[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Teknoloji

Teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çocuklara teknoloji kullanımını yasaklamak çözüm değil Haber

Çocuklara teknoloji kullanımını yasaklamak çözüm değil

Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, çocukların teknoloji kullanımında ailelerin dikkat etmesi gerekenlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Fiziksel, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminde geriliğe yol açabiliyor Çocukluğun ilk yıllarında kesinlikle ekran kullanımı önermediklerini vurgulayan Çakmakcı, “0-2 yaş grubu bebeklik dönemi için teknoloji kullanımının herhangi bir biçimini biz uzmanlar önermiyoruz. Çocuğu sakinleştirmek, ebeveynin işlerini halledebilmesi için ona zaman kazandırmak gibi amaçlarla çocukların eline verilen telefon ve tabletler fiziksel, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminde geriliğe yol açabiliyor. Bu dönemde yapılacak en güzel şey bakım verenin bebeğiyle kuracağı duygusal bağ, sohbetler, açık havaya çıkartılması ve birlikte oyunlar oynamalarıdır. 1 buçuk yaşındaki bir çocukla gülme, gıdıklama, temas etme ya da küplerle yapılar inşa etme gibi etkinlikler teknolojiyle geçirilecek zamanın alternatifi olacaktır” şeklinde konuştu. Yaş gruplarına göre teknoloji kullanımının farklılık göstereceğini belirten Çakmakcı, günlük kullanımın 3-6 yaş arasında yarım saat, 6-9 yaş arasında 45 dakika, 10-15 yaş arasında 1 saat, lise döneminde ise 2 saatle sınırlı olması gerektiğini söyledi. Çocuğun telefon, tablet ve bilgisayar karşısında geçirdiği süre kadar içeriklerin de önemli olduğunu belirten Çakmakcı, “Çocuğun gördüğü, izlediği, model aldığı ve taklit edeceği içerikler önemlidir. Çocuklar gördükleri her şeyi kaydederler ve ilerde benzerini yapma eğiliminde olurlar. Çok hızlı öğrenirler ve hızlı uygulamaya koyulurlar. Seçeceğiniz oyunlar, izleteceğiniz influencer’lar gibi olmaya çalışacağını unutmamak gerekir” dedi. Çocuk model alan bir varlıktır Teknoloji kullanımının sınırlandırılmasında ailenin tutarlı yaklaşımının önemli olduğunu ifade eden Çakmakcı, “Çocuklara anlayabileceği bir dilde zararları açıklanabilir ama ailelerin de tavsiye ettiği şeyleri kendilerinin uygulaması ve örnek olması gerekiyor. Çocuk model alan bir varlıktır. ‘Ödevlerin var o yüzden teknoloji kullanamazsın, bitir sonrasında izin veririm’ şeklindeki açıklama maalesef sorun kaynağını ‘ödev’ haline getirmektedir. Verilen mesaj içeriğine dikkat ederek uygun açıklama yapılmalıdır” dedi. Eğer bir sorun varsa çocuk oyuna başladıktan sonra oyunu durduramaz hale gelir Çocukta sorunlu teknoloji kullanımı olduğu konusunda bazı işaretlerin olabileceğini belirten Çakmakcı, “Eğer bir sorun varsa çocuk oyuna başladıktan sonra oyunu durduramaz hale gelir ve daha da fazla oynama isteği yaşamaya başlar. Kullanımı doyuma ulaşacağı belirli bir saatin altına düşmemeye başlar. Çocuk oyun oynamak için zaman oluşturabilme adına ödevlerini yapmaz ve bazen öyle ilerler ki oyun oynamak için uyku süresini azaltma, kişisel bakımı olan yıkanma ve diş fırçalama gibi sorumluluklarını yerine getirmemeye başlar. En sonunda da okula gidemez hale gelebilir” uyarısında bulundu ve davranış değişikliklerine dikkat edilmesi gerektiğini aktardı. Çocukların en büyük ihtiyacı olan şey, her şartta sevildiklerini hissetmektir. Sorunlu teknoloji kullanımının yasak ve engellemelerle çözülmesinin mümkün olmadığını belirten Çakmakcı, “Öncelikle ailenin çocuk için model olduğu unutulmamalı, teknoloji kullanımı konusunda öncelikle ebeveynler kullanım konusunda dikkatli olmalıdır. Çocuğun teknoloji kullanımına yönelik verilen büyük tepkiler, ciddi cezalar ve yasaklar durumun daha da kötüye gitmesine ve öfke tepkilerinin artmasına neden olur. İnterneti kesmek ya da tableti elinden almak gibi davranışlar yoksunluk oluşturabilir ve büyük kavgalar çıkabilir. Böyle durumlarda bir uzmana başvurulmasını öneririz. Her zaman unutmamak gerekir ki çocukların en büyük ihtiyacı olan şey, her şartda sevildiklerini hissetmektir. Çocukla durumun önemini konuşmak ve endişelerinizi paylaşmanız, birlikte kararlar almanız, ona da fikirlerini sormanız çok önemlidir” dedi. Altta yatan nedeni, uzman değerlendirmesi ile tespit edilebilir Sorunlu teknoloji kullanımının arkasında bazı psikolojik sorunların yatabileceğini belirten Çakmakcı, “Ergenlik dönemindeki gençlerde görülen bu tip davranışların içe kapanıklık, yalnızlık, aile bağlarında kopukluk, yüz yüze ilişkiler yerine sanal arkadaşlığı tercih etmelerinden mi kaynaklandığı, yoksa zaten bu genç bireyin içine kapalı, düşük özgüvenli, sosyal becerileri zayıf, depresif ya da yalnız olduğu için teknolojiyi sorunlu şekilde kullandığı bir uzmanın değerlendirmesiyle tespit edilecektir” diye konuştu. Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, daha küçük yaştaki çocukların sınır konulmadan teknoloji kullanmasının da konuşma geriliğinden otistik spektrum özelliklerine kadar birçok gelişimsel soruna yol açabileceği uyarısında bulunarak “Uyarandan eksik olan çocuğun fiziksel, ruhsal, nörolojik problem geliştireceğini tahmin edebiliriz” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından kadın girişimcilere ‘temiz teknoloji’ desteği Haber

