyotiklerdir. Bu besinlere sofranızda yer vererek bağırsak sağlığınızı güçlendirebilirsiniz” dedi.

DSÖ'den, Kovid-19 aşı tavsiyelerine revize Haber

DSÖ'den, Kovid-19 aşı tavsiyelerine revize

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kovid-19 aşılama önerilerini, salgının yeni bir aşaması için revize ederken sağlıklı çocuklar ve ergenlerin mutlaka bir aşıya ihtiyaç duymayabileceği ancak yaşlı ve risk altındaki grubun son aşısından 6 ila 12 ay sonra hatırlatma dozunu alabileceği belirtildi. DSÖ'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Örgüt'ün bağışıklama uzmanlarından oluşan Stratejik Danışma Grubu'nun (SAGE), Omicron'un etkisini ve enfeksiyon ile aşılama nedeniyle nüfus düzeyindeki yüksek bağışıklığı yansıtmak için Kovid-19 aşılarının kullanımına öncelik verilmesine yönelik yol haritasını revize etti. Yol haritasına göre SAGE, SARS-CoV-2 enfeksiyonundan ölüm ve ciddi hastalık riski en yüksek olan kişileri korumaya öncelik vermeye ve dirençli sağlık sistemlerini devam ettirmeye odaklanmayı sürdürdü. Aşılamada hatırlatma dozları ve bunların aralıkları hakkında gözden geçirilmiş tavsiyeler yer alırken Kovid-19 aşılaması için yüksek, orta ve düşük olmak üzere üç öncelikli gruba değinildi. Yüksek öncelikli grup, yaşlı yetişkinleri içerirken orta öncelikli grupta ayrıca bir hastalığı olmayan sağlıklı yetişkinler (50-60 yaş altı), düşük öncelikli grupta ise 6-17 yaş arasındaki sağlıklı çocuklar ve ergenler yer aldı. Yaygın enfeksiyon ve aşılama nedeniyle dünya çapında yüksek düzeyde nüfus bağışıklığı göz önüne alındığında, aşılamadaki esas amaç ciddi hastalık ve ölüm tehdidiyle karşı karşıya olanların aşılanmasına odaklamak oldu. KOVID-19 AŞILARI HER YAŞ İÇİN GÜVENLİ Yüksek öncelikli popülasyon grubundaki yaşlı yetişkinler ve diğer önemli risk faktörlerine sahip gençler için son aşıdan 6 veya 12 ay sonra ek hatırlatma dozu önerildi. Ortak öncelikli grup için de aşılama ve hatırlatma dozları tavsiye ediliyor. Düşük öncelikli gruptaki sağlıklı çocuk ve ergenlerin ise mutlaka aşılanmasını önerilmezken bu grup için ülkelerin hastalık yükü ve maliyet gibi faktörlere dayalı aşılamayı düşünmesi gerektiğini belirtildi. Kovid-19 aşılarının ve ilave dozların her yaş için güvenli olduğu da belirtildi. SAGE Başkanı Hanna Nohynek, "Yeni yol haritasının çoğunlukla yaşlı yetişkinler ve ciddi hastalık riski altında olanların aşılanmasının önemini yeniden vurguluyor." ifadesini kullandı. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.