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından kadın girişimcilere ‘temiz teknoloji’ desteği

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, teknoloji alanında faaliyet gösteren kadın girişimcilere yönelik özelleşmiş hızlandırıcı faaliyetleri ile temiz teknoloji alanındaki kadın girişimcilerin destekleneceği Küresel Temiz Teknolojiler Girişimcilik Programı'nın (GCIP) Türkiye 2024 Hızlandırıcı Programı'na başvurular başladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının paydaş olarak yer aldığı, ana yürütücüsünün TÜBİTAK olduğu GCIP'in ikinci fazında temiz teknoloji alanında faaliyet gösteren kadın girişimcilerin geliştirdikleri ürünlerin ticari performansının artırılması, yatırıma hazır hale gelmesi ve küresel pazara açılmaları amacıyla programa "Temiz Teknoloji Alanında Kadın Girişimciler için Yatırıma Hazırlık ve Küreselleşme Modülü" eklendi. Bu kapsamda hızlandırıcı faaliyetler ve yarışma ile temiz teknoloji çözümleri, yenilikçi girişimcilere dönüştürülecek. Ayrıca teknoloji doğrulama ve yatırıma hazırlık bileşenleri ile temiz teknoloji girişimcileri ulusal ve küresel pazara hazırlanacak. Bakanlık ile TÜBİTAK iş birliğinde proje kapsamında kadın girişimcilere "Toplumsal Etkide Öncü Kadın Girişimci Desteği", "Yenilikçi Kadın Girişimci Desteği", "En İyi Gelişim Gösteren Kadın Girişimci Desteği", "Genç Kadın Girişimci Desteği" kategorilerinde destek sağlanacak. Son başvuru 15 Mayıs'ta GCIP Türkiye 2024 Hızlandırıcı başvuruları https://gcip.tech/country/turkiye/ adresi üzerinden 15 Mayıs'a kadar devam edecek. Seçilen takımlar arasından seçilecek, kurucularından biri kadın veya en az bir üst düzey yöneticisi kadın olan takımlar modüle dahil edilecek. Seçilen adaylar temmuz ayı içerisinde düzenlenecek GCIP Türkiye 2024 Ulusal Akademisine davet edilecek ve ağustos-kasım tarihlerinde eğitim ve mentörlük hizmetleri alarak temiz teknolojiler alanındaki yenilikçi iş fikirlerini geliştirme fırsatı elde edecek. Modül altında, girişimlerin yatırıma hazırlık seviyeleri uzmanlar tarafından değerlendirilecek, gelişime açık konularda takımların ihtiyaçlarına özel uzman mentörler atanacak, ustalık atölye çalışmaları ve yatırımcı buluşmaları gerçekleştirilecek.

Ülkemizin önde gelen teknoloji firması HAVELSAN nedir, ne iş yapar? Haber

Ülkemizin önde gelen teknoloji firması HAVELSAN nedir, ne iş yapar?

Türkiye'nin önde gelen teknoloji firmalarından biri olarak dikkatleri üzerine çekmeyi başaran HAVELSAN, uzman kadrosu ve ileri teknolojiye dayalı çözümleriyle tanınıyor. Savunma, güvenlik ve bilişim sektörlerinde özgün ürün ve sistemler sunan HAVELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere kamu ve özel sektörün ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sağlamak için faaliyet gösteriyor. HAVELSAN nedir, ne iş yapar? Hem ülkemizin hem de dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan HAVELSAN hakkındaki bilgileri, haberimizin devamında sizin için derledik. HAVELSAN nedir? HAVELSAN açılımı, Hava Elektronik Sanayii olarak karşımıza çıkar. HAVELSAN, 1982 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir iştiraki olarak kuruldu. Türkiye'nin önde gelen teknoloji firmalarından biri olarak kabul edilen HAVELSAN, uzun yıllara dayanan deneyimi, uzman kadrosu ve ileri teknolojiyle geliştirilmiş yazılım odaklı çözüm ve ürünleriyle uluslararası alanda lider konumda yer alıyor. HAVELSAN ne iş yapar? HAVELSAN, yüksek teknoloji ve yazılımların yanı sıra savunma, güvenlik ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren diğer firmaların ürün ve çözümlerini de bünyesinde barındırarak müşterilere kapsamlı çözümler sunuyor. HAVELSAN'ın faaliyet alanları arasında komuta kontrol sistemleri, savunma teknolojileri, simülasyon, otonom sistemler, platform yönetimi, bilgi ve iletişim teknolojileri yer alıyor. TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri), kamu kurumları, özel sektör ve uluslararası müşteriler gibi çeşitli kesimlere özgün ürün ve sistemlerle çözümler sunan HAVELSAN, yazılım odaklı sistemler alanında uzmanlaşmış bir şirket olarak çalışmalarını sürdürüyor. HAVELSAN özel mi devlet mi? HAVELSAN, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na ait bir vakıf şirketidir. HAVELSAN hisseleri kime ait? HAVELSAN şirketinin pay sahipleri isimleri ve sermaye oranları şu şekildedir: TSKGV (Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı) – Yüzde 98,4875 Türk Hava Kurumu – Yüzde 0,50 Kutlutaş, İnşaat ve Ticaret Sanayi Limited Şirketi – Yüzde 0,0125 HAVELSAN’da çalışmak için ne yapmak gerekir? HAVELSAN’da çalışmak isteyen kişiler, şirketin internet sitesi üzerinde yer alan kariyer bölümünden işe alım ve staj süreçleri hakkında bilgi sahibi olabilir.

Sterilizasyon nedir, yöntemleri nelerdir? Haber

Sterilizasyon nedir, yöntemleri nelerdir?

Günümüzde sterilizasyonun önemi giderek artıyor. Sterilizasyon, mikroorganizmaların yok edilmesi ya da azaltılması yoluyla enfeksiyonların ve hastalıkların önlenmesinde kritik bir rol oynuyor. Sağlık sektöründe, gıda endüstrisinde, laboratuvarlarda ve birçok endüstriyel alanda kullanılan sterilizasyon yöntemleri, ürünlerin güvenliğini ve kalitesini sağlamak için hayati öneme sahip. Sterilizasyon nedir? Birlikte inceleyelim... Sterilizasyon nedir? Sterilizasyon, mikroorganizmaların tamamen yok edilmesi veya bunların çoğalması engellenecek kadar azaltılması işlemidir. Sterilizasyon; sağlık sektöründe, gıda endüstrisinde, laboratuvarlarda, farmasötik üretimde ve birçok endüstriyel uygulamada kullanılan önemli bir prosedürdür. Sterilizasyon işlemi tıbbi araçlar, cerrahi malzemeler, ilaçlar, besin ürünleri ve laboratuvar ekipmanları gibi çeşitli ürünlerin güvenli kullanımını sağlar. Hastalıkların ve enfeksiyonların yayılmasını engeller. Sterilizasyon yöntemleri nelerdir? Sterilizasyon yöntemleri, farklı uygulama alanları ve gereksinimler doğrultusunda çeşitlilik gösterir. İşte bazı temel sterilizasyon yöntemleri: Isıl sterilizasyon (Sıcaklık ile sterilizasyon): Bu yöntem, ısı kullanarak mikroorganizmaları yok etmeyi amaçlar. Buğulama, kuru ısı (fırınlama) ve oto-klav (basınçlı buhar) gibi alt yöntemler içerir. Oto-klav, yaygın olarak tıbbi araçlar ve laboratuvar ekipmanlarının sterilizasyonunda kullanılır. Kimyasal sterilizasyon: Kimyasal maddeler, mikroorganizmaları öldürmek veya çoğalmalarını engellemek için kullanılır. Formaldehit, glutaraldehit, etilen oksit gibi kimyasal sterilizanlar yaygın olarak kullanılır. Bu yöntem, sıcaklık ve basınç gerektirmeyen hassas malzemelerin sterilizasyonu için uygundur. Radyasyon sterilizasyon: Gama ışınları, X-ışınları ya da elektron ışınları gibi yüksek enerjili radyasyon türleri kullanılarak sterilizasyon gerçekleştirilir. Bu yöntem tek kullanımlık tıbbi malzemelerin, ilaçların ve besin ürünlerinin sterilizasyonunda kullanılır. Filtrasyon: Filtrasyon yönteminde, mikroorganizmaları fiziksel olarak ayırmak için özel filtreler kullanır. Sıvılar ve gazlar, mikroorganizmaları tutabilen mikroporlu filtrelerden geçirilerek sterilize edilir. Bu yöntem, hassas malzemelerin sterilizasyonunda yaygın olarak kullanılır. Plazma sterilizasyonu: Plazma, yüksek frekanslı elektrik alanı içeren iyonize gaz halidir. Plazma sterilizasyonu, mikroorganizmaları yok etmek için plazma etkisi kullanır ve hassas malzemelerin sterilizasyonunda kullanılabilir. Bu yöntemlerin her biri, belirli koşullar altında etkili ve güvenli sterilizasyon sağlar. Uygulama gereksinimleri ve malzemenin özellikleri, hangi sterilizasyon yönteminin tercih edileceğini belirler. Sterilizasyon kim yapar? Sterilizasyon işlemleri genellikle sterilizasyon uzmanları, sağlık personeli, endüstriyel çalışanlar ya da özel ekipmanlar kullanarak eğitim almış teknisyenler tarafından gerçekleştirilir. Sterilizasyon işlemlerinin yapılması, sterilizasyonun türüne ve uygulama alanına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Örneğin; sağlık sektöründe sterilizasyon işlemleri, sterilizasyon departmanlarında veya hastane ortamlarında çalışan sterilizasyon teknisyenleri ve sağlık personeli tarafından gerçekleştirilir. Bu kişiler tıbbi araçları, cerrahi malzemeleri ve diğer sağlık ürünlerini uygun sterilizasyon yöntemleriyle işleme tabi tutarlar. Endüstriyel sterilizasyon işlemleri gıda endüstrisinde, farmasötik üretim gibi alanlarda özel ekipmanlar ve prosedürler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu durumda, endüstriyel makinelerin operatörleri veya sterilizasyon uzmanları tarafından yönetilen özel ekipler görev alabilir. Sterilizasyon işlemlerinin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, ürünlerin güvenli ve sağlıklı bir şekilde kullanılmasını sağlar ve hastalıkların ve enfeksiyonların yayılmasını önler. Bu nedenle, sterilizasyon işlemlerinin uzmanlar tarafından titizlikle uygulanması önemlidir.

Humidifier nedir, ne işe yarar? Haber

Humidifier nedir, ne işe yarar?

İç mekanlarda sıklıkla ortaya çıkan kuru hava problemini çözmek ve daha sağlıklı bir ortam oluşturmak için kullanılan Humidifier nedir? Özellikle kuru iklimlerde ve merkezi ısıtma sistemlerinin olduğu alanlarda yaşayan kişiler tarafından tercih edilen Humidifier hakkındaki bilgileri, haberimizin devamında sizin için derledik. Humidifier nedir? Humidifier, bir oda veya herhangi bir alanın havasındaki nem seviyesini artırmak için kullanılan bir cihazdır. Bu cihazlar; iç mekanlarda kuru hava problemini çözmek, cilt kuruluğunu azaltmak, solunum rahatsızlıklarını hafifletmek ve ahşap mobilyaların çatlamasını önlemek gibi çeşitli amaçlarla kullanılır. Humidifier'lar suyu buharlaştırarak havaya nem eklerler. Bunun için bir su tankı kullanılır ve bu tanktaki su, cihazın içerisindeki bir mekanizma tarafından buharlaştırılır ya da suyun yüzeyine hava üfleyerek buharlaşma sağlanır. Böylece cihazın çıkardığı nemli hava, ortamın nem seviyesini artırır. Humidifier ne işe yarar? Humidifier’ların temel işlevi, iç mekanlarda kuru hava problemini çözmek ve havadaki nem seviyesini artırmaktır. Humidifier'ların sağladığı nemli ortamın birçok faydası vardır. Bunlardan bazıları şu şekildedir: Cilt sağlığı: Kuru hava, cildin nemini hızla kaybetmesine neden olabilir. Bu da ciltte kuruluk, kaşıntı ve çatlaklara yol açabilir. Humidifier kullanarak havadaki nem seviyesini artırmak, cildin nem dengesini koruyarak cilt sağlığını destekler. Solunum yolları sağlığı: Kuru hava solunum yollarını tahriş edebilir ve burun, boğaz ve bronşlarda rahatsızlık hissine neden olabilir. Humidifier kullanarak havadaki nem seviyesini artırmak, solunum yollarının nemlenmesine ve tahrişin azalmasına yardımcı olur. Soğuk ve grip önleme: Kuru hava, virüslerin ve bakterilerin havada daha uzun süre hayatta kalmasına neden olur. Bu da soğuk ve grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarının yayılmasını kolaylaştırır. Nemli bir ortam, virüslerin ve bakterilerin yayılmasını engelleyerek hastalıkların önlenmesine destek sağlar. Mobilya ve ahşap ürünlerin korunması: Kuru hava, ahşap mobilya ve diğer ahşap ürünlerin çatlamasına ve zarar görmesine sebebiyet verir. Nemli bir ortam, ahşap ürünlerin nem dengesini koruyarak çatlama ve zarar görmeyi önler. Elektronik cihazların performansını artırma: Kuru hava, elektronik cihazlarda statik elektrik birikmesine ve performansın azalmasına neden olur. Nemli bir ortam, elektronik cihazların performansını artırır ve statik elektrik birikmesine engel olur. Genel olarak Humidifier kullanarak havadaki nem seviyesini artırmak; iç mekanlarda daha sağlıklı, konforlu ve rahat bir ortam sağlar. Bu nedenle, özellikle kış aylarında ve kuru iklimlerde yaşayan insanlar için önemli bir cihazdır. Humidifier nasıl çalışır? Humidifier'lar ultrasonik, buharlaştırma veya buharlaşma soğutma gibi farklı çalışma prensiplerine sahiptir. Ultrasonik nemlendiriciler, suyu ultrasonik titreşimlerle buharlaştırırken, buharlaştırma nemlendiricileri suyu bir fan yardımıyla buharlaştırır. Buharlaşma soğutma nemlendiricileri ise suyu bir filtre üzerinden geçirerek buharlaştırır ve ardından bir fan ile serinletilmiş buharı dağıtır. Humidifier'lar genellikle kış aylarında, merkezi ısıtma sistemleri nedeniyle havanın kuruduğu ortamlarda kullanılır. Aynı zamanda solunum problemleriyle mücadele etmek veya mevsimsel alerjileri hafifletmek için de kullanılabilirler.

SAR nedir? SAR değeri nasıl öğrenilir? Haber

SAR nedir? SAR değeri nasıl öğrenilir?

Elektromanyetik alan maruziyeti, özellikle cep telefonları gibi kablosuz iletişim cihazlarının yaygın kullanımıyla artan bir endişe kaynağı haline geldi. Bu endişelerin değerlendirilmesinde önemli bir ölçüt olan SAR (Specific Absorption Rate), cihazların vücut tarafından emilen elektromanyetik enerji miktarını belirlemek için kullanılan bir ölçüttür. SAR değeri, cihazın sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirmede önemli bir parametre olup, düşük SAR değerine sahip cihazların tercih edilmesi sağlık açısından önem taşımaktadır. SAR nedir? Birlikte inceleyelim. SAR nedir? SAR, birçok farklı anlama gelebilen bir kısaltmadır. Ancak sıkça kullanılan anlamlarından biri "Specific Absorption Rate" veya "Özgül Soğurma Oranı"dır. SAR, bir cihazın vücuda yaydığı elektromanyetik enerjinin emilme oranını ifade eder. Özellikle cep telefonları gibi kablosuz iletişim cihazlarının kullanımıyla ilgili sağlık risklerinin değerlendirilmesinde önemlidir. SAR değeri nedir? SAR değeri, bir cihazın insan vücudu üzerindeki elektromanyetik alan etkilerini değerlendirmek için kullanılır. Özellikle cep telefonları gibi kablosuz iletişim cihazlarında önemlidir. SAR değeri, watt başına kilogram (W/kg) cinsinden ifade edilir. Bir cihazın SAR değeri ne kadar düşükse, cihazın vücut tarafından emilen elektromanyetik enerji miktarı o kadar azdır ve dolayısıyla potansiyel sağlık riskleri de o kadar az olabilir. Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC) ve Federal İletişim Komisyonu (FCC) gibi kuruluşlar, SAR değerlerini belirlemek ve sınırlamak için standartlar oluşturmuşlardır. Bu standartlar, cihazların kullanıcıların sağlığını korumak için belirli bir güvenlik eşiğinin altında kalmasını sağlar. SAR değeri ne kadar olmalı? SAR değerleri, uluslararası standartlar ve yerel düzenlemelere bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak, çoğu ülkede kabul edilen maksimum SAR değeri ortalama olarak 1.6 watt başına kilogram (W/kg) veya daha düşüktür. Bu değer, Federal İletişim Komisyonu (FCC) tarafından ABD'de kabul edilen bir sınırdır. Bazı ülkeler veya bölgeler farklı sınırlamalara sahip olabilir ve bu nedenle SAR değerleri ülkeye veya bölgeye göre değişebilir. Ancak genel olarak, SAR değeri ne kadar düşük olursa, elektromanyetik alan maruziyeti ve potansiyel sağlık riskleri o kadar az olur. Bu nedenle, kullanıcılar genellikle düşük SAR değerine sahip cihazları tercih etmeye özen gösterirler. SAR değeri nasıl öğrenilir? Bir cihazın SAR değerini öğrenmek için şu adımları izleyebilirsiniz: Cihazın kullanım kılavuzunu kontrol edin: Birçok cep telefonu ve diğer kablosuz iletişim cihazlarının kullanım kılavuzları, cihazın SAR değerini belirten bilgiler yer alır. Kullanım kılavuzunun "Teknik Özellikler" veya "Cihaz Bilgileri" bölümünde SAR değeri genellikle bulunabilir. Üreticinin web sitesini ziyaret edin: Cihazın üreticisi genellikle SAR değerini resmi web sitesinde veya ürün belgelerinde yayınlar. Cihazın model numarasını veya seri numarasını kullanarak üreticinin web sitesinde arama yapabilir veya SAR değerini bulmak için destek bölümünden yardım alabilirsiniz. FCC veya diğer düzenleyici kurumların web sitelerini kontrol edin: Cihazların SAR değerleri genellikle FCC gibi düzenleyici kurumların web sitelerinde de bulunabilir. FCC'nin veri tabanında cihazların SAR değerleri genellikle listelenir ve bu veritabanına erişmek için cihazın model numarasını kullanabilirsiniz. Üçüncü taraf kaynakları kullanın: SAR değerlerini karşılaştırmak ve farklı cihazların SAR değerlerini bulmak için üçüncü taraf web siteleri ve bağımsız değerlendirme kuruluşlarının kaynaklarını kullanabilirsiniz. Ancak, güvenilir kaynaklardan alınan bilgilere dikkat etmek önemlidir.

Teknolojik cihazları kullananlar için uyarı! Teknolojik cihazlar bu hastalığa yol açıyor! Haber

Teknolojik cihazları kullananlar için uyarı! Teknolojik cihazlar bu hastalığa yol açıyor!

Teknolojik cihazlar hem eğlence hem bilgi hem de sosyalleşme amacı ile birçok alanda kullanılıyor ve karşımıza çıkıyor. En çok kullanılan teknolojik cihazlar arasında telefon, tablet ve bilgisayarlar bulunuyor. Ancak uzmanların yaptıkları açıklamalara göre teknolojik cihazları kullanan kişilerde bu hastalık meydana gelmektedir. Peki, teknolojik cihazların yer açtığı bu hastalık nedir? Bu hastalığın ne gibi belirtileri bulunuyor? İşte tüm detaylar haberimizde.. Teknolojik cihazların yer açtığı bu hastalık nedir? Teknolojik cihazlar yani tablet, telefon ya da bilgisayarlar son zamanlarda sıklıkla kullanılmaktadır. Bu cihazların eğitim, eğlence ya da sosyalleşme gibi birçok kullanım amacı da bulunmaktadır. Teknolojik cihazlarda geçirilen bu uzun sürenin ardından kişilerde bazı rahatsızlıklar oluşmaktadır. Bu belirtiler ise bir hastalığın habercisi olmaktadır. Teknolojik cihazların yol açtığı bu hastalığa ise Text Neck yani cep boyun sendromu denmektedir. Bu hastalık, teknolojik cihazların uzun süreli kullanımından sonra kas ve iskelet sisteminde rahatsızlıkların oluşmasıyla meydana gelir. Text neck, uzun süreli bilgisayar karşısında oturan ya da uzun süre telefon başında vakit geçiren kişilerde oluşur. Kas ve iskelet sistemi uzun süreli hareketsizlikten sonra kendi kendine bozulmalar yaşayabilir. Bu bozulmalar sonrasında da text neck isimli bir hastalığın oluşmasını sağlar. Yapılan birçok çalışmaya göre text neck hastalığı sadece ülke çapında değil aynı zamanda diğer ülkelerde de yaşanan bir sorun haline gelmiştir. Text neck daha çok global olarak yaşanan bir hastalıktır. Bu hastalığın ne gibi belirtileri oluyor? Teknolojik cihazların uzun süreli kullanımında text neck isimli bir hastalık karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalık ilk defa, Dr. Dean L. Fishman tarafından tanımlanmıştır. Dr. Dean L. Fishman’ın yaptığı tanıma göre bu hastalıkta, baş, boyun, omu ağrısı ve üst kol kemiklerinde bir ağrının olduğunu belirtmiştir. Yapılan çalışmalara göre text neck hastalığının başka belirtileri de bulunur. Bu belirtiler; boyun ağrısı, sırt ağrısı, omuz ağrısı, baş ağrısı, elde karıncalanma ve uyuşma olarak sıralanır.

Neptün ve Uranüs’ün gerçek renkleri ortaya çıktı Haber

Neptün ve Uranüs’ün gerçek renkleri ortaya çıktı

İngiliz bilim adamları Neptün ve Uranüs’ün renklerinin gerçekte bilindiğinden farklı olduğunu ortaya koydu. Yapılan çalışma, 1980 yılındaki uzay araştırmasında ortaya konan Neptün'ün masmavi, Uranüs'ün yeşil renge sahip olmadığını ortaya çıkardı. Yapılan araştırma ile iki gezeninin de yeşilimsi mavinin benzer tonlarda olduğu kaydedildi. Ancak Neptün’ün ince bir pus tabakasından kaynaklanan biraz daha mavilik olduğu kaydedildi. Araştırmayı yöneten Oxford Üniversitesi Profesörü Patrick Irwin ve ekibinin Neptün ve Uranüs’ün orijinal verilerini işleyerek her iki gezegeninin de en doğru temsilini elde ettiği ifade ediliyor. Irwin, gökbilimcilerin modern görüntülerin gezegenlerin rengini tam olarak yansıtmadığını uzun zamandır bildiğini ifade ederek, “Bu yapay rengin aslında o zaman gerçeği yansıtmadığı hatta görüntüler bu açıklamalarla yayınlansa da bu ayrım zamanla kayboldu” dedi. Edinburgh Üniversitesi’nden astrofizik profesörü Catherine Heyman, Neptün’ün atmosferde daha net görülebilmesi için mavi rengi vurgulamaya çalıştıklarını bu nedenle daha mavi göründüğünü ifade ederek, “Aslında Neptün ve Uranüs birbirine çok benziyor” dedi. İngiltere Kraliyet Astronomi Topluluğu (RAS) Direktör Yardımcısı Dr. Robert Massey de görüntülerin zenginleştirilmesinin astronomi araştırmalarında normal prosedür olduğunu dile getirerek, “Renklerin zenginleştirilmemiş olmasını düşünmek ahmaklık olur. Bunun yapılması gerekiyor. Bir şeylerin görünebilmesi için bu şekilde işlenmesi gerekiyor. Halktan saklanan bir komplo değil” açıklamasını yaptı. Yanılgı nasıl ortaya çıktı? İlk yanılgı, NASA'nın Voyager 2 uzay aracı misyonu tarafından her iki gezegenin çekilen görüntülerinin 3 ayrı renkte kaydedilmesi nedeniyle ortaya çıktığı ifade ediliyor. Görüntüler, yeniden birleştirilirken Gezegenlerdeki bulutlar ve rüzgarları daha net gösterebilmek adına kontrast daha güçlü bir şekilde uygulandı. Böylece, Neptün daha mavi görüntülenmiş oldu. Ancak son çalışma ile araştırmacılar, Hubble Uzay Teleskobu Görüntüleme Spektrografı ve Avrupa Güney Gözlemevi'nin Çok Büyük Teleskobu üzerindeki Çok Birimli Spektroskopik Gezgini’nden veriler kullandı. Her iki aracın aynı pikselleri, araştırmacılaraher iki gezegenin de doğru renklerini elde etmeyi sağlayan sürekli renk spektrumu sunuyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